
Dijital dönüşüm, günümüz süreçleri ile birlikte hız kazanmaya başladı. Yalnızca İnsan Kaynakları alanında değil, tüm alanlarda da bu dönüşüm gerçekleşmektedir. Dijitalleşme olsa bile, iş gücü yine insanlar aracılığı ile devam etmektedir. İş gücünün en önemli seçme, yerleştirme, eğitim, terfi gibi birçok konuyu ele alan İnsan Kaynakları bölümlerinde Dijital İnsan Kaynakları Vizyonu oluşturmak için 3 öneriyi ele alıyor olacağız. Yazı boyunca İnsan Kaynakları “İK” olarak kısaltılmış şekilde bahsedilecektir. Öncelikle dijital dönüşümün İK alanlarında nasıl ve tam olarak ne zaman gerçekleştiğini ele alarak, bu bilgiler çerçevesinde 3 öneri oluşturacağız.
Dijital Dönüşümün Kilometre Taşları
Sanayileşme ile birlikte tüm alanlarda köklü değişiklikler yaşanmıştır. Özellikle insanın yapabileceği bazı işlerin makineler yolu ile gerçekleştirilebiliyor olması, İnsan Hakları çerçevesinde de birçok konuyu gündeme getirmiştir. Analog yöntemlerin kullanışsız ve zaman almasından dolayı yeni icatlar ortaya konmuş ve işletmelerin tüm fonksiyonlarında yöntemlerin değişmesine sebep olmuştur.
Birinci Sanayi Devrimi su ve buhar gücünden faydalanılarak mekanik tezgâhların oluşturulmasına öncülük etmiştir. İnsan gücünün yerine makineleşme durumu işte bu dönemde başlamıştır. İlerleyen dönemlerde İkinci Sanayi Devrimi ortaya çıkmış ve seri üretim bantları aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Henry Ford tarafından ortaya konan bu devrimle birlikte, kitle üretimin benimsendiği bu dönem Fordizm olarak adlandırılmıştır. Üçüncü Sanayi Devrimi’nde ise bilgisayar teknolojilerinin kullanımı ile otomasyon sistemine geçiş yaşanmıştır.
dördüncü sanayi devrimi ise akıllı cihazlar, bulut teknolojileri gibi sistemler üzerinde günümüz koşullarında da devam etmektedir. beşinci sanayi devrimi ise akıllı sistemlerin mekanizma haline gelerek, robotların birçok iş alanına devrim yapacağı yönünde söylentiler dolaşıyor bile… robotlar cov-19 sürecinde çin’de temas durumunu engellemek amacıyla görevlerini yerine getirdiler, çoktan sürece adım atmış durumdayız. peki tüm bu süreçlerde i̇k dijital dönüşümü nedir ve nasıldır?
İK 4.0 Nedir?
İK 4.0; Dördüncü Sanayi Devrimi sonucunda ortaya çıkmış, Nesnelerin İnterneti, Big Data, yapay zeka ve akıllı programlar çerçevesinde gelişmeye devam etmektedir. Gelecek nesil İK faaliyetlerinin teknolojik ilerlemelerle daha kullanışlı ve sağlam bir hale gelmesi hedeflenmekle birlikte tüm bu süreçlerin etkin ve verimli bir şekilde işlemesi beklenmektedir.
Bu noktada bu alanda çeşitli akademik ve bilimsel çerçevede çalışmalar devam etmektedir. Bu yenilik süreçlerine ayak uyduramayan işletmelerin yavaş yavaş ortadan kalkması da kaçınılmaz olacaktır. Özellikle COV-19 sürecinde bu durum etkilerini göstermeye başladı. Ülkemizde İK faaliyetleri gelişmekte olan bir bölümdür. Bu sebeple henüz İK anlayışının tam oturmadığı durumda dijitalleşmenin nasıl etkiliyor olacağı ise tartışılır bir durumdur.
Dijitalleşme ve İK Vizyonu Önemi Nedir?
Dijitalleşme ile birlikte tüm kurumsal ve işletme fonksiyonları internet ve bilgisayar teknolojileri ortamına taşınmaktadır. İK iş ve görevlerinin dijital ortamda gerçekleşmesine de İK Dijital Dönüşümü denir. Burada esas alınacak olan nokta, dijital dönüşüme uygun vizyon, misyon, çeşitli iş ve görev tanımlarının yapılıp, buna uygun süreç ve gerekli teknoloji ortamının hazırlanmasıdır.
Bir İK biriminin en öncelikli amacı işe yeni kişileri alırken doğru kişinin doğru pozisyona seçildiğini tespit etmeli, işe giriş-çıkış ve ödemeler gibi tüm süreçlerde hukuki yaptırımlar hakkında bilgi sahibi olmalı ve aksiyon almalı, mevcut personellerin eğitim ihtiyaçlarını tespit etmeli buna göre kariyer, ücretlendirme ve eğitim planlamalarını yapmalıdır. Bu süreçlerin dijital ortama taşınmasında çeşitli teknolojik ihtiyaçların tespit edilmesi gerekir. Aynı zamanda çeşitli ölçüm kriterlerinin de bu dijitalleşme kapsamında sağlaması yapılmalıdır.
En önemlisi de bu süreçlerin güvenilirliği için iyi bir analiz ve programlamaya bilgisine ihtiyaç vardır. İK’nın yeni nesil vizyonunu ele almak gerekirse; sürdürülebilir bir örgüt stratejisinin oluşturulması, tutarlı veriler çerçevesinde İK faaliyetlerinin yürütülmesi, değer zinciri hiyerarşisinin göz önüne alınarak tüm süreçlerin stratejik bir bakış açısıyla geliştirilmesi gerekmektedir. Dijitalleşme ile birlikte hem stratejik hem de dijital bir İK vizyonu nasıl oluşturulmalı konusunu incelememiz gerekir.
Dijital İK Vizyonu Oluşturmak İçin 3 Öneri
Dijital İK vizyonunun stratejik olarak oluşturulması için bu öneriler dikkate alınmalıdır;
Yetenek Yönetimi dijital süreçlere uygun stratejik bir yol izlenerek yürütülmeli:
Açık pozisyonların tespiti, görev ve yetenekler kapsamında analiz edilmesi gerekir. Mevcut çalışanların iş ve görev tanımlarının gerekli dijital metrik veri tabanlarının oluşturulması gerekir. Yetenek yönetiminin doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için isabetli verilere ihtiyaç vardır. Gerek sektörel gerekse yerel ve küresel ekonomik bakış açısında bu verilerin iyi bir şekilde analiz edilmesi, rekabet edilebilir ölçütlerin ortaya konulması en önemli noktadır. Kıdem, terfi ve ücretlendirme gibi konuların gerekli teknolojik alt yapılarının dijitalleşme sürecine uygun bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Performans değerlendirmede esas alınan nokta işletmeye olan maliyeti değil, kattığı faydanın getirileri olmalıdır. Fayda analizinin ölçülebilir verilerle ortaya konması önemli konulardan biridir. İşletmeler şirket kültürü kapsamında ne kadar açık ve şeffaf bir yetenek yönetim süreci ortaya koyarsa ve bu verileri kendileri için sağlayabilirse o kadar üstünlük sağlamış olacaktır. Günümüzde çoğu işletme çalışan devir hızı oranlarını göz ardı etmektedir. Dijitalleşme sürecinde aslında esas olan konu bu verilerin gözlemlenebilir ve ölçülebilir olmasıdır. Çalışan devir hızını düşürmek adına bu verilerin dikkate alınması gerekir. İşe başvuranlarla birlikte, işletmelerin çalışmak istedikleri kişiler de olabilir. Bir adayın işletmeyi kabul etmemiş olmasındaki veriler de önem arz etmektedir. İşletmeler yetenekle ilgili kritik metrikleri iyi bir şekilde tespit ve analiz etmelidir. Aksiyon planlarının rekabet edilebilir ve bu süreç içerisinde sürdürülebilir olması gerekmektedir.
Hukuki süreçler ve etik ilkeler, dijital dönüşüme uygun bir şekilde İK Politikalarına yansıtılmalı:
Özellikle COV-19 sürecinden sonra evden çalışma yöntemi daha çok yaygınlaştı. Bununla birlikte işten çıkarmalar, çalışma faaliyetlerinin azaltılması gibi bir çok durum da söz konusu oldu. İşten çıkarmak gibi talihsiz olaylar, dijital dönüşüme entegre edilemeyecek ve sürdürülebilir rekabet avantajı olmayan işletmeler tarafından uygulandı. Kısa Çalışma Ödeneği ve Nakdi Destek Ücreti gibi ödemelerle çalışanların mağduriyeti giderilmeye çalışıldı, aynı zamanda işletmeler için ödeme desteği sağlandı. Bu süreçlere hazırlıksız olmak büyük bir dezavantaj haline geldi. Ergonomi ve çalışma koşulları şirketlerden evlere taşındı ve İş Sağlığı Güvenliği kapsamında ele alınması ve geliştirilmesi gereken birçok konu ortaya çıktı. Çalışanların psikolojik durumu ve örgüt bağlılığı, çalışma koşulları gibi konular tekrar gözden geçirilmesi gereken bir hal aldı. Çalışanların denetlenmesi gibi konuların bu süreçlere uygun bir şekilde yapılması gerekir. Haklı sebeple işten çıkarma gibi durumları tespit etmek uzaktan çalışma durumunda zorlayıcı gözükmektedir. Ancak buna göre bir otomasyon ve bilgi sistemi oluşturulmalıdır. Çalışanların işten çıkmak istemesi gibi durumlar, iş süreçlerinin aksamaya uğramasına sebep olabilmektedir. Çalışanların görevlerini yerine getirmesi konusundaki çalışma etiği konuları da titizlikle gözden geçirilmelidir. Tüm bu süreçlerin dijital dönüşüme uygun olarak düzenlenmesi, olabilecek risklerin de önüne geçilmesini sağlar.
Örgüt yapısı ve liderlik şekilleri dijital dönüşüme uyum sağlamalı:
İlgili eğitim: Yöneticilik Ve Liderlik Eğitimi
Örgüt yapısı dijital süreçlere uygun olacak şekilde oluşturmalı. Kuşaklara uygun liderlik stillerinin, farklılıkların yönetiminin bu süreçlere uygun bir şekide yürütülmesi gerekmektedir. Bu anlamda örgütsel iletişim de çok önemlidir. Şirketler, rekabet edilebilir stratejilerine uygun çalışan yönetimi politikaları izlemelidir. Dijital dönüşümün getirdiği serbestlik göz önüne alınarak, otokratik liderlik yöntemleri yerine daha ılımlı liderlik stilleri seçilmelidir. Performans değerlendirmeden, planlamaya, koçluk ve mentorluk gibi yöntemlerle dijital süreçlerin ihtiyaçları karşılanmalıdır. Bu süreçlerde yatay kariyer yollarının seçilmesi hem şirket hem de çalışan için avantajlı olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular
İnsan kaynakları alanında dijital dönüşümün önemi nedir?
Dijital Dönüşüm ve İnsan Kaynakları
Dijital dönüşüm, günümüz süreçleri ile birlikte hız kazanmaya başlamıştır. İnsan Kaynakları (İK) alanı da bu dönüşüm sürecinden etkilenmekte ve dijital teknolojiler kullanarak gelişmektedir. İş gücünün seçme, yerleştirme, eğitim, terfi gibi konularını ele alan İnsan Kaynakları bölümlerine dijital dönüşümün önemi büyüktür.
Dijitalleşme ve İK 4.0
Dördüncü Sanayi Devrimi sonucunda ortaya çıkan İK 4.0, Big Data, yapay zeka ve akıllı programlar çerçevesinde gelişmeye devam etmektedir. Gelecek nesil İK faaliyetlerinin teknolojik ilerlemelerle daha kullanışlı ve sağlam bir hale gelmesi hedeflenirken, tüm bu süreçlerin etkin ve verimli bir şekilde işlemesi beklenmektedir.
COV-19 ve Dijital İK
COV-19 sürecinde, dijitalleşme ve teknolojinin önemi daha da artmıştır. Çin'de robotların temas durumunu engellemek amacıyla görev aldığı bu süreç, dijital İK'nın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Özellikle bu süreçte, dijitalleşmeye ayak uyduramayan işletmelerin ortadan kalkması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Dijital Dönüşüm ve Türkiye'de İK Faaliyetleri
Ülkemizde İK faaliyetleri gelişmekte olan bir bölümdür. İK anlayışı henüz tam oturmamışken, dijitalleşmenin etkisinin nasıl olacağı tartışılır durumdadır. Ancak dijitalleşmenin hızla devam etmesi ve COV-19 sürecindeki tecrübeler, İK alanında dijital dönüşümün önemini göstermektedir.
Sonuç
İnsan Kaynakları alanında dijital dönüşüm, günümüz koşullarında büyük önem taşımaktadır. İK 4.0 ve dijitalleşmenin hız kazandığı bu dönemde, işletmelerin ve İK bölümlerinin dijital dönüşüm sürecini takip etmesi ve yeniliklere ayak uydurması gerekmektedir. Bu sayede İK faaliyetlerinin geleceği, daha verimli ve kullanışlı hale gelebilir.
Dijitalleşmenin İK süreçlerine etkisi ve iş dünyasına sağladığı faydalar nelerdir?
Dijitalleşmenin İK Süreçlerine Etkisi
Dijital dönüşüm, günümüzde hız kazanarak insan kaynakları (İK) alanında da derinlemesine etkiler yaratmaktadır. İş gücü seçme, yerleştirme, eğitim ve terfi gibi süreçlerde dijitalleşmenin avantajları ve sağladığı faydalar artarak iş dünyasının önemli bir parçası haline gelmektedir.
İK Alanlarında Dijital Dönüşümün Gerçekleşme Süreci
İK sektöründe dijital dönüşümün başlaması ve tam olarak ne zaman gerçekleştiğine bakarak, bu sürecin sağladığı faydaları daha iyi anlayabiliriz. Sanayileşme süreciyle birlikte makineleşmenin ve otomasyonun iş dünyasındaki etkinliği artmış, böylece İK süreçlerinde dijital dönüşümün önemi gün geçtikçe artmıştır. Bu dönüşüm, işletmelerin tüm fonksiyonlarında yöntemlerin değişmesine ve yeni icatların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Dijitalleşmenin İK Süreçlerine Sağladığı Faydalar
Dijitalleşme sayesinde, İK süreçlerinde verimlilik ve hız artırmıştır. İşe alım, eğitim ve performans değerlendirme gibi süreçlerde internet ve bilgisayar teknolojilerinin kullanılması, daha doğru ve hızlı sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır. Ayrıca İK profesyonelleri, büyük veri ve yapay zeka gibi gelişmiş teknolojiler sayesinde daha detaylı ve kesin analizler yaparak, işletmelerin karar alma süreçlerine önemli katkılar sağlamaktadır.
Dijital İnsan Kaynakları Vizyonunun Oluşturulması
Günümüz koşulları ve dijital dönüşüm süreci göz önünde bulundurularak, işletmelerin İK süreçlerinde dijital bir vizyon geliştirmeleri ve bu doğrultuda stratejik planlar yapmaları gerekmektedir. Bu vizyon, işletmelerin geleceğe yönelik hedeflerini ve beklentilerini doğru bir şekilde belirlemelerine ve dijital dönüşümün getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde faydalanmalarına imkan tanımaktadır.
Sonuç olarak, dijitalleşmenin İK süreçlerine etkisi ve iş dünyasına sağladığı faydalar, işletmelerin verimlilik, hız ve karar alma süreçlerinde önemli iyileştirmeler elde etmelerine yardımcı olmaktadır. İşletmeler, bu yeni döneme uyum sağlayarak ve dijital insan kaynakları vizyonlarını benimseyerek başarılı bir şekilde değişim ve dönüşüm süreçlerine ayak uydurabilirler.
Dördüncü Sanayi Devrimi ve İK 4.0 vizyonu çerçevesinde işletmelerin başarılı bir geleceğe nasıl hazırlanmaları gerekmektedir?
Dördüncü Sanayi Devrimi ve İK 4.0 Vizyonu Çerçevesinde İşletmelerin Başarılı Bir Geleceğe Hazırlanması
Dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde, işletmelerin başarılı bir geleceğe hazırlanabilmeleri için Dördüncü Sanayi Devrimi ve İK 4.0 vizyonunu benimsemeleri ve uyum sağlamaları gerekmektedir. Bu bağlamda, insan kaynakları (İK) alanında yapılan dijital dönüşümün önemi büyüktür. İK 4.0 vizyonu ile iş gücü seçimi, yerleştirme, eğitim ve terfi süreçlerine etkin biçimde adapte olmak ve bu süreçleri yönetmek mümkündür. İşletmelerin başarılı bir geleceğe hazırlanmaları adına üç ana öneri sunulmaktadır.
Dijitalleşmeye uyum sağlama: İşletmelerin dijital dönüşüme uyum sağlayarak tüm iş süreçlerini, özellikle İK süreçlerini, internet ve bilgisayar teknolojileri ortamına taşımaları gerekmektedir. Bu sayede iş süreçlerinde verimlilik, etkinlik ve esneklik sağlanabilir.
Yenilikçi İK uygulamaları benimseme: Big Data, yapay zeka ve akıllı programlar kullanarak geliştirilmiş İK uygulamalarını benimsemek, işletmelerin gelecek nesil İK faaliyetleriyle daha kullanışlı, sağlam ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmalarına katkıda bulunacaktır.
Dijital dönüşüm sürecine sürekli adapte olma: İK 4.0 vizyonu çerçevesinde başarıya ulaşan işletmelerin dijital dönüşüm sürecine sürekli adapte olmaları ve bu sürece ayak uyduramayan işletmelerin yavaş yavaş ortadan kalkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak, Dördüncü Sanayi Devrimi ve İK 4.0 vizyonu çerçevesinde işletmelerin başarılı bir geleceğe hazırlanmaları için dijitalleşmeye uyum sağlama, yenilikçi İK uygulamaları benimseme ve dijital dönüşüm sürecine sürekli adapte olma gibi stratejileri benimsemeleri ve uygulamaya koymaları önem taşımaktadır. Bu sayede işletmeler, kendilerini sürekli olarak geliştirerek gelecek nesil İK faaliyetleriyle rekabetçi piyasa koşullarında başarıya ulaşabilirler.
Dijital İK Vizyonu Oluşturmak İçin Hangi Yöntemlerin Uygulanması Gerekiyor?
Öncelikle, ihtiyaçları belirlemek ve vizyonu ortaya koymak. İşletmenin önümüzdeki yıllarda ne gibi hedeflere ulaşmak istediğini belirlemek ve bunları dijital ik stratejisine nasıl dahil edebileceğinin yolunu çıkarmak için bir vizyon oluşturmak önemlidir.
İşletmenin stratejisini oluşturmak için güncel teknolojileri ve kullanım senaryolarını incelemek. İşletme stratejisinde kullanılabilecek dijital IK teknolojileri ve kullanım ının tespit edilmesi, uygulamaların ve çözümlerin tespit edilmesi gerekmektedir.
Kurumsal destekleri belirlemek. Dijital IK vizyonunun gerçekleştirilmesi için kurumsal desteklerin sağlanması gerekmektedir. Kurumsal destekler, özellikle içerik, teknoloji, yönetim ve finansal kaynakların sağlanması şeklinde olmalıdır.
İşletme kültürünü destekleyen dijital IK düzenlemeleri oluşturmak. İşletme kültürünü destekleyen dijital IK politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Bu politikaların, işletme stratejisini destekleyen ve çalışanların verimliliğini ve başarısını artırmayı amaçlayan olarak tasarlanması gerekir.
Dijital IK stratejisi için uygulanacak ölçüm ve değerlendirme metotlarının belirlenmesi. İşletmelerin dijital IK stratejisinin başarısını ölçmek için uygun ölçüm ve değerlendirme metotlarının belirlenmesi gerekmektedir. Ölçüm ve değerlendirme metotları, işletmenin dijital IK hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesini sağlamalıdır.
Dijital İK Vizyonu Oluşturmak İçin Hangi Teknolojilerin Kullanılması Gerekiyor?
Bir dijital İK vizyonu oluşturmak için çeşitli teknolojiler kullanılabilir. Bunlar arasında bulunan teknolojiler, bulut bilişim, mobil teknolojiler, veri analizi, sosyal medya, ses tanıma, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, veri depolama ve yönetme, açık kaynak yazılımlar ve yapay zeka teknolojileri olabilir.
Dijital İK Vizyonu Oluşturmak İçin Hangi İK Stratejilerinin Uygulanması Gerekiyor?
İnsan kaynaklarının tahmini ihtiyaçlarını ve mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını belirlemek.
İnsan kaynakları için stratejik hedeflerin belirlenmesi.
İş gücü planlaması ve insan kaynakları için uygun çalışanların kazandırılması.
İşe alım, çalışanların sürekli geliştirilmesi ve ödüllendirilmesi için programların geliştirilmesi.
İşe alım ve çalışanların sürekli geliştirilmesi ve ödüllendirilmesi için teknolojik çözümlerin geliştirilmesi.
İnsan kaynakları verilerinin doğru ve zamanında yönetilmesi.
Çalışanların performansının sürekli izlenmesi ve değerlendirilmesi.
Çalışanlar arasında sosyal bağların geliştirilmesi.
İşe alım, çalışanların sürekli geliştirilmesi ve ödüllendirilmesi için çevrimiçi eğitim programlarının geliştirilmesi.
Çalışanların kariyer gelişimini destekleyen özel programların geliştirilmesi.
İlgili Kurslar

Dijital İK Eğitimi
ATS, değerlendirme araçları, analitik ve otomasyonla İK süreçlerini dönüştürün. Deneyim ve verimlilik odaklı.

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi
İK’yı stratejik ortağa dönüştürün: yetenek haritalama, veriyle karar ve deneyim tasarımı. Yönetici panoları ve OKR uyumu.

Yetenek Yönetimi Eğitimi
Yetenek yönetimi 360°: çekim, gelişim, elde tutma. Veri odaklı haritalama ve kariyer yolları. Pratik şablonlar.


