Nedir?

Hasta Hakları ve Gelişim Süreci

Nevzat Yüksel
Güncellendi:
12 dk okuma
Kapalı bir kitabın üzerinde duran bir stetoskop ve tokmağın yakın çekimi. Kitap koyu kahverengi renkte ve hafif parlak bir yüzeye sahip. Stetoskop gümüş renginde ve yarım daire şeklinde bükülmüş, ortasında siyah bir tüp var. Tokmak açık ten rengindedir ve sapı yukarı bakacak şekilde açılı olarak kitabın üzerinde durmaktadır. Hem stetoskop hem de tokmak arka planda iyi tanımlanmış. Ahşap damarlarındaki detaylar net bir şekilde görülebiliyor.
YılGelişmeSonuç
1980Türkiye’de hasta hakları masaya yatırılıp tartışılmaya başlandıHasta haklarının bir sağlık sistemi kapsamında bilinirliği ve uygulanabilirliği arttı
Cumhuriyet dönemiSağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemeler getirildiHasta haklarını ifade edebilecek hükümlere yer verildi
Cumhuriyet sonrasıTababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun çıkarıldıTıbbi müdahaleden önce hastanın onamının alınması zorunlu oldu
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu dönemiSağlık hizmetleri devlete bir kamu görevi olarak yüklenildiHerkese sağlık hizmetlerinden faydalanma ve sağlıklı yaşama hakkı verildi
Tıbbi Deontoloji Tüzüğü dönemiTemel hasta hakları tüzükte hükümlerle belirlendiHastanın bilgilendirme hakkı, hekim seçme hakkı ve diğer tüzükler ile hastaların hakları korunmaya başlandı
19611961 Anayasası çıkarıldıSağlık hakkının herkese sağlanması gerektiği belirtildi, sosyal devlet ilkesi vurgulandı
19821982 Anayasası çıkarıldıBireyin vücut bütünlüğü güvence altına alındı, onam alınması zorunlu hale getirildi
Nüfus Planlaması Hakkında Kanun dönemiGebeliği önleyici ilaç ve araçların sağlanması, gebeliğin sonlandırılması ve sterilizasyon müdahaleleriyle ilgili düzenlemeler yapıldıTıbbi müdahalenin ancak hastanın onamının alınmasıyla sağlanabileceği belirtildi
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname dönemiHastalara sağlık hizmetlerine kolayca ulaşmalarını sağlayacak düzenlemeler yapıldıHasta hakları üzerine farkındalık arttı
Hasta Hakları Yönetmeliği çıkarılma dönemiHasta hakları uluslararası konferanslarda ve platformlarda konuşulmaya başlandıDünya Tıp Birliği'nin önemli çalışmaları ve geliştirmeleri oldu
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Ülkemizde hastaları tedavi etme süreci her ne kadar eskiye dayansa da aynı durumun hasta hakları içinde geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de hasta hakları 1980 yılından itibaren masaya yatırılmış ve tartışılmaya başlanmıştır. Burada ifade etmeye çalıştığımız konu hasta haklarının bir sağlık sistemi kapsamında söz edilmeye başlanan dönem olarak düşünülmesidir.

Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra sağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemeler getirilmiş ve insan hakları kapsamında, hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere de yer verilmiştir. Bu hükümler hasta haklarını doğrudan korumaya yönelik koyulmamış olsa da daha sonraları kapsamı itibariyle birtakım hakları verme çabasına gitmiştir. Bu açıdan bir takım yasal düzenlemeler olan “sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı”, “sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı “ herkesin sağlık ve sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma hakkı” “ hastayı bilgilendirdikten sonra tıbbi müdahaleyi ret veya kabul etme hakkı” gibi bazı hasta hakları düzenlemelerine yer verilmiştir.

Cumhuriyet kurulduktan sonraki yıllarda kurulan Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunu'nun ilgili 70. maddesinde diş hekimlerine ve hekimlere yapılması beklenen tıbbi müdahaleden önce hastanın onamını alma zorunluluğu getirmiştir. Günümüzde halen geçerliliğini koruyan bu madde kapsamında tıbbi müdahalenin zorunlu koşullarından biri olarak da hastanın onamının alınması şeklidir. Burada hastanın hakları düşünülerek yapılan bir çalışma yerine, doktorun bu konudaki sorumluluğu şeklinde ortaya çıkmıştır. Hastanın bilgilendirilmesi ve sonrasında tedavi sürecinin başlatılması adına hasta onamının alınması oldukça önemlidir. Hasta onamının kabul veya ret olarak alınması daha sonraları hasta hakları kapsamında da değerlendirilmiştir.

Sağlık hizmetlerinin devlete bir kamu görevi olarak sağlanması, cumhuriyet kurulduktan sonra çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na dayanmaktadır. Bu kanun kapsamında herkese sağlık hizmetlerinden faydalanma ve sağlıklı yaşama hakkı verilmiştir. Çıkarılan yeni yasalar kapsamında sağlık hizmetlerinin ücretsiz sağlanması hakkında herkesin faydalandırılması hedeflenmiştir. Aynı yasa kapsamında yer alan hasta mahremiyetine saygı duyulması hükmüne de yer verilmiş, ihbarı gereken hastalıklar arasında gösterilen frengi çeşidi hastalıkların ihbarında mahremiyet kavramına özellikle değinilmiştir.



Bazı Hasta Hakları Yasaları Nelerdir?

Temel hasta haklarının sağlanması yönünde “Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nde” hükümlere yer verilmiştir. İlgili tüzük kapsamında ise hekimlerin en temel görevi insan kişiliğine ve yaşamına saygı duyma hakkı gösterilmiştir. Hasta haklarının temel ilkeleri arasında yer alan yaşama ve kişiliğine saygı hakkı tüzükte yer almış ve hekimlerin görevleri arasında gösterilmiştir. Ayrıca hastanın özel yaşamına saygı hakkı kapsamında yer alan hükümlere de yer verilmiştir.

Bununla beraber hastanın bilgilendirme hakkı, hekim seçme hakkı, serbestçe karar verebilen hekim tarafından muayene edilme ve araştırmaya kabul edilen hastaların hakları kapsamında yer alan tüzükler ve hükümler bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerinin ücretsiz verilmesi hakkındaki kanun ise Sağlık Hizmetlerin Sosyalleşmesi Hakkında Kanunla sağlanmış olup bu kanun kapsamında her bireye sağlık hizmetlerinin götürülmesi ve sağlık hizmetlerinden eşit bir şekilde faydalanma çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

1961 Anayasası olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Anayasasının 49. maddesinde sağlık hakkının herkese sağlanması gerektiğini vurgulamış sosyal devlet ilkesi olma özelliğini göstermiştir.

Kanunda organ ve doku alınması, saklanması, aşılanması ve nakli hakkında önemle üzerinde durulmuş, onamın alınması anında bilgilendirilmesi gerektiği belirtilmiş ve Organı verecek kişinin ise yazılı ve imzalı belge ile beraber iki şahidin olma şartını getirmiştir.

Ülkemizin 1982 yılı Anayasası olarak da bilinen 3. Anayasasında 17. maddenin 2. fıkrası yaşama hakkı için şöyle demektedir: “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz” şeklinde bireyin vücut bütünlüğü konusuna güvence altına almış, onamı alınması halinde ise tıbbi deneylere tabi tutulabileceğini belirtmiştir.

Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’da ise gebeliği önleyici ilaç ve araçların sağlanması, gebeliğin sonlandırılması ve sterilizasyon müdahaleleriyle ilgili konularda düzenlemelere gidilmiştir. İlgili yasal düzenlemede, tıbbi müdahalenin ancak hastanın onamının alınmasıyla sağlanabileceği üzerinde ayrıca durulmuştur.



Diğer bir önemli düzenleme ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname’dir. İlgili kanunun hastalara sağlık hizmetlerine kolayca ulaşabilmesi açısından dikkat edici bir düzenlemedir.

Hasta Hakları Yönetmeliği Nasıl Çıkmıştır?

Hasta hakları uluslararası konferanslarda ve platformlarda konuşmaya başlanması Dünya Tıp Birliği’nin 1981 yılında yapılan Lizbon Bildirgesine kadar dayanmaktadır. Daha sonraları Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa Birliği Birimi’nin 1994 yılında Amsterdam Bildirgesini yayınlaması, Avrupa Konseyi tarafından 1997 yılında İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesinin, Dünya Tıp Birliği’nin Lizbon Bildirgesini revize ederek yayınlanmasının akabinde, Türkiye bu gibi bildirileri ve sözleşmeleri örnek alarak Ağustos 1998 yılında Hasta Hakları Yönetmeliğini yayınlamıştır. Yapılan bu düzenleme sayesinde değişik yaslarda ve tüzüklerde yer alan, dağınık bir görüntü oluşturan hasta hakları tek bir düzenleme altına alınmıştır.

1998 yılında yayınlanan Hasta Hakları Yönetmeliğinin içeriğinde; bilgi isteme hakkı, sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme, adalete uygun olarak faydalanma, personeli tanıma, seçme ve değiştirme, tedaviyi reddetme ve durdurma, mahremiyete saygı gösterilmesi hakkı gibi başlıklara yer verilmiştir. Fakat açıkça belirtmek gerekir ki bu konuların tamamı hak ve özgürlükler açısından önem arz etmesi nedeniyle yasal bir düzenleme kapsamında değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi oldukça önemlidir.

Fakat hasta haklarının tanımını bir araya getiren bir düzenlemenin varlığı, ilgili düzenlemede yer verilecek uluslararası sözleşmelerde belirtilen hükümlere yer verilmesi açısından Yönetmeliğin hasta hakları kapsamında önemli bir basmak olduğunu söylemek gerekir.

Hasta hakları yönetmeliğinin toplamdan dokuz bölümden meydana gelmektedir.

  • Amaç, kapsamı, dayanağı, tanımları ve ilkeleri

  • Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı

  • Hasta haklarının korunması

  • Genel olarak bilgi edinmek hakkı

  • Tıbbi araştırmalar

  • Tıbbi müdahalede hastanın onamının alınması

  • Sorumluluk ve hukuki korunma yolları hakkı

  • Diğer haklar ve son hükümler şeklindedir.

İlgili yönetmelik kapsamında sağlık personeli kavramı oldukça geniş tutulmuştur. Özel ve resmi hizmet sunan sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan personeller arasında herhangi bir ayırım yapılmamıştır. Bir diğer ayırım yapılmayan önemli husus ise sağlık meslek mensubu olmadığı halde sağlık hizmetlerinde çalışan ve sorumluluk alan kişilerin ise sağlık personeli olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.

Resmi ve özel hizmet sağlayan kurum ve kuruluşlar arasında bir ayırıma gidilmemiştir. Fakat Milli Savunma Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşları, yönetmeliğin dışında tutulmuştur. Yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan hükümde uluslararası belgelerde yer aldığı gibi hasta hakları öncelikli sağlık hizmetlerinden faydalanmanın temel ilkeleri belirtilmiştir.

Hangi Anayasa Hasta Haklarına Uyarlanmıştır?

Yukarıda ifade edilen ilkeler kapsamında 1982 Anayasasında yer alan temel haklar çerçevesinde bir uyarlanmaya gidilmiştir. Anayasa da yer alan hükme göre; kişinin bedenen ruhen tam bir iyilik halinde yaşama hakkına saygı, kişinin herhangi bir onamı olmaması halinde vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına saygı, herhangi bir ayırım (dil, din, ırk, ekonomik ve sosyal açıdan) yapılmaksızın herkesin eşit haklara sahip olabileceği, özel ve aile hayatına müdahale edilemeyeceği sağlık hizmetleri 1998 Hasta Hakları Yönetmeliğine uyarlanmıştır.

Hasta Hakları Yönetmeliği Kaç Bölümdür?

Toplamda dokuz bölümden meydana gelene 1998 Hasta Hakları Yönetmeliği toplamda 9 bölümden meydan gelmektedir. Bunlar: Amaç, kapsamı, dayanağı, tanımları ve ilkeleri, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, hasta haklarının korunması, genel olarak bilgi edinmek hakkı, tıbbi araştırmalar, tıbbi müdahalede hastanın onamının alınması, sorumluluk ve hukuki korunma yolları hakkı, diğer haklar ve son hükümler şeklindedir.

Hasta Hakları Yasal Düzenlemeleri Nelerdir?

Hasta haklarıyla ilgili düzenlemeler şunlardır: 1961 Anayasası, 1982 yılı Anayasası, Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnameler şeklinde çıkarılan başlıca düzenlemeler olmuştur.

Türkiye'de Hasta Hakları Ne Zaman Düzenlenmiştir?

Türkiye’de hasta hakları 1980 yılından itibaren masaya yatırılmış ve tartışılmaya başlanmıştır. Burada ifade etmeye çalıştığımız konu hasta haklarının bir sağlık sistemi kapsamında söz edilmeye başlanan dönem olarak düşünülmesidir. Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra sağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemeler getirilmiş ve insan hakları kapsamında, hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere de yer verilmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Hasta hakları nasıl ortaya çıkmıştır?

Hasta Haklarının Ortaya Çıkışı

Türkiye'de hasta hakları, sağlık sistemi kapsamında ele alınarak, 1980'li yıllardan itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra sağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemeler yapılmış ve insan hakları kapsamında hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere de yer verilmiştir. Bu hükümler, herkesin sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı, ne ulaşım hakkı, eşit şekilde yararlanma hakkı, hastayı bilgilendirdikten sonra tıbbi müdahaleyi ret veya kabul etme hakkı gibi hasta haklarını düzenlemiş ve koruma amaçlı kullanılmıştır.

Hasta Onayının Önemi

Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunu'nun 70. maddesinde, diş hekimlerine ve hekimlere tıbbi müdahaleden önce hastanın onayını alma zorunluluğunu getirmiştir. Bu madde, hastanın haklarını düşünerek doktorlara sorumluluk yüklemiş ve hasta onayının alınmasını zorunlu kılmıştır. Hastanın bilgilendirilmesi ve tedavi sürecinin başlatılması için hasta onayının alınması büyük önem taşımaktadır.

nin Kamu Görevi Olarak Sağlanması

Cumhuriyet döneminde çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile nin devlete kamu görevi olarak sağlanması sağlanmıştır. Bu kanun kapsamında herkese nden faydalanma ve sağlıklı yaşama hakkı verilmiştir. Yeni yasalarla nin ücretsiz sağlanması ve hasta mahremiyetine saygı duyulması hükmü de yer almıştır. İhbarı gereken hastalıkların ihbarında mahremiyet kavramına dikkat çekilmiştir.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Hasta Hakları

Temel hasta hakları, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nde hükümlere yer verilerek sağlanmıştır. Bu tüzükte, hekimlerin en temel görevi olarak insan kişiliğine ve yaşamına saygı duyma hakkı gösterilmiştir. Hasta haklarının temel ilkeleri arasında yer alan yaşama ve kişiliğine saygı hakkı bu tüzükte yer almış ve hekimlerin görevleri arasına eklenmiştir. Ayrıca, hasta haklarının; bilgilendirme, hekim seçme, serbestçe karar verebilen hekim tarafından muayene edilme ve araştırmaya kabul edilen hastaların hakları kapsamında yer alması bu tüzükle gerçekleştirilmiştir.

Hasta Haklarının Ortaya Çıkışı  Türkiyede hasta hakları, sağlık sistemi kapsamında ele alınarak, 1980li yıllardan itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra   yle ilgili yasal düzenlemeler yapılmış ve insan hakları kapsamında hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere de yer verilmiştir. Bu hükümler, herkesin sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı, ne ulaşım hakkı, eşit şekilde yararlanma hakkı, hastayı bilgilendirdikten sonra tıbbi müdahaleyi ret veya kabul etme hakkı gibi hasta haklarını düzenlemiş ve koruma amaçlı kullanılmıştır.  Hasta Onayının Önemi  Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanununun 70. maddesinde, diş hekimlerine ve hekimlere tıbbi müdahaleden önce hastanın onayını alma zorunluluğunu getirmiştir. Bu madde, hastanın haklarını düşünerek doktorlara sorumluluk yüklemiş ve hasta onayının alınmasını zorunlu kılmıştır. Hastanın bilgilendirilmesi ve tedavi sürecinin başlatılması için hasta onayının alınması büyük önem taşımaktadır.  nin Kamu Görevi Olarak Sağlanması  Cumhuriyet döneminde çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile nin devlete kamu görevi olarak sağlanması sağlanmıştır. Bu kanun kapsamında herkese nden faydalanma ve sağlıklı yaşama hakkı verilmiştir. Yeni yasalarla nin ücretsiz sağlanması ve hasta mahremiyetine saygı duyulması hükmü de yer almıştır. İhbarı gereken hastalıkların ihbarında mahremiyet kavramına dikkat çekilmiştir.  Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Hasta Hakları  Temel hasta hakları, Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde hükümlere yer verilerek sağlanmıştır. Bu tüzükte, hekimlerin en temel görevi olarak insan kişiliğine ve yaşamına saygı duyma hakkı gösterilmiştir. Hasta haklarının temel ilkeleri arasında yer alan yaşama ve kişiliğine saygı hakkı bu tüzükte yer almış ve hekimlerin görevleri arasına eklenmiştir. Ayrıca, hasta haklarının; bilgilendirme, hekim seçme, serbestçe karar verebilen hekim tarafından muayene edilme ve araştırmaya kabul edilen hastaların hakları kapsamında yer alması bu tüzükle gerçekleştirilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nde hasta haklarına ilişkin olarak doğrudan yapılan ilk düzenleme nedir?

İlk Hasta Hakları Düzenlemesi: Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun

Türkiye Cumhuriyeti'nde hasta haklarına ilişkin olarak doğrudan yapılan ilk düzenleme, Cumhuriyet döneminde sağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemelerin getirilmesi ve insan hakları kapsamında hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere yer verilmesidir. Bu süreçte, Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 70. maddesiyle, diş hekimlerine ve hekimlere, tıbbi müdahaleden önce hastanın onamını alma zorunluluğu getirilmiştir.

Hasta Onamının Alınması ve Hasta Hakları

Hasta onamının alınması, hem hastaların haklarının korunması açısından önemlidir, hem de sağlık hizmetlerinin etkin ve etik bir şekilde verilmesini sağlar. Burada, hasta onayının kabul veya ret olarak verilmesi de hasta hakları kapsamında değerlendirilmiştir.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Sağlık Hizmetlerine Erişim Hakkı

Cumhuriyetin kurulmasıyla çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, sağlık hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak sunulmasını düzenlemekte ve herkese sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı vermektedir. Yeni yasalarla birlikte, sağlık hizmetlerinin eşit ve ücretsiz sağlanması hedeflenmiş ve bu doğrultuda hastaların haklarının korunması amaçlanmıştır.

Hasta Mahremiyeti ve İhbarı Gereken Hastalıklar

Aynı yasa kapsamında hasta mahremiyetine saygı gösterilmesi hükme bağlanarak, bazı hastalıkların ihbarının yapıldığı süreçlerde mahremiyet kavramına özellikle dikkat çekilmiştir. Bu düzenleme ile hastaların özel yaşamlarının korunması hakkı sağlanmıştır.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Temel Hasta Hakları

Son olarak, 'Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nde temel hasta haklarının sağlanması için düzenlemelere yer verilmiştir. Bu tüzük ile hekimlerin insan yaşamına ve kişiliğine saygı göstermeleri, hastanın özel yaşamına saygı duymaları ve hastaların bilgilendirilme, hekim seçme ve serbestçe karar verme gibi haklarının güvence altına alınması amaçlanmıştır.

İlk Hasta Hakları Düzenlemesi: Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun  Türkiye Cumhuriyetinde hasta haklarına ilişkin olarak doğrudan yapılan ilk düzenleme, Cumhuriyet döneminde sağlık hizmetleriyle ilgili yasal düzenlemelerin getirilmesi ve insan hakları kapsamında hasta haklarını ifade edebilecek hükümlere yer verilmesidir. Bu süreçte, Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 70. maddesiyle, diş hekimlerine ve hekimlere, tıbbi müdahaleden önce hastanın onamını alma zorunluluğu getirilmiştir.  Hasta Onamının Alınması ve Hasta Hakları  Hasta onamının alınması, hem hastaların haklarının korunması açısından önemlidir, hem de sağlık hizmetlerinin etkin ve etik bir şekilde verilmesini sağlar. Burada, hasta onayının kabul veya ret olarak verilmesi de hasta hakları kapsamında değerlendirilmiştir.  Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Sağlık Hizmetlerine Erişim Hakkı  Cumhuriyetin kurulmasıyla çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, sağlık hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak sunulmasını düzenlemekte ve herkese sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı vermektedir. Yeni yasalarla birlikte, sağlık hizmetlerinin eşit ve ücretsiz sağlanması hedeflenmiş ve bu doğrultuda hastaların haklarının korunması amaçlanmıştır.  Hasta Mahremiyeti ve İhbarı Gereken Hastalıklar  Aynı yasa kapsamında hasta mahremiyetine saygı gösterilmesi hükme bağlanarak, bazı hastalıkların ihbarının yapıldığı süreçlerde mahremiyet kavramına özellikle dikkat çekilmiştir. Bu düzenleme ile hastaların özel yaşamlarının korunması hakkı sağlanmıştır.  Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Temel Hasta Hakları  Son olarak, Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde temel hasta haklarının sağlanması için düzenlemelere yer verilmiştir. Bu tüzük ile hekimlerin insan yaşamına ve kişiliğine saygı göstermeleri, hastanın özel yaşamına saygı duymaları ve hastaların bilgilendirilme, hekim seçme ve serbestçe karar verme gibi haklarının güvence altına alınması amaçlanmıştır.

Hasta hakları nelerdir kısaca?

Hasta Hakları Nelerdir?

Türkiye'de Hasta Haklarının Tarihi Gelişimi

Ülkemizde hasta haklarının temelleri, Cumhuriyet dönemine dayanmaktadır. Cumhuriyet’in kuruluşu ile beraber getirilen sağlık hizmetlerine ilişkin yasal düzenlemelerde, hasta haklarına da dair hükümler bulunmaktadır. 1980'li yıllardan itibaren hasta hakları kavramı daha yoğun olarak ele alınmış ve daha fazla çözüm önerisi gündeme gelmiştir.

Yasal Düzenlemelerle Sağlanan Hasta Hakları

Türkiye’de hasta hakları çerçevesinde, hastaların sağlık kuruluşlarını seçme ve değiştirme, sağlık hizmetlerine ulaşım ve eşit şekilde yararlanma gibi temel haklara sahip olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hastanın bilgilendirdikten sonra tıbbi müdahaleyi ret veya kabul etme hakkı gibi hasta hakları düzenlemelerine de yer verilmiştir.

Hastanın Onay Hakkı ve Bilgilendirilmesi

Cumhuriyet döneminde çıkarılan Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 70. maddesinde, hekimlerin tıbbi müdahale öncesinde hastanın onayını alması zorunluluğu getirilmiştir. Bu kapsamda hastanın onayının alınması tıbbi müdahalenin zorunlu koşullarından biri olarak kabul edilmiştir. Hasta onayının kabul veya ret olarak alınması daha sonra hasta hakları kapsamında değerlendirilmiştir.

Kamu Görevi Olarak Sağlık Hizmetleri

Cumhuriyet döneminde çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, sağlık hizmetlerinin devlete bir kamu görevi olarak sağlanması ilkesini benimsemiştir. Bu kanun ile, herkese sağlıklı yaşam hakkı ve sağlık hizmetlerinden faydalanma garantisi verilmiştir. Aynı yasa kapsamında hasta mahremiyetine saygı duyulması hükmü ve mahremiyet kavramının önemi üzerinde durulması da sağlanmıştır.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Hasta Hakları

Temel hasta haklarının sağlanması doğrultusunda, 'Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nde de yer alan hükümler ile hekimlerin en temel görevi insan kişiliğine ve yaşamına saygı gösterme ilkesi benimsenmiştir. Tüzükte, yaşama ve kişiliğine saygı hakkı ile hastanın özel yaşamına saygı hakkı gibi hasta haklarının temel ilkelerinden bahsedilmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'de hasta hakları kavramı, zaman içerisinde yasal düzenlemeler ve tüzüklerle belirginleşmiş ve geliştirilmiştir. Hastaların temel haklarını ve sağlıklı yaşam şartlarını güvence altına alan bu düzenlemeler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve hasta memnuniyetini artırmayı hedeflemiştir.

Hasta Hakları Nelerdir?  Türkiyede Hasta Haklarının Tarihi Gelişimi  Ülkemizde hasta haklarının temelleri, Cumhuriyet dönemine dayanmaktadır. Cumhuriyet’in kuruluşu ile beraber getirilen sağlık hizmetlerine ilişkin yasal düzenlemelerde, hasta haklarına da dair hükümler bulunmaktadır. 1980li yıllardan itibaren hasta hakları kavramı daha yoğun olarak ele alınmış ve daha fazla çözüm önerisi gündeme gelmiştir.  Yasal Düzenlemelerle Sağlanan Hasta Hakları  Türkiye’de hasta hakları çerçevesinde, hastaların sağlık kuruluşlarını seçme ve değiştirme, sağlık hizmetlerine ulaşım ve eşit şekilde yararlanma gibi temel haklara sahip olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hastanın bilgilendirdikten sonra tıbbi müdahaleyi ret veya kabul etme hakkı gibi hasta hakları düzenlemelerine de yer verilmiştir.  Hastanın Onay Hakkı ve Bilgilendirilmesi  Cumhuriyet döneminde çıkarılan Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 70. maddesinde, hekimlerin tıbbi müdahale öncesinde hastanın onayını alması zorunluluğu getirilmiştir. Bu kapsamda hastanın onayının alınması tıbbi müdahalenin zorunlu koşullarından biri olarak kabul edilmiştir. Hasta onayının kabul veya ret olarak alınması daha sonra hasta hakları kapsamında değerlendirilmiştir.  Kamu Görevi Olarak Sağlık Hizmetleri  Cumhuriyet döneminde çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, sağlık hizmetlerinin devlete bir kamu görevi olarak sağlanması ilkesini benimsemiştir. Bu kanun ile, herkese sağlıklı yaşam hakkı ve sağlık hizmetlerinden faydalanma garantisi verilmiştir. Aynı yasa kapsamında hasta mahremiyetine saygı duyulması hükmü ve mahremiyet kavramının önemi üzerinde durulması da sağlanmıştır.  Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ve Hasta Hakları  Temel hasta haklarının sağlanması doğrultusunda, Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde de yer alan hükümler ile hekimlerin en temel görevi insan kişiliğine ve yaşamına saygı gösterme ilkesi benimsenmiştir. Tüzükte, yaşama ve kişiliğine saygı hakkı ile hastanın özel yaşamına saygı hakkı gibi hasta haklarının temel ilkelerinden bahsedilmektedir.  Sonuç olarak, Türkiyede hasta hakları kavramı, zaman içerisinde yasal düzenlemeler ve tüzüklerle belirginleşmiş ve geliştirilmiştir. Hastaların temel haklarını ve sağlıklı yaşam şartlarını güvence altına alan bu düzenlemeler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve hasta memnuniyetini artırmayı hedeflemiştir.