İspanyolca'nın Temelleri: Sıfırdan Başlayanlar İçin Rehber
Dünya üzerinde romantizmin ve tutkunun dili olarak bilinen İspanyolca, yaklaşık 500 milyon kişinin ana dili olarak konuştuğu bir dil. Eğer İspanyolca'ya hiç aşina değilseniz ve bu zengin dili öğrenmeye başlamak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Bu yazıda, İspanyolca'nın temel terimlerini, günlük hayatta kullanılan ifadelerini ve telaffuz ipuçlarını sizlerle paylaşacağım.
İspanyolca'ya Giriş
İlk adım olarak, İspanyolca'nın bazı temel özelliklerini öğrenelim. İspanyolca, Latin alfabesini kullanır ve Türkçe'ye kıyasla bazı farklı harflere ve seslere sahiptir. Örneğin, "ñ" harfi Türkçe'de bulunmaz ve "enya" olarak telaffuz edilir.
Alfabe ve Telaffuz
İspanyolca alfabesi 29 harften oluşur ve harflerin çoğu Türkçe'dekilere benzer şekilde telaffuz edilir. Ancak bazı özel durumlar vardır:
Harfler ve Telaffuzları:
- "c" harfi "s" veya "k" olarak telaffuz edilir. Örneğin, "casa" (ev) kelimesinde "kasa" olarak.
- "g" harfi "g" veya "h" olarak telaffuz edilir. "Gente" (insanlar) kelimesinde "hente" gibi.
- "j" harfi her zaman "h" sesi verir. "José" ismi "Hose" olarak okunur.
- "ñ" harfi "ny" sesi verir. "España" (İspanya) kelimesi "Espanya" olarak telaffuz edilir.
Vurgu Kuralları
İspanyolca'da kelimelerin vurgu yerleri önemlidir. Genel olarak, kelime sonu "n", "s" veya sesli harf ile bitiyorsa vurgu sondan bir önceki hecededir. Aksi takdirde son hecede olur. Örneğin:
"Camino" (yol) → vurgulu hece: "mi"
"Hotel" (otel) → vurgulu hece: "tel"
Temel Selamlaşma ve Vedalaşma İfadeleri
Günlük hayatta en çok kullanılan ifadelerle başlayalım. İşte bazı temel selamlaşma ve vedalaşma ifadeleri:
1- Hola! - Merhaba!
2- Buenos días - Günaydın
3- Buenas tardes - Tünaydın / İyi günler
4- Buenas noches - İyi akşamlar / İyi geceler
5- Adiós - Hoşça kal
6- Hasta luego - Görüşmek üzere
7- Nos vemos - Görüşürüz
Örnek Diyalog
A: Hola, ¿cómo estás? (Merhaba, nasılsın?)
B: Muy bien, gracias. ¿Y tú? (Çok iyiyim, teşekkürler. Ya sen?)
A: Bien también. ¡Hasta luego! (Ben de iyiyim. Görüşmek üzere!)
B: Adiós! (Hoşça kal!)
Kendini Tanıtma
Yeni tanıştığınız birine kendinizi tanıtmak için şu ifadeleri kullanabilirsiniz:
Me llamo... - Benim adım...
Soy de... - ...'lıyım.
Tengo ... años. - ... yaşındayım.
Mucho gusto - Memnun oldum.
Örnekler:
Me llamo Carlos. (Benim adım Carlos.)
Soy de Turquía. (Türkiye'liyim.)
Tengo veinticinco años. (Yirmi beş yaşındayım.)
Mucho gusto. (Memnun oldum.)
Sayılar ve Rakamlar
Sayılar, günlük hayatta sıkça karşınıza çıkacaktır. İşte temel sayılar:
0 - Cero
1 - Uno
2 - Dos
3 - Tres
4 - Cuatro
5 - Cinco
6 - Seis
7 - Siete
8 - Ocho
9 - Nueve
10 - Diez
11'den 20'ye Kadar:
Coche/Auto
Araba/Otomobil
Örnek Diyalog: Prefiero ir en coche/auto porque es más cómodo y rápido.
Türkçe: Araba ile gitmeyi tercih ederim çünkü daha rahat ve hızlıdır.
Conductor/Conductora
Şef/Şef Orkestra, koro vb. yöneticisi için)
Vatman Tramvay, trolleybus vb. sürücüsü için)
İletken Elektrik veya enerji taşıyan malzeme için)
Örnek Diyalog: The conductor expertly guided the orchestra through the symphony's intricate passages, earning a standing ovation from the enchanted audience.
Türkçe: Şef, orkestrayı senfoninin karmaşık bölümlerinden ustaca yönetti ve büyülenmiş izleyicilerden ayakta alkış aldı.
Carretera
Karayolu
Örnek Diyalog: Mientras conducíamos por la carretera, las vistas de la costa eran simplemente impresionantes.
Türkçe: Otoyolda ilerlerken, kıyı manzaraları sadece nefes kesiciydi.
Autopista
Otoyol
Örnek Diyalog: Ayer hubo un accidente grave en la autopista y tardé horas en llegar a casa.
Türkçe: Dün otobanda ciddi bir kaza oldu ve eve varmak saatlerimi aldı.
Semáforo
Trafik ışığı
Örnek Diyalog: El semáforo en la esquina lleva semanas descompuesto y nadie lo ha venido a reparar.
Türkçe: Köşedeki trafik ışığı haftalardır bozuk ve kimse tamir etmeye gelmedi.
Cruce
Cruce'nin Türkçe bir karşılığı yoktur, çünkü bu kelime bağlamı olmadan anlamı belirsizdir. Eğer Cruce bir isim, marka ya da belirli bir özel terimse, genellikle aynı şekilde Türkçe metne aktarılır. Fakat crucifix haç) ya da crossroads kavşak) gibi İngilizce bir kelimenin kısaltması veya değiştirilmiş hali ise, uygun Türkçe karşılığı bağlamına göre farklılık gösterebilir. Bu yüzden Cruce kelimesi için daha fazla bilgi ya da bağlam verilmediği sürece net bir Türkçe karşılık sunmak mümkün değildir.
Örnek Diyalog: Sure, I'll meet you at the cruce of Main Street and River Road in an hour.
Türkçe: Tabii, seninle Main Caddesi ile River Yolu'nun kavşağında bir saat içinde buluşacağım.
Rotonda/Glorieta
Dönel kavşak
Örnek Diyalog: When you reach the rotonda, take the third exit to stay on the main road.
Türkçe: Rotondaya vardığınızda, ana yolda kalmak için üçüncü çıkışı kullanın.
Señal de tráfico
Trafik işareti
Örnek Diyalog: La señal de tráfico adelante indica que debemos girar a la izquierda.
Türkçe: Öndeki trafik işareti sola dönmeliyiz anlamına geliyor.
Paso de peatones
Yaya geçidi
Örnek Diyalog: Asegúrate de mirar a ambos lados antes de cruzar el paso de peatones.
Türkçe: Yaya geçidini geçmeden önce her iki tarafa da bakmaya dikkat et.
Ceda el paso
Yol ver
Örnek Diyalog: Antes de fusionarte con el tráfico, recuerda mirar por el espejo y ceda el paso a los coches que vienen por la autopista.
Türkçe: Trafiğe katılmadan önce, aynaya bakmayı hatırla ve otobandaki araçlara yol ver.
Estacionamiento/Aparcamiento
Otopark
Örnek Diyalog: Disculpa, ¿sabes si el estacionamiento del centro comercial está abierto las 24 horas o hay que buscar otro aparcamiento por la noche?
Türkçe: Özür dilerim, acaba alışveriş merkezinin otoparkı 24 saat açık mı yoksa geceleyin başka bir otopark mı aramak gerekiyor?
Multa
Multa
Örnek Diyalog: After accidentally running a red light, Carlos sighed and said, I hope I don't get a hefty multa for this mistake.
Türkçe: Kırmızı ışıkta yanlışlıkla geçtikten sonra Carlos iç çekerek, Umarım bu hatam için ağır bir ceza almam, dedi.
Peaje
Gişe ücreti
Örnek Diyalog: Al acercarse a la caseta, se dio cuenta de que había olvidado su monedero y no podría pagar el peaje.
Türkçe: Kulübeye yaklaşırken cüzdanını unuttuğunu fark etti ve geçiş ücretini ödeyemeyeceğini anladı.
Gasolinera
Benzin istasyonu
Örnek Diyalog: Necesitamos parar en la próxima gasolinera para llenar el tanque y comprar algo de agua.
Türkçe: Bir sonraki benzin istasyonunda durup depoyu doldurmalı ve biraz su almalıyız.
Cinturón de seguridad
Emniyet kemeri
Örnek Diyalog: Por favor, asegúrate de abrocharte el cinturón de seguridad antes de que comencemos a conducir.
Türkçe: Lütfen, sürüşe başlamadan önce emniyet kemerini takmayı unutma.
Velocidad máxima
Maksimum hız
Örnek Diyalog: La señal indicaba claramente Velocidad máxima 80 km/h, pero muchos conductores la ignoraban completamente.
Türkçe: Tabela açıkça Maksimum Hız 80 km/s işaret ediyordu, ancak birçok sürücü bunu tamamen göz ardı ediyordu.
Carril bici
Bisiklet yolu
Örnek Diyalog: Juan estaba muy emocionado por probar el nuevo carril bici que cruzaba toda la ciudad.
Türkçe: Juan, tüm şehri kateden yeni bisiklet yolunu denemekten çok heyecanlıydı.
Zona peatonal
Yaya bölgesi
Örnek Diyalog: Disfrutarás caminar por la zona peatonal, está llena de cafés y tiendas interesantes.
Türkçe: Yaya bölgesinde yürümekten keyif alacaksın, burası ilginç kafe ve dükkanlarla dolu.
Rueda
Rueda
Not: Bu kelime İspanyolcada tekerlek anlamına gelmektedir, ancak verilen cümlede başka bir bağlam veya ek bilgi olmadan doğru bir çeviri veya karşılık sunmak mümkün değildir. Bu nedenle, kelimenin kendisi yazılmıştır.
Örnek Diyalog: La rueda del coche está completamente pinchada y necesitamos cambiarla antes de seguir viaje.
Türkçe: Arabanın tekerleği tamamen patlak ve yolculuğa devam etmeden önce onu değiştirmemiz gerekiyor.
Parabrisas
Ön cam
Örnek Diyalog: Tendremos que detenernos en el próximo taller para cambiar el parabrisas, se ha hecho una grieta enorme.
Türkçe: Bir sonraki tamirhanede durmak zorunda kalacağız, camda devasa bir çatlak oluştu.
Marcha atrás
Geri vites
Örnek Diyalog: Cuando te das cuenta de que has cometido un error, a veces lo mejor es hacer marcha atrás y comenzar de nuevo.
Türkçe: Bir hata yaptığının farkına vardığında, bazen en iyisi geri adım atmak ve yeniden başlamaktır.
Intermitente
Araçlarda kullanılan intermitente kelimesi Türkçede dönüş sinyali veya sinyal lambası olarak çevrilebilir. Eğer genel bir kullanımı ifade ediyorsa intermittent kelimesi Türkçede ara ara, kesik kesik veya dönemsel anlamına gelir.
Örnek Diyalog: La luz intermitente de la torre de señales podía verse a kilómetros de distancia.
Türkçe: Sinyal kulesinin aralıklı ışığı kilometrelerce uzaktan görülebiliyordu.
Faros
Fener
Örnek Diyalog: As we sailed closer, the Faros lighthouse emerged from the mist, standing sentinel at the harbor's entrance.
Türkçe: Yaklaştıkça, Faros deniz feneri sislerin arasından beliriverdi, limanın girişinde nöbet tutarcasına yükselerek.
Freno
Fren
Örnek Diyalog: When the mechanic looked at my car, he said, 'You need to replace the freno pads immediately; they're completely worn out.'
Türkçe: Mekanik arabama baktığında, Fren balatalarını hemen değiştirmeniz gerekiyor; tamamen aşınmışlar. dedi.
Bocina/Claxon
Korna
Örnek Diyalog: Al oír el claxon de la ambulancia, el conductor movió su auto al carril derecho para darle paso.
Türkçe: Ambulansın kornasını duyunca sürücü, aracını sağ şeride çekti ve yol verdi.
Maletero
Bagaj
Örnek Diyalog: ¿Podrías ayudarme a levantar la maleta pesada al maletero del coche?
Türkçe: Arabanın bagajına ağır valizi kaldırmamda bana yardım eder misin?
Limpiaparabrisas
Silecek
Örnek Diyalog: Cuando comenzó a llover, Juan se dio cuenta de que necesitaba reemplazar el limpiaparabrisas porque no funcionaba bien.
Türkçe: Yağmur başlayınca, Juan sileceklerinin iyi çalışmadığını fark etti ve değiştirmesi gerektiğini anladı.
Espejo retrovisor
Dikiz aynası
Örnek Diyalog: Al ajustar el espejo retrovisor, se aseguró de tener una buena vista de los autos detrás.
Türkçe: Arka dikiz aynasını ayarlarken, arkadaki arabaların iyi bir görüşünü elde ettiğinden emin oldu.
Capó
Capo İtalyanca baş veya lider anlamına gelir) genellikle İtalyan mafya örgütlerinde veya başka suç örgütlerinde bir rütbe veya unvan olarak kullanılır. Ancak capó kelimesi tek başına Türkçeye çevirmek biraz bağlam gerektirir. Eğer otomotiv terimi olarak kullanılıyorsa, motor kaputu anlamına da gelir. Öyleyse bu kelimenin Türkçe karşılığı bağlama göre değişebilir:
1. Eğer bir suç örgütü bağlamında kullanılıyorsa, Türkçede capo kelimesi genellikle kabadayı veya üst düzey üye gibi bir anlama gelir.
2. Araba parçası olarak kullanılıyorsa, motor kaputu veya sadece kaput denir.
Örnek Diyalog: Can you pop the capó so we can check the car's engine before our trip?
Türkçe: Seyahate çıkmadan önce arabasının motorunu kontrol edebilmemiz için kaputu açar mısın?
Llanta
Lastik
Örnek Diyalog: Cuando fuimos a cambiar el aceite, el mecánico notó que la llanta delantera derecha estaba muy gastada y tenía que ser reemplazada.
Türkçe: Yağını değiştirmeye gittiğimizde, mekanik sağ ön lastiğin çok aşındığını fark etti ve değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Luces de emergencia
Acil durum ışıkları
Örnek Diyalog: Al notar que el humo comenzaba a llenar el pasillo, rápidamente activé las luces de emergencia para guiar la evacuación del edificio.
Türkçe: Koridorda dumanın yayılmaya başladığını fark ettiğimde, binanın tahliyesine rehberlik etmek için hızla acil durum ışıklarını aktive ettim.
Asiento delantero
Ön koltuk
Örnek Diyalog: Clara siempre insiste en sentarse en el asiento delantero porque se marea si va atrás.
Türkçe: Clara her zaman ön koltukta oturmakta ısrar eder çünkü arka koltukta giderse midesi bulanır.
Asiento trasero
Arka koltuk
Örnek Diyalog: Puedes dejar tus bolsas en el asiento trasero mientras acomodo las maletas en el baúl.
Türkçe: Çantalarını arka koltuğa bırakabilirsin, ben valizleri bagaja yerleştirirken.
Neumático
Lastik
Örnek Diyalog: El neumático delantero de mi bicicleta se ha desinflado, necesito encontrar una bomba de aire.
Türkçe: Bisikletimin ön lastiği inmiş, bir hava pompası bulmam gerekiyor.
Aceite de motor
Motor yağı
Örnek Diyalog: Recuerda comprar aceite de motor para el mantenimiento del auto este fin de semana.
Türkçe: Bu hafta sonu otomobilin bakımı için motor yağı almayı unutma.
Batería
Pil
Örnek Diyalog: Mi teléfono móvil se apagó porque se quedó sin batería.
Türkçe: Mobil telefonum, bataryası bitince kapandı.
Radiador
Radyatör
Örnek Diyalog: Mi coche está sobrecalentando; parece que hay una fuga en el radiador.
Türkçe: Arabam aşırı ısınıyor; radyatörde bir sızıntı var gibi görünüyor.
Amortiguador
Amortisör
Örnek Diyalog: El mecánico me dijo que tengo que reemplazar el amortiguador para mejorar la suspensión del coche.
Türkçe: Mekanik bana, arabamın süspansiyonunu iyileştirmek için amortisörü değiştirmem gerektiğini söyledi.
Escape
Kaçış
Örnek Diyalog: They thought the high walls would prevent any attempt, but she found a way to escape under the cover of darkness.
Türkçe: Yüksek duvarların herhangi bir kaçış girişimini engelleyeceğini düşünmüşlerdi, ancak o, karanlığın koruması altında kaçmanın bir yolunu buldu.
Dirección asistida
Hidrolik direksiyon
Örnek Diyalog: La dirección asistida en este coche es excepcionalmente suave, te facilitará mucho el estacionamiento en espacios reducidos.
Türkçe: Bu arabanın hidrolik direksiyonu olağanüstü derecede yumuşak, dar alanlara park etmeyi oldukça kolaylaştıracak.
Acelerador
Gaz pedalı
Örnek Diyalog: Asegúrate de no pisar el acelerador demasiado fuerte o perderás el control del coche.
Türkçe: Arabayı kontrol edebilmek için gaz pedalına fazla sert basmamaya dikkat et.
Embrague
Debriyaj
Örnek Diyalog: Cuando aprendí a conducir, me costó dominar el embrague y evitar que el coche se calara.
Türkçe: Sürüş öğrenmeye başladığımda, debriyajı kontrol etmeyi öğrenmek ve arabayı stop ettirmemek benim için zor oldu.
Palanca de cambios
Vites kolu
Örnek Diyalog: Aprender a maniobrar la palanca de cambios es fundamental para conducir un auto manual correctamente.
Türkçe: Vites kolunu kullanmayı öğrenmek, bir manuel araba sürerken doğru bir şekilde araç kullanabilmek için temel bir beceridir.
Volante
Volante
Örnek Diyalog: The sleek lines of the Aston Martin DB11 Volante caught everyone's attention as it glided past the café.
Türkçe: Aston Martin DB11 Volante'nin zarif hatları, kafenin önünden kayarak geçerken herkesin dikkatini çekti.
ITV Inspección Técnica de Vehículos)
Araç Teknik Kontrolü
Örnek Diyalog: Before you can renew your car registration, you'll need to pass the ITV, Inspección Técnica de Vehículos, to ensure your vehicle meets safety and emissions standards.
Türkçe: Araç kaydınızı yenileyebilmeniz için, aracınızın güvenlik ve emisyon standartlarına uygun olduğunu garanti altına almak adına ITV, yani Araç Teknik Muayenesi'nden geçmeniz gerekecektir.
Talleres de reparación
Tamir atölyeleri
Örnek Diyalog: Necesito llevar mi coche a uno de los talleres de reparación que me recomendaron para que solucionen el problema con el motor.
Türkçe: Arabamın motorundaki problemi çözebilmeleri için, bana önerilen tamir atölyelerinden birine götürmem gerekiyor.
Autobús
Otobüs
Örnek Diyalog: ¿A qué hora sale el próximo autobús hacia el centro?
Türkçe: Bir sonraki şehir merkezine giden otobüs saat kaçta kalkıyor?
Taxímetro
Taksimetre
Örnek Diyalog: Al ver que el taxímetro marcaba una suma más alta de lo que esperaba, Juan decidió preguntar al conductor si había tomado una ruta más larga sin necesidad.
Türkçe: Taksimetrenin beklediğinden daha yüksek bir tutar göstermesi üzerine, Juan sürücüye gereksiz yere daha uzun bir yol mu aldığını sormaya karar verdi.
Ciclomotor
Moped
Örnek Diyalog: Yesterday I saw a ciclomotor zipping through the streets, weaving between cars like it was nothing.
Türkçe: Dün sokaklarda arabaların arasından sanki hiç zorlanmadan süzülen bir çılgın gibi hızla ilerleyen bir motosiklet gördüm.
Motos scooter
Motorlu scooter
Örnek Diyalog: Yesterday, Maria told me she is saving up to buy a new motos scooter so she can zip around the city with ease.
Türkçe: Dün Maria bana kolayca şehirde dolaşabilmek için yeni bir motos scooter almak için para biriktirdiğini söyledi.
11 - Once
12 - Doce
13 - Trece
14 - Catorce
15 - Quince
16 - Dieciséis
17 - Diecisiete
18 - Dieciocho
19 - Diecinueve
20 - Veinte
Örnek Kullanımlar:
Tengo dieciocho años. (On sekiz yaşındayım.)
Son las ocho de la mañana. (Sabah saat sekiz.)
Günler ve Aylar
Haftanın günleri ve aylar, tarih ve randevular için önemlidir.
Haftanın Günleri:
1- Lunes - Pazartesi
2- Martes - Salı
3- Miércoles - Çarşamba
4- Jueves - Perşembe
5- Viernes - Cuma
6- Sábado - Cumartesi
7- Domingo - Pazar
Aylar:
Enero - Ocak
Febrero - Şubat
Marzo - Mart
Abril - Nisan
Mayo - Mayıs
Junio - Haziran
Julio - Temmuz
Agosto - Ağustos
Septiembre - Eylül
Octubre - Ekim
Noviembre - Kasım
Diciembre - Aralık
Örnek Cümleler:
Hoy es miércoles. (Bugün çarşamba.)
Mi cumpleaños es en abril. (Doğum günüm nisan ayında.)
Sık Kullanılan Kelimeler ve İfadeler
Günlük iletişimde işinize yarayacak bazı kelimeler ve ifadeler:
Por favor - Lütfen
Gracias - Teşekkürler
De nada - Bir şey değil
Lo siento - Üzgünüm
Sí - Evet
No - Hayır
¿Dónde está el baño? - Tuvalet nerede?
¿Cuánto cuesta? - Ne kadar?
No entiendo - Anlamıyorum
¿Habla inglés? - İngilizce konuşuyor musunuz?
Basit Fiiller ve Kullanımları
İspanyolca öğrenirken temel fiiller ve bunların çekimlerini bilmek önemlidir. En sık kullanılan fiillerden bazıları:
"Ser)" Fiili (Olmak)
Yo soy - Ben (biriyim)
Tú eres - Sen (birisin)
Él/Ella es - O (biridir)
Nosotros somos - Biz (biriyiz)
Vosotros sois - Siz (birisiniz)
Ellos/Ellas son - Onlar (biridir)
Örnek Cümleler:
Yo soy estudiante. (Ben öğrenciyim.)
Ella es doctora. (O doktordur.)
"Tener" Fiili (Sahip Olmak)
Yo tengo - Ben sahibim
Tú tienes - Sen sahipsin
Él/Ella tiene - O sahip
Nosotros tenemos - Biz sahibiz
Vosotros tenéis - Siz sahipsiniz
Ellos/Ellas tienen - Onlar sahip
Örnek Cümleler:
Tenemos una casa grande. (Büyük bir evimiz var.)
¿Tienes tiempo? (Vaktin var mı?)
Kişisel Zamirler
İspanyolca'da kişisel zamirler, fiil çekimlerinde önemlidir:
Yo - Ben
Tú - Sen
Él/Ella - O
Nosotros/Nosotras - Biz
Vosotros/Vosotras - Siz
Ellos/Ellas - Onlar
Sıfatlar ve Karşılaştırmalar
Sıfatların kullanımını öğrenmek, ifadelerinizi zenginleştirir.
Sık Kullanılan Sıfatlar:
Bueno - İyi
Malo - Kötü
Grande - Büyük
Pequeño - Küçük
Hermoso - Güzel
Feo - Çirkin
Örnekler:
La casa es grande. (Ev büyük.)
El libro es interesante. (Kitap ilginç.)
Karşılaştırma Yapmak:
Más ... que - ...'den daha
- Ella es más alta que su hermana. (O, kız kardeşinden daha uzun.)
- Menos ... que - ...'den daha az
- Este coche es menos caro que aquel. (Bu araba, şundan daha ucuz.)
Soru Sormak
İspanyolca'da soru sormak için soru kelimeleri kullanılır.
Soru Kelimeleri:
¿Qué? - Ne?
¿Quién? - Kim?
¿Dónde? - Nerede?
¿Cuándo? - Ne zaman?
¿Por qué? - Neden?
¿Cómo? - Nasıl?
¿Cuál? - Hangisi?
Örnek Sorular:
1- ¿Qué hora es? (Saat kaç?)
2- ¿Dónde vives? (Nerede yaşıyorsun?)
3- ¿Por qué estudias español? (Neden İspanyolca öğreniyorsun?)
Günlük Hayatta Kullanılan İfadeler
Günlük konuşmalarınızda işinize yarayacak bazı ifadeler:
¡Qué bien! - Ne güzel!
¡Por supuesto! - Tabii ki!
No hay problema. - Sorun değil.
Estoy de acuerdo. - Katılıyorum.
¡Buena suerte! - İyi şanslar!
Restoranda
Restoranda sipariş verirken kullanabileceğiniz ifadeler:
Me gustaría... - ... istiyorum
La cuenta, por favor. - Hesap lütfen.
¿Tiene menú en inglés? - İngilizce menünüz var mı?
Sin hielo, por favor. - Buzsuz lütfen.
Estoy alergico a... - ...'ya alerjim var.
Örnek:
Me gustaría una taza de té. (Bir fincan çay istiyorum.)
La cuenta, por favor. (Hesap lütfen.)
Alışverişte
Alışveriş yaparken işinize yarayacak ifadeler:
¿Cuánto cuesta esto? - Bu ne kadar?
Es muy caro. - Çok pahalı.
¿Tiene uno más barato? - Daha ucuzu var mı?
Quiero comprar esto. - Bunu satın almak istiyorum.
Yön Sorma
Yabancı bir ülkede yön sormak önemli olabilir:
Perdón, ¿dónde está el metro? - Afedersiniz, metro nerede?
¿Cómo puedo llegar a...? - ...'a nasıl gidebilirim?
¿Está lejos? - Uzak mı?
A la derecha - Sağda
A la izquierda - Solda
Todo recto - Dümdüz
Duygular ve Hisler
Duygularınızı ifade etmek için:
Estoy feliz. - Mutluyum.
Estoy triste. - Üzgünüm.
Tengo hambre. - Açım.
Tengo sed. - Susadım.
Estoy cansado/cansada. - Yorgunum.
Sonuç
İspanyolca öğrenmeye başlamak heyecan verici bir yolculuk olabilir. Temel ifadeleri ve kelimeleri öğrenerek, yeni insanlarla tanışabilir, farklı kültürleri keşfedebilir ve seyahatlerinizde daha rahat iletişim kurabilirsiniz. Unutmayın, dil öğrenmek pratik yapmayı gerektirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenerek başlayabilirsiniz.
¡Buena suerte en tu aprendizaje! (Öğreniminde iyi şanslar!)