Stratejik Yönetim

Yeni Çağın Örgütler Üzerindeki Etkileri

Dr. Serdar Samur
Güncellendi:
7 dk okuma
Bu görselde iki teknoloji yan yana görülüyor: bir dizüstü bilgisayar ve eski moda bir daktilo. Dizüstü bilgisayarda bir klavye ve beyaz bir ekran bulunurken, daktiloda siyah tuşlardan oluşan bir ızgara ve üzerinde bir kağıt parçası vardır. Ön planda, her bir tuşu belirgin ve net bir şekilde görülebilen bir klavyenin yakın çekimi var. İki teknoloji parçası, arka planda beyaz bir tahta bulunan bir ofis ya da çalışma odasında gibi görünüyor. Dizüstü bilgisayar ve daktilo düzgün bir şekilde yerleştirilmiş, dizüstü bilgisayar daktilonun biraz gerisinde. Bu görüntü, iki farklı teknoloji parçası arasındaki zıtlığı ve modern yaşamlarımızda nasıl bir arada bulunduklarını vurgulamaktadır.
Etkilenen AlanEtkisiEtkilenen Örgüt Yapısı
KüreselleşmeTeknolojinin gelişmesi ve ulaşım kolaylıklarıyla örgütlerin birçok farklı coğrafyada faaliyet göstermesiFarklı örgütlenme modelleri ve iş yapış şekilleri
Uluslararası RekabetUluslararası standartlarda ürün ve hizmet yaratma, maliyetleri bu standartta sürdürebilir rekabet koşullarına göre düşürmeStandartlar ve süreçler
Bilginin EskimesiBilginin hızla eskimesi ve sürekli güncellenmesi gerekliliğiBilgi ve öğrenme yönetimi
Geleceğin BelirsizliğiGeleceğin belirsizliği ve bu belirsizlik karşısında öngörü ve adapte olabilme ihtiyacıTasarlanabilir gelecek ve öngörü yönetimi
Entellektüel BilgiBilgi ve deneyimi sürekli yeni değer yaratacak şekle dönüştürmekBilgi yönetimi ve yenilikçilik
YönetişimÖrgütün açıklık ve şeffaflık içinde bütün paydaşlarına karşı sorumlu davranması, onların çıkarlarını gözetmeKurumsal yönetişim ve paydaş yönetimi
Stratejik İşbirlikleriKurumların yanlız başına ayakta kalabilmesini zorlaştıran zorlu rekabet koşullarında bir araya gelme ihtiyacıStratejik işbirlikleri ve ortaklık yapıları
Bilgi ToplumuBilginin stratejik ve vazgeçilmez bir kaynak haline gelmesiBilgi yönetimi
dinamik ve düz örgütsel yapıMüşteri odaklı bir eğitim gerektirirMüşteri Odaklılık
Teknolojik ve sosyal gelişmelerKüreselleşme yoluyla hızla değişim, Teknoloji ve sosyal faktörlerin entegrasyonu
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

i̇çinde bulunduğumuz çağ bilgi bolluğunca damgalanan bir çağdır. oluşan yeni toplum bilgi toplumu olarak adlandırılmaktadır. bu çağ, hızla gelişen enformasyon ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle ekonomik ve toplumsal konularda kendine özgü nitelikler taşımaktadır. bilginin stratejik ve vazgeçilmez bir kaynak durumuna gelmesi bu niteliklerin en önemlisidir. (öğüt,2000) 

Peter Drucker’in bilginin artık sermayeden daha önemli ve gelişmiş ekonomilerin gerçek sermayesi haline gelmiş olduğunu ifade etmesi, üretim faktörleri içine bundan böyle bilginin dahil olduğunu söylemek yanlış olmayacaktırRobert R. Reich’ın “Müthiş Düzen Çağı” olarak adlandırdığı Bilgi Toplumu, kişiselleştirmeye dayalı bir ekonomik model, dinamik ve düz bir örgütsel yapı, müşteri odaklı bir eğitim gerektirir. Şirketler “sat, üret, teslim et” mantığıyla hareket etmek zorundadırlar.

Yeni Çağın Örgütler Üzerindeki Etkileri Nedir?

i̇çinde bulunduğumuz çağı yaşayan örgütlerin bu yeni çağın vazgeçilmezi olan her yerde bulunabilen ve üretim faktörleri arasına giren bilgiye göre kendilerini yeniden dizayn etmek durumundadır. bu dönemin içinde yer alan örgütler, sürdürebilir rekabet üstünlüğü için önce doğru bilgiye ulaşmaya, bu bilginin yönetimine ve bu bilgiye katma değer katarak yeni bilgi üretimine dahil olarak yeni çağın örgütü olmak durumundadır. teknolojik ve sosyal gelişmelerin küreselleşme yoluyla hızla değiştiği günümüzde ayakta kalabilecek örgütlerin karşı karşıya kalacakları en önemli unsur, uluslarası rekabet, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler yoluyla hızlı değişim, bilginin eskimesi, istikrasız bir dünya ve geleceğin belirsizliğidir. bu durum canlı bir organizma olan örgütleri, daha dinamik bir çevrede ve öngörülmez ama tasarlanabilir bir geleceğin içinde yaşamaya yöneltmiştir.



Örgütleri köklü değişimleri yapmaya iten faktörler içinde küreselleşme ve küresel düşünce sistemi, bilginin en önemli kaynak haline gelmesi, kurumsal yönetişim ve stratejik işbirlikleridir. (İşcan, Naktiyok, Atilhan, 2005) Bunlara kısaca göz atacak olursak;

Küreselleşme: Teknolojinin gelişmesi ve ulaşım kolaylıkları Küreselleşme olgusunu hayatımızın hemen her alanına etki etmektedir. Modern iletişim ve Dijital iletişim yöntemleri örgütlerin bir çok farklı coğrafyada faklı örgütlenme modelleri ile iş yapış şekillerini değiştirmektedir.

Şirketler hangi büyüklükte olursa olsun, bu son derece hızla gelişen ve çok hızlı hareket eden dünyada küresel ekonominin koşullarıyla rekabet etmek ve ona dahil olmak durumundadırlar. (Özalp ve Kırel, 2000)

Uluslararası ekonomik sınırları aşan küresel rekabette, uluslararası standartlarda ürün ve hizmetler yaratmak, maliyetleri bu standartta sürdürebilir rekabet koşullarına göre düşürmek, pazarların ihtiyaçlarına zamanında reaksiyon gösterebilmek ve yeni ihtiyaç olguları ortaya koyabilmek önemli hale gelmiştir.



Entellektüel Bilgi: Örgütler sahip oldukları bilgi ve deneyimi sürekli yeni değer yaratacak şekle dönüştürerek rekabette ön alabileceklerdir. Örgütlerin en değerli varlıkları arasına giren bilginin niceliğinden ziyade niteliği en önemli kuvvet çarpanı olarak öne çıkmaktadır. Stratejik bir kaynak olarak düşünülen bilginin, teorik yapısından ziyade yaratıcı fikirler ile yeni bir uygulama alanı içinde ürün ve hizmette yeni bir forma ulaşması hedef alınan bir yönetim fonksiyonu haline gelmiştir.

Yönetişim: Bilgi çağı örgütlerini etkileyen ve 2000’ lı yıllardan itibaren adını sıkça duyduğumuz kurumsallaşma kavramı içinde ‘’yönetişim’’ ifadesi önem kazanmıştır çünkü örgütlerin karar mekanizması örgüt dışı faktörlerin (küresel dinamikler ve paydaşlar) daha fazla etkisi altına girmiştir.

Yani bir anlamda kurumsal Yönetişim; örgütün açıklık ve şeffaflık içinde bütün paydaşlarına karşı sorumlu davranması, onların da çıkarlarını gözetmesi anlamına gelmekte ve örgütlerin iyi bir sosyal vatandaş olmalarını öngörmektedir. (Koçel, 2003)

Stratejik İşbirlikleri:

Bilgi çağı ortamının zorlu rekabet koşulları kurumları yanlız başına ayakta kalabilmesini zorlaştırmaktadır. Küresel ölçekte, birçok farklı ürünün aynı amaca hizmet edecek şekilde üretiliyor olması, ürün ve hizmet farklılaştırmasını gündeme getirmekte ve yeni bir ürüne yönelik tedarik ve pazarlama faaliyetlerini ön plana çıkarmaktadır.

Bu nedenle örgütler, küresel ortamda resmi yada gayri resmi bir şekilde yaşamlarını devam ettirebilmek için bir araya gelme, sahip oldukları deneyim ve kaynaklarını birleştirmeye yönelmektedir. (Lei, and Slocum,1992)

Sonuç olarak tüm pazarların spor dahil küreselleştiği bu zaman diliminde örgüt yöneticilerinin, bu zorlu ve zorunlu rekabet koşulları içinde, küresel düşünce sistematiğine sahip olmaları önem arz etmektedir.

Kaynaklar

İşcan, N.,F, Atilhan, 2003, Dijital Çağ Örgütleri, Beta Yayınları, İstanbul, 

Koçel, T.,1993,’’ İşletmelerde Kriz Durumlarında Yönetim Uygulamaları, Zaman Yönetimi ve Kriz Yönetimi’’ Semineri, TÜSSİDE,26-28 Mayıs. Lei, D. and Slocum, J.,1992, ‘Global Strategy, Competence Building and Strategic

İlgili eğitim: Zaman Yönetimi Eğitimi

Allience’ California Management Review, Fall. Özalp, E. ve Kırel, Ç.,2000, ‘’Globalleşen Örgütler ve Örgütsel Davranışın Yeri ve Yeni İlgi Alanları’’ 8 nci Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiriler Kitabı,

Öğüt, A.2003,’’ Bilgi Çağında Yönetim’’, Nobel Yayın Dağıtım, ANKARA,

Sıkça Sorulan Sorular

Yeni çağda çalışanların örgütlerin verimliliğini nasıl etkilediği hakkında ne gibi bilgilere sahip olunmaktadır?

Yeni çağda çalışanların örgütlerin verimliliğini etkilemesi hakkında birçok bilgi mevcuttur. İlk olarak, çalışanların işe bağlılıkları örgütlerin verimliliğini arttırır. Çalışanların arasındaki uyum ve işbirliği, çalışanların üretkenliklerini ve örgütün verimliliğini artıracaktır. Ayrıca, yeni çağda çalışanların örgütlerin verimliliğini etkilemesi hakkında, çalışanların işe alınışları ve çalışma şartları ve koşullarına ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Bunlar, çalışanların örgütte tutulma ve çalışma sürelerinin, örgütlerin verimliliğini etkilemesi hakkında bilgileri içermektedir. Son olarak, çalışanların eğitim düzeyi ve örgütteki gelişme potansiyelleri de örgütlerin verimliliğini etkileyebilir.

Yeni çağ teknolojileri örgütlerin stratejik yönetimini nasıl etkilemektedir?

Yeni çağ teknolojileri, örgütlerin stratejik yönetimini önemli ölçüde etkilemektedir. Teknolojinin gelişmesi, stratejik planlamayı kolaylaştırarak, örgütlerin daha verimli çalışmasını sağlamaktadır. Teknoloji, örgütlerin çok daha hızlı ve etkin bir biçimde strateji oluşturmalarına olanak sağlamaktadır. Teknolojinin kullanımı sayesinde, örgütler, stratejik hedeflerinin gerçekleşmesi için gereken tüm kaynakları daha verimli bir biçimde kullanabilirler. Teknoloji, örgütlerin analitik yeteneklerini de geliştirmesine olanak sağlar. Analitik araçlar sayesinde, örgütler daha hassas bilgilere ve verilere erişebilir ve stratejik kararlarını daha bilimsel bir yaklaşımla alabilir. Teknolojinin kullanımı, örgütlerin daha verimli çalışmalarını sağlayan dijital iş ortamlarının gelişmesine de olanak sağlamaktadır.

Yeni çağda örgütlerin çalışanlarının motivasyonunu nasıl artırmak için yeni yaklaşımlar geliştirilmektedir?

Yeni yaklaşımlar arasında; çalışanların süreçleri ve görevleri daha iyi anlamalarını sağlamak için farklı çalışma ortamları oluşturmak, çalışanların kariyer gelişimini desteklemek, çalışanların özgüvenlerini artırmak için ödüller ve teşvikler sunmak, çalışanların çalışma ortamlarında kendilerini özgür hissetmelerini sağlamak, çalışanların özgürlük ve güvenlik hissini arttırmak, çalışanların kişisel gelişimlerini desteklemek ve çalışanlar arasındaki iletişimi güçlendirmek sayılabilir.

Örgütler neden kurulur?

Örgütler Neden Kurulur?

Bilgi Toplumu ve Örgütlerin Yeniden Dizaynı

İçinde bulunduğumuz çağ, bilgi bolluğu ile damgalanmış ve yeni toplum olarak bilgi toplumu adını almıştır. Bu durum, örgütlerin de hızla gelişen enformasyon ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle ekonomik ve toplumsal konularda kendine özgü nitelikler taşımalarını gerektirmektedir (Öğüt, 2000). Bu niteliklerin en önemlisi, bilginin stratejik ve vazgeçilmez bir kaynak durumuna gelmesidir. Dolayısıyla, örgütler bu gelişmelere uyum sağlamak ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmek için doğru bilgiye ulaşma, bu bilgiyi yönetme ve yeni bilgi üretme süreçlerine dahil olmak durumundadır.

Küreselleşme ve Örgütlerin Değişim Süreci

Küreselleşme, teknolojinin gelişmesi ve ulaşım kolaylıklarıyla birlikte örgütlerin iş yapış şekillerini değiştiren bir olgudur. Özellikle modern iletişim ve dijital iletişim yöntemleri sayesinde, örgütler farklı coğrafyalarda ve örgütlenme modelleri ile etkileşime girmektedir (İşcan, Naktiyok, Atilhan, 2005). Bu nedenle, şirketler ne büyüklükte olursa olsun küresel ekonominin koşullarıyla rekabet etmek ve ona dahil olmak durumundadır (Özalp ve Kırel, 2000). Bu süreçte, uluslararası standartlarda ürün ve hizmetler yaratmak ve pazarların ihtiyaçlarına zamanında reaksiyon gösterebilmek önem kazanmıştır.

entellektüel Bilgi ve Örgütlerin Değer Yaratma Kapasitesi

Bilgi toplumunun bir gereği olarak, örgütler sahip oldukları bilgi ve deneyimi sürekli yeni değer yaratacak şekle dönüştürerek rekabette ön alabileceklerdir. Bu bağlamda, örgütlerin en değerli varlıkları arasında sermaye ve insan kaynakları yer almaktadır. Bu değerlerin doğru şekilde yönetilmesi ve özellikle kurumsal yönetişim ve stratejik işbirlikleri gibi yöntemlerle kullanılması, örgütlerin başarılı olmasında büyük rol oynamaktadır.

Sonuç olarak, örgütler küreselleşen dünya ve bilgi toplumunun zorunlu kıldığı yeni koşullara uyum sağlamak ve rekabet gücünü sürdürmek adına kurulmaktadır. Bu süreçte, doğru bilgiye ulaşma, bilgiyi yönetme ve değer yaratma kapasiteleri artırma gibi unsurlar örgütlerin önemli başarı faktörleri olarak öne çıkmaktadır.

Örgüt yapısı içerisindeki konuma bağlı olarak elde edilen güce ne ad verilir?

Örgüt Yapısı İçerisindeki Güç: Konum Bağlı Güç

Bilgi Toplumu ve Örgütler

İçinde bulunduğumuz çağ, bilgi bolluğunun ve enformasyon ile iletişim teknolojilerinin hızla geliştiği bir çağdır. Bu çağda, örgütler kendilerini yeniden dizayn etmek durumunda olup, sürekli doğru bilgiye ulaşarak ve bu bilgiye katma değer katarak rekabetçi avantaj sağlamalıdırlar (Öğüt, 2000). Bu bağlamda, örgüt yapısı içerisinde konuma bağlı olarak elde edilen güce 'konum bağlı güç' adı verilebilir.

Küreselleşme ve Örgütlerin Güç Dinamikleri

Teknolojinin gelişmesi ve ulaşım kolaylığı nedeniyle küreselleşme olgusu, örgütlerin iş yapış şekillerinin değişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Küreselleşme ve uluslararası rekabet, örgütlerin konum bağlı güçlerini ihtiyaç duydukları düzeyde kullanabilmelerini gerekli kılar (İşcan, Naktiyok, Atilhan, 2005).

Entellektüel Bilgi ve Konum Bağlı Güç

Örgütlerin sahip oldukları entellektüel bilgi ve deneyim, rekabetçi avantaj sağlamada büyük önem taşır. Bu nedenle, örgüt yapısı içerisindeki konum bağlı gücün elde edilmesi ve kullanılması, bilgi ve deneyimin etkin ve verimli bir şekilde değerlendirilmesine bağlıdır.

Örgüt İçi Konum ve Güç İlişkisi

Örgüt içerisindeki konum, bireyler ve gruplar arasındaki güç dengesini ve işbirliğini etkiler. Bu durum, örgütün genel performansı ve hedeflerine ulaşma kapasitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, örgütlerin konum bağlı güçlerini etkili bir şekilde kullanmaları ve yönetmeleri büyük önem taşımaktadır.

Sonuç

Özetle, örgüt yapısı içerisindeki konuma bağlı olarak elde edilen güç, 'konum bağlı güç' olarak adlandırılabilir. Bu güç, örgütün bilgi toplumu, küreselleşme ve entellektüel bilgi gibi alanlarda avantaj sağlaması için önemli bir kaynaktır. Örgütler, bu gücü etkili bir şekilde kullanarak ve yöneterek rekabetçi avantaj elde edebilir ve hedeflerine ulasabilirler.

Örgüt yapısı ne demek?

Örgüt Yapısı Kavramı

Örgüt yapısı, günümüzde bilgi toplumu olarak adlandırılan çağın etkisiyle şekillenen bir kavramdır. Bu kavram içinde örgütlerin yeniden dizayn edilerek hızla gelişen teknolojiler ve iletişim araçları ile baş etme süreçlerini ifade etmektedir. Özellikle Peter Drucker tarafından belirtilen bilginin sermayeden daha önemli olması ve onun gelişmiş ekonomilerin gerçek sermayesi olduğunu ifade etmesi, bu yapılanma sürecinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Bilgi Toplumu ve Örgütlerin Yeniden Yapılanması

Robert R. Reich'ın 'Müthiş Düzen Çağı' adını verdiği Bilgi Toplumu, örgütlerin kişiselleştirme üzerine kurulu bir ekonomik model, dinamik ve düz bir örgütsel yapı ile müşteri odaklı eğitimlerle yeniden yapılanmasını gerektiren bir durumdur. Bu bağlamda örgütler, teknolojik ve sosyal gelişmelerin küreselleşme yoluyla hızla değiştiği günümüz dünyasında ayakta kalmak için öngörülmez ama tasarlanabilir bir geleceğe adapte olmak zorundadır.

Değişim Faktörleri ve Küreselleşme

Örgütlerin köklü değişimleri yapmaya iten başlıca unsurlar küreselleşme, bilginin en önemli kaynak haline gelmesi, kurumsal yönetişim ve stratejik işbirlikleridir. Küreselleşme kavramı, teknolojinin gelişmesi ve ulaşım kolaylıkları ile örgütlerin farklı coğrafyalarda faaliyet göstermesine ve iş yapış şekillerinin değişmesine yol açmaktadır.

Rekabet ve Entellektüel Bilgi

Örgütler, küresel ekonominin koşullarıyla rekabet etmek ve ona dahil olmak zorunda oldukları için, uluslararası standartlarda ürün ve hizmetler sunma, maliyetleri sürdürülebilir rekabet koşullarına göre düşürme, pazar ihtiyaçlarına zamanında reaksiyon gösterme ve yeni ihtiyaçları doğuran inovasyon süreçlerine hız kesmeden devam etmek zorundadırlar. Ayrıca örgütler, sahip oldukları bilgi ve deneyimi sürekli yeniden değerlendirerek entellektüel bilgiyi oluşturan bel kemiğine dönüştürmeli ve bu sayede rekabette ön almak için önemli adımlar atmalıdırlar.

Sonuç olarak, örgüt yapısı kavramı, bilgi toplumu olarak adlandırılan çağın gerekliliği olarak örgütlerin yeniden yapılandırılması, gelişen teknolojilere adapte olma ve küresel rekabette ayakta kalma süreçlerini içermektedir. Özellikle küreselleşme, bilgi ve entelektüel sermayenin öneminin arttığı bu süreçte, örgütler dinamik ve sürdürülebilir yapılanma stratejileri ile geleceğe hazırlanmalıdırlar.