Çoğu zaman diyet yapma kararı almak cuma iş çıkışı ile pazartesi akşam dilimini kapsayan bir süreçtir. Bu süreç eğlenceli bir cuma akşamından başlar, cumartesi etkinlikleri ile devam eder, pazar günü mutlu aile kahvaltıları ile doruk noktaya ulaşır arkadaşlarla yapılan kahve sohbetleri ile taçlanır, ek olarak minik tatlı kaçamakları ile süslenir.
Ancak bu tatlı kaçamaklarının da yeterli gelmediği düşünülerek bol kalorili tatlılara başvurulur. Devamında ise bol keşkeler gelir. Bunun üzerine tüm bu pişmanlıklar beraberinde medya araçlarından, eş dosttan, daha önce diyetisyene gitmiş bir arkadaştan istenen diyet listelerini getirir, start verilerek pazartesi sabah uygulanmak koşuluyla diyet serüveni başlar.
Hafta Sonu Bitiyor
Artık eğlenceli hafta sonu bitmiş ve yoğun iş hayatı, yorgunluk, stres, yapılacaklar listesinin hazırlanacağı bir hafta başlayacaktır. Tüm bu olumsuzluklarla bir hafta daha geldi diye değil heyecan duyduğumuz, pazartesi sendromlarının olmadığı bir hafta başlıyor ve her şey çok iyi gidecek diye düşünelim.
Yalnızca mutlu insanlar pazartesi sendromu algısının içine girmez. Bu yüzden kendinizle ve hayatla barışık olun. İllaki diyet yapmak zorunda değilsiniz aşağıdaki tavsiyeleri uygulayarak düzenli beslenme ile stresi azaltın. Böylece bıkkın ve mutsuz ruh halinden de kurtulun.
Pazartesi Başlayan ve Biten Diyetler!
Siz de pazartesi günü başlayıp salı günü biten kısır döngü diyetinde yer alanlardan olmayın. Bunun için;
Diyete başlama gününüzü değiştirin. Artık diyetler pazar günü başlasın. Yemek üzerine kurulu hafta sonu planlarındansa daha çok kültürel etkinliklere yer vererek ruhunuzu besleyin. Alışılagelmiş düzenin dışına çıkarak farklılıklar yaratın diyetinizi kalıcı hale getirin.
Medyadan, arkadaşlardan vs. aldığınız tüm diyet listelerini bir kenara bırakın ve diyetisyeninize danışın.
Mevsiminde taze taze aldığınız meyve sebze alışverişinizi cumartesi günü yaparak sağlıklı bir menü planlayın.
Çalışma masanızda, çantanızda, arabanızda her an her yer de bir şişe suyunuz bulunsun. Unutmayın ki gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Günlük 2,5-3 litre su tüketimine özen gösterin.
Altın öğünü asla atlamayın. Gün boyu zinde ve enerjik kalmak için güne kahvaltı ile başlayın ve bunu davranış haline getirin.
Minik atıştırmalıklarınız meyveleriniz olsun. Daha ana öğün tüketiminize var ve siz acıkmaya başladınız devreye hemen ara öğün girsin. Bu ara öğünler buzdolabında bekleyen bir şişe kola ya da bir dilim kek değil onun yerine çekmecemizde duran leblebiler, rengarenk mevsiminde kurutulmuş meyveler veya taze olarak alıp dolaba koyduğumuz meyveler olsun. Her zaman olduğu gibi porsiyon kontrolüne dikkat ederek!
Fast food tarzı gıdalardan uzak durun. “Öğlen acıktım ve fast food harici bir alternatifim yok.” diyorsanız buna çözüm üretmek sizin elinizde. Akşamdan hazırladığınız yemek kutunuzu sabah yanınıza alıp öğlen tüketerek soruna çözüm bulabilirsiniz.
tamamen yasaklarla dolu bir diyet listeniz olmasın. çünkü yasaklar vazgeçmeyi tetikler. bunun için yaptığınızı diyet olarak görmeyip onun yerine yaşam biçimi olarak hayatınıza yerleştirmelisiniz.
Porsiyon kontrolüne dikkat edin ve hemen bir adet mutfak tartısı sahibi olun.
Fiziksel hareketliliğinizi arttırın ve bunu pedometre ile kontrol halinde tutun. Sağlıklı, zinde, mutlu ve pazartesi sendromsuz bir yaşam için günlük 10.000 adımdan asla vazgeçmeyin.
Motivasyonsuz Diyet Olmaz
Diyet sürecindeki önemli noktalardan biri de motivasyondur. Bunun için etkili motivasyon teknileri geliştirin. Uyku kalitenizdeki artış, nefesinizdeki rahatlık, açlık hissindeki azalma tüm bu belirtiler aslında sizin motivasyonunuz ile ilişkilidir. Tüm bunları yaparken en önemlisi size her konuda destek olabilecek bir diyet partneri alın yanınıza. Size köstek değil her daim destek olsun. Son olarak da işte bu pazartesiyi sendromsuz geçirerek pazardan diyete başlayın.
