İş Hukuku

İş Hukuku ve İşçinin Borçları

Konuk Yazar
Güncellendi:
11 dk okuma
Bir kişi ahşap bir masada oturmuş, kalemle bir belgeyi imzalıyor. Lacivert bir takım elbise giyiyor ve elleri belgenin üzerinde duruyor. Yüzleri görünüyor ve konsantre olmuş gibi görünüyorlar. Sağlarında bir tokmak ve bir terazi, arkalarında ise duvara yaslanmış bir kılıç vardır. Arka plan parlak ve ışık sıcaktır. Kişi kalemle kâğıt üzerinde kararlı bir işaret yapıyor, sanki bir anlaşmayı mühürlüyormuş gibi. Çok odaklanmış ve ciddi görünüyorlar ve o an amaç dolu.
KonuAçıklamaİlgili Noktalar
İşçi Kimdir?İş kanunu tarafından, hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiye denir.İşçi sözleşmesi ile belirtilen işi ücret karşılığı yapma yükümlülüğü vardır.
İşveren Kimdir?İş hukukuna göre hizmet akdine dayanarak başkalarını çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere denir.Bu kişiler işçiye iş sağlamakla yükümlüdür.
İş Hukukuİşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıkları çözme ve hakları düzenleme hukuk dalıdır.İşçinin haklarını korumak, iş ilişkisini düzenlemek ve dengeyi sağlamayı hedefler.
İş Hukukunun Ortaya Çıkışı18.yüzyılda sanayi devrimi ile ortaya çıkmıştır.Sanayi devrimi ile artan iş gücü talebi ve kötü çalışma koşulları ilk iş yasalarının çıkarılmasını gerektirdi.
İş Görme Borcuİşçinin işi özenle ve bizzat yapma yükümlülüğüdür.İşçi özen borcunu yerine getirdiği halde zarar oluşursa, sorumlu olmaz.
İtaat Borcuİşçinin, işverenin iş yerindeki talimat ve kurallarına uyma zorunluluğudur.İtaat borcuna aykırı davranış işveren tarafından disiplin cezası ve haklı fesih sebebi olarak görülebilir.
Sadakat Borcuİşçinin işverenin zararına olan davranışlardan kaçınma yükümlülüğüdür.İşçi, işverenin sırlarını açıklayamaz, işverenle rekabet etmemeli.
Rekabet Etmeme Yasağıİş sözleşmesi devam ettiği sürece işçinin işverene rekabet etme yasağını içerir.Rekabet yasağına uymayan işçi, tazminat ödemekle yükümlü olabilr.
Haklı Nedenle Fesihİş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından haklı bir sebep ile sona erdirilmesidir.Haklı fesih durumlarında işçi lehine çeşitli düzenlemeler bulunur.
İş Hukukunun KapsamıBağımlı çalışanlar iş hukuku kapsamına girerken, bağımsız çalışanlar girmez.Bağımlı çalışanlar hukuki olarak bir iş sözleşmesine bağlıdırlar.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Her geçen gün gelişen iş dünyasında bu gelişmelerin bir sonucu olarak karşımıza çıkan anlaşmazlıkları gidermek amacıyla bazı hukuki yaptırımların uygulanması kaçınılmaz olmuştur. Bu durum da karşımıza işçi ve iş veren arasındaki anlaşmazlıkları çözmeyi hedefleyen iş hukuku kavramı ortaya çıkmıştır. 

İşçi ve İşveren Kimdir?

İşçi, iş kanunu tarafından, hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi demektir. İşveren ise iş hukukuna göre hizmet akdine dayanarak başkalarını çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere denmektedir. 

İş Hukuku Nedir? 

İş hukuku bağımlı çalışan işçiler ve onlara iş veren kişilerin anlaşmazlıklarını çözmeyi amaçlayan bir hukuk dalıdır. İşçi haklarını korumak, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenlemek ve iki taraf arasında bir denge kurmayı amaçlamıştır. İşte bu doğrultuda bağımlı ve bağımsız çalışan ayrımı ortaya çıkacaktır. Bağımsız çalışan kişiler iş hukuku kapsamına girmezler.

Çünkü bir kişinin iş hukuku kapsamına girebilmesi için öncelikle bir kişiye ya da kuruma hukuki olarak bağlı olması gerekmektedir. Örneğin bir esnaf yaptığı iş çerçevesinde genel olarak bağımsız hareket ettiğinden dolayı iş hukuku kapsamına girmez. Bağımlı çalışanlar ise hukuki olarak bir iş sözleşmesine (akdine) bağlı kişilerdir. 

İş Hukuku Nasıl Ortaya Çıktı? 

İş hukukunun tarihsel gelişimine bakacak olursak öncelikle 18.yüzyılda sanayi devrimi ile ortaya çıktı diyebiliriz. Bu dönemde ortaya çıkan mekanik buluşlar önce İngiltere'de daha sonra ise tüm Avrupa'da yayılmıştır. Sanayi devrimi ile de kol gücü yerine makine gücüne bırakmış böylelikle Avrupa'da seri üretime dayalı fabrikalar ortaya çıkmıştır. Bu olay ile beraber gelişen sanayi iş gücünü de beraberinde getirmiş ve köyden kente doğru bir göç dalgası başlamıştır.

İşte bu göç dalgası ile beraber kentlerde büyük bir iş talebi ortaya çıkmıştır. Böylelikle işçiler, işlerini kaybetmemek adına işverenler tarafından belirlenen düşük ücretleri ve kötü çalışma koşullarını kabul etmek durumunda kalmıştır. Mesleki örgütlere ve sendikalara izin verilmemiş ayrıca işçilerin çalışma süreleri 16 saat olarak belirlenmiştir. 



Bu olumsuz hava sonucunda devlet, işçi ve işveren arasına girmek zorunda kalmıştır. İlk olarak 1802 tarihinde çocuk işçileri korumaya yönelik bir yasa çıkarılmıştır. Zamanla hem İngiltere'de hem de diğer Avrupa ülkelerinde işçilerin haklarını korumaya yönelik hukuki yaptırımları olan yasalar çıkarılmaya başlanmıştır. 

İşçinin Borçları Nelerdir? 

İş Görme Borcu

Bu borç iş akdinin temelini içermekte. Kendi içerisinde de işçinin işi bizzat yapma borcu ve işi özenle yapma borcu olarak ikiye ayrılmaktadır. 

İşçinin işi bizzat yapma borcu: İşçi, işini bizzat yerine getirmelidir, başkasına devredilemez ve ölümle sona erer, mirasçılara geçmez. İşçinin yaptığı işin işveren tarafından onaylanması gerekmektedir. 

İşçinin işi özenle yapma borcu: İşçi, işini özenle yapmak zorundadır. İşçi özen borcunu yerine getirdiği halde işte bir zarar meydana geliyorsa, işçi sorumlu olmaz. Fakat işçi özen borcuna aykırılık teşkil ediyorsa, işveren zararını işçiye tazmin ettirebilir. Zarar işçinin 30 günlük ücretinden fazla ise işveren sözleşmeyi feshedebilir. 

İtaat Borcu

İşçi verilen talimatlara uymak zorundadır. Bu yüzden işverenin, işçilerin iş yerinde ki davranışları hakkında vereceği talimatlara işçinin uymaması itaat borcunun ihlali manasına gelmektedir. Bu aykırılık halinde işveren disiplin cezası verebilir ve haklı sebepten dolayı sözleşmeyi feshedebilir. 

Sadakat Borcu

İşçinin işverenin zararına olan davranışlardan kaçınmak zorundadır. Bu borç iş akdinin tanımında yer almamaktadır. Örneğin işçi, hırsızlık yapan kişiyi işverene bildirmek zorundadır. Sadakat borcuna aykırı olarak iş sözleşmesi devam ettiği sırada işçi işverenle rekabet etmemelidir. Ayrıca işçi, işverenin sırlarını açıklayamaz. 

Rekabet Etmeme Yasağı

İş sözleşmesi devam ettiği sürede, işçinin rekabet etme yasağı sadakat borcu kapsamına girmektedir. Rekabet etmeme yasağı ise, iş akdi sona erdikten sonraki dönemi kapsamaktadır. İş sözleşmesine koyulduğu sürece hüküm doğurmaktadır. Geçerli bir rekabet yasağının koyulabilmesi için, işverenin korunmaya değer bir menfaatinin olması gerekmektedir. Fakat bu yapılırken işçinin ekonomik durumuna zarar vermemelidir.



Rekabet yasağının geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılmış olmalıdır. Rekabet yasağı, iş akdine madde olarak koyulabilir ya da iş akdine ek olarak farklı bir sözleşme olarak imzalatılabilir. Bu yasağa aykırı hareket edilirse, zarar işçi tarafından tanzim edilmekte. İşçi, işverenle rekabet edecek bir iş yeri açmamalı ya da işverene rekabet edecek bir iş yerinde çalışmamalıdır.

Haklı Nedenle Fesih Nedir? 

İş hukuku işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalıdır. İş ilişkisinde işçi çoğu zaman zayıf konumdadır. Bu nedenle iş mevzuatı işçiyi korumaya yönelik düzenlemeler içerir. Özellikle haksız işten çıkarmalarda ve iş kazalarında işçi lehine düzenlemeler yapılmıştır. 

İş kanununda belirtilen sebeplerden birinin varlığı halinde işçi ve işveren tarafından iş sözleşmesi derhal feshedilebilir. 4857 sayılı İş Kanunun 24 maddesinde işçinin haklı nedenle derhal fesih sebepleri “sağlık sebepleri”, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri”, “Zorlayıcı sebepler” olarak düzenlenmiştir. 

İş hukuku düzenlemelerine göre işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi halinde şartları varsa kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatına hak kazanmak için İş Kanunu çerçevesinde işçi olmak ve en az 1 yıldır çalışma süresi olması gerekmektedir.
İşverenin haklı nedenle feshi de 4876 sayılı İş Kanunu'nda "sağlık sebepleri", "işçinin gözaltına alınması ve devamsızlığının bildirim süresini aşması", "ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller", "zorlayıcı sebepler" olarak sıralanmıştır. 

İş Kanunu'na göre işçi veya işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak iş akdini fesih hakkı olayın öğrenilmesinden itibaren 6 gün geçmesi ile sona erer. İş sözleşmesini fesheden taraf haklı da haksız da olsa ihbar tazminatına hak kazanamaz.

İşçi Alacakları Davası Süreci Nasıldır?

İş hukuku mevzuatında yapılan değişiklik ile birlikte işçi alacaklarının tahsili için dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvuru zorunludur. Adliyelerde bulunan arabuluculuk başvuru ofisleri aracılığı ile yapılan başvuru sonrası arabulucu tarafından işçi ve işveren aranarak uzlaşma sağlamaya çalışılır. 

Arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlanırsa dava açılabilir. Genelde iş yerinden tanıklar ve iş yeri kayıtları üzerinden dava yürütülür. İş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatı işveren üzerindedir. Bu nedenle iş davalarında işçi avantajlı konumdadır. İş mahkemesinde açılan davanın sonuçlanmasının ardından kesinleşme süreci beklenmeden mahkeme kararı ile icra takibi açılıp alacak tahsil edilebilir. 

İstinaf Kanun Yolu

Ancak dava değeri belirli bir tutarın üstünde olduğu hallerde açılan davalar istinaf kanun yoluna tabidir. Karardan memnun olmayan taraf gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde bölge adliye mahkemesi nezdinde kararın yeniden incelenmesi için istinaf yoluna başvurabilir. Süresi içinde başvuru harçlarını da yatırılması ile başvuru tamamlanmış olur. İlk derece mahkemesinde davalar ortalama 2 yıl sürer. 

Bu süre mahkemeden mahkemeye, davadan davaya değişmektedir. İstinaf mahkemesinden kararın dönmesi ortalama 1 yıl sürer. Daha sonra ya karar kesinleşir ya da iş mahkemesinde yeniden yargılama yapılır. Bu süreçte eksik hususlar giderilir. Bu kez karar yine dava değerine göre temyiz edilebilir. Yargıtay tarafından verilen kararlar kesindir. 

Hukuk yargılamalarında hakim tarafların talebine göre karar verir ve taraflarca sunulan delilleri değerlendirir, kendiliğinden delil toplanmaz ve talepten fazlasına, hak kazanılmış olsa bile, hükmedemez. Tanıkların beyanları davada çok önemlidir. Bilirkişi incelemesi ile hak kazanılabilecek tazminat miktarları hesaplanır. Tüm bu süreçler uzun zaman alır ve uzmanlık gerektiren konulardır. Bu nedenle iş hukuku alanında profesyonel bir avukattan yardım almak yerinde olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Haklı Nedenle Fesih Nedir?

İş kanununda belirtilen sebeplerden birinin varlığı halinde işçi ve işveren tarafından iş sözleşmesi derhal feshedilebilir. 4857 sayılı İş Kanunun 24 maddesinde işçinin haklı nedenle derhal fesih sebepleri sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler olarak düzenlenmiştir.

İş Hukuku ve İşçinin Borçlarının Uygulanması Nasıl Sağlanır?

İş Hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri kapsayan yasaların toplamıdır. İşçinin borçlarının uygulanmasını sağlamak için, işveren ve işçi arasında geçerli bir iş sözleşmesi oluşturulmalıdır. İş sözleşmesi, işçinin görevleri ve haklarını, işverenin isteklerini ve haklarını ve işe giriş ve çıkış şartlarını içerir. İş sözleşmesi, işçinin borçlarının uygulanmasını sağlamak için şartlar ve koşullar içerir. İş sözleşmesi, işçinin haklarını korumak için gerekli olan tüm kuralları içerir. İş sözleşmesi, işçinin borçlarının nasıl ödeneceğini de düzenler. İş sözleşmesi, çalışma koşullarını ve haklarını belirleyen bir sözleşme olduğundan, işçinin borçlarının doğru bir şekilde uygulanmasını sağlamak için bu sözleşmeye uyulması gerekir.

İşçinin İş Sözleşmesi İçin Ne Gibi Hakları Vardır?

1. İşçinin haftalık çalışma süresi, çalışma saatleri ve ücreti hakkında bilgi edinme hakkı.

2. İşveren tarafından sağlanacak olan çalışma koşullarının uygunluğunu gözetme hakkı.

3. İşçinin çalıştığı alanda güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanması hakkı.

4. İşçinin mesleki gelişimine yönelik eğitim ve ödül alma hakkı.

5. İşçinin çalışma süresi boyunca sağlanacak olan yemek ve ödül taleplerinin karşılanması hakkı.

6. İşçinin özlük haklarının korunması hakkı.

7. İşçinin çalışma süresi boyunca ücretinin ödenmesi ve ücretsiz tatil hakkı.

8. İşçinin çalışma süresi boyunca kendi çalışma alanındaki haklarının korunması hakkı.

9. İşçinin çalışma süresi boyunca sağlanacak olan sigortalar hakkı.

10. İşçinin çalışma süresi boyunca maaşının zamanında ödenmesi hakkı.

İşverenin İşçiye İlave Yükümlülükleri Nelerdir?

1. İşçiye sağlık sigortası sunmak.

2. İşçinin güvenliğini ve iş ortamını sağlamak.

3. İşçiye ayrıcalıklı çalışma koşulları sunmak.

4. İşçinin çalışma süresi ve ücretleri için haklarını koruyacak hukukî düzenlemeler yapmak.

5. İşçinin haklarını koruyacak ve kollayacak sosyal güvenlik düzenlemeleri yapmak.

6. İşçiye eşit ve adil davranmak.

7. İşçiye özel eğitim fırsatları sunmak.

8. İşçinin çalışma koşullarını sürekli olarak iyileştirmek ve geliştirmek.

9. İşçinin çalışması için gerekli olan ekipmanları sağlamak.

10. İşçiye ücretli tatil ve izin hakları tanımak.

İş ilişkisinde işçinin borçları ile işverenin borçları nelerdir?

İşçi ve İşveren Borçları Ne İş Hukuku Kapsamındadır?

İş hukuku, iş ilişkisinde işçinin borçları ile işverenin borçlarına yönelik düzenlemeler yapar. İşçi, iş kanunu tarafından hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olarak tanımlanırken işveren ise hizmet akdine dayanarak başkalarını çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere denmektedir.

İşçinin Borçları

İşçinin temel borçları iki ana başlık altında incelenebilir: işi bizzat yapma borcu ve işi özenle yapma borcu.

1. İşi bizzat yapma borcu:
İşçi, işini bizzat yerine getirmelidir ve bu görevi başkasına devredemez. İşçinin yapmış olduğu iş, işveren tarafından onaylanması gerekmektedir. İş akdi ölümle sona erer ve mirasçılara geçmez.

2. İşi özenle yapma borcu:
İşçi işini özenli bir şekilde yapmak zorundadır. Eğer işçi özen gösterdiği halde işte bir zarar meydana gelirse, sorumluluk işçinin üzerine yüklenemez. Ancak özen borcuna uymadığı durumlarda, işveren, zararını işçiden tazmin edebilir.

İşverenin Borçları

İşverenlerin borçları ise daha geniş bir yelpazede ele alınabilir. Önemli olan beş temel işveren borcu şunlardır:

1. Ücret ödeme borcu:
İşveren, işçiye karşılık olarak hizmet eden işverenin, işçiye emeğinin karşılığı olarak ücret verme yükümlülüğüdür.

2. İşçiyi koruma ve iş sağlığı ve güvenliği borcu:
İşverenin, işçilere güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlama yükümlülüğüdür. Bu kapsamda işveren, işyerini ve işin yapılacağı ortamı iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun hale getirmeli ve işçilere gerekli eğitimi ve ekipmanı sağlamalıdır.

3. İşçiye uygun iş verme borcu:
İşveren, işçilerine, ve iş akdinde öngörülen süreler ve şartlar dâhilinde iş ve görev vermekte yükümlüdür.

4. İşçinin kişilik haklarına saygı gösterme borcu:
İşveren, işyerinde işçinin kişilik haklarına saygı göstermeli ve bu haklara zarar verecek davranışlardan kaçınmalıdır.

5. İşçiye iş akdinin sona ereceği bildirme borcu:
İşveren, iş akdinin fesh edilmesi durumunda, işçiye belirli bir süre önceden haber vermekle yükümlüdür.

Sonuç olarak, iş hukuku; işçi ve işveren arasındaki ilişki ve borçların düzenleyici konumundadır. İş ilişkisinde tarafların borçlarının belirlenmesi ve bu borçlara uyulması, emek-sermaye dengesinin sağlanması ve işçi haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

İşçinin iş görme borcu kapsamında hangi yükümlülükler bulunmaktadır?

İşçinin İş Görme Borcu Kapsamındaki Yükümlülükler

Gelişen iş dünyası ve işçi-işveren ilişkileri çerçevesinde, işçilerin iş görme borcu kapsamında yer alan yükümlülükleri iki ana başlık altında incelemek mümkündür: İşçinin işi bizzat yapma borcu ve işi özenle yapma borcu.

İşçinin İşi Bizzat Yapma Borcu

İş hukuku gereğince, işçi üzerine düşen işi bizzat yerine getirmekle yükümlüdür. İşçinin yaptığı işin işveren tarafından onaylanması gerekir. Bu borç, işçinin başkasına devredemediği bir yükümlülüktür ve ölümle sona erer. İş göremez hale gelen işçinin, işlerini yerine getirebilecek bir başkasına devredilmesi söz konusu değildir.

İşçinin İşi Özenle Yapma Borcu

İşçi, işini özenle yapmak zorunda olduğu yükümlülüğü altındadır. İşçinin, işini özenle yaptığı durumlarda oluşabilecek zararda sorumluluk kabul edilmemektedir. Ancak, işçinin özen borcuna aykırı hareketler sergilemesi durumunda oluşan zararlar için işveren, işçiye tazminat talep hakkına sahiptir. Bu zararların tespiti ve tazminat miktarı, işçinin işverene verdiği zararın büyüklüğüne ve durumun somut koşullarına bağlıdır.

Özetle, işçinin iş görme borcu kapsamında bulunan yükümlülükler temelde işi bizzat ve özenle yapmakla ilgili iki ana başlık olarak ifade edilebilir. İşçiler, işlerini yerine getirirken bu doğrultuda hareket etmelidir. İşverenler ise işçilerin bu yükümlülüklerini gözeterek, çalışma koşulları ve iş süreçlerinin sağlıklı işleyişi açısından düzenlemeler yapmalıdır.

İşçinin sadakat borcu çerçevesinde hangi davranışlar beklenmektedir?

İşçinin Sadakat Borcu ve Beklenen Davranışlar

Gelişen iş dünyasında işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıkları çözmeyi hedefleyen iş hukuku, işçinin sadakat borcu kavramını içermektedir. İşçinin sadakat borcu, iş akdinin temelini oluşturan ve işçinin işi bizzat yapma borcu ile işi özenle yapma borcu olarak ikiye ayrılan bir yükümlülüktür.

İşçinin İşi Bizzat Yapma Borcu

İşçinin işi bizzat yapma borcu, işçinin kendisinin yerine getirmesi gereken ve başkasına devredilemeyen bir görevdir. Bu nedenle, işçinin ölümüyle sona erer ve mirasçılara geçmez. İşçinin yaptığı işin işveren tarafından onaylanması gerekmektedir.

İşçinin İşi Özenle Yapma Borcu

İşçinin işi özenle yapma borcu, işçinin işini titizlikle ve dikkatle yerine getirmesi yükümlülüğüdür. İşçi, işini özenle yaptığı halde işte bir zarar meydana gelirse sorumlu tutulmaz. Ancak, işçinin özen borcuna aykırı hareket etmesi durumunda, işveren zararını işçiden talep edebilir.

İşçinin Sadakat Borcu Kapsamında Beklenen Davranışlar

İşçinin sadakat borcu çerçevesinde beklenecek temel davranışlar şunlardır:

1. İşçinin, işini bizzat ve özenle yerine getirmesi beklenir.
2. İşçi, işyerinde işverene ve işverenin temsilcilerine karşı saygılı ve dürüst davranmalıdır.
3. İşçinin, işverenin ticari ve teknik sırlarını koruma görevi vardır.
4. İşçi, işverenin haklarını ve çıkarlarını gözeterek hareket etmelidir.
5. İşçilerin, işyerindeki diğer çalışanlarla ve müşterilerle iyi ilişkiler kurması ve işbirliği yapması beklenir.
6. İşçinin, işyerindeki kurallara ve talimatlara uyması gerekmektedir.

Sonuç olarak, işçinin sadakat borcu kapsamında işini bizzat ve özenle yapması, işverenin ve işyerinin haklarını ve çıkarlarını gözeterek hareket etmesi beklenir. İşçinin bu yükümlülüklerine uyması, iş hukuku adına iki taraf arasında dengeyi sağlamaya yardımcı olmaktadır ve anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlamaktadır.