İspanyolca: Sıfırdan Başlayanlar İçin Temel Bilgiler ve Günlük İfadeler
İspanyolca, dünyada en çok konuşulan dillerden biridir ve Latin alfabesini kullanması nedeniyle öğrenilmesi görece kolay bir dildir. Eğer İspanyolca hakkında hiçbir bilginiz yoksa, endişelenmeyin! Bu yazıda size İspanyolcanın temel terimlerini, kelimelerini ve günlük hayatta kullanabileceğiniz ifadeleri örneklerle anlatacağız. Hazırsanız, İspanyolca dünyasına birlikte adım atalım.
İspanyolca'nın Temelleri
İlk olarak, İspanyol alfabesini ve telaffuz kurallarını öğrenmek, dilin temellerini anlamak açısından önemlidir. İspanyolca alfabesi 29 harften oluşur ve Türkçedeki birçok ses, İspanyolcada da mevcuttur.
İspanyolca Alfabesi ve Telaffuz
A: Türkçedeki "a" sesi gibi okunur. Örneğin, amor (aşk) kelimesinde.
E: Türkçedeki "e" sesi. Örneğin, estrella (yıldız).
I: Türkçedeki "i" sesi. Örneğin, isla (ada).
O: Türkçedeki "o" sesi. Örneğin, ojo (göz).
U: Türkçedeki "u" sesi. Örneğin, uno (bir).
Bazı harf kombinasyonları özel sesler oluşturur:
LL: "Y" sesi gibi okunur. Llamar (çağırmak).
Ñ: "Ny" sesi. Señor (bay).
CH: "Ç" sesi. Muchacho (delikanlı).
Not: İspanyolcada vurgu işaretleri (á, é, í, ó, ú) kelimenin hangi hecesinin vurgulanacağını belirtir.
Temel Selamlaşmalar ve Vedalar
Günlük hayatta en çok kullanılan ifadeler, selamlaşma ve vedalaşma cümleleridir. İşte size bazı temel örnekler:
1- ¡Hola! - Merhaba!
2- Buenos días - Günaydın
3- Buenas tardes - İyi günler
4- Buenas noches - İyi akşamlar/iyi geceler
5- ¡Adiós! - Hoşça kal!
6- Hasta luego - Sonra görüşürüz
Örnek Diyalog
Kişi A: ¡Hola! ¿Cómo estás?
(Merhaba! Nasılsın?)
- Kişi B: Muy bien, gracias. ¿Y tú?
(Çok iyiyim, teşekkürler. Ya sen?)
Kendini Tanıtma
Yeni biriyle tanıştığınızda kullanabileceğiniz ifadeler:
Me llamo... - Benim adım...
¿Cómo te llamas? - Adın nedir?
Soy de Turquía. - Türkiye'denim.
Tengo 25 años. - 25 yaşındayım.
Örnek
Me llamo Ahmet. Soy de Ankara.
(Benim adım Ahmet. Ankara'danım.)
Sayılar ve Tarihler
Sayılar, günlük hayatta alışverişten tarihlere kadar birçok alanda karşımıza çıkar.
0 - Cero
1 - Uno
2 - Dos
3 - Tres
4 - Cuatro
5 - Cinco
6 - Seis
7 - Siete
8 - Ocho
9 - Nueve
10 - Diez
Günler ve Aylar
Pazartesi - Lunes
Salı - Martes
Çarşamba - Miércoles
Perşembe - Jueves
Cuma - Viernes
Cumartesi - Sábado
Pazar - Domingo
Aylar:
1- Enero - Ocak
2- Febrero - Şubat
3- Marzo - Mart
4- Abril - Nisan
5- Mayo - Mayıs
6- Junio - Haziran
7- Julio - Temmuz
8- Agosto - Ağustos
9- Septiembre - Eylül
10- Octubre - Ekim
11- Noviembre - Kasım
12- Diciembre - Aralık
Soru Sorma ve Cevap Verme
İspanyolcada soru sormak için kullanılan bazı temel kelimeler:
¿Qué? - Ne?
¿Quién? - Kim?
¿Dónde? - Nerede?
¿Cuándo? - Ne zaman?
¿Por qué? - Neden?
¿Cómo? - Nasıl?
Örnek Sorular ve Cevaplar
¿Dónde está el baño?
(Tuvalet nerede?)
El baño está al fondo a la derecha.
(Tuvalet arka tarafta sağda.)
¿Cómo te llamas?
(Adın nedir?)
Me llamo Maria.
(Adım Maria.)
Günlük Hayatta Kullanılan İfadeler
Alışveriş yaparken, restoranda veya sokakta işinize yarayacak ifadeler:
¿Cuánto cuesta esto? - Bu ne kadar?
La cuenta, por favor. - Hesap lütfen.
No entiendo. - Anlamıyorum.
¿Puede ayudarme? - Bana yardım edebilir misiniz?
Perdón / Disculpe - Afedersiniz
Restoranda
Tengo hambre. - Açım.
Quisiera una mesa para dos. - İki kişilik bir masa istiyorum.
El menú, por favor. - Menü lütfen.
Agua sin gas, por favor. - Gazsız su lütfen.
Temel Fiiller ve Kullanımları
İspanyolcada en çok kullanılan fiillerden bazıları ve örnek cümleler:
Ser (olmak):
Yo soy estudiante. - Ben öğrenciyim.
- Tener (sahip olmak):
Ella tiene un perro. - Onun bir köpeği var.
- Ir (gitmek):
Nosotros vamos al parque. - Biz parka gidiyoruz.
- Hacer (yapmak):
¿Qué haces? - Ne yapıyorsun?
- Decir (söylemek):
Él dice la verdad. - O gerçeği söylüyor.
Renkler ve Sıfatlar
Renkler:
Rojo - Kırmızı
Azul - Mavi
Verde - Yeşil
Amarillo - Sarı
Negro - Siyah
Blanco - Beyaz
Sıfatlar ve Kullanımları:
Grande - Büyük
La casa es grande. - Ev büyük.
- Pequeño - Küçük
El gato es pequeño. - Kedi küçük.
- Bonito - Güzel
El jardín es bonito. - Bahçe güzel.
Özet ve Sonuç
İspanyolca öğrenmeye başlamak gözünüzü korkutmasın. Temel kelimeler ve ifadelerle, günlük hayatta karşılaşabileceğiniz birçok durumu yönetebilirsiniz. Unutmayın, pratik yapmak ve sürekli tekrar etmek, dili öğrenmenin en etkili yollarındandır.
İspanyolca Öğrenirken İşinize Yarayacak İpuçları:
Dinleme Alıştırmaları Yapın: Şarkılar ve podcastler dinleyin.
Not Alın: Yeni kelimeleri ve ifadeleri not edin.
Konuşun: Fırsat buldukça İspanyolca konuşmaya çalışın.
Sabırlı Olun: Dil öğrenmek zaman alır, pes etmeyin.
Son olarak, ¡Buena suerte! (İyi şanslar!) İspanyolca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dileriz. ¡Hasta pronto! (Yakında görüşürüz!)
¡Hola! ¿Cómo estás?
Merhaba! Nasılsın?
Örnek Diyalog: Al entrar al café, me encontré con María y la saludé con alegría: ¡Hola! ¿Cómo estás?
Türkçe: Kafeye girer girmez María ile karşılaştım ve ona sevinçle selam verdim: Merhaba! Nasılsın?
¡Hey! Hace tiempo que no te veía.
Hey! Uzun zamandır seni görmüyordum.
Örnek Diyalog: Juan se encontró con su amigo en el parque y le dijo emocionado: ¡Hey! Hace tiempo que no te veía.
Türkçe: Juan parkta arkadaşıyla karşılaştı ve heyecanla şöyle dedi: Hey! Seni uzun zamandır görmüyordum.
¿Qué hay de nuevo?
Ne var ne yok?
Örnek Diyalog: ¿Qué hay de nuevo en tu vida, Ana? Hace tiempo que no nos ponemos al día.
Türkçe: Hayatında neler yeni, Ana? Uzun zamandır haberleşip güncelleşmedik.
Estoy bien, gracias. ¿Y tú?
İyiyim, teşekkürler. Ya sen?
Örnek Diyalog: Después de un largo día de trabajo, al reencontrarse, Ana preguntó preocupada a Carlos, ¿Cómo estás? a lo que él respondió con una sonrisa, Estoy bien, gracias. ¿Y tú?
Türkçe: Uzun bir iş gününden sonra tekrar karşılaştıklarında, Ana endişeyle Carlos'a sordu, Nasılsın? Carlos ise bir gülümsemeyle cevap verdi, İyiyim, teşekkürler. Ya sen?
¿Qué planes tienes para este fin de semana?
Bu hafta sonu için ne planların var?
Örnek Diyalog: ¿Qué planes tienes para este fin de semana? Estaba pensando ir a la montaña a hacer senderismo, ¿te gustaría unirte?
Türkçe: Bu hafta sonu için ne planların var? Dağa yürüyüş yapmaya gitmeyi düşünüyordum, katılmak ister misin?
¡Qué alegría verte!
Seni görmek ne büyük bir mutluluk!
Örnek Diyalog: Al abrir la puerta y encontrarse con su amigo de la infancia, exclamó emocionada: ¡Qué alegría verte!
Türkçe: Kapıyı açıp çocukluk arkadaşıyla karşılaşınca heyecanla haykırdı: Seni görmek ne büyük mutluluk!
¿Vamos a tomar algo después del trabajo?
İşten sonra bir şeyler içmeye gidelim mi?
Örnek Diyalog: Clara miró su reloj y se volvió hacia Luis preguntando, ¿Vamos a tomar algo después del trabajo?
Türkçe: Clara saatinе bakıp Luis'e dönerek sordu: İş çıkışı bir şeyler içmeye gider miyiz?
¿Quieres ir a la playa este sábado?
Bu Cumartesi plaja gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: María me miró con una sonrisa y preguntó ¿Quieres ir a la playa este sábado?
Türkçe: Maria bana gülümseyerek baktı ve sordu Bu Cumartesi plaja gitmek ister misin?
¿Te gustaría venir a una barbacoa que organizo en mi casa?
Evinde düzenlediğim bir barbeküye gelmek ister misin?
Örnek Diyalog: ¿Te gustaría venir a una barbacoa que organizo en mi casa este fin de semana? Hay espacio de sobra y sería genial contar contigo.
Türkçe: Bu hafta sonu evimde düzenlediğim bir barbekü partisine gelmek ister misin? Bolca yer var ve senin de gelmen harika olurdu.
Hola, mucho gusto en conocerte.
Merhaba, tanıştığımıza çok memnun oldum.
Örnek Diyalog: Al extender su mano amablemente, Pedro dijo con una sonrisa: Hola, mucho gusto en conocerte.
Türkçe: Nazikçe elini uzatarak Pedro gülümseyerek şöyle dedi: Merhaba, tanıştığımıza çok memnun oldum.
Nos juntamos a ver el partido en mi lugar, ¿te apuntas?
Maçı izlemek için benim yerimde buluşuyoruz, gelir misin?
Örnek Diyalog: -Mario sugirió con entusiasmo, Nos juntamos a ver el partido en mi lugar, ¿te apuntas?
Türkçe: Mario hevesle öneride bulundu: Maçı benim yerimde izlemek üzere buluşalım, sen de geliyor musun?
Tengo entradas para el concierto, ¿quieres ir conmigo?
Konsere biletlerim var, benimle gelmek ister misin?
Örnek Diyalog: Tengo entradas para el concierto, ¿quieres ir conmigo?
Türkçe: Konser için biletlerim var, benimle gelmek ister misin?
¿Cómo va todo con el nuevo trabajo?
Yeni iş nasıl gidiyor?
Örnek Diyalog: Clara me preguntó con curiosidad: ¿Cómo va todo con el nuevo trabajo?
Türkçe: Clara merakla bana sordu: Yeni iş nasıl gidiyor?
¡Felicidades por tu promoción!
Terfin için tebrikler!
Örnek Diyalog: María entró con una sonrisa y exclamó: ¡Felicidades por tu promoción, Carlos!
Türkçe: María gülümseyerek içeri girdi ve haykırdı: Carlos, terfin için tebrikler!
¿Qué tal estuvo tu viaje?
Yolculuğun nasıl geçti?
Örnek Diyalog: ¿Qué tal estuvo tu viaje? preguntó Ana con una sonrisa mientras recogía su taza de café.
Türkçe: Seyahatin nasıldı? Ana, kahve fincanını toplarken gülümseyerek sordu.
¿Nos encontramos en el café de siempre?
Her zamanki kafede buluşalım mı?
Örnek Diyalog: Clara llamó a Luis emocionada y, con un tono de alegría en su voz, preguntó ¿Nos encontramos en el café de siempre?
Türkçe: Clara, heyecanlı bir şekilde Luis'i aradı ve sesindeki sevinç tonuyla sordu Her zamanki kafede buluşalım mı?
¿Recibiste mi mensaje el otro día?
Öteki gün sana gönderdiğim mesajı aldın mı?
Örnek Diyalog: ¿Recibiste mi mensaje el otro día? Me aseguré de enviártelo temprano.
Türkçe: Öteki gün sana attığım mesajı aldın mı? Sana erken gönderdiğimden emin oldum.
Vamos a hacer una fiesta este viernes, ¿te animas?
Bu Cuma bir parti düzenleyeceğiz, gelmek ister misin?
Örnek Diyalog: Claro, me encanta la idea Vamos a hacer una fiesta este viernes, ¿te animas?
Türkçe: Tabii, fikri çok sevdim Bu Cuma bir parti düzenleyeceğiz, gelmek ister misin?
¿Has estado alguna vez en la nueva galería de arte?
Hiç yeni sanat galerisine gittin mi?
Örnek Diyalog: Juan miró a Ana con curiosidad y preguntó: ¿Has estado alguna vez en la nueva galería de arte?
Türkçe: Juan, Ana'ya merakla baktı ve sordu: Hiç yeni sanat galerisine gittin mi?
¿Cómo te va con las clases de español?
İspanyolca derslerinde nasıl gidiyor?
Örnek Diyalog: ¿Cómo te va con las clases de español? Siento que cada día aprendo algo nuevo y me emociona poder entender mejor la lengua.
Türkçe: İspanyolca derslerinde nasıl gidiyor? Her gün yeni bir şey öğreniyormuş gibi hissediyorum ve dili daha iyi anlayabiliyor olmaktan dolayı heyecanlanıyorum.
¡Me encanta tu camiseta! ¿Dónde la compraste?
Tişörtün çok güzelmiş! Nereden aldın?
Örnek Diyalog: ¡Me encanta tu camiseta! ¿Dónde la compraste?
Türkçe: Bayıldım tişörtüne! Nereden aldın?
¿Podríamos quedar para estudiar juntos?
Birlikte ders çalışmak için buluşabilir miyiz?
Örnek Diyalog: Claro, tengo libre el jueves por la tarde ¿Podríamos quedar para estudiar juntos entonces?
Türkçe: Elbette, perşembe öğleden sonra müsaitim O zaman birlikte ders çalışmak için buluşabilir miyiz?
Hemos quedado para ir al teatro, ¿quieres venir?
Tiyatroya gitmek için sözleştik, gelmek ister misin?
Örnek Diyalog: Hemos quedado para ir al teatro, ¿quieres venir?
Türkçe: Tiyatroya gitmek için buluşacağız, gelmek ister misin?
¿Tienes algún plan para la noche de Halloween?
Halloween gecesi için herhangi bir planın var mı?
Örnek Diyalog: ¿Tienes algún plan para la noche de Halloween, o te gustaría unirte a nosotros para el concurso de disfraces?
Türkçe: Halloween gecesi için herhangi bir planın var mı, yoksa bize kostüm yarışmasına katılmak ister misin?
Deberíamos organizar una salida al campo.
Bir kır gezisi düzenlemeliyiz.
Örnek Diyalog: Clara pensó en voz alta mientras miraba el pronóstico del tiempo y dijo: Deberíamos organizar una salida al campo para el próximo fin de semana.
Türkçe: Clara hava durumuna bakarken yüksek sesle düşündü ve şöyle dedi: Gelecek hafta sonu için bir piknik düzenlemeliyiz.
¿Cómo están tus padres?
Anne baban nasıl?
Örnek Diyalog: ¿Cómo están tus padres? Hace tiempo que no los veo.
Türkçe: Annem ve baban nasıl? Onları uzun zamandır görmedim.
¡Cuánto tiempo sin vernos! Deberíamos ponernos al día.
Ne kadar zamandır görüşmüyoruz! Bir araya gelip hasret gidermeliyiz.
Örnek Diyalog: Al encontrarse en la calle, Clara exclamó con alegría, ¡Cuánto tiempo sin vernos! Deberíamos ponernos al día.
Türkçe: Sokakta karşılaşınca Clara sevinçle, Ne kadar zamandır görüşmüyoruz! Bir araya gelip güncellememiz gerek. dedi.
¿Te apetece ir a patinar sobre hielo?
Buz pateni yapmaya gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: Clara sonrió emocionada y dijo: ¿Te apetece ir a patinar sobre hielo esta tarde?
Türkçe: Clara heyecanla gülümsedi ve şöyle dedi: Bu akşam buz pateni yapmaya gitmek ister misin?
¿Qué te parece si probamos ese nuevo restaurante mexicano?
Yeni açılan o Meksika restoranını denesek ne dersin?
Örnek Diyalog: ¿Qué te parece si probamos ese nuevo restaurante mexicano esta noche? Creo que su menú se ve muy auténtico.
Türkçe: Bu gece o yeni Meksika restoranını denesek ne dersin? Menüsü çok otantik görünüyor bence.
¿Podemos reunirnos para hablar de nuestro proyecto?
Projemiz hakkında konuşmak için buluşabilir miyiz?
Örnek Diyalog: ¿Podemos reunirnos para hablar de nuestro proyecto el próximo lunes por la tarde?
Türkçe: Önümüzdeki pazartesi öğleden sonra projemiz hakkında konuşmak için buluşabilir miyiz?
¿Cuándo es tu cumpleaños? Quiero asegurarme de no olvidarlo.
Doğum günün ne zaman? Unutmamak için not etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: ¿Cuándo es tu cumpleaños? Quiero asegurarme de no olvidarlo, así puedo planear algo especial para ti.
Türkçe: Doğum günün ne zaman? Unutmamak istiyorum ki senin için özel bir şeyler planlayabileyim.
¿Te interesan los eventos de networking?
Networking etkinlikleri ilgini çeker mi?
Örnek Diyalog: ¿Te interesan los eventos de networking para expandir tus contactos profesionales?
Türkçe: Profesyonel bağlantılarını genişletmek için networking etkinlikleri ilgini çeker mi?
Me han hablado de una exposición de arte contemporáneo, ¿quieres ir?
Bana çağdaş sanat sergisinden bahsettiler, gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: Claro, suena interesante Me han hablado de una exposición de arte contemporáneo, ¿quieres ir?
Türkçe: Tabii, ilginç geliyor Bana çağdaş sanat sergisinden bahsetmişlerdi, gitmek ister misin?
¿Cuál es tu café favorito en la ciudad?
Şehirdeki en sevdiğin kafe hangisi?
Örnek Diyalog: ¿Cuál es tu café favorito en la ciudad? Me gustaría probarlo el fin de semana.
Türkçe: Şehirdeki en sevdiğin kafe hangisi? Hafta sonu denemek istiyorum.
¿Prefieres ir al cine o mirar una película en casa?
Sinemaya gitmeyi mi tercih edersin yoksa evde film izlemeyi mi?
Örnek Diyalog: Clara preguntó con curiosidad: ¿Prefieres ir al cine o mirar una película en casa?
Türkçe: Clara merakla sordu: Sinemaya gitmeyi mi tercih edersin yoksa evde film izlemeyi mi?
¿Qué tipo de música te gusta escuchar?
Ne tür müzik dinlemeyi seversin?
Örnek Diyalog: ¿Qué tipo de música te gusta escuchar cuando estás trabajando en tus proyectos?
Türkçe: Projelerin üzerinde çalışırken hangi tür müzik dinlemeyi seversin?
¿Sabías que van a abrir un nuevo parque cerca de aquí?
Buraya yakın bir yerde yeni bir park açılacağını biliyor muydun?
Örnek Diyalog: ¿Sabías que van a abrir un nuevo parque cerca de aquí? Me enteré ayer y parece que será un lugar increíble para relajarse y hacer picnic.
Türkçe: Buraya yakın bir yerde yeni bir park açılacağını biliyor muydun? Dün öğrendim ve harika bir dinlenme ve piknik yapma yeri olacak gibi görünüyor.
¿Te han propuesto alguna vez aprender a bailar salsa?
Hiç sana salsa dansı öğrenmeyi teklif ettiler mi?
Örnek Diyalog: ¿Te han propuesto alguna vez aprender a bailar salsa? me preguntó con curiosidad mientras miraba mis pies torpes.
Türkçe: Hiç salsa öğrenmeyi teklif ettiler mi? diye sordu, beceriksiz ayaklarıma bakarken merakla.
¿Has probado la comida del nuevo restaurante japonés?
Yeni Japon restoranının yemeğini denedin mi?
Örnek Diyalog: ¿Has probado la comida del nuevo restaurante japonés? Me han dicho que el sushi es increíble.
Türkçe: Yeni Japon restoranının yemeğini denedin mi? Sushi'nin müthiş olduğunu söylüyorlar.
Hace un día hermoso, ¿te gustaría salir a caminar?
Bugün hava çok güzel, yürüyüşe çıkmak ister misin?
Örnek Diyalog: Hace un día hermoso, ¿te gustaría salir a caminar?
Türkçe: Hava çok güzel bugün, dışarı çıkıp yürüyüş yapmak ister misin?
¿Quieres ir a la fiesta de disfraces?
Kostüm partisine gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: ¿Quieres ir a la fiesta de disfraces este fin de semana? He oído que va a ser increíble.
Türkçe: Bu hafta sonu kostüm partisine gitmek ister misin? Harika olacağını duydum.
¿Te interesan los deportes? Deberíamos jugar algún partido juntos.
Spora ilgin var mı? Birlikte bir maç yapmalıyız.
Örnek Diyalog: Claro, ¿te interesan los deportes? Deberíamos jugar algún partido juntos este fin de semana.
Türkçe: Tabii, sporlarla ilgileniyor musun? Bu hafta sonu beraber bir maç yapmalıyız.
¿Cómo vas con tus metas de año nuevo?
Yeni yıl hedeflerinle nasıl gidiyor?
Örnek Diyalog: ¿Cómo vas con tus metas de año nuevo?, preguntó Ana mientras tomábamos un café.
Türkçe: Yeni yıl hedeflerinle nasıl gidiyor? diye sordu Ana, kahve içerken.
¿Has leído algún libro interesante últimamente?
Son zamanlarda ilginç bir kitap okudun mu?
Örnek Diyalog: ¿Has leído algún libro interesante últimamente? -preguntó Juan mientras buscaba recomendaciones para su próximo viaje.
Türkçe: Son zamanlarda ilginç bir kitap okudun mu? diye sordu Juan, bir sonraki seyahati için öneriler ararken.
Me gustaría aprender a cocinar platos típicos españoles, ¿te unes?
İspanyol mutfağının geleneksel yemeklerini öğrenmek istiyorum, katılır mısın?
Örnek Diyalog: Claro, siempre he querido mejorar mis habilidades culinarias me gustaría aprender a cocinar platos típicos españoles, ¿te unes?
Türkçe: Tabii, her zaman mutfak yeteneklerimi geliştirmek istemişimdir İspanyol mutfağına özgü yemekler yapmayı öğrenmek isterim, katılır mısın?
¿Qué opinas sobre el último episodio de la serie que seguimos?
Senin bu takip ettiğimiz dizinin son bölümü hakkında ne düşüncen var?
Örnek Diyalog: ¿Qué opinas sobre el último episodio de la serie que seguimos? Me dejó con tantas preguntas.
Türkçe: Takip ettiğimiz dizinin son bölümü hakkında ne düşünüyorsun? Beni bir sürü soruyla baş başa bıraktı.
¿Conoces algún buen lugar para hacer senderismo?
Harika bir yürüyüş alanı biliyor musun?
Örnek Diyalog: Claro, el Parque Nacional El Chico tiene rutas increíbles y vistas espectaculares, ¿conoces algún buen lugar para hacer senderismo?
Türkçe: Tabii, El Chico Ulusal Parkı inanılmaz rotaları ve muhteşem manzaraları var, iyi bir yürüyüş yapabileceğim bir yer biliyor musun?
¿Alguna vez has ido a una cata de vinos?
Hiç şarap tadımına gittin mi?
Örnek Diyalog: -¿Alguna vez has ido a una cata de vinos? Me gustaría saber tu opinión sobre los vinos de la región.
Türkçe: Hiç şarap tadımına gittin mi? Bölgedeki şaraplar hakkındaki görüşünü merak ediyorum.
¿Qué tal si organizamos una noche de juegos de mesa?
Masa oyunları gecesi düzenlemeye ne dersin?
Örnek Diyalog: ¿Qué tal si organizamos una noche de juegos de mesa este fin de semana y así nos relajamos un poco?
Türkçe: Bu hafta sonu bir masa oyunları gecesi düzenleyip biraz rahatlamaya ne dersin?
¿Cuándo es la próxima reunión del club de lectura?
Kitap kulübünün bir sonraki toplantısı ne zaman?
Örnek Diyalog: Disculpa, ¿sabes cuándo es la próxima reunión del club de lectura?
Türkçe: Özür dilerim, okuma kulübünün bir sonraki toplantısı ne zaman biliyor musun?