Online eğitim, öğreten ile öğrenen kişi veya kişilerin aynı ortamda olmalarına gerek kalmaksızın internet üzerinden iletişim kurmalarını, önceden belirlenmiş eğitim amacını gerçekleştirmelerine olanak sağlayan teknolojik bir araçtır. Gelişen ve değişen günümüz dünyasında bizler de kendimizi güncelleyebilmek için sürekli yeni bir şeyler öğrenme gayreti içindeyiz. Yeni bir şeyler öğrenmek artık isteğe bağlı bir lüks değil, hayata uyum sağlayabilmek için zorunlu birer ihtiyaç haline geldi.
Neden Online Eğitim Tercih Edilmeli?
Çünkü artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Hani çok klişe olmuş bir laf var ya hepiniz duymuşsunuzdur: "Bilgi artık parmaklarımızın ucunda" diye. Evet, bilgi artık gerçekten de parmaklarımızın ucunda. Bugün geldiğimiz teknolojik noktada, her sorumuzu yazıp cevap bulabileceğimiz arama motorlarımız var mesela. Hatta sorumuz saçma ve bir o kadar gereksiz bile olsa!
Eee, hal böyleyken öğrenmek uğruna harcadığımız zaman, yol ve kitap parası yerine neden daha az masraflı olan teknolojiyi kullanmayalım? Neden evde rahatça oturup, deyim yerindeyse öğretmenin ayağımıza kadar geldiği online eğitim almak yerine, süslenip püslenip, yola çıkıp, para harcayıp eğitim merkezine gidelim?
Bende "Vakit bol, para sıkıntım da yok, sanallık yerine gerçekliği tercih ediyorum, oralarda birileri ile tanışıp çevremi genişletiyorum, hatta bazen de çıkışta iki okey atıp vakit geçiriyorum." diyenlerimiz var ise onlara saygı duyarak yolumuza devam ediyoruz.
Bu yolda kısa vakitte çok şey öğrenmek isteyen insanlar var. Amaç; online eğitim alarak daha az enerji harcayarak daha çok bilgi edinmek. Bu eğitim bir hobi için de alınabilir, hayati derecede önem taşıyan bir sınav için de.
Ben üniversitemi okuyup bitirmişim. Hatta üstüne açıktan bir üniversite daha okuyup bitirmişim, bir mesleğim var. Mesleğimle ilgili bir sürü kitap, dergi okumuşum, çalıştaylara ve seminerlere katılmışım. İşimin devamı için de sürekli kanun, genelge okumak zorundayım. Çünkü işimi doğru yapabilmem için her değişen kanunu adım gibi bilmek zorundayım. Hayatımı ev ve iş yeri ikilisi arasında sınırlandırmak istemiyorum. Ama eve gelince de hiçbir şey yapacak halim kalmıyor. Hatta aramızda kalsın, bazen yemek yemeye bile üşeniyorum. :)
İnsan hayattan doyum alabilmek ve hayatı daha anlamlı hale getirebilmek için görevi olduğu işler haricinde bir şeyler yapmak istiyor. Uzmanlar da hep söyler ya "İş haricinde bir arka bahçeniz olsun, bir hobiniz olsun, o alanda uzmanlaşın." diye.
Gerçekten bu insan ruhuna çok iyi gelen bir şey. Bunları yapınca hayat yapmak zorunda olduklarımızdan bizi uzaklaştırarak, yapmaktan zevk aldığımız alanlara doğru yönlendiriyor. Bu pozitif hislerle de yapmak zorunda olduğumuz işlere daha ılımlı, daha pozitif bakıyoruz ve dolayısıyla daha iyi performanslar sergileyebiliyoruz.
İstanbul İşletme Enstitüsü Online Eğitim Deneyimim
İşten ve evden aşırı derecede bunaldığım, strese girdiğim bir dönemde internette gezinirken, İstanbul İşletme Enstitüsü'nün Sertifikalı Eğitim Programlarına rastladım. Eğitimden hiçbir ücret almayan bu enstitüde ilgimi çeken eğitimler olmuştu. İlk sırada İşaret Dili Eğitimi Programı'na yazıldım. İşten eve gelirken eğitim zamanı gelmeden bir mesaj ile eğitimin saatini hatırlattılar. Eve gelince işlerimi bu saate göre düzenleyip bilgisayarın başına geçtim ve enstitünün online eğitim platformu ile bu eğitimin videosunu izledim. Eğitim sonunda bir sınav yaptılar. Bu eğitimi de başarıyla geçtim.
Yeni bir şeyler öğrenmenin vermiş olduğu huzur ile iş yerime gittim. Ve tesadüf bu ya, işitme engelli bir vatandaşımız benden önce birkaç personelle görüşmüş ancak derdini kimseye anlatamamış. Mesai arkadaşlarımızdan birisi işitme engelli vatandaşla birlikte benim çalıştığım bir üst kata geldi. Hemen ben "İşaret dili biliyorum!" diye atıldım. Vatandaşımız işaret dili ile bir şeyler anlattı. Eğitimi yeni almış olmanın verdiği acemilikle her şeyi kusursuzca anladım ve anlattım desem yalan olur. Fakat derdini dinleyip çözüm yolu bulabilecek ve o vatandaşa da bunu anlatabilecek kadar iletişim kurdum.
Bu olaydan sonra karşıdaki insanla empati kurabildiğim, onunla iletişime geçerek ona yardımcı olabildiğim için büyük bir mutluluk duydum ve iş stresim bir anda yok olup gitti. Daha sonra bu eğitimlerin devamı da geldi. Bir eğitim alıp işi orada bırakmadım. Bu eğitimden sonra diğer eğitimleri almaya da devam ettim:
İş Yerinde Görgü ve Etik Kuralları Eğitimi
İş Hayatında Yazışma Teknikleri Eğitimi
İş Hukuku Uygulamaları Eğitimi
Mobbing Eğitimi
Zaman Yönetimi Eğitimi
Etkili Sunum Teknikleri Eğitimi
İnsan Kaynakları Yönetimi Eğitimi
Stres Yönetimi ve Stresle Başa Çıkma Eğitimi
Diksiyon, Doğru ve Etkili Konuşma Eğitimi
vs. gibi birçok online eğitim aldım.
Bu eğitimleri alırken hiç yorulmadım ve internetin başında zevkle izledim. İş dışında da bir şeylerle ilgilenebilmek, hayatın değişen koşullarına karşı kendimi güncelleyebilmek, aynı zamanda buradaki eğitimlerle iş yeri ve normal hayatta stresle başa çıkabilmek, insanlarla iletişimimi kolaylaştırarak sağlıklı ilişkiler kurabilmek ve bir problemle karşı karşıya kaldığımda daha kolay ve etkin çözüm yolları üretebilmek gibi yetkinlikler kazandım. LinkedIn profilimde bir sürü online eğitim sertifikası eklemiş olmam da cabası. :)
Online Eğitim Olmasaydı Ne Yapardık?
Online eğitim olmasaydı, ne bu eğitimlere katılmak için bir kişisel gelişim kursuna yazılır, ne bu kursları alabilmek için zaman ve para harcardım. İyi ki online eğitim var, iyi ki internet var, iyi ki teknoloji var.
Bu online eğitimin nimetleri sadece hobi eğitimleri almakla da bitmiyor tabii ki. Maddi durumu olmayan bir genç düşünün. Belki eve ekmek götürmek için ağır işlerde çok çalışıyor. Aldığı para değil kurs parasına, kitap parasına bile yetmiyor. Ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Bu durumda bu genç bilgisayardan, bilgisayarı yoksa telefonundan online eğitime katılacak. Masraflarını asgariye indirecek. Böylelikle maddi durumundaki yetersizliğin eğitimi için oluşturduğu negatif etkiyi en aza indirecek. Bu gencin de hayallerine ulaşmak için bir umudu olacak. "İmkansız" yerine "Olabilir." diyecek.
"Öğrenmek, yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve online eğitim platformları sayesinde artık daha kolay ve erişilebilir hale gelmiştir." (Kaya, 2020, s.35)
Teknoloji öyle bir şey ki, iyi amaçlar için kullanırsak iyilik meleğine, kötü amaçlar için kullanırsak bir canavara dönüşebilir. Bizi cennete de götürebilir, cehennemi de yaşatabilir. Teknolojinin kendisi kötü veya iyi değildir. Onu kullanan insana göre şekillenir, iyi veya kötü olur. Tıpkı ateş gibi. Ateş gibi ısıtabilir, ateş gibi yakabilir. Her şey biz insanoğlunun elinde.
Gelin teknolojiyi iyi amaçlarla kullanalım. Mesela web tabanlı eğitim programları ile kendimizi geliştirelim. Çünkü artık günümüzde "Yok"un yok olduğu bu dünyada bizler cahilliğimizle yok olmayalım. Online kişisel gelişim kursları ile yeni beceriler kazanalım, işyerinde etkili iletişim eğitimi alarak çalışma hayatımızda daha başarılı olalım. Online eğitim ile kariyer gelişimi sağlayarak hayallerimize ulaşalım. Bilgi çağında bilgisiz kalmayalım.
Kaynakça:
Kaya, M. (2020). Dijital Çağda Eğitim ve Öğrenme. İstanbul: Akademik Kitaplar.
Özden, M. Y. (2018). E-Öğrenme ve Uzaktan Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme. Ankara: Pegem Akademi.
Yamamoto, G. T., Demiray, U., & Kesim, M. (2010). Türkiye'de E-Öğrenme: Gelişmeler ve Uygulamalar. Ankara: Cem Web Ofset.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2016). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri (10. baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
