Hayatım boyunca İngilizce öğrenmek benim için hep bir hedef oldu. Üniversiteye başladığım ilk yıl, yabancı dil konusunda ne kadar geride olduğumu fark ettiğimde biraz paniklemiştim. Sınıftaki arkadaşlarım yabancı filmleri orijinal dilinde izleyebilirken, ben altyazılara mahkûmdum. Ancak bu durum beni yıldırmadı, aksine daha da motive etti. İngilizce oyun tabanlı dil öğrenme teknikleri sayesinde dil öğrenmek bambaşka bir boyut kazandı benim için.
Oyunlarla İngilizce Öğrenmenin Keyfi
Bir gün ev arkadaşım Ahmet, bana "Neden dil öğrenirken oyunları kullanmıyorsun?" diye sordu. İlk başta garip gelmişti. Oyun oynamak zaten boş zamanlarımı değerlendirmek için yaptığım bir şeydi, peki ya bu aktiviteyle İngilizce öğrenmek mümkün müydü? Ahmet, bana bazı oyunlar önerdi ve işte o an benim için bir dönüm noktası oldu.
Oyunlar sayesinde İngilizceye maruz kalmanın doğal ve eğlenceli bir yolunu keşfettim. Call of Duty oynarken verilen görevleri anlamak için İngilizce talimatları dikkatle okumak zorundaydım. The Sims oyununda karakterlerimin ihtiyaçlarını karşılamak için menülerde gezinmek, bana günlük hayatta kullanılan ifadeleri öğretti. Bu sayede farkında olmadan kelime dağarcığım genişlemeye başladı.
Kendi Deneyimlerim ve Öğrendiklerim
Oyunlar aracılığıyla İngilizce öğrenirken dikkat ettiğim bazı noktalar vardı:
1- Seviyeme Uygun Oyunları Seçmek: Başlangıçta daha basit ve anlaşılır oyunları tercih ettim. FluentU gibi uygulamalar, seviyeme uygun içerikleriyle bana çok yardımcı oldu.
2- Sözlük Kullanmaktan Çekinmedim: Oyun sırasında bilmediğim kelimeleri not alıp daha sonra sözlükten anlamlarına baktım.
3- Pratik Yapma Fırsatlarını Değerlendirdim: Online oyunlarda yabancı oyuncularla iletişim kurarak konuşma pratiği yaptım.
4- Motivasyonumu Yüksek Tuttum: Oyunda ilerledikçe İngilizcemin de geliştiğini görmek beni daha da motive etti.
5- Kendime Güvenmeye Başladım: Başta çekinerek yaptığım konuşmalar zamanla daha akıcı hale geldi, bu da özgüvenimi artırdı.
Oyun Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?
İlgi alanlarınıza uygun oyunları seçmek, öğrenme sürecini daha eğlenceli hale getirir. Eğer strateji oyunlarını seviyorsanız, Age of Empires gibi oyunlar hem tarihsel bilgiler sunar hem de İngilizce terimleri öğrenmenizi sağlar. Macera oyunları sevenler için Tomb Raider serisi harika bir seçim olabilir.
Sıkılmadan oynayabileceğiniz oyunları seçmek de önemli. Eğer oyun sizi sarmıyorsa, dil öğrenme motivasyonunuz da düşebilir. Ayrıca, oyunların İngilizce dil seçeneklerinin olması gerekiyor. Bazı oyunlar tamamen İngilizce üzerine kurulu, bu da size tam bir dil deneyimi sunuyor.
Mobil Uygulamalar ve Diğer Kaynaklar
Oyunların yanı sıra, mobil uygulamalar da dil öğrenmede büyük rol oynuyor. Voscreen gibi uygulamalar, kısa video kesitleriyle dinleme ve anlama becerilerinizi geliştirmeye yardımcı oluyor. Sesli Sözlük oyun seçenekleri ise kelime dağarcığınızı genişletmek için ideal.
Ayrıca, kendi geliştirdiğim yöntemler de oldu. Arkadaşlarımla kelime kartları hazırlayarak birbirimize sorular sorduk. Bu yöntem, hem eğlenceli vakit geçirmemizi sağladı hem de yeni kelimeler öğrenmemize yardımcı oldu.
İngilizceyi Günlük Hayata Dahil Etmek
Sadece oyunlar ve uygulamalarla sınırlı kalmadım. İngilizceyi günlük hayatıma dahil etmeye çalıştım:
İngilizce müzikler dinlemeye başladım. Şarkı sözlerini anlamaya çalışmak, dil becerilerimi geliştirdi.
Yabancı diziler ve filmler izledim. Altyazıları İngilizceye çevirerek izlemek, anlama yeteneğimi artırdı.
Yabancı arkadaşlar edindim. Sosyal medya üzerinden yabancılarla iletişim kurarak pratik yaptım.
Oyunların Dil Öğrenimine Katkısı
Oyunlar, sadece eğlence amacıyla değil, aynı zamanda eğitici bir araç olarak da kullanılabilir. John Dewey'in "Deneyim ve Eğitim" adlı eserinde belirttiği gibi, deneyimleyerek öğrenmek en etkili öğrenme yöntemlerinden biridir. Oyunlar da bize bu deneyimi sunar.
Oyunlar sayesinde:
Kelime dağarcığımız genişler.
Dinleme becerilerimiz gelişir.
Konuşma pratiği yapma fırsatı buluruz.
Dil bilgisi kurallarını doğal yoldan öğreniriz.
Motivasyonumuz artar.
Dil Öğrenirken Karşılaşılan Zorluklar ve Çözümleri
Tabii ki dil öğrenme süreci her zaman kolay olmadı. Konuşma çekingenliği, anlama güçlüğü gibi sorunlarla karşılaştım. Ancak bu zorlukları aşmak için bazı adımlar attım:
Hatalarımdan ders çıkardım. Yanlış yapmaktan korkmamayı öğrendim.
The Sims: Bu basit ama eğlenceli oyun, Birçoğumuzun sıklıkla duyduğu ve oynadığı bir oyun olarak aile kurmaya dayalı bir anlayışla verilen görevleri yerine getiriyorsunuz.Bundan dolayı da verilen görevleri eğer İngilizce seçeneğiyle kullanırsanız muhakkak bilmediğiniz kalıpları da görevi anlamak için öğrenmeye ve sözlük kullanmaya da hevesli olacaksınız.
Call of Duty: İngilizcenizi geliştireceğiniz savaş oyunu, verilen görevleri yerine getirmek ve online karşı tarafla iletişim hâlinde olarak İngilizce dil seçeneğini seçerek dinlemenizi ve dinlediğinizi anlamaya yönelik pratik yapmış oluyorsunuz.
GTA: Ünlü ve çok oynana bir oyun olarak yine verilen görev ve günlük karşılıklı konuşmaları anlayabilmek,İngilizce kullanımına bakmak için ideal oyunlardan biridir.
FluentU: Fluentu diğer uygulamalardan farklı olarak daha basit ama etkili ve eğlenceli yöntemlerle İngilizce öğretmeyi vaat ediyor. Sitede boşluk doldurma müzik videoları izleme,resim üzerinden kelime kartları seçenekleri gibi pek çok uygulama var.
Sesli Sözlük oyun seçenekleri: Sesli sözlük kelime çevirisi dışında hafıza testi,seviyenize uygun kelime doğru yanlışı bulma ve hızlı bir şekilde sözcüğün doğru yazılışını ve anlamını çözme gibi eğlenceli ve faydalı bir içerik sunuyor.
Voscreen: Her alandan kısa kesitler halinde görüntü sunan bu uygulama 20 saniye içinde duyduğunuz cümle ya da kelimenin çevirisini sizden bekliyor. Ayrıca dizi, film, röportaj, sempozyum, müzik klibi gibi farklı alanlardan bilmediğiniz birçok kelimenin de anlamını araştırıp öğrenmiş oluyorsunuz.
Freerice: İngilizce kelime öğrenme ve kelime dağarcığınızı geliştirmek ve aynı kelimelerin farklı yazılışları için başlangıçtan ileri seviyeye doğru bilgi yarışmasını andırarak bir kelimenin eş anlamlısını bulmanız ve doğru yaptığınız her yanıt için ihtiyacı olanlara pirinç dağıtmış oluyorsunuz. İngilizcenizi geliştirmek için motive edici bir görev anlayışı sunan uygulama mobil üzerinden oynanmaktadır.
Wordshake: Çocuklara hazırlanışı sizi şaşırtmasın. Bir çocuğun dilini öğrenmesi gibi sizde başlangıç için yazmanızı, anlamınızı ve konuşmanızı geliştirmek için uygulama içinde şarkılardan, kelimelere, renklere kadar birçok şeyi öğrenebilirsiniz.
Sürekli pratik yaptım. Ne kadar çok pratik yaparsam, o kadar hızlı ilerlediğimi fark ettim.
Kendime hedefler koydum. Örneğin, her gün en az 10 yeni kelime öğrenmek gibi.
Destek aldım. Bir dil kursuna katılarak profesyonel yardım aldım.
Sonuç ve Tavsiyeler
İngilizce öğrenmek, özellikle de oyunlar ve diğer eğlenceli yöntemlerle desteklendiğinde, zorlu bir süreç olmaktan çıkıp keyifli bir deneyime dönüşüyor. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, dil öğrenmek isteyenlere şu tavsiyelerde bulunabilirim:
Kendinize uygun yöntemler bulun. Herkesin öğrenme şekli farklıdır.
Sabırlı olun. Dil öğrenmek zaman alır, hemen pes etmeyin.
Oyunları ve teknolojiyi kullanın. Modern araçlar öğrenmeyi kolaylaştırır.
Pratik yapmaktan çekinmeyin. Hatalarınız sizi geliştirecek.
Motivasyonunuzu yüksek tutun. Hedeflerinizi unutmayın.
Unutmayın ki dil öğrenmek bir yolculuktur ve bu yolculukta karşılaşacağınız her yeni kelime, her yeni ifade sizi daha da zenginleştirecektir.
Referanslar
Dewey, J. (1938). Deneyim ve Eğitim. Ankara: Pegem Akademi.
Krashen, S. (1985). The Input Hypothesis: Issues and Implications. London: Longman.
Brown, H. D. (2000). Principles of Language Learning and Teaching. New York: Longman.
Bu süreçte kendi yaşadıklarımı ve deneyimlerimi paylaşarak sizlere İngilizce öğrenme konusunda farklı bir bakış açısı sunmayı amaçladım. Umarım bu yazı, dil öğrenme yolculuğunuzda size ilham verir ve yardımcı olur.
