En basit haliyle paranızı yönetebilmektir. Aylık maaş sistemi üzerinden kazancınızı sağlıyor olabilirsiniz. Ya da kendi işinizi yürütüyorsunuzdur. Yeni bir girişim planı üzerinde de çalışıyor olmanız muhtemel. Hangi şartlarda kazanıyor olursanız olun kazancınızı iyi finanse edemediğiniz sürece verim alamazsınız. ‘Her zaman yatırım yapmak istemişimdir ama şartlar’ diyebilir veya erteleye erteleye kaybettiğiniz yıllara üzülebilirsiniz. Peki gerçekten bu kadar zor mu parayı yönetmek? Buna objektif bir cevap veremeyiz. Kişinin paraya bakış açısına ve karakterine bağlı bir değişkendir.
Eğer finansal bir okuryazar olmak istiyorsanız kafanızda bazı şeyleri netleştirmelisiniz. Öncelikle bir gelir ve gider planlaması yapılmalıdır. Gelirinizden daha fazla harcama yapmamanız gerektiğini kafanızda en temele oturtmanız gerekir. İpin ucu kaçtıkça toplaması da zor oluyor haliyle. Gelirinizin bir kısmını biriktirmeye çalışmalısınız. Tabi bunun için tasarruf şart. Eğer yatırım yapmak veya bir şeyler sahibi olmak istiyorsanız uzun vadeli düşünmek ve ona göre planlamalar yapmanız gerekir. Seçim size kalmış, günü kurtarmak mı geleceğe yatırım yapmak mı?
Finansal okuryazarlık üç temel unsura dayanıyor: finansal tutum, finansal bilgi ve finansal davranış. Bahsettiğimiz bütçe, tasarım, borç, vade ve benzeri birçok terime hakim olmanız sizin finansal bilgiyi edindiğiniz anlamına gelir. Paranızı dikkatli kullanmaya başlamış, birikim yapmaya odaklanmış hale geldiyseniz finansal bir tutum da sergilemiş olursunuz. Finansal davranışa gelince ise gelir ve giderlerin planlaması, yapılan tasarruf ve yatırımlar, parayı yönetebilmek gibi eylemler gerçekleştirebilmektir.
Tasarruf yapmanın zor geldiği, çocukların eğitimine harcanan paralar ve bunlar gibi sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu durumda bakış açımızı değiştirip zaruri olmayan hatta gereksiz denebilecek harcamalara odaklanmalıyız. Bir süreliğine keyfi ödemelerden ödün verebiliriz. Genel olarak savurgan bir karakterdeyseniz de kendinizi dizginlemek için bir adım atabilirsiniz.