Türkiye'deki Denetim Organları
Denetim Organları | Görev ve Sorumlulukları | İlgili Kuruluşlar |
---|---|---|
Devlet Denetleme Kurulu | Yargı organları ve silahlı kuvvetler hariç her türlü kamu kurum ve kuruluşunda denetleme | Cumhurbaşkanlığı |
Sayıştay | Katma ve genel bütçeli kurumları denetlemek ve yargılama yoluyla hesap ve işlemleri kesin hükme bağlama | Türkiye Büyük Millet Meclisi |
Yüksek Denetleme Kurulu | Kamu iktisadi teşebbüslerin ekonomik aktivitelerini denetlemek | Başbakanlık |
Başbakanlık Teftiş Kurulu | Devlet sisteminin hukuka uygun ve etkin bir şekilde işletilmesini sağlama ve hesap verebilirliği artırma | Başbakanlık |
Maliye Bakanlığı Denetim Organları | Genel, katma ve özel bütçeyle kuruluşları, fonları, döner sermayeleri ve devlete ait olan kuruluşları denetleme | Maliye Bakanlığı |
Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar Denetim Organları | İlgili bakanlık ve müsteşarlık kapsamındaki sağlık kurumlarının her türlü işlem ve faaliyetlerini denetleme | Çeşitli Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar |
Hazine Müsteşarlığı Denetim Organları | Hazine Müsteşarlığına bağlı olarak çalışan veya faaliyetlerine devam eden sigortacılık alanında denetleme | Hazine Müsteşarlığı |
İç Denetim | Kurum tarafından sağlanan denetim | Çeşitli Kurumlar |
Dış Denetim | Kamu kurumu veya özel bağımsız bir kurumun gerçekleştirmiş olduğu denetim | Özel ve Kamu Kurumlar |
Yüksek Denetim | Finansal denetim, performans ve uygunluk denetimleri ve ekonomik denetim gibi alanlarda denetim | Sayıştay |
Ülkemizde denetim konusu ve amacına göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu denetim modelleri sırasıyla finansal denetim, performans ve uygunluk denetimleri olarak gerçekleştirilmektedir. Üç denetimin sağlanması kapsamında bir dördüncü denetimin ise ekonomik denetim olduğunu belirtebiliriz.
Denetimin kurum tarafından sağlanması halinde iç denetim, kamu kurumu yapması halinde veya özel bağımsız bir kurumun yapması halinde ise dış denetim olarak ifade edilir. Bu konu verilebilecek en iyi örnek ise Sayıştay’ın kamu kuruluşlarında parlamentonun vermiş olduğu yetki kapsamında gerçekleştirmiş olduğu denetim dış denetim iken günümüzde ise üçünü bir denetim statüsü olarak “yüksek denetim” olarak kabul edilmektedir.
Denetçinin ilgili niteliğine göre gerçekleştirilen denetleme sınıflandırmaları ana temelinde, denetçinin ilgili örgüt personeli olup olmamasına ve örgüt dışında olması halinde ise örgüt ile denetçiyi bir araya getiren hukuki çerçeveye göre şekillenmektedir. Ülkemizin 1982 yılında yapılan 3. Anayasaya göre aşağıdaki gibi gösterilebilmektedir.
Devlet Denetleme Kurulu
Sayıştay
Yüksek Denetleme Kurulu
Devlet Denetleme Kurulu (DDK)
Doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu yargı organları ve silahlı kuvvetler hariç her türlü kamu kurum ve kuruluşlarında denetleme görevini yerine getirir. Çalışma ve denetim esasları yasal çerçevede gösterilmiştir.
Sayıştay
Katma ve genel bütçeli kurumları denetlemekle görevlidir. Bu görevini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı yerine getirirken sorumluların hesap ve işlemlerini, yargılama yoluyla kesin hükme bağlanması, kanunlarla verilen denetleme, inceleme ve hükme bağlama işleri gibi sorumlulukları bulunur.
Yüksek Denetleme Kurumu
Yüksek Denetleme Kurulu, 1930 yılların ikinci yarısında kamu iktisadi teşebbüslerin ekonomik alandaki etkinliklerini denetleyen bir kurum olarak kurulmuştur. Başbakanlığa bağlı olarak kurulan bu kurumun, daha önceki adı Umumi Murakabe Heyeti’dir. İlgili kuruluşun çalışma usul ve esasları denetim kapsamları 3460 sayılı kanun kapsamında 17.06.1938 yılında kurulmuştur.
Resmi Gazete’de 19 Aralık 2010 yılında yayınlanan “Sayıştay Kanunu” ile beraber Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun tüzel kişiliği sonlandırılmıştır. Sayıştay çatısı altında çalışmalarına devam ettiğini söyleyebiliriz.
Bakanlıklara Bağlı Denetim Organları Nelerdir?
Bakanlıklara bağlı denetim organları Başbakanlık Teftiş Kurulu, Maliye Bakanlığı Denetim Organları, Bakanlıklar ve Müsteşarlıklar Denetim Organlarından meydana gelir.
Başbakanlık Teftiş Kurulu
1984 yılında kurulmuş olan Başbakanlık Teftiş Kurulu, devlet sisteminin hukuka uygun ve etkin bir şekilde işletilmesini sağlama ve kamuda hesap verebilirliği artırma, şeffaflık, evrensel ilke ve prensipleri ortaya koyarak ulusal ve uluslararası alanlarda yeni çözüm önerilerini getirmek gibi görevleri vardır.
Bu kurulun sağlık kurumları ve kuruluşlarında gerçekleştirmiş olduğu denetlemeye verilebilecek uygun bir örnek 25.08.2004 tarih Başbakanlık Makamı’nın TEFTİŞ M: 180 sayılı onayı çerçevesinde ilgili makam onayında yer almamaktadır. Fakat ilgisi nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 10 sayılı 09.09.2004 tarihli raporunda yer verilen onay çerçevesinde değerlendirilen; Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu ilaç fiyatlandırma incelemeleri, Eprex ve NeoRocormon adlı ilaçların eşdeğer olup olmadıklarının tespit edilmesi, bu ilaçların yerine muadili olabilecek ilaçların varsa ruhsat taleplerinin incelenerek hızlandırılması, ulusal ilaç bilgi bankasının oluşturulması, ilaçların fiyat uygunluğunun uygun görülebileceği, satıcıların kararname kapsamında gösterilen kar hususlarına dikkat edip etmedikleri teftişleri gerçekleştiren müfettişler tarafından ortaya koyulur.
Maliye Bakanlığı Denetim Organları
Bu denetim organı 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur. Maliye Bakanlığı Denetim Organlarının görevleri şöyledir: Genel, katma ve özel bütçeyle kurulmuş olan dairlerle fonlar, döner sermaye ile kurulan başta hastaneler olmak üzere diğer kuruluşlar statüsüne bakılmaksızın sermayesinin en az yarısının devlete ait olan kuruluşlar ve bu kapsamda bulunan bütün kuruluşların ve dairelerin gerekse birlikte gerekse ayrı ayrı teftiş etmek gibi görevleri vardır. Bunun dışında dernekleri mali açıdan teftiş etmek, çeşitli tüzük, yönetmelik ve kanun kapsamında Maliye Teftişlerine tanımış olduğu denetimleri gerçekleştirmek ve incelemeleri sağlamak görevleri arasında gösterilir.
Bakanlık ve Müsteşarlıklar Denetim Organları
Denetim kapsamı çok geniş olmakla beraber Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere her türlü bakanlığın ya da müsteşar teşkilatı ve görevleri kapsamında düzenlenen çerçevede tüm sağlık kurumlarının her türlü işlem ve faaliyetlerin, inceleme, teftiş ve soruşturma işlerini yerine getirmekle yükümlü bir denetim organları bulunur.
Hazine Müsteşarlığına bağlı olarak çalışan veya faaliyetlerine devam eden sigortacılık alanında ilgili denetimleri gerçekleştiren Sigorta Denetleme Kurulları vardır. Ayrıca Sağlık Bakanlığında bulunan ya genel müdürlüğe ya da müsteşarlığa bağlı olarak faaliyetlerini yerine getiren denetleyiciler, yasal çerçeveye bağlı kalarak ilgili kurumlarda ve kuruluşlarda genel müdür veya müsteşar adına denetimlerini gerçekleştirirler.
Sağlık Kurumlarında Eşgüdüleme Nasıldır?
Diğer bir adı koordinasyon olan eşgüdüleme, diğer kurumlarda olduğu gibi sağlık kurum ve kuruluşlarında da bir iş birliği sistemi olarak görülmektedir. Burada sağlık kurumunun sürekliliği ve düzeni için faaliyetleri, amaçları, sağlık meslek mensupları arasındaki uyum ve işbirliğinin sağlanması, organların düzenli bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmeleri adına koordinasyonun olması gerekir.
Araştırmacı Fayol’a göre eşgüdüleme oldukça önemli bir faktör olup bir kurumun uyumunu ifade etmektedir. Genellikle koordinasyon sağlık yöneticileri nezdinde sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavi ve idare amacıyla çalışan ekiplerin işbirliği şeklinde düşünülmektedir. Bu tamamen doğru bir ifade olmayıp koordinasyon bir işbirliği değil, doğrudan bir eylemdir.
Geçmişten günümüze sağlık ve sağlık hizmetleri giderek çok karışık ve karmaşık hale gelmiştir. Hem idari hem tıbbi yönlerden çok yönlü hale gelmiş farklı yeterliliğe sahip olan kişiler tarafından işler yapılmaya çalışılmıştır. Bu sebeple sağlık kurumlarında çalışan idari ve tıbbi sağlık çalışanlarının sinerji oluşturacak şekilde koordine edilmesiyle beraber bir araya getirilmesi ihtiyaç duyulmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken konu ise yürütme ve eşgüdüm fonksiyonu sağlık kurum ve kuruluşlarında birbirine entegre olmuş durumdadır.
Örneğin hastaneler arasında tek bir hastanede koordinasyon ve yürütme fonksiyonu tam olarak gerçekleştirilebilir. Fakat dikey bir büyüme olan sağlık kurumlarının arasında birinci, ikinci ve üçüncü basmak sağlık hizmetleri iç içe geçmesinden dolayı en zayıf denebilecek yerde kopmalar oluşabilir. Burada gerçek hedef ise sağlık kurumlarının uyumlaştırılmasıdır. Bu uyumun sağlanması açısından aşağıda yer alan hususlara dikkat edilmelidir.
Örgüt yapısının işlenelebilmesi için yapısının daha da sadeleştirilmesi gerekir
Sağlık hizmetlerinde hem örgütsel hem de politikalarında birliğin sağlanması gerekir
Sağlık personeli arasında etkin haberleşmenin sağlanması için otomasyon çalışmalarının yapılması
Koruyucu tedavi edici sağlık hizmetlerinin tam sağlanabilmesi adına çalışanların motive edilmelidir. Bu eşgüdüm süreci anlaşılacağı üzere diğer tüm yönetim süreçleri arasında birbirine entegre olmuş durumdadır. Sağlık yönetiminin bu konusu üzerinde önemle durması gereklidir.
Sağlık Yönetimi bölümünde öğretim görevlisi. Sağlık hukuku, Türk sağlık sistemi ve sağlık kuruluşlarında teknoloji yönetimi alanında dersler vermektedir. Birçok uluslararası dergi, kitap ve bildirilerde yazı ve bölümleri vardır.