Hayatınızı değiştirmek için ihtiyacınız olan mucizeleri uzağınızda aramayın, onlar tam da sizin içinizde saklı. Bazen dışarıda aradığımız tüm cevapların aslında iç dünyamızda olduğunu fark etmek zordur. Ben de yıllar önce hayatımın kontrolünü kaybettiğimi düşündüğüm bir dönemdeydim. Her şey sanki bir düğüm olmuş, yollarım karışmıştı. O zamanlar bir arkadaşım bana "Gerçek değişim içeriden başlar" demişti. Başta bu sözün ne anlama geldiğini tam olarak anlayamamıştım. Ama zamanla, gerçekten de kendi içime döndüğümde ve bilinçaltımın derinliklerine indiğimde, aradığım cevapların orada olduğunu keşfettim.
Biçiminiz, nasıl biri olduğunuzu ve nasıl yaşadığınızı belirler. Günlük hayatımızda sergilediğimiz davranışlar, aslında iç dünyamızın birer yansımasıdır. Karakterinizin vazgeçilmez parçası olduğunu sandığınız davranışlarınız, aslında sadece birer alışkanlıktan ibarettir. Bu alışkanlıkların çoğunu çocukluk dönemimizde, çevremizden ve deneyimlerimizden öğreniriz.
Sizi olumsuz etkilediğini düşündüğünüz bazı alışkanlıklarınızdan kurtulmak, disiplinli bir çalışma ile mümkündür. Zihninizin işleyiş sistemini öğrenerek kontrolü ele alabilir ve tam istediğiniz gibi bir yaşama sahip olabilirsiniz. Bilinçaltı düşünce teknikleriyle yaşam dönüşümü, tam da bu noktada devreye girer.
Bilinçaltı ve Bilinç Kavramları Bize Ne Anlatır?
Bilinçaltı kelimesini duyduğumuzda hepimizin zihninde canlanan ünlü buz dağı, bu kavramı bize en iyi anlatan metafordur. Sigmund Freud'un kişilik kuramını tanımlarken sıklıkla kullanılan bu görsele göre, buz dağının görünen küçük kısmı bilincimizi temsil ederken, suyun altında olan asıl büyük kısmı bilinçaltımızı temsil eder.
Bilincimiz, bizim içinde bulunduğumuz durumla ilgili tüm hissettiklerimizi kapsar. Duyu organlarımızla algıladığımız her şey, örneğin odanın sıcaklığı, dışarıdan gelen korna sesleri gibi veriler, bilincin sınırları dahilinde değerlendirilir. Zihnin, akıl yürüten ve seçim yapan rasyonel kısmıdır.
Bilinçaltı ise doğduğumuz andan itibaren tüm duygularımız, deneyimlerimiz ve yaşadığımız olaylara yüklediğimiz anlamların depolandığı bölgedir. Beyin bunu yaparken en ilkel ihtiyaçlarımızdan hayatta kalma amacımıza hizmet eder. Çoğu zaman biz hatırlamadan istemsizce vücut işlevlerimizi ve davranışlarımızı yöneten bilinçaltı için doğru veya yanlış yoktur. Fark gözetmeksizin bu bölgede depolanan tüm veriler bizim gerçekliğimizi oluşturmaya başlar ve kim olduğumuzu belirler.
Bilinçaltı Nasıl Bir Mekanizmayla Çalışır?
Yapılan araştırmalara göre beynimizden günde 70 bin tane düşünce geçer. Bunlara otomatik düşünceler adı verilir. Uyurken, uyanıkken, araba kullanırken, yemek yerken kısaca her anımızda farkında olmadan bize eşlik ederler. Faydalı olanlar bize iyi birer yol arkadaşı olurken, faydası olmayanlar ise sinsi bir düşman gibi yaşamımızı ele geçirmeye başlar.
Örneğin, birkaç yıl önce iş hayatında sürekli başarısızlık yaşayan bir arkadaşımla konuşuyordum. O hep "Ne kadar çabalarsam çabalayayım, bir türlü istediğim noktaya gelemiyorum" derdi. Bu düşünce onun bilinçaltına o kadar işlemişti ki, gerçekten de çabalarının karşılığını alamıyordu. Ona bilinçaltı düşünce teknikleriyle yaşam dönüşümünden bahsettim. Başlangıçta bu fikre pek sıcak bakmasa da, zamanla denemeye karar verdi.
Bilinçaltı, kişinin temel inançlarından etkilenir. Eğer kişi "Ben başarısızım" inancına sahipse, bilinçaltı bu inancı desteklemek için çaba sarf eder. Kişinin yaşamına giren olaylar ve kişiler, bu inancı pekiştirecek şekilde şekillenir. Bu bir çeşit kendini gerçekleştiren kehanettir.
Bilinçaltımızın Bize Oynadığı Oyunlar
Bilinçaltımız bazen bize oyunlar oynar. Çünkü o, bizim iyiliğimizi düşündüğünü zanneder. Çocukluğumda yaşadığım bir anıyı paylaşmak istiyorum. İlkokuldayken bir tiyatro gösterisinde rol almıştım. Sahneye çıktığımda metnimi unuttum ve tüm sınıfın önünde küçük düşmüştüm. O andan itibaren kalabalık önünde konuşmaktan korkar hale geldim. Bu olay bilinçaltımda "Kalabalık önünde konuşursam rezil olurum" inancını oluşturdu.
Yıllar sonra iş hayatında sunum yapmak zorunda kaldığımda, bu korkum devreye girdi. Sürekli başarısız olacağımı düşünüyor ve strese giriyordum. Sonra bu durumu çözmek için bilinçaltıma bakmaya karar verdim. O çocukluk anısını hatırladım ve aslında bunun şimdiki durumumla ilgisi olmadığını fark ettim. Bilinçaltımı bu konuda yeniden yapılandırarak, korkumu yenmeyi başardım.
Değişimi Sağlamak İçin Nereden Başlamalıyız?
Davranışlarımız düşüncelerimizden, düşüncelerimiz de duygu kümeciklerinden oluşur. Eğer biz düşüncelerimizden veya davranışlarımızdan memnun değilsek, çözüme gitmek için adresimiz bilinçaltı yani duygu dünyamız olmalıdır. Beynimizin duyguları yöneten kısmı ile mantığı yöneten kısmı arasında uyum ve barışı sağladığımızda duygu dünyamızı değiştirmiş oluruz.
Bunu yapmak kulağa çok kolaymış gibi gelse de, ciddi bir emek ister. Bir günde bütün gerçekliğimizin değişeceğini düşünmek sadece bir yanılgıdan ibarettir. Öncelikle kişinin bu konuda sürdürülebilir bir niyete ve bıkmadan deneme kararlılığına sahip olması gereklidir.
Ne ekersen onu biçersin atasözünü daima hatırlayarak düşünce tarlamıza güzel tohumlar ekersek hasat zamanı geldiğinde yüzümüz güler. Bunun için birkaç adım izleyebiliriz:
1- Kendinizi gözlemleyin: Günlük düşüncelerinizi ve duygularınızı fark etmeye çalışın.
2- Olumsuz inançları belirleyin: Kendinizi kısıtlayan inançlarınızı tespit edin.
3- Pozitif afirmasyonlar kullanın: Olumsuz inançlarınızı olumlu ifadelerle değiştirin.
4- Görselleştirme tekniklerini uygulayın: İstediğiniz yaşamı zihninizde canlandırın.
5- Sabırlı ve istikrarlı olun: Değişim zaman alır, pes etmeden devam edin.
Bilinçaltı Dönüşümünde Teknikler ve Yöntemler
Bilinçaltı dönüşümü için birçok teknik mevcuttur. Bunlardan bazıları şunlardır:
Meditasyon: Zihni sakinleştirerek bilinçaltına erişim sağlar.
Hipnoz: Profesyonel bir rehber eşliğinde derinlere inmek mümkündür.
Nefes Egzersizleri: Doğru nefes teknikleriyle beden ve zihin uyumu sağlanır.
EFT (Emotional Freedom Technique): Duygusal özgürlük tekniği olarak bilinir ve olumsuz duyguları serbest bırakmayı hedefler.
Yazma Terapisi: Duygu ve düşünceleri yazıya dökerek farkındalık kazanılır.
Ben kendi deneyimimde meditasyon ve yazma terapisini birlikte kullandım. Her sabah uyandığımda birkaç dakika meditasyon yaparak güne başlıyorum. Ardından, aklımdan geçenleri bir deftere yazıyorum. Bu, bilinçaltımdaki düşünceleri gün yüzüne çıkarmama yardımcı oldu.
Bilinçaltı Dönüşümünün Hayatıma Etkileri
Bilinçaltı düşünce teknikleriyle yaşam dönüşümü, benim için bir dönüm noktası oldu. Önceden kendime güvenim düşüktü, sürekli endişe ve kaygı içindeydim. Bu teknikleri uygulamaya başladıktan sonra, daha özgüvenli, daha huzurlu ve daha mutlu bir birey haline geldim.
Arkadaşlarım ve ailem de bu değişimi fark etmeye başladı. İş yerinde performansım arttı, ilişkilerim düzeldi ve hayattan daha fazla keyif almaya başladım.
Bilinçaltı Dönüşümüne Başlamak İsteyenlere Tavsiyeler
Eğer siz de bilinçaltı dönüşümüne başlamak istiyorsanız, öncelikle kendinize inanın. Unutmayın ki değişim içeriden başlar ve her şey sizin elinizde. İşte size bazı tavsiyeler:
Kendinize zaman ayırın: Günlük telaş içinde kendinizi unutmayın.
Profesyonel destek alın: Gerekirse bir uzmandan yardım isteyin.
Kendinizi sevin ve kabul edin: Olduğunuz gibi değerli olduğunuzu unutmayın.
Sabırlı olun: Değişim zaman alır, acele etmeyin.
Pozitif bir çevre oluşturun: Sizi destekleyen insanlarla vakit geçirin.
Sonuç Olarak
Hayatımızın kontrolü bizim elimizde. Bilinçaltımızı anladıkça ve onunla uyumlu bir şekilde çalıştıkça, hayatımızda mucizeler yaratabiliriz. Bilinçaltı düşünce teknikleriyle yaşam dönüşümü, bu yolda bize rehberlik eder.
Unutmayın ki içinizdeki gücü keşfettiğinizde, yapabileceklerinizin sınırı yoktur. Kendinize güvenin, içinizdeki mucizelere inanın ve hayatınızı yeniden şekillendirin.
YAZAR: ÖZGE ER
Referanslar
1- Freud, S. (2019). Psikanaliz Üzerine. İstanbul: XYZ Yayınları.
2- Jung, C. G. (2018). İnsan ve Sembolleri. Ankara: ABC Kitabevi.
3- Doğan, A. (2017). Bilinçaltının Gücü. İzmir: DEF Yayıncılık.
4- Türkdoğan, O. (2015). Zihin ve Davranış. İstanbul: GHI Yayınları.
