İspanyolca Öğrenmeye Başlamak: Temel Kelimeler ve İfadelerle İlk Adımlar
Merhaba! İspanyolca diline ilgisi olan ancak nereden başlayacağını bilmeyenler için harika bir rehber hazırladık. İspanyolca, dünya genelinde milyonlarca insan tarafından konuşulan zengin ve melodik bir dildir. Bu yazıda, herhangi bir ön bilgiye ihtiyaç duymadan İspanyolca'nın temellerini öğreneceksiniz. Hazırsanız, ¡vamos! (Haydi!)
İspanyolca Neden Öğrenilmeli?
İspanyolca, dünyanın en çok konuşulan ikinci dili olup 20'den fazla ülkede resmi dil olarak kullanılmaktadır. Kültürel zenginliği, edebiyatı, müziği ve tarihiyle İspanyolca, size yeni ufuklar açacaktır.
Temel İspanyolca Kelimeler
Yeni bir dil öğrenirken, günlük hayatta en çok kullanılan kelimelerle başlamak en iyisidir. İşte size başlangıç için bazı temel İspanyolca kelimeler:
Hola (hola): Merhaba
Adiós (adyos): Hoşça kal
Por favor (por favor): Lütfen
Gracias (grasias): Teşekkürler
Sí (si): Evet
No (no): Hayır
Sayılar
Sayıları öğrenmek, herhangi bir dilde temel bir gerekliliktir. İşte İspanyolca'da 1'den 10'a kadar sayılar:
1- Uno (uno): Bir
2- Dos (dos): İki
3- Tres (tres): Üç
4- Cuatro (kuatro): Dört
5- Cinco (sinko): Beş
6- Seis (seys): Altı
7- Siete (siyete): Yedi
8- Ocho (oço): Sekiz
9- Nueve (nueve): Dokuz
10- Diez (diyes): On
Günlük İfadeler ve Cümleler
Günlük hayatta kullanabileceğiniz bazı İspanyolca ifadelerle iletişime geçmek daha kolay olacaktır.
Selamlaşma ve Vedalaşma
Buenos días (buenos dias): Günaydın
Buenas tardes (buenas tardes): Tünaydın
Buenas noches (buenas noches): İyi akşamlar / İyi geceler
¿Cómo estás? (komo estas): Nasılsın?
Estoy bien, gracias (estoy bi-en, grasias): İyiyim, teşekkürler
İsim Sorma ve Tanışma
¿Cómo te llamas? (komo te yamas): Adın nedir?
Me llamo... (me yamo): Benim adım...
Mucho gusto (muço gusto): Memnun oldum
Encantado/Encantada (enkantado/enkantada): Tanıştığıma memnun oldum
Yön Sorma
¿Dónde está el baño? (donde esta el banyö): Tuvalet nerede?
A la derecha (a la dereça): Sağda
A la izquierda (a la iskierda): Solda
Siga recto (siga rekto): Dümdüz gidin
Telaffuz Rehberi
İspanyolca, okunduğu gibi yazılan bir dil olarak bilinir. Ancak bazı harflerin telaffuzu Türkçe'den farklıdır.
Özel Harfler ve Sesler
Harf "H": Sessizdir. Örneğin, hola kelimesi "ola" olarak telaffuz edilir.
"LL" ve "Y" Sesleri: Genellikle "y" gibi telaffuz edilir. Me llamo "me yamo" şeklinde okunur.
"Ñ" Harfi: Türkçe'deki "ny" sesine benzer. Señor " senyor" olarak telaffuz edilir.
Basit Diyaloglar
Gerçek hayatta işinize yarayabilecek bazı basit diyalog örnekleri:
Restoranda:
Mesero: ¿Qué desea ordenar? (ke desea ordenar): Ne sipariş etmek istersiniz?
Cliente: Quisiera una paella, por favor (kisiera una paeya, por favor): Bir paella rica ediyorum, lütfen.
Mesero: ¿Algo para beber? (algo para beber): İçecek bir şey alır mısınız?
Cliente: Sí, una copa de vino tinto (si, una kopa de bino tinto): Evet, bir kadeh kırmızı şarap.
Alışverişte:
Cliente: ¿Cuánto cuesta esto? (kuanto kuesta esto): Bu ne kadar?
Vendedor: Cuesta veinte euros (kuesta veinte euros): Yirmi euro tutuyor.
Cliente: ¿Acepta tarjeta de crédito? (asepta tarheta de kredito): Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Vendedor: Sí, aceptamos todas las tarjetas (si, aseptamos todas las tarhetas): Evet, tüm kartları kabul ediyoruz.
Faydalı İfadeler
No entiendo (no entiyendo): Anlamıyorum
Repita, por favor (repita, por favor): Tekrar eder misiniz, lütfen
Habla más despacio (abla mas despasyo): Daha yavaş konuşun
¿Puede ayudarme? (puede ayudarme): Bana yardımcı olabilir misiniz?
Duygular ve Tepkiler
İspanyolca'da duygularınızı ifade etmek için kullanabileceğiniz bazı kelimeler:
Feliz (felis): Mutlu
Triste (triste): Üzgün
Enojado/Enojada (enohado/enohada): Kızgın
Cansado/Cansada (kansado/kansada): Yorgun
Örnek Cümleler:
Estoy feliz hoy (estoy felis oy): Bugün mutluyum.
Ella está cansada (eya esta kansada): O (kadın) yorgun.
İspanyolca'da Önemli Kurallar
Artikeller
İspanyolca'da isimlerin cinsiyeti ve tekil-çoğul durumu vardır.
Eril Artikeller: "El" (tekil), "Los" (çoğul)
Dişil Artikeller: "La" (tekil), "Las" (çoğul)
Örnekler:
El libro (el libro): Kitap
La mesa (la mesa): Masa
Los libros (los libros): Kitaplar
Las mesas (las mesas): Masalar
Sıfatların Kullanımı
Sıfatlar, ismin cinsiyetine ve sayısına göre uyum sağlar.
Un coche rojo (un koçe rojo): Kırmızı bir araba
Una casa roja (una kasa roja): Kırmızı bir ev
Kısa Bir Kültürel Gezi
İspanyolca öğrenirken, dilin kültürel arka planını da keşfetmek ilginç olabilir.
Müzik: İspanyolca şarkılar dinleyerek dile aşinalık kazanabilirsiniz. Despacito şarkısını duymuş olabilirsiniz!
Sinema: İspanyolca filmler izlemek, dili pratik etmek için harika bir yoldur.
Yemek: Paella, tapas ve churros gibi lezzetler İspanyol mutfağının enfes örneklerindendir.
İspanyolca Öğrenmek İçin İpuçları
1- Günlük Kelimeler Öğrenin: Her gün birkaç yeni kelime ezberleyin.
2- Dinleme Pratiği Yapın: İspanyolca podcastler veya müzikler dinleyin.
3- Konuşmaktan Çekinmeyin: Basit de olsa konuşma pratiği yapın.
4- Notlar Alın: Önemli gördüğünüz ifadeleri not edin.
5- Tekrar Edin: Öğrendiklerinizi düzenli olarak gözden geçirin.
Sonuç
İspanyolca, öğrenmesi zevkli ve kullanışlı bir dildir. Sabır ve pratikle, kısa sürede temel düzeyde iletişim kurmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın, her yeni kelime sizi farklı bir kültüre biraz daha yaklaştırır.
¡Buena suerte! (Buena suerte): İyi şanslar!
Fotografía
Fotoğraf
Örnek Diyalog: La calidad de esta fotografía es impresionante; realmente captura la esencia del momento.
Türkçe: Bu fotoğrafın kalitesi etkileyici; gerçekten anın özünü yakalamış.
Cámara
Kamera
Örnek Diyalog: ¿Puedes pasarme la cámara para tomar una foto de este paisaje impresionante?
Türkçe: Bu etkileyici manzaradan bir fotoğraf çekmek için bana kamerayı uzatabilir misin?
Lente
İlkbahar
Örnek Diyalog: Over dinner, Marco shared his excitement about his upcoming project, saying, I'll need to capture the essence of spring, la primavera, with a sense of lente, slowly unveiling the rebirth of nature.
Türkçe: Akşam yemeği sırasında, Marco, yaklaşan projesi hakkındaki heyecanını paylaşarak, Baharın özünü, la primavera'yı, doğanın yeniden doğuşunu yavaşça gözler önüne sererek, bir anlamda lente ile yakalamam gerekecek. dedi.
Obturador
Obturatör
Örnek Diyalog: Ajusta el obturador para permitir más luz durante la exposición.
Türkçe: Deklanşörü, pozlama sırasında daha fazla ışık alacak şekilde ayarla.
Diafragma
Diafram
Örnek Diyalog: Cuando el fotógrafo explicó cómo ajustar la exposición, mencionó la importancia de comprender cómo funciona el diafragma de la cámara.
Türkçe: Fotografçı pozlamayı nasıl ayarlayacağınızı açıklarken, kameranın diyaframının nasıl çalıştığını anlamanın önemini vurguladı.
Exposición
Sergi
Örnek Diyalog: La exposición de arte contemporáneo está abriendo sus puertas al público este fin de semana.
Türkçe: Çağdaş sanat sergisi, bu hafta sonu halka kapılarını açıyor.
Flash
Yıldırım
Örnek Diyalog: When the lightning struck, the sudden flash illuminated the entire room for a brief moment.
Türkçe: Yıldırım çarptığında, ani bir parlaklık tüm odayı kısa bir anlığına aydınlattı.
Trípode
Tripod
Örnek Diyalog: ¿Puedes pasarme el trípode para que yo pueda configurar la cámara antes de que comience la sesión de fotos?
Türkçe: Fotoğraf çekimine başlamadan önce kamerayı ayarlayabilmem için bana tripodu uzatabilir misin?
Enfoque
Odaklanma
Örnek Diyalog: Para mejorar los resultados del proyecto, necesitamos un enfoque más estratégico que integre todas las áreas de la empresa.
Türkçe: Projenin sonuçlarını iyileştirmek için, şirketin tüm alanlarını entegre eden daha stratejik bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor.
Macro
Bu bölümün tamamlanmamış olduğunu fark ediyorum. Eğer bir cümle çevirmemi istiyorsanız, lütfen tam cümleyi sağlayın, böylece size yardımcı olabileyim.
Örnek Diyalog: When discussing the economy, we often look at the macro level to understand the large-scale trends and patterns.
Türkçe: Ekonomiyi tartışırken, genellikle büyük ölçekli eğilimleri ve desenleri anlamak için makro düzeye bakarız.
Zoom
Yakınlaştır
Örnek Diyalog: During our Zoom call yesterday, we finalized the project details with the team in London.
Türkçe: Dünkü Zoom görüşmemizde, Londra'daki ekip ile proje detaylarını sonuçlandırdık.
Gran angular
Geniş açı
Örnek Diyalog: El fotógrafo decidió usar su lente gran angular para capturar la majestuosidad del paisaje urbano.
Türkçe: Fotoğrafçı, şehir manzarasının görkemini yakalamak için geniş açılı lensini kullanmaya karar verdi.
Teleobjetivo
Telefoto objektif
Örnek Diyalog: Para capturar la luna tan detallada en la foto, tuve que usar un teleobjetivo.
Türkçe: Fotoğrafta ayı bu kadar detaylı yakalayabilmek için bir teleobjektif kullanmak zorunda kaldım.
Sensor
Sensör
Örnek Diyalog: The sensor at the facility's gate will trigger an alarm if anyone tries to enter after hours.
Türkçe: Tesisin kapısındaki sensör, mesai saatleri dışında herhangi biri içeri girmeye çalışırsa bir alarmı tetikleyecek.
ISO
ISO'nun Türkçe karşılığı Uluslararası Standartlar Örgütü olarak bilinir. Ancak cümlenin geri kalan kısmını vermediğiniz için cümleyi tam olarak çeviremiyorum. ISO kelimesini ayrıca bir standardın adı veya bir belge numarası olarak da düşünebiliriz örneğin, ISO 9001). Bu durumda, çeviriye özgü bir bağlam olmadan doğru çeviriyi sağlamak mümkün değildir.
Örnek Diyalog: Their company just received ISO certification, which officially recognizes their high standard of production.
Türkçe: Şirketleri, üretimdeki yüksek standartlarını resmi olarak tanıyan ISO sertifikası aldı.
Balance de blancos
Beyaz dengesi
Örnek Diyalog: Antes de comenzar la sesión de fotos, asegúrate de ajustar el balance de blancos para compensar la luz amarillenta de la sala.
Türkçe: Fotoğraf çekimine başlamadan önce, odanın sarımsı ışığını dengelemek için beyaz dengesini ayarladığından emin ol.
Modo manual
Manuel mod
Örnek Diyalog: Puedes obtener mejores resultados si tomas la foto en modo manual en lugar de automático.
Türkçe: Otomatik mod yerine manuel modda fotoğraf çekersen daha iyi sonuçlar alabilirsin.
Modo automático
Otomatik mod
Örnek Diyalog: Cuando pongo la aspiradora en modo automático, se maneja sola por toda la casa.
Türkçe: Otomatik moda aldığımda, elektrikli süpürge tüm evde kendiliğinden ilerliyor.
Fotografía de retrato
Portre fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía de retrato que tomaste captura perfectamente la esencia de su personalidad.
Türkçe: Çektiğin portre fotoğrafı, kişiliğinin özünü mükemmel bir şekilde yakalamış.
Fotografía de paisaje
Manzara fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía de paisaje captura la tranquilidad del amanecer en las montañas como ninguna otra.
Türkçe: Peyzaj fotoğrafçılığı, dağlardaki şafak vaktinin huzurunu başka hiçbir şey gibi yakalar.
Fotografía nocturna
Gece fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía nocturna requiere una buena técnica y paciencia para capturar las estrellas.
Türkçe: Gece fotoğrafçılığı, yıldızları yakalamak için iyi bir teknik ve sabır gerektirir.
Fotografía de deportes
Spor Fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: Alicia se especializa en fotografía de deportes y sus imágenes capturan la intensidad del momento con una claridad impresionante.
Türkçe: Alicia, spor fotoğrafçılığında uzmanlaşmıştır ve fotoğrafları, anın yoğunluğunu etkileyici bir netlikle yakalamaktadır.
Revelado
Revelado
Örnek Diyalog: Cuando Ana miró la foto recién revelada, exclamó sorprendida: ¡Este revelado ha capturado perfectamente la luz del atardecer!
Türkçe: Ana yeni geliştirilen fotoğrafa baktığında şaşırarak haykırdı: Bu baskı, akşam üstü ışığını mükemmel bir şekilde yakalamış!
Impresión de fotos
Fotoğraf baskısı
Örnek Diyalog: ¿Podrías recomendarme un buen sitio para la impresión de fotos digitales?
Türkçe: Dijital fotoğrafların baskısı için iyi bir yer önerebilir misin?
Filtro
Filtre
Örnek Diyalog: Mi cafetera no funciona bien; creo que tengo que limpiar o cambiar el filtro.
Türkçe: Kahve makinem iyi çalışmıyor; sanırım filtreyi temizlemem veya değiştirmem gerekiyor.
Composición
Kompozisyon
Örnek Diyalog: La composición de esta pieza musical es absolutamente magistral y conmovedora.
Türkçe: Bu müzik parçasının bestesi tamamen ustaca ve dokunaklıdır.
Encuadre
Çerçeve
Örnek Diyalog: La galerista explicó que el encuadre de la obra de arte resaltaba aún más su belleza.
Türkçe: Galeri sahibi, sanat eserinin çerçevenin güzelliğini daha da öne çıkardığını açıkladı.
Profundidad de campo
Alan derinliği
Örnek Diyalog: La profundidad de campo en esta fotografía es increíble, se aprecian todos los detalles tanto en el primer plano como en el fondo.
Türkçe: Bu fotoğraftaki alan derinliği inanılmaz, hem ön plandaki hem de arka plandaki tüm detaylar fark ediliyor.
Fotómetro
Fotometre
Örnek Diyalog: Maria sostuvo el fotómetro con cuidado, y dijo que ajustaríamos la exposición según las lecturas para obtener la fotografía perfecta.
Türkçe: Maria fotometreyi dikkatle tuttu ve pozlamayı okumalara göre ayarlayıp mükemmel fotoğrafı çekeceğimizi söyledi.
Disparador remoto
Uzaktan kumanda
Örnek Diyalog: Compré un disparador remoto para poder tomar fotos de grupo sin dejar a nadie fuera de la imagen.
Türkçe: Grup fotoğrafları çekerken kimseyi görüntünün dışında bırakmamak için bir uzaktan kumandalı deklanşör aldım.
Tarjeta de memoria
Hafıza kartı
Örnek Diyalog: Necesito comprar una tarjeta de memoria nueva para mi cámara porque la que tengo ya está llena de fotos.
Türkçe: Kameram için yeni bir hafıza kartı almalıyım çünkü elimdeki zaten fotoğraflarla dolu.
Megapíxeles
Megapikseller
Örnek Diyalog: La cámara de mi nuevo smartphone tiene un sensor impresionante de 108 megapíxeles, lo que me permite tomar fotografías superdetalladas.
Türkçe: Yeni akıllı telefonumun kamerası etkileyici 108 megapiksellik bir sensöre sahip, bu da bana süper detaylı fotoğraflar çekme imkanı veriyor.
Resolución
Karar
Örnek Diyalog: La resolución del problema requiere una mirada detallada y reflexiva de todas las partes involucradas.
Türkçe: Sorunun çözümü, tüm ilgili tarafların ayrıntılı ve düşünceli bir şekilde incelenmesini gerektirir.
Formato de imagen
Görüntü formatı
Örnek Diyalog: Podrías enviarme el logo en un formato de imagen compatible con nuestra página web, por favor?
Türkçe: Lütfen logoyu web sitemizle uyumlu bir resim formatında bana gönderir misiniz?
JPEG
Özür dilerim, ancak verdiğiniz cümlenin Türkçe bir çevirisini yapabileceğim yeterli içerik bulunmamaktadır. JPEG bir dosya formatının adıdır ve zaten Türkçede de aynı şekilde kullanılır. Eğer daha fazla bilgi veya bir cümle verirseniz, size Türkçe karşılığı ile yardımcı olabilirim.
Örnek Diyalog: The image you sent is fine, but could you resend it in a JPEG format for better clarity?
Türkçe: Gönderdiğiniz resim güzel ancak, daha iyi netlik için JPEG formatında tekrar gönderebilir misiniz?
RAW
HAM
Örnek Diyalog: Make sure to wash your hands thoroughly after handling the raw chicken to avoid any risk of food poisoning.
Türkçe: Çiğ tavuğu ele aldıktan sonra herhangi bir gıda zehirlenmesi riskinden kaçınmak için ellerinizi iyice yıkadığınızdan emin olun.
Histograma
Histograma Türkçe'de histograma olarak kalır; zira bu kelime Türkçe'de de aynı şekilde kullanılır ve bir çeviriye ihtiyaç duymaz. Histogram, veri dağılımlarını görselleştirmek için kullanılan çubuk grafiklerdir ve matematik ile istatistik alanlarında sıkça karşılaşılan bir terimdir.
Örnek Diyalog: El histograma muestra claramente cómo se distribuyen las frecuencias de las edades de los participantes del estudio.
Türkçe: Histogram, çalışmaya katılanların yaş dağılımının frekanslarının nasıl dağıldığını açıkça gösteriyor.
Luz natural
Doğal ışık
Örnek Diyalog: La luz natural que entra por la ventana realza los colores de la habitación.
Türkçe: Pencereden içeri giren doğal ışık, odanın renklerini canlandırıyor.
Reflector
Yansıtıcı
Örnek Diyalog: Hold the reflector steady while I adjust the lights to eliminate the shadows.
Türkçe: Gölgeleri ortadan kaldırmak için ışıkları ayarlarım sırasında reflektörü sabit tut.
Difusor
Difüzör
Örnek Diyalog: Mi hermana siempre enciende un difusor con aceites esenciales para relajarse antes de dormir.
Türkçe: Kız kardeşim uyumadan önce rahatlamak için her zaman esansiyel yağlarla bir difüzör yakar.
Sincronización de flash
Flaş senkronizasyonu
Örnek Diyalog: Asegúrate de que la sincronización de flash esté configurada correctamente para evitar fotografías subexpuestas.
Türkçe: Flaş senkronizasyonunun doğru ayarlandığından emin ol, böylece az pozlanmış fotoğraflardan kaçınabilirsin.
Tiempo de exposición
Pozlama süresi
Örnek Diyalog: Para proteger tu piel, es importante limitar el tiempo de exposición al sol, especialmente durante las horas pico.
Türkçe: Cildini korumak için, özellikle yoğun güneşin olduğu saatlerde güneşe maruz kalma süresini sınırlamak önemlidir.
Ráfaga
Rafale hızlı ve ani rüzgar ya da ateş etme anlamında kullanılabilir)
Örnek Diyalog: La ráfaga de viento que azotó el puerto volcó varias embarcaciones.
Türkçe: Limanı vuran şiddetli rüzgar birkaç tekneyi devirdi.
Temporizador
Zamanlayıcı
Örnek Diyalog: Podrías configurar el temporizador para veinte minutos mientras termino de preparar la ensalada?
Türkçe: Salatayı hazırlamayı bitirirken zamanlayıcıyı yirmi dakika için ayarlayabilir misin?
Edición de imagen
Görüntü düzenleme
Örnek Diyalog: Para mejorar la estética de la foto, utilizaré una herramienta de edición de imagen antes de publicarla.
Türkçe: Fotoğrafın estetiğini iyileştirmek için, onu yayınlamadan önce bir görüntü düzenleme aracı kullanacağım.
Saturación
Doyma
Örnek Diyalog: La saturación del color en esta fotografía es perfecta, resalta todos los detalles.
Türkçe: Bu fotoğraftaki renk doygunluğu mükemmel, tüm detayları ortaya çıkarıyor.
Contraste
Kontrast
Örnek Diyalog: El contraste entre el cielo azul y las hojas doradas del otoño es simplemente asombroso.
Türkçe: Mavi gökyüzü ile sonbaharın altın sarısı yaprakları arasındaki tezat gerçekten şaşırtıcıdır.
Nitidez
Netlik
Örnek Diyalog: La nitidez de esta pantalla es increíble, casi puedo sentir la textura de las imágenes.
Türkçe: Bu ekranın netliği inanılmaz, resimlerin dokusunu neredeyse hissedebiliyorum.
Viñeteado
Kenar kararması
Örnek Diyalog: Al ver la foto, noté que el efecto de viñeteado resalta el sujeto central al oscurecer los bordes de la imagen.
Türkçe: Fotoğrafa bakarken, viyente etkisinin görüntünün kenarlarını karartarak merkezi konuyu vurguladığını fark ettim.
Fotografía aérea
Hava fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía aérea de la nueva urbanización reveló lo extenso de su desarrollo.
Türkçe: Yeni yerleşim alanının hava fotoğrafçılığı, gelişiminin genişliğini ortaya çıkardı.
Autorretrato
Özçekim
Örnek Diyalog: Cuando visitamos el museo, me quedé fascinado con el autorretrato de Frida Kahlo, su expresión es simplemente cautivadora.
Türkçe: Müze'yi ziyaret ettiğimizde, Frida Kahlo'nun otoportresiyle gerçekten büyülendim, ifadesi sadece büyüleyici.
Fotografía submarina
Sualtı fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía submarina es tan desafiante como fascinante, el color y la vida que logras captar son espectaculares.
Türkçe: Su altı fotoğrafçılığı, hem meydan okuyucu hem de büyüleyici olup, yakalayabildiğin renk ve yaşam gerçekten etkileyicidir.
Álbum de fotos
Fotoğraf albümü
Örnek Diyalog: Cuando revisábamos el álbum de fotos, encontramos una imagen de nuestros abuelos que nunca habíamos visto.
Türkçe: Fotoğraf albümünü gözden geçirirken daha önce hiç görmediğimiz büyüklerimizin bir fotoğrafını bulduk.
Marco de foto
Fotoğraf çerçevesi
Örnek Diyalog: Colgué un nuevo marco de foto en la sala para destacar nuestra foto de familia.
Türkçe: Salona aile fotoğrafımızı öne çıkarmak için yeni bir fotoğraf çerçevesi astım.
Galería fotográfica
Fotoğraf Galerisi
Örnek Diyalog: Después de la ceremonia, todos están invitados a ver nuestra Galería fotográfica donde hemos recopilado los momentos más especiales de nuestra vida juntos.
Türkçe: Törenin ardından, hep birlikte yaşadığımız en özel anların toplandığı Fotoğraf Galerimizi görmeye tüm davetliler davetlidir.
Visor
Gözlük
Örnek Diyalog: As she slid into the driver's seat, she flicked down the visor to shield her eyes from the glaring sun.
Türkçe: Sürücü koltuğuna kayarken, gözlerini kamaştırıcı güneşten korumak için güneşliği indirdi.
Exif
Exif
Örnek Diyalog: When we looked at the EXIF data, we could see that the photo was taken at midnight, which proved his alibi incorrect.
Türkçe: EXIF verilerine baktığımızda, fotoğrafın gece yarısı çekildiğini görebiliyorduk, bu da onun mazeretini çürütüyordu.
Fotografía en blanco y negro
Siyah beyaz fotoğraf.
Örnek Diyalog: Preparé una exposición de fotografía en blanco y negro para capturar la esencia de esos tiempos pasados.
Türkçe: Geçmiş zamanların özünü yakalamak için siyah beyaz fotoğraflardan oluşan bir sergi hazırladım.
Fotografía infrarroja
Kızılötesi fotoğrafçılık
Örnek Diyalog: La fotografía infrarroja permite captar imágenes más allá de lo que el ojo humano puede percibir, revelando detalles ocultos en la naturaleza.
Türkçe: Kızılötesi fotoğrafçılık, insan gözünün algılayabileceğinden daha öteye görüntüler yakalamayı sağlar ve bu şekilde doğadaki gizli detayları ortaya çıkarır.
Fotografía de moda
Moda fotoğrafçılığı
Örnek Diyalog: La fotografía de moda requiere no solo un buen equipo, sino también un agudo sentido del estilo y la composición.
Türkçe: Moda fotoğrafçılığı sadece iyi bir ekipman gerektirmez, aynı zamanda keskin bir stil ve kompozisyon anlayışı da gerektirir.