Nedir?

Sağlık Yönetimi ve Tarihsel Gelişimi

Nevzat Yüksel
Güncellendi:
10 dk okuma
Beyaz önlüklü ve boynunda stetoskopu olan bir doktor mavi bir arka plan üzerinde duruyor. Gülümsüyor, ellerini belinin önünde birleştirmiş. Gözleri kameraya odaklanmıştır ve kısa, siyah saçları arkaya doğru toplanmıştır. Doktorun laboratuvar önlüğünün göğsünün sol tarafında daire içinde beyaz bir logo vardır. Logonun ortasında beyaz bir dolar işareti vardır. Resmin sağ tarafında, ellerinin titrediği yakın çekim görülebiliyor. Alt köşede, içinde bir grafik bulunan beyaz ve mavi bir daire var.
DönemHasta bakım yapısıÖnemli Notlar
Antik ÇağBüyük toprak sahibi ailelerin sağlamış oldukları revirler ve klinik kaplıcalar.Bazı hastalıkların tedavi yerleri genellikle sıcak su kaynaklarının yanı başında olurdu.
Eski Yunan ve RomaAsklepios adına kurulan tapınaklarda tedavi hizmetleri sağlanırdı.Tedavi süreçleri rüyalar üzerinden analiz edilir ve tapınak rahipleri tarafından belirlenirdi.
Fransa - MS 651İlk hastane yapılanması, Paris kilisesi kontrolünde.Fransa'nın burjuvası bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alarak fakir ve düşkün hastaları bir araya topladı.
İslam KültürüEkonomik varlıkları İslam inancının vakıfları aracılığıyla oluşturulan şifahaneler.İslam inanca göre temizliği emreden hususlar nedeniyle şifahaneler başarılı olmuştur.
Fransa - Haçlı Seferleri sonrasıFransa kralı IX Louis, gördüğü sağlık hizmetleri veren kurumlara benzer hastaneler yaptırdı.Hastane olarak gösterilen sağlık kurumlarının bilimselleşmesi amaçlandı ve İbni Sina'nın eserleri Fransızcaya tercüme edildi.
Fransa - 16. Yüzyılİbni Sina'nın eserleri Fransa’da tıp kitapları arasında yer aldı.Tıbbi ve sağlık hizmetleri bilgileri Endülüslerin aracılığıyla Avrupa, Anadolu topraklarına ve Çin'e götürüldü.
Çağdaş DönemÇağdaş hastaneler ve sağlık kurumları.Hastanelerde teknolojik gelişmeler ve tıbbi ilerlemeler ışığında hasta bakımı gerçekleştirilir.
7 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Hastaneler nasıl ortaya çıkmıştır? Yönetim ilkeleri açısından sağlık yönetimi değerlendirildiğinde sağlık hizmeti üreten kurumların yönetimi olduğu açıklanabilir.

Çok eski dönemlerde (antik çağda) hastane kavramı tam olarak söz edilememekteydi. Bunun yerinde yerleşim yerinde sözü geçen ve ekonomik varlığı yerinde olan büyük toprak sahibi ailelerin sağlamış oldukları revire benzer, düşkünleri ve hastaları ağırladıkları, hatta karınlarını doyurdukları mekanlar olarak bilinmektedir. Burada tedavi görmüş ve bu tedavilerin aşamalarını bilen kişilerden bazıları görevlendirilirdi. İhtiyacı olmayan kişiler yani hali vakti yerinde olan ve kendi ileri olan kişiler böyle yerleri pek fazla istemezlerdi. Fakat toplum geneli itibariyle ihtiyacı olmayan kişilerin sayısı oldukça azdı.

Bunun dışında bazı hastalıkların tedavi edildiği ve kaplıca hizmetinin sunulduğu klinik kaplıcaları vardı. Bu dönemde yapılan savaşlar sırasında travmaların önüne geçmek için oluşturulmuş olunan basit revirler söz konusu olmuştur. Çok tanrılı ve antik dönemlerde hastalıklara tanrıların cezalandırılması olarak görülür ve hastalar pek fazla sevilmezdi. Özellikle bu dönemde bulaşıcı hastalıklar yüzünden bütün toplum hastalanıp ölebilirdi.

Roma ve Eski Yunan tıp tanrısı olarak bilinen Asklepios adına inşa edilmiş bazı tedavi hizmeti gerçekleştiren kurumlarda vardı. İlgili tapınaklar doğada genellikle sıcak su kaynaklarının yanı başında yer alırdı. Hastalara bu tapınaklara gelerek banyo yapar, oruç tutar bunun akabinde uyurlardı. Uyandıklarında ise görmüş oldukları rüyalarını tapınak da görevli olan kişilere söyleyerek uygun bir tedavi programı oluşturulurdu. Bu tedavi programlarının sonrasında ise şayet bir iyileşme durumu söz konusu olması halinde iyileşen kişilerin belgeleri oluşturularak görülebilecek yerlere asılırdı. Buradaki amaç ise kurumun olumlu imaj görüntüsünü oluşturmaktı. Tedavi planı sonucunda iyileşemeyen hastalar ise tapınağın tanrısına ve rahiplerine inanmadıklarını söylerdi.



Bu devirlerde polis olarak bilinen Yunanistan’da ve bazı adalarında küçük devletler bulunurdu. Polis kavramı yönetime katılan vatandaş gruplarını dikkate alındığında üç farklı boyutu bulunur. Bunlar;

  • Yer anlamında şehir ve onun toprakları

  • Ağırlıklı olarak başka devletlerle ilişkileri olan ve şehirlerden meydan gelen devletler

  • Sosyal olarak belli hakları olan vatandaş toplulukları şeklinde gösterilebilir.

Yukarıda yer alan ve yalnızca şehirlerden meydana gelen bu yapıların kendileri ait bir tedavi klinikleri olması halinde bu yere poliklinik adı verilirdi. Günümüzde yer alan poliklinik kavramı kökeni buradan gelmektedir. Ayrıca bu dönemde mısırlılar ise tapınakları hastane niyetin de kullanmış ve hastaları burada tedavi etmişlerdir.

İlk Hastane Ne Zaman Kurulmuştur?

Hastane olarak yapılan ilk yapı Fransa’da M.S 651 yılında Paris kilise kontrolünde kurulmuştur. Günümüzde halen hastane olarak kullanılan bu yapı “Tanrının Misafirhanesi” olarak adlandırılan I’Hotel-Dieu ismi verilmiştir. Çağımızda kullanılan hastane kavramı temeli buraya dayanmakta ve hatta etimolojik olarak misafir edilen yer anlamına gelmektedir. Daha sonraları Paris’in burjuvaları, eşrafları ve aristokratları bir araya gelerek yoksulluktan kaynaklanan bulaşıcı hastalıkları kontrol altın alabilmek için tüm düşkün ve fakir hastaları bir araya toplamayı amaçlamışlardı. Burada öncelik bu kişileri toplamak birinci amaçtı. İkinci amaç ise bunların tedavi edilmeleriydi. Fransa’nın Paris şehrinde halen kullanılan bu hastane merhamet (I’ Hopital de la Charite) adını almış ve fiili olarak faaliyet göstermektedir.

İslam kültürünün medeniyete katkılarından dolayı düşküne, zayıfa, fakire hizmet sağlayan ve ekonomik varlıkları İslam inancının vakıfları aracılığıyla oluşturulan küçük, büyük ve orta büyüklükte şifa hane denilebilecek hastaneler kurulmaya başlanmıştır. İslam inancında temizliği emreden hususlar nedeniyle şifahaneler başarılı olmuşlardır.

Fransa kralı IX Louis haçlı seferlerinden döndükten sonra gitmiş olduğu yerlerde gördüğü sağlık hizmetlerini veren kurumlara benzer hastaneler yaptırmıştır. Hatta tıp alanlarında yer alan kaynakların Fransızcaya tercüme yapılmasını istemiş ve hastane olarak gösterilen sağlık kurumlarının bilimselleşmesini amaçlamıştır. Buna verilebilecek en iyi örnek ise İbni Sina tarafından Arapça yazılan “Tıbbın Kanunları” eserinin Fransızcaya tercüme edilmesi gösterilebilir.



Bu dönemde bilim dili Arapça olmasından dolayı İbni Sina’nın eserleri Arapça olarak yazılmış fakat bir Türk hekimi olarak tıp bilimindeki yerini almıştır. Bu kıymetli bilim insanının yazmış olduğu eserler 16. yüzyıla kadara Fransa’da tıp kitapları arasındaki yerini almıştır. Çok daha sonraları tıbbi ve sağlık hizmetleri bilgileri Endülüslerin aracılığıyla Avrupa, Anadolu topraklarına ve Çine götürülmüş, bu değerli öğretiler tüm dünyaya yayılması sağlanmıştır.

Medeniyetler bir bütündür ve karanlıkları aydınlatan bir lamba gibidir. Sağlık sorunlarına çözüm bulma arayışı insanlığın doğuşuyla beraber ortaya çıkmış ve halen günümüzde sağlık kurumlarına olan ihtiyaçlar artarak devam etmektedir.

Eski Hastanelerde Kimler Tedavi Edilirdi?

Tarihi süreçte hekim genellikler kendi evinde hasta bakan veya eczane hizmetleri sağlandıktan sonra eczanelerde hizmet vermeye çalışan şifacılar olarak bilinmiştir. Bir çok hekim eski dönemlerde toprak sahiplerinin veya yönetim görevinde bulunan kişilerin himayelerinde kalmış ve çalışmalarına burada devam etmişlerdir. Hekimler bu sayede hem kiliselerin ve sarayların kütüphanelerinden faydalanmış hem de korunmuşlardır.

Ülkemizdekiler ise şifahaneler veya darüşşifalar olmuş olup genellikle kimsesiz, muhtaç hastalara hizmet sağlayan hastaneler olarak hizmet vermişlerdir. Darüşşifa hastaneleri padişahlar veya kızları, hanımları tarafından yaptırılan muhtaç sahibi olan kimselere sağlanan sağlık hizmetlerinin verildiği sağlık kurumları olarak bilinmektedir. Bu sağlık hizmetinden faydalanmak isteyen ihtiyaç sahipleri görevli olan kişiler tarafından içeri alınır, gerek görülmesi halinde hamamda yıkanır ve hastane kıyafeti giydirilirdi. Şayet yakınları varsa hastanın eşyaları yakınına teslim edilir yok ise kayıt katipleri tarafından kayıt altına alınırdır. Darüşşifalara gelen ihtiyaç sahibi hastalar ayakta ve yataklı tedavi hizmeti verilirdi.

Başka ülkelerde de durum bundan farklı değildi. Örneğin Fransa da sağlık hizmetleri kimsesiz olan kişilere genelde kiliselerin kontrolünde olan ağırlıklı olarak kimsesiz hastalar hizmet sağlayan kurumlar tarafından sağlanırdı. Kişiler adına yapılan bağışlar sayesinde hekimlik görevini yerine getirmeye çalışan rahipler tarafından sağlanıyordu. Tarihte 11. yüzyılda Kudüs’teki bir kiliseye yakın bir inanç örgütü tarafından hasta olan hacıların tedavileri için bir hastane bulunmaktaydı. Yine 14. yüzyılda Rodos adasında kiliseler tarafından kurulan savaşta yararlanan ve hastalanan kişilerin tedavilerinin yapıldığı hastaneler de vardı.

Bu dönemde hastaneler daha çok dini inançların kimlik yapısına sahip ve kendi bünyesinde hem tedavi hem de sosyal bütünlüğü gerçekleştirmeye çalışan kurumlardı. Bu kurumlarda kanunu vicdani yükümlülükler korunmakla beraber sosyal yardımlaşma esasları dikkate alınarak büyük miktarda gelirler vakfedilirdi.

Değişen ve gelişen teknoloji, toplumun yapısı beraberinde sağlık hizmetlerine olan ulaşımı da zamanla değiştirmiştir. Örneğin ihtiyaç sahipleri hastaneye yatırırken imkanı olan kişilere ise doktor evlerine giderek gerekli kontrolleri sağladıktan sonra ihtiyaç duyulması halinde ileri tetkik aşamalarını için hizmet verirdi. Sürecin bu şekilde değişken olmasına bağlı olarak günümüzde emek ve teknolojinin oldukça yoğun kullanılması hastaneler ve sağlık kurumlarına gerek duyulmuştur. Bu hizmetlerin organizasyonu söz konusu olması halinde ise sağlık yöneticilerine olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.

Sıkça Sorulan Sorular

Merhamet Hastanesi Hala Çalışıyor mu?

Fransa’da M.S. 651 yılında kurulan ve günümüzde halen hastane olarak kullanılan eski adı Tanrının Misafirhanesi yeni adı ise Merhamet Hastanesi olarak bilinen sağlık kurumu faaliyetlerine halen devam etmektedir.

Darüşşifa Hastanelerini Kimler Yaptırmıştır?

Darüşşifa hastaneleri padişahlar veya kızları ya da hanımları tarafından yaptırılırdı. Bu hastanelerin kurulmasının en önemli sebebi ise muhtaç sahibi olan kimselere sağlık hizmetinin verilmesi olarak açıklanabilir. İhtiyaç sahipleri görevli kişiler tarafından kuruma alınır yıkanır eşyaları kayıt altına alınarak tedavisi gerçekleştirilir ve daha sonra taburcu edilirdi.

Polis Kavramının Kaç Boyutu Vardır?

Polis kavramı yönetime katılan vatandaş gruplarını dikkate alındığında üç farklı boyutu bulunur. Bunlar, yer anlamında şehir ve onun toprakları, ağırlıklı olarak başka devletlerle ilişkileri olan ve şehirlerden meydan gelen devletler ve sosyal olarak belli hakları olan vatandaş toplulukları şeklinde gösterilebilir.

Sağlık Yönetimi kavramı nedir ve hangi tarihsel dönemlerde ortaya çıkmıştır?

sağlık yönetimi kavramının tarihsel süreci

kavramı, özellikle hastaların tedavi edildiği ve sağlık hizmeti üreten kurumların yönetimi olarak açıklanabilir. Tarihsel dönemlerde, hastane kavramı tam olarak söz edilememekteydi. Bunun yerine antik çağda, yerleşim yerinde sözü geçen ve ekonomik varlığı yerinde olan büyük toprak sahibi ailelerin sağladıkları revire benzer mekanlar bulunmaktaydı. , bu dönemlerde daha çok revire benzer mekanların ve klinik kaplıcalarının, savaş sırasında kullanılan basit revirlerin ve daha sonraları poliklinik kavramının ortaya çıkışıyla gelişmeye başlamıştır.

Antik dönemde hastalık ve tedavi anlayışları

Çok tanrılı ve antik dönemlerde hastalıklara tanrıların cezalandırılması olarak görülür ve hastalar pek fazla sevilmezdi. Özellikle bu dönemde bulaşıcı hastalıklar yüzünden bütün toplum hastalanıp ölebilirdi. Roma ve Eski Yunan dönemlerinde ise Asklepios adına inşa edilmiş tedavi hizmeti gerçekleştiren kurumlar bulunmaktaydı. Burada hastalar rüyalarını dinleyerek uygun bir tedavi programı belirlenirdi. Bu tedavi programlarının iyileşen kişilerin belgeleri bulunurdu ve kurumun olumlu imaj görüntüsünü oluşturmaktaydı.

Poliklinik kavramının ortaya çıkışı

Yunanistan’da ve bazı adalarında bulunan polis denilen küçük devletler, farklı grupların yönetime katılımıyla üç farklı boyutun ortaya çıkışına zemin hazırlamıştır. Poliklinik kavramı, bu dönemde ortaya çıkan ve şehirlerden meydana gelen yapıların kendilerine ait bir tedavi klinikleri olmasıyla anılmaya başlamıştır. Ayrıca bu dönemde Mısırlılar ise tapınakları hastane niyetinde kullanarak hastaları burada tedavi etmişlerdir.

İlk hastane yapıları

Hastane olarak yapılan ilk yapı, M.S 651 yılında Paris kilise kontrolünde kurulmuştur. Günümüzde halen hastane olarak kullanılan bu yapı, 'Tanrının Misafirhanesi' olarak adlandırılan I'Hotel-Dieu ismi ile anılmaktadır. Çağımızda kullanılan hastane kavramının temeli, buraya dayanmakta ve hatta etimolojik olarak misafir edilen yer anlamına gelmektedir.

Antik dönemde sağlık hizmetlerinin sunulduğu mekanlar ve bu hizmetlerin organizasyonu hakkında ne gibi bilgiler bulunmaktadır?

Antik Dönemde Sağlık Hizmetleri

Antik dönemde sağlık hizmetlerinin sunulduğu mekanlar genellikle büyük toprak sahibi ailelerin sağladığı revir benzeri noktalarıydı. Bu dönemde hastalıklar genellikle tanrıların cezalandırması olarak kabul edilirdi ve hastalar genellikle sevilmezdi.

Klinik Kaplıcalar ve Revirler

Bazı tedavi hizmetleri klinik kaplıcalarda sunulurken, savaş dönemlerinde yaralıların bakımı için basit revirler de kurulurdu. Bu kaplıcalar ve revirler genellikle sıcak su kaynaklarının yakınındaydı.

Asklepios Tapınakları ve Tedavi Yöntemleri

Roma ve Eski Yunan'da tıp tanrısı olan Asklepios adına inşa edilmiş tedavi merkezleri vardı. Hastalar bu tapınaklara gelir, banyo yapar, oruç tutar ve uyurdu. Uyandıklarında rüyalarını tapınak görevlilerine anlatır ve tedavi programı belirlenirdi.

Poliklinik Kavramı ve Mısırlılar

Polis diye tabir edilen Yunan şehirlerinde ve bazı adalarda kendi tedavi klinikleri vardı, bu yerlere poliklinik denirdi. Mısırlılar ise tapınakları hastane niyetine kullanırdı.

Hastaneler Nasıl Ortaya Çıktı

Hastanelerin ilk örneği M.S 651 yılında Fransa'da, Paris kilisesi kontrolünde oluşturuldu. Bu yapı hala hastane olarak kullanılmakta ve 'Tanrının Misafirhanesi” olarak adlandırılmaktadır. Bu yapıdan itibaren hastane kavramı kullanılmış ve günümüze dek bu şekilde devam etmiştir. Bu bilgiler, antik dönemde sağlık hizmetlerinin organizasyonu ve bu hizmetlerin sunulduğu mekanlar hakkında önemli bilgiler vermektedir.

Günümüzde kullanılan poliklinik kavramının tarihsel kökenleri ve bu kavramın antik Yunan polislerindeki sağlık hizmetleri ile ilişkisi nedir?

Tıbbi Sağlık Hizmetlerinin Antik Kökenleri

Tıbbi sağlık hizmetlerinin tarihsel kökenleri çok eski çağlara, antik döneme kadar uzanmaktadır. O dönemlerde hastane kavramı mevcut olmasa da, büyük toprak sahibi ailelerin sağladığı revir benzeri mekanlar hastaları ağırlayıp tedavi ederdi. Üstelik, klinik kaplıcalar gibi hastalıkların tedavi edildiği yerler de vardı.

Asklepios Tapınakları ve Sağlık Hizmetleri

Roma ve Eski Yunan dönemlerinde ise sağlık hizmetlerinin bir unsuru olarak Asklepios adına inşa edilmiş tapınaklar bulunmaktaydı. Bu tapınaklar genellikle sıcak su kaynaklarının yanında yer alırdı ve hastalar orada banyo yapar, oruç tutar ve uyuduktan sonra görülen rüyalarını tapınaktaki kişilere söyleyerek uygun bir tedavi programı oluştururlardı.

Poliklinik Kavramı ve Günümüz Sağlık Hizmetleri

Antik Yunan döneminde 'polis' olarak adlandırılan yerleşim birimlerinde, yani adalar ve küçük devletlerde, kendi tedavi klinikleri bulunan yapılar oluşmuştur ve bu yapılar 'poliklinik' olarak adlandırılmıştır. Günümüzde kullanılan poliklinik kavramının kökeni buraya dayanmaktadır.

Mısırlılar ve Tedavi Hizmetleri

Bu dönemin sağlık hizmetleri içinde Mısırlıların tapınakları hastane niyetinde kullanarak hastaları orada tedavisi de önemli bir yer tutuyor.

Hastanelerin Tarihsel Kökenleri

Hastane kavramının en belirgin tarihine baktığımızda, bu tamamen sağlık hizmeti veren bir yapı olarak ilk kez M.S 651 yılında Paris'te kurulan bir kilise içerisinde ortaya çıktı. Bu yapı o zamandan günümüze kadar hastane olarak kullanılmaktadır.