Sosyal bilimlerin dünyası, ciddiyeti, dikkatli analizi ve derinlemesine anlamayı gerektirir. Çalışmalarını bu alanda yürüten deneyimli araştırmacılar için İngilizce'de yetkinlik, genellikle büyük bir gereklilik olabiliyor. İngilizcenin evrensel bir dil olması ve sosyal bilim literatürünün çoğunun İngilizce olması bu gerekliliği getiriyor ancak herkese merhaba demek istiyorum. Hem yeni başlayanlar hem de bu alanda uzmanlaşmayı umanlar için İngilizce'de kullanılabilecek bazı özel kelimeleri paylaşmak istiyorum.
İngilizce'de Sosyal Bilim Araştırmacıları için Fark Yaratan Kelimeler
Araştırmacılar için, çalışmaya başlamadan önce anlamaları gereken bazı temel İngilizce metodoloji kelimeleri vardır. Bu kavramlara genellikle Research Methods (araştırma yöntemleri) denmektedir.
Quantitative Research (Nitel Araştırma): Bilimsel, istatistiksel, matematiksel veriler üzerine odaklanır.
Qualitative Research (Nicel Araştırma): Sözlü veya görsel verileri inceleyerek öznel yorumlar yapar.
Mixed Methods (Karışık Yöntemler): Hem nicel hem de nitel araştırmaların bir arada kullanıldığı araştırma yöntemidir.
Survey (Anket): Bir örneklem içerisinden veri toplama yöntemidir.
Bu terimlerin yanı sıra, Hypothesis (Hipotez), Variables (Değişkenler), Population (Popülasyon), ve Sample (Örneklem) gibi daha genel araştırma terimlerinin de anlaşılması gereklidir.
Sosyal bilimler alanında çalışmak, alana özgü bazı İngilizce kelimeleri anlamayı da gerektirir. Alana özgü olması, her sosyal bilim dalının kendi jargonu olduğunu gösterir.
Kültürel antropolojide Ethnography (Etnografi), sosyolojide Social Stratification (Sosyal Tabakalaşma) ve psikolojide Cognitive Dissonance (Bilişsel Uyumsuzluk) gibi kelimelere sıkça rastlanır.
Her bir sosyal bilim araştırmacısının, İngilizce'deki terminolojiye hakim olması ve anlaması gereklidir. Bu anlayış, araştırmaların daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlar ve araştırmacının dünyanın dört bir yanından öğrenciler ile iletişim kurabilmesini mümkün kılar.
Eğer sosyal bilimlerde çalışıyorsanız veya bu alanda çalışmayı planlıyorsanız, İngilizce'deki bu kelimeleri öğrenmeye ve anlamaya zaman ayırmanızı öneririm. Çünkü bilgi, her zaman olduğu gibi, güçtür.
case study
Grounded Theory
Symbolic İnteractionism
qualitative
participant observation
focus group
quantitative
Ethnography
Discourse Analysis
Macro Sociology
Postcolonialism
Semiotics
triangulation
Phenomenology
Biographical
Cultural Studies
Structuralism
Poststructuralism
Semiology
Coding
Postmodern
İnterpretive
Survey
Feminism
Hermeneutics
Content Analysis
Linguistic
İdeology
Positivism
Utilitarianism
Symbolic
Discourse
Marxism
Narrative
Microsociology
Symbolic Anthropology
Critical Theory
Constructivism
Ethnomethodology
Structural Functionalism
Sosyal bilimcilerin ve araştırmacılarının İngilizce bilmesi önemli mi?
Sosyal bilimlerin dünyasında faaliyet gösteren veya göstermeyi düşünen her araştırmacının İngilizce dilindeki spesifik terimlere aşina olması kritik öneme sahiptir. Bu özel kelime haznesi, hem araştırmalarınızı bir adım öteye taşıyacak hem de global ölçekte akademik iletişimin kapılarını sonuna kadar aralayacaktır.
Eğer siz de İngilizce'yi daha etkin bir şekilde sosyal bilimler alanında kullanmak istiyorsanız, İngilizce kurslarımız aracılığıyla ihtiyaç duyduğunuz dil eğitimine sahip olabilirsiniz. İngilizce A1-A2, İngilizce B1-B2 ve İngilizce C1-C2 kurslarımızla başlayarak; gelişmiş Sıfırdan İngilizce kursumuzla İngilizce dil becerinizi ileri seviyeye taşıyabilirsiniz.
Hem genel hem de alana spesifik İngilizce dil bilgisiyle kendinizi ve çalışmalarınızı daha bütünsel bir şekilde ifade edebilirsiniz. Kendinizi bu konuda geliştirecek her bilgi birikimi, unutmamak gerektir ki, sadece sizin için değil, bütün bir bilim dünyası için bir kazanımdır. Bilgiye sahip olmak, her zaman olduğu gibi, en büyük güçtür.

Social Network Analysis