İspanyolca, dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olup Latin kültürünün zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtır. Eğer İspanyolca'yı sıfırdan öğrenmeye hevesliyseniz, bu yazı tam size göre! Sizler için İspanyolca'nın temel kelimelerini, ifadelerini ve günlük hayatta işinize yarayacak cümlelerini derledim.
İspanyolca'nın Temel Yapısı ve Telaffuzu
İlk adım olarak, İspanyolca'nın nasıl bir dil olduğuna bakalım. İspanyolca, Latin alfabesi kullanır ve harflerin çoğu Türkçe'deki gibi okunur. Ancak bazı harfler ve sesler, dilimize göre farklılık gösterir.
Özel Harfler ve Sesler
Ñ ñ: Bu harf "enye" olarak okunur ve "ny" sesini verir. Örneğin, mañana (yarın) kelimesi "manyana" şeklinde telaffuz edilir.
LL ll: Çift L harfi genellikle "y" veya "c" gibi okunur. Llave (anahtar) kelimesi "yave" olarak telaffuz edilir.
J j: Bu harf "h" sesi verir. Jamón (jambon) kelimesi "hamon" şeklinde okunur.
Vurgu ve Aksan İşaretleri
İspanyolca'da kelimelerin vurgusu önemlidir. Kelimelerin üzerine konulan aksan işaretleri, hangi hecenin vurgulanacağını gösterir.
Adiós: "Adiyós" şeklinde okunur, vurgu son hecededir.
Árbol: "Árbol", vurgu ilk hecededir.
Temel Selamlaşma ve Vedalaşma İfadeleri
Günlük hayatta insanlarla iletişim kurarken kullanabileceğiniz basit selamlaşma ifadeleri:
¡Hola! : Merhaba!
¿Qué tal? : Nasılsın?
Buenos días. : Günaydın.
Buenas tardes. : İyi günler.
Buenas noches. : İyi akşamlar/geceler.
Tanışma ve Kendini Tanıtma
Yeni biriyle tanıştığınızda kullanabileceğiniz ifadeler:
1- ¿Cómo te llamas? : Adın nedir?
2- Me llamo... : Benim adım...
3- Mucho gusto. : Memnun oldum.
4- ¿De dónde eres? : Nerelisin?
5- Soy de Turquía. : Türkiye'liyim.
Günlük Hayatta Kullanılan Temel İfadeler
Gün içinde işinize yarayacak bazı ifadeler:
Por favor. : Lütfen.
Gracias. : Teşekkür ederim.
De nada. : Rica ederim.
Lo siento. : Üzgünüm.
No entiendo. : Anlamıyorum.
¿Hablas inglés? : İngilizce biliyor musun?
Yön Sorma ve Tarif Etme
Bir yeri ararken veya yön tarifi yaparken:
¿Dónde está el baño? : Tuvalet nerede?
A la derecha : Sağa
A la izquierda : Sola
Todo recto : Dümdüz
Cerca : Yakın
Lejos : Uzak
Sayılar ve Zaman İfadeleri
Saat sorma, zaman belirtme ve sayılar:
¿Qué hora es? : Saat kaç?
Es la una. : Saat bir.
Son las dos/tres/cuatro... : Saat iki/üç/dört...
Sayılar (1-10)
Uno : Bir
Dos : İki
Tres : Üç
Cuatro : Dört
Cinco : Beş
Seis : Altı
Siete : Yedi
Ocho : Sekiz
Nueve : Dokuz
Diez : On
Alışveriş ve Restoranda Kullanılan İfadeler
İspanya'da veya başka bir İspanyolca konuşulan ülkede alışveriş yaparken veya restoranda yemek yerken ihtiyacınız olacak ifadeler:
Alışveriş İfadeleri
¿Cuánto cuesta? : Ne kadar?
Es muy caro. : Çok pahalı.
¿Puede hacerme un descuento? : İndirim yapabilir misiniz?
Lo compro. : Bunu alıyorum.
Restoran İfadeleri
Una mesa para dos, por favor. : İki kişilik masa lütfen.
El menú, por favor. : Menü lütfen.
Quisiera ordenar... : ... sipariş etmek istiyorum.
La cuenta, por favor. : Hesap lütfen.
Yemek İsimleri
Pan : Ekmek
Agua : Su
Vino : Şarap
Carne : Et
Pescado : Balık
Ensalada : Salata
Acil Durum İfadeleri
Beklenmedik durumlar için birkaç temel ifade:
¡Ayuda! : Yardım!
Necesito un médico. : Bir doktora ihtiyacım var.
¿Dónde está la embajada? : Elçilik nerede?
He perdido mi pasaporte. : Pasaportumu kaybettim.
Duygular ve Düşünceler
Kendinizi ifade etmek için kullanabileceğiniz bazı ifadeler:
Estoy feliz : Mutluyum
Estoy triste : Üzgünüm
Estoy cansado/cansada : Yorgunum
Me gusta : Hoşuma gidiyor
No me gusta : Hoşuma gitmiyor
Hava Durumu Hakkında Konuşmak
Hace calor : Hava sıcak
Hace frío : Hava soğuk
Está lloviendo : Yağmur yağıyor
Está nevando : Kar yağıyor
İspanyolca'da Sık Kullanılan Deyimler
İspanyolca'yı daha renkli kılan bazı deyimler:
Echar agua al mar : Denize su taşımak (Boşa uğraşmak)
Estar como una cabra : Keçi gibi olmak (Çılgın olmak)
Tirar la casa por la ventana : Pencereden evi atmak (Savurganlık yapmak)
Sonuç ve Öneriler
İspanyolca öğrenmek, yeni bir kültürü keşfetmenin ve farklı insanlarla iletişim kurmanın harika bir yoludur. Başlangıçta zor gibi görünse de, pratik yaptıkça ve dili günlük hayatınıza dahil ettikçe ilerlediğinizi göreceksiniz.
Dinleme Alışkanlığı Edinin: İspanyolca şarkılar dinleyin veya filmler izleyin.
Konuşmaktan Çekinmeyin: Hata yapmak öğrenmenin bir parçasıdır.
Notlar Alın: Yeni öğrendiğiniz kelimeleri ve ifadeleri not edin.
Unutmayın, her dil yeni bir dünyadır ve İspanyolca da sıcak ve canlı bir dünyanın kapılarını aralar. ¡Buena suerte en tu aprendizaje! (Öğreniminde iyi şanslar!)
¿Quieres ir al cine esta noche?
Bu akşam sinemaya gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: María le sonrió a Juan y preguntó con entusiasmo, ¿Quieres ir al cine esta noche?
Türkçe: María Juan'a gülümsedi ve heyecanla sordu, Bu akşam sinemaya gitmek ister misin?
¿Qué película están dando?
Hangi filmi gösteriyorlar?
Örnek Diyalog: Entré al cine y pregunté al empleado: ¿Qué película están dando?
Türkçe: Sinemaya girdim ve çalışana sordum: Hangi filmi oynatıyorsunuz?
Prefiero las comedias a las películas de terror.
Korku filmlerinden ziyade komedileri tercih ederim.
Örnek Diyalog: Mientras hojeábamos la cartelera del cine, le dije a Ana: Prefiero las comedias a las películas de terror.
Türkçe: Sinema afişlerine göz atarken Ana'ya dedim ki: Korku filmlerinden ziyade komedileri tercih ederim.
¿A qué hora empieza la función?
Gösteri saat kaçta başlıyor?
Örnek Diyalog: Disculpa, ¿sabes a qué hora empieza la función de teatro esta noche?
Türkçe: Özür dilerim, bu akşamki tiyatro gösterisinin saat kaçta başladığını biliyor musun?
¿Dónde puedo comprar las entradas?
Biletleri nereden alabilirim?
Örnek Diyalog: Disculpe, ¿dónde puedo comprar las entradas para el concierto de esta noche?
Türkçe: Özür dilerim, bu akşamki konser için biletleri nereden alabilirim?
Me encantaría ver un espectáculo en vivo.
Canlı bir gösteri izlemek çok isterim.
Örnek Diyalog: Me encantaría ver un espectáculo en vivo; siempre hay algo mágico en la atmósfera de una presentación en directo.
Türkçe: Canlı bir gösteri izlemek çok isterim; canlı bir performansta her zaman atmosferde bir tür sihir olur.
¿Han abierto algún teatro nuevo en la ciudad?
Şehirde yeni bir tiyatro açıldı mı?
Örnek Diyalog: ¿Sabes si han abierto algún teatro nuevo en la ciudad últimamente?
Türkçe: Şehirde son zamanlarda yeni bir tiyatro açıldı mı, biliyor musun?
¿Cuál es la obra más popular ahora mismo?
Şu anda en popüler oyun hangisi?
Örnek Diyalog: Al entrar en el teatro, Ana preguntó emocionada, ¿Cuál es la obra más popular ahora mismo?
Türkçe: Tiyatroya girerken, heyecanlı bir şekilde Ana, Şu anda en popüler oyun hangisi? diye sordu.
¿Qué tipo de música tocan en ese concierto?
O konserde ne tür müzik çalıyorlar?
Örnek Diyalog: Voy a salir esta noche, ¿qué tipo de música tocan en ese concierto?
Türkçe: Bu gece dışarı çıkacağım, o konserde ne tür müzik çalıyorlar?
¿Podemos reservar una mesa en el club de jazz?
Caz kulübünde bir masa rezerve edebilir miyiz?
Örnek Diyalog: Mientras planeábamos la salida del viernes, Ana preguntó emocionada, ¿Podemos reservar una mesa en el club de jazz?
Türkçe: Cuma çıkışımızı planlarken, Ana heyecanla sordu, Caz kulübünde bir masa ayırtabilir miyiz?
¿Hay algún festival de música este fin de semana?
Bu hafta sonu herhangi bir müzik festivali var mı?
Örnek Diyalog: María preguntó con entusiasmo a sus amigos: ¿Hay algún festival de música este fin de semana?
Türkçe: María, heyecanla arkadaşlarına sordu: Bu hafta sonu herhangi bir müzik festivali var mı?
Me encanta la atmósfera de los bares con música en vivo.
Canlı müzikli barların atmosferini çok seviyorum.
Örnek Diyalog: Me encanta la atmósfera de los bares con música en vivo, siempre se siente una energía única.
Türkçe: Canlı müzik olan barların atmosferine bayılıyorum, her zaman benzersiz bir enerji hissediyor.
¿Sabes si ese museo tiene exposiciones interactivas?
O müzede interaktif sergiler olup olmadığını biliyor musun?
Örnek Diyalog: Claro, estaba pensando en visitar el nuevo museo de ciencia este fin de semana, ¿sabes si ese museo tiene exposiciones interactivas?
Türkçe: Tabii, bu hafta sonu yeni bilim müzesini ziyaret etmeyi düşünüyordum, bu müzede interaktif sergiler var mı biliyor musun?
¿Podemos tomar algo antes de entrar al teatro?
Tiyatroya girmeden önce bir şeyler içebilir miyiz?
Örnek Diyalog: Claro, ¿qué te gustaría? ¿Podemos tomar algo antes de entrar al teatro?
Türkçe: Tabii, ne almak istersin? Tiyatroya girmeden önce bir şeyler alabilir miyiz?
¿Cuál es el mejor asiento para ver un partido de fútbol en el estadio?
Stadyumda bir futbol maçını izlemek için en iyi koltuk hangisidir?
Örnek Diyalog: ¿Cuál es el mejor asiento para ver un partido de fútbol en el estadio? Me gustaría comprar las entradas hoy.
Türkçe: Stadyumda futbol maçını izlemek için en iyi koltuk hangisi? Biletleri bugün almak istiyorum.
¿Vamos a la bolera o al salón de juegos?
Bovlinge mi gidelim yoksa oyun salonuna mı?
Örnek Diyalog: ¿Vamos a la bolera o al salón de juegos?
Türkçe: Bilardo salonuna mı gidelim yoksa oyun salonuna mı?
¿Qué tal si probamos ese nuevo escape room del centro?
Şu merkezdeki yeni escape room'u denesek nasıl olur?
Örnek Diyalog: ¿Qué tal si probamos ese nuevo escape room del centro este fin de semana?
Türkçe: Bu hafta sonu şehir merkezindeki yeni oyun odasını denemeye ne dersin?
¿Dónde podemos ver una buena actuación de flamenco?
Flamenco'nun iyi bir gösterisini nerede izleyebiliriz?
Örnek Diyalog: María, ¿Dónde podemos ver una buena actuación de flamenco esta noche en la ciudad?
Türkçe: Maria, bu gece şehirde iyi bir flamenko gösterisi nerede izleyebiliriz?
¿Tienes alguno de esos cupones de descuento para el parque de atracciones?
Lunapark için herhangi bir indirim kuponun var mı?
Örnek Diyalog: ¿Tienes alguno de esos cupones de descuento para el parque de atracciones, o tendremos que pagar la entrada completa?
Türkçe: O lunapark için herhangi bir indirim kuponun var mı yoksa tam giriş ücretini mi ödemek zorunda kalacağız?
¿Sabes si el zoológico está abierto los domingos?
Hayvanat bahçesinin pazar günleri açık olup olmadığını biliyor musun?
Örnek Diyalog: Carlos miró su teléfono y preguntó, ¿Sabes si el zoológico está abierto los domingos?
Türkçe: Carlos telefonuna baktı ve sordu, Hayvanat bahçesinin pazar günleri açık olup olmadığını biliyor musun?
¿Hay descuentos para estudiantes en el acuario?
Akvaryumda öğrenciler için indirim var mı?
Örnek Diyalog: Mientras planeábamos la salida del sábado, Ana preguntó: ¿Hay descuentos para estudiantes en el acuario?
Türkçe: Cumartesi günkü çıkışımızı planlarken, Ana sordu: Akvaryumda öğrenci indirimi var mı?
¿Quieres unirte a una partida de paintball este fin de semana?
Bu hafta sonu bir paintball oyununa katılmak ister misin?
Örnek Diyalog: ¿Quieres unirte a una partida de paintball este fin de semana?
Türkçe: Bu hafta sonu bir paintball oyununa katılmak ister misin?
¿Cuál es la mejor hora para visitar la exposición de arte?
Sanat sergisini ziyaret etmek için en uygun zaman nedir?
Örnek Diyalog: Claro, dime, ¿cuál es la mejor hora para visitar la exposición de arte para evitar las multitudes?
Türkçe: Tabii, söyle, sanat sergisini kalabalıklardan kaçınarak ziyaret etmek için en uygun zaman ne zaman?
¿Dónde se celebra el carnaval este año?
Bu yıl karnaval nerede kutlanıyor?
Örnek Diyalog: ¿Sabes dónde se celebra el carnaval este año?
Türkçe: Bu yıl karnaval nerede kutlanıyor biliyor musun?
¿Nos encontramos en la entrada del circo?
Sirk girişinde buluşalım mı?
Örnek Diyalog: Te parece si a las 5 pm ¿Nos encontramos en la entrada del circo?
Türkçe: Saat 5'te sirkin girişinde buluşmamız sence nasıl olur?
¿A qué hora empieza la sesión de karaoke?
Karaoke oturumu saat kaçta başlıyor?
Örnek Diyalog: ¿A qué hora empieza la sesión de karaoke para no llegar tarde?
Türkçe: Karaoke oturumu saat kaçta başlıyor ki geç kalmayayım?
¿Hay alguna función de títeres para los niños?
Çocuklar için bir kukla gösterisi var mı?
Örnek Diyalog: ¿Sabes si hay alguna función de títeres para los niños este fin de semana en el parque?
Türkçe: Bu hafta sonu parkta çocuklar için herhangi bir kukla gösterisi olup olmadığını biliyor musun?
¿Hay alguna pista de patinaje sobre hielo cerca?
Buraya yakın bir buz pateni pisti var mı?
Örnek Diyalog: Mientras ajustaba sus guantes, Ana volteó hacia Luis y preguntó con entusiasmo, ¿Hay alguna pista de patinaje sobre hielo cerca?
Türkçe: Eldivenlerini ayarlarken, Ana Luis'e dönerek heyecanla sordu, Yakınlarda bir buz pateni pisti var mı?
¿Vamos a ver el partido en el bar deportivo?
Spor barında maçı izlemeye gidiyor muyuz?
Örnek Diyalog: Pedro me preguntó, ¿Vamos a ver el partido en el bar deportivo después del trabajo?
Türkçe: Pedro bana sordu, İş çıkışında spor barında maçı izleyecek miyiz?
¿Has estado alguna vez en una cata de vinos?
Hiç şarap tadımına gittin mi?
Örnek Diyalog: Mientras disfrutábamos de la cena, Marta se volteó hacia mí con curiosidad y preguntó: ¿Has estado alguna vez en una cata de vinos?
Türkçe: Akşam yemeğinden keyif alırken, Marta merakla bana döndü ve sordu: Hiç şarap tadımına gittin mi?
¿Qué tal si vamos a escuchar ese coro de gospel?
Eğer gospel korosunu dinlemeye gidersek nasıl olur?
Örnek Diyalog: ¿Qué tal si vamos a escuchar ese coro de gospel después de cenar?
Türkçe: Akşam yemeğinden sonra o gospel korosunu dinlemeye gitsek nasıl olur?
¿Cuánto cuesta la entrada para el espectáculo de magia?
Sihirbazlık gösterisine giriş ücreti ne kadar?
Örnek Diyalog: Perdón, ¿me podrías informar cuánto cuesta la entrada para el espectáculo de magia?
Türkçe: Özür dilerim, bana sihirbazlık gösterisinin giriş ücretinin ne kadar olduğunu söyleyebilir misiniz?
¿Hay alguna buena oferta para el spa y centro de entretenimiento?
Spa ve eğlence merkezi için iyi bir teklif var mı?
Örnek Diyalog: Mientras planeábamos nuestras vacaciones, le pregunté al agente de viajes: ¿Hay alguna buena oferta para el spa y centro de entretenimiento?
Türkçe: Tatilimizi planlarken seyahat acentesine sordum: Spa ve eğlence merkezi için herhangi iyi bir teklif var mı?
¿Podemos alquilar una cancha de fútbol sala por una hora?
Bir saatliğine bir halı saha kiralayabilir miyiz?
Örnek Diyalog: Claro, pero antes de ir, ¿podemos alquilar una cancha de fútbol sala por una hora?
Türkçe: Tabii, ama gitmeden önce, bir saatliğine bir halı saha kiralayabilir miyiz?
¿Tienes ganas de ir a bailar salsa esta noche?
Bu gece salsa yapmaya gitmek ister misin?
Örnek Diyalog: Clara me miró emocionada y preguntó, ¿Tienes ganas de ir a bailar salsa esta noche?
Türkçe: Clara heyecanla bana baktı ve Bu gece salsa yapmaya gitmek ister misin? diye sordu.
¿Cuánto dura el festival de cine independiente?
Bağımsız film festivali ne kadar sürüyor?
Örnek Diyalog: Me encantaría participar este año; dime, ¿cuánto dura el festival de cine independiente?
Türkçe: Bu yıl katılmak benim için çok güzel olurdu; söyle bakalım, bağımsız film festivali ne kadar sürüyor?
¿Qué exposiciones temporales hay en el museo de historia?
Tarih müzesinde hangi geçici sergiler var?
Örnek Diyalog: Cuando lleguemos, podrías preguntar en la recepción, ¿Qué exposiciones temporales hay en el museo de historia?
Türkçe: Vardığımızda resepsiyona sorabilir misin, tarih müzesinde hangi geçici sergiler var?
¿Cómo llegamos al parque de aventura?
Macera parkına nasıl gideriz?
Örnek Diyalog: ¿Tienes idea de cómo llegamos al parque de aventura desde aquí?
Türkçe: Buradan macera parkına nasıl gidebileceğimiz hakkında bir fikrin var mı?
¿Quieres probar la realidad virtual en el centro comercial?
Alışveriş merkezinde sanal gerçekliği denemek ister misin?
Örnek Diyalog: Claro, ¿por qué no? ¿Quieres probar la realidad virtual en el centro comercial este fin de semana?
Türkçe: Tabii, neden olmasın? Bu hafta sonu alışveriş merkezinde sanal gerçekliği denemek ister misin?
¿Cuál es el horario del planetario?
Planetaryumun çalışma saatleri nedir?
Örnek Diyalog: Luis preguntó con entusiasmo: ¿Cuál es el horario del planetario?
Türkçe: Luis heyecanla sordu: Planetaryumun programı nedir?
¿Puedes recomendarme una buena librería con zona de lectura?
Bana okuma alanı olan iyi bir kitapçı önerebilir misin?
Örnek Diyalog: Estoy buscando un lugar tranquilo para leer, ¿puedes recomendarme una buena librería con zona de lectura?
Türkçe: Sessiz bir yer arıyorum okumak için, bana okuma alanı olan iyi bir kitabevi önerebilir misin?
¿Organizamos una noche de juegos de mesa en casa?
Eve masa oyunları gecesi düzenleyelim mi?
Örnek Diyalog: Claro, ¿te parece si organizamos una noche de juegos de mesa en casa este viernes?
Türkçe: Tabii, bu Cuma akşamı evde bir masa oyunları gecesi düzenlemeye ne dersin?
¿A qué hora cierra el parque acuático?
Su parkı saat kaçta kapanıyor?
Örnek Diyalog: Mamá, ¿a qué hora cierra el parque acuático para saber si aún tenemos tiempo de ir después del almuerzo?
Türkçe: Anne, su parkı kaçta kapanıyor, öğle yemeğinden sonra gitmeye vaktimiz olup olmadığını bilmek için?
¿Hay una tarifa de grupo para la excursión en barco?
Tekne turu için grup indirimi var mı?
Örnek Diyalog: Antes de confirmar nuestra reserva, me gustaría saber ¿hay una tarifa de grupo para la excursión en barco?
Türkçe: Rezervasyonumuzu onaylamadan önce, tekne turu için bir grup tarifesi olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
¿Podemos ver el atardecer desde la terraza del centro cultural?
Kültür merkezinin terasından gün batımını görebilir miyiz?
Örnek Diyalog: Clara, ¿Podemos ver el atardecer desde la terraza del centro cultural?
Türkçe: Clara, kültür merkezinin terasından gün batımını görebilir miyiz?
¿Qué tal si hacemos un picnic y después vamos al teatro al aire libre?
Piknik yapıp ardından açık hava tiyatrosuna gitmeye ne dersin?
Örnek Diyalog: ¿Qué tal si hacemos un picnic y después vamos al teatro al aire libre?
Türkçe: Ne dersiniz, piknik yapalım ve ardından açık hava tiyatrosuna gidelim?
¿Hay algún taller de cocina este mes?
Bu ay herhangi bir yemek kursu var mı?
Örnek Diyalog: ¿Sabes si hay algún taller de cocina este mes? Me gustaría mejorar mis habilidades culinarias.
Türkçe: Bu ay herhangi bir yemek kursu var mı biliyor musun? Yemek yapma yeteneklerimi geliştirmek istiyorum.
¿Qué necesito para asistir a la convención de cómics?
Komik fuarına katılmak için neye ihtiyacım var?
Örnek Diyalog: Me preguntaba, ¿qué necesito para asistir a la convención de cómics?
Türkçe: Merak ediyordum, çizgi roman konvansiyonuna katılmak için neye ihtiyacım var?
¿Qué artista está exponiendo en la galería del barrio?
Hangi sanatçı mahalle galerisinde sergi açıyor?
Örnek Diyalog: ¿Sabes qué artista está exponiendo en la galería del barrio?
Türkçe: Mahalle galerisinde hangi sanatçının eserleri sergileniyor biliyor musun?
¿Vamos a apuntarnos a ese torneo de ajedrez?
Bu satranç turnuvasına kaydolacak mıyız?
Örnek Diyalog: ¿Vamos a apuntarnos a ese torneo de ajedrez este fin de semana?
Türkçe: Bu hafta sonu o satranç turnuvasına kaydolacak mıyız?