Yabancı Dil Eğitimi

Gelecek Hakkında Konuşurken Kullanılacak İngilizce İfadeler

Meryem Winstead
Güncellendi:
4 dk okuma
Gelecek hakkında konuşurken ve tahminler yaparken İngilizce kalıplarının kullanımı bize önemli bir avantaj sağlar. İngilizce'de 'predict', 'it's possible', 'will happen', 'will not
KonuİfadeÖrnek Cümle
Tahminler YapmakI predict that...I predict that the economy will improve in the next five years.
Gelecekteki Olasılıkları AçıklamakIt's possible that..., It's likely that...It's possible that the climate will become warmer in the next decade.
Gelecekte Olacak Olanları Açıklamakwill happen, is going to happenThe world population is going to increase in the next few years.
Gelecekte Olmayacak Olanları Açıklamakwill not happen, is not going to happenThe use of fossil fuels is not going to decrease in the next decade.
Gelecekle İlgili Olası Sonuçları Açıklamakcould, mightThe global economy could improve in the next five years.
Gramer BilmekGramer kurallarına göre konuşmakKnowing how to speak according to grammar rules is equally important for understanding what we say.
Etken KonuşmaIngilizce kalıplar kullanmakWe can make our speech more understandable and effective using English patterns.
Kolay Anlaşılan İfadeÖğrenilmiş kalıplar kullanmakWe can ensure that what we say is expressed in a more effective and easily understandable way by learning these patterns from zero.
İngilizce KursuKalıpları öğrenmekWe can learn these patterns in English course.
Önemli Avantajİngilizce kalıplar kullanmakEnglish patterns provide an important advantage when talking and making predictions about the future.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Gelecek hakkında konuşurken ve tahminler yaparken, İngilizce kalıplarının kullanımı bize önemli bir avantaj sağlar. İngilizce kalıplar, konuşmalarımızı daha anlaşılır ve etkili hale getirir. İngilizce'de gelecek hakkında konuşmak ve tahminler yapmak için kullanabileceğiniz önemli cümleler ve kelimeler aşağıda verilmiştir.

Tahminler Yapmak

Gelecek hakkında tahminler yaparken, İngilizce'de "predict" (tahmin etmek) kelimesini kullanabilirsiniz. Örneğin, "I predict that the economy will improve in the next five years" (Önümüzdeki beş yıl içinde ekonominin iyileşeceğini tahmin ediyorum).

Gelecekteki Olasılıkları Açıklamak



Gelecekteki olasılıkları açıklamak için İngilizce'de "it's possible" (mümkün) veya "it's likely" (muhtemel) gibi ifadeler kullanılabilir. Örneğin, "It's possible that the climate will become warmer in the next decade" (Önümüzdeki on yıl içinde iklimin ısınacağı mümkündür).

Gelecekte Olacak Olanları Açıklamak

Gelecekte olacak olanları açıklamak için İngilizce'de "will happen" (olacak) veya "is going to happen" (olacak) gibi ifadeler kullanılabilir. Örneğin, "The world population is going to increase in the next few years" (Önümüzdeki birkaç yıl içinde dünya nüfusu artacak).



Gelecekte Olmayacak Olanları Açıklamak

Gelecekte olmayacak olanları açıklamak için İngilizce'de "will not happen" (olmayacak) veya "is not going to happen" (olmayacak) gibi ifadeler kullanılabilir. Örneğin, "The use of fossil fuels is not going to decrease in the next decade" (Önümüzdeki on yıl içinde fosil yakıtların kullanımı azalmayacak).

Gelecekle İlgili Olası Sonuçları Açıklamak

Gelecekle ilgili olası sonuçları açıklamak için İngilizce'de "could" (olabilir) veya "might" (olabilir) gibi ifadeler kullanılabilir. Örneğin, "The global economy could improve in the next five years" (Önümüzdeki beş yıl içinde küresel ekonomi iyileşebilir).

Sonuç

İngilizce kalıplar, gelecek hakkında konuşurken ve tahminler yaparken bize önemli bir avantaj sağlar. Bu kalıpları kullanarak, konuşmalarımızı daha anlaşılır ve etkili hale getirebiliriz.

In the near future

Yakın gelecekte

Örnek Paragraf: Speaker 1: In the near future, I think it’s likely that we will be able to travel to space.

Speaker 2: I agree, it’s only a matter of time before that becomes a reality.

Speaker 1: I also think that technology will continue to advance rapidly and be integrated into almost every aspect of our lives.

Speaker 2: That’s definitely a safe prediction – the evidence of this has already started to become apparent.

Türkçe: Konuşmacı 1: Yakın gelecekte uzaya seyahat edebileceğimizi düşünüyorum.

Konuşmacı 2: Katılıyorum, bunun gerçeğe dönüşmesi sadece bir zaman meselesi.

Konuşmacı 1: Ben de teknolojinin hızla ilerlemeye devam edeceğini ve hayatımızın neredeyse her alanına entegre olacağını düşünüyorum.

Konuşmacı 2: Bu kesinlikle güvenli bir öngörü - bunun kanıtları şimdiden ortaya çıkmaya başladı.

In the distant future

Uzak gelecekte

Örnek Paragraf: Person 1: You know, I think in the distant future, life is going to be all about technology.

Person 2: Yeah, I can certainly see that. I think we'll even have robots living among us one day.

Person 1: That's a bold prediction. I can picture it in my mind now.

Person 2: Yeah, it's a bit of a wild idea, but I think that's where we're heading.

Person 1: I'll definitely be keeping an eye on future developments in this area. Do you think we'll be able to travel to space in the near future?

Person 2: Oh, definitely. In fact, I think space travel is only a few years away.

Person 1: That's exciting!

Person 2: Yeah, I can't wait to see what the future holds.

Türkçe: Kişi 1: Biliyor musunuz, bence uzak gelecekte hayat tamamen teknolojiden ibaret olacak.

Kişi 2: Evet, bunu kesinlikle görebiliyorum. Sanırım bir gün aramızda yaşayan robotlar bile olacak.

Bu cesur bir tahmin. Şimdi zihnimde canlandırabiliyorum.

2. Kişi: Evet, biraz çılgınca bir fikir ama sanırım gideceğimiz yer orası.

Kişi 1: Bu alanda gelecekte yaşanacak gelişmeleri kesinlikle takip edeceğim. Sizce yakın gelecekte uzaya seyahat edebilecek miyiz?

Kesinlikle. Aslında, uzay yolculuğunun sadece birkaç yıl uzakta olduğunu düşünüyorum.

Bu heyecan verici!

Kişi 2: Evet, gelecekte neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.

In the foreseeable future

Öngörülebilir gelecekte

Örnek Paragraf: Person 1: What do you think life will be like in the foreseeable future?

Person 2: I think life will be more automated and technology driven. We'll probably have many more gadgets that make everyday tasks easier. For example, I think we may even have robots that can do chores around the home.

Person 1: That sounds interesting. Do you think the world will be a better place then?

Person 2: I'm optimistic. I think people will continue to make progress and innovate in many areas. We may even start to tackle some of the major global issues that are looming in the near future.

Türkçe: 1. Kişi: Öngörülebilir gelecekte hayatın nasıl olacağını düşünüyorsunuz?

2. Kişi: Bence hayat daha otomatik ve teknoloji odaklı olacak. Muhtemelen günlük işleri kolaylaştıran çok daha fazla alete sahip olacağız. Örneğin, evdeki işleri yapabilecek robotlarımız bile olabileceğini düşünüyorum.

1. Kişi: Kulağa ilginç geliyor. O zaman dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyor musun?

2. Kişi: Ben iyimserim. İnsanların birçok alanda ilerleme kaydetmeye ve yenilikler yapmaya devam edeceğini düşünüyorum. Hatta yakın gelecekte ortaya çıkabilecek bazı önemli küresel sorunların üstesinden gelmeye başlayabiliriz.

In the not-so-distant future

Çok da uzak olmayan bir gelecekte

Örnek Paragraf: Person A: So, what do you think about the future?

Person B: Well, in the not-so-distant future, I think things are going to be really different. We could be living in a world with flying cars, robots, and all sorts of new technology.

Person A: Wow, that sounds amazing! What else do you predict?

Person B: Well, I think the way we work is going to be much different too. People are already starting to work remotely, and the trend is likely to increase. We could be living in a world where working from home is the norm.

Person A: That would be something! What kind of changes do you think we’ll see in our everyday lives?

Person B: I imagine a lot of convenience thanks to all sorts of new technology. Self-driving cars, autonomous shopping carts, and lots of other conveniences that make everyday tasks easier and faster.

Türkçe: A Kişisi: Peki, gelecek hakkında ne düşünüyorsunuz?

B Kişisi: Bence çok da uzak olmayan bir gelecekte her şey çok farklı olacak. Uçan arabaların, robotların ve her türlü yeni teknolojinin olduğu bir dünyada yaşıyor olabiliriz.

A Kişisi: Vay canına, kulağa harika geliyor! Başka ne öngörüyorsunuz?

B Kişisi: Bence çalışma şeklimiz de çok farklı olacak. İnsanlar şimdiden uzaktan çalışmaya başladı ve bu eğilim muhtemelen artacak. Evden çalışmanın norm haline geldiği bir dünyada yaşıyor olabiliriz.

A Kişisi: Bu da bir şeydir! Günlük hayatımızda ne tür değişiklikler göreceğimizi düşünüyorsunuz?

B Kişisi: Her türlü yeni teknoloji sayesinde çok fazla kolaylık hayal ediyorum. Sürücüsüz arabalar, otonom alışveriş arabaları ve günlük işleri daha kolay ve hızlı hale getiren pek çok başka kolaylık.

In the long run

Uzun vadede

Örnek Paragraf: Person A: What do you think the future holds?
Person B: In the long run, I think things will get better. We'll be able to find solutions to the challenges we're facing now.

Person A: Do you think that the current economic situation will improve?
Person B: In the short-term, the situation will be difficult, but I think that in the long run it will get better. We have to focus on solutions and not just the problems.

Türkçe: A Kişisi: Sizce gelecek ne getirecek?
B Kişisi: Uzun vadede işlerin daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Şu anda karşılaştığımız zorluklara çözüm bulabileceğiz.

A Kişisi: Mevcut ekonomik durumun iyileşeceğini düşünüyor musunuz?
B Kişisi: Kısa vadede durum zor olacak ama uzun vadede daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Sadece sorunlara değil çözümlere de odaklanmalıyız.

In the short term

Kısa vadede

Örnek Paragraf: Person A: Do you think the global economy will improve in the short term?

Person B: It's hard to predict the future, but I think most experts agree that the outlook is positive. There will likely be some fluctuations, but I'm optimistic that it will turn around soon.

Türkçe: A Kişisi: Küresel ekonominin kısa vadede iyileşeceğini düşünüyor musunuz?

B Kişisi: Geleceği tahmin etmek zor, ancak çoğu uzmanın görünümün olumlu olduğu konusunda hemfikir olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen bazı dalgalanmalar olacaktır, ancak yakında tersine döneceği konusunda iyimserim.

In the long term

Uzun vadede

Örnek Paragraf: Person 1: In the long-term, I predict that there will be massive changes in the scope of technology.

Person 2: That's a good point. We have already seen so much change in such a short amount of time. I'm sure that many industries are going to go through some drastic changes in the coming years.

Person 1: Absolutely. I think it's important to plan for the future, and to be ready for whatever may come.

Person 2: That is a great attitude to have. Having an open mind will help us prepare for any surprises that the future may bring.

Person 1: Talking about the future can help us plan for contingencies and make educated decisions about our own lives.

Türkçe: 1. Kişi: Uzun vadede, teknolojinin kapsamında büyük değişiklikler olacağını tahmin ediyorum.

Kişi 2: Bu iyi bir nokta. Bu kadar kısa bir süre içinde çok fazla değişim gördük. Önümüzdeki yıllarda pek çok sektörün köklü değişimler geçireceğinden eminim.

Kişi 1: Kesinlikle. Gelecek için plan yapmanın ve olabilecek her şeye hazır olmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Kişi 2: Bu sahip olunması gereken harika bir tutum. Açık fikirli olmak, geleceğin getirebileceği sürprizlere hazırlanmamıza yardımcı olacaktır.

Kişi 1: Gelecek hakkında konuşmak, beklenmedik durumlar için plan yapmamıza ve kendi hayatlarımız hakkında bilinçli kararlar almamıza yardımcı olabilir.

In the coming days

Önümüzdeki günlerde

Örnek Paragraf: Person 1: What do you think the future holds for us?
In the coming days, I think we will see more technological and societal advances.

Person 2: I agree. We're already seeing a lot of change, but it's likely to accelerate.

Person 1: And I have a feeling that our lives and lifestyles will look very different in the future.

Person 2: Absolutely! We may even be living in entirely different ways. It's hard to say exactly, but I think it's safe to predict that some of our current practices and habits could eventually be replaced.

Türkçe: Kişi 1: Sizce gelecekte bizi neler bekliyor?
Önümüzdeki günlerde daha fazla teknolojik ve toplumsal ilerleme göreceğimizi düşünüyorum.

2. Kişi: Katılıyorum. Halihazırda çok fazla değişim görüyoruz, ancak bu değişimin hızlanması muhtemel.

Kişi 1: Ve içimden bir ses gelecekte hayatlarımızın ve yaşam tarzlarımızın çok farklı görüneceğini söylüyor.

Kişi 2: Kesinlikle! Hatta tamamen farklı şekillerde yaşıyor bile olabiliriz. Tam olarak söylemek zor, ancak mevcut uygulamalarımızın ve alışkanlıklarımızın bazılarının eninde sonunda değiştirilebileceğini tahmin etmenin güvenli olduğunu düşünüyorum.

In the coming weeks

Önümüzdeki haftalarda

Örnek Paragraf: Person 1: In the coming weeks, what do you think will be the outcome?

Person 2: I'm predicting that things will get better soon.

Person 1: I hope so. Do you think the future looks bright?

Person 2: Yes, I'm quite optimistic about it.

Türkçe: 1. Kişi: Önümüzdeki haftalarda, sonucun ne olacağını düşünüyorsunuz?

2. Kişi: Yakında her şeyin daha iyi olacağını tahmin ediyorum.

1. Kişi: Umarım öyledir. Sence gelecek parlak mı görünüyor?

Kişi 2: Evet, bu konuda oldukça iyimserim.

In the coming months

Önümüzdeki aylarda

Örnek Paragraf: Person A: In the coming months, what do you think will happen?

Person B: Well, I think we will see a shift in the economy and more stability. I also think that the housing market will start to recover, and more people will have access to jobs.

Türkçe: A Kişisi: Önümüzdeki aylarda ne olacağını düşünüyorsunuz?

B Kişisi: Bence ekonomide bir değişim ve daha fazla istikrar göreceğiz. Ayrıca konut piyasasının toparlanmaya başlayacağını ve daha fazla insanın işe erişebileceğini düşünüyorum.

In the coming years

Önümüzdeki yıllarda

Örnek Paragraf: Speaker 1: In the coming years, I predict that English will become even more widely spoken around the world.

Speaker 2: That's certainly possible. And I predict that more people will be studying the language and using it in their daily lives.

Speaker 1: Agreed. English will continue to be a valuable asset for anyone who wants to take advantage of international opportunities.

Speaker 2: Yes, it seems likely that in the near future, English will be even more important for business, tourism, and education.

Speaker 1: Absolutely. This could be a great time to learn the language and become proficient in it.

Türkçe: Konuşmacı 1: Önümüzdeki yıllarda İngilizcenin dünya çapında daha da yaygın bir şekilde konuşulacağını tahmin ediyorum.

Konuşmacı 2: Bu kesinlikle mümkün. Ve tahmin ediyorum ki daha fazla insan bu dili öğrenecek ve günlük hayatlarında kullanacak.

Konuşmacı 1: Katılıyorum. İngilizce, uluslararası fırsatlardan yararlanmak isteyen herkes için değerli bir varlık olmaya devam edecektir.

Konuşmacı 2: Evet, yakın gelecekte İngilizce iş dünyası, turizm ve eğitim için daha da önemli olacak gibi görünüyor.

Konuşmacı 1: Kesinlikle. Bu, dili öğrenmek ve bu konuda yetkinleşmek için harika bir zaman olabilir.

In the years ahead

Önümüzdeki yıllarda

Örnek Paragraf: Person A: What do you think the future holds?

Person B: In the years ahead, I'm sure there will be many exciting changes and advancements. I predict that technology will play an even larger role in our lives.

Türkçe: A Kişisi: Sizce gelecekte ne olacak?

B Kişisi: Önümüzdeki yıllarda birçok heyecan verici değişiklik ve ilerleme olacağına eminim. Teknolojinin hayatımızda daha da büyük bir rol oynayacağını tahmin ediyorum.

In the days ahead

Önümüzdeki günlerde

Örnek Paragraf: Person 1: Hey, what do you predict will happen in the days ahead?

Person 2: Well, I think the world is rapidly advancing and new technology will continue to revolutionize life. I also think environmental issues will become further of a priority, and more people will begin to invest in sustainable practices.

Person 1: That sounds like an accurate prediction. Do you have any other ideas about what's to come in the future?

Person 2: With global economic trends, I think it's likely that certain industries will move their investments to different geographic locations. We may also see fluctuations in various stock markets.

Person 1: That's interesting. In the days ahead, what other changes do you think we'll experience?

Person 2: I expect there to be an increase in electronic payments, with new and secure methods being developed to make transactions easier. We may also see advancements in renewable energy and increased development in the research of new technologies.

Türkçe: 1. Kişi: Hey, önümüzdeki günlerde ne olacağını tahmin ediyorsunuz?

Kişi 2: Bence dünya hızla ilerliyor ve yeni teknoloji yaşamda devrim yaratmaya devam edecek. Ayrıca çevresel konuların daha öncelikli hale geleceğini ve daha fazla insanın sürdürülebilir uygulamalara yatırım yapmaya başlayacağını düşünüyorum.

1. Kişi: Doğru bir tahmine benziyor. Gelecekte neler olacağına dair başka fikirleriniz var mı?

Kişi 2: Küresel ekonomik eğilimlerle birlikte, bazı sektörlerin yatırımlarını farklı coğrafi konumlara taşımasının muhtemel olduğunu düşünüyorum. Ayrıca çeşitli borsalarda da dalgalanmalar görebiliriz.

Kişi 1: Bu ilginç. Önümüzdeki günlerde başka ne gibi değişiklikler yaşayacağımızı düşünüyorsunuz?

2. Kişi: İşlemleri kolaylaştırmak için yeni ve güvenli yöntemlerin geliştirilmesiyle birlikte elektronik ödemelerde artış olmasını bekliyorum. Ayrıca yenilenebilir enerjide ilerlemeler ve yeni teknolojilerin araştırılmasında daha fazla gelişme görebiliriz.

In the weeks ahead

Önümüzdeki haftalarda

Örnek Paragraf: Person A: What do you think is going to happen in the weeks ahead?

Person B: I predict we're going to see a lot of positive changes.

Türkçe: A Kişisi: Önümüzdeki haftalarda ne olacağını düşünüyorsunuz?

B Kişisi: Pek çok olumlu değişiklik göreceğimizi tahmin ediyorum.

In the months ahead

Önümüzdeki aylarda

Örnek Paragraf: Person 1: What do you foresee happening in the months ahead?

Person 2: I'm expecting that the economy will improve. I'm also hoping for more opportunities for job growth.

Person 1: That sounds like a positive outlook. Do you have any other predictions?

Person 2: Yes, I think that more businesses will be expanding their reach and looking for new markets. I predict that technological innovation will continue to be the big driver of progress in the coming years.

Türkçe: 1. Kişi: Önümüzdeki aylarda neler olacağını öngörüyorsunuz?

Kişi 2: Ekonominin iyileşmesini bekliyorum. Ayrıca istihdam artışı için daha fazla fırsat olmasını umuyorum.

1. Kişi: Kulağa olumlu bir bakış açısı gibi geliyor. Başka öngörüleriniz var mı?

Kişi 2: Evet, daha fazla işletmenin erişim alanlarını genişleteceğini ve yeni pazarlar arayacağını düşünüyorum. Teknolojik inovasyonun önümüzdeki yıllarda ilerlemenin en büyük itici gücü olmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.

In the years to come

Önümüzdeki yıllarda

Örnek Paragraf: Person 1: Have you been thinking much about the future?

Person 2: Of course! I think it's so important to plan for the future and to stay optimistic about what lies ahead.

Person 1: I couldn't agree more. In the years to come, I'm planning to focus more on my career and take classes to help job opportunities.

Person 2: That's a great idea! I'm also planning on being more intentional about my finances and saving for the future.

Türkçe: 1. Kişi: Gelecek hakkında çok düşündünüz mü?

Kişi 2: Elbette! Bence gelecek için plan yapmak ve ileride olacaklar konusunda iyimser kalmak çok önemli.

Kişi 1: Aynı fikirdeyim. Önümüzdeki yıllarda kariyerime daha fazla odaklanmayı ve iş fırsatlarına yardımcı olmak için dersler almayı planlıyorum.

2. Kişi: Bu harika bir fikir! Ben de mali durumum hakkında daha bilinçli olmayı ve gelecek için birikim yapmayı planlıyorum.

In the future

Gelecekte

Örnek Paragraf: Person 1: In the future, I predict that technology will continue to improve and make life easier.

Person 2: Yeah, I think you're right. I also think that travel will become easier and faster with the help of new inventions.

Person 1: I'm sure you're right. I'm certain that we will also see more robots performing everyday tasks in the future.

Person 2: Absolutely. We're already seeing some of that now, but there will definitely be even more advances in artificial intelligence in the foreseeable future.

Türkçe: Kişi 1: Gelecekte teknolojinin gelişmeye ve hayatı kolaylaştırmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.

Kişi 2: Evet, sanırım haklısınız. Ben de yeni icatların yardımıyla seyahatin daha kolay ve hızlı hale geleceğini düşünüyorum.

1. Kişi: Haklı olduğunuza eminim. Gelecekte günlük işleri yapan daha fazla robot göreceğimizden de eminim.

Kişi 2: Kesinlikle. Şu anda bunun bir kısmını zaten görüyoruz, ancak öngörülebilir gelecekte yapay zekada kesinlikle daha da fazla ilerleme olacak.

In the long-term

Uzun vadede

Örnek Paragraf: Person 1: What are some English phrases that can be used when talking about the future and making predictions?

Person 2: Sure, some of the common ones are in the long term , in the foreseeable future , in the next few years , and in the near future .

Türkçe: 1. Kişi: Gelecek hakkında konuşurken ve tahminlerde bulunurken kullanılabilecek bazı İngilizce ifadeler nelerdir?

Kişi 2: Elbette, yaygın olanlardan bazıları uzun vadede , öngörülebilir gelecekte , önümüzdeki birkaç yıl içinde ve yakın gelecekte .

In the short-term

Kısa vadede

Örnek Paragraf: Person 1: What do you think our stock is going to do in the short-term?

Person 2: I think it will hold steady, but there could be a slight decrease. I wouldn't be surprised if market conditions remain uncertain.

Person 1: Do you think it will have any long-term implications?

Person 2: I think we can anticipate a steady increase over the long-term. It may be bumpy at times, but I'm confident things will eventually stabilize.

Türkçe: 1. Kişi: Hisselerimizin kısa vadede ne yapacağını düşünüyorsunuz?

2. Kişi: Sabit kalacağını düşünüyorum, ancak hafif bir düşüş olabilir. Piyasa koşulları belirsizliğini korursa şaşırmam.

1. Kişi: Bunun uzun vadeli etkileri olacağını düşünüyor musunuz?

2. Kişi: Uzun vadede istikrarlı bir artış bekleyebileceğimizi düşünüyorum. Zaman zaman inişli çıkışlı olabilir, ancak eninde sonunda her şeyin istikrara kavuşacağından eminim.

In the not-so-foreseeable future

Çok da öngörülebilir olmayan bir gelecekte

Örnek Paragraf: Person 1: Let's talk about the future. What do you think will happen in the not-so-foreseeable future?

Person 2: Well, it's hard to predict what will happen in the near future, but I think we'll see some big changes in the way people live and work.

Person 1: That's true. It's always interesting to consider what the future might bring. What phrases do you use when you talk about the future and make predictions?

Person 2: When I make predictions about the future, I usually like to use phrases like in the future, going forward, or in the not-so-distant future. These phrases suggest that something could happen soon, but they also leave room for some uncertainty.

Türkçe: 1. Kişi: Gelecek hakkında konuşalım. Çok da öngörülebilir olmayan bir gelecekte ne olacağını düşünüyorsunuz?

Kişi 2: Yakın gelecekte ne olacağını tahmin etmek zor, ancak insanların yaşama ve çalışma şekillerinde bazı büyük değişiklikler göreceğimizi düşünüyorum.

Bu doğru. Geleceğin neler getirebileceğini düşünmek her zaman ilginçtir. Gelecek hakkında konuşurken ve tahminlerde bulunurken hangi ifadeleri kullanıyorsunuz?

Kişi 2: Gelecekle ilgili tahminlerde bulunurken genellikle gelecekte , ileriye dönük veya çok da uzak olmayan bir gelecekte gibi ifadeler kullanmayı severim. Bu ifadeler bir şeyin yakında gerçekleşebileceğini ima ediyor, ancak aynı zamanda biraz belirsizliğe de yer bırakıyorlar.

ayrıca, söylediğimiz şeyin anlaşılması için gramer kurallarına göre konuşmayı öğrenmek de aynı derecede önemlidir. ingilizce kursumuzda, bu kalıpları öğrenerek söylediğimiz şeyin daha etkili ve kolay anlaşılır bir şekilde ifade edilmesini sağlayabileceğiz. siz de sıfırdan