AnasayfaBlogBilmiyorum Derken Ne Demek İstiyorsunuz?
Kişisel Gelişim

Bilmiyorum Derken Ne Demek İstiyorsunuz?

08 Eylül 2021
Bu, parlak pembe bir gömlek giyen bir kadının yakın plan görüntüsüdür. Kahverengi saçları var ve dudakları kırmızıya boyanmış. Kadrajda göğsü belirgin bir şekilde öne çıkarılmış. Arka plan siyahtır. Çerçevenin sol tarafında beyaz bir el var. Bunun sağında beyaz yazılı yeşil bir kara tahta var. Çerçevenin en altında, yeşil zemin üzerine beyaz yazılar bulunan bir tabelanın yakın çekimi yer alıyor. Kadının yüzünde kendinden emin bir ifade var ve gömleği resimde cesur bir ifade oluşturuyor. Gömleğinin canlı renkleri ile koyu arka plan arasındaki kontrast göz alıcı bir etki yaratıyor.
Bilmiyorum DediklerimizNe Demek İstediğimizNeden Önemli?
Bilmiyorum derkenBilmediğimiz bir konu hakkında bilgi sahibi olmadığımızı ifade ederiz.Dürüstlük ve kendini bilme, güvenilirlik oluşturur.
Bilmiyorum demekten çekinmekBilmediğimiz bir konuda bilgi sahibi gibi görünmek isteriz.Bilgi eksikliği kabul edilemez gibi algılandığında, öğrenme fırsatları kaçırılır.
Bilmiyorum demekÖğrenmeye açık olduğumuzu gösterir.Sürekli gelişim ve kişisel büyüme için önemlidir.
Sık sık 'bilmiyorum' demekSürekli bilgi eksikliği durumu olabilir.Kendimize ve diğerlerine sürekli öğrenme tutumumuzu gösterir.
'Bilmiyorum' demekten sakınmakBilgi eksikliğini kabul etmek yerine, bilgi sahibi olduğumuzu göstermeye çalışırız.Gerçeklik ve dürüstlük eksikliği güven kaybına yol açabilir.
'Bilmiyorum' demek önemlidirKendini bilip öğrenmek için fırsatları kabul etmekBireysel ve profesyonel büyüme için önemlidir.
Bilmiyorum demekten korkmakBilgi eksikliğimizi kabul etmekten korkarız, bu da öğrenmeyi engeller.Kişisel gelişim ve başarı engellenir.
Bilmiyorum demek yetenek göstergesidirBüyümekte ve öğrenmekte olan kişi 'bilmiyorum' demekten çekinmeyecektir.Öğrenme, büyüme ve gelişme kabiliyeti gösterir.
'Bilmiyorum' demeyi bilmekBilgi eksikliği olan alanları keşfetme ve öğrenme kapasitesi olduğunu gösterir.Kişisel ve profesyonel gelişim için önemlidir.
Bilmiyorum demek, başarının anahtarıdırÖğrenme sürecinin bir parçası olarak bilmiyorum diyebilmek, başarıya giden yolun anahtarı olabilir.Bireysel ve profesyonel başarı için önemlidir.

Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.

Lao Zi

Bilmiyorum derken tam olarak ne demek istiyorsun? 

En son ne zaman bilmiyorum dediğinizi hatırlıyor musunuz? 
Şuan buna cevap verirken içinizden bilmiyorum diye geçirdiyseniz az önce demiş oldunuz ben hatırlatayım. 

Eskilerinin söylediği çok güzel bir söz vardır; La edri nısfü'l ilm. Yani "Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır." Ne kadar doğru değil mi?

Fakat bilmiyorum dedikten sonra ilmin diğer yarısı için ne yapıyorsunuz? Yoksa bu yarısı size yetiyor mu?

Bilmiyorum demenin birden fazla nedeni var ama şöyle bir etrafa bakındığınızda bilmiyorum kelimesini en sık kullanan 3 ayrı grup çıkar karşınıza.

  1. Gerçekten bilmeyenler - Bilmiyorum ama öğrenebilirim diyen olgun şahıslar

  2. Bilip de bilmiyorum diyenler - üşengeç ya da bilgi saklayıcılar

  3. Bildiğini söylemekten çekinenler. - utangaçlar, ya da bunu kaçış olarak kullananlar

Şimdi başka bir soruyla devam edelim. 

Şu an hayallerinizin peşindeyseniz, tam olarak neredesiniz? Hedefinize ne kadar yakınsınız? Biliyor musunuz?  

Aslında bu sorunun cevabına dair birkaç fikriniz olabilir. Kesin bir cevabınız vardır ama Şöyle bir düşünüp yine “bilmiyorum!” mu demek üzereydiniz? :) 

Peki bilmiyorum derken tam olarak ne demek istiyordunuz? Hangi gruptaydınız? 

Bilmiyorum demek kolay bir yol olsa da özellikle iş hayatında belirli bir süreden sonra çokta işe yaramadığının altını çizelim. Çünkü ilk zamanlar bilmediğinizi söylemeniz karşı tarafa samimi biri gibi gözükmenize neden olsa da bir süre sonra adınız bilmiyorumcuya çıkabilir. Veya bu bir alışkanlığa dönebilir ve bildikleriniz zamanla yetersiz kalmanıza sebep olabilir. 

Bizim yani Enstitü'nün sloganına dikkat ettiniz mi? Yapamam! değil! Öğrenebilirim. Çünkü biz bilmiyorum, yapamam yerine öğrenebilirimi tercih eden bir platformuz. Öğrencilerde bunu çok iyi biliyor ve benimsiyorlar. Sizin de bunu bilerek bir öğrenme ve öğrendiklerinizi hayata geçirme yöntemi belirlemeniz önemli. 

O yüzden şimdi lafı çok uzatmadan işleri nasıl kolaylaştıracağınızdan bahsedelim biraz.

Şimdi size tıpkı bizim gibi yaşam boyu öğrenme konusundaki ünüyle de bilinen ve bir deha olan Nobel Ödüllü Richard Feynman’ın taktiğinden bahsedeceğim. Bu arada Nobel ödüllü bir bilim insanının öğrenme taktiği deyince gözünüz korkmasın. Son derece basit ve uygulanabilir bir yöntem.

Feynman, Üniversite yıllarında sınavlara hazırlanmak için özel bir yöntem geliştirdi. Temiz ve boş bir defterin kapağına “Bilmediğim Şeyler Defteri” başlığını yazdı. Öğrenmek istediği konulara adadığı bir defterdi bu. Fiziğin her dalını parçalara ayırıyor, daha önce görmediği veya bilmediklerini keşfediyor, yapılmamışları gözlemliyor ve tekrar bir araya getiriyordu. 
Bu şekilde fiziğin her dalıyla ilgili yeni şeyler öğreniyordu. 

Feynman’ın bu taktiği  Sizler içinde bilginizin artışını takip edebilmenizi sağlayan bir araç bu arada. Nasıl mı?

Zihninizi doldurduğunuz bilgileri somut bir şekilde göremezsiniz ama defter gibi bir araca aktarınca görebiliyorsunuz. Görebilmenizde anlamanızı sağlıyor. Çünkü bilmekle anlamak aynı şey değil. Bildiklerinizi doğru yer ve zamanda kullanamıyorsanız anlamamışsınız demektir. Çünkü sadece bilmek tekrara mahkum eder.

Neden mi?

Öğrenilen bilgi zamanın bir döneminde üretilmiştir. durumu anladığınızda ise onu her dönemde kullanabilirsiniz. Yani bir şeyi öğrendiğinizde sadece olduğu gibi yaparsınız. Ama öğrendiğiniz şeyi anlamaya başladığınızda ise şartlar değişse de bu sizi zorlamayacaktır. 

Burada defter önemli değil aslında. Herhangi bir defter tutmak zorunda değilsiniz. Ama bilmediklerinizin farkında olup öğrenmeye çaba göstererek kendinizi geliştirme konusunda bir motto oluşturabilirsiniz. Yine Feynman’ın mottosunu aklınızda bulundurabilirsiniz.

İlk prensip kendinizi kandırmamaktır. Çünkü en kolay kendinizi kandırırsınız.

Sadece bilmiyorum diyerek yolunuzu kaybedecek olursanız; bir şeyler öğrenmek için defterinize dönmek iyi bir yöntem olabilir :) 

Madem yazıya bir Çin filozofu ile başladık o zaman son olarak Bir Çin atasözü ile bitirmek istiyorum.

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen, aptaldır. Ona karşı tetikte ol! 

Bilmeyen ve bilmediğini bilen, basittir. Ona öğret! 

Bilen ve bildiğini bilmeyen, uyuyordur. Onu uyandır! 

Bilen ve bildiğini bilen, bilgedir. Onu takip et!

Bilmiyorum derken, Bilmediğimiz bir konu hakkında bilgi sahibi olmadığımızı ifade ederiz, Dürüstlük ve kendini bilme, güvenilirlik oluşturur, Bilmiyorum demekten çekinmek, Bilmediğimiz bir konuda bilgi sahibi gibi görünmek isteriz, Bilgi eksikliği kabul edilemez gibi algılandığında, öğrenme fırsatları kaçırılır, Bilmiyorum demek, Öğrenmeye açık olduğumuzu gösterir, Sürekli gelişim ve kişisel büyüme için önemlidir, Sık sık 'bilmiyorum' demek, Sürekli bilgi eksikliği durumu olabilir, Kendimize ve diğerlerine sürekli öğrenme tutumumuzu gösterir, 'Bilmiyorum' demekten sakınmak, Bilgi eksikliğini kabul etmek yerine, bilgi sahibi olduğumuzu göstermeye çalışırız, Gerçeklik ve dürüstlük eksikliği güven kaybına yol açabilir, 'Bilmiyorum' demek önemlidir, Kendini bilip öğrenmek için fırsatları kabul etmek, Bireysel ve profesyonel büyüme için önemlidir, Bilmiyorum demekten korkmak, Bilgi eksikliğimizi kabul etmekten korkarız, bu da öğrenmeyi engeller, Kişisel gelişim ve başarı engellenir, Bilmiyorum demek yetenek göstergesidir, Büyümekte ve öğrenmekte olan kişi 'bilmiyorum' demekten çekinmeyecektir, Öğrenme, büyüme ve gelişme kabiliyeti gösterir, 'Bilmiyorum' demeyi bilmek, Bilgi eksikliği olan alanları keşfetme ve öğrenme kapasitesi olduğunu gösterir, Kişisel ve profesyonel gelişim için önemlidir, Bilmiyorum demek, başarının anahtarıdır, Öğrenme sürecinin bir parçası olarak bilmiyorum diyebilmek, başarıya giden yolun anahtarı olabilir, Bireysel ve profesyonel başarı için önemlidir
kişisel gelişimhayır diyebilmek gelişim kişisel gelişim eğitimi
Uzun, dalgalı kahverengi saçları olan genç bir kadın beyaz bir duvarın önünde duruyor. Yüzünde dostça bir ifade var ve saçları yumuşak dalgalar halinde sırtından aşağı dökülüyor. Gözleri koyu kahverengi ve dudakları hafif bir gülümsemeyle kıvrılmış. Beyaz kemerli açık mavi bir elbise giyiyor ve takımını bir çift beyaz sandaletle tamamlıyor. Yumuşak saçları pencereden içeri süzülen güneş ışığıyla aydınlanıyor. Doğal ve rahat görünüyor, güzelliğin ve zarafetin bir resmi.
Münevver Birol
Blog Yazarı

Eğitim Yetkilisi olarak çağrı merkezine yeni başlayan personellere iş başı eğitimleri, çağrı yönetimi ve diğer mesleki eğitimleri vermektedir. Türkiye’nin önde gelen kargo firmalarından birinde çalıştı ve bu firmada kalite birimi kurdu. Butik çağrı merkezi hizmeti veren acentelere satış eğitimi, kalite ve koçluk destekleri vermeye devam etmektedir.

Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.
Bir kadın çerçevenin ortasındaki büyük beyaz bir beynin önünde duruyor. Açık renkli bir bluz ve koyu renk bir pantolon giymiş olan kadın ellerini göğsünün önünde kavuşturmuş. Geniş gülümsemesi ve parlak gözleri rahat ve mutlu olduğunu gösteriyor. Uzun siyah saçları yüzünden geriye doğru toplanmış ve siyah bir fonun önünde duruyor. Beyin beyaz ve ebruli bir dokuya sahip. Çerçevenin büyük bir kısmını kaplıyor ve ince siyah bir kenarlıkla çevreleniyor. Beynin detayları çok net ve kadın ön planda hayranlık dolu bir bakışla duruyor.
4.9
(73)

Duygusal Zeka Eğitimi

36 Konu5 Saat
Bu, koyu siyah saçlarını topuz yapmış bir kadının görüntüsüdür. Kollarını göğsünün üzerinde kavuşturmuş ve kameradan uzağa bakıyor. Uzun kollu siyah bir üst ve beyaz bir alt giymiştir. Yüz ifadesi ciddidir ve gözleri görünmemektedir. Görüntüde başka hiçbir şey olmayan beyaz bir duvarın önünde duruyor. Derin düşüncelere dalmış gibi görünüyor ve beden dili düşünceli olduğunu gösteriyor.Burcu Topçu Ekelik
1102779
 Bu online kurs ile iş iletişiminizde ikna tekniklerini nasıl kullanacağınızı öğrenin.
5
(141)

İkna Teknikleri Eğitimi

14 Konu5 Saat
Dalgalı, sarı saçlı güzel bir kadın şık, gri bir takım elbise giyiyor. Yüzünde kendinden emin bir ifade var, gözleri doğrudan kameraya bakıyor. Kollarını göğsünün üzerinde kavuşturmuş ve uzun bacaklarını ayak bileklerinden kavuşturmuş. Bir çift siyah, sivri burunlu topuklu ayakkabı giyiyor. Boynunda inci bir kolye ve bir çift küçük altın küpe var. Dudakları açık pembe tonuna boyanmış. Dengeli ve zarif görünüyor.Fatoş Kanıtemiz
1110464