Çocuklar bugünün ve yarının temel taşı olduğu gibi tarihimizin ve kültürümüzün de zamana aktarılmasında rol oynayacak en önemli etkendir. Çocuk gelişimi adı altında geçmişten günümüze değişen teknoloji ve birikim ile birçok alanda çocuklarımıza eğitim verilmekte. Eğitim, kurumlardan önce ailede başlamakta ve sosyal hayatlarına etki etmekte.
İnternet Ve Çocuklara Etkisi
Aile içerisinde ebeveynlerin çalışmasından kaynaklı veya bir takım sebeplerden ötürü yetersiz bilgilendirmeden dolayı çocuklar eksik olan kısmı internet ile kapatmaya çalışıyor. Yaş sınırı minimum 3'ü bulmaya başladı. 3 yaşında bir çocuğun internet gibi büyük bir havuzda tek başına bırakılması kesinlikle büyük tehlike.
İnternet çocuklarımızın gelişimi üzerine hem artı hem eksi değerlere sahip. Henüz bilgiye aç ve sürekli merak eden, öğrenmek isteyen bir çocuğun boşa zaman kaybetmesini istemeyiz. Onları başta ailelerinden sonra öğretmenlerinden alması gereken eğitim ile pekiştirmek yerine internetin kucağına atarsak ya çok hayalperest ya da asosyal bir birey olup çıkacaktır.
Zamane çocukları oyun delisi ve bilgisayarın başından kalkamıyor. “Sürekli YouTube videoları izliyor ve insan içine çıkmaktan korkuyorlar" gibi birçok yorumla çok sık karşılaşır olduk. Çocuklarımızı bu duruma getiren aslına bakarsanız bizleriz. Biz onlara gereken ilgiyi veremedik ve eksikliği kendilerince doldurdular.
Gerçek Araştırmalar
İngiltere’de yapılan bir araştırmada bilgisayarın çocukları sersemlettiği öğrencilerin çok fazla bilgiye erişebilmelerine rağmen bu bilgiyle ne yapacaklarını bilemediği problem çözme yeteneklerinin zarar gördüğü anlaşıldı. Bir başka araştırmada ise internet kullananların daha az arkadaş edindiği, aileleri ile daha az zaman geçirdiği ve daha fazla stres yaşadıkları gözlemlenmiş.
İnternet Çocukların Tüketim Alışkanlıklarını Etkiliyor Mu?
İnternet videoları izleyen çocukların ebeveynleriyle birlikte yaptıkları alışveriş sırasında kendi kullanacakları ürünleri seçmelerinde ve dolayısıyla ailelerin tüketim tercihlerinde internet içeriklerinin etkili olduğu tespit edilmiş. İnternet çocuğun ihtiyaçlarını ve marka satın alma kararlarını tümüyle etkilemekte. Çocuklar genellikle internet üzerinden izledikleri çizgi film karakterlerinin bulunduğu giyecek, çanta veya kırtasiye malzemelerini tercih etmekte.
Ebeveynler tarafından çocukların markete gittiklerinde çizgi film karakter baskılı su şişesi, meyve suyu veya bisküvi gibi yiyecek/içecekleri istedikleri ifade edilmiştir. Ayrıca çocukların YouTube gibi video kanallarında tanıtımı yapılan oyuncakları aldırmak için ailelerine baskı yaptıkları da gerçektir.
Çocuk Psikolojisi
Çocuk psikolojisi yetişkin bir bireyin psikolojisi ile bir değil. Bu yüzden çocukların gelişiminde en az ailesi kadar etkili olan internet üzerinde belli kategorilerde oyunlar oynamasına izin vermek gerek. Belli alanlarda araştırma veya sörf yapmalarına müsade edilmeli. İzlenen veya takip edilen video/kişiler bizimde takibimizde olmalı. Ancak bu şekilde çocuğu olası tehlikelerden koruyabiliriz.
Bazen çocuğun her istediği olmamalı. Bir çocuk herşeyi yapabileceğini ve istediği herşeye sahip olabileceğini düşünmeye başladığı an tehlikeli bir kişiliğe bürünebilir. Belki o anda farkında bile olmazsınız. Ama o da sizler gibi yetişkin bir birey olduğunda istediği herşeyi elde edemediğinde hüsrana uğrayabilir.
Birgün Onlar Da Büyüyecek
Günümüzde seri katiller, hırsızlar, sapıklar, çocuk istismarı, kadın tacirleri gibi hoş olmayan birçok şeyi yapan caniler var. Tehlike saçan bu insanlar da bir zamanlar çocukdu. Onları da bir anne ve baba yetiştirdi. Belki de hepsi ailevi ya da diğer sebeplerden ötürü yalnız ya da eksik kalmışlardı. Buradan da anlıyoruz ki çocuklarımızı daima çocuk olarak kalacak gibi düşünmemeli ve onları iyi eğitmeliyiz.
Gelecekte kendi ailesine bile zarar verebilecek canavarlar yetiştirmekten kaçınmalı fırsatımız varken onlara ilgi, sevgi ve hoşgörü gibi değerleri vermeliyiz. Teknoloji ve çocuklar birlikte büyüyor. Günümüz teknolojisiyle çocukları tanıştırırken çok dikkatli olmamız gerek. Kimse gurur duymak yerine pişman olmayı tercih etmez.
Yazar: Yasemin Özdemir
