Geçenlerde anılarımı karıştırırken, üniversite yıllarında yaşadığım ilginç bir deneyimi hatırladım. İngilizce öğrenmeye yeni başlamıştım ve bir arkadaşımın önerisiyle uluslararası bir öğrenci etkinliğine katıldım. Etkinlik sırasında, yabancı bir öğrenciyle tanıştım ve telefon numaralarımızı değiştirdik. Birkaç gün sonra, telefonum çaldı ve ekranda yabancı bir numara gördüm. Heyecanla telefonu açtım ve karşı taraftan İngilizce bir ses duydum: "Hi, is this [Your Name]?"
O an kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Telefonda İngilizce konuşmak hiç deneyimlemediğim bir şeydi. Ancak derin bir nefes alıp cevap verdim: "Yes, speaking. How can I help you?" Sohbet ilerledikçe rahatladım ve aslında bu deneyimin bana ne kadar çok şey kattığını fark ettim.
Ne hakkında konuşmak istiyorsun? - What do you want to talk about?
Konuşmamızın özetini özetleyebilir misin? - Can you summarize our conversation?
Konuşmamızın sonucunu bana bildirebilir misin? - Can you let me know the outcome of our conversation?
Konuşmamızın sonucu ne olacak? - What will be the outcome of our conversation?
Konuşmamızın sonucu ne zaman bana bildirilecek? - When will the outcome of our conversation be reported to me?
Bu deneyimden sonra, telefonda İngilizce konuşma konusuna daha fazla odaklanmaya karar verdim. Çünkü fark ettim ki, günlük hayatta telefonda İngilizce konuşmak sandığımdan daha sık karşıma çıkıyordu.
Telefonda İngilizce Konuşmanın Önemi ve Avantajları
Unsupported block: unknown
Can I have your VAT number please?
Can I have your company phone number please?
Can I have your company email address please?
Can I have your company slogan please?
Can I have your company values please?
I'm sorry, I can't hear you very well.
Can I have your company website please?
Can I have your company registration number please?
What can I do for you?
Can I take a message?
I'll connect you right away.
Can you please repeat that?
I'm sorry, I can't help you with that.
I'm afraid I don't have the answer to that.
I'm sorry, I don't understand.
Can you explain that in more detail?
I'm sorry, I can't help you with that right now.
I'm sorry, I don't have that information.
Can I put you through to [name]?
I'm sorry, [name] is not available right now.
I'm sorry, I didn't catch that.
Can you hold the line please?
Can I have your contact details?
Can I have your full name please?
Can I have your phone number please?
Can I have your account number please?
Can I have your date of birth please?
Can I have your credit card details please?
Can I have your account details please?
Can I have your order number please?
Can I have your reference number please?
Can I have your serial number please?
Can I have your invoice number please?
Can I have your policy number please?
Can I have your license number please?
Can I have your bank details please?
Can I have your job title please?
Can I have your employee number please?
Can I have your company address please?
Can you speak up please?
Can I take your name and number?
Can I have your address please?
Can I have your email address please?
Can I have your tracking number please?
Can I have your passport number please?
Can I have your company name please?
Can I have your employee ID please?
Can I have your company logo please?
Can I have your company mission statement please?

Dünyanın giderek küreselleşmesiyle birlikte, İngilizce telefonda nasıl konuşulur sorusu daha da önem kazandı. İş dünyasında, eğitimde, hatta sosyal hayatta bile İngilizce telefon görüşmeleri yapmamız gerekebiliyor. Doğru ifadeleri bilmek ve bunları doğru şekilde kullanmak, iletişim becerilerinizi ve profesyonelliğinizi artırıyor.
İş Hayatında Avantajları
Uluslararası bir firmada çalışıyorsanız veya yabancı müşterilerle iletişim kurmanız gerekiyorsa, telefonda İngilizce konuşma becerisi sizin için büyük bir artı olacaktır. Müşteri ilişkileri, satış, pazarlama gibi alanlarda akıcı bir İngilizce ile telefonda iletişim kurabilmek, kariyerinizde ilerlemenize katkı sağlar.
Telefonda İngilizce Konuşmayı Kolaylaştıracak İfadeler ve Teknikler
"Telefon konuşmalarında günlük İngilizce ifadeler örnekleri" öğrenmek, bu konuda size büyük avantaj sağlayacaktır. İşte bazı temel ifadeler ve kullanımları:
Zaman İsteme ve Randevu Ayarlama
"When would be a good time to call you back?" - Sizi tekrar ne zaman aramam uygun olur?
"Can we schedule a meeting for next week?" - Gelecek hafta için bir toplantı ayarlayabilir miyiz?
"Is it okay if I call you in an hour?" - Bir saat içinde sizi aramam uygun mu?
Bağlantı Sorunları ve Anlamama Durumları
"I'm sorry, the line is breaking up." - Üzgünüm, hat kesiliyor.
"Could you please speak a bit louder?" - Biraz daha yüksek sesle konuşabilir misiniz?
"I didn't quite catch that, could you repeat please?" - Tam olarak anlayamadım, tekrar edebilir misiniz?
Bilgi Paylaşımı ve Onay Alma
"Let me confirm your details." - Bilgilerinizi teyit edeyim.
"Could you please send me an email with the information?" - Bilgileri içeren bir e-posta gönderebilir misiniz?
"Is there anything else you need from me?" - Benden başka istediğiniz bir şey var mı?
Telefonda İngilizce Konuşmayı Geliştirmek İçin Stratejiler
1- Simülasyonlar Yapın: Kendinize bir senaryo belirleyin ve bunu yüksek sesle pratik yapın. Örneğin, bir müşteri hizmetleri temsilcisiyle konuşuyormuş gibi davranın.
2- Sesli Kitaplar ve Podcast'ler Dinleyin: Bu, kulak aşinalığınızı artırır ve farklı aksanlara alışmanıza yardımcı olur.
3- Dil Partneri Edinin: İngilizce konuşan bir arkadaş veya dil partneri bulup düzenli olarak pratik yapın.
4- Yavaş ve Net Konuşun: Telaşlı olmayın. Yavaş ve net konuşmak, anlaşılmanızı kolaylaştırır.
5- Not Defteri Tutun: Yeni öğrendiğiniz ifadeleri ve kelimeleri not alın ve düzenli olarak gözden geçirin.
Kendi Deneyimimden Bir Öneri
Ben, özellikle iş görüşmeleri öncesinde, görüşme sırasında kullanabileceğim ifadeleri ve terimleri küçük bir not defterine yazardım. Görüşmeden önce bu notlara göz atmak, kendimi daha güvende hissetmemi sağlardı.
Kültürel Farklılıklara Dikkat Etmek
Telefonda İngilizce konuşurken, sadece dil becerileri değil, aynı zamanda kültürel farkındalık da önemlidir.
Zaman Kavramı: Bazı kültürlerde zaman çok önemlidir. Görüşmeye zamanında başlamak ve bitirmek profesyonellik göstergesidir.
Nezaket ve Saygı: "Please", "Thank you", "You're welcome" gibi ifadeleri kullanmak, olumlu bir izlenim bırakır.
Resmiyet Derecesi: Kiminle konuştuğunuza bağlı olarak, daha resmi veya samimi bir dil kullanmanız gerekebilir.
Gerçek Hayattan Başka Bir Örnek
Bir arkadaşım Ayşe, uluslararası bir şirkette satış temsilcisi olarak çalışıyor. İlk işe başladığında, İngilizce telefon görüşmeleri için ipuçları arıyordu, çünkü günde en az beş defa yabancı müşterilerle telefonda konuşması gerekiyordu. Başlangıçta zorlandı, ancak zamanla aşağıdaki stratejileri uygulayarak başarılı oldu:
Önceden Hazırlık: Her görüşme öncesinde, müşterinin bilgileri ve konuşulacak konular hakkında notlar aldı.
Ayna Karşısında Pratik: Telefonda kullanacağı ifadeleri ve cümleleri önceden pratik etti.
Geribildirim Aldı: İş arkadaşlarından ve yöneticisinden performansı hakkında geribildirim istedi ve buna göre kendini geliştirdi.
Ayşe'nin deneyimi, hazırlık ve pratik yapmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Telefonda İngilizce Konuşurken Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Yapılması Gerekenler
Kibar Olun: Nezaket ifadelerini bolca kullanın.
Aktif Dinleyin: Karşı tarafı dikkatlice dinleyin ve gerektiğinde not alın.
Anlamadığınızda Soru Sorun: Anlamadığınız bir şey olduğunda sormaktan çekinmeyin.
Yapılmaması Gerekenler
Konuşmayı Aceleye Getirmek: Karşı tarafın sözünü kesmekten kaçının.
Jargon ve Kısaltmalar Kullanmak: Karşı tarafın anlamayabileceği teknik terimler veya kısaltmalar kullanmaktan kaçının.
Argo ve Resmi Olmayan Dili Kullanmak: Profesyonel bir ortamda argo veya aşırı samimi ifadeler kullanmak uygun olmayabilir.
Öğrendiğim En Önemli Dersler
Telefonda İngilizce konuşmak, ilk başta korkutucu görünse de, pratik yaparak ve doğru yaklaşımla kolaylaşır. İşte benim öğrendiğim en önemli dersler:
Kendinize Güvenin: Korkmayın, hata yapmak öğrenmenin bir parçasıdır.
Sabırlı Olun: İletişim karşılıklı bir süreçtir. Anlamadığınızda sormaktan çekinmeyin.
Hazırlıklı Olun: Ne kadar iyi hazırlanırsanız, o kadar rahat hissedersiniz.
Teknolojinin Yardımı
Günümüzde, dil öğrenme uygulamaları ve teknolojik araçlar sayesinde telefonda İngilizce konuşma becerinizi geliştirmek daha da kolaylaştı.
Kullanabileceğiniz Uygulamalar ve Araçlar
Rosetta Stone: Farklı dil seviyelerine uygun dersler sunar.
Duolingo: Oyunlaştırılmış dil öğrenme deneyimi sunar.
HelloTalk ve Tandem: Dil değişimi yapabileceğiniz uygulamalar.
Speech Recognition Yazılımları: Telaffuzunuzu geliştirmek için kullanabileceğiniz araçlar.
Sonuç ve Son Tavsiyeler
Telefonda İngilizce konuşmak, başlangıçta zor görünse de, doğru yaklaşımla ve düzenli pratikle üstesinden gelinebilecek bir beceridir. Hata yapmaktan korkmayın, çünkü her hata bir öğrenme fırsatıdır.
Deneyin ve Öğrenin: Her yeni telefon görüşmesi, becerilerinizi geliştirmek için bir fırsattır.
Destek Alın: Öğretmenlerinizden, arkadaşlarınızdan veya iş arkadaşlarınızdan yardım isteyin.
<u>Motivasyonunuzu Yüksek Tutun</u>: Hedeflerinizi belirleyin ve onlara ulaşmak için çalışın.
Unutmayın, telefonda İngilizce konuşma becerisi, sadece dil bilgisi değil, aynı zamanda özgüven ve pratik gerektirir.
Referanslar
1- Smith, J. Mastering Telephone English. Boston: Language Arts Press, 2014.
2- Johnson, A. Effective Communication Skills. New York: HarperCollins, 2012.
3- Kaya, S. İngilizce Konuşma ve Dinleme Becerileri. Ankara: Dil Akademisi Yayınları, 2016.