Günümüzde küreselleşme ile birlikte farklı dillerde iletişim kurmak, iş hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Özellikle nadir konuşulan dillerde akıcı ve etkili iletişim kurabilmek, rekabette önemli bir avantaj sağlar. Estonca, Baltık ülkelerinden Estonya'nın resmi dilidir ve iş dünyasında bu dili kullanabilmeniz, Baltık pazarına girerken kapıları sizin için aralayabilir.
Tere, mul on hea meel teid näha.
Merhaba, sizi gördüğüme çok memnun oldum.
Örnek Diyalog: Tere, mul on hea meel teid näha, kuidas teie päev on läinud?
Türkçe: Merhaba, sizi gördüğüme sevindim, gününüz nasıl geçti?
Aitäh, et leidsite aja koosolekuks.
Teşekkür ederim, toplantı için zaman ayırdınız.
Örnek Diyalog: Aitäh, et leidsite aja koosolekuks; see on meie projekti jaoks väga oluline.
Türkçe: Teşekkür ederim, toplantı için zaman ayırdığınız; bu bizim projemiz için çok önemli.
Arutame tänase päevakorra punkte.
Bugünkü gündem maddelerini ele alalım.
Örnek Diyalog: Enne koosoleku algust, kas me võiksime Arutame tänase päevakorra punkte, et veenduda kõigi teemade katvuses?
Türkçe: Toplantının başlamasından önce, bugünün gündem maddelerini tartışarak tüm konuların kapsandığından emin olabilir miyiz?
Alustame päevakorraga.
Gündemle başlayalım.
Örnek Diyalog: Enne kui süveneme arutelusse, alustame päevakorraga.
Türkçe: Tartışmaya dalış yapmadan önce, gündem maddeleriyle başlayalım.
Kellelgi on küsimusi enne, kui alustame?
Herkesin bir sorusu var mı, başlamadan önce?
Örnek Diyalog: Kellelgi on küsimusi enne, kui alustame?
Türkçe: Başlamadan önce sorusu olan var mı?
Läheme üle järgmisele teemale.
Gelelim bir sonraki konuya.
Örnek Diyalog: Kui kõik on valmis, läheme üle järgmisele teemale.
Türkçe: Her şey hazır olduğunda bir sonraki konuya geçeceğiz.
Kas me võiks vahepausi teha?
Bir mola verebilir miyiz?
Örnek Diyalog: Kas me võiks vahepausi teha, sest ma tunnen, et väike puhkus aitaks mul paremini keskenduda?
Türkçe: Acaba bir ara verip dinlenmek benim daha iyi odaklanmama yardımcı olur mu?
Olen täiesti nõus teie ettepanekuga.
Sizin önerinize tamamen katılıyorum.
Örnek Diyalog: Olen täiesti nõus teie ettepanekuga, see on just see muudatus, mida meie projekt vajab.
Türkçe: Sizin önerinizle tamamen aynı fikirdeyim, bu bizim projemizin ihtiyaç duyduğu değişiklik tam da budur.
Ma ei ole kindel, kas ma nõustun sellega.
Bu konuda emin değilim, onaylayıp onaylamadığım konusunda.
Örnek Diyalog: Ma ei ole kindel, kas ma nõustun sellega, aga see argument on kindlasti mõtlemist väärt.
Türkçe: Bu konuda emin olmadığıımı, ancak bu argümanın kesinlikle düşünmeye değer olduğunu söyleyebilirim.
Võime selle üle veel mõelda.
Bunu biraz daha düşünebiliriz.
Örnek Diyalog: Võime selle üle veel mõelda, enne kui lõpliku otsuse teeme.
Türkçe: Üzerinde daha fazla düşünebiliriz, nihai kararı vermeden önce.
Kuidas see mõjutaks meie eelarvet?
Bu, bütçemizi nasıl etkiler?
Örnek Diyalog: Kui kaaluksime uue tarkvara ostmist, Kuidas see mõjutaks meie eelarvet?
Türkçe: Yeni bir yazılım almayı düşünseydik, bu bütçemizi nasıl etkilerdi?
Vaatame üle eelmise koosoleku protokolli.
Önceki toplantının tutanağını gözden geçirelim.
Örnek Diyalog: Enne kui me uute teemade juurde liigume, vaatame üle eelmise koosoleku protokolli.
Türkçe: Yeni konulara geçmeden önce, bir önceki toplantının tutanağını gözden geçirelim.
Milles me eelmisel korral kokku leppisime?
Geçen sefer ne konusunda anlaşmıştık?
Örnek Diyalog: Milles me eelmisel korral kokku leppisime, sest tundub, et oleme mõlemad erinevalt aru saanud?
Türkçe: Geçen sefer ne konusunda anlaştığımızı bir türlü çözemedim, çünkü görünüşe göre ikimiz de farklı şeyler anlamışız.
Mis on teie arvates selle plaani tugevused?
Sizce bu planın güçlü yönleri nelerdir?
Örnek Diyalog: Mis on teie arvates selle plaani tugevused, kui vaatame praegusi turutingimusi?
Türkçe: Sizce bu planın güçlü yönleri nelerdir, şu anki piyasa koşulları göz önüne alındığında?
Kuidas saaksime riske maandada?
Riskleri nasıl azaltabiliriz?
Örnek Diyalog: Projekti koosolekul uuris juht tiimilt: Kas on mõtteid, kuidas saaksime riske maandada?
Türkçe: Proje toplantısında lider ekipten şöyle sordu: Riskleri nasıl hafifletebiliriz, herhangi bir fikriniz var mı?
Kas teil on selle projekti kogemusi?
Bu projede deneyiminiz var mı?
Örnek Diyalog: Intervjuul küsis tööandja kandidaadilt: Kas teil on selle projekti kogemusi?
Türkçe: Mülakatta işveren adaydan şöyle sordu: Bu projede tecrübeniz var mı?
Võiksite jagada oma mõtteid sellest?
Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Örnek Diyalog: Kas Võiksite jagada oma mõtteid sellest, kuidas viimane projektijuhtimise töötuba läks?
Türkçe: En son proje yönetimi atölyesi nasıl gitti hakkında düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Millal oleks teil aega järgmiseks koosolekuks?
Bir sonraki toplantı için ne zaman müsait olursunuz?
Örnek Diyalog: Millal oleks teil aega järgmiseks koosolekuks, et arutada projekti edasist arengut?
Türkçe: Projektin ilerleyişini tartışmak için bir sonraki toplantıya ne zaman vaktiniz olur?
Milline on projekti ajakava?
Projektin zaman çizelgesi nasıl?
Örnek Diyalog: Kas sa oskad öelda, milline on projekti ajakava?
Türkçe: Projektin zaman çizelgesinin nasıl olduğunu söyleyebilir misin?
Kuidas me edeneme võrreldes ajakavaga?
Programa göre nasıl ilerliyoruz?
Örnek Diyalog: Kuidas me edeneme võrreldes ajakavaga, kas peame plaani muutma?
Türkçe: Zaman çizelgesine göre nasıl ilerliyoruz, planı değiştirmemiz gerekiyor mu?
Kellel on vastutus selle ülesande eest?
Bu görevin sorumluluğu kime ait?
Örnek Diyalog: Projektijuht vaatas ringi ja küsis meeskonnalt: Kellel on vastutus selle ülesande eest?
Türkçe: Proje yöneticisi etrafa baktı ve ekibine sordu: Bu görevden kim sorumlu?
Kas saaksite selgitada seda detailsemalt?
Bunu biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas saaksite selgitada seda detailsemalt, mida te oma esitluses silmas pidasite?
Türkçe: Özür dilerim, sunumunuzda bahsettiğiniz o detalı daha ayrıntılı açıklayabilir misiniz?
Millal saame oodata esialgseid tulemusi?
Özgün sonuçları ne zaman bekleyebiliriz?
Örnek Diyalog: Millal saame oodata esialgseid tulemusi, kas projekti lõpuleviimise ajakava on veel paigas?
Türkçe: İlk sonuçları ne zaman bekleyebiliriz, proje tamamlama takvimi hala geçerli mi?
Kas teil on ettepanekuid?
Önerileriniz var mı?
Örnek Diyalog: Kas teil on ettepanekuid, kuidas meie koosolekuid tõhusamaks muuta?
Türkçe: Toplantılarımızı daha etkili hale getirmek için önerileriniz var mı?
Kui suured on oodatavad kulud?
Tahmini giderler ne kadar?
Örnek Diyalog: Kui suured on oodatavad kulud selle projekti lõpuleviimiseks?
Türkçe: Bu projeyi tamamlamak için beklenen masraflar ne kadar olacak?
Mil viisil edendab see meie äristrateegiat?
Bu bizim iş stratejimizi nasıl ilerletir?
Örnek Diyalog: Kas saate selgitada, kuidas täpselt mil viisil edendab see meie äristrateegiat?
Türkçe: Bu bizim iş stratejimize tam olarak nasıl ve hangi yollarla katkıda bulunuyor, açıklayabilir misiniz?
Kes hakkab seda ülesannet juhtima?
Kim bu görevi yönetmek üzere görevlendirildi?
Örnek Diyalog: Kes hakkab seda ülesannet juhtima, on veel otsustamata.
Türkçe: Bu görevi kimin yöneteceği henüz kararlaştırılmadı.
Kui kaua võtab aega selle projekti lõpuleviimine?
Bu projeyi tamamlamak ne kadar süre alır?
Örnek Diyalog: Kas oskad öelda, kui kaua võtab aega selle projekti lõpuleviimine?
Türkçe: Bu projenin tamamlanması ne kadar süre alır söyleyebilir misin?
Millised on oodatavad takistused?
Muhtemel engeller nelerdir?
Örnek Diyalog: Projektijuht küsis meeskonnalt: Millised on oodatavad takistused selle projekti edukaks lõpuleviimiseks?
Türkçe: Proje müdürü ekipten sordu: Bu projenin başarıyla tamamlanması için beklenen engeller nelerdir?
Mis on selle projekti prioritiseeritud eesmärgid?
Bu projenin öncelikli hedefleri nelerdir?
Örnek Diyalog: Projektijuht küsis meeskonnalt: Mis on selle projekti prioritiseeritud eesmärgid?
Türkçe: Proje yöneticisi ekipten sordu: Bu projenin öncelikli hedefleri nelerdir?
Millised muutused on vajalikud?
Hangi değişiklikler gerekli?
Örnek Diyalog: Millised muutused on vajalikud, et meie ettevõtte tööprotsessid oleksid tõhusamad?
Türkçe: Şirketimizin iş süreçlerinin daha verimli olması için hangi değişiklikler gerekli?
Kuidas sellest kasu saame?
Bu durumdan nasıl fayda sağlarız?
Örnek Diyalog: Meie ettevõtte on kaalumas uue tarkvara kasutuselevõttu, aga kuidas sellest kasu saame?
Türkçe: Şirketimiz yeni bir yazılımı kullanıma alma ihtimalini değerlendiriyor, ancak bundan nasıl fayda sağlarız?
Kas me saame sellest tulenevat riski endale lubada?
Bu kaynaklanan riski kendimize göze alabilir miyiz?
Örnek Diyalog: Arvestades potentsiaalset kahju, peame küsima, kas me saame sellest tulenevat riski endale lubada?
Türkçe: Olası zararı göz önünde bulundurarak, kendimize bu riski göze alıp alamayacağımızı sormalıyız?
Milline on meie järgmine samm?
Bizim bir sonraki adımımız nedir?
Örnek Diyalog: Milline on meie järgmine samm, kui oleme projektiga sellesse etappi jõudnud?
Türkçe: Projekte bu aşamaya getirdiğimizde bir sonraki adımımız ne olacak?
Kuidas see mõjutab meie kliendisuhteid?
Bu, müşteri ilişkilerimizi nasıl etkiler?
Örnek Diyalog: Kuidas see mõjutab meie kliendisuhteid, kui me hilineksime projekti tähtajaga?
Türkçe: Projektin son teslim tarihine geç kaldığımızda müşteri ilişkilerimizi nasıl etkiler?
Millised on peamised tulemusnäitajad?
Ana başarı göstergeleri nelerdir?
Örnek Diyalog: Juhi poole pöördudes küsis töötaja: Millised on peamised tulemusnäitajad, mille alusel meie osakonna edukust hinnatakse?
Türkçe: Juhi poole dönerek çalışan şöyle sordu: Bölümümüzün başarısını değerlendirirken temel alınan başlıca performans göstergeleri nelerdir?
Palun andke tagasisidet praeguse seisundi kohta.
Lütfen şu anki durum hakkında geri bildirimde bulunun.
Örnek Diyalog: Töökaaslasega seminaril olles sosistasin talle: Palun andke tagasisidet praeguse seisundi kohta, et saaksime oma plaane vastavalt kohandada.
Türkçe: Seminerde iş arkadaşımla fısıldayarak ona şunu söyledim: Lütfen mevcut durum hakkında geri bildirimde bulunun ki planlarımızı buna göre ayarlayabilelim.
Ma sooviksin üle vaadata lepingu tingimused.
Sözleşme koşullarını gözden geçirmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Kas on võimalik koosolekul, Ma sooviksin üle vaadata lepingu tingimused?
Türkçe: Toplantı sırasında sözleşme şartlarını gözden geçirmek istiyorum, mümkün mü?
Millal see muudatus jõustub?
Bu değişiklik ne zaman yürürlüğe giriyor?
Örnek Diyalog: Kas sa oskad öelda, millal see muudatus jõustub?
Türkçe: Bu değişikliğin ne zaman yürürlüğe gireceğini söyleyebilir misin?
Kas te saaksite esitada analüüsi tulemused?
Analiz sonuçlarını sunabilir misiniz?
Örnek Diyalog: Kas te saaksite esitada analüüsi tulemused, et me saaksime arutada edasisi ravivõimalusi?
Türkçe: Analiz sonuçlarını sunabilir misiniz, böylece ilerleyen tedavi seçeneklerini tartışabilir miyiz?
See on väga oluline meie ettevõtte jaoks.
Bu bizim şirket için çok önemli.
Örnek Diyalog: See on väga oluline meie ettevõtte jaoks, et me kõik järgiksime uut protseduuride käsiraamatut.
Türkçe: Bu, yeni prosedür el kitabını hepimizin takip etmesi, şirketimiz için çok önemlidir.
Kas see on kooskõlas meie ettevõtte väärtustega?
Bu, şirketimizin değerleriyle uyumlu mu?
Örnek Diyalog: Kas see on kooskõlas meie ettevõtte väärtustega, kui me langetame otsuse loobumaks keskkonnasäästlikumatest tootmisviisidest?
Türkçe: Şirketimizin değerleriyle uyumlu mu, eğer biz çevreyi daha az kirleten üretim yöntemlerinden vazgeçme kararı alırsak?
See ületab meie eelarve piiranguid.
Bu, bütçe sınırlarımızı aşıyor.
Örnek Diyalog: Vabandust, aga me ei saa seda projekti hetkel ette võtta, kuna see ületab meie eelarve piiranguid.
Türkçe: Özür dileriz ancak şu anda bu projeye başlayamayız çünkü bu, bütçe sınırlarımızı aşıyor.
Me peaksime konsulteerima meie õigusosakonnaga.
Bizim hukuk departmanımızla danışmalıyız.
Örnek Diyalog: Me peaksime konsulteerima meie õigusosakonnaga enne lepingu allkirjastamist.
Türkçe: Sözleşmeyi imzalamadan önce hukuk departmanımızla danışmalıyız.
Kuidas me hindame projekti edu?
Projektin başarısını nasıl değerlendireceğiz?
Örnek Diyalog: Kas saaksid palun selgitada, kuidas me hindame projekti edu enne järgmist koosolekut?
Türkçe: Projektin başarısını bir sonraki toplantıdan önce nasıl değerlendireceğimizi açıklar mısınız lütfen?
Võib-olla peaksime kaaluma alternatiivseid võimalusi.
Belki alternatif seçenekleri düşünmeliyiz.
Örnek Diyalog: Võib-olla peaksime kaaluma alternatiivseid võimalusi, enne kui teeme lõpliku otsuse.
Türkçe: Belki nihai kararı vermeden önce alternatif seçenekleri düşünmeliyiz.
Kas on veel midagi, mida peaksime arutama?
Başka tartışmamız gereken bir şey var mı?
Örnek Diyalog: Kas on veel midagi, mida peaksime arutama enne koosoleku lõppu?
Türkçe: Toplantının sona ermesinden önce tartışmamız gereken başka bir şey var mı?
Koosoleku lõpp. Aitäh kõigile osalemast.
Toplantının sonu. Katılan herkese teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: Koosoleku lõpp, aitäh kõigile osalemast.
Türkçe: Toplantının sonu, katılan herkese teşekkür ederim.
Palun ärge unustage järgmise koosoleku aega.
Lütfen bir sonraki toplantının zamanını unutmayın.
Örnek Diyalog: Palun ärge unustage järgmise koosoleku aega, see toimub esmaspäeval kell 10:00.
Türkçe: Lütfen gelecek toplantının saatini unutmayın, bu pazartesi günü saat 10:00'de gerçekleşecek.
Kas keegi soovib lisada midagi enne, kui lõpetame?
Toplantıyı bitirmeden önce eklemek istediği bir şey olan var mı?
Örnek Diyalog: Kas keegi soovib lisada midagi enne, kui lõpetame?
Türkçe: Toplantıyı bitirmeden önce eklemek isteyen var mı?
Estonca, Avrupa’nın kuzeydoğusunda yer alan küçük ama teknoloji ve dijitalleşme alanında oldukça yenilikçi olan Estonya Cumhuriyeti’nin resmi dilidir. Son yıllarda iş toplantılarında Estonca bilmek, özellikle Baltık pazarına girmek isteyen şirketler ve girişimciler için oldukça önemli hale geldi. Estonca, Fin dilleri grubuna ait olması nedeniyle Türkçeye benzeyen bir kelime yapısına sahip olmasa da, kendine özgü bir ritmi, ses düzeni ve çekici bir kültürel arka planı vardır. Özellikle ilk defa Estonca öğrenmeye başlayan kişilere, hem dilin ses yapısı hem de kelime kökenleri başlangıçta biraz karmaşık görünebilir. Fakat doğru yaklaşımlarla, bu dili iş toplantılarında kullanmak ve profesyonel bir izlenim yaratmak mümkün hale gelir.
Estonya iş dünyasında, açıklık ve doğrudanlık önemli bir değer olarak kabul görür. Bu nedenle, kendinize güvenen, net cümlelerle konuşan biri olarak algılanmak büyük önem taşır. Bu yazıda, Estonca bilgisi sıfır olan okuyucular için iş toplantılarında kullanabileceğiniz pek çok kelime, ifade ve pratik cümle yapısı sunulacaktır. Ek olarak, telaffuz ipuçlarını ve Estonyalı iş insanlarına has tarzı daha yakından anlamanıza yardımcı olacak öneriler de yer alacaktır. Böylece, Estonca’nın temellerini atarak, Baltık coğrafyasındaki iş fırsatlarına güvenle adım atabilirsiniz.
GİRİŞ
Yaklaşık 1.3 milyon kişinin konuştuğu Estonca, her ne kadar nüfus bakımından düşük bir değerlere sahip olsa da, Avrupa Birliği içinde resmi bir dil olma statüsüyle dikkat çeker. Özellikle dijital teknolojilere olan hızlı yönelim, yatırımcının ilgisini bu bölgeye çekmiş ve Estonca’nın ticari hayatta önemini artırmıştır. Küresel iş dünyasında Estonca konuşabilmek, her zaman rakiplerin bir adım önünde sizi konumlandıracak bir nitelik olarak görülür. Üstelik potansiyel iş ortaklarının dikkatini çekmek ve onlarla samimi bir iletişim kurmak için temel kelime haznesi ve cümle kalıplarına sahip olmak bile yeterli olabilir.
Estonca’nın dili öğrendiğinizde sizi en çok şaşırtabilecek yönlerinden biri, kelimelerin pek çoğunun bize hiç tanıdık gelmemesidir. Örneğin, İngilizce veya Almanca öğrendiğinizde, Türkçe ile paylaşılan bazı kelimelere veya benzer seslere rastlamak mümkündür. Ancak Estonca, Finn-Ugor dil ailesine ait olması nedeniyle Türkçeden oldukça farklı yapılar barındırabilir. Bu farklılık, kelimeleri akılda tutmayı ve doğru telaffuz etmeyi biraz zorlaştırsa da, iş dünyasında doğru terimleri öğrenmeniz halinde büyük avantaj sağlayacaktır.
Yine de unutmamak gerekir ki, insan sıcaklığını yansıtan samimi bir iletişim tarzı benimsemek, iş ilişkilerinizin kalıcı bir güven üzerine inşa edilmesi açısından oldukça etkilidir. Estonyalılar, resmi duruşun yanı sıra, esnek ve iletişime açık bir yaklaşımı da önemser. Yani karşınızdaki kişiyle göz teması kurmak, net cümleler kullanmak ve bazı Estonca kelimeleri doğru telaffuz ederek konuşmanıza serpiştirmek, karşınızdaki meslektaşınızın veya iş ortağınızın size daha kolay ısınmasını sağlar.
Estonca’da İş Toplantılarına Hazırlık
Uluslararası iş bağlantılarında toplantının kalitesi, çoğu zaman toplantı öncesi hazırlıkla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle Estoncada birkaç temel kelime ile başlayıp daha sonra kapsamlı ifadelere geçmek yerinde olur. Toplantı öncesi planlama ve gündem belirleme, Estonya iş kültüründe özel bir önem taşır. Toplantıya katılacak kişilerin saatinde hazır olması, net bir gündemin paylaşılması ve herkesin kendi sorumluluk alanlarını bilmesi beklenir.
Bu nedenle, ilk öğrenmeniz gereken terimlerden biri “koosolek” (toplantı) veya türevleri olacaktır. Koosolek ifadesi, Estonca dilinin karakteristik ünsüz-vokal dengesiyle dikkat çeker. Türkçeye uyarlarken “ku-so-lek” gibi bir ses dizilimiyle en yakın telaffuzu elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra iş dünyasında çok sık duyacağınız terimlerden bazılarını şu şekilde listeleyebiliriz:
Koosolek (Toplantı)
Ärikohtumine (İş görüşmesi, “äri” = iş, “kohtumine” = buluşma)
Participants kelimesine denk gelen Estonca ifade: Osalejad (Toplantıya katılanlar)
Ajakava (Zaman çizelgesi, “aeg” = zaman, “kava” = plan)
Päevakord (Gündem, “päev” = gün, “kord” = sıralama, düzen)
Eesmärk (Amaç, “ees” = ön, “märk” = işaret)
Arutelu (Tartışma, görüşme, “arutama” = tartışmak, görüşmek fiilinden)
Otsus (Karar)
Bu temel kelimeler, toplantı öncesindeki yazışmalarınızda veya toplantı esnasında konuşmalarınızda oldukça işe yarar. Özellikle gündem maddesi belirlerken, plan yaparken veya odaklanılması gereken noktaları sıralarken bu kelimeleri kullanabilirsiniz.
Aşağıdaki gibi, kısa ve net cümlelerle karşınızdaki kişiden bilgi talep edebilir ya da bilgi verebilirsiniz:
"Kas saaksin päevakorda lisada uue punkti?" (Gündeme yeni bir madde ekleyebilir miyim?)
"Meie kohtumine algab kell kümme." (Toplantımız saat 10’da başlıyor.)
"Palun saatke oma ettevalmistatud dokumendid enne koosolekut." (Lütfen hazırladığınız belgeleri toplantıdan önce gönderin.)
"Kes vastutab ajakava koostamise eest?" (Zaman çizelgesini hazırlamaktan kim sorumlu?)
Yukarıdaki örnekler, sıcak, samimi ve sade bir tonda yazılmalarıyla gözünüze çarpabilir. Estonyalılar, resmi bir dille iletişimi tercih etseler de, özellikle iş ortaklarınızla samimiyet kurduktan sonra daha doğal bir üslubu benimserler.
GELİŞME: DETAYLI TERİMLER VE KULLANIM ÖRNEKLERİ
İş toplantılarında kimi zaman sadece gündem belirlemekle sınırlı kalmaz, proje bütçesi, finansal tablolar veya iş planları gibi konuları da ele alırsınız. İşte bu gibi durumlarda kullanabileceğiniz bazı kritik kelimeleri, altı çizili olarak görelim:
Eelarve: Bütçe
Rahavoog: Nakit akışı
Kulud ja tulud: Giderler ve gelirler
Investeering: Yatırım
Äriplaan: İş planı
Turundusstrateegia: Pazarlama stratejisi
Partnerlus: Ortaklık
Örneğin, bir toplantıda finansal durumla ilgili bir sunum yaparken şu tarz cümleler oldukça sık geçer:
"Peame läbi vaatama käesoleva aasta eelarve." (Bu yılın bütçesini gözden geçirmemiz gerekiyor.)
"Rahavoog on sel kuul olnud stabiilne." (Bu ay nakit akışı istikrarlı oldu.)
"Kas olete uue investeeringu kohta edasi uurinud?" (Yeni yatırım hakkında araştırma yaptınız mı?)
Finansal detayların yanı sıra, proje yönetimi, takım çalışması ve ürün geliştirme gibi başlıklar da Estonia iş kültüründe önemli yer tutar. Takım üyeleriyle veya yöneticilerle proje ilerleyişi, hedef takibi, risk değerlendirmesi gibi konularda konuşurken kullanabileceğiniz bazı cümle kalıpları:
1- "Peaksime definingima projekti eesmärgid enne tööga alustamist."
- (Çalışmaya başlamadan önce projenin amaçlarını belirlemeliyiz.)
2. "Kuidas hindate riske seoses turundusstrateegiaga?"
- (Pazarlama stratejisiyle ilgili riskleri nasıl değerlendiriyorsunuz?)
3. "Võime jagada ülesanded tiimiliikmete vahel, et töö kiiremini edeneks."
- (Görevleri ekip üyeleri arasında paylaştırabiliriz, böylece iş daha hızlı ilerler.)
4. "Meil on vaja kaardistada peamised tugevused ja nõrkused."
- (Başlıca güçlü ve zayıf yönleri belirlememiz gerekiyor.)
Burada dikkat çekilmesi gereken nokta, Estoncadaki fiil çekimlerinin ve cümle içindeki kelimelerin yerleşiminin Türkçedekinden farklı olabileceğidir. Ancak iş hayatında çoğunlukla kısa ve öz cümleler tercih edildiğinden, yukarıdaki kalıplar oldukça işe yarar olacaktır.
Estonca Telaffuz İpuçları
Estonca, Türkçeden önemli ölçüde farklı seslere sahip olabilir. Fakat kelime yapısı ve vurgu kuralları temel olarak sabittir. Genel olarak Estoncada kelimenin ilk hecesi vurgulanır. Örnek:
"Koosolek" -> “KOO-so-lek” (Kalın bir “o” ile başlar, ilk hecede vurgu)
"Äriplaan" -> “Ä-ri-PLAA-n” (Anne kelimesindeki “a” sesine yakın bir “ä” sesi ve “plaan” kelimesinde güçlü “aa” sesi)
"Partnerlus" -> “PART-ner-lus” (İlk heceye yüklenen vurgu)
Bir diğer önemli konu, Estoncada uzun ve kısa ünlü farklılığıdır. Saame (yapabiliriz) ile same (benzer anlamda kullanılmayan, hatalı bir kısaltma) gibi örneklerde, telaffuz hataları anlam değişikliğine yol açabilir veya en azından kulağa tuhaf gelebilir.
Madde madde sıralamak gerekirse, Estonca telaffuzunda odaklanılması gereken noktalar:
Uzun ünlüleri mutlaka 1-2 saniye uzatarak söylemeye çalışmak (örneğin “aa”, “ee” gibi).
Alfabenin çoğu Latin harflerinden oluşsa da, “ä”, “ö”, “ü” gibi karakterlerin farklı okunuşunu öğrenmek.
Kelime içindeki iki ünsüz yan yana geliyorsa, orada kısa bir duraklama yapmaya özen göstermek.
Bu ipuçlarını dikkatle uyguladığınızda, iletişiminizi çok daha profesyonel kılacak ve karşınızdakinin sizi daha kolay anlamasını sağlayacaksınız.
BULLETLARLA ÖNE ÇIKAN CÜMLE ÖRNEKLERİ
Estonca’da, özellikle iş dünyasında farklı konu başlıklarını kısaca ifade etmek isteyebilirsiniz. Aşağıda, maddeler halinde verilmiş bazı genel cümle örnekleri bulunmaktadır:
"Kas saaksin teie arvamust selle plaani kohta teada?"
"Võiksime arutada koostöö laiendamise võimalusi."
"Mul on oluline saada ülevaade teie ajakavast."
"Palun valmistage ette lühike kokkuvõte projekti hetkeseisust."
"Milliseid ressursse vajame, et alustada testimist?"
Bu cümlelerin her biri, kısa ve özlü bir şekilde, Estonyalı iş insanının karşısında net bir talep veya bilgi paylaşımı sağlar. Bu yaklaşım, Baltık bölgesinde yaygın olan etkili ve doğrudan iletişimin bir yansımasıdır.
İŞ TOPLANTILARININ AKIŞI VE ÖNEMLİ ADIMLAR
Estonca dilinde iş toplantısının akışı, genelde belirli aşamalardan oluşur ve konuşulan konuya göre farklı parçalara ayrılabilir. Toplantıların büyük çoğunluğu, bir “sissejuhatus” (giriş) bölümüyle başlar ve sonunda “kokkuvõte” (özet) veya “järgmised sammud” (gelecek adımlar) kısmı yer alır. Fakat farklı sektörlerdeki toplantılar, bazen “esitlus” (sunum) formatındayken, bazen daha çok “arutelu” (tartışma) şeklinde olabilir.
Aşağıda, iş toplantısının genel akışını belirten numaralı bir liste göreceksiniz. Her adımın altında Estoncadaki kullanım örnekleri yer alıyor:
1- Giriş ve Amaç Belirleme
- "Tere hommikust, alustame koosolekuga ja täpsustame eesmärgi."
(Günaydın, toplantıya başlayalım ve amaç(lar)ımızı netleştirelim.)
- "Kas kõik on saanud päevakorra kätte?"
(Herkes gündemi aldı mı?)
2- Gündem Maddelerinin Ele Alınması
- "Esimene punkt on uue äriplaani tutvustus."
(İlk madde, yeni iş planının tanıtımıdır.)
- "Milline on teie arvamus eelarve jaotuse kohta?"
(Bütçe dağılımı hakkında fikriniz nedir?)
3- Tartışma ve Soru-Cevap
- "Kui kellelgi on ettepanekuid, palun jagage neid nüüd."
(Önerisi olan varsa, lütfen şimdi paylaşsın.)
- "Võime pöörduda järgmise teema juurde, kui keegi rohkem küsimusi ei ole."
(Başka soru yoksa bir sonraki konuya geçebiliriz.)
4- Kararların Alınması
- "Teeme otsuse brändistrateegia uuendamise kohta."
(Marka stratejisini yenileme konusunda bir karar verelim.)
- "Pange kirja, et meil on vaja partnerlusleping üle vaadata."
(Ortaklık sözleşmesini gözden geçirmemiz gerektiğini not edin.)
5- Kapanış ve Sonraki Adımlar
- "Kas on veel midagi, mida tuleks enne lõpetamist arutada?"
(Kapanıştan önce ele alınması gereken başka bir şey var mı?)
- "Kokkuvõtteks saadame homme koosoleku protokolli."
(Özet olarak, yarın toplantı tutanaklarını göndereceğiz.)
Bu aşamalar arasında, toplantının konusuna göre değişebilecek ek unsurlar da yer alabilir. Örnek olarak, bir “tutvustus” (tanıtım) veya “tagasiside” (geri bildirim) oturumu eklenebilir. Ancak genel çerçeve, Estonya iş kültüründe çoğunlukla yukarıdaki sıraya benzer şekilde düzenli ve planlı bir biçimde ilerler.
TOPLANTI SONRASI İLETİŞİM VE TAKİP
Bir iş toplantısının başarısı, çoğu zaman toplantı sonrası yapılan iletişim ve takiple ölçülür. Kararlar alındıktan sonra, verilen görevlerin takibi yapılmazsa, Estonyalı ortaklarınız veya iş arkadaşlarınız tarafından sorumluluklarını ihmal eden biri olarak algılanabilirsiniz. Bu yüzden, anlaşılır ve etkin bir takip mekanizması kurduğunuzdan emin olmalısınız.
Aşağıda, toplantı sonrasında gönderebileceğiniz e-posta veya kısa mesaj örnekleri yer almaktadır:
"Täname koosolekul osalemast! Palun vaadake üle protokoll ja andke teada, kas on lisakommentaare."
(Toplantıya katıldığınız için teşekkürler! Lütfen tutanakları inceleyip ek yorumunuz olup olmadığını bildirin.)
- "Palun saatke oma otsused partnerluse detailide kohta hiljemalt selle nädala lõpuks."
(Ortaklığın ayrıntılarına ilişkin kararlarınızı en geç bu hafta sonuna kadar gönderin lütfen.)
- "Millal oleks teil aega, et järgneva etapi kohta täpsemalt rääkida?"
(Bir sonraki aşama hakkında ayrıntılı konuşmak için ne zaman vaktiniz olur?)
Bu cümleler sayesinde, hem toplantıda alınan kararların uygulanmasını garanti altına alabilir hem de iş arkadaşlarınız veya ortaklarınız arasında güvene dayalı bir çalışma düzeni oluşturabilirsiniz. Estonca dilinde, saygılı ve nazik ifadeler genellikle “palun” (lütfen), “aitäh” (teşekkürler) kelimelerinin sıklıkla kullanılmasını gerektirir. Bu ifadelerle, karşınızdaki kişiye olan saygınızı yansıtırsınız.
ALT BAŞLIKLARLA DİĞER KRİTİK ESTONCA KELİMELER
Bazı alt başlıklarda üzerinde duracağımız kelimeler, iş toplantılarında resmi sunumlar veya rapor okumalarında karşınıza çıkabilir. Bold ve italik vurgularla önem düzeylerine dikkat çekelim:
Projektijuht (Proje yöneticisi)
Strateegiline planeerimine (Stratejik planlama)
Analüüs (Analiz)
Kvaliteedikontroll (Kalite kontrolü)
Tähtajad (Son teslim tarihleri, “tähtaeg” = son tarih)
Leping (Sözleşme)
Konfidentsiaalne teave (Gizli bilgi)
Örneğin:
- "Meie projektijuht korraldab järgmise koosoleku."
(Bir sonraki toplantıyı proje yöneticimiz organize edecek.)
- "Peame tegelema strateegilise planeerimisega varakult."
(Stratejik planlamayla erkenden ilgilenmemiz gerekir.)
Bu ifadeleri nerede ve nasıl kullanacağınızı kendi sektörünüzün gereksinimlerine göre uyarlayabilirsiniz.
ESTONYA KÜLTÜRÜNÜN DİL KULLANIMINA ETKİSİ
Estonya kültüründe dürüstlük ve samimiyet çok önemlidir. Estonyalı iş insanları, gösterişten uzak ama net ifadelerle konuşmayı tercih eder. Onlara göre, bir işi yapabilecek misiniz ya da yapamayacak mısınız? Bu soruya açık ve net bir cevap vermeniz beklenir. Ayrıca, resmi bir toplantı sırasında iş arkadaşlarınıza veya yöneticilerinize hitap ederken fazla duygu sömürüsüne başvurmamanız önerilir.
Bununla birlikte, günün sonunda yine insana dair sıcak bir iletişim biçimi aralarında kurulur. Mükemmel Estonca bilgisi olmadan da, sadece birkaç anahtar kelime ve nazik bir tavır ile çok iyi ilişkiler geliştirebilirsiniz. Örneğin, toplantı sonunda iki taraf da hemfikirse, şu cümleyi kurmak sıklıkla iyi bir izlenim yaratır:
"Olen kindel, et meie koostöö on kasulik ja pikaajaline."
(İşbirliğimizin faydalı ve uzun soluklu olacağına eminim.)
Bazı Estonyalı iş insanları, kendi hayatlarını dijitalleşmeyi temel alan “e-Estonia” yaklaşımıyla kolaylaştırır. Bu da hızlı karar verme, çevrimiçi doküman paylaşma ve esnek çalışma prensiplerini beraberinde getirir. Dolayısıyla, zaman yönetimi ve saydamlık ilkelerine sadık kaldığınız sürece, Estonca dilinde ufak hatalar yapsanız bile anlayışla karşılanacaksınız.
MADDE İŞARETLİ PRATİK ÖNERİLER
Aşağıda, iş toplantılarında Estonya kültürüne uyum sağlamak için dikkat edebileceğiniz bazı noktalar yer alır:
İletişimde kısa ve öz cümleler kullanın.
Açık uçlu sorular yerine net sorular yöneltin.
Her katılımcının fikrini beyan etmesine özen gösterin.
Gereksiz polemikler veya konudan sapmalar yerine, gündem maddelerinden ilerleyin.
Toplantı süresine ve kararlaştırılan zamana uyduğunuzu gösterin.
Bu öneriler, Estonyalı iş kültürünün ritmine uyum sağlamanıza ve birlikte çalıştığınız kişilere karşı saygınızı çeşitli şekillerde ifade etmenize olanak tanır. Estonyalı biriyle ortak proje yürütürken, planlama ve düzenlilik konusuna gösterdiğiniz özen, sizi bir adım öne çıkarır.
SONUÇ VE İLERİYE YÖNELİK İPUÇLARI
Her dilde olduğu gibi Estonca’yı da iş dünyasında profesyonel bir şekilde kullanmak için pratik yapmak ve kulak dolgunluğu edinmek önemlidir. Resmi toplantı terimlerini, sık kullanılan fiil kalıplarını ve telaffuz inceliklerini adım adım öğrenmek, başlangıçta zor gibi görünse de zamanla alışkanlık haline gelir.
Estonca’da “aitäh” diyerek teşekkür etmek, herhangi bir konunun sonunda olumlu bir hava yaratır.
Bir kişinin fikrini sormak için “Mis sina arvad?” (Sen ne düşünüyorsun?) gibi açık uçlu sorular kullanmak, karşınızdaki kişiye değer verdiğinizi gösterir.
Toplantı sonunda “Kohtume varsti uuesti!” (Yakında tekrar görüşürüz!) ifadesiyle vedalaşmak, hem samimi hem de dostane bir kapanış sağlar.
Bunlar, işe yarar ve aynı zamanda günlük hayatta da rastlayabileceğiniz kalıplar olarak sıklıkla karşınıza çıkabilir. Estonya gibi küçük bir ülkede, herkesin birbirini iyi tanıması, şeffaflık ve hızlı iletişim kavramlarını güçlendirir. Bu nedenle, net ve samimi bir dil kullanımına odaklanmanızda fayda vardır.
Öte yandan, dil bilginizi genişletmek için çevrimiçi içerikler, bloglar ve Estonca haber kaynakları takip edebilirsiniz. Ayrıca Estonyalı iş insanlarıyla yüz yüze veya çevrimiçi seminerlerde bir araya geldiğinizde, öğrendiğiniz kelimeleri pratik etmekten çekinmeyin. Yanlışlarınız olsa dahi, karşınızdaki kişi çoğu zaman sizin Estonca öğrenme çabanızı takdir edecektir.
Sık yapılan bazı telaffuz hataları üzerinde durmak, iş toplantılarında daha kontrollü konuşmanız açısından fayda sağlar. Örneğin, “ö” ve “õ” arasındaki fark ilk etapta zor gelebilir. “Ö” harfi genellikle Alman aksanındaki “ö”ye benzerken, “õ” harfi daha geriye doğru konumlanmış bir sesle telaffuz edilir. Bu iki sesi ayırt etmeye başladığınızda, Estoncada telaffuzunuzun kalitesi hızla artacaktır.
Bunun yanı sıra, bir cümle içinde aynı fiilin farklı zaman ve hâl çekimlerini kullanmak kafa karıştırıcı olabilir. Bu konuda fazla endişe etmemek, iş toplantılarında daha rahat konuşmanıza olanak tanır. Kısa cümleler, net ifade ve önemli kelimelerin altını çizmek, hem sizin hem de iş arkadaşınızın zamandan tasarruf etmesini sağlayarak verimli bir toplantı ortamı oluşturur.
İş toplantılarında Estonca’yı bir kez deneyimlemek, muhtemelen dili öğrenme motivasyonunuzu da artıracaktır. Çünkü Estonyalı iş ortaklarınız, sizin çabanızı gördüğünde, tıpkı Türk iş kültüründe olduğu gibi, bunu oldukça takdir eder. Bu sayede, daha samimi ve daha açık bir iletişim geliştirme fırsatı doğar. Unutmayın, hata yaparak öğrenmek de en doğal ve insani yollardan biridir.
Özetle, Estonca’da iş toplantılarında kullanabileceğiniz kelime haznenizi artırmak ve doğru cümle kalıplarına hakim olmak, Baltık coğrafyasıyla kuracağınız ilişkiler için oldukça büyük avantaj sağlar. Daha önce hiç bilmediğiniz bir dilde birkaç anahtar ifade öğrenseniz bile, bu harika bir başlangıç noktasıdır. Toplantılarda koosolek kelimesinden tutun da äriplaan, otsus (karar) gibi kelimeleri aklınızda tutmak size hem güven hem de prestij kazandıracaktır.
Bitirirken, Estonca’da tevekkeli yok diyebileceğiniz bir deyim bulmanız zor olabilir, çünkü kültürel olarak farklı deyimlere sahiptir. Ancak partnerlus (ortaklık) veya koostöö (işbirliği) gibi kelimeleri doğru telaffuz ederek kuracağınız her cümle, karşınızdakine güven ve ciddiyet verdiğinizi gösterir. Her dilde olduğu gibi, Estonca yanıt vermek veya soru sormak bir cesaret göstergesidir. Bu cesaret, iş arkadaşlarınızla aranızdaki bağı kuvvetlendirir ve size yeni kapılar aralar.
Yukarıda paylaşılan tüm detaylar, Estonca’yla henüz tanışmamış biri için kapsamlı bir başlangıç rehberi niteliğindedir. Elinizde artık koosolek kelimesinin çok ötesine geçen, iş akışında sık sık karşınıza çıkacak profesyonel terim ve cümle kalıpları var. İş hayatında Estonca’yı bilinçli bir şekilde kullanarak, Baltık bölgesinde yeni fırsatlar keşfedebilir, network’ünüzü genişletebilir ve kendinizi çok daha donanımlı hissedebilirsiniz.
Aitäh lugemast! Palun ärge kartke Estonca kelimeleri çalışma ortamında kullanmaktan. Ufak hatalar olsa dahi, meie koostöö (bizim işbirliğimiz) uzun vadede büyük başarılara yol açabilir. Başarılar!