Merhaba! İspanyolca öğrenmeye hazır mısın? Hiçbir ön bilgiye sahip olmasan da endişelenme, seni bu renkli ve coşkulu dilin temelleriyle tanıştıracağım. İspanyolca, dünyada en çok konuşulan dillerden biri ve öğrenmesi oldukça keyifli. Şimdi, günlük hayatta kullanabileceğin bazı temel kelimeler ve ifadelerle başlayalım.
İspanyolca Temel Kelimeler ve İfadeler
Selamlaşmalar ve Vedalaşmalar
Bir dili öğrenirken ilk adım genellikle selamlaşma ve vedalaşma ifadelerini bilmektir. İşte en yaygın kullanılanlar:
Hola (Ola): Merhaba
Buenos días (Büenos dias): Günaydın
Buenas tardes (Büenas tardes): Tünaydın / İyi günler
Buenas noches (Büenas noçes): İyi akşamlar / İyi geceler
Adiós (Adios): Hoşçakal
Hasta luego (Asta luego): Görüşürüz
Nos vemos (Nos vemos): Görüşmek üzere
Tanışma ve Kendini Tanıtma
Yeni insanlarla tanışırken kullanabileceğin ifadeler:
1- ¿Cómo te llamas? (Komo te yamas?): Adın nedir?
2- Me llamo [isim]. (Me yamo [isim].): Benim adım [isim].
3- ¿De dónde eres? (De donde eres?): Nerelisin?
4- Soy de Turquía. (Soy de Türkiya.): Türkiye'denim.
5- Mucho gusto. (Muço gusto.): Memnun oldum.
Temel İfadeler ve Sorular
Günlük hayatta işine yarayacak bazı temel ifadeler:
Por favor (Por favor): Lütfen
Gracias (Grasias): Teşekkür ederim
De nada (De nada): Rica ederim
Lo siento (Lo siento): Üzgünüm
No entiendo (No entyendo): Anlamıyorum
¿Hablas inglés? (Ablas ingles?): İngilizce konuşuyor musun?
Sí (Si): Evet
No (No): Hayır
Sayılar
Sayıları bilmek her zaman faydalıdır. İşte 1'den 10'a kadar İspanyolca sayılar:
1- Uno (Uno): Bir
2- Dos (Dos): İki
3- Tres (Tres): Üç
4- Cuatro (Kuatro): Dört
5- Cinco (Sinko): Beş
6- Seis (Seis): Altı
7- Siete (Siyete): Yedi
8- Ocho (Oço): Sekiz
9- Nueve (Nueve): Dokuz
10- Diez (Diyas): On
Günler ve Aylar
Zamanla ilgili kelimeler de oldukça işe yarar:
Lunes (Lunes): Pazartesi
Martes (Martes): Salı
Miércoles (Miércoles): Çarşamba
Jueves (Huves): Perşembe
Viernes (Biernes): Cuma
Sábado (Sabado): Cumartesi
Domingo (Domingo): Pazar
Aylar ise şöyle:
Enero (Enero): Ocak
Febrero (Febrero): Şubat
Marzo (Marzo): Mart
Abril (Abril): Nisan
Mayo (Mayo): Mayıs
Junio (Hunio): Haziran
Julio (Hulio): Temmuz
Agosto (Agosto): Ağustos
Septiembre (Septiyembre): Eylül
Octubre (Oktubre): Ekim
Noviembre (Noviyembre): Kasım
Diciembre (Disiyembre): Aralık
Renkler
Çevremizdeki renkleri ifade etmek için kullanılan kelimeler:
Rojo (Roho): Kırmızı
Azul (Asul): Mavi
Verde (Berde): Yeşil
Amarillo (Amariyo): Sarı
Negro (Negro): Siyah
Blanco (Blanko): Beyaz
Yemek Siparişi Verme
Restoranda veya kafede işine yarayabilecek ifadeler:
Quiero... (Kiyero...): ... istiyorum
- Quiero un café. (Kiyero un kafe.): Bir kahve istiyorum.
- La cuenta, por favor. (La kuenta, por favor.): Hesap lütfen.
- ¿Cuánto cuesta? (Kuanto kuesta?): Ne kadar?
Yönler ve Ulaşım
Bir yeri bulmaya çalışırken kullanabileceğin sorular:
¿Dónde está...? (Donde esta...?): ... nerede?
- ¿Dónde está el baño? (Donde esta el banyo?): Tuvalet nerede?
- A la derecha (A la dereça): Sağda
- A la izquierda (A la iskierda): Solda
- Recto (Rekto): Düz
İspanyolca Telaffuz İpuçları
İspanyolca telaffuz, Türkçeye göre bazı farklılıklara sahip olsa da genel olarak kolaydır. İşte bazı ipuçları:
"H" harfi okunmaz, örneğin "Hola" kelimesinde "H" sessizdir, "Ola" diye okunur.
"LL" harfleri genellikle "Y" gibi okunur. "Me llamo" ifadesi "Me yamo" şeklinde telaffuz edilir.
"Ñ" harfi "Ny" sesi verir. "España" kelimesi "Espanya" olarak okunur.
"C" harfi "E" ve "I" harflerinden önce "S" gibi okunur. "Cinco" kelimesi "Sinko" şeklinde telaffuz edilir.
Te amo.
Seni seviyorum.
Örnek Diyalog: Whispering softly in his ear, she said, Te amo, as they watched the sunset together.
Türkçe: Kulağına hafifçe fısıldayarak, Te amo, dedi; ikisi birlikte gün batımını izlerken.
Te quiero.
Seni seviyorum.
Örnek Diyalog: Después de mirarla a los ojos, él dijo con una sonrisa tierna, Te quiero más de lo que las palabras pueden expresar.
Türkçe: Gözlerinin içine baktıktan sonra, o, yumuşacık bir gülümsemeyle Sözcüklerin anlatabileceğinden daha çok seviyorum seni dedi.
Estoy enamorado de ti.
Senden hoşlanıyorum.
Örnek Diyalog: Con la mirada baja y una sonrisa nerviosa, le confesó: Estoy enamorado de ti.
Türkçe: Gözleri yere bakarken ve gergin bir gülümsemeyle itiraf etti: Senden hoşlanıyorum.
Eres el amor de mi vida.
Hayatımın aşkısın.
Örnek Diyalog: Mientras tomaba sus manos, le susurré al oído: Eres el amor de mi vida.
Türkçe: Ellerini tutarken kulağına fısıldadım: Sen hayatımın aşkısın.
Mi corazón es tuyo.
Kalbim senindir.
Örnek Diyalog: Con una mirada llena de ternura, le susurró al oído: Mi corazón es tuyo.
Türkçe: Şefkat dolu bir bakışla kulağına fısıldadı: Kalbim senin.
No puedo dejar de pensar en ti.
Seni düşünmeden edemiyorum.
Örnek Diyalog: Cada noche cuando miro las estrellas, me digo a mí mismo, No puedo dejar de pensar en ti.
Türkçe: Her gece yıldızlara baktığımda kendime, Seni düşünmeden edemiyorum, diyorum.
Eres mi todo.
Sen benim her şeyimsin.
Örnek Diyalog: Con cada amanecer y al caer la noche, me doy cuenta de que eres mi todo.
Türkçe: Her şafak sökümü ve gece çökümünde, senin benim her şeyim olduğunu fark ediyorum.
Te adoro.
Seni çok seviyorum.
Örnek Diyalog: Mientras te abrazaba suavemente, susurré al oído de Laura, Te adoro, más de lo que las palabras pueden expresar.
Türkçe: Laura'nın kulağına nazikçe sarılırken, Seni, kelimelerin anlatabileceğinden daha fazla seviyorum, diye fısıldadım.
Me haces feliz.
Beni mutlu ediyorsun.
Örnek Diyalog: Cada vez que sonríes, me haces feliz.
Türkçe: Her gülümsediğinde beni mutlu ediyorsun.
Solo pienso en ti.
Sadece seni düşünüyorum.
Örnek Diyalog: Desde que te fuiste, no importa lo que haga, solo pienso en ti.
Türkçe: Sen gideli ne yaparsam yapayım, sürekli seni düşünüyorum.
Eres tan hermoso/a.
Çok güzelsin.
Örnek Diyalog: Mientras te contemplaba bajo la luz de la luna, no pude resistirme a susurrar, Eres tan hermoso/a.
Türkçe: Ay ışığı altında seni izlerken, Çok güzelsin diye fısıldamadan kendimi alamadım.
Quiero pasar el resto de mi vida contigo.
Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Tomando su mano con ternura, le susurró al oído, Quiero pasar el resto de mi vida contigo.
Türkçe: Ellerini nazikçe tutarak, kulağına fısıldadı, Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum.
Eres mi alma gemela.
Benim ruh eşimsin.
Örnek Diyalog: Después de todo este tiempo juntos, no tengo dudas, eres mi alma gemela.
Türkçe: Bütün bu geçen zamanın ardından hiç şüphem yok, sen benim ruh eşimsin.
Mi amor por ti crece cada día.
Sana olan aşkım her geçen gün büyüyor.
Örnek Diyalog: Con cada amanecer, mi amor por ti crece cada día, desbordando mi corazón de alegría.
Türkçe: Her şafakla birlikte, senin için olan aşkım her geçen gün büyüyor, kalbimi sevinçle taşırıyor.
No puedo vivir sin ti.
Senin olmadan yaşayamam.
Örnek Diyalog: En medio de un abrazo apasionado, le susurró al oído: No puedo vivir sin ti.
Türkçe: Tutkulu bir sarılma anında, kulağına fısıldadı: Sensiz yaşayamam.
Eres el/la único/a para mí.
Benim için tek ve eşsizsin.
Örnek Diyalog: Desde el momento en que te vi supe que eres el único para mí.
Türkçe: Seni gördüğüm an biliyordum ki sen benim için tek kişisin.
Quiero hacerte feliz.
Seni mutlu etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Con una sonrisa tierna, le tomó la mano y dijo, Quiero hacerte feliz por el resto de nuestras vidas.
Türkçe: Bir çevirmen gibi düşünürsek, bu cümleyi Türkçe'ye şöyle çevirebiliriz:
Yumuşak bir gülümsemeyle elini tuttu ve dedi ki, Hayatımızın geri kalanında seni mutlu etmek istiyorum.
Me haces sentir vivo/a.
Bana canlı hissettiriyorsun.
Örnek Diyalog: Siempre que estamos juntos, me haces sentir vivo.
Türkçe: Biz birlikte olduğumuz zaman, bana canlı hissettiriyorsun.
Quiero envejecer contigo.
Seninle yaşlanmak istiyorum.
Örnek Diyalog: Tomando su mano con ternura, le dijo al oído: Quiero envejecer contigo.
Türkçe: Nazikçe elini tutarak kulağına şöyle fısıldadı: Seninle yaşlanmak istiyorum.
Eres mi príncipe/princesa.
Sen benim prensim/prensesimsin.
Örnek Diyalog: Siempre lo supe, desde el primer día que te vi, que eres mi príncipe.
Türkçe: Her zaman biliyordum, seni ilk gördüğüm günden beri, sen benim prensimsin.
Estoy loco/a por ti.
Sana deli gibi âşığım.
Örnek Diyalog: Desde que te conocí, no puedo dejar de pensar en ti, estoy loco por ti.
Türkçe: Seni tanıdığım günden beri aklımdan çıkmıyorsun, sana deliler gibi aşığım.
Eres mi mejor amigo/a y mi amor.
Sen benim en iyi arkadaşım ve aşkımsın.
Örnek Diyalog: Eres mi mejor amigo y mi amor, siempre estaré a tu lado.
Türkçe: Sen benim en iyi arkadaşım ve sevgilimsin, her zaman senin yanında olacağım.
Cada día te amo más.
Her gün seni daha çok seviyorum.
Örnek Diyalog: Mientras tomaban un café al amanecer, Juan tomó la mano de María y le susurró con ternura, cada día te amo más.
Türkçe: Şafak vakti kahve içerken, Juan, Maria'nın elini tuttu ve ona şefkatle fısıldadı, her geçen gün seni daha çok seviyorum.
Eres mi sol.
Sen benim güneşimsin.
Örnek Diyalog: Cada mañana al despertarme y verte a mi lado, recuerdo que eres mi sol que ilumina mis días.
Türkçe: Her sabah uyanıp da seni yanımda gördüğümde, günlerimi aydınlatan güneşim olduğunu hatırlıyorum.
Eres la razón de mi alegría.
Benim mutluluğumun sebebi sensin.
Örnek Diyalog: Siempre que te veo, pienso que eres la razón de mi alegría.
Türkçe: Seni her gördüğümde, mutluluğumun sebebi olduğunu düşünüyorum.
Quiero abrazarte para siempre.
Seni sonsuza kadar kucaklamak istiyorum.
Örnek Diyalog: Mientras contemplaban el atardecer, Juan susurró tiernamente al oído de Ana, Quiero abrazarte para siempre.
Türkçe: Gün batımını izlerken, Juan Ana'nın kulağına şefkatle fısıldadı, Seni sonsuza dek sarmak istiyorum.
Nuestro amor es eterno.
Aşkımız sonsuzdur.
Örnek Diyalog: Mientras entrelazaban sus dedos con ternura bajo la luz de la luna, susurró suavemente al oído de su amado: Nuestro amor es eterno.
Türkçe: Ay ışığında parmaklarını şefkatle birbirine geçirirken, sevdiğinin kulağına hafifçe fısıldadı: Aşkımız sonsuz.
Eres el sueño de mi vida.
Hayatımın rüyasısın.
Örnek Diyalog: Al mirarte a los ojos, solo puedo decirte que eres el sueño de mi vida.
Türkçe: Gözlerine bakarken, sana sadece hayatımın rüyası olduğunu söyleyebilirim.
Te necesito como el aire que respiro.
Seni, nefes aldığım hava gibi gerekliyim.
Örnek Diyalog: Al mirarte a los ojos con desesperación, te susurré al oído, Te necesito como el aire que respiro.
Türkçe: Ümitsizlikle gözlerine bakarken, kulağına fısıldadım, Seni, nefes aldığım hava gibi ihtiyacım var.
Eres la luz de mis ojos.
Gözümün nuru sensin.
Örnek Diyalog: Siempre te lo digo y siempre será verdad: eres la luz de mis ojos.
Türkçe: Her zaman sana söylerim ve her zaman doğru olacak: Sen benim gözümün nuru sun.
Eres mi refugio.
Sen benim sığınağımsın.
Örnek Diyalog: En los días más oscuros, siempre pienso en ti y me digo a mí mismo: eres mi refugio.
Türkçe: En karanlık günlerde, hep seni düşünürüm ve kendime derim: Sen benim sığınağımsın.
Siento mariposas en el estómago cuando te veo.
Seni gördüğümde midemde kelebekler hissediyorum.
Örnek Diyalog: Ella le confesó a su mejor amigo: Siento mariposas en el estómago cuando te veo.
Türkçe: En yakın arkadaşına itiraf etti: Seni gördüğümde karnımda kelebekler uçuşuyor.
Nuestros corazones laten al unísono.
Kalplerimiz aynı ritimde atıyor.
Örnek Diyalog: Mientras observamos la puesta de sol, siento que nuestros corazones laten al unísono.
Türkçe: Gün batımını izlerken kalplerimizin aynı ritimde attığını hissediyorum.
Tu sonrisa ilumina mi día.
Gülüşün günümü aydınlatıyor.
Örnek Diyalog: Cada mañana al verte, puedo decir con sinceridad que tu sonrisa ilumina mi día.
Türkçe: Her sabah seni gördüğümde, gülüşünün günümü aydınlattığını içtenlikle söyleyebilirim.
Eres la pieza que faltaba en mi vida.
Hayatımda eksik olan parçasın.
Örnek Diyalog: Desde que llegaste a mi mundo, supe que eres la pieza que faltaba en mi vida.
Türkçe: Hayatıma girdiğin andan itibaren, senin benim hayatımdaki eksik parça olduğunu anladım.
Juntos para siempre.
Birlikte sonsuza dek.
Örnek Diyalog: Tomados de la mano bajo el manto estrellado, susurraron con amor, Juntos para siempre.
Türkçe: Yıldızlarla dolu gökyüzünün altında el ele tutuşmuş halde, aşkla fısıldadılar, Sonsuza dek birlikte.
Me vuelves loco/a.
Beni deli ediyorsun.
Örnek Diyalog: Cada vez que sonríes, me vuelves loca con tu encanto.
Türkçe: Her gülüşünde, beni cazibenle deli ediyorsun.
Eres mi cielo.
Sen benim gökyüzümsün.
Örnek Diyalog: Eres mi cielo, siempre sabes cómo levantarme el ánimo.
Türkçe: Sen benim gökyüzümsün, daima moralimi nasıl düzelteceğini biliyorsun.
Contigo hasta el fin del mundo.
Seninle dünyanın sonuna kadar.
Örnek Diyalog: Prometo estar contigo hasta el fin del mundo, sin importar los obstáculos que enfrentemos juntos.
Türkçe: Sana dünyanın sonuna kadar yanında olacağıma söz veriyorum, birlikte karşılaşacağımız engeller ne olursa olsun.
Amarte es mi destino.
Seni sevmek kaderimdir.
Örnek Diyalog: Con cada amanecer, me despierto sabiendo que amarte es mi destino.
Türkçe: Her şafağın ardında, seni sevmenin kaderim olduğunu bilerek uyanıyorum.
Te elijo a ti, hoy y siempre.
Seni seçiyorum, bugün ve daima.
Örnek Diyalog: Mientras sostenía sus manos, con una mirada llena de certeza, le dijo: Te elijo a ti, hoy y siempre.
Türkçe: Ellerini tutarken, emin bir bakışla ona şöyle dedi: Seni seçiyorum, bugün ve daima.
Eres la melodía de mi corazón.
Sen benim kalbimin melodisisin.
Örnek Diyalog: Cada vez que te veo sonreír, me haces sentir que eres la melodía de mi corazón.
Türkçe: Her defasında seni gülümserken gördüğümde, kalbimin melodisi olduğunu hissettiriyorsun.
Quiero ser el motivo de tu sonrisa.
Gülümsemenin sebebi olmak istiyorum.
Örnek Diyalog: Con una mirada tierna le dije, Quiero ser el motivo de tu sonrisa.
Türkçe: Yumuşak bir bakışla ona dedim ki, Gülümsemenin sebebi olmak istiyorum.
Contigo soy la versión más feliz de mí.
Seninle olduğumda en mutlu halim oluyorum.
Örnek Diyalog: Al mirarte y compartir cada día a tu lado, no puedo evitar pensarlo: contigo soy la versión más feliz de mí.
Türkçe: Seni izlediğimde ve her gün yanında zaman geçirdiğimde, düşünmeden edemiyorum: Seninle benim en mutlu halim oluyorum.
Nuestra historia de amor es la mejor.
Aşk hikayemiz en güzeli.
Örnek Diyalog: Mientras miraban juntos el atardecer, él le susurró al oído: Nuestra historia de amor es la mejor.
Türkçe: Beraber güneş batarken izlerken, kulağına fısıldadı: Bizim aşk hikayemiz en güzeli.
Nuestro amor desafía al tiempo.
Aşkımız zamana meydan okur.
Örnek Diyalog: Mientras entrelazaba sus dedos con los míos, susurró con convicción, Nuestro amor desafía al tiempo.
Türkçe: Parmaklarını benimkilerle birbirine geçirirken inançla fısıldadı, Aşkımız zamana meydan okur.
Cada beso tuyo es mágico.
Her öpücüğün büyülü.
Örnek Diyalog: Mientras entrelazaban sus manos bajo las estrellas, él susurró, Cada beso tuyo es mágico.
Türkçe: Yıldızlar altında ellerini birbirine geçirirken, o fısıldadı, Her öpücüğün sihirli.
Eres mi anhelo constante.
Sürekli özlemimsin.
Örnek Diyalog: Al abrazarte, susurré suavemente en tu oído, eres mi anhelo constante.
Türkçe: Seni kucaklarken, hafifçe kulağına fısıldadım, sen benim sürekli özlemimsin.
Mi amor por ti es incondicional.
Sana olan sevgim koşulsuzdur.
Örnek Diyalog: Mi amor por ti es incondicional, no importan las circunstancias o los retos que enfrentemos.
Türkçe: Sana olan sevgim koşulsuzdur, karşılaştığımız koşullar ya da zorluklar ne olursa olsun önemli değil.
Quiero llenar de amor cada día que pase a tu lado.
Yanında geçireceğim her günü aşkla doldurmak istiyorum.
Örnek Diyalog: Te prometo, cariño, que Quiero llenar de amor cada día que pase a tu lado.
Türkçe: Sana söz veriyorum, sevgilim, yanında geçireceğim her günü aşkla doldurmak istiyorum.
İspanyolca'nın Özellikleri
İspanyolca öğrenirken fark edeceğin bazı özellikler:
Cinsiyet: İspanyolcada isimler dişil ve eril olarak ayrılır. "El" (eril "the") ve "La" (dişil "the") artikelleri kullanılır.
- El gato: Kedi (eril)
- La casa: Ev (dişil)
- Çoğul: İsimleri çoğul yapmak için genellikle "-s" veya "-es" eklenir.
- Amigo (arkadaş) → Amigos (arkadaşlar)
- Mujer (kadın) → Mujeres (kadınlar)
- Fiil çekimleri: Fiiller kişi zamirlerine göre çekimlenir.
- Yo hablo (Yo ablo): Ben konuşuyorum
- Tú hablas (Tu ablas): Sen konuşuyorsun
- Él/Ella habla (El/Eya abla): O konuşuyor
Basit Diyalog Örneği
İspanyolca'da basit bir diyalog nasıl olabilir, birlikte bakalım:
Persona A: Hola, ¿cómo estás?
(Ola, komo estas?)
Merhaba, nasılsın?
Persona B: Bien, gracias. ¿Y tú?
(Bien, grasias. İ tu?)
İyiyim, teşekkürler. Ya sen?
Persona A: También estoy bien. ¿Qué haces?
(Tambien estoy bien. Ke ases?)
Ben de iyiyim. Ne yapıyorsun?
Persona B: Nada, solo paseando.
(Nada, solo paseando.)
Hiçbir şey, sadece dolaşıyorum.
Faydalı İfadeler
Aşağıdaki ifadeler, günlük hayatta sıkça kullanılır:
¡Buen provecho! (Büen proveço): Afiyet olsun!
¡Feliz cumpleaños! (Feliz kumpleanyos): Doğum günün kutlu olsun!
¡Salud! (Salud): Şerefe! / Çok yaşa!
İspanyolca Öğrenmenin Faydaları
İspanyolca öğrenmek sana birçok avantaj sağlayabilir:
Kültürel Zenginlik: İspanyolca, zengin bir edebiyat ve sanat mirasına sahiptir.
Seyahat Kolaylığı: İspanyolca konuşulan ülkelere seyahat ettiğinde iletişim kurmak daha kolay olur.
Yeni Arkadaşlıklar: Yeni insanlarla tanışma ve farklı kültürleri anlama fırsatı yakalarsın.
Sonuç
İşte böyle! İspanyolca'nın temel kelimeleri ve ifadeleriyle küçük bir tanışma gerçekleştirdik. Sabır ve pratik ile bu güzel dili öğrenmek hiç de zor değil. Unutma, dil öğrenmek bir yolculuk, ve her adımı keyifli hale getirmek senin elinde. ¡Buena suerte! (Büena suerte): İyi şanslar!