İş dünyasında başarıya ulaşmanın anahtarlarından biri, etkili iletişim kurabilmektir. Özellikle bir yabancı dilde iş görüşmesi yapmak, dikkat ve özen gerektiren bir süreçtir. İtalyanca, görkemli tarihi, kültürel zenginliği ve ekonomik etkisiyle, global iş dünya için kritik bir dil olarak öne çıkar. İşte İtalyanca iş görüşmelerinde kullanabileceğiniz önemli ifadeler ve kelimeler:
Görüşme Öncesinde Hazırlık
Görüşmenizin başarılı geçmesini sağlamak için, öncelikle temel konuşma dilinizi geliştirmeniz önemlidir. Anadili İtalyanca olan bir iş insanı ile iletişim kurabilmek için işe yarar ifadeler bilmek, samimiyetinizi ve profesyonelliğinizi gösterir. Bu sürecin ilk adımı olarak, selamlaşma ifadeleri üzerinde durmalısınız.
- Buongiorno (Günaydın/İyi günler) veya (Buonasera İyi akşamlar),
- Piacere di conoscerti Tanıştığımıza memnun oldum),
- Come sta? Nasılsınız?) gibi ifadeler.
İş Görüşmesinde Öne Çıkan İfadeler
Görüşmenin temasını hemen belirleyebilmek ve profesyonel bir havayı koruyabilmek adına kullanabileceğiniz ifadeler:
İlk İzlenim
- Sono qui per la posizione di... (... pozisyonu için buradayım),
- Ho sentito molto bene della vostra azienda Firmanız hakkında çok iyi şeyler duydum).
Mesleki Geçmiş ve Yetkinlikler
- Ho lavorato per... anni nel settore di... ... sektöründe ... yıl çalıştım),
- Ho sviluppato competenze in... (... konusunda yetkinlik geliştirdim).
İşe Katkı ve Hedefler
- Posso contribuire alla vostra azienda con la mia esperienza in... Deneyimimle firmanıza ... konusunda katkıda bulunabilirim),
- Il mio obiettivo è di... (Benim hedefim ...).
İş Görüşmesinde Kullanılabilecek Diğer İfadeler
Bir iş görüşmesi sırasında, özellikle belirli durumlar için hazırlıklı olmak, sizin lehinize sonuçlar doğurabilir. Acil bir durumda, olası karışıklığın önüne geçebilmek adına aşağıdaki ifadelere de hakim olmanız faydalı olacaktır:
- Mi scusi, potrebbe ripetere, per favore? Özür dilerim, tekrar edebilir misiniz, lütfen?),
- Potrebbe parlare più lentamente? (Daha yavaş konuşabilir misiniz?),
- Ho una domanda riguardo a... ... hakkında bir sorum var).
İş Görüşmesinin Sonlandırılması
İyi bir izlenim bırakmak için, görüşmenin sonunda da dikkatli olmak gerekir. Profesyonel ve kibar bir şekilde veda edebilmek için şu ifadeleri kullanabilirsiniz:
- La ringrazio molto per questa opportunità Bu fırsat için çok teşekkür ederim),
- Spero di poter lavorare con la vostra azienda Umarım firmanızla çalışma fırsatı bulabilirim),
- Arrivederci Hoşça kalın/Görüşmek üzere).
İtalyanca iş görüşmeleri, dil engellerini aşarak kariyer olasılıklarınızı genişletebilir. İtalyanca, İtalya dışında da birçok sektörde kullanılan, uluslararası iş dünyasında saygı gören bir dildir. Temel ifade ve kelimelerle donanmış olarak iş görüşmesine girmek, sizin için büyük bir avantaj yaratacaktır. Hem dil becerileriniz hem de profesyonelliğinizi sergileyerek, iş dünyasının bu önemli diliyle başarılı adımlar atabilirsiniz. Bu rehber, İtalyanca iş görüşmelerinde başarılı olmanız için ihtiyaç duyduğunuz anahtar bilgileri sunmaktadır.ocrates, who championed the power of reasoning and the endless pursuit of knowledge.
Posso avere il tuo curriculum, per favore?
Özgeçmişini alabilir miyim, lütfen?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha chiesto gentilmente al candidato: Posso avere il tuo curriculum, per favore?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici adaya nazikçe sordu: Özgeçmişini alabilir miyim, lütfen?
Qual è la tua esperienza lavorativa?
İş deneyiminiz nedir?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il responsabile delle risorse umane si rivolse al candidato con una domanda diretta: Qual è la tua esperienza lavorativa?
Türkçe: Mülakat sırasında, insan kaynakları sorumlusu adaya doğrudan bir soru yöneltti: İş deneyimin nedir?
Dove hai lavorato prima?
Daha önce nerede çalıştınız?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager mi chiese: Dove hai lavorato prima?
Türkçe: Röportaj sırasında, müdür bana şöyle sordu: Daha önce nerede çalıştın?
Perché vuoi lavorare qui?
Neden burada çalışmak istiyorsun?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il selezionatore mi guardò con interesse e chiese: Perché vuoi lavorare qui?
Türkçe: Röportaj sırasında, seçici beni ilgiyle izledi ve sordu: Burada neden çalışmak istiyorsun?
Quali sono le tue competenze?
Yetkinliklerin nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista di lavoro, il responsabile delle risorse umane guardò attentamente il candidato chiedendo: Quali sono le tue competenze?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, insan kaynakları sorumlusu adaya dikkatle bakarak sordu: Yetkinliklerin nelerdir?
Hai delle referenze?
Referansların var mı?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il direttore ha domandato all'applicante: Hai delle referenze?
Türkçe: Mülakat sırasında müdür adaya sordu: Referansların var mı?
Parlami di te.
Bana kendinden bahset.
Örnek Diyalog: Durante la pausa caffè, Giovanni si girò verso il nuovo collega e con un sorriso disse: Parlami di te.
Türkçe: Kahve molası sırasında, Giovanni yeni meslektaşına dönerek gülümseyerek şöyle dedi: Bana kendinden bahset.
Quali sono i tuoi punti di forza?
Senin güçlü yönlerin nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha chiesto candidamente al giovane laureato: Quali sono i tuoi punti di forza?
Türkçe: Mülakatta, yönetici genç mezuna samimiyetle sordu: Güçlü yönlerin nelerdir?
Quali sono i tuoi punti deboli?
Zayıf yönlerin nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista di lavoro, il selezionatore mi guardò seriamente e chiese: Quali sono i tuoi punti deboli?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, seçici ciddi bir şekilde bana baktı ve sordu: Zayıf yönlerin nelerdir?
Come ti vedi fra cinque anni?
Beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il recruiter chiese con curiosità: Come ti vedi fra cinque anni?
Türkçe: Mülakat sırasında, işe alım uzmanı merakla sordu: Beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
Perché dovremmo assumerti?
Neden seni işe almalıyız?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager guardò il candidato e chiese con tono riflessivo: Perché dovremmo assumerti?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici adaya bakarak düşünceli bir tonla sordu: Seni neden işe almalıyız?
Qual è la tua aspettativa salariale?
Beklenen maaşınız nedir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il direttore delle risorse umane ha posto la domanda: Qual è la tua aspettativa salariale?
Türkçe: Mülakat esnasında, insan kaynakları müdürü şu soruyu sordu: Beklentin nedir?
Sei disponibile a viaggiare per lavoro?
İş için seyahat etmeye müsait misin?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il reclutatore mi guardò seriamente e chiese: Sei disponibile a viaggiare per lavoro?
Türkçe: Mülakat sırasında, işe alım uzmanı bana ciddi bir bakışla baktı ve sordu: İş için seyahat etmeye hazır mısın?
Puoi lavorare sotto pressione?
Baskı altında çalışabilir misin?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager chiese al candidato con un'occhiata inquisitiva: Puoi lavorare sotto pressione?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici adaya sorgulayan bir bakış atarak sordu: Baskı altında çalışabilir misin?
Come gestisci lo stress?
Stresi nasıl yönetiyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la pausa caffè, Marco si voltò verso il suo collega e chiese curioso: Come gestisci lo stress?
Türkçe: Kahve molası sırasında Marco, merakla meslektaşına dönerek sordu: Stresi nasıl yönetiyorsun?
Preferisci lavorare da solo o in squadra?
Tek başına mı çalışmayı tercih edersin yoksa takım halinde mi?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager guardò il candidato e gli chiese: Preferisci lavorare da solo o in squadra?
Türkçe: Mülakat sırasında, müdür adaya baktı ve ona şunu sordu: Yalnız çalışmayı mı tercih edersin yoksa takım halinde mi?
Hai delle domande da farci?
Bize sormak istediğin herhangi bir soru var mı?
Örnek Diyalog: Durante la conferenza, il relatore si fermò, guardò l'auditorio e chiese gentilmente: Hai delle domande da farci?
Türkçe: Konferansta, konuşmacı durdu, seyircilere baktı ve nazik bir şekilde sordu: Bize sormak istediğiniz bir soru var mı?
Sei in grado di lavorare con scadenze strette?
Dar zaman çizelgelerine uygun olarak çalışabilir misin?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager ha chiesto con tono serio al candidato: Sei in grado di lavorare con scadenze strette?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici adaya ciddi bir ses tonuyla sordu: Sıkı teslim tarihleriyle çalışabilecek misin?
Puoi descrivere una situazione di lavoro difficile che hai affrontato?
Zor bir iş durumuyla nasıl başa çıktığını tarif eder misin?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista di lavoro, il selezionatore guardò il candidato negli occhi e chiese con interesse: Puoi descrivere una situazione di lavoro difficile che hai affrontato?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, seçici gözlerinin içine bakarak adaya ilgiyle sordu: Zor bir iş durumuyla karşılaştığın bir anı anlatabilir misin?
Come hai risolto un problema sul lavoro?
İş yerinde bir problemi nasıl çözdün?
Örnek Diyalog: Durante la pausa caffè, Marco si avvicinò a Luisa chiedendole con curiosità: Come hai risolto un problema sul lavoro?
Türkçe: Kahve molası sırasında, Marco, Luisa'ya merakla yaklaşarak ona sordu: İşteki bir problemi nasıl çözdün?
Cosa ti motiva a fare bene il tuo lavoro?
İşini iyi yapmaya seni ne motive eder?
Örnek Diyalog: Durante la pausa caffè, con una tazza in mano, Giovanni si girò verso il suo collega e chiese sinceramente: Cosa ti motiva a fare bene il tuo lavoro?
Türkçe: Kahve molası sırasında, elinde bir fincanla Giovanni, meslektaşına dönerek samimi bir şekilde sordu: İşini iyi yapmana ne sebep oluyor?
Sei disposto a lavorare fuori dagli orari canonici?
Klasik çalışma saatlerinin dışında çalışmaya istekli misin?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il datore di lavoro mi guardò seriamente e chiese: Sei disposto a lavorare fuori dagli orari canonici?
Türkçe: Mülakat sırasında, işveren ciddi bir şekilde bana baktı ve sordu: Normal çalışma saatlerinin dışında çalışmaya istekli misin?
Conosci qualcuno che lavora già per la nostra azienda?
Şirketimizde zaten çalışan birini tanıyor musun?
Örnek Diyalog: Durante il caffè, Marco si rivolse al nuovo candidato con curiosità: Conosci qualcuno che lavora già per la nostra azienda?
Türkçe: Kahve sırasında, Marco yeni adaya merakla yöneldi: Bizim şirkette zaten çalışan birini tanıyor musun?
Cosa sai della nostra azienda?
Şirketimiz hakkında ne biliyorsun?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager si è chinato in avanti e ha chiesto con tono inquisitivo: Cosa sai della nostra azienda?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici öne eğildi ve sorgulayıcı bir tonla sordu: Şirketimiz hakkında ne biliyorsun?
Che cosa ti attira di questo settore?
Bu sektörde seni ne çekiyor?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio di lavoro, il selezionatore chiese al candidato: Che cosa ti attira di questo settore?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, seçici kişi adaya şöyle sordu: Bu sektörde seni çeken nedir?
Hai esperienza con [inserisci strumento o software specifico]?
[Belirli bir araç veya yazılım] konusunda deneyimin var mı?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha chiesto al candidato: Hai esperienza con Salesforce?
Türkçe: Görüşme sırasında, yönetici adaya sordu: Salesforce ile deneyimin var mı?
Come ti tieni aggiornato con le ultime tendenze nel tuo settore?
Sektöründeki en son trendlerle nasıl güncel kalıyorsun?
Örnek Diyalog: Scusa, posso chiederti come ti tieni aggiornato con le ultime tendenze nel tuo settore?
Türkçe: Özür dilerim, kendi alanındaki en son eğilimlerle nasıl güncel kaldığını sorabilir miyim?
Dimmi di un successo di cui sei orgoglioso.
Bana gurur duyduğun bir başarıdan bahset.
Örnek Diyalog: Durante la cena familiare, Marco si rivolse a sua sorella con un sorriso e le chiese: Dimmi di un successo di cui sei orgoglioso.
Türkçe: Aile yemeği sırasında, Marco ablasına bir gülümsemeyle dönerek ona sordu: Gurur duyduğun bir başarından bahset.
Hai avuto esperienze di leadership?
Liderlik deneyimin var mı?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio di lavoro, il responsabile delle risorse umane ha chiesto al candidato: Hai avuto esperienze di leadership?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, insan kaynakları sorumlusu adaya şöyle sordu: Liderlik deneyimin oldu mu?
Come hai gestito un conflitto in passato?
Geçmişte bir anlaşmazlığı nasıl yönettin?
Örnek Diyalog: In un colloquio di lavoro, l'intervistatore mi chiese: Come hai gestito un conflitto in passato?
Türkçe: Bir iş görüşmesinde, mülakatçı bana sordu: Geçmişte bir çatışmayı nasıl yönettiniz?
Che tipo di ambiente lavorativo preferisci?
Hangi tür bir çalışma ortamını tercih edersin?
Örnek Diyalog: In un colloquio, il responsabile delle risorse umane chiese al candidato: Che tipo di ambiente lavorativo preferisci?
Türkçe: Bir mülakatta, insan kaynakları sorumlusu adaya sordu: Tercih ettiğin çalışma ortamı nasıl bir ortam?
Hai esperienza di lavoro internazionale?
Uluslararası iş tecrüben var mı?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il selezionatore ha chiesto al candidato: Hai esperienza di lavoro internazionale?
Türkçe: Mülakat sırasında, seçici kişi adaya şöyle sordu: Uluslararası iş deneyimin var mı?
Quali lingue parli?
Hangi dilleri konuşuyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la pausa caffè, Marco si rivolse alla sua nuova collega con curiosità e le chiese: Quali lingue parli?
Türkçe: Kahve molası sırasında Marco, yeni meslektaşına merakla yöneldi ve ona sordu: Hangi dilleri konuşuyorsun?
Hai delle certificazioni o qualifiche speciali?
Özel sertifikaların veya niteliklerin var mı?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il reclutatore guardò attento il mio curriculum e mi chiese: Hai delle certificazioni o qualifiche speciali?
Türkçe: Mülakat sırasında, işe alım uzmanı özgeçmişime dikkatlice baktı ve bana şöyle sordu: Özel sertifikaların veya niteliklerin var mı?
Qual è il tuo livello di istruzione?
Eğitim seviyen nedir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista di lavoro, l'ufficio risorse umane ha chiesto con cortesia: Qual è il tuo livello di istruzione?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, insan kaynakları ofisi nazikçe sordu: Eğitim seviyen nedir?
Sei in corso di studi attualmente?
Şu anda eğitim alıyor musun?
Örnek Diyalog: Durante il networking event, Marco si avvicinò a un potenziale candidato e con tono amichevole chiese Sei in corso di studi attualmente?
Türkçe: Networking etkinliği sırasında, Marco potansiyel bir adaya dostça bir tonla yaklaşıp sordu Şu anda öğrenim görüyor musunuz?
Quali sono i tuoi obiettivi a lungo termine?
Uzun vadeli hedeflerin nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha domandato candidamente: Quali sono i tuoi obiettivi a lungo termine?
Türkçe: Mülakat sırasında yönetici samimiyetle sordu: Uzun vadeli hedeflerin neler?
Cosa fai nel tuo tempo libero?
Boş zamanlarında ne yapıyorsun?
Örnek Diyalog: Durante una pausa al lavoro, Marco si rivolge al nuovo collega e chiede con curiosità: Cosa fai nel tuo tempo libero?
Türkçe: İşte bir mola sırasında Marco, yeni meslektaşına dönerek merakla sorar: Boş zamanlarında ne yaparsın?
Come ti adatti ai cambiamenti?
Değişikliklere nasıl adapte oluyorsun?
Örnek Diyalog: Mentre sorseggiavano il tè nel tranquillo giardino, Lisa chiese curiosa: Come ti adatti ai cambiamenti, Marco?
Türkçe: Sakin bahçede çaylarını yudumlayan Lisa merakla sordu: Değişikliklere nasıl uyum sağlıyorsun, Marco?
Hai esperienza con il lavoro a distanza?
Uzaktan çalışma deneyimin var mı?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, Marco chiese al nuovo dipendente: Hai esperienza con il lavoro a distanza?
Türkçe: Toplantı sırasında, Marco yeni çalışana sordu: Uzaktan çalışma konusunda deneyimin var mı?
Sei disposto a trasferirti?
Taşınmaya istekli misin?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il responsabile delle risorse umane guardò attentamente il candidato e chiese: Sei disposto a trasferirti?
Türkçe: Mülakat sırasında insan kaynakları sorumlusu, adaya dikkatlice baktı ve sordu: Taşınmaya hazır mısın?
Qual è stato il tuo contributo più significativo in un lavoro precedente?
Önceki bir işindeki en önemli katkın neydi?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il selezionatore mi chiese con interesse: Qual è stato il tuo contributo più significativo in un lavoro precedente?
Türkçe: Mülakat sırasında, seçici görevli ilgiyle bana şunu sordu: Önceki bir işindeki en önemli katkın neydi?
Cosa ti aspetti da un supervisore?
Bir süpervisörden ne beklersin?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, Marco si rivolse al nuovo arrivato e chiese: Cosa ti aspetti da un supervisore? aspettando una risposta che potesse aiutare a definire le loro aspettative reciproche.
Türkçe: Toplantı sırasında Marco, yeni gelen kişiye dönüp, Bir supervisörden ne beklersin? diye sordu, karşılıklı beklentilerini belirlemeye yardımcı olabilecek bir yanıt bekleyerek.
Quali sono i tuoi valori lavorativi?
İş değerlerin nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il reclutatore guardò il candidato seriamente e chiese: Quali sono i tuoi valori lavorativi?
Türkçe: Mülakat sırasında işe alım görevlisi adaya ciddi bir bakış attı ve sordu: İş değerlerin nedir?
Sai lavorare con diversi stili di management?
Farklı yönetim stilleriyle çalışmayı biliyor musun?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, ha chiesto con curiosità: Sai lavorare con diversi stili di management?
Türkçe: Röportaj sırasında, merakla sordu: Farklı yönetim stilleriyle çalışmayı biliyor musun?
Quali strategie utilizzi per mantenere l'equilibrio tra lavoro e vita privata?
İş ve özel hayat arasındaki dengeyi korumak için hangi stratejileri kullanıyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la conferenza sulla gestione del tempo, il moderatore ha chiesto allo speaker: Quali strategie utilizzi per mantenere l'equilibrio tra lavoro e vita privata?
Türkçe: Zaman yönetimi konferansında moderatör, konuşmacıya şöyle bir soru yöneltti: İş ve özel hayat arasındaki dengeyi korumak için hangi stratejileri kullanıyorsunuz?
Come gestisci le scadenze?
Son teslim tarihlerini nasıl yönetiyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, il manager si girò verso il nuovo membro del team e chiese con interesse: Come gestisci le scadenze?
Türkçe: Toplantı sırasında, yönetici yeni takım üyesine dönerek ilgiyle sordu: Son teslim tarihlerini nasıl yönetiyorsun?
Descrivi un progetto di cui hai avuto la responsabilità.
Sorumluluk aldığın bir projeyi tanımla.
Örnek Diyalog: Durante la riunione, il manager si rivolse al nuovo stagista e chiese: Descrivi un progetto di cui hai avuto la responsabilità.
Türkçe: Toplantı sırasında müdür, yeni stajyere dönerek sordu: Sorumluluğunu üstlendiğin bir projeyi anlat.
Sei abituato a lavorare in ambienti multietnici e multiculturali?
Çok etnikli ve çok kültürlü ortamlarda çalışmaya alışkın mısın?
Örnek Diyalog: Nell'intervista per la posizione di team leader, il direttore HR ha chiesto: Sei abituato a lavorare in ambienti multietnici e multiculturali?
Türkçe: Takım lideri pozisyonu için yapılan mülakatta, insan kaynakları müdürü sordu: Çok etnikli ve çok kültürlü ortamlarda çalışmaya alışkın mısın?
Cosa ti differenzia dagli altri candidati?
Sizi diğer adaylardan farklı kılan şey nedir?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il selezionatore ha guardato il mio curriculum e poi mi ha chiesto con un tono riflessivo: Cosa ti differenzia dagli altri candidati?
Türkçe: Mülakat sırasında, seçici kişi özgeçmişime baktı ve sonra düşünceli bir tonla bana sordu: Diğer adaylardan seni ayıran nedir?
Hai mai avuto esperienze di formazione o di insegnamento?
Daha önce eğitim veya öğretim tecrüben oldu mu?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio di lavoro, il responsabile delle risorse umane mi guardò serio e chiese: Hai mai avuto esperienze di formazione o di insegnamento?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında insan kaynakları sorumlusu ciddi bir şekilde bana bakarak sordu: Eğitim veya öğretme tecrüben oldu mu hiç?
Qual è il tuo approccio alla risoluzione dei problemi?
Problemleri çözme konusunda yaklaşımın nedir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager chiese con curiosità al candidato: Qual è il tuo approccio alla risoluzione dei problemi?
Türkçe: Röportaj sırasında, yönetici adaya merakla sordu: Sorun çözme konusundaki yaklaşımın nedir?
Come valuti il successo?
Başarıyı nasıl değerlendirirsin?
Örnek Diyalog: In una riunione di valutazione annuale, il capo si rivolse al giovane manager con un’espressione pensierosa e gli chiese: Come valuti il successo del tuo team quest'anno?
Türkçe: Yıllık değerlendirme toplantısında, başkan düşünceli bir ifadeyle genç yöneticiye dönerek sordu: Bu yıl ekibinin başarısını nasıl değerlendiriyorsun?
Qual è la tua esperienza con il servizio clienti?
Müşteri hizmetleri konusunda deneyiminiz nedir?
Örnek Diyalog: In un colloquio di lavoro, il reclutatore chiese al candidato: Qual è la tua esperienza con il servizio clienti?
Türkçe: Bir iş görüşmesinde, işe alım uzmanı adaya şöyle sordu: Müşteri hizmetleriyle ilgili deneyimin nedir?
Sei a conoscenza delle normative del lavoro italiane?
İtalyan iş mevzuatından haberdar mısın?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il HR manager chiese al candidato: Sei a conoscenza delle normative del lavoro italiane?
Türkçe: Mülakat sırasında, İK müdürü adaya şöyle sordu: İtalyan iş yasalarını biliyor musun?
Hai domande specifiche sul ruolo per cui stai facendo il colloquio?
Mülakatını yaptığın pozisyonla ilgili özel soruların var mı?
Örnek Diyalog: Durante l'incontro, il responsabile delle risorse umane si rivolse al candidato dicendo: Hai domande specifiche sul ruolo per cui stai facendo il colloquio?
Türkçe: Toplantı sırasında, insan kaynakları sorumlusu adaya dönerek şunları söyledi: Mülakatını yaptığımız pozisyonla ilgili özel soruların var mı?
Come gestisci il feedback negativo?
Olumsuz geri bildirimi nasıl yönetiyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la riunione di valutazione, il supervisore chiese con tono riflessivo: Come gestisci il feedback negativo?
Türkçe: Değerlendirme toplantısı sırasında, denetçi düşünceli bir tonla sordu: Negatif geri bildirimi nasıl yönetiyorsunuz?
Quali sono i tuoi interessi professionali?
Profesyonel ilgi alanların nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista di lavoro, il selezionatore mi guardò attentamente e chiese: Quali sono i tuoi interessi professionali?
Türkçe: İş görüşmesi sırasında, seçici beni dikkatlice süzdü ve sordu: Profesyonel ilgi alanların nelerdir?
Hai esperienza nella gestione di budget o risorse finanziarie?
Bütçe veya finansal kaynakların yönetimi konusunda deneyimin var mı?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il direttore chiese al candidato: Hai esperienza nella gestione di budget o risorse finanziarie?
Türkçe: Mülakat sırasında, müdür adaya sordu: Bütçe yönetimi veya finansal kaynaklar konusunda deneyimin var mı?
Raccontami di un errore che hai commesso e come lo hai risolto.
Bana yaptığın bir hatadan ve nasıl düzelttiğinden bahset.
Örnek Diyalog: Mentore riflessivo, rivolgendosi al suo protégé, disse: Raccontami di un errore che hai commesso e come lo hai risolto.
Türkçe: Düşünceli mentör, korumasına dönerek şöyle dedi: Yaptığın bir hatayı anlat ve onu nasıl düzelttiğini söyle.
Come tratti gli altri colleghi?
Diğer meslektaşlarına nasıl davranıyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la pausa pranzo, Marco chiese a Laura in tono amichevole: Come tratti gli altri colleghi?
Türkçe: Öğle arasında, Marco Laura'ya dostça bir tonla sordu: Diğer meslektaşlarına nasıl davranıyorsun?
Qual è la tua opinione sulla leadership?
Liderlik hakkında görüşün nedir?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, Marco si girò verso Lucia e le chiese Qual è la tua opinione sulla leadership?
Türkçe: Toplantı sırasında, Marco Lucia'ya dönerek ona sordu Liderlik hakkında ne düşünüyorsun?
Cosa ti aspetti dalla nostra azienda?
Şirketimizden ne bekliyorsun?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager guardò il candidato negli occhi e chiese con tono serio: Cosa ti aspetti dalla nostra azienda?
Türkçe: Röportaj sırasında, yönetici adaya gözlerinin içine bakarak ciddi bir tonla sordu: Firmamızdan ne bekliyorsun?
Puoi lavorare con diversi tipi di personalità?
Farklı kişilik türleriyle çalışabilir misin?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha chiesto al candidato: Puoi lavorare con diversi tipi di personalità?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici adaya şöyle sordu: Farklı tiplerdeki kişiliklerle çalışabilir misin?
Qual è stata la tua esperienza con il lavoro di squadra?
Takım çalışmasıyla ilgili deneyiminiz nasıl oldu?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager mi guardò attentamente e chiese: Qual è stata la tua esperienza con il lavoro di squadra?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici bana dikkatlice baktı ve sordu: Takım çalışması ile ilgili deneyimin nedir?
Hai capacità di negoziazione?
Pazarlık yeteneğin var mı?
Örnek Diyalog: Durante l'intervista, il manager ha chiesto con interesse: Hai capacità di negoziazione?
Türkçe: Mülakat sırasında, yönetici ilgiyle sordu: Müzakere becerilerin var mı?
Descrivi la tua routine lavorativa ideale.
İdeal çalışma rutininizi tanımlayın.
Örnek Diyalog: Durante un colloquio di lavoro, il manager chiese al candidato: Descrivi la tua routine lavorativa ideale.
Türkçe: Bir iş görüşmesi sırasında, yönetici adaya şöyle sordu: İdeal çalışma rutininizi anlatır mısınız?
Quali sono i tuoi standard di lavoro?
Çalışma standartların nelerdir?
Örnek Diyalog: Durante il colloquio, il manager ha chiesto al candidato: Quali sono i tuoi standard di lavoro?
Türkçe: Mülakat sırasında yönetici adaya şöyle sordu: Çalışma standartların nelerdir?
Come ti approcci all'apprendimento di nuove competenze?
Yeni beceriler öğrenmeye nasıl yaklaşıyorsun?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, Marco chiese a Giulia: Come ti approcci all'apprendimento di nuove competenze?
Türkçe: Toplantı sırasında Marco, Giulia'ya sordu: Yeni beceriler öğrenmeye nasıl yaklaşıyorsun?
Sei disposto a partecipare a corsi di formazione?
Eğitim kurslarına katılmaya istekli misin?
Örnek Diyalog: Durante la riunione, il capo si rivolse a Marco chiedendo Sei disposto a partecipare a corsi di formazione?
Türkçe: Toplantı sırasında, şef Marco'ya dönerek Eğitim kurslarına katılmaya istekli misin? diye sordu.
Daha fazla bilgi edinmek için kurslarımıza katılın.