Şarkıcıların Kullanabileceği İngilizce Terimler

Meryem WinsteadMeryem Winstead
Güncellendi:
7 dk okuma
Şarkıcıların Kullanabileceği İngilizce Terimler
Loading...

Çok dilli olmak, özellikle şarkıcılar için bir zevk olabilir. Ancak, bir dilde akıcı olmak, her kelimeyi ve terimi bilmek anlamına gelmez, özellikle de söz konusu müzik olduğunda. Bu makale, genellikle İngilizce konuşulan bir ortamda müzik yaparken karşılaşabileceğiniz İngilizce müzik terimlerini ve anlamlarını bir araya getiriyor. Bu sizinle temaşa edilen sesleri ve melodik akorları anlamanızı ve anlatmanızı kolaylaştıracaktır.

Müzik Terimleri Nedir ve Ne İçin Kullanılırlar?

Müzik terimleri, daha önce hiç profesyonel bir müzik ortamında bulunmamış olanlar için karmaşık ve kafa karıştırıcı olabilir. Bunlar genellikle belirgin bir müzikal biçimi tanımlayan ve bir parçayı besteleyen, icra eden veya dinleyen bir kişiye müziği ve yapısını açıklar.



Birçok müzik terimi, genellikle Latin veya İtalyanca kökenli olan ve çoğu zaman direkt olarak İngilizceye çeviri yapmamız gereken özgün terimlerdir. Yani bu terimlerin öğrenilmesi ve anlaşılması, bunları kullanırken ve dilde doğru kelimeyi bulurken size yardımcı olacak ve size profesyonel bir avantaj sağlayacaktır.

Gelin bu terimlerin bazılarını inceleyelim:

  1. "Verse" (Dize): Bir şarkının genellikle farklı sözlerle tekrarlanan bölümüdür. Bir şarkı genellikle birden fazla dize içerir.

  2. "Chorus" (Nakarat): Şarkının en hatırlanabilir ve sıklıkla tekrarlanan bölümüdür.

  3. "Bridge" (Köprü): Şarkıyı farklılıklarla renklendiren, genellikle bir veya iki kez tekrarlanan bir bölümdür.

  4. "Coda" (Son): Bir şarkının veya parçanın son bölümüdür; genellikle ana temanın bir sonraki yeniden oluşunu takiben veya sonlandırmanın dramatik bir şekilde sağlanması için kullanılır.

  5. "Pitch" (Ton yüksekliği): Bir notanın ses frekansını, yani ne kadar “yüksek” veya “düşük” olduğunu ifade eder.





İçerilen her bir kelimenin yanında verilen açıklamalar, müzik terminolojisi hakkında hızlı ve etkili bir rehber oluşturur. Bunlar, şarkıcıların müzikle ilgili konuşmalarda ve müzik yaparken kullanabileceği önemli terimlerden sadece birkaçıdır.

Bu terimlerin bilinçli bir şekilde öğrenilmesi ve pratik yapılması, ileride büyük bir özgüven ve eğilimle çevrenizdeki diğer müzisyenlerle iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır.



Her yeni dil öğrenme süreci gibi, bu terimleri öğrenmek ve hatırlamak zaman alacaktır. Ancak azim ve disiplinle, her terim, her ifade ve her notanın anlamını derinden anlamak ve onları doğru olarak kullanmak, sizin sesinizin ve melodinizin ritminde belirgin bir değişiklik yaratacaktır.

Öyleyse, hangi dilde olursa olsun, müziğin evrensel dilinde kendinizi ifade etmek için gerekli araçları elde etmeye hazır mısınız?

Şarkıcıların ve Müzisyenlerin İngilizce Bilmesi Önemli mi?

Müzik terminolojine hakim olmak, başka bir dilde şarkı söylemenin zorluklarını aşmanın ve hatta profesyonel bir müzik kariyeri yürütmenin önemli bir parçasıdır. İngilizce terimlere hâkim olmanın, size müzikal dünyanızda büyük bir avantaj sağlayacağına emin olabilirsiniz. İngilizce kurslarımızda bu konuda daha fazla terim ve bilgi öğrenme fırsatına sahip olabilirsiniz. Sıfırdan İngilizce kursuna katılmanız; İngilizce müzik terminolojisini ve müziği farklı bir dilde anlamanın yanı sıra, genel olarak da İngilizce becerilerinizi geliştireceği için harika bir fırsat olacaktır. Müzik her zaman evrensel bir dil olmuştur ve şimdi siz de bu dili anlama yeteneğinizi genişletebilir ve daha profesyonel bir müzik kariyeri kurabilirsiniz. Elde edeceğiniz bilgiler ve beceriler sayesinde, her nota, her ritim ve her kelimenin yaratacağı müzikal etkiyi tam olarak anlamanın ve ifade etmenin keyfini çıkarın. Öyleyse, şimdiden bu çok dilli şarkıcıların dünyasına hoş geldiniz!

Verse, Bir şarkının genellikle farklı sözlerle tekrarlanan bölümü, The first verse sets the scene for the story the song tells, Chorus, Şarkının en hatırlanabilir ve sıklıkla tekrarlanan bölümü, Everyone can sing along to the catchy chorus, Bridge, Şarkının farklılık gösteren, tekrarlanan bölümü, The bridge provides a contrast before the final chorus, Coda, Bir şarkının veya parçanın son bölümü, The song ends with an elaborate coda, Pitch, Bir notanın ses frekansını ifade eder, She can hit high pitches effortlessly, Melody, Şarkı veya enstrümantal kompozisyonun ana tematik unsuru, The melody is both haunting and beautiful, Harmony, Farklı notaların birleşimiyle oluşan akorlar ve sesler arası ilişki, The choir's harmony adds depth to the piece, Key, Bir müzik parçasının gösterge tonu ve ölçeği, The song is written in the key of G major, Tempo, Bir müzik parçasının hızını veya atış hızını ifade eder, We need to practice keeping a steady tempo, Scale, Belirli bir sırayla düzenlenmiş müzikal notalar dizisi, She practiced her major and minor scales