Yabancı bir dilde iletişim kurabilmek, bir insanın hayatına çok şey katabilecek değerli bir beceridir. Yabancı dil becerileri seyahat, iş ve eğitim için yeni fırsatlar yaratabilmektedir. Ayrıca kültürler arası anlayışın geliştirilmesine yardımcı olur ve diğer ülkelerden insanlarla kurulan iletişimi güçlendirir. Bazı insanlar dil öğrenmeye doğuştan yetenekli olsa da, çoğumuzun yeni bir dil öğrenmesi zaman, çaba ve pratik gerektirir. Yabancı dilin iyi bir şekilde öğrenilebilmesi için mutlaka eğitim alınması gerekmektedir. Yabancı dil eğitimi almadan başka bir dili öğrenmek son derece zordur. Bu amaçla verilen yabancı dil kursları kişilerin öğrenmek istedikleri dilleri detaylı bir şekilde insanlara aktarmaktadır. Günümüzde en popüler yabancı diller; İngilizce, Yunanca, Fransızca, Rusça, Çince, İspanyolca, İtalyanca ve Arapça'dır. Bu dillerin arasında en çok rağbet gören dil ise, ortak dil olarak kabul edilen İngilizce'dir.
Yabancı Dil Kursları Nelerdir?
Birçok insan yabancı dil öğrenmenin en önemli nedeninin o dili konuşan insanlarla iletişim kurabilmek olduğuna inanır. Ancak, aynı derecede önemli başka nedenler de vardır. Yabancı bir dil öğrenmek, diğer kültürleri tanımanıza ve kendi kültürünüzü daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Ayrıca bilişsel becerilerinizi geliştirir, iş bulma olanaklarınızı artırır ve size başarı duygusu kazandırır.
Yabancı dil öğrenme nedeniniz ne olursa olsun, yaygın olarak konuşulan ve talep gören bir dil seçmeniz çok önemlidir. Bu kriterlere uyan tüm diller arasında İngilizce açık ara en popüler seçimdir. İngilizce 60'tan fazla ülkenin resmi dilidir ve dünya çapında 1 milyardan fazla kişi tarafından konuşulmaktadır.
Aynı zamanda uluslararası iş, bilim ve eğitim dilidir. Sonuç olarak, İngilizce öğrenmek bir fırsatlar dünyasının kapılarını açabilir. İster dünyayı gezmek ister kariyerinizde ilerlemek istiyor olun, İngilizce öğrenmek akıllıca bir yatırımdır.
Tabi bu dilin dışında öğrenilmek istenen başka diller de vardır. Arapça, İtalyanca, Rusça, Portekizce, İspanyolca ve Fransızca dilleri de yabancı diller kapsamında öğrenilebilmektedir.
Okullarda verilen yabancı dil eğitiminin, kişilerin de çabasıyla kalıcı olması mümkündür. Tekrar etmek, konuşmak, telaffuz etmek kişilere yabancı dil öğrenmede katkılar sağlayabilmektedir. Yabancı dil kursuna da gitseniz; online eğitim de alsanız; dilinize kadar geliştireceğiniz size bağlıdır. Öğrendiklerinizi tekrarlar ve düzenli bir şekilde eğitimini aldığınız dilin konuşmasını yaparsanız; o dili daha çabuk öğrenirsiniz.
Dil bilmek, çeşitli sektörlerde iş bulma olasılığını artırmaktadır. Bu nedenle pek çok genç yabancı dil eğitimlerine yönelmektedir. İşletme, reklamcılık, halkla ilişkiler, uluslararası ilişkiler ve bilgi teknolojisi gibi sektörlerde başka diller öğrenmenin önemi büyüktür. Ayrıca başka ülkelere yapılan seyahatlerde de dil bilmek, son derece önemlidir.
Dilini bilmediğiniz bir ülkede ortak dil olan İngilizce ‘yi konuşarak, insanlarla anlaşma sağlayabilirsiniz. Yapmış olduğunuz seyahatlerde kendinizi daha düzgün bir şekilde ifade edebilirsiniz. Yabancı dil konuşmanın verdiği rahatlıkla, seyahatinizi özgürce geçirebilirsiniz. Ortak dil konuşmanın keyfini yaşayabilirsiniz.
Seyahatlerde öğrendiğiniz dilin pratiğini yapabilirsiniz. Böylece yabancı dilinizi geliştirmiş olursunuz.
Online Yabancı Dil Kursları
Yabancı dili öğrenmek için kilometrelerce yol kat etmek zorunda değilsiniz. İnternet üzerinden yabancı dil kurslarına katılarak da öğrenebilirsiniz. Online eğitimin size kazandıracağı çok şey var. Birincisi; istediğiniz yerden kurslara katılabilecek olmanızdır.
İkincisi ise birçok dili öğrenme seçeneğiniz mevcut. Birden fazla dil öğrenmeniz de mümkündür. Üçüncüsü; bu şekilde eğitim almak çok daha rahattır. Dördüncüsü; rahat koşullarda dil öğrenme imkanınızın bulunmasıdır.
Online kurslarla bol bol pratik yapabilirsiniz. Web üzerinden eğitimin en önemli avantajı; vakitsizlik sorununu ortadan kaldırmasıdır. Diyelim ki çok yoğunsunuz ve bu yüzden yabancı dil öğrenmeye vakit ayıramıyorsunuz.
İnternet vasıtasıyla alacağınız dil eğitimiyle istediğiniz zaman, istediğiniz yerde, istediğiniz dili öğrenebilirsiniz. Ayrıca yabancı dil bilip, öğrendiği bu dili geliştirmek isteyenler de eğitimlerden faydalanabilmektedir.
İnternet üzerinden alacağınız eğitimler, dil öğrenmede işinizi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Dünya genelinde de kullanılan bu sistem, son derece faydalıdır. Başta İngilizce olmak üzere öğrenmek istenilen yabancı dil, son derece rahat koşullarda öğrenilmektedir. Ayrıca çevrimiçi verilen eğitimler, ekonomik açıdan da oldukça tasarrufludur.
Mesleki gelişimine katkıda bulunmak isteyenler; ancak fiyat pahalılığı veya vakit problemi yüzünden öğrenmek istediği dili iyi bir şekilde geliştiremeyenler için internet aracılığıyla alınan yabancı dil eğitimi büyük bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek ise, sizin elinizdedir. İstediğiniz anda yeni bir dil öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Birbirinden uzman eğitmenlerin hazırladığı yabancı dil eğitimlerinde, kişiler vakit problemi yaşamadan dil öğrenebilmektedir. Bu sistemi kullanarak, dili belirli bir program dahilinde öğrenebilirsiniz.
Özellikle yabancı dil kursu için vaktiniz yoksa, bu şekilde internet üzerinden istediğiniz dil eğitimini almayı düşünebilirsiniz. Günümüzde pek çok insan hayatın koşuşturmasına kapılarak, başka bir dil öğrenmekten uzaklaşmaktadır. Bu kişiler için de uzaktan yabancı dil eğitim sistemi büyük bir avantajdır.
Web üzerinden dil eğitimi almak, kapsamlı bir şekilde bilgisayar kullanmayı gerektirmemektedir. Az çok bilgisayar kullananlar, çok rahat bir şekilde öğrenmek ya da geliştirmek istedikleri dil eğitimini bu şekilde alabilmektedir. Kaliteli bir yabancı dil eğitimi için uzaktan çevrimiçi eğitimleri tercih edebilirsiniz. Kendinize vakit sınırlaması yapmadan, özgür bir şekilde dil öğrenebilirsiniz. İnternet üzerinden dil eğitimi alarak yabancı dilinizi geliştirebilirsiniz.
Türkiye'de Yabancı Dil Eğitimleri
İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşmaya “dil” denir. Dil bir iletişim aracıdır ve içinde doğup büyüdüğümüz kültür ile şekillenir. Bu akla şu soruyu getiriyor: Dil nedir, nasıl öğrenilir ve nasıl öğretilir? Yabancı dil eğitimi çocukken mi başlamalı yoksa ilerleyen zaman diliminde, akışına mı bırakılmalı?
Küçük yaşlarda öğrenilen yabancı dil, okulda ve sosyal ortamlarda daha aktif olmamızı sağlar, özgüveni geliştirir. Günümüz şartlarında tek bir dili konuşmak yeterli değildir. Daha kaliteli bir yaşam için ikinci dil öğrenmek zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Bebekken kulaklarımız seslere karşı daha duyarlıdır. “Agu” ile başlayan taklit etme yeteneğimiz, ilerleyen yaşlarda da devam eder. Her gün yeni bir kelime öğrenerek, kelime hazinemizi geliştiririz. İçinde bulunduğumuz sosyo-kültürel çevrenin dili kullanma becerimizde etkisi büyüktür. Bundan dolayı çocukları için “gelecek kaygısı” duyan ebeveynler, erken yaşlarda yabancı dil eğitimine başlarlar.
Küçük yaşlardan itibaren, yabancı dilde müziklerle, hikayelerle başlayan yabancı dil öğrenme serüveni cümle kurma, gramer bilgisi ile devam eder. Düzenli ve doğru öğretildiğinde 18 yaşına gelmiş bir birey, akıcı, düzgün bir şekilde yabancı dil öğrenmiş olur.
Türkiye'de yabancı dil bilmek bir zamanlar belli bir zümreye has bir saygınlık ifadesi iken, zaman içerisinde eğitim sistemine getirilen yeniliklerle her kesimin öğrenebildiği bir bilgi olmuştur. Türk eğitim sisteminde yabancı dil eğitimine büyük önem veriliyor.
İlkokuldan itibaren zorunlu derslerden biri olarak öğretiliyor. Buna rağmen, Ülkemiz yabancı dil eğitiminde sınıfta kalıyor. Dilerseniz neden yabancı dil öğrenemediğimizi araştıralım, akademisyenlerin ve alanında uzman kişilerin bu sorun hakkında ve bu sorundan nasıl kurtulabiliriz hakkında fikirlerini öğrenelim.
Türkiye'nin Yabancı Dil Öğrenimi İle İmtihanı
Yıllar önce, yabancı dil öğreniminin gerekliliğinin farkına varılmış ve eğitim sistemimizde yabancı dil derslerine ağırlık verilmiştir. Zaman içerisinde, gelişen ve değişen toplumun şartlarına ayak uydurmak için, yabancı dil eğitim programlarında nitelik ve nicelik açısından güncellemeler yapılmış, yabancı dili daha iyi öğrenmenin yolu açılmıştır.
Yapılan tüm bu yeniliklere ve düzenlemelere rağmen, Türkiye'nin yabancı dil eğitiminde başarılı olduğu söylenemez. Hem ulusal sınavlarda hem de uluslararası yabancı dil yeterlilik sınavlarında alınan kötü sonuçlar, bize yabancı dil eğitiminde sınıfta kaldığımızı adeta haykırıyor.
Türkiye'de, yapılan çalışmalarda, 15-29 yaş aralığındaki gençlerin çoğunun yabancı dil bilmediği, bilse de bu bilginin başlangıç düzeyine dahi erişemeyecek bir yetersizlikte olduğu görülmüştür. (Başar, 2014) Türkiye'nin İngilizce Yeterlilik İndeksi (EPİ) puanına bakıldığında 47,80 ile çok düşük bir yeterlilik aralığında olduğu tespit edilmiştir. Bu indekste yer alan 63 ülke arasında 47. sıradayız. (EF EPI, 2014)
Ulusal ve uluslararası veriler göz önüne alındığında “Neden yabancı dil öğrenemiyoruz?” sorusuna yanıt aramamız, içerisinde bulunduğumuz bu durumu düzeltmek için bir başlangıç olacaktır. Bu yanıt aranırken, öğretmenin, yabancı dil öğretme konusundaki yetersizliği merkezli tartışmalar sık sık yapılır. Bu doğru olmakla birlikte eksik bir yanıt arama yöntemidir. Ülkemizin yabancı dil öğrenmedeki eksikliğini sadece öğretmene yıkmak, çözüm yolunda bize bir fayda sağlamayacaktır. Çünkü öğretmenlerin yetersizliği, bulmacanın parçalarından biridir.
Dilerseniz, konuyu daha iyi kavrayabilmek için bu sorunları ve olası çözümlerini madde medde inceleyelim:
Öğretmenlerin yabancı dil eğitiminde neden yetersiz oldukları araştırılmalı, eksiklikler yetkin bir kurul tarafından belirlinmeli, hata arayıcı bir tarzdan çok, destekleyici ve geliştirici bir anlayışla “doğru eğitim öğrencilere nasıl aktarılır” üzerine eğitimler verilmeli. Eğitmenlerin de eğitilmesi ders yılı başlamadan tamamlanmalıdır.
Okullardaki yabancı dil eğitimini zorlaştıran, kalabalık bir sınıf gibi fiziksel yetersizlikler iyileştirilmelidir.
Yabancı dil öğrenim materyalleri, alanında uzman kişiler tarafından geliştirilmeli, Türk eğitim sistemine, Türk diline uygun hale getirilmelidir.
Başka ülkelerdeki yabancı dil öğrenimi sistemi başarılı olurken, aynı sistemin ülkemizde başarısız olmasının nedeni araştırılmalıdır. Bu araştırma yapılırken, bu ülkelerin ulusal dillerinin öğretilen yabancı dille aynı dil ailesinden geldiği ve Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında serbest dolaşım imkanı olduğu ve bu sayede rahatça gezip, yabancı insanlarla arkadaşlık kurdukları göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkemizdeki sorunları kendi kültür ve bağlamı içinde düşünmeli, ona göre çareler aranmalıdır.
Yabancı dil öğretimi ile ilgili ortak bir felsefe oluşturulmalıdır.
Yabancı dil öğretimi sadece ezbere dayanmamalı. Eğitmenler, öğrencilere hem görsel hem işitsel hem duyusal olarak yabancı dili öğretmelidir.
Okuduğumu anlıyorum ancak konuşamıyorum diyen veya dilbilgisi kurallarını biliyorum ancak kelime hazinem yetersiz diyen öğrencilerin sayısı oldukça fazla. Kelime, dilbilgisi, anlama ve konuşma eksenli çalışmalar yapılmalı.
Yabancı dil eğitiminde kullanılan cümleler ve metinler yapay olarak oluşturulduğu için, öğrenilen dilin yapısını ve kültürünü kavramada sıkıntı çıkarmaktadır, bunun düzeltilmesi gerekmektedir. Kitaplarda dil yanlışları, günlük dilde yeri olmayan ifadelere yer verildiği için anlama güçlüğü yaşanmaktadır.
Yabancı dil öğreten kitapların içeriği basitten karmaşığa doğru gitmelidir. Önce cümle kurma gibi temel bilgiler verilmeli daha sonra dilbilgisi kurallarına geçilmelidir.
Kendi dilbilgisini bilmeyen öğrenci, yabancı dildeki dilbilgisi kurallarını öğrenmede sıkıntı yaşar. Bundan dolayı önce Türkçe dilbilgisi kuralları düzgün bir şekilde öğretilmelidir.
Yabancı dil öğrenmek için geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gereken bir eğitim sistemimiz var. Bunu da milli bir şuurla yaparsak başarıya ulaşabiliriz. Önce kendi yapımızı tanımalı, düzenlemeleri bu doğrultuda gerçekleştirmeliyiz.
Neden Yabancı Dil Öğrenmeliyiz?
Yabancı dil öğrenmek, artık günümüz dünyasında kaçılamayacak bir zorunluluk haline geldi. Dünyayı daha farklı açıdan görmek, ufkunuzu geliştirmek için yapabileceğiniz en iyi şey yabancı dil öğrenmek olmalı. Tabii kariyer ve eğitim hayatınızda rakiplerinizin önüne geçmek, daha fazla fırsatla karşılaşmak için de yabancı dil öğrenmek atacağınız ilk adım.
Hem sosyal alanda hem de kariyeriniz için yabancı dil öğrenmek kaçınılmaz. Maalesef ki artık tek bir yabancı dil öğrenmek, iş hayatında ilerlemek için yeterli değil. İkinci hatta üçüncü yabancı dil öğrenmek gerekiyor.
Hangi işte olduğu çok fark etmeksizin, gitgide globalleşen iş dünyasında yabancı dil bilen çalışanlara sahip olmak işverenin tercihinde ilk sırada yer alıyor. Kimi işveren için diplomadan bile önde geliyor. Dolayısıyla birkaç yabancı dil bilen kişiler kariyerinde çok daha hızlı ilerliyor, çok daha fazla iş fırsatıyla karşılaşıyor. Ayrıca bildiği yabancı diller sayesinde daha yüksek ücretler talep edebiliyor.
İş hayatına gelmeden, eğitim hayatınız için de yabancı dil öğrenmek büyük ayrıcalık sağlıyor. Yabancı dil bilen öğrenciler yurt dışı eğitim programlarında kendilerine yer bulabiliyor. Hatta burs kazanarak yurt dışında ücretsiz bir şekilde üniversite okuyabiliyorlar. Birçok öğrenci için hayal olan yurt dışı eğitiminin anahtarı yabancı dil öğrenmek.
İş ve eğitim hayatının yanı sıra, günlük yaşamımızda da yabancı dil büyük bir yere sahip. Kitap okurken, araştırma yaparken, film veya dizi izlerken yabancı dil öğrenmek büyük bir gereklilik haline geldi.
Sadece anadilinin sahip olduğu içeriklerle yetinmek çok zor ve kısıtlayıcı. Daha fazla ve farklı içeriğe ulaşmak varken dar bir alana sıkışıp kalmak ilerlemek için büyük bir engel. Bunların yanı sıra yurt dışı seyahatleri bu kadar yaygınlaşmış ve kolaylaşmış iken bundan yararlanmanın ilk adımı da tabi ki yabancı dil öğrenmek.
Yabancı dil öğrenmek beyne de fayda sağlıyor. Artan kelime haznesi sayesinde hafızayı ve dikkati artırıyor, daha fazla düşünebilmeyi sağlıyor. Aynı anda hem anlayıp, çevirip, konuşabilmeyi öğrettiğinden birkaç işi aynı anda kolay bir şekilde yapabilmeyi öğretiyor.
Günümüzün en yaygın hastalıklarından biri olan alzheimerı önlüyor. Daha dinamik ve genç bir beyin sağlıyor.
Yabancı dil öğrenmenin püf noktaları
Yabancı dil öğrenmek iş hayatının olmazsa olmazlarından. Öyle ki İngilizce bilmek bir ayrıcalık sayılmıyor. Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve İspanyolca gibi ikinci bir dil öğrenmek de gerekiyor.
Yabancı dil öğrenmek özelliklerle yetişkinler için uygulama ve devamlılık açısından zor eylemlerin başında geliyor.
Gramere Hakim Olun!
Dil bilgisi hakimiyeti yeni bir dil öğrenmenin temel taşlarından birisidir ama burada bahsettiğimiz yabancı dil grameri değil, anadilinizin grameridir. Eğer siz zarfın veya zamirin ne olduğunu bilmiyorsanız, yabancı dil gramerinde anlatılan konuya hakim olmanız beklenemez. Dolasıyla yabancı dili doğru bir biçimde öğrenmek, hatta ve hatta bunu profesyonel seviyede kullanmak niyetindeyseniz her şeyden önce Türk dil bilgisini iyi seviyede biliyor olmalısınız.
Nasıl Öğrendiğinizi Keşfedin!
Bireye özgü öğrenme şekli fikri 1970li yıllarda Neil Fleming tarafından ortaya atılmıştır. Fleming her öğrencinin farklı yöntemler ile daha rahat öğrendiğini analiz etmiş ve günümüzde hala geçerliliğini koruyan VARK modelini geliştirmiştir. VARK modeline göre öğrenme sitilleri dörde ayrılır. Bunlar Visual (görsel), Auditory (işitsel), Reading-Writing (okuma-yazma) ve Kinesthetic (kinestetik) dir.
Visual (Görsel)
Tahtaya çizilen bir şekil veya diyagram ile anlatılanı daha rahat kavrıyorsanız görseller üzerinden öğrenmeye yatkınsınız demektir. Bir bilgiyi resimlerle, görsel sembollerle betimleyebilir ve aralarındaki ilişkiyi görsel hafızanıza atabilirsiniz.
Örneğin İngilizce kelime ezberlemek istiyorsanız. Eğer görsel hafınıza güveniyorsanız veya bu metodun size uygun olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız kendinize küçük kartlar hazırlayabilirsiniz. Kartların bir yüzünde kelimenin görseli bulunsun, arka yüzünde ise İngilizce kelimenin kendisi. Daha sonra kartlardan seçim yaparak kendinizi test edebilirsiniz.
Auditory (İşitsel)
Kitap ya da ders notlarını okumaktan ziyade bir konu size anlatıldığında anlıyorsanız, işitsel hafızanız daha kuvvetli demektir. Grup müzakereleri sizin için biçilmiş kaftandır. Yukarıdaki örneği devam ettirecek olursak; yeni öğrendiğiniz kelimeleri yüksek sesle tekrar ederek ve aynı şekilde tekrar tekrar dinleyerek hafızanıza atabilirsiniz. İlkokul sıralarında İngilizce öğretmenizin “Repeat after me!” (Benden sonra tekrar edin!) sözü mantıklı gelmeye başladı mı?
Ders dışında bir mecra arıyorsanız öğrenmek istediğiniz dilde söylenen şarkıları dinleyebilirsiniz. Hatta şarkılara eşlik edin! Böylece kelimeleri tekrar etmiş olursunuz. Son bir ipucu, kelimeleri tekrar ederken telaffuza dikkat etmeyi unutmayın.
Reading-Writing (Okuma-Yazma)
Okul sıralarında ders kitaplarındaki tanımları olduğu gibi kağıda geçiren arkadaşlarınız olmuştur. Belki sizde bu şekilde daha rahat anlıyorsunuzdur. Bu hafıza şekline sahip bireyler yukarıda verdiğimiz kelime öğrenme örneğini kendilerine farklı şekillerde uyarlayabilirler. Örneğin hazırladığınız kartlara resim çizmek yerine İngilizce kelimenin karşılığı olan Türkçe kelimeyi yazabilirsiniz. En klasik öğrenci çalışma şekli olarak tüm kelimeleri liste haline getirip, yanlarına Türkçelerini yazabilirsiniz. Öğrendiğiniz yeni kelimeler ile basit cümleler kurup yazmak da işinize yarayacaktır. Son olarak, öğrendiğiniz konu ile ilgili testler de çözebilirsiniz.
Kinesthetic (Kinestetik)
Öğrenmek için aktif yaklaşımı tercih eden bireylerin oluşturduğu gruptur. Dersi dinlemek, ders çalışmak hatta sınıfta oturmak bile onlara işkence gibi gelir. Öğrenmek için eylemi gerçekleştirme ihtiyacı duyarlar. Yabancı dil öğrenmek için bu bireyler başkalarının desteğine ihtiyaç duyarlar. En basit örnek ile İngilizce bilen bir arkadaşınızdan destek alabilirsiniz. Alışveriş yapmayı veya restoranda sipariş vermeyi içeren diyaloglar oluşturabilirsiniz.
Çekinmeyin!
Yabancı dil öğrenmeye yeni başladıysanız ya da pratik eksiğiniz varsa çekinmeyin, cesaretli olun ve karşınıza çıkan her fırsatta konuşmaya çalışın. Öğrenmek istediğiniz yabancı dili bilen bir arkadaşınız ile yazışın, konuşun; yabancı tedarikçileri veya müşterileri olan bir işletmede çalışıyorsanız onlara ulaşmak için bir fırsat yakalayın. Böylece profesyonel seviyede yazışma pratiği yapmış olursunuz.
Yüksek ihtimalle karşınızdaki kişinin anadili öğrenmek istediğiniz dil değil. O yüzden lütfen çekinmeyin ve yabancı dilinizi kullanmaya başlayın!
Teknolojiyi Kullanın!
Çok değil bundan bir on beş, yirmi yıl önce yabancı kaynaklara ulaşmak zordu. Günümüz teknolojisi sayesinde tek tuşla İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Fransızca gibi popüler dillerde çekilen filmlere, dizilere ve şarkılara erişebiliyoruz. Bunları yatkın olduğunuz öğrenme şekline göre değerlendirmek sizin elinizde.
Seçtiğiniz film veya dizi materyalinin anadilinin İngilizce olduğunu farz edelim ve çalışmayı şekillendirelim.
İlk etapta Türkçe altyazılı olarak izleyip konuyu anlayabilirsiniz. Bir taraftan da kelimelerin telaffuzlarını duymuş olursunuz.
Aynı bölümü ikinci kez, bu defa İngilizce altyazılı olarak izleyin. Bu yöntem çoğu öğrenme şekline sahip bireyler için uygundur. Örneğin yazarak anlıyorsanız, izlediğiniz materyalde gördüğünüz yeni kelimeleri bir yere not alabilirsiniz.
Bu yöntemi sevdiğiniz dizi ve filmler üzerinde kullanabilirsiniz. Hem yabancı dil kelime dağarcığınızı geliştirmiş hem telaffuzları sık sık duymuş hem de cümle yapılarının nasıl kurulduğunu analiz etmiş olursunuz. Yabancı dil öğrenmeye yeni başladıysanız film izlerken bu uygulamayı yapmak çok uzun süreceği için sıkılıp, motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Bu nedenle 20 dakikalık kısa diziler ile başlamanızı tavsiye ederiz.
Bu yazıda açıklanan tüm çalışma örneklerini deneyebilir, içlerinden kendinize uygun olanı seçebilir, hatta geliştirebilir ve günlük hayatınızda uygulayabilirsiniz. Yabancı dil öğrenmenin zannettiğiniz kadar zor olmadığını göreceksiniz.
Nasıl Yabancı Dil Öğrenebilirim?
Yabancı dil öğrenmek bu kadar önemli evet ama nasıl başaracağız? Herkes bunun zor, masraflı veya yorucu olduğundan şikayet eder. Fakat artık yabancı dil öğrenmekle alakalı korkular önemini kaybetti. Yabancı dil öğrenmek sanılanın aksine o kadar da zor ve masraflı değil. Kitaplara ve çeşitli kurslara para dökmenize gerek yok.
Online eğitimler sayesinde ücretsiz ve kolay bir biçimde yabancı dil öğrenmek mümkün. Ücretsiz online eğitimlerin yanında siz de konuşma pratiği yaparak, yabancı dil konuşabileceğiniz arkadaşlar edinerek kendinizi geliştirebilirsiniz. Temel bilgiler ve gramer konuları için ise evinize uzak yerlerde, yüksek ücretli kurslarla vakit ve para kaybetmenize gerek yok.
Online eğitimler sayesinde bunların üstesinden pratik ve ücretsiz bir şekilde gelebilirsiniz. Yaşamınızda büyük fark yaratacak olan yabancı dil öğrenmek bu kadar yakın ve kolayken daha fazla zaman kaybetmeyin. Online yabancı dil eğitimlerinden bir an önce ücretsiz yararlanın.
Yabancı dil öğrenmek zor mu?
Dil öğrenmek, gelişen modern dünyada başarılı olabilmek için önemli bir gereklilik. Eğitim hayatında da iş hayatında da sizi bir adım öteye taşıyan yabancı dil bilgisi, geleceğinizi şekillendirmenizi sağlar. Bu sebepledir ki, her yıl pek çok insan yabancı dil kurslarına binlerce lira harcar ya da yurtdışı eğitim kamplarına girebilmek için uğraşır durur. Buna rağmen, özellikle İngilizce başta olmak üzere pek çok dili gerekli yetkinlikte öğrenememekten yakınırlar. Peki, neden yabancı dil öğrenemiyoruz? Öncelikle, bunun için tek bir cevap ya da formül aramaktan vazgeçmelisiniz. Çünkü, siz özelsiniz ve sizin dil öğrenim yolculuğunuz da size özel olmalıdır. Dil öğrenirken dikkat edilmesi gereken faktörleri, kendi zeka türünüz ve ihtiyaçlarınıza göre değiştirebilmelisiniz.
Dil Maruz Kalınarak Öğrenilir!
Dil öğrenmek istiyorsanız kabullenmeniz gereken ilk şey dilin maruz kalınarak öğrenileceğidir. Ana dilinizi hiç çaba sarf etmeden öğrendiniz, çünkü devamlı o dile maruz kaldınız. Yabancı bir dil öğrenmek için gerekli olan da, bu durumu suni olarak yaratabilmektir. Haftada dört saat İngilizce kursuna gidip eve döndüğünüzde İngilizce ile olan tüm irtibatınızı kesiyorsanız, en temel basamağı atladınız demektir. Bunu düzeltmek için yapılacak tek şey dili hayatınıza bilinçli olarak yaymaktır. Bunun için, izlediğiniz bir diziyi İngilizce altyazıya çevirebilirsiniz. Şarkı listenizi yenileyip beğendiğiniz şarkıların sözlerini not alabilirsiniz. Telefonunuza İngilizce pratiği yapmanızı sağlayacak uygulamalar indirebilirisiniz. Belki de, aile üyelerinize çat pat öğrendiğiniz İngilizce ile notlar bırakabilirsiniz. Bu örnekleri istediğiniz gibi arttırabilir, size özel öğrenme yöntemini oluşturabilirsiniz.
Yabancı Dil Öğrenirken Amaç Belirleme
Bir dile tamamıyla yetkin olabilmek için okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi alanların tamamı için çaba göstermeniz gerekir. Özel amaçlar hedeflendiğinde buna dilbilgisi ve kelime bilgisi gibi beceriler de eklenebilir. Fakat, bazen kariyer hedefleri gibi etkenler bu beceriler arasındaki önceliklerinizi belirlemenizi gerektirebilir. YDS, YÖKDİL gibi bir sınav için dil öğreniyorsanız; dilbilgisi, okuma ve kelime bilgisi becerilerine öncelik verilebilir. Online mülakatlarda kendinizi ifade edemiyorsanız, konuşma ve dinleme becerilerine ağırlık vermek gerekebilir. Tez çalışmalarınız için İngilizce çalışıyorsanız; okuma, yazma ve kelimeye odaklanılabilir. Tüm becerilerde deneyim kazanmak en ideali olsa da, önceliklerinizi belirlemeniz hedeflerinize ulaşmanızı kolaylaştırabilir.
Yabancı Dilde Engeller
Dikkat ettiğinizde, dil öğrenirken zorlanan herkesin benzer bahanelerini duyabilirsiniz. Hoca iyi anlatamıyordur, kafası İngilizceye basmıyordur, sayısal zekaya sahip olduğu için dil öğrenemiyordur ya da istese öğrenir de canı istemiyordur. Aslında tüm bunlar, gerçek sebeplerin üzerine giydirilen kılıflardır çünkü bilimsel olarak normal zeka düzeyine sahip olan herkes dil öğrenebilir. Dil öğrenmeye engel olan ilk sebep önyargıdır. Öğrenen, yabancı dil öğrenmenin çok karmaşık ve zor olduğunu düşündüğü için kendine hiç şans vermiyordur. Deneyip başarısız olmaktansa hiç denememeyi tercih ediyordur. İkinci engel ise, başkalarının öğrendiği gibi öğrenmeye çalışmaktır. Howard Gardner'a göre 8 farklı zeka türü vardır ve her birinin öğrenme şekli farklıdır. Öğrenenler, genellikle bir başkasının tavsiye ettiği öğrenme yöntemini taklit ettikleri için verim alamıyorlardır.
Sonuç
Özetle, dil öğrenmek için önem arz eden üç temel faktör vardır. Bunlar; dile bilinçli olarak maruz kalmak, amaçlarımızı belirlemek ve dil engellerini fark ederek karşı koyabilmektir. Üç maddenin birleştiği ortak nokta ise kişinin kendisini ve öğrenme stilini tanımasıdır. Hayatın her aşamasında avantaj sağlayan yabancı dil bilgisi, küçük engeller ve basit hatalar yüzünden zorlaşmamalıdır. Dili hayatınızın her anına yaymak, dil öğrenme yolculuğunun en büyük adımıdır. Duyarak, görerek, konuşarak ve okuyarak dil aktif tutulmalıdır. Ayrıca, öğrenme hissinin başladığı ilk anda, bu sürece karşı isteğiniz ve özgüveniniz artacaktır. Bu eşiği atlattıktan sonra kavrama hızında da bir atış ortaya çıkacak ve dil öğrenmek eğlenceli hale gelmeye başlayacaktır. Karşınıza çıkan engellerde panik yapmadan bu engelleri zaman içerisinde çözmek ise üzerinizdeki stresi ortadan kaldıracaktır. Anlamadığınız bir konu var ise, bir sonrakine geçebilirsiniz. Her şeyi mükemmel seviyede öğrenmek zorunda değilsiniz. Bu bilinçle hareket etmek, neyle karşılaşacağınızı bilmek sizi bu serüvende avantajlı konuma taşıyacaktır.
Yabancı Dil Eğitimine Katkı Sağlayacak 5 Tavsiye
Yabancı dil eğitimi deyince en yaygın dil olan İngilizce aklımıza geliyor önce. Yıllarca eğitimini alıyor olmamıza rağmen gerek liselerde gerek üniversitelerde çok sayıda öğrenci, neredeyse ilk seviyeden başlıyor dil eğitimine.
Bunda çoklukla dil sevgisinin kazanılmaması ve öğrencinin öğrenimi için doğru metotların kullanılmaması rol oynuyor. Hangi dilde olursa olsun seviyelere göre dil öğrenimini daha kaliteli hale getirecek beş yoldan bahsedeceğiz.
Bu yöntemler; yabancı dilde konuşma, yazma, okuma ve dinleme becerilerini iyileştirmeye yönelik olup bizzat kendi dilinizde de faydalı olacaktır.
Yabancı Dili Başlangıç ve Orta Seviyede Olanlar İçin Tavsiyeler
Yabancı dil eğitiminin başında olanlar diğerlerine göre daha sancılı bir süreçte olduklarını kabul etmeli ve buna göre hedefler belirleyip gerçekçi adımlarla, sabırla ilerlemelidir. Dil öğrenmeye, öğrenmeye istekli olmakla başlamak gerekir.
1 - Çalışmanızın çoğunluğunu kelime ezberine verin: bağlam içinde.
Kısa hikâyeler gibi temalı metinler içindeki kelimeleri ezberleyin. Şema kuramına (Schema Theory) göre beynimiz her yeni kelimeyi şemalarla işleyerek yani var olan bilgilerle yenilerini ilintileyerek öğrenir.
Ortak bir konuya, temaya sahip metin içinde geçen öğrenilmiş kelimeler, metin içindeki diğer kelimeleri öğrenmeyi ve sonrasında hatırlamayı kolaylaştırır. Öğrendiğiniz kelimeleri yazdığınız bir defteriniz olsun.
Bir kelime öğrendiğinizde onun ek almış hallerini, varsa zıt ve eş anlamlılarını; sıfat, zarf, isim yahut fiil hallerini de öğrenmeye çalışın. Aynı kök üzerinden bir anda pek çok kelime öğrenmiş olacaksınız!
2 - Öğrendiğiniz yabancı dile maruz kalın.
İlk seviye için uygun, dili; daha açık, günlük ve anlaşılır kullanan dizileri izlemek, maruz kalmak için nispeten daha eğlenceli bir tercih olacaktır. İngilizce öğrenenler için Friends dizisi bu anlamda izleyenler tarafından en çok tavsiye edilendir.
Diğer bir maruz kalma yöntemi müzik dinlemektir. Yabancı dil eğitiminde kaliteli bir yayın olan Pearson, okuyucularına Beatles’i tavsiye ediyor. Yine ilginizi çekecek içeriklerde radyo, podcast dinleyebilir, kısa hikâye kitapları okuyabilirsiniz.
Tüm bunları yaparken mümkün olanlarda, ilk aşamada Türkçe ve İngilizce; ilerledikçe sadece İngilizce altyazının size eşlik etmesine izin verin. Böylece hem dinleyip hem görerek öğrenmenizi hızlandıracaksınız.
3 - Korkmayın. Konuşmaktan, hata yapmaktan korkmadan ilerleyin.
Yabancı dilde konuşurken kendi ses kayıtlarınızı alıp onları dinleyin. Bunu sıklıkla, belli aralıklarla yapın. Cümle cümle de olsa çekinmeyin. Yabancı dil öğrenmek bir çocuğun ana dilinde konuşmaya başlaması gibi sancılıdır.
Kekeleseniz, yanılsanız, size aptalca görünen hatalar yapsanız da vazgeçmeyin. Zamanla gelişiminizi göreceksiniz. Konuşurken yaptığınız dil bilgisi hatalarını görmezden gelin, zamanla düzelecektir. Aklınızda tutun: Ana dilimizi de mükemmel konuşmuyoruz.
Diğer bir yol olarak günlük tutmak da etkili bir yöntemdir. Zamanla göreceksiniz ki her yeni günde daha da ilerliyorsunuz bu işte.
Yabancı Dili İleri Seviyede Olanlar İçin Tavsiyeler
1 - Ciddi okumalar yapın, sizi zorlayacak diziler ve filmler izleyin.
Yabancı dilde sözlükler okuyun. Örneğin İngilizce için İngilizce-İngilizce bir sözlük sizi epey ilerletecektir. Romanlar, akademik makaleler, bilimsel dergiler okuyun. İlginizi çekecek yeni alanlar keşfedip o alanlarda yabancı dil üzerinden okumalar yapmak sizi biraz zorlayacaktır.
Daha önce kelimelerini öğrenmediğiniz bir alanda odaklı çalışmak dağarcığınızı genişletecektir. Telefonunuzun, kullandığınız teknolojik cihazlarınızın dilini öğrendiğiniz yabancı dile çevirin. Böylece bilgisayar terimlerini de öğrenme imkânı bulacaksınız.
Dili daha ağır, hızlı olan dizileri ve filmleri altyazısız izleyin. Anlamadığınız kelimeler olacaktır. Bağlam içinde kullanılmasına göre veya sözlük kullanarak bu problemi aşabilirsiniz. Yine radyo yayınları ve podcastler içinde sizi zorlayan seçenekler bulabilirsiniz.
2 - Yabancı arkadaşlar edinin, seyahat edin.
Öğrendiğiniz yabancı dili konuşacağınız arkadaşlarınız olsun. Ana dili sizinle aynı olsa da yabancı dilinize ortaklık eden insanlarla yalnızken o dilde konuşabilirsiniz. Pratik yapmak için fırsat kollayın. Dil nankördür, kullanılmadığında çabucak unutuluverir.
Yabancı dilinizin, onların ana dili olduğu insanlar arasında bulunun; bu, aksan konusunda size yardımcı olacaktır. Yabancı dilinizin konuşulduğu ülkelere seyahat edin. Gezip görerek, eğlenerek öğrendiğinizde bilginiz ve tecrübenizin izleri daha kalıcı olacaktır.
Üstelik yabancı bir ülkeye gittiğinizde derdiniz ne olursa olsun onu yabancı dilinizle anlatmak zorunda kalmak sizin için oldukça öğretici olacaktır.
Tüm bunları yaparken kendi dilinizi de unutmayın derim. Zira zamanında, bölümü İngilizce olan bir arkadaşım, Türkçeyi unutmaya başladığını fark ettiği için Türkçe kitaplar okumayı artırmıştı.
Son olarak, kendi metotlarınızı keşfedin. Sizin nelerden zevk alacağınızı, hangi yollarla daha iyi öğreneceğinizi en iyi siz biliyorsunuz. Deneyerek yanılın, yanılarak öğrenin.