“Tanıştığınız herkes, hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir savaş veriyor. Nazik olun. Daima.” Platon
Başlıktan da anlaşılacağı üzere endüstri mühendisliği okuyorum. Evet hani mühendislik fakültesinde nedendir bilinmez kolay olduğu iddia edilen bu yüzden sayısaldan sayılmayan ve hor görülen o bölüm. Fakülteden birçok arkadaşımın bu konudaki önyargılarını kırmak için çok uğraştım fakat başaramadım. Benim anlatamazlığımdan mı onların anlamazlığından mı bilemiyorum. O yüzden şansımı bir de bu blog yazısında denemek istiyorum belki sorunun kaynağını bulabiliriz.
Yöneylem araştırmasından iş etüdü ve ergonomiye; üretim planlamadan tesis tasarımına kadar yazılım programlarının, hesaplamaların, projelerin vb. birçok şeyin üzerimize bereket yağmuru misali yağdığı bir bölüm. Buradan yola çıkarak etkisi altında bulunduğumuz Covid salgınının gerekliliği olarak eve kapandığımız bugünlerde online eğitimin bu bölüm için avantaj ve dezavantajlarından bahsetmek istiyorum.
Online Endüstri Mühendisliği mi?
Evet online eğitim. Aslında Covid’in olmadığı dönemlerde yakın gelecekte olması öngörülen, öğrencilerin ve eğitimcilerin fiili olarak okulda bulunma zorunluluğunun olmadığı; altyapı, internet, bilgisayar vb. kaynaklarla sanal ortamda eğitim alabilme imkanını sunan bir sistemden bahsediyorum. Öyle ki bu sistem düşünüldüğünde çok çok çok büyük bir devrim. Tabii hem ülke genelinde hem de küresel olarak büyük sorunlara yol açtı. Altyapı eksikliği, bazı eğitimcilerin veya okul yöneticilerinin kopya çekme olasılığı üzerinden öğrencilere kurduğu akılalmaz baskılar -virüsün insanların psikolojisini, sağlığını, işini bu kadar etkilediği bir dönemde tek dertlerinin bu olmasını insan hayretle karşılamıyor değil- bilgisayar ve internet gibi sorunları olan öğrencilere bağlı bulunduğu eğitim kurumunun herhangi bir şey yap(a)maması vb. birçok sorun sayılabilir. Çözülemez sorunlar değil çözülebilir tabii fakat bu yazının konusu bu değil. O malum söz gibi memleketi ben mi kurtaracağım? Muhtemelen hayır. Ancak sorunları ifade ederek, çözüm bulunarak ve daha iyi nasıl olabiliriz sorusu sorularak birçok sorun halledilebilir. Neyse geçtim can sıkıcı konuları. Benim amacım endüstri mühendisliği okuyan birinin gözünden online eğitimi anlatmak. Bunun için öncelikle endüstri mühendisliğinin ne olduğunu anlatmam gerekir.
Peki Nedir Endüstri Mühendisliği?
3. sınıfı bitireli 1 ay oldu olmadı ve ben hala ne okuduğumu bilmiyorum desem çok saçma olur. Aslında biliyorum ama açıklayamıyorum tıpkı İngilizce öğrenen birçok insanın “Anlıyorum ama konuşamıyorum.” klişesi gibi. O yüzden dilim döndüğünce açıklamaya çalışacağım.
Bence endüstri mühendisi aklınıza gelebilecek her sektörde çalışabileceğiniz, hem üniversitede aldığınız eğitime göre hem de sonrasında kendinizi nasıl geliştirdiyseniz ona göre birçok pozisyonda çalışabileceğiniz çok yönlü bir meslek. Üniversite eğitiminde de zaten buna göre yetiştiriliyorsunuz. Yazılım programlarından ekonomiye; iş, üretim ve tesis planlamadan algoritma ve tasarımlara kadar birçok farklı şey öğreniliyor. Yani fakültedeki diğer bölüm öğrencilerinin iddia ettiği gibi “kolay” bir bölüm değil.
Bu bölümün sizden istediği birçok nitelik var ve bence bunlardan en önemlisi, sizi kariyer hayatınızda ön plana çıkaracak olanı; yeniliğe açık olmanız ve kendinizi durmadan, yılmadan geliştirmeniz. Bu konuda da önerim ücretli-ücretsiz bütçenize göre yabancı dil, yazılım, Microsoft Office programları, tasarım, kişisel gelişim vb. birçok alanda sertikalı online kurslara kayıt olmanız ve bunları takip etmeniz. İnanın bu çok işinize yarayacak sadece kariyeriniz için değil yeni şeyler öğrendiğiniz için siz de kendinizi iyi hissedeceksiniz. Bu insanı gerçekten motive eden bir şey. Evet ilk başlarda zor gelebilir derslerin de yoğun olduğunu düşünürsek boş vakitlerinizde, tatillerinizde bunları yapmanız iyi olacaktır. Özellikle 1.sınıf bu konuda iyi bir zaman dilimi. Çünkü bölümle ilgili dersiniz 1-2 tane oluyor. Kalan dersler havuz dersler. Ben o zamanlar çok bilinçli olmadığım ve üniversite sınavının intikamını aldığım için bu konuda herhangi bir çalışma yapmadım. Fakat şimdi hiçbir şey için geç olmadığını düşünerek tutuşmuş bir vaziyette elimden geleni yapıyorum. Bir başka önerim ise özellikle teknoloji ve ekonomi hakkında makaleler okumayı ve kitap okumayı sakın unutmayın derim. Bunlar da size kendinizi ifade edebilmeniz için büyük olanak tanıyacaktır. Çok uzattım esas konudan saptık…
İlgili eğitim: Ofis Programları Kursu
Online Eğitim ve Normal Eğitim Sürecinin Bu Bölüm İçin Karşılaştırması
Şu an için 5 dönem normal eğitim 1 dönem online eğitimle okudum. Derslerin dönemlere göre zorluğu, okula gidip gelme süresi, klasik olarak yapılan vize ve finaller vb. birçok şeyin online eğitimde değişime uğraması faktörünü düşündüğümde online eğitimin benim açımdan daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Bir kere gidiş-geliş toplam 4 saat süren ev-okul arası yolculuğum 0 saat 0 dakika 0 saniyeye indi. Bununla beraber kendi üniversitem için altyapı konusunda iyi bir özveri gösterdiklerini, iyi bir örnek teşkil ettiklerini söyleyebilirim. Bence çok hızlı adapte olundu. Dersler normal eğitim sürecinde nasıl anlatıldıysa yine öyle anlatıldı. Bu konuda yapabileceğim bir karşılaştırma yok. Sadece endüstri mühendisliği bölümü için online eğitimde de normal eğitimde de internette kaynak bulmak zor olabiliyor. Bu sorunun biraz daha üzerinde durulmasını ve hocalarımızın bize daha çok örnek soru vermesini isterdim. Böyle de bir serzenişim olsun ama sorun değil bütün derslerimi geçtim bu dönem. Darısı geçemediğim üretim planlama 1 dersine. Peki projeler nasıl oldu?
Endüstri mühendisliği bölümünde alınan birçok bölüm dersinde proje yapılır. Genelde fabrikaya ya da bir üretim atölyesine gidilir, gerekli veriler toplanır ve hangi ders için proje yapılacaksa o derste öğrenilen formüller kullanılarak istenilen hesaplamalar yapılır. Rapor, sunum hazırlanır; gerekirse diğer programlar kullanılır ve bunların bütünüyle projenizi tamamlarsınız. Göründüğü kadar yorucu mu evet ama çok eğlencelidir. En sevilen dersler de genelde bunlar olur. Dikkat etmeniz gereken tek şey proje grubunuzu iyi seçmek. Bazen hocalar kendi isteğine göre atayabilir. Bunu bilerek yaparlar. Derler ki: “İş yaşamınızda istemediğiniz insanlarla, ya da kaytaran insanlarla çalışabilirsiniz. Buna şimdiden alışmanız ve başa çıkmanız gerek.” Ben de ilk başlarda şikayet ettim. Eğer yanlış bir grup seçer ya da yanlış bir gruba düşerseniz hayatınızın kazığını yiyorsunuz. Benden söylemesi. Bu yollardan geçtik aman ne siz o proje gruplarındaki yanlış insan olun ne de yanlış bir gruba denk gelin. Gelirseniz hocanızla konuşun. Benim bu dönemki hiçbir dersim proje gerektirmiyordu. Fakat üst dönemden arkadaşlarım birçok proje yaptılar. Bazı hocalar elde toplanmış olan verileri kullanarak ya da üzerine o verilere benzer eklemeler yapılarak proje yapılmasına izin verdiler. En azından konuştuğum insanlar bunları söyledi zaten bu dönemde başka türlüsü de beklenemezdi.
Vize ve finaller ise çok değişkenlik gösterdi. Ödev veren hocalarımız oldu, soru çözdürdüler. Online olarak test yapan veya klasik soran hocalarımız oldu. Bu tamamen hocanın isteğine bağlı olarak şekillenen bir şeydi. Her ders için geçerli olan tek durum vizenin %20 finalin ise %80 olmasıydı ki bu bizi biraz gerdi. Normal eğitim döneminde bu tamamen hocanın inisiyatifine bağlıydı.
Şikayet ettiğim iki durum var. Biri; derslerin zaten kayıt ediliyor olduğunu düşünerek canlı derslere girsem bile not almadım. Bu yüzden çok fazla konu birikti ve final dönemi bundan sebep çıldırmış vaziyetteydim. Bu tamamen benim hatam. Diğeri de şu:
Bölümümde çalışkan olmadığım halde çalışkan olarak bilinen bir insanım. Emin olun bu ünü nasıl kazandığım hakkında hiçbir fikrim yok. Bölümümdeki birçok insan kendilerinin olduğu gibi artık benim de daha fazla onlara ayıracak vaktim olduğunu düşündüğünden not isteme yarışına girdiler diyebilirim. Bu, bakıldığında bir süre sonra insanın iyi niyetini suistimal etmeye giriyor. Sonuçta aynı dersi alıyoruz, aynı dersi aynı şekilde izleyebiliriz. O da benim gibi yazmamış, üşenmiş ve yazılmış halini benden istiyor. Bunlara hayır demek zor değil fakat almadığım derslerin dahi notları sorulunca bir yerden sonra delirdim. Yine de iyi idare ettiğimi düşünüyorum. Evliya sabrım vardır ayıptır söylemesi. Fakat bir yerden sonra “Yerimde evliya olsa sopayla kovalar hepsini.” dediğim oluyor.
Genel bir karşılaştırma yapacak olursam online eğitim benim için daha avantajlıydı, derslere çalışmak için daha fazla vaktim oldu ama bol bol üşengeçlik yaptım. Buna rağmen iyi toparladım. Fakat önümüzdeki günlerde normal eğitimle devam etmek istiyorum çünkü zorunluluktan evde oturuyor olmak psikolojik olarak ciddi bir dışarı çıkma isteği doğuruyor. Buna katılanlarınız olacaktır. Bana soracak olursanız kimsenin keyfi olarak dışarı çıkmaması gerekir. Ben de bu yüzden 13 Mart’tan bu yana evdeyim ve hiçbir şekilde çıkmadım. Çıldırdığım anlar olmadı değil ama yapacak bir şey yok. Yazımın sonuna gelirken umarım endüstri mühendisliğin nasıl bir bölüm olduğunu, online eğitim ve normal eğitim sürecinde ne gibi değişiklikler gösterdiğini vb. birçok şeyi açıklayabilmişimdir. Bu salgının bir an önce bitmesini, herkesin iyi olmasını diliyorum.
Sürç-i lisan ettiysek affola…
