Sosyal medya son yıllarda hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Öyle ki psikolojik bir sorun olan internet bağımlılığı diye bir hastalık bile literatürümüzde yerini aldı. Hal böyle olunca arkadaşlarımızla sosyal medya üzerinden haberleşmeye sevdiğimiz ünlüleri veya markaları, hatta günlük haberleri bile takip etmeye başladık. Bu değişim geleneksel medya sektörünü olumsuz yönde etkilemeye başladı.
Sosyal Medya Geleneksel Medyanın Önüne Mi Geçti?
Sosyal medya ve geleneksel medya arasındaki fark, kısaca haberlerin şirketlerden kullanıcılara kayması şeklinde ifade edilebilir. Yıllardır liderlik koltuğunda tek başına oturan geleneksel medya köşeye sıkışmış durumda. Bunun en bariz örneği ise çoğu gazetenin kapatılarak yayın hayatına dijital yayıncılıkla devam etmesi olmuştur. Artık kimse para vererek gazete almıyor. Düzenli olarak bir internet faturası öderken ve gazetede bulabileceğimiz her haberi internet üzerinden okuyabilirken neden bir daha para verelim ki diye düşünülebilir.
İlgili eğitim: Liderlik Eğitimi Sertifikası
Çevreci hayat görüşüne sahip birisi her gün gazete alarak ağaçların kesilmesine neden olduğunu düşünebilir. Bu yüzden de kağıt israfı yapmadan aynı haberleri internet üzerinden anlık olarak takip edebilmek daha cazip gelebilir. Bunun gibi sebepler geleneksel medyanın sosyal medya tarafına kaymasında önemli bir etken. Geleneksel medya da aynı nedenlerden dolayı sosyal medya üzerinden yayın yapmaya yönelip ve küçülmeye gidiyor olabilir. Sonuçta geleneksel yolların maliyeti yüksek. Ne yazık ki geleneksel medyaya sosyal medya darbesi gelmiş durumda.
Farklı Bakış Açısı
Bir başka bakış açısı ise, cumhuriyetin yeni ilan edildiği yıllarda batı illerinde olan bir olayın haberini doğu illerinde duymak haftaları hatta ayları buluyordu. Günümüzde bilgiye ulaşmak çok daha kolay. Sosyal medya ile artık bu durumu da geride bıraktık. Çünkü artık bir haber aynı gün içinde hatta saatler ve dakikalar içinde önümüze servis ediliyor.
Sosyal medya sürekli güncel ve dinamiktir. Bu nedenle hızlı geri dönüşler sağlanır. Planlama ve problem çözme süreçleri hızlanır. Bilginin bu denli hızlı yayılıp tüketildiği sosyal medya dünyası aslında bizlere insanların sürekli olarak öğrenme, sorgulama ve merak duyma durumu halinde olduğunu gösterir.
Sosyal medyanın takipçilerini yani kişiyi merkez olarak alırken geleneksel medyada takipçiler pasif konumdadır. Sosyal medyada kişisel hesaplarla herkes kendi içeriklerini yaratabiliyor ve bunu diğer insanlarla paylaşıp kitlesel bir iletişime çevirebiliyor. Okuduğu bir habere puan verebiliyor. Beğenip beğenmeme gibi fikirlerini paylaşabiliyor ve yorum yapabiliyor. Bunları yapabilmek insanlara kendilerini önemli hissettirir. Ve dünyanın bir parçası olabildiği algısını yaratır.
Sosyal Medyanın Hep İyi Tarafları Mı Var?
Sosyal medya ve hayatımıza etkileri hep olumlu olmuyor tabi ki. Olumsuz yönleri de bulunmakta. Örneğin artık çok fazla yalan haber, yanlış yönlendirme ve bilgi kirliliği gibi kavramlarla karşılaşılıyor. Geleneksel medyada yazılan her yazı basılacak her resim bir denetim sürecinden geçere haber doğruluğu güvenilir kaynaklarla teyit edilir. Yayınlanacak haber noktasına ve virgülüne kadar kontrol edilir ve onay almayan yazılar doğruluğu şüpheli ise yayınlanmaz ya da düzeltilerek yayınlanır.
Şimdi sosyal medya aracılığı ile kaynağı belirsiz bir yazının, fotoğrafın, haberin veya videonun yayılması kullanıcının isteğine ve çevresine bağlı olamadan hızlı bir şekilde yayınlanabiliyor. Artık önüne gelen kendini haberci olarak görüyor. İyi bir sosyal medya takipçisi olabilmek istiyorsak her okuduğumuza veya her gördüğümüze inanmamak gerekli. Ancak bu şekilde sosyal medya kişinin kendisine ve çevresine olumlu yansır.
