En son ne zaman "Bu defa bir yabancı dil öğreneceğim!" dediniz? İş görüşmesinde karşınıza çıkan dil yeterlilik sınavında mı, yoksa bir turist size adres sorduğunda "No" diyerek hızlı adımlarla uzaklaştığınızda mı? Ya da akademik bir makale okurken sadece yabancı kaynaklarla karşılaştığınızda mı? Böyle anlarda kendi kendimize sürekli "Bu defa öğreniyorum, öğrenmeliyim!" deriz. Ama bir türlü bu fırsatı yaratamayız. Peki, kurslara gitmeden yabancı dil öğrenmenin yolları nelerdir? Eğer hazırsanız ve kararlıysanız, öğrenmek için önünüzde hiçbir engel yoktur. Üstelik pahalı kurslara para vermeden, yıllarca uğraşmadan, sadece konsantre olarak ve sıkı çalışarak bunu başarabiliriz. Nasıl olacağını merak ediyorsanız, hadi başlayalım...
Dili Hayatınızla Bütünleştirin
Dili Hayatınızla Bütünleştirin
Bir dili öğrenmek için onu hayatımızın tüm alanlarına dahil etmemiz gerekir. Düşünsenize, üniversite dönemine gelmiş biri 8-12 yıl arasında dil eğitimi almış oluyor. Bu oldukça uzun bir süre, ancak büyük bir çoğunluk bir şey öğrenemediğini iddia ediyor. Peki neden? Çünkü dil, sadece gramer kitaplarıyla öğrenilmez. Ana dilimizi nasıl öğrendiğimizi düşünelim. Aslında bu süreçten çok da farklı değildir.
Yeni doğan bir bebek, ilk kelimesini söyleyene kadar sürekli o dile maruz kalır. Bu da uzun bir dinleme süreci gibi düşünülebilir. Söylediklerimizi anlar, tepki verir ancak konuşamaz bir süre. Sonra birkaç kelimeyle, devrik cümlelerle kendini ifade eder. Ancak anlaşılır. Siz de öğrenirken hatalar yapabilirsiniz; ancak bu sizi yıldırmamalı, hata yapmaktan korkmamalısınız. Unutmayın, hata yapmak öğrenmenin bir parçasıdır.
Bol Bol Dinleyin
Bol Bol Dinleyin
Yabancı dil öğrenebilmek için sürekli o dile maruz kalmanız gerekir. Eğer yurt dışına çıkma şansınız varsa mutlaka bunu değerlendirin. Ancak böyle bir fırsatınız yoksa, sürekli dinlemelisiniz. Tıpkı çocukluk döneminde sürekli dinleyerek ana dilimizi öğrendiğimiz gibi, yabancı dil öğrenme sürecinde de sürekli dinlemeliyiz.
İlk başlarda pek bir şey anlamayabilirsiniz. Bu durum sizi yıldırmasın, vazgeçmeyin. Bir süre sonra dinlediğiniz kelimeleri tekrar edip ezberlemeye başlayacaksınız. Eğer sıfırdan başlıyorsanız, o dilde bebekler için geliştirilmiş çizgi filmlerle başlayabilirsiniz. En temel bilgilere bu şekilde ulaşabilirsiniz.
Kendi deneyimimden bahsetmem gerekirse, İspanyolca öğrenmeye karar verdiğimde ilk iş olarak İspanyolca çocuk şarkılarına kulak verdim. "Los Pollitos Dicen" adlı şarkıyı dinlerken hem eğlendim hem de yeni kelimeler öğrendim. Bir süre sonra şarkının sözlerini ezberlediğimi fark ettim. Bu da bana büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Her Gün Çalışın ve Okuyun
Dili Yaşayın
O dili yaşamak için o toplumun kültürünü de öğrenmeniz, bu süreci kolaylaştıracaktır. Yabancı filmleri orijinal altyazılarıyla izleyin. Son olarak, şarkılar dinlemeyi de ihmal etmeyin. Müzik, dil öğrenmenin en keyifli yollarından biridir. Sevdiğiniz bir sanatçının şarkılarını dinleyerek hem telaffuzunuzu geliştirebilir hem de yeni kelimeler öğrenebilirsiniz.
Credit Card And Bank Account English Vocabulary With Pronunciation And Examples
Türk Emlak Sektöründe Yaygın İngilizce Terimler Ve Açıklamaları
Sevdiğiniz yabancı dizileri altyazısız izlemeye çalışın.
Yabancı gazeteleri veya dergileri okuyun.
Dil öğrenme uygulamalarını kullanın.
Her Gün Çalışın ve Okuyun
Dil öğrenmede ne yazık ki mucizevi kestirme yollar yoktur. Düzenli ve sıkı çalışmanız gerekir. Bol bol tekrar ederek kalıcı bir şekilde öğrenebilirsiniz. Çalışırken düzenli notlar almalısınız; böylelikle hem akılda kalma oranları artar hem de tekrar ederken size kolaylık sağlar.
Her gün çalışmaya başlamadan önce önceki günü tekrar etmelisiniz. Bunu 5 dakika gibi kısa bir sürede yapabilirsiniz. Yeni öğrenilen kelime ve cümle kalıplarını not almalı, öğrendiğiniz her şeyi pratiğe dökmelisiniz. Tıpkı ilkokul Türkçe derslerinde olduğu gibi, yeni öğrenilen kelimeyi cümle içinde kullanmalısınız mesela.
Yazma Alıştırmaları Yapın
Geçenlerde bir arkadaşım bana dedi ki: "İngilizce öğrenmeye çalışıyorum ama bir türlü ilerleyemiyorum." Ona her gün en az 10 kelime öğrenmesini ve bu kelimeleri cümle içinde kullanmasını tavsiye ettim. Bir süre sonra kelime haznesinin ne kadar geliştiğini fark etti ve motivasyonu arttı.
Konuşmaya Çalışın
Yanınızda Sözlük Taşıyın
Yanınızda sözlük taşıyabilir veya mobil uygulamalar indirebilirsiniz. Böylelikle daha sık tekrar edebilirsiniz. Gün içinde birkaç defa bakarak onlarca kelimeyi hayatınıza katabilirsiniz belki de. Her seviyeye uygun, okurken de kendinizi mutlu hissedeceğiniz hikaye kitaplarıyla başlayıp bol bol okumalısınız. Sesli okuyarak kulağınızın alışmasını sağlayıp aynı zamanda telaffuzunuzu da geliştirebilirsiniz.
Şahsen, Fransızca öğrenirken küçük hikaye kitapları okumak bana çok yardımcı oldu. İlk başlarda anlamadığım kelimeleri not aldım, sonra tekrar okudum. Bir süre sonra daha akıcı okumaya başladığımı fark ettim.
Yazma Alıştırmaları Yapın
Yeni öğrendiğiniz kelime kalıplarını, cümleleri not alabilir ve tam anlamını öğrenene kadar tekrar etmelisiniz. Kelime kartları oluşturup, bulmacalar çözebilirsiniz. Günlük tutabilirsiniz, evet evet günlük! Belirli bir kelime haznesine ulaştıktan sonra, metin yazabilmek adına kısa cümlelerle başlayıp günlük tutabilirsiniz. Böylelikle kat ettiğiniz yolu gördükçe hevesiniz de artacaktır. Yazmak, öğrendiklerinizi pratiğe dökmenizi de sağlayacaktır.
Geçen yıl, Almanca öğrenirken her akşam yatmadan önce o gün neler yaptığımı Almanca olarak yazmaya başladım. İlk başlarda çok basit cümleler kurdum. "Heute bin ich spazieren gegangen." gibi. Zamanla daha karmaşık cümleler yazmaya başladım ve bu beni gerçekten motive etti.
Konuşmaya Çalışın
Belki de en korktuğumuz aşama bu aşamadır. Çünkü hepimiz anladığımızı ancak konuşamadığımızı söyleriz. Öğrendiklerinizi kendi kendinize konuşarak başlayabilirsiniz. Konuşmak, pratik yapmak son adım gibi görünse de aslında ilk adımdır. Fakat konuşmak için temel kelime ve gramer bilgisi almalı, bu nedenle dinleme, yazma ve okumayla birlikte konuşma pratiği yapmalısınız.
Pratik yapmanın birçok yolu vardır:
1- Kendi seviyenize uygun online yayınlardan faydalanabilirsiniz.
2- Yurt dışında yaşayan arkadaşlar edinip sohbet edebilirsiniz.
3- Dil değişim uygulamalarını kullanabilirsiniz.
4- Aynanın karşısında konuşma pratikleri yapabilirsiniz.
5- Sesli notlar kaydedip kendi telaffuzunuzu dinleyebilirsiniz.
Bir arkadaşım, dil öğrenirken dizi karakterleriyle konuştuğunu anlatmıştı. Sevdiği bir diziyi izlerken karakterlerin konuşmalarına cevap veriyormuş. Bu yöntem hem eğlenceli hem de pratik bir yol olabilir.
Teknolojiden Yararlanın
Evde, pahalı kursa gitmeden dil öğrenmenin bir başka alternatifi de online eğitimler olabilir. Birçok platform, ücretsiz veya cüzi ücretlerle dil eğitimleri sunuyor. Örneğin, bir arkadaşım "Kursa gitmeden hızlı yabancı dil öğrenme yöntemleri" üzerine bir online kurs almıştı ve çok faydasını gördü.
Ayrıca, dil öğrenme uygulamaları da oldukça etkili. Duolingo, Memrise, Babbel gibi uygulamalar sayesinde günlük kısa sürelerle pratik yapabilirsiniz.
Kendinize Hedefler Koyun
Dil öğrenirken motivasyonu yüksek tutmak önemlidir. Kendinize küçük hedefler koyarak ilerleyebilirsiniz. Örneğin:
Haftalık kelime hedefleri belirleyin (örneğin, haftada 50 kelime).
Aylık okuma hedefleri koyun (örneğin, her ay bir kitap).
Konuşma pratiği için haftada bir kez yabancı bir arkadaşınızla sohbet edin.
Geçenlerde okuduğum "Dil Öğrenmenin Psikolojisi" adlı kitapta, yazar David Singleton, dil öğrenmenin beyindeki nörolojik etkilerinden bahsediyordu. [^1] Bu kitabı okumak, dil öğrenme sürecine farklı bir bakış açısı kazandırdı bana.
Sabırlı ve İstikrarlı Olun
Bir dili öğrenmenin bahsettiklerimiz dışında da birçok yolu vardır; ancak temel şart istemek ve istikrarlı olarak çalışmaktır. Gidebiliyorsanız o ülkeye gidip dilini öğrenin, ancak böyle bir şansınız yoksa teknolojiden faydalanın. Yabancı arkadaşlar edinin veya size bu yolculukta eşlik edecek bir arkadaşınızla beraber çalışın. Hata yapmaktan korkmayın, konuşun. Son olarak unutmayın ki azimli ve kararlı olduktan sonra yapamayacağınız şey yoktur.
Sonuç
Kursa gitmeden hızlı yabancı dil öğrenme yöntemleri arayanlar için, aslında birçok kaynak ve yöntem mevcut. Önemli olan, bu kaynakları doğru kullanmak ve düzenli bir şekilde çalışmak. Dil öğrenmek sabır ve emek ister, ancak sonuçları düşündüğümüzde buna değer.
Dil öğrenme sürecinde karşılaştığım zorlukları ve kullandığım yöntemleri sizlerle paylaşmaya çalıştım. Umarım bu tavsiyeler sizler için de faydalı olur. Unutmayın, en büyük engel kendi zihnimizde. Kendi kendimize "Yapamam" dediğimiz sürece ilerleyemeyiz. O yüzden, bugün bir adım atın ve o çok istediğiniz yabancı dili öğrenmeye başlayın!
Referanslar
[^1]: Singleton, D. (1999). Language Acquisition: The Age Factor. Multilingual Matters.
[^2]: Krashen, S. D. (1982). Principles and Practice in Second Language Acquisition. Pergamon Press.
[^3]: Lightbown, P. M., & Spada, N. (2006). How Languages are Learned. Oxford University Press.
[^4]: Harmer, J. (2007). The Practice of English Language Teaching. Pearson Longman.
Bu metinde belirtilen yöntemleri uygulayarak, siz de kendi kendinize yabancı bir dili rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Haydi, hemen başlayın!
