Merhaba sevgili dostlar, bugün sizlerle İtalyanca dilinin büyülü dünyasına adım atacağız. Hiç İtalyanca bilmeyenler için hazırlanmış bu rehberimizde, günlük hayatta işinize yarayacak temel kelimeler ve ifadelerle donanmış olacaksınız. "La vita è bella", yani "Hayat güzeldir" demeye hazır mısınız?
İtalyanca'nın Temel Yapısı ve Telaffuzu
İtalyanca, Latin dil ailesine mensup, melodik ve akıcı bir dildir. Harflerin telaffuzu genellikle yazıldığı gibidir, bu da öğrenmeyi kolaylaştırır. Ancak birkaç küçük püf noktası var:
"C" harfi "k" veya "ç" olarak okunabilir.
- Örneğin, "cane" (kane) "köpek" demektir.
- "Centro" (çentro) "merkez" anlamına gelir.
- "G" harfi de benzer şekilde "g" veya "c" olarak okunabilir.
- "Gatto" (gatto) "kedi" demektir.
- "Giorno" (corno) "gün" anlamına gelir.
- "Ch" ve "Gh" harf birleşimleri "k" ve "g" sesi verir.
- "Chiave" (kiave) "anahtar"
- "Ghiro" (giro) "sincap"
Sesli Harflerin Telaffuzu
İtalyanca'da sesli harfler net ve açıktır:
"A" - "a" (aynen Türkçe)
"E" - "e" (kapalı e)
"I" - "i" (ince i)
"O" - "o" (yuvarlak o)
"U" - "u" (düz u)
Günlük Hayatta Kullanabileceğiniz Temel İfadeler
İtalyanca'da bazı temel ifadeler, seyahatiniz sırasında veya İtalyan arkadaşlarınızla iletişim kurarken işinize yarayacaktır.
"Per favore" (Per favore): "Lütfen"
"Grazie mille" (Gratzie mille): "Çok teşekkür ederim"
"Di niente" (Di niente): "Önemli değil"
"Scusa" (Skuza): "Üzgünüm" veya "Afedersin"
"Mi dispiace" (Mi dispiaçe): "Üzgünüm"
"Non capisco" (Non kapisko): "Anlamıyorum"
Sorular ve Yanıtlar
1- "Come ti chiami?" (Kome ti kiami?) : "Adın nedir?"
- "Mi chiamo..." (Mi kiamo...): "Adım..."
2. "Di dove sei?" (Di dove sey?) : "Nerelisin?"
- "Sono di Turchia" (Sono di Turkiya): "Türkiye'denim"
3. "Parli inglese?" (Parli İngleze?) : "İngilizce konuşuyor musun?"
- "Sì, un po'." (Si, un po'.): "Evet, biraz."
Örnek Diyalog
Kişi A: "Buongiorno! Come ti chiami?" (Boncorno! Kome ti kiami?)
Kişi B: "Mi chiamo Ayşe. E tu?" (Mi kiamo Ayşe. E tu?)
Kişi A: "Io sono Marco. Piacere!" (İo sono Marco. Piaçere!) "Ben Marco. Memnun oldum!"
Kişi B: "Piacere mio!" (Piaçere mio!) "Ben de memnun oldum!"
İtalyanca'da Sayılar ve Tarihler
İtalyanca sayıları ve tarihleri bilmek günlük yaşamda faydalıdır.
Sayılar 1'den 20'ye
1- Uno (Uno): Bir
2- Due (Due): İki
3- Tre (Tre): Üç
4- Quattro (Kuatro): Dört
5- Cinque (Çinkue): Beş
6- Sei (Sey): Altı
7- Sette (Sette): Yedi
8- Otto (Otto): Sekiz
9- Nove (Nove): Dokuz
10- Dieci (Diyeçi): On
11- Undici (Undiçi): On bir
12- Dodici (Dodiçi): On iki
13- Tredici (Trediçi): On üç
14- Quattordici (Kuatordiçi): On dört
15- Quindici (Kuindiçi): On beş
16- Sedici (Sediçi): On altı
17- Diciassette (Diçasette): On yedi
18- Diciotto (Diçotto): On sekiz
19- Diciannove (Diçanove): On dokuz
20- Venti (Venti): Yirmi
Buongiorno
Günaydın
Örnek Diyalog: Buongiorno, may I please order a cappuccino and a cornetto?
Türkçe: Günaydın, bir cappuccino ve bir kruvasan sipariş edebilir miyim lütfen?
Buonasera
İyi akşamlar
Örnek Diyalog: Buonasera, Professor Bianchi, I'm here for our scheduled appointment regarding my thesis project.
Türkçe: İyi akşamlar, Profesör Bianchi, tez projemle ilgili planlanmış randevumuz için buradayım.
Buonanotte
İyi geceler
Örnek Diyalog: Buonanotte, mio caro amico, ci vediamo domani.
Türkçe: İyi geceler, sevgili arkadaşım, yarın görüşürüz.
Ciao
Merhaba
Örnek Diyalog: Ciao, Lorenzo, come stai oggi?
Türkçe: Merhaba, Lorenzo, bugün nasılsın?
Salve
Merhaba
Örnek Diyalog: Upon entering the room, he greeted everyone with warmth, saying, Salve, my friends, it's been too long!
Türkçe: Odaya girer girmez, Salve, arkadaşlarım, çok zaman oldu! diyerek herkese sıcak bir şekilde selam verdi.
Arrivederci
Hoşça kal
Örnek Diyalog: As she waved goodbye to her Italian friends, Maria smiled warmly and said, Arrivederci, until we meet again!
Türkçe: İtalyan arkadaşlarına veda ederken, Maria sıcak bir gülümsemeyle el sallayıp, Arrivederci, yine görüşene kadar! dedi.
Addio
Elveda
Örnek Diyalog: With tears streaming down her cheeks, she whispered, Addio, my love, as the train slowly pulled out of the station.
Türkçe: Yanaklarından yaşlar süzülürken, tren istasyondan yavaşça ayrılırken, Elveda, sevgilim diye fısıldadı.
A presto
Görüşürüz
Örnek Diyalog: Ci vediamo domani al parco, a presto!
Türkçe: Yarın parkta görüşürüz, yakında görüşmek üzere!
A dopo
Görüşürüz
Örnek Diyalog: Ci vediamo, a dopo al parco!
Türkçe: Görüşürüz, sonra parkta!
Ci vediamo dopo
Sonra görüşürüz.
Örnek Diyalog: Ci vediamo dopo al cinema, non fare tardi!
Türkçe: Sinemada görüşürüz, geç kalma!
Ci vediamo presto
Yakında görüşürüz.
Örnek Diyalog: Spero che la tua conferenza vada bene, ci vediamo presto per un caffè!
Türkçe: Umarım konferansın iyi geçer, yakında bir kahve için görüşürüz!
Buona giornata
İyi günler
Örnek Diyalog: Mentre lasciava il caffè, Marco sorrise al barista e disse, Buona giornata, ci vediamo domani!
Türkçe: Kahveden ayrılırken Marco, baristaya gülümsedi ve İyi günler, yarın görüşürüz! dedi.
Buona serata
İyi akşamlar
Örnek Diyalog: Buona serata, Marco, ci vediamo domani al lavoro!
Türkçe: İyi akşamlar, Marco, yarın işte görüşürüz!
A domani
Yarına.
Örnek Diyalog: Sure, see you tomorrow then, a domani!
Türkçe: Tabii, o zaman yarın görüşürüz, a domani!
A più tardi
Görüşürüz
Örnek Diyalog: Certo, andrò a preparare tutto il necessario per la riunione e ci vediamo dopo, a più tardi!
Türkçe: Tabii, toplantı için gerekli her şeyi hazırlamaya gideceğim ve sonra görüşürüz, daha sonra!
Felice giornata
Mutlu günler
Örnek Diyalog: Spero tu abbia una felice giornata, caro amico!
Türkçe: Umarım mutlu bir gün geçirirsin, sevgili arkadaşım!
Benvenuto
Hoş geldin
Örnek Diyalog: Welcome to our home, Benvenuto; we're so glad you could make it to the gathering.
Türkçe: Evimize hoş geldin, Benvenuto; toplantıya gelebildiğine çok sevindik.
Benvenuti
Hoş geldiniz
Örnek Diyalog: As the guests walked through the door, the host greeted them warmly with a smile, saying, Benvenuti a tutti!
Türkçe: Konuklar kapıdan içeri girerken, ev sahibi onları gülümseyerek sıcak bir şekilde karşıladı ve Hoş geldiniz herkese! dedi.
Come stai?
Nasılsın?
Örnek Diyalog: Mi sono davvero mancato le tue chiacchierate, come stai?
Türkçe: Gerçekten sohbetlerini özledim, nasılsın?
Come va?
Nasılsın?
Örnek Diyalog: Mario greeted his friend with a smile and asked, Come va?
Türkçe: Mario arkadaşını bir gülümsemeyle selamladı ve sordu, Nasıl gidiyor?
Come ti senti?
Nasılsın?
Örnek Diyalog: Mi hai lasciato preoccupato dopo la caduta, quindi dimmi, come ti senti?
Türkçe: Düşüşünden sonra senin için endişelendim, o yüzden söyle bana, nasıl hissediyorsun?
Tutto bene?
Her şey yolunda mı?
Örnek Diyalog: As Maria walked into the room, she smiled at Marco and asked, Tutto bene?
Türkçe: Maria odaya girerken Marco'ya gülümsedi ve Tutto bene? diye sordu.
Va tutto bene?
Her şey yolunda mı?
Örnek Diyalog: Preoccupata per il rumore improvviso venuto dalla stanza accanto, Anna bussò alla porta chiedendo: Va tutto bene?
Türkçe: Yan odadan gelen ani gürültüden dolayı endişelenen Anna, kapıyı çalarak sordu: Her şey yolunda mı?
Più o meno
Daha çok veya daha az
Örnek Diyalog: Sì, ho capito le istruzioni per il progetto, più o meno.
Türkçe: Evet, projenin talimatlarını az çok anladım.
Così così
Eh işte
Örnek Diyalog: How have you been feeling lately? Così così, to be honest – not great but not terrible either.
Türkçe: Son zamanlarda nasıl hissediyorsun? Dürüst olmak gerekirse idare eder – ne çok iyi ne de çok kötü.
Non c'è male
Fena değil
Örnek Diyalog: Come stai oggi? Non c'è male, grazie.
Türkçe: Bugün nasılsın? Fena değil, teşekkürler.
Bene, grazie
İyi, teşekkürler
Örnek Diyalog: Come stai oggi? Bene, grazie, e tu?
Türkçe: Nasılsın bugün? İyi, teşekkürler, ya sen?
Molto bene, grazie
Çok iyiyim, teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: Come stai oggi? Molto bene, grazie, e tu?
Türkçe: Bugün nasılsın? Çok iyiyim, teşekkür ederim, ya sen?
Abbastanza bene
Oldukça iyi
Örnek Diyalog: Hai suonato il pianoforte abbastanza bene, considerando che hai appena iniziato a prendere lezioni poche settimane fa.
Türkçe: Piyano çalmayı çok iyi başardın, sadece birkaç hafta önce ders almaya başladığını düşünürsek.
Non sto molto bene
Pek iyi hissetmiyorum.
Örnek Diyalog: Mi dispiace, non sto molto bene oggi e preferirei rimandare il nostro incontro.
Türkçe: Üzgünüm, bugün pek iyi hissetmiyorum ve görüşmemizi ertelemeyi tercih ederim.
Male
Erkek
Örnek Diyalog: Sure, the male peacock displays its vibrant feathers to attract a mate.
Türkçe: Tabii, erkek tavuskuşu, bir eş çekmek için canlı tüylerini sergiler.
Molto male
Çok kötü
Örnek Diyalog: Mi dispiace sentire che stai molto male; spero che ti riprenderai presto.
Türkçe: Çok kötü hissettiğini duyduğuma üzüldüm; umarım yakında iyileşirsin.
Permesso?
İzin verir misiniz?
Örnek Diyalog: Permesso? Potrei passare, per favore?
Türkçe: İzin verir misiniz? Geçebilir miyim, lütfen?
Scusa
Özür dilerim
Örnek Diyalog: Scusa, potresti ripetere quello che hai detto? Non ho sentito bene.
Türkçe: Özür dilerim, söylediklerini tekrarlar mısın? İyi duyamadım.
Scusami
Özür dilerim
Örnek Diyalog: Scusami, potresti indicarmi la strada per la stazione?
Türkçe: Özür dilerim, bana istasyona nasıl gidileceğini gösterebilir misiniz?
Mi scusi
Özür dilerim
Örnek Diyalog: Pardon my reaching across you, mi scusi, could you pass me the salt?
Türkçe: Özür dilerim, üzerinizden uzanıyorum, affedersiniz, tuzu uzatabilir misiniz?
Mi dispiace
Üzgünüm
Örnek Diyalog: Mi dispiace, non posso venire alla festa stasera perché ho un altro impegno.
Türkçe: Üzgünüm, bu akşamki partiye gelemeyeceğim çünkü başka bir angajmanım var.
Ti chiedo scusa
Özür dilerim.
Örnek Diyalog: Mi sono reso conto di aver sbagliato: ti chiedo scusa per quello che ho detto.
Türkçe: Hata yaptığımı fark ettim: söylediklerim için özür dilerim.
Si figuri
---
Eğer hayal edersen
Örnek Diyalog: Mi scusi, ho sbagliato strada, posso passare da qui? Si figuri, vada pure.
Türkçe: Özür dilerim, yanlış yoldan geldim, buradan geçebilir miyim? Elbette, buyurun geçin.
Non c'è problema
Sorun değil
Örnek Diyalog: Certamente, se hai bisogno di più tempo per finire il progetto, non c'è problema; fammi sapere quanto tempo ti serve.
Türkçe: Tabii ki, eğer projeyi bitirmek için daha fazla zamana ihtiyacın varsa, sorun değil; ne kadar zamana ihtiyacın olduğunu bana bildir.
Prego
Prego, İtalyanca bir kelime olup, Türkçe'ye çevrildiğinde kontekse bağlı olarak Rica ederim, Buyurun, veya Lütfen gibi anlamlara gelebilir.
Örnek Diyalog: Certainly, here's your espresso, and prego, enjoy your coffee!
Türkçe: Tabii, işte espressonuz, ve afiyet olsun, kahvenizin tadını çıkarın!
Di niente
Bir şey değil.
Örnek Diyalog: Sorrise con gentilezza mentre chiudeva la porta e disse calorosamente, Di niente, è stato un piacere aiutarti.
Türkçe: Gülümseyerek kapıyı kapattı ve sıcak bir şekilde, Rica etme, yardım etmek bir zevkti, dedi.
Grazie
Teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: After finishing her delicious meal, Emma turned to the chef and said with a warm smile, Grazie, that was truly exquisite.
Türkçe: Lezzetli yemeğini bitirdikten sonra, Emma şefe dönüp içten bir gülümsemeyle, Grazie, gerçekten müthişti, dedi.
Grazie mille
Teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: Grazie mille for bringing this to my attention; I'll make sure to handle it promptly.
Türkçe: Bunu dikkatime getirdiğiniz için çok teşekkür ederim; hızlıca ilgilenmeye özen göstereceğim.
Mille grazie
Bin teşekkür.
Örnek Diyalog: Mille grazie, my friend, for all your help today; I couldn't have done it without you.
Türkçe: Bin teşekkür, dostum, bugün verdiğin tüm yardım için; sensiz bunu başaramazdım.
Grazie infinite
Sonsuz teşekkürler
Örnek Diyalog: Sfogliando le pagine di questo incantevole album fotografico, non posso fare a meno di esclamare grazie infinite per aver catturato così bene l'essenza del nostro matrimonio.
Türkçe: Bu büyüleyici fotoğraf albümünün sayfalarını çevirirken, düğünümüzün özünü bu kadar güzel yakaladığınız için sonsuz teşekkürlerimi dile getirmeden edemiyorum.
Tante grazie
Teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: As the kind waiter refilled my glass, I smiled and said, Tante grazie, your service has been exceptional.
Türkçe: Kibar garson bardağımı doldururken gülümsedim ve Çok teşekkür ederim, hizmetiniz olağanüstüydü dedim.
Grazie di tutto
Her şey için teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: Con gli occhi lucidi e il cuore pieno di gratitudine, Martina abbracciò il suo vecchio professore e sussurrò: Grazie di tutto, non dimenticherò mai le lezioni che mi ha insegnato.
Türkçe: Gözleri parlayan ve kalbi minnettarlık dolu Martina, yaşlı öğretmenine sarıldı ve fısıldadı: Her şey için teşekkür ederim, bana öğrettiğiniz dersleri asla unutmayacağım.
Grazie di cuore
Kalpten teşekkürler
Örnek Diyalog: Grazie di cuore per il tuo aiuto; senza di te non ce l'avrei mai fatta.
Türkçe: Yürekten teşekkür ederim yardımın için; sensiz asla başaramazdım.
Grazie ancora
Bir kez daha teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: Grazie ancora per la tua generosa ospitalità; ci hai fatto sentire come a casa.
Türkçe: Yeniden teşekkür ederim cömert misafirperverliğin için; bizi kendi evimizde hissettirdin.
Tarih İfadeleri
"Oggi è il primo di maggio." (Occi e il primo di maggio): "Bugün 1 Mayıs."
"Il mio compleanno è il dieci giugno." (İl mio kompleanno e il diyeçi cunyo): "Doğum günüm 10 Haziran."
İtalyanca'da Zaman İfadeleri ve Saatler
Zamanı ifade etmek için bazı önemli kalıplar:
"Che ore sono?" (Ke ore sono?) "Saat kaç?"
"È l'una" (E luna): "Saat bir"
"Sono le due" (Sono le due): "Saat iki"
"Mezzogiorno" (Mezzo corno): "Öğlen"
"Mezzanotte" (Mezza notte): "Gece yarısı"
Örnekler:
"Il treno parte alle otto." (İl treno parte alle otto.): "Tren saat sekizde kalkıyor."
"La lezione inizia alle nove." (La lezzione inizia alle nove.): "Ders saat dokuzda başlıyor."
İtalyanca'da Hava Durumu Hakkında Konuşmak
Hava durumunu sormak ve hakkında konuşmak için:
"Che tempo fa?" (Ke tempo fa?) "Hava nasıl?"
"Fa bel tempo." (Fa bel tempo.): "Hava güzel."
"Fa caldo." (Fa kaldo.): "Hava sıcak."
"Fa freddo." (Fa freddo.): "Hava soğuk."
Diğer İfadeler
"Piove" (Piove): "Yağmur yağıyor"
"Nevica" (Nevika): "Kar yağıyor"
"È nuvoloso" (E nuvolozo): "Bulutlu"
İtalyan Mutfak Terimleri
İtalya denince akla gelenlerden biri de lezzetli mutfağıdır. İşte bazı mutfak terimleri:
"Pane" (Pane): "Ekmek"
"Formaggio" (Formacço): "Peynir"
"Pasta" (Pasta): "Makarna"
"Pizza" (Pizza): "Pizza"
"Vino" (Vino): "Şarap"
"Acqua" (Akua): "Su"
Restoranda Sipariş Verme Diyaloğu
Garson: "Buonasera! Desidera ordinare?" (Bonasera! Dezidera ordinarre?) "İyi akşamlar! Sipariş vermek ister misiniz?"
Müşteri: "Sì, per favore. Vorrei una pizza margherita." (Si, per favore. Vorrei una pizza margherita.) "Evet, lütfen. Bir margherita pizza istiyorum."
Garson: "Da bere?" (Da bere?) "İçecek olarak?"
Müşteri: "Un bicchiere di vino rosso, grazie." (Un bikyere di vino rosso, gratzie.) "Bir bardak kırmızı şarap, teşekkür ederim."
İtalyanca'da Ulaşım
Seyahat ederken kullanabileceğiniz ifadeler:
"Dov'è la stazione?" (Dove la stazione?) "İstasyon nerede?"
"Un biglietto per favore." (Un bilyetto per favore.): "Bir bilet lütfen."
"A che ora parte l'autobus?" (A ke ora parte l'autobus?) "Otobüs saat kaçta kalkıyor?"
Faydalı Kelimeler
"Treno" (Treno): "Tren"
"Autobus" (Autobus): "Otobüs"
"Aeroporto" (Aeroporto): "Havalimanı"
İtalyanca'da Konaklama
Otel ve konaklamayla ilgili ifadeler:
"Vorrei prenotare una camera." (Vorre prenotare una kamera.): "Bir oda ayırtmak istiyorum."
"Per quante notti?" (Per kuante notti?) "Kaç gece için?"
"Avete una stanza libera?" (Avete una stanza libera?) "Boş oda var mı?"
Otelde Sıkça Kullanılan Terimler
"Chiave" (Kiave): "Anahtar"
"Ascensore" (Aşensore): "Asansör"
"Reception" (Recepsion): "Resepsiyon"
İtalyanca'da Acil Durum İfadeleri
Her ihtimale karşı bilmeniz gereken ifadeler:
1- "Aiuto!" (Ayuto!): "Yardım!"
2- "Chiamate un dottore!" (Kiamate un dottore!): "Bir doktor çağırın!"
3- "Ho bisogno di aiuto." (O bizonyo di ayuto.): "Yardıma ihtiyacım var."
Önemli Telefon Numaraları
Polizia (Politsya): Polis - 113
Vigili del Fuoco (Viçili del fuoko): İtfaiye - 115
Ambulanza (Ambulansa): Ambulans - 118
İtalyanca'da Dikkat Edilmesi Gereken Kültürel Noktalar
İtalyanlar, iletişimlerinde jest ve mimiklere büyük önem verirler. Bazı püf noktaları:
El hareketleri: Konuşurken ellerini kullanmak doğal karşılanır.
Göz teması: Samimiyetin göstergesidir.
Zaman kavramı: İtalyanlar için biraz esnektir; birkaç dakikalık gecikmeler sorun edilmez.
İtalyanca'da Yaygın Olarak Kullanılan Diğer İfadeler
"Benvenuto" / "Benvenuta" (Benvenuto / Benvenuta): "Hoş geldiniz"
"Complimenti!" (Komplimenti!): "Tebrikler!"
"Buon viaggio" (Bon viyacco): "İyi yolculuklar"
"Salute!" (Salute!): "Şerefe!" veya "Çok yaşa!"
İtalyanca'nın Melodik Yapısını Keşfedin
İtalyanca, şarkı söyler gibi konuşulan bir dil olarak bilinir. Telaffuzda vurgu genellikle kelimenin sondan bir önceki hecesine düşer. Bu da dile hoş bir ritim katar. İtalyanca öğrenirken, bu ritmi yakalamak iletişim becerilerinizi artıracaktır.
Kullanışlı İfadelerin Listesi
"Non lo so" (Non lo so): "Bilmiyorum"
"Ho capito" (O kapito): "Anladım"
"Può aiutarmi?" (Puo ayutarmi?) : "Bana yardım edebilir misiniz?"
"D'accordo" (Dakordo): "Tamam"
Sonuç
İşte böylece İtalyanca dilinin temel taşlarına birlikte göz attık. Umarım bu rehber, İtalyanca'ya olan merakınızı artırmış ve başlangıç için sağlam bir adım atmanızı sağlamıştır. Unutmayın, yeni bir dil öğrenmek yeni bir kültürü keşfetmek demektir. "Roma non fu fatta in un giorno" (Roma non fu fatta in un giorno): "Roma bir günde inşa edilmedi" derler İtalyanlar. Yani her şey zamanla olur.
İtalyanca maceranızda başarılar dilerim! "Buona fortuna!" (Buona fortuna!) Bol şans!
"Arrivederci e a presto!" (Arrivederçi e a presto!) Hoşça kalın ve yakında görüşmek üzere!