Hayatın İçinden: Karar Verme Süreci
Hepimizin hayatında bir noktada istisnasız karşılaştığı şeylerden biri, karar verme süreci. Küçük ya da büyük; hayatın her alanında yaptığımız seçimler üzerimizde düşünülenden daha fazla baskı yaratır. Kimimiz için gündelik işler haline gelen bu seçimler, kimileri için adeta koca birer dağ gibidir. Diyelim ki bir tatil planı yapıyorsunuz ya da arkadaşlarınızla buluşmak için hangi kafede oturacağınıza karar vereceksiniz. Girift bir korku ortaya çıkabilir: Ya yanlış karar verirsem? Bu tür yanlış karar verme korkusu, çoğu zaman özgüvensizlikle birleşip hayatımızı etkileyebilir.
Benim de buna dair bir kişisel tecrübem var. Üniversite yıllarımda bölüm seçimime ilişkin yaşadığım o içsel kaos, kimilerine göre çok önemli görünmeyebilir. Ancak, o sıralarda ben bunun hayatımın en önemli kararı olduğuna inanıyordum. Neticede, geleceğimi şekillendirecek bir adımdı ve üzerimde büyük bir baskı hissetmiştim. Bu kararın yanlış olabileceği korkusu, aylarca peşimi bırakmadı. Ama bugün geriye dönüp baktığımda, seçimimin hayatımı nasıl etkilediğinin farkındayım ve hatırı sayılır bir özgüven kazandığımın da farkındayım. Karar verme özgüveni, zamanla ve deneyimlerle gelişiyor.
Neden Seçim Yapmaktan Korkarız?
Her seçim bir risk taşır ve bu da insanların içgüdüsel olarak çekinmesine neden olur. Aslında, bu durumu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek bazı psikolojik faktörler var. Öncelikle, yanlış karar verme korkusu, genellikle geçmiş deneyimlerin bir yansımasıdır. Daha önce aldığımız yanlış kararlar bizi, aynı hataları tekrar yapma kolaycılığına iter. Bunun ötesinde, sosyal yargı da bir faktördür. Yanlış bir karar verirsek insanlar bizim hakkımızda ne düşünecek?
Bu noktada karar verme stratejileri geliştirmek faydalı olacaktır. Doğru kararların sonuçlarına odaklanarak olası sonuçlarını hayal edebiliriz. Sonucu hayal etmek, kendinizle yüzleşmenizi sağlar ve bu, çoğu zaman içgüdülerinizin ne söylediğini açığa çıkarır.
Zihninizdeki Fırtınayı Dindirin: Karar Verme Yöntemleri
Karar verirken zihnimiz, seçeneklerin karmaşıklığı içinde kaybolabilir. Benzeri bir karmaşayı, yeni bir kariyer fırsatını değerlendirirken yaşamıştım. Seçenekler birçok çeşitli avantaj ve dezavantaja sahipti. Ancak, bu seçenekleri bir kağıda döktüğümde her şey çok daha net hale geldi. Düşünceleri kağıda dökmek, zihninizi boşaltmanıza ve düşüncelerinizi organize etmenize yarayan pratik bir yöntemdir.
Bunun dışında, seçim yaparken sağlıklı karar verme yöntemleri kullanmak ta önemlidir. Bilgiye dayalı karar vermek, daha sonra iyi ya da kötü sonuçlar ortaya çıktığında, sahip olduğunuz verilere dayanarak seçiminizi savunabilir durumda olmanızı sağlar. Bu, aynı zamanda kararın size ait olduğunu ve bağımsızlığınızı koruma becerinizle pekiştirilmiş olduğunu göstermektedir.
Deneyimlerinizden Ders Alın
Belki de üzerimizdeki kararsızlık perdesini kaldırmanın en etkili yolu, geçmiş deneyimlerden ders almak. Hayat bununla ilgili hikayelerle dolu. Daha önce yaşadığınız ve sonucunu gözlemlediğiniz olaylar, gelecekteki karar alma süreçlerini büyük ölçüde etkileyebilir. Kariyerime başladığım ilk yıllarda karşılaştığım bir durum bu öneriyi doğrular nitelikteydi. Geçmişte aldığım yanlış bir iş teklifi, benzer bir fırsat karşıma tekrar çıktığında oldukça temkinli olmamı sağladı ve daha iyi seçenekler araştırmam için beni teşvik etti.
Deneyimlerin önemine dair yapılan bir psikoloji çalışması da burada belirleyici olabilir. Benjamin Bloom, "Karar ve Karar Verme" adlı çalışmasında, deneyimlerin karar alma özgüvenini pekiştirdiğini ve mantıklı seçim yapma ihtimalini arttırdığını öne sürüyor. (Bloom, 1984)
En Doğru Zamanı Seçin
Karar verirken hangi duygusal durumda olduğumuz da önemlidir. Karar vermek için doğru zamanı kollamak, zihinsel olarak sağlıklı bir yerden seçim yapmanızı sağlar. Stres veya aşırı mutluluk dönemlerinde aldığımız kararlar genellikle anın getirdiği duygularla şekillenir ve bu, uzun vadeli düşünmenin önüne geçebilir. Örneğin, bir arkadaş grubu içinde oluşan anlık motivasyonla, mali açıdan zorlayıcı bir tatile çıkma kararı almak, daha sonra pişmanlık uyandırabilir.
Dolayısıyla karar alacağımız anı seçmek bir beceridir ve bu beceriyi geliştirmek hayatımızın önemli bir parçasını oluşturabilir. Hatırlayalım ki Hazal Öztürk, "Karar Anı: Duygusallıktan Mantığa Geçiş" kitabında (Öztürk, 1997), "Zihnin barış içinde olduğu anlar en sağlıklı karar anlarıdır," diyerek bu konunun altını çizmiştir.
Sorumluluğu Üstlenin ve Harekete Geçin
Kararların sonuçları, aynı zamanda öğrenme sürecimizin bir parçasıdır. Karar verme cesareti, kendi düşüncelerine ve hislerine güvenmeyi içerir. Atacağımız adımların getireceği sonuçları önceden bilemeyiz; ancak, süreci kontrol edebiliriz. İlginçtir ki başarının ardındaki gizli öğelerden biri de harekete geçmektir. Kararı almadan sadece düşünmek yetmez, ardından bir adım atmak gerekir. Aksi halde özgüvenimiz zarar görebilir ve karar alma konusunda kendimizi yetkin hissetmeyebiliriz.
Benim için bu durum, üniversiteden mezun olduktan sonra iş arama sürecinde yaşandı. O dönemin getirdiği belirsizlikler ve korkulara rağmen, somut bir adım atıp başvuru yapmıştım. O cesaret, bana birçok kapının açılmasına yardım etti. Aynı zamanda hata yapmaktan korkmamak gerektiğini de öğretti. Karar verme özgüveni, sadece doğru ya da yanlış kararlarla değil, bu kararların getirdiği sonuçlarla da pekişir.
Sonuç
Hayat seçimlerle dolu ve bu seçimlerin sonuçları, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyebilir. Ancak deneyimlerimizden ders alarak, aklımızda net bir resmi canlandırarak ve sağlıklı karar stratejileri geliştirerek bu yolculuğu daha anlamlı hale getirebiliriz. Hepimizin kendi hayatında en iyi kararı vermek için ihtiyaç duyduğunda sırtını yaslayacağı deneyimleri, hikayeleri ve örnekleri vardır. Bu yüzden kararlarınızın sonuçlarını sorgulamak yerine, onların birer öğrenme fırsatı olduğunu kabul edin ve bunun tadını çıkarın. Herkes kendi hayat hikayesini kendi yazar, ve bu hikayenin başkahramanı sizsiniz.
Referanslar
Bloom, B. (1984). Karar ve Karar Verme. İstanbul: Eğitim Yayınları.
Öztürk, H. (1997). Karar Anı: Duygusallıktan Mantığa Geçiş. Ankara: Psikol. Yayınlar.