Start-Up kelimesi son yıllarda çok sık duyduğumuz bir kelimedir. 2010 yılında Amerika’da ortaya çıkan bir terimdir. Amerika’dan tüm dünyaya yayılmış ve etkisi altına almayı başarmıştır. Çoğu ülke bu terimi orijinal adı ile benimsedi ve bu şekilde kullandı. Türkiye’de de orijinal adı ile kendinden söz ettirmektedir. Bu terime karşılık olarak girişim ya da yeni girişim önerileri sunulmuştur. Ancak bu sektör içerisinde olanlar Start-Up olarak kullanmaktadır.
Son zamanlarda irili ufaklı birçok şirket üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalara göre yeni nesil gençler için yeni çalışma alanları oluşturulmuştur. Birçok kişi hayal ettiği işlerde çalışamamakta ya da çok düşük ücretlerde çalıştırılmaktadır. Ancak gelişen teknoloji sayesinde yazılımlar ve yeni projeler hızlı bir şekilde dünyaya yayılmaktadır. Yeni projeler hak ettiği değeri en kısa süre içerisinde bulmaktadır. Çoğu genç de kendilerine yeni kazanç yolları aramaktadır. Bu noktada karşımıza yeni model girişimcilik kavramı Start-Up çıkmaktadır. Tam anlamıyla girişimcilik olarak adlandırılmayan bu kavram bazı farklılıklar taşımaktadır. Peki, Start-Up nedir?
Start-Up Nedir?
Start-Up, sıfır noktasından işe başlayan bir şirket için kullanılan terime denir. Başlangıç olarak tanımlanmaktadır. Yeni girişim, girişim ve yeni tekno girişim olarak da adlandırılır. Üzerinde uzlaşılmış kesin bir tanım bulunmamaktadır. Ancak bu anlamı kullanılmaktadır. Yeni bir girişimde bulunan şirketler için kullanılır. Bu girişimi yapan şirketler ise genellikle tekno şirketlerdir. Aynı zamanda büyüme endeksli bütün şirketler için de kullanılmaktadır.
Start-Up, büyüme endeksli, kısa bir zaman içerisinde küçük kitleden büyük kitleye ulaşma amacı olan ve müşteri odaklı olan şirketler için kullanılır. Start-Up denildiği zaman çoğu kişiye göre büyüme yeteneği olan şirket akla gelir. Bu amaca sahip olan şirketler yükselme ölçeği benimsemişlerdir. Herhangi bir coğrafi alana sıkışmadan büyüme amacı taşırlar. Örneğin, İngiltere’de kurulan bir Start-Up Amerika, Türkiye, Almanya vb. faaliyet göstermesi gerekir. Yerel ölçeği aşması gerekir. Ancak çoğu Start-Up şirket, başlangıç aşamasında küresel pazara hitap etmeye çalıştığı için çökmüştür. Ortada herhangi bir şey bulunmazken büyük pazarlara hitap etmeye çalışmak uygun bir davranış olarak gösterilmez ve sonu genellikle çöküş olur.
Günümüzde Start-Up terimi genç, dinamik ve tekno şirket kavramlarını akla getirmektedir. Tabiki de bu terim bu kavramlarla sınırlı değildir. Günümüz piyasasında en çok bilinen örnekleri; Facebook, Twitter, YouTube, WhatsApp, Uber vb. gelir. Start-Up şirketler piyasa içerisinde yer edinerek saygınlık kazanabilir. Piyasada kendini kabul ettirdikten sonra milyar dolarlık dev şirketlere dönüşmesi mümkündür.
Girişim kelimesi tam anlamıyla bu terime karşılık gelen ve açıklayan bir kavram olarak tanımlanamaz. Örneğin, bir bakkal ya da manav girişim olarak kabul edilebilir ancak ulaşabildiği kısıtlı kitle ve ulaşabildiği büyüklük ile Start-Up olarak kabul edilemezler. Bu terim, piyasadaki bir sorunu çözer ve ardından müşteriyi veya kullanıcıyı şirketine bağımlı hale getirmektedir. Eğer kullanıcıların veya müşterilerinin ihtiyacını karşılayamıyorsa o zaman bu piyasa içinde çökebilir.
Girişimcilik Nedir?
Girişimcilik, gerekli zaman ve çaba harcanarak, ekonomik, sosyal ve psikolojik vb. riskleri üstlenerek ve bunların sonucunda oluşan kişisel tatmin ve bağımsızlık kazanarak değeri olan bir şey üretmektir. Kar amacı ve risk alarak iş kuran kişinin yaptığı eylemlere denir. Girişimcilik teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzün en çok konuşulan konularından biri haline gelmiştir. Günümüzde girişimcilik ayrı bir sektörü temsili etmektedir. Girişimcilik de esas konu yeni bir fikir üretmektir. Ekonomik olarak kaynak elde edip ekonomik ve sosyal açıdan açıdan değer yaratma sürecidir.
Girişimcilik nedir? sorusuna; uygun bir stratejiyle uygun bir zaman diliminde harekete geçebilmektir denilebilir. Bu işte sabır çok önemlidir. Sabredip başarılı olmayı gerektirir. Başarılı olunmadığı zaman bundan ders çıkarmak gerekir. Girişimci ise girişimcilik göstermek için risk alan ve başarısız olmayı göz önünde bulunduran kişidir.
Girişimci olmak için yaratıcı düşünceye sahip olmak gerekir. Girişimci hırslı, sürekli öğrenme isteği olan, yaratıcı, yeniliklere açık olma, risk alabilme, cesur, özgüvenli olma, problem çözebilme, sabırlı ve kararlı olması gerekir. Dünyada bir değişim yaratabilen kişiler olarak adlandırılırlar. Sorun gördüğünde o sorunu çözmeye odaklanması gerekir. Sıradan kişilerin sıkıntı gördüğü konularda fırsat gören kişidir. Girişimci olmak için herhangi bir yaş sınırı veya cinsiyet ayrımı yoktur. Ülkemizde ve dünyada kadın girişimci ve genç girişimci olmanın yolları bulunur. Ülkemizde ve dünyada bu anlamda oldukça başarılı ve adından söz ettiren girişimciler de bulunmaktadır.
Bireylerin yaratıcı bir iş modeli sunarak girişimci olmaları ve bu alanda yetkinlik kazanmaları için Girişimcilik kursu almaları gerekir. bu kurs sayesinde bireyler veya kurumlar iş dünyasında başarılı olmak ve yeni bir anlayış olan değerlere dayalı anlayışı öğrenirler. bu sayede de temel girişimcilik becerilerini kazanmanın yanı sıra yaratıcı yeni bir iş modeli de öğrenilir.
Girişimcilik ve Start-Up terimi günümüzde birbirileriyle oldukça karıştırılmaktadır. İkisi de birbirinden ayrı konuları temsil eder. İkisinin arasında farklar bulunur. Şimdi bu konuyu inceleyelim.
Start-Up ve Girişimcilik Arasındaki Farklar
Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar bu iki konuyu daha iyi anlamamızı sağlar. Start-Up ve girişimcilik genellikle yanlış ilişkilendirilmektedir. Genellikle de aynı anlamda kullanılmaktadır. Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar öğrenerek bu iki kavramı daha iyi anlayabiliriz. Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar başlığını analoji yaparak anlatırsak girişimcilik dünya ise Start-Up galaksi demektir.
Probleme bakış açıları farklıdır: Çoğu girişim, çözüm üretilmiş bir problem üzerinden ilerler. Bir kuaför dükkânı açmak buna örnektir. Bu ve buna benzeyen girişimler çözüm üretilmiş bir formülü günümüz şartlarına göre yeniden yapılandırarak adım atarlar. Start-Up ise çözüm aranmamış problemlere ya da çözüm bulunamamışlar üzerinden ilerler. Bunların yanı sıra çözümü olan bir sorunu daha etkili ve hızlı bir şekilde çözme davranışlarını da kapsar. Teknolojiyi kullanma oranı diğerine oranla daha yüksektir.
Risk Analizi Farkı: Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar risk analizini de kapsar. Her girişim mutlaka risk içerir. Geleneksel girişimlerde çözüm üretilmiş model üzerinden yüründüğü için girişimler genellikle tutar. Diğerine göre daha az riskli bir seyreder. Start-Up ise daha büyük sorunlar taşır. Çünkü çözmeye çalışmak istediği problem üzerine daha önce çözülmüş örneği yoktur. Bu fark da ilerleme aşamasında bazı hataların yapılmasına neden olur.
Hedefledikleri Alan Farkı: Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar içerisinde hedefledikleri alan farkı bulunur. Geleneksel ağırlıklı girişimler daha çok yerel, bölgesel alanı benimsemektedir. Start-Up ise daha çok ülke ve dünya çapında bir alanı benimserler. Bu yüzden daha büyük bir çözüm arayışları bulunur.
Pazar Değişimi Farkı: Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar pazar değişimini de içerir. Geleneksek ağırlıklı girişimlerde günümüze uyarlama çabaları bulunsa da ortaya büyük bir farklılık çıkaramazlar. Diğeri ise kıyasla daha fazla yeniliklere açıktır. Günümüzün gerekliliklerinden olan değişime ayak uydurma zorunlulukları bulunur. Topluma farklı iş modelleri sunarlar. Üstelik şuan yaşamımızda olmayan bir şeyi birkaç yıl içinde hayatımızın vazgeçilmezi yapabilirler. Ortaya koydukları yeniliklerle birlikte pazarda bir değişim etkisi yaratabilirler.
Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar bize bu iki kavramın aynı anlamı taşımadığını gösterir. Start-Up ve girişimcilik arasındaki farklar bize bu iki kavramın aynı anlamda kullanılmamasını, ikisinin anlam olarak fark taşıdığını ve kapsam olarak birbirinden ayrı olduklarını gösterir.
Start-Up Başlama Aşamaları
Start-Up başlama aşamaları için ilk aşama oluşturduğunuz projeyi hayata geçirmek için büyük bir ar-ge çalışması yapılması gerekir. Start-Up başlama aşamaları içinde bir diğeri iyi bir iş planı hazırlayın. Gerektiği durumlarda bu alan için destek veren şirketlerden yararlanabilirsiniz. Start-Up başlama aşamaları içerisinde bir diğeri ise hitap etme alanı tüm dünyayı kapsadığı için hemen hemen her dile hitap edecek bir marka seçimi oluşturmanız gerekir. Start-Up başlama aşamaları içinde önem teşkil eden konu lokasyon seçimidir. Sahip olduğunuz imkanlar dahilinde iyi bir lokasyonda ofis açmanız size avantaj sağlayacaktır.
Start-Up başlama aşamaları için en önemli aşama iyi bir takım oluşturmaktır. Projeniz için gerçekten gönül verecek insanlar ile çalışmanız size ve projeye katkı sağlar. Diğer aşama ise oluşturduğunuz iş modelini geniş kitlelere ulaştırmak için farklı reklam metotlarını kullanın. Bir sonraki Start-Up başlama aşamaları sizin sektör içinde tutunmanızla ilgilidir. Girmiş olduğunuz sektörde rakipleriniz bulunsa dahi kendinizi farklı tanıtmak için durmadan çalışın. Eğer oluşturduğunuz iş fikrinin rakipleri yoksa durum daha zor. Çünkü iş fikrinizi kullanıcılara ve müşterilere tanıtabilmek için daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulur.
Start-Up başlama aşamaları içerisinde en önemli diyebileceğimiz son aşama ise büyük bir cesaret ve yılmayan bir ruh gerekiyor. Start-Up başlama aşamaları bize bu işe başlarken hangi aşamalardan geçilmesi ve neleri dikkate almamız gerektiği ile ilgili bilgiler verir.
Start-Up Kapsamı
Start-Up kapsamı belirlemede ve hangi şirketlerin Start-Up olarak değerlendirileceğiyle ilgili bazı kriterler vardır. Bu kriterler soru şeklinde verilmiştir. Bu sayede Start-Up kapsamı daha kolay ve kalıcı bir şekilde anlaşılabilir. Start-Up kapsamı belirleyen kriterler;
Start-Up kapsamı belirleyen ilk kriter; “Yapılan her girişim, yeni bir girişim olarak kabul edilebilir mi?” Bir lokanta açmak ya da herhangi bir işletme kurmak o işletmeyi Start-Up sayılmasını sağlar mı? Bir işletmeye Start-Up diyebilmek için ilk kriter “büyüme yeteneğidir”.
Start-Up kapsamı belirleyen ikinci kriter bir şirkete Start-Up diyebilmek için “genç” olması zorunluluğu var mıdır?
Start-Up kapsamı belirleyen üçüncü kriter; Start-Up projeleri sadece teknolojiyle mi ilgilenir? Hayır, teknolojiden oldukça fazla yararlanırlar ama tanımlarken teknoloji ile alakalı olmak zorunda değildir.
Start-Up kapsamı belirleyen son kriter ise Start-Up teriminin farklı bir şirket türü olup olmadığıyla ilgilidir. Bu anlamda iki tür cevap verilebilir hem farklıdır hem de değildir denilebilir. Amerika’da Start-Up için legal prosedürleri kolaylaştıran ve vergi masraflarını azaltan şirket bulunurken maalesef ülkemizde benzer bir uygulama bulunmamaktadır.
Start-Up kapsamı yukarıda belirtilen kriterlerle çizilmiştir. Bu kriterler sayesinde kapsamı belirlendiği için girişimcilikle de arasındaki farklar ortaya çıkmıştır.
