Yabancı Dil Eğitimi

Dil Öğrenme Sürecinde Endişelerimiz ve Yapılması Gerekenler

Konuk Yazar
Güncellendi:
8 dk okuma
Resimde, üstünde bir yığın kitap bulunan bir dizüstü bilgisayarın yakın çekimi gösterilmektedir. En üstteki kitap açık, kahverengi bir kapağı var ve sayfada beyaz bir metin görünüyor. Dizüstü bilgisayarın klavyesinde siyah bir not defteri, bir pil ve bir kağıt parçası var. Yanında beyaz bir haç ve iki küçük çekiç bulunan yeşil bir kare var. Dizüstü bilgisayarın sağında, ortasında beyaz bir baloncuk olan pembe bir kare var. Arka plan odak dışıdır. Renkler sıcak ve davetkâr. Öğelerin konumu organizasyon ve üretkenlik izlenimi veriyor.
EndişelerÇözümlerÖnerilen Kaynaklar
Dil öğrenirken mükemmeliyetçilik arayışıYeni bir dil öğrenirken hata yapmaktan korkmamayı ve kendimize güvenmeyi öğrenmekCambridge Sözlüğü, Pons Sözlük, Naver
Yeni bir alfabeyi öğrenmeAlfabe ve okunuş kurallarını iyi öğrenmekDualingo
Dil bilgisi kurallarını öğrenmeAnadilinizle aynı kurallara sahip dilbilgisi konularını karşılaştırmakbab.la
Kelime ezberi yapmaKelime ezberi yapmayı ihmal etmemek ve takılan kelimeler için sözlüğe bakmakCambridge Sözlük, Pons Sözlük
Dil pratiği yapmaAnadili öğrendiğiniz dil olan arkadaşlar edinmek, film/dizi izlemekInterpals
Günlük dil kullanımıDilinizi hayatınızın bir parçası yapmayı ve karşılaştığınız durum ya da olayları dille ilişkilendirmeyi öğrenmekDil öğrenme webtoonları
Dilin sürekli değişimiDil öğrenme sürecini bir maraton olarak görmek ve sabırlı olmakDualingo, Interpals
Dil öğrenme motivasyonuÖğrenmek istediğiniz dilin nedenini belirleyerek kendinizi motive etmekN/A
Yeni bir dil öğrenirken zaman ayırmaHer gün belirli bir zamanı dili öğrenmeye ayırmakN/A
Dili anlama ve konuşmaDili akıcı sayılabilecek bir şekilde okuyup yazdığından emin olmakCambridge Sözlük, Naver
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Yeni dil bir dil öğrenmek, bununla birlikte yeni bir kültürü tanımak, dünyadan haberdar olmak ve sadece dil aracılığıyla binlerce farklı insan tanıyabilme imkânına ulaşmak, yirmi birinci yüzyıl dünyasında ''kendini geliştiren'' insanın başta gelen özelliklerindendir. Dünya ilişkilerinin gittikçe hareketlenen seyrinde iletişimin bir gereği olan dil bireylere büyük avantajlar sağlamaktadır. Dil öğrenmenin iş hayatındaki getirilerinin yanında kültür birikimine ve insanın bakış açısına kattıkları yadsınamaz gerçeklerdir. Peki, özellikle Türkiye'de neden yabancı dil öğrenme oranı oldukça düşük? Bu konudaki endişelerimiz tam olarak nelerdir?

Dil Öğrenmeye Başlamadan Önce Neden Kaygılanırız?

Yeni bir dil öğrenmeye başlarken genellikle ilk önce ''mükemmeliyetin'' peşinden koşarız. Konuşurken hata yapmama, anadili o dil olan insanların telaffuz özellikleriyle konuşma, her şeyi kusursuz anlama, dil bilgisi yanlışı yapmadan yazma gibi. Şüphesiz, yapılan en büyük hata da budur. Türkçeyi yeni öğrenen bir yabancının konuşurken kelimeleri yanlış telaffuz etmesi karşısında verdiğimiz tepki, bunu sevimli hatta samimi buluşumuz sizce de kendimize yaptığımız muamele ile çelişmiyor mu? 

Dil, oldukça soyut bir kavramdır. Canlı bir unsur olduğundan devamlı gelişim gösterir. Bu yüzden ne kadar çalışıldığı, konuşulduğu önemli olmaksızın ''Bu dili öğrendim.'' demek imkânsızdır. Kendi dilimiz hakkında bile her gün yeni bir şey öğreniyor oluşumuz ise bu durumun bir sonucudur.

Dil Öğrenme Sürecinde Neler Yapılmalı?

  1. Hata yapmaktan korkmayın. Tamamen yabancı olduğunuz bir dili öğrenmeye çalıştığınızı unutmayın. Kendinize güvenin.

  2. Bu dili neden öğrenmek istediğinizi belirleyin. Bu sizi hem motive edecek, hem de bu süreçte öğrenme yollarınızı keşfetmenizi sağlayacaktır.

  3. Öğreneceğiniz dil farklı bir alfabeye sahip ise, o alfabe ve okunuş kurallarını öğrenmeden gramer kurallarına geçmeyin. Akıcı sayılabilecek bir şekilde okuyup yazdığınızdan emin olun.

  4. Anadiliniz ile aynı kurallara sahip dilbilgisi konularını ya da benzer kelimeleri karşılaştırın. İki dil arasında kurduğunuz bu bağıntı sayesinde kuralı mantığınıza daha kolay oturtacak ve kelimeleri daha iyi ezberleyeceksiniz.

  5. Daha önce anadilinizde izlediğiniz ve repliklerini çoğunlukla bildiğiniz bir film ya da diziyi, önce çift altyazılı daha sonra ise sadece o dilin altyazısı ile izleyin. Bu telaffuzu, günlük konuşma kalıplarını ve bazı gramer kurallarını öğrenmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca anlamaya başladığınızda size büyük bir motivasyon kaynağı sağlayacaktır.

  6. O dilin istediğiniz şarkılarını dinleyin, şarkı sözlerini yazın ve bilmediğiniz kelimeleri not edin. Şarkı sözlerindeki gibi kısa ve basit cümleler kurmaya çalışın. İlk zamanlarda sadece bu sözleri tekrar edip anlamına bakarak çalışabilirsiniz.

  7. Dizi ve filmlerde dildeki çok kullanılan günlük kalıpları, kelimeleri not edin. Daha sonrasında anlamlarına ve örnek cümlelere bakın.

  8. O dilde izlediğiniz herhangi bir videoda söylenilenleri tekrar edin ve anlamına bakın. Seviye atladıkça videoyu durdurup söylenilene kendinize göre, o kişiyle konuşuyor gibi cevap vermeye çalışın.

  9. Kendinizle konuşun. O dilde sesli düşünün. Uzun cümleler kurmanız önemli değil, basit ifadelerden başlayın.

  10. O dilde düşünün. Bu diliniz geliştikçe olacaktır. Kafanızdan geçirdiğiniz bir cümleyi o dilde anlatmaya çalışın.

  11. Kelime ezberi yapmayı ihmal etmeyin. Aklınıza takılan her kelime için o an sözlüğe bakın. Ertelememeye çalışın.

  12. O dilde günlük tutun. Bir günde ne yaptığınızı kısaca anlatın. Basit cümlelerden başlayın.

  13. Anadili öğrendiğiniz dil olan arkadaşlar edinmeye çalışın. 

  14. İstikrarlı çalışın. Her gün en az 1-1,5 saati öğrendiğiniz dile ayırın.

  15. O dilde webtoon okuyun.

  16. Öğrendiğiniz dili hayatınızın bir parçası yapmayı ve karşılaştığınız durum ya da olayları dille ilişkilendirmeyi alışkanlık haline getirin.

Tüm bunlar dildeki seviyeniz yavaş yavaş ilerledikçe mümkün olacaktır. Bir anda olağanüstü bir ilerlemenin mümkün olmadığını unutmayın. İstikrarlı ve doğru bir çalışmayla, o dili kullanmaya devam ettikçe başarı kaçınılmaz olacaktır.

Önerilen Kaynaklar

  • Cambridge Sözlüğü

  • Pons Sözlük

  • Naver 

  • Dualingo

  • Interpals

  • bab.la

Dil Öğrenme Süreci ve Sonucu

Uzun soluklu ve istikrarlı bir çalışma gerektirse de bir dili konuşmaya ve anlamaya başladığınız andan itibaren aldığınız keyif paha biçilemezdir. Çalışma şeklinizi doğru düzenlediğinizde ve en iyi anladığınız yolu keşfettiğinizde, dili öğrenme hızınız da artacaktır. Tabii bunda o dil üzerinde ne kadar zaman harcadığınızın da etkisi vardır. Kelime hazinenizi geliştirip dil bilgisini kafanızda bir mantığa bürürseniz işiniz kolaylaşacaktır. Bunun için o dille çokça muhatap olmak gerekir. Dilin konuşulduğu ülkede değilseniz bile, sürekli pratik yaparak, internetin imkânlarından faydalanarak, film ve dizileri bilinçli bir öğrenme algısıyla izleyerek ve sıkça konuşarak bunu telafi edebilirsiniz.

''Mükemmel'' konuşma kaygısını bir kenara bırakır ve özgüvenli bir şekilde dili öğreneceğinize inanırsanız kesinlikle sizi tatmin edecek bir sonuç alacağınıza eminim. Şimdiden başarılar dilerim.

İstanbul İşletme Enstitüsü yabancı dil eğitimleri arasında yer alan İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Korece ve Japonca eğitimlerine göz atmanızı öneririm.

YAZAR: AYNEL ÇELİK

Sıkça Sorulan Sorular

Dil öğrenme sürecinde yapılan en büyük hatalar nelerdir?

dil öğrenme sürecinde yapılan hatalar ve çözüm yolları

sürecinde yapılan en büyük hataların başında mükemmeliyetçilik anlayışı ve kaygısı gelir. ye başlayan bireylerin çoğu, hata yapmamak, anadil olarak konuşan insanların telaffuz özellikleriyle mükemmel konuşabilmek ve dil bilgisinde kusursuz olmak gibi yüksek beklentilere sahiptir. Oysa ki , sürekli bir gelişim ve ilerleme içeren süreçtir ve bu süreçte hataların yapılması kaçınılmazdır.

Dilin doğası gereği, dili öğrenen kişinin her zaman daha fazla kelime, deyim ve dil bilgisi öğrenebileceği bir alan mevcuttur. Bu nedenle yapılan hataların ve eksikliklerin tanınarak, sürekli öğrenme ve gelişim hedeflenmelidir. Ayrıca, dil öğreniminin sadece teorik kısımla sınırlı kalmaması, pratik uygulamalarla ve gerçek hayatta kullanarak pekiştirilmesi önemlidir.

kaygısının önüne geçmek için bireylerin öncelikle sürecine dair gerçekçi beklentiler ve hedefler belirlemesi gerekmektedir. süreçlerinin uzun soluklu olduğu ve zaman zaman zorluklarla karşılaşılabileceği kabul edilmelidir. Yeni kelime ve dil bilgisi öğrenirken hataların yapılması doğal bir süreçtir ve bu durumun kabullenilmesi, bireylerin öğrenme sürecine daha rahat ve özgüvenli bir şekilde devam etmelerine yardımcı olacaktır.

Öğrenme sürecini daha etkili hale getirmek için dikkat edilecek temel noktalar şunlardır: İstikrarlı bir çalışma programı, sürekli pratik yapmak, dilin konuşulduğu yerlerde sürekli iletişim içinde olmak, internet ve diğer teknolojik imkanları kullanarak farklı kaynaklardan dil öğrenmek ve dilin kültürel yapısı önemlidir. Bir , belirtilen unsurların hepsi bir arada kullanılarak başarılı sonuçlar elde etmeyi sağlar.

Özetlemek gerekirse, mükemmel konuşma kaygısını bir kenara bırakan ve özgüvenli bir şekilde sürekli olarak yeni bir dil öğrenme hedefleyen bireyler daha başarılı ve tatmin edici sonuçlar elde edebilirler. Başarı anahtarı, istikrarlı çalışma, sürekli pratik yapma ve dil öğrenme süreci boyunca daha gerçekçi beklentilere sahip olmaktır.

sürecinde yapılan hatalar ve çözüm yolları   sürecinde yapılan en büyük hataların başında    anlayışı ve kaygısı gelir. ye başlayan bireylerin çoğu, hata yapmamak, anadil olarak konuşan insanların telaffuz özellikleriyle mükemmel konuşabilmek ve dil bilgisinde kusursuz olmak gibi yüksek beklentilere sahiptir. Oysa ki , sürekli bir gelişim ve ilerleme içeren süreçtir ve bu süreçte hataların yapılması kaçınılmazdır.  Dilin doğası gereği, dili öğrenen kişinin her zaman daha fazla kelime, deyim ve dil bilgisi öğrenebileceği bir alan mevcuttur. Bu nedenle yapılan hataların ve eksikliklerin tanınarak, sürekli öğrenme ve gelişim hedeflenmelidir. Ayrıca, dil öğreniminin sadece teorik kısımla sınırlı kalmaması, pratik uygulamalarla ve gerçek hayatta kullanarak pekiştirilmesi önemlidir.   kaygısının önüne geçmek için bireylerin öncelikle  sürecine dair gerçekçi beklentiler ve hedefler belirlemesi gerekmektedir.  süreçlerinin uzun soluklu olduğu ve zaman zaman zorluklarla karşılaşılabileceği kabul edilmelidir. Yeni kelime ve dil bilgisi öğrenirken hataların yapılması doğal bir süreçtir ve bu durumun kabullenilmesi, bireylerin öğrenme sürecine daha rahat ve özgüvenli bir şekilde devam etmelerine yardımcı olacaktır.  Öğrenme sürecini daha etkili hale getirmek için dikkat edilecek temel noktalar şunlardır: İstikrarlı bir çalışma programı, sürekli pratik yapmak, dilin konuşulduğu yerlerde sürekli iletişim içinde olmak, internet ve diğer teknolojik imkanları kullanarak farklı kaynaklardan    ve dilin kültürel yapısı önemlidir. Bir , belirtilen unsurların hepsi bir arada kullanılarak başarılı sonuçlar elde etmeyi sağlar.  Özetlemek gerekirse, mükemmel konuşma kaygısını bir kenara bırakan ve özgüvenli bir şekilde sürekli olarak yeni bir dil öğrenme hedefleyen bireyler daha başarılı ve tatmin edici sonuçlar elde edebilirler. Başarı anahtarı, istikrarlı çalışma, sürekli pratik yapma ve dil öğrenme süreci boyunca daha gerçekçi beklentilere sahip olmaktır.

Dil öğrenmeye başlarken kültür birikimi ve insanın bakış açısı üzerinde ne tür etkileri olabilir?

Dil öğrenmeye yeni başlarken kültür birikimi ve insanın bakış açısı üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Öncelikle, yeni bir dil öğrenme sürecinde bireyin kültür birikimi de artar, çünkü dil ve kültür birbirinden ayrı düşünülemez. Dil, içinde doğduğumuz, büyüdüğümüz ve yaşadığımız toplumun kültürünü ifade eder ve yeni bir dil öğrenirken de yeni bir kültüre dair bilgi birikimimiz artar. Bu sayede dünya genelindeki çeşitli toplumlara ait değerleri, normları, örf ve adetleri daha iyi anlarız ve bu da bizi daha hoşgörülü ve empatik bir birey haline getirir.

Dil öğrenme süreci, bireyin bakış açısına da genişleyici bir etki yapar. Farklı bir dil öğrenirken, farklı bir düşünme şekli ve farklı bir bakış açısına sahip olmanın önemini kavrarız. Bu, bizi daha geniş bir perspektif ve daha bütünsel bir bakış açısıyla dünyayı algılamamızı sağlar. Öğrendiğimiz dilin konuşulduğu toplumun bakış açısı ve değerlerinden etkilenerek, dünyayı ve yaşamı daha farklı bir lensle görmeyi öğreniriz. Ayrıca, yeni bir dil öğrenme sürecinde dilin kullanımı ve yapısı hakkında bilgi sahibi olmak, düşünme şeklimize ve problem çözme becerilerimize de olumlu yönde etki eder.

Ancak, Türkiye'deki yabancı dil öğrenme oranının düşük olmasının pek çok farklı nedeni vardır. Egitim sistemi, kültürel farklılıklar, ekonomik ve sosyal koşullar gibi çeşitli faktörler dil öğrenme motivasyonunu ve yeteneklerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, dil öğrenme konusundaki yaklaşımımızı revize etmek, uygun eğitim yol ve metodlarını keşfetmek, kişilere uygun öğrenme stratejileri oluşturmak ve dil öğrenme sürecini daha etkili ve verimli hale getirmek için çeşitli araştırmalar yapmamız önemlidir.

Dil öğrenmeye yeni başlarken kültür birikimi ve insanın bakış açısı üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Öncelikle, yeni bir dil öğrenme sürecinde bireyin kültür birikimi de artar, çünkü dil ve kültür birbirinden ayrı düşünülemez. Dil, içinde doğduğumuz, büyüdüğümüz ve yaşadığımız toplumun kültürünü ifade eder ve yeni bir dil öğrenirken de yeni bir kültüre dair bilgi birikimimiz artar. Bu sayede dünya genelindeki çeşitli toplumlara ait değerleri, normları, örf ve adetleri daha iyi anlarız ve bu da bizi daha hoşgörülü ve empatik bir birey haline getirir.  Dil öğrenme süreci, bireyin bakış açısına da genişleyici bir etki yapar. Farklı bir dil öğrenirken, farklı bir düşünme şekli ve farklı bir bakış açısına sahip olmanın önemini kavrarız. Bu, bizi daha geniş bir perspektif ve daha bütünsel bir bakış açısıyla dünyayı algılamamızı sağlar. Öğrendiğimiz dilin konuşulduğu toplumun bakış açısı ve değerlerinden etkilenerek, dünyayı ve yaşamı daha farklı bir lensle görmeyi öğreniriz. Ayrıca, yeni bir dil öğrenme sürecinde dilin kullanımı ve yapısı hakkında bilgi sahibi olmak, düşünme şeklimize ve problem çözme becerilerimize de olumlu yönde etki eder.  Ancak, Türkiyedeki    oranının düşük olmasının pek çok farklı nedeni vardır. Egitim sistemi, kültürel farklılıklar, ekonomik ve sosyal koşullar gibi çeşitli faktörler dil öğrenme motivasyonunu ve yeteneklerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, dil öğrenme konusundaki yaklaşımımızı revize etmek, uygun eğitim yol ve metodlarını keşfetmek, kişilere uygun öğrenme stratejileri oluşturmak ve dil öğrenme sürecini daha etkili ve verimli hale getirmek için çeşitli araştırmalar yapmamız önemlidir.

Bir yabancı dili öğrenirken başarı kaçınılmaz olmasını sağlayan faktörler nelerdir?

Yabancı bir dil öğrenmekte başarıya ulaşmayı kaçınılmaz kılan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin başında, süreklilik, pratik yapma, gramer ve kelime bilgisine sahip olma, dil öğrenme sürecinde sabır ve azimle çalışma, doğru kaynaklardan eğitimsel destek almak gelmektedir. Dil becerilerini sürekli kullanmak ve geliştirmek, dil öğreniminde başarıya ulaşmanın en önemli anahtarıdır. Ayrıca, dil öğrenme sürecinde hata yapma korkusunu aşmak, bu sürecin bir parçası olarak kabul edilmesi gereken bir husustur. Hatalar, aslında dil becerilerimizi geliştirebilmemiz için gereklidir ve bu hatalardan ders çıkarıp onları düzeltmek, öğrenme sürecini daha etkili hale getirmektedir.

Diğer bir önemli faktör, dil öğrenirken kullanılan kaynakların kalitesidir. Doğru ve güvenilir kaynaklar kullanarak öğrenilen dilin doğru bir biçimde konuşulması ve anlaşılması büyük önem taşır. Mümkün olduğunca, o dilin anadili olan kişilerden ya da alanında uzman eğitmenlerden ders almak öğrenme sürecini hızlandıracaktır.

Öğrenme sürecinde, dilin konuşulduğu bir çevrede bulunmak da oldukça önemli bir faktördür. Bu, özellikle dilin telaffuz özelliklerini doğru şekilde öğrenmek ve günlük hayatta dilin kullanılma biçimini gözlemlemek için vazgeçilmez bir fırsattır. Bu faktör, özellikle Türkiye'de yabancı dil öğrenme oranının düşük olduğu durumlarda öne çıkar.

Sonuç olarak, yabancı bir dil öğrenirken başarı, en doğru ve etkili öğrenme süreçlerinin uygulanması sonucunda kaçınılmaz hale gelir. Kendi dilimiz hakkında bile her gün yeni bir şey öğreniyor olmamız, yabancı bir dilin hiçbir zaman tamamen öğrenilemeyeceği, bu sürecin aslında sürekli bir gelişim ve öğrenim olduğu gerçeğini bizlere hatırlatmaktadır.

Yabancı bir dil öğrenmekte başarıya ulaşmayı kaçınılmaz kılan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin başında, süreklilik, pratik yapma, gramer ve kelime bilgisine sahip olma, dil öğrenme sürecinde sabır ve azimle çalışma, doğru kaynaklardan eğitimsel destek almak gelmektedir. Dil becerilerini sürekli kullanmak ve geliştirmek, dil öğreniminde başarıya ulaşmanın en önemli anahtarıdır. Ayrıca, dil öğrenme sürecinde hata yapma korkusunu aşmak, bu sürecin bir parçası olarak kabul edilmesi gereken bir husustur. Hatalar, aslında dil becerilerimizi geliştirebilmemiz için gereklidir ve bu hatalardan ders çıkarıp onları düzeltmek, öğrenme sürecini daha etkili hale getirmektedir.  Diğer bir önemli faktör, dil öğrenirken kullanılan kaynakların kalitesidir. Doğru ve güvenilir kaynaklar kullanarak öğrenilen dilin doğru bir biçimde konuşulması ve anlaşılması büyük önem taşır. Mümkün olduğunca, o dilin anadili olan kişilerden ya da alanında uzman eğitmenlerden ders almak öğrenme sürecini hızlandıracaktır.  Öğrenme sürecinde, dilin konuşulduğu bir çevrede bulunmak da oldukça önemli bir faktördür. Bu, özellikle dilin telaffuz özelliklerini doğru şekilde öğrenmek ve günlük hayatta dilin kullanılma biçimini gözlemlemek için vazgeçilmez bir fırsattır. Bu faktör, özellikle Türkiyede yabancı dil öğrenme oranının düşük olduğu durumlarda öne çıkar.   Sonuç olarak, yabancı bir dil öğrenirken başarı, en doğru ve etkili öğrenme süreçlerinin uygulanması sonucunda kaçınılmaz hale gelir. Kendi dilimiz hakkında bile her gün yeni bir şey öğreniyor olmamız, yabancı bir dilin hiçbir zaman tamamen öğrenilemeyeceği, bu sürecin aslında sürekli bir gelişim ve öğrenim olduğu gerçeğini bizlere hatırlatmaktadır.