İtalyanca öğrenmek, yeni bir dünyaya kapı açmak gibidir. Müzik, sanat, moda ve tarih kokan bu dil, Akdeniz'in sıcaklığıyla birleşerek insanı kendine çeker. Bu yazıda, İtalyanca hakkında hiçbir bilgisi olmayanlar için temel kelimeler, ifadeler ve telaffuz örnekleri sunacağız. Hazırsanız, bu keyifli yolculuğa birlikte çıkalım!
İtalyanca'nın Temelleri
İlk adım olarak, İtalyanca'nın bazı temel özelliklerini öğrenelim. Alfabe, Türkçe alfabeye benzer, ancak bazı harfler kullanılmaz. Örneğin, 'j', 'k', 'w', 'x', 'y' harfleri İtalyanca kelimelerde nadiren bulunur.
Selamlaşmalar ve Temel İfadeler
Günlük hayatta kullanabileceğiniz bazı temel ifadelerle başlayalım:
Ciao (Çao): Merhaba / Hoşça kal
Buongiorno (Buonciorno): Günaydın / İyi günler
Buonasera (Buonasera): İyi akşamlar
Arrivederci (Arrivederçi): Görüşmek üzere
Per favore (Per favore): Lütfen
Grazie (Gratsiye): Teşekkürler
Prego (Prego): Rica ederim
Örnek Cümleler
1- Ciao! Come stai? (Çao! Kome stai?) - Merhaba! Nasılsın?
2- Grazie mille! (Gratsiye mille) - Çok teşekkür ederim!
3- Per favore, dov'è il bagno? (Per favore, dov'e il baño?) - Lütfen, tuvalet nerede?
Tanışma ve Kendini Tanıtma
Yeni insanlarla tanışırken kullanabileceğiniz ifadeler:
Mi chiamo... (Mi kiamo...): Adım...
Sono di... (Sono di...): ...'lıyım
Piacere di conoscerti (Piaçere di konoşerti): Tanıştığımıza memnun oldum
Kendinizi Tanıtın
Mi chiamo Ahmet. Sono di İstanbul. Piacere di conoscerti!
- Adım Ahmet. İstanbul'luyum. Tanıştığımıza memnun oldum!
Sayılar ve Günler
Sayıları ve günleri öğrenmek, günlük yaşantıda işinizi kolaylaştıracaktır.
Sayılar
1- Uno (Uno) - Bir
2- Due (Düe) - İki
3- Tre (Tre) - Üç
4- Quattro (Kuatro) - Dört
5- Cinque (Çinkue) - Beş
6- Sei (Sey) - Altı
7- Sette (Sette) - Yedi
8- Otto (Otto) - Sekiz
9- Nove (Nove) - Dokuz
10- Dieci (Dieçi) - On
Günler
Lunedì (Lunedi): Pazartesi
Martedì (Martedi): Salı
Mercoledì (Merkoledi): Çarşamba
Giovedì (Covedi): Perşembe
Venerdì (Venerdi): Cuma
Sabato (Sabato): Cumartesi
Domenica (Domenika): Pazar
Restoranda İtalyanca
İtalya, leziz mutfağıyla ünlüdür. Restoranda işinize yarayacak bazı ifadeler:
Il menù, per favore. (İl menü, per favore) - Menü lütfen.
Vorrei ordinare... (Vorrey ordinare) - ...sipariş etmek istiyorum.
L'acqua (Lakua) - Su
Il conto, per favore. (İl konto, per favore) - Hesap lütfen.
Sipariş Örnekleri
Vorrei un caffè. (Vorrey un kafe) - Bir kahve almak istiyorum.
Vorrei una pizza margherita. (Vorrey una pizza margherita) - Bir margherita pizza istiyorum.
Önemli Kelimeler ve İfadeler
Bazı önemli kelimeler ve ifadelerle devam edelim:
Sì (Si): Evet
No (No): Hayır
Scusa (Skuza): Özür dilerim / Affedersiniz
Non capisco (Non kapisko): Anlamıyorum
Parli inglese? (Parli İngleze?) - İngilizce biliyor musunuz?
Acil Durumlar İçin
Aiuto! (Ayuto) - Yardım!
Dov'è l'ospedale? (Dov'e lospedale?) - Hastane nerede?
Ho bisogno di un medico. (O bizonyo di un mediko) - Bir doktora ihtiyacım var.
Telaffuz İpuçları
İtalyanca telaffuz, yazıldığı gibi okunan bir yapıya sahiptir. Ancak dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır:
'C' harfi, 'e' veya 'i' ile birlikteyken 'ç' sesi verir: Ciao (Çao)
'Ch' harfi, 'k' sesi verir: Chianti (Kianti)
'G' harfi, 'e' veya 'i' ile birlikteyken 'c' sesi verir: Gelato (Celato)
'Gn' kombinasyonu 'ny' sesi verir: Lasagna (Lazanya)
İtalyanca'da Sık Kullanılan Deyimler
İtalyanlar, günlük konuşmada deyimlere sıkça yer verirler:
In bocca al lupo! (İn boka al lupo) - Bol şans! (Kelimenin tam anlamıyla: Kurtun ağzında!)
- Cevap olarak Crepi il lupo! (Krepi il lupo) - Teşekkürler! (Kelimenin tam anlamıyla: Kurt ölsün!)
- È tutto ok. (E tutto okei) - Her şey yolunda.
- Non vedo l'ora. (Non vedo lora) - Sabırsızlanıyorum.
Kısa Bir Diyalog Örneği
Aşağıda basit bir diyalog örneği bulabilirsiniz:
A: Ciao! Come ti chiami? (Çao! Kome ti kiami?) - Merhaba! Adın ne?
B: Mi chiamo Ayşe. E tu? (Mi kiamo Ayşe. E tu?) - Benim adım Ayşe. Ya senin?
A: Sono Mehmet. Piacere! (Sono Mehmet. Piaçere!) - Ben Mehmet. Memnun oldum!
B: Di dove sei? (Di dove sey?) - Nerelisin?
A: Sono di Ankara. E tu? (Sono di Ankara. E tu?) - Ankara'lıyım. Ya sen?
B: Sono di Izmir. (Sono di İzmir) - İzmir'liyim.
İtalyanca Öğrenirken Dikkat Edilecek Noktalar
İtalyanca öğrenmek eğlenceli bir süreçtir. İşte bazı ipuçları:
1- Dinleyerek öğrenin: İtalyanca şarkılar dinlemek, kulağınızı dile alıştırır.
2- Kelime kartları kullanın: Yeni kelimeleri hazırlayacağınız kartlarla daha kolay hatırlarsınız.
3- Pratik yapın: Arkadaşlarınızla basit diyaloglar kurmaya çalışın.
Ecologia Ecology
Ekoloji
Örnek Diyalog: Durante a aula de ecologia, aprendemos como as ações humanas têm impactos profundos nos ecossistemas.
Türkçe: Ekoloji dersinde, insan eylemlerinin ekosistemler üzerinde derin etkiler yarattığını öğrendik.
Ambiente Environment
Çevre
Örnek Diyalog: Para proteger nuestro ambiente, debemos adoptar políticas más estrictas sobre la conservación del environment.
Türkçe: Çevremizi korumak için, çevrenin korunmasıyla ilgili daha sıkı politikalar benimsememiz gerekiyor.
Rinnovabili Renewables
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yenilenebilirler
Örnek Diyalog: Maria was excited about the new project, saying, I've always wanted to invest in rinnovabili, renewables are the future of energy.
Türkçe: Maria yeni projeye ilgi duyuyordu ve Hep rinnovabili, yenilenebilir enerjilere yatırım yapmak istemişimdir. Yenilenebilir enerjiler enerjinin geleceği. diyordu.
Riciclaggio Recycling
Geri Dönüşüm
Örnek Diyalog: Durante la riunione comunale, Maria ha sottolineato l'importanza del riciclaggio per ridurre l'impatto ambientale, motivando tutti a contribuire attivamente al programma di recycling.
Türkçe: Belediye toplantısında Maria, çevresel etkiyi azaltmak için geri dönüşümün önemini vurguladı ve herkesi geri dönüşüm programına aktif olarak katkıda bulunmaya teşvik etti.
Conservazione Conservation
Koruma Koruma
Örnek Diyalog: Il museo è impegnato nella conservazione delle antiche opere d'arte per garantire la loro conservation per le future generazioni.
Türkçe: Müze, eski sanat eserlerinin korunmasını sağlamak ve gelecek nesillere aktarılmasını garantilemek için çalışmaktadır.
Biodiversità Biodiversity
Biyolojik Çeşitlilik
Örnek Diyalog: La biodiversità del nostro pianeta è una risorsa da salvaguardare per le generazioni future.
Türkçe: Gezegenimizin biyolojik çeşitliliği, gelecek nesiller için korunması gereken bir kaynaktır.
Sviluppo sostenibile Sustainable development
Sürdürülebilir kalkınma
Örnek Diyalog: Per raggiungere uno sviluppo sostenibile, è fondamentale attuare politiche che rispettino l'equilibrio ambientale senza compromettere le risorse per le generazioni future.
Türkçe: Sürdürülebilir bir gelişme sağlamak için, çevresel dengenin korunmasını sağlayacak ve gelecek nesillerin kaynaklarını tehlikeye atmayacak politikaları uygulamak hayati önem taşımaktadır.
Inquinamento Pollution
Kirlilik
Örnek Diyalog: Il sindaco ha tenuto una conferenza per discutere le misure contro l'inquinamento che affligge la nostra città.
Türkçe: Belediye başkanı, şehrimizi rahatsız eden kirlilikle mücadele etmek için alınacak önlemleri tartışmak üzere bir konferans düzenledi.
Aria pulita Clean air
Temiz hava
Örnek Diyalog: As we stepped out of the bustling city into the countryside, Marco took a deep breath and exclaimed, Aria pulita clean air, what a refreshing change!
Türkçe: Yoğun şehir hayatından kırsal kesime adım attığımızda, Marco derin bir nefes aldı ve Aria pulita temiz hava, ne ferahlatıcı bir değişiklik! diye haykırdı.
Ecosistema Ecosystem
Ekosistem Ekosistem
Örnek Diyalog: El profesor explicó cómo cada organismo desempeña un rol vital en el ecosistema, manteniendo el equilibrio del sistema ecológico en su conjunto.
Türkçe: Öğretmen, her organizmanın ekosistemde hayati bir rol oynayarak ekolojik sistemin bütününde dengeyi koruduğunu açıkladı.
Effetto serra Greenhouse effect
Sera etkisi
Örnek Diyalog: Studiando l'effetto serra, abbiamo capito quanto sia cruciale ridurre le emissioni per proteggere il nostro pianeta.
Türkçe: Sera etkisini inceleyerek, gezegenimizi korumak için emisyonları azaltmanın ne kadar hayati olduğunu anladık.
Riscaldamento globale Global warming
Küresel ısınma
Örnek Diyalog: Stamattina ho letto un articolo interessante sul riscaldamento globale che mette in luce come le nostre scelte quotidiane influenzano il cambiamento climatico.
Türkçe: Bu sabah, günlük seçimlerimizin iklim değişikliğini nasıl etkilediğini vurgulayan, küresel ısınma hakkında ilginç bir makale okudum.
Deforestazione Deforestation
Deforestazione kelimesinin Türkçe karşılığı Ormansızlaştırma veya daha yaygın kullanılan terimle Orman Kıyımı dır. Deforestation kelimesinin Türkçe karşılığı da Orman Yok Etme olabilir.
Örnek Diyalog: La deforestazione in Amazzonia continua ad essere un grave problema che influisce sull'equilibrio climatico globale.
Türkçe: Amazon'daki ormansızlaşma, küresel iklim dengesi üzerinde etkili olan ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir.
Energie alternative Alternative energies
Alternatif enerjiler
Örnek Diyalog: Stiamo considerando l'implementazione di energie alternative per ridurre la nostra dipendenza dai combustibili fossili.
Türkçe: Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmak için alternatif enerjilerin uygulanmasını değerlendiriyoruz.
Protezione delle specie Species protection
Türlerin Korunması
Örnek Diyalog: La conferenza si concentrerà sulla Protezione delle specie, un aspetto vitale per la conservazione della biodiversità globale.
Türkçe: Konferans, küresel biyoçeşitliliğin korunması için hayati bir öneme sahip olan Türlerin Korunması üzerine yoğunlaşacak.
Energia solare Solar energy
Güneş enerjisi
Örnek Diyalog: L'energia solare è una risorsa inesauribile e pulita che dovremmo sfruttare maggiormente, disse il professore.
Türkçe: Güneş enerjisi, daha fazla yararlanmamız gereken tükenmez ve temiz bir kaynaktır, dedi profesör.
Turbina eolica Wind turbine
Rüzgar türbini
Örnek Diyalog: La turbina eolica que instalamos está produciendo más energía de lo esperado y está reduciendo significativamente nuestra huella de carbono.
Türkçe: Kurduğumuz rüzgar türbini beklenenden daha fazla enerji üretiyor ve karbon ayak izimizi önemli ölçüde azaltıyor.
Impronta ecologica Ecological footprint
Ekolojik ayak izi
Örnek Diyalog: Durante la conferenza sul cambiamento climatico, il relatore ha evidenziato l'importanza di ridurre la nostra impronta ecologica per proteggere il futuro del pianeta.
Türkçe: İklim değişikliği konferansında sunucu, gezegenin geleceğini korumak adına ekolojik ayak izimizi azaltmanın önemini vurguladı.
Biodegradabile Biodegradable
Biodegradabile Biyobozunur
Örnek Diyalog: I purchased a biodegradable cup because I prefer using products that won't harm the environment and are biodegradabili in my compost.
Türkçe: Çevreye zarar vermeyecek ve kompostumda biyolojik olarak ayrışabilen ürünleri kullanmayı tercih ettiğim için biyolojik olarak ayrışabilen bir fincan satın aldım.
Risparmio energetico Energy saving
Enerji tasarrufu
Örnek Diyalog: La campagna per il risparmio energetico ha portato all'installazione di pannelli solari su tutti gli edifici comunali, riducendo notevolmente i costi energetici.
Türkçe: Enerji tasarrufu kampanyası, tüm belediye binalarına güneş panelleri kurulmasını sağlamış ve enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltmıştır.
Risorse naturali Natural resources
Doğal kaynaklar
Örnek Diyalog: L'esaurimento delle risorse naturali è una delle maggiori preoccupazioni globali del nostro tempo.
Türkçe: Doğal kaynakların tükenmesi, zamanımızın en büyük küresel endişelerinden biridir.
Gestione dei rifiuti Waste management
Atık yönetimi
Örnek Diyalog: Durante il consiglio comunale, si è discusso approfonditamente della gestione dei rifiuti, sottolineando l'importanza di un sistema di waste management sostenibile e efficiente.
Türkçe: Belediye meclisi toplantısında, atık yönetiminin sürdürülebilir ve etkin bir sistem olmasının önemi vurgulanarak, atık yönetimi konusu derinlemesine tartışıldı.
Pannelli fotovoltaici Photovoltaic panels
Fotovoltaik paneller
Örnek Diyalog: Stavo pensando di ridurre la mia impronta carbonica installando pannelli fotovoltaici sul tetto della mia casa e contribuire in questo modo alla produzione di energia pulita.
Türkçe: Karbon ayak izimi azaltmak için evimin çatısına fotovoltaik paneller kurarak bu şekilde temiz enerji üretimine katkıda bulunmayı düşünüyordum.
Salvaguardia dell'ambiente Environmental safeguarding
Çevre koruma
Örnek Diyalog: Nel suo discorso, il sindaco ha sottolineato l'importanza della salvaguardia dell'ambiente come pilastro della politica comunale.
Türkçe: Konuşmasında, belediye başkanı, yerel politikaların temel bir direği olarak çevrenin korunmasının önemini vurguladı.
Tutela dell'ecosistema Ecosystem protection
Ekosistem koruması
Örnek Diyalog: Per garantire la tutela dell'ecosistema è essenziale promuovere pratiche di sviluppo sostenibile ed educare le comunità sull'importanza della biodiversità.
Türkçe: Ekosistemin korunmasını garantilemek için sürdürülebilir gelişim pratiklerini teşvik etmek ve toplulukları biyoçeşitliliğin önemi konusunda eğitmek esastır.
Combustibili fossili Fossil fuels
Fosil yakıtlar
Örnek Diyalog: Il picco dei combustibili fossili sta accelerando il cambiamento climatico globale e dobbiamo trovare alternative sostenibili.
Türkçe: Fosil yakıtların doruğa ulaşması küresel iklim değişikliğini hızlandırıyor ve sürdürülebilir alternatifler bulmamız gerekiyor.
Acqua potabile Drinking water
İçme suyu
Örnek Diyalog: While in Italy, I made sure to ask if the tap water was 'Acqua potabile' before filling my bottle, as I always prefer drinking water straight from the tap.
Türkçe: İtalya'da olduğum süre içinde, su şişemi doldurmadan önce muslak suyun 'Acqua potabile' yani içilebilir olup olmadığını sormayı ihmal etmedim, çünkü her zaman doğrudan musluktan su içmeyi tercih ederim.
Salvaguardia delle foreste Forest conservation
Ormanların korunması.
Örnek Diyalog: Il programma di Salvaguardia delle foreste è stato implementato per promuovere la conservazione sostenibile e proteggere la biodiversità di questi ecosistemi vitali.
Türkçe: Ormanların Korunması programı, bu hayati ekosistemlerin biyoçeşitliliğini korumak ve sürdürülebilir korumayı teşvik etmek için uygulanmıştır.
Decarbonizzazione Decarbonization
Dekarbonizasyon
Örnek Diyalog: Il governo ha annunciato un piano aggressivo di decarbonizzazione per ridurre le emissioni di gas serra entro il prossimo decennio.
Türkçe: Hükümet, sera gazı emisyonlarını önümüzdeki on yıl içinde azaltmak için agresif bir karbon azaltma planı açıkladı.
Consumo critico Critical consumption
Eleştirel tüketim
Örnek Diyalog: When discussing sustainable lifestyles, Maria emphasized the importance of consumo critico, or critical consumption, as a means to reduce our environmental impact.
Türkçe: Sürdürülebilir yaşam tarzları üzerine tartışılırken Maria, çevresel etkimizi azaltmanın bir yolu olarak consumo critico yani eleştirel tüketimin önemini vurguladı.
Mobilità sostenibile Sustainable mobility
Sürdürülebilir ulaşım
Örnek Diyalog: Al meeting di oggi discuteremo come incoraggiare la mobilità sostenibile per ridurre l'inquinamento nella nostra città.
Türkçe: Bugünkü toplantıda, şehrimizdeki kirliliği azaltmak için sürdürülebilir hareketliliği nasıl teşvik edeceğimizi tartışacağız.
Espansione urbana Urban sprawl
Kentleşme genişlemesi Kentsel yayılma
Örnek Diyalog: L'espansione urbana, o urban sprawl, ha trasformato il paesaggio rurale in una distesa di centri commerciali e abitazioni.
Türkçe: Kentsel yayılma, ya da şehirleşme yayılımı, kırsal manzarayı alışveriş merkezleri ve konutların uzandığı bir alana dönüştürmüştür.
Degrado ambientale Environmental degradation
Çevresel bozulma
Örnek Diyalog: Il degrado ambientale è una delle più grandi sfide che la nostra generazione deve affrontare per salvaguardare il futuro del pianeta.
Türkçe: Çevresel bozulma, gezegenin geleceğini korumak için bizim kuşağımızın karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumalardan biridir.
Raccolta differenziata Selective waste collection
Ayrıştırılmış çöp toplama
Örnek Diyalog: Marta explained the importance of raccolta differenziata to her neighbors, to ensure that selective waste collection would improve their recycling habits.
Türkçe: Marta, geri dönüşüm alışkanlıklarının gelişmesini sağlamak amacıyla, komşularına ayrıştırılmış atık toplamanın önemini anlattı.
Energia geotermica Geothermal energy
Jeotermal enerji
Örnek Diyalog: During the conference, Dr. Ramirez pointed out that energia geotermica plays a crucial role in sustainable development, as geothermal energy is both renewable and environmentally friendly.
Türkçe: Konferans sırasında Dr. Ramirez, jeotermal enerjinin hem yenilenebilir hem de çevre dostu olduğu için sürdürülebilir gelişmede hayati bir rol oynadığına dikkat çekti.
Emissioni di CO2 CO2 emissions
CO2 emisyonları
Örnek Diyalog: Le emissioni di CO2 stanno aumentando a un ritmo allarmante, dobbiamo agire per ridurle prima che sia troppo tardi.
Türkçe: CO2 emisyonları alarma verici bir hızla artıyor, çok geç olmadan bunları azaltmak için harekete geçmeliyiz.
Zona a bassa emissione Low emission zone
Düşük emisyon bölgesi
Örnek Diyalog: When visiting the city center, remember that it's a Zona a bassa emissione, or Low Emission Zone, so you'll need to leave your car outside or make sure it meets the emissions standards.
Türkçe: Şehir merkezini ziyaret ederken, buranın Düşük Emisyon Bölgesi olduğunu, yani aracınızı dışarıda bırakmanız gerektiğini ya da emisyon standartlarına uyduğundan emin olmanız gerektiğini unutmayın.
Impatto ambientale Environmental impact
Çevresel etki
Örnek Diyalog: Durante la riunione, il CEO ha sottolineato l'importanza di ridurre l'impatto ambientale delle nostre operazioni.
Türkçe: Toplantı sırasında CEO, operasyonlarımızın çevresel etkisini azaltmanın önemini vurguladı.
Conservazione dell'acqua Water conservation
Su koruma Su korunumu
Örnek Diyalog: Discutendo di sostenibilità, il sindaco ha sottolineato l'importanza della conservazione dell'acqua, notando che ogni azione conta nell'ambito del water conservation.
Türkçe: Sürdürülebilirlik hakkında konuşurken belediye başkanı su korumanın önemini vurguladı ve su tasarrufu konusunda her eylemin önemli olduğunu belirtti.
Agricoltura biologica Organic farming
Organik tarım
Örnek Diyalog: Sono sempre più convinto che l'agricoltura biologica non solo sia migliore per la nostra salute, ma contribuisca anche a proteggere l'ambiente.
Türkçe: Organik tarımın sadece sağlığımız için daha iyi olmakla kalmayıp, aynı zamanda çevreyi korumaya da katkı sağladığına giderek daha fazla ikna oluyorum.
Terra Soil
Toprak
Örnek Diyalog: While studying the terra samples from Mars, the scientist remarked, 'It's fascinating how the soil composition here reveals so much about the planet's history.'
Türkçe: Mars'tan alınan toprak örneklerini incelerken bilim insanı, 'Toprağın bileşiminin bu kadar çok şeyi gezegenin tarihine dair açığa çıkarması gerçekten büyüleyici.' dedi.
Erosione Erosion
Erozyon Erozyon
Örnek Diyalog: La erosione del suolo è un grave problema ambientale che può essere causato da una varietà di fattori, incluso l'erosione idrica.
Türkçe: Toprak erozyonu, su erozyonu da dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin neden olduğu ciddi bir çevre sorunudur.
Serra bioclimatica Bioclimatic greenhouse
Biyoklimatik sera
Örnek Diyalog: Visiting the Serra Bioclimatica not only allows us to enjoy a variety of exotic plants but also teaches us valuable lessons about sustainable practices within a bioclimatic greenhouse.
Türkçe: Serra Bioclimatica'yı ziyaret etmek, sadece çeşitli egzotik bitkileri görmemize olanak sağlamakla kalmaz, aynı zamanda biyoklimatik bir sera içerisinde sürdürülebilir uygulamalar hakkında değerli dersler de öğretir.
Contaminazione Contamination
Kirlenme Kontaminasyon
Örnek Diyalog: Mentre discutiamo le pratiche di sicurezza, dobbiamo porre particolare attenzione alla contaminazione incrociata degli strumenti in laboratorio.
Türkçe: Güvenlik uygulamalarını tartışırken, laboratuvarda araç gereçlerin çapraz kontaminasyonuna özellikle dikkat etmeliyiz.
Fertilizzanti naturali Natural fertilizers
Doğal gübreler
Örnek Diyalog: Hai provato a usare fertilizzanti naturali nel tuo giardino per arricchire il suolo senza prodotti chimici?
Türkçe: Bahçende toprağı kimyasal ürünler kullanmadan zenginleştirmek için doğal gübreler denedin mi?
Fauna selvatica Wildlife
Yaban hayatı
Örnek Diyalog: Durante il nostro safari abbiamo osservato la fauna selvatica nel loro habitat naturale, rimanendo incantati dalla loro bellezza e diversità.
Türkçe: Safari sırasında vahşi yaşamı doğal habitatlarında izledik ve onların güzellikleri ve çeşitlilikleri karşısında büyülendik.
Flora Flora
Flora Flora
Örnek Diyalog: Upon entering the greenhouse, Tom exclaimed, Flora, your name truly suits you, as you're surrounded by such vibrant flora!
Türkçe: Sera içeri girdiğinde Tom haykırdı, Flora, adın gerçekten de sana uygunmuş, etrafın bu kadar canlı bitkilerle çevriliyken!
Consumo di energia Energy consumption
Enerji tüketimi
Örnek Diyalog: Il recente aumento del consumo di energia ha portato a una maggiore attenzione alle fonti rinnovabili.
Türkçe: Son zamanlardaki enerji tüketiminin artışı, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla dikkat çekilmesine neden oldu.
Ciclo dell'acqua Water cycle
Su döngüsü
Örnek Diyalog: Durante la lezione di scienze, il professore ha illustrato il Ciclo dell'acqua, spiegando come l'evaporazione e la condensazione contribuiscano a questo importante Water cycle.
Türkçe: Fen dersi sırasında öğretmen, Su Döngüsü'nü anlatarak buharlaşmanın ve yoğunlaşmanın bu önemli su döngüsüne nasıl katkıda bulunduğunu açıkladı.
Diossido di carbonio Carbon dioxide
Karbon dioksit
Örnek Diyalog: Stavo leggendo su come il diossido di carbonio sia un contribuente principale all'effetto serra e al cambiamento climatico.
Türkçe: Karbon dioksitin sera etkisine ve iklim değişikliğine nasıl önemli bir katkıda bulunduğunu okuyordum.
İtalyanca'da Renkler
Renkler hakkında konuşurken işinize yarayacak kelimeler:
Rosso (Rosso): Kırmızı
Verde (Verde): Yeşil
Blu (Blu): Mavi
Giallo (Ciallo): Sarı
Nero (Nero): Siyah
Bianco (Bianko): Beyaz
Sonuç
İtalyanca, melodik yapısı ve zengin kültürüyle sizi kendine hayran bırakacak bir dildir. Bu temel ifadeleri ve kelimeleri öğrenerek, İtalya seyahatinizde veya İtalyanca konuşan biriyle iletişim kurarken kendinize güvenebilir ve yeni deneyimlere yelken açabilirsiniz. Unutmayın, her yeni kelime, yeni bir keşif demektir!
Bu yazıda öğrendiklerinizle, İtalyanca'yı keşfetmeye bir adım daha yaklaştınız. Bu maceranın tadını çıkarın ve her fırsatta yeni kelimeler öğrenmeye gayret edin. Buona fortuna! (Buona fortuna!) - İyi şanslar!