Korece Öğreniyorum

Korece'de Süpermarket Alışverişi: Pratik İfadeler

Choi Eun-jung
14 dk okuma
Korece'de süpermarket alışverişi yaparken kullanabileceğiniz pratik ifadeleri öğrenin. Günlük yaşamda Korece konuşma becerinizi artırın.

Günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan alışveriş, özellikle yabancı bir ülkede bulunuyorsak, bazen küçük bir maceraya dönüşebilir. Ben de ilk kez Kore'ye gittiğimde, bir süpermarkette alışveriş yapmanın ne kadar zor olabileceğini deneyimledim. Farklı bir dil, değişik ürünler ve alışılmadık bir ortam... İşte bu yüzden, Kore'de süpermarkette alışveriş yaparken kullanabileceğiniz pratik ifadeleri bilmek büyük bir avantaj sağlar. Bu yazıda, Korece süpermarket alışverişi ifadeleri hakkında detaylı bilgiler paylaşacağım. Hem dil becerilerinizi geliştirecek hem de alışveriş deneyiminizi kolaylaştıracak ipuçlarına bir göz atalım.

Kore'de İlk Alışveriş Deneyimim

Kore'ye ilk adım attığım günlerde, karnım acıktığında en yakın süpermarkete gitmeye karar verdim. Raflardaki ürünlere bakarken, bazılarını tanıyor ancak çoğunu anlamıyordum. "Bu nedir?" diye kendi kendime sorduğum anlar oldukça fazlaydı. O an anladım ki, temel Korece ifadeleri bilmek işimi oldukça kolaylaştıracaktı.



Ürün ve Fiyat Soruları

Alışveriş yaparken en çok sorduğumuz sorular genellikle ürünler ve fiyatları hakkında olur. Kore'de de durum farklı değil.

Ürünün Fiyatını Sorma

제품 가격은 얼마입니까?

(Jepum gagyeogeun eolmaimnikka?)
Ürünün fiyatı ne kadar?

Bu temel soru, herhangi bir ürünün fiyatını öğrenmek istediğinizde oldukça kullanışlıdır. Raflarda fiyat etiketi olmayan ürünlerle sıkça karşılaşabilirsiniz. Özellikle pazarlık yapabileceğiniz yerel marketlerde bu ifadeyi kullanmak işinizi kolaylaştırır.

Bilinmeyen Bir Ürünü Sorma

이것은 무엇입니까?

(Igeoseun mueosimnikka?)
Bu nedir?

Kore mutfağına ait pek çok ürün, bize yabancı gelebilir. Bir keresinde deniz yosunu cipsini normal atıştırmalık zannedip almıştım. Tadına baktığımda şaşkınlığımı tahmin edebilirsiniz! Bu tür sürprizleri engellemek için bu ifadeyi kullanabilirsiniz.



Yardım İsteği ve Ürün Arama

Süpermarkette aradığınız ürünü bulamıyorsanız, çalışanlardan yardım istemek en mantıklısıdır.

Yardım İstemek

도와주실 수 있나요?

(Dowajusil su innayo?)
Bana yardım edebilir misiniz?

Bu kibar ifade, çalışanların size daha sıcak yaklaşmasını sağlar. Koreliler genellikle yardımcı ve misafirperver insanlardır. Bu cümleyi kullandığınızda size ellerinden gelen yardımı yapacaklardır.

Belirli Bir Ürünü Aramak

...를 찾고 있어요.

(...reul chatgo isseoyo.)
... arıyorum.

Aradığınız spesifik bir ürün varsa, bu cümleyi kullanarak doğrudan sonuca ulaşabilirsiniz. Örneğin:

우유를 찾고 있어요. (Uyureul chatgo isseoyo.)

Süt arıyorum.

Ben de ilk günlerde Türk kahvesine benzer bir şey bulmak istediğimde bu ifadeyi kullanmıştım. Görevli bana Kore'ye özgü instant kahveleri gösterdi ve yeni lezzetler keşfetmemi sağladı.

İndirim ve Kampanyalar

Alışveriş yaparken indirimleri takip etmek herkesin hoşuna gider. Kore'de de pek çok indirim ve kampanya mevcut.

İndirim Olup Olmadığını Sorma

할인 되나요?

(Hal-in doenayo?)
İndirim var mı?

Bu ifadeyi özellikle indirim etiketi olmayan ürünlerde kullanabilirsiniz. Bir keresinde bir elektronik eşya alırken bu soruyu sormuştum ve kasiyer bana özel bir indirim uygulamıştı.

Günlük İndirimleri Öğrenme

이 제품은 오늘 할인인가요?

안녕하세요!

Merhaba!

Örnek Diyalog: 안녕하세요! 오랜만에 만나서 정말 반가워요.

Türkçe: Merhaba! Uzun zamandan sonra buluştuğumuz için çok mutluyum.

이거 얼마예요?

Bu ne kadar?

Örnek Diyalog: 손님이 상점 주인에게 다가가며 말했다, 이거 얼마예요?

Türkçe: Müşteri dükkan sahibine yaklaşırken dedi ki, Bu ne kadar?

가격표를 볼 수 있을까요?

Fiyat etiketini görebilir miyim?

Örnek Diyalog: 이 셔츠에 대해 더 알고 싶은데, 가격표를 볼 수 있을까요?

Türkçe: Bu gömlek hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum, fiyat etiketini görebilir miyim?

재고가 더 있나요?

Stoklarınızda var mı?

Örnek Diyalog: 고객: 이 티셔츠 좋아 보이는데, 다른 색상도 재고가 더 있나요?

Türkçe: Müşteri: Bu tişört güzel görünüyor, başka renkleri de stokta var mı?

무게를 재 주세요.

Lütfen bunun ağırlığını ölçün.

Örnek Diyalog: 서점에 가서 사고 싶은 책들을 고른 후에 계산대 직원에게 말했습니다 무게를 재 주세요.

Türkçe: Kitapçıya gidip istediğim kitapları seçtikten sonra kasadaki çalışana dedim Lütfen ağırlıklarını tartın.

이것은 어디에 있나요?

Bu nerede bulunur?

Örnek Diyalog: 저기요, 이 책 이것은 어디에 있나요?

Türkçe: Afedersiniz, bu kitap bu nerede bulunur?

저는 비건 제품을 찾고 있어요.

Vegan ürünler arıyorum.

Örnek Diyalog: 점원님, 죄송한데 도와주실 수 있나요? 저는 비건 제품을 찾고 있어요.

Türkçe: Mağaza çalışanı, özür dilerim ama yardım edebilir misiniz? Vegan ürünler arıyorum.

유통 기한이 언제까지인가요?

Son kullanma tarihi ne zamana kadar?

Örnek Diyalog: 고객: 죄송하지만, 이 요거트 유통 기한이 언제까지인가요?

Türkçe: Müşteri: Özür dilerim ama, bu yoğurdun son kullanma tarihi ne zamana kadar?

할인된 상품 있나요?

İndirimli ürünler var mı?

Örnek Diyalog: 고객님이 찾으시는 카테고리 내에서 할인된 상품 있나요?

Türkçe: Aramakta olduğunuz kategori içinde indirimli ürünler var mı?

이것을 시식해 볼 수 있나요?

Bunu tadabilir miyim?

Örnek Diyalog: 마트 직원분, 이 치즈는 새로 들여온 건가요? 이것을 시식해 볼 수 있나요?

Türkçe: Market çalışanı, bu peynir yeni getirilen bir ürün mü? Bunu tadabilir miyim?

포장해 주세요.

Paket yapar mısınız?

Örnek Diyalog: 이 선물 예쁘게 포장해 주세요.

Türkçe: Bu hediyeyi güzelce paketleyin lütfen.

봉투를 주시겠어요?

Bana bir torba verebilir misiniz?

Örnek Diyalog: 죄송하지만, 이 물건들을 담을 수 있게 봉투를 주시겠어요?

Türkçe: Özür dilerim ama, bu eşyaları koyabileceğim bir torba verebilir misiniz?

재사용 가능한 봉투 있나요?

Yeniden kullanılabilir torbalarınız var mı?

Örnek Diyalog: 계산대에 도착하자마자 친절한 직원에게 물었습니다 재사용 가능한 봉투 있나요?

Türkçe: Kasaya varır varmaz, nazik bir çalışana sordum Yeniden kullanılabilir torbanız var mı?

영수증을 받을 수 있나요?

Fiş alabilir miyim?

Örnek Diyalog: 카운터에서 계산을 마치고 직원에게 물었습니다 영수증을 받을 수 있나요?

Türkçe: Kasada hesabı tamamladıktan sonra çalışana sordum Fişi alabilir miyim?

카드로 결제할 수 있나요?

Kartla ödeyebilir miyim?

Örnek Diyalog: 레스토랑에서 체크할 때, 저기요, 계산서 주세요. 혹시 카드로 결제할 수 있나요?

Türkçe: Restoranda hesap istediğimde, Bakar mısınız, hesabı alabilir miyim? Acaba kartla ödeme yapabilir miyim? derim.

현금만 되나요?

Sadece nakit mi?

Örnek Diyalog: 현금만 되나요, 아니면 카드도 괜찮을까요?

Türkçe: Sadece nakit mi alıyorsunuz yoksa kart da kabul ediyor musunuz?

거스름돈이 맞나요?

Para üstü doğru mu?

Örnek Diyalog: 계산하고 나서 손님이 거스름돈을 확인하며 점원에게 물었다 거스름돈이 맞나요?

Türkçe: Hesapladıktan sonra müşteri para üstünü kontrol ederken tezgahtara sordu Para üstü doğru mu?

환불 정책이 어떻게 되나요?

Iade politikanız nasıl?

Örnek Diyalog: 제품에 만족하지 못했을 때를 대비해서 환불 정책이 어떻게 되나요?

Türkçe: Üründen memnun kalmadığım durumlar için iade politikanız nasıl işliyor?

더 싼 것 있나요?

Daha ucuzu var mı?

Örnek Diyalog: 하나 주세요, 그리고 더 싼 것 있나요?

Türkçe: Bir tane alabilir miyim ve daha ucuzu var mı?

잔돈 없을때 쓸 동전 있나요?

Bozuk para üstü verecek kadar küçük para var mı?

Örnek Diyalog: 점원님, 혹시 잔돈 없을때 쓸 동전 있나요?

Türkçe: Bayan/Bay eleman, acaba bozuk para olmadığında kullanmak için madeni para var mı?

이러면 포인트가 적립되나요?

Bunu yapınca puan birikiyor mu?

Örnek Diyalog: 카드로 결제하면서 사용할 수 있는 쿠폰도 함께 쓰는데 이러면 포인트가 적립되나요?

Türkçe: Kartla ödeme yaparken kullanabileceğim kuponu da kullanıyorum Bu durumda puan birikiyor mu?

마감 시간이 언제인가요?

Kapanış saatiniz ne zaman?

Örnek Diyalog: 저녁에 방문하고 싶은데, 마감 시간이 언제인가요?

Türkçe: Akşam ziyaret etmek istiyorum, kapanış saatiniz nedir?

지금 장바구니 필요하신가요?

Şu anda bir alışveriş sepetine ihtiyacınız var mı?

Örnek Diyalog: 매장에 들어서자마자 직원이 미소를 지으며 말했다 지금 장바구니 필요하신가요?

Türkçe: Mağazaya girer girmez, bir çalışan gülümseyerek sordu Şu anda bir alışveriş sepetine ihtiyacınız var mı?

이 상품은 어떤가요?

Bu ürün nasıl?

Örnek Diyalog: 고객님이 중요시하는 포인트에 대해 설명해주실 수 있나요? 이 상품은 어떤가요?

Türkçe: Müşterimizin önem verdiği noktalar hakkında bize açıklama yapabilir misiniz? Bu ürün nasıl?

요즘 인기 상품이 뭐예요?

Günümüzde en popüler ürünler nelerdir?

Örnek Diyalog: 고객님, 요즘 인기 상품이 뭐예요? 저희 매장에서 가장 잘 나가는 제품을 소개해드리겠습니다.

Türkçe: Müşterimiz, son zamanlarda popüler ürünler neler? Size mağazamızda en çok satan ürünleri tanıtacağım.

무슨 추천하실 만한 상품이 있나요?

Tavsiye edebileceğiniz bir ürün var mı?

Örnek Diyalog: 가게에 처음 왔는데, 혹시 무슨 추천하실 만한 상품이 있나요?

Türkçe: Mağazaya ilk defa geldim, acaba önerilebilecek bir ürününüz var mı?

할인 쿠폰을 사용할 수 있나요?

İndirim kuponunu kullanabilir miyim?

Örnek Diyalog: 이번 주말에 적용되는 할인 쿠폰을 사용할 수 있나요?

Türkçe: Bu hafta sonu geçerli olan indirim kuponunu kullanabilir miyim?

회원 가입은 어떻게 하나요?

Üyelik nasıl yapılır?

Örnek Diyalog: 고객님, 웹사이트에 궁금한 점이 있으시면 무엇이든 물어보세요, 예를 들어 회원 가입은 어떻게 하나요? 라든지요.

Türkçe: Sayın müşterimiz, web sitemizle ilgili herhangi bir sorunuz varsa lütfen çekinmeden sorun, örneğin nasıl üye olunur? gibi.

오늘의 특가 상품이 있나요?

Bugün özel indirimler var mı?

Örnek Diyalog: 고객: 죄송합니다만, 오늘의 특가 상품이 있나요?

Türkçe: Müşteri: Özür dilerim ama, bugünün özel indirimli ürünleri var mı?

이 상품은 매진된 건가요?

Bu ürün tükendi mi?

Örnek Diyalog: 고객님이 원하시는 사이즈는 없는데, 혹시 이 상품은 매진된 건가요?

Türkçe: İstediğiniz bedende kalmamış, bu ürün tükenmiş olabilir mi?

이 제품은 어느 나라에서 만들어졌나요?

Bu ürün hangi ülkede üretilmiştir?

Örnek Diyalog: 고객님: 죄송하지만, 이 제품은 어느 나라에서 만들어졌나요?

Türkçe: Müşteri: Özür dilerim ama bu ürün hangi ülkede üretildi?

유기농 제품을 찾고 있어요.

Organik ürünler arıyorum.

Örnek Diyalog: 저는 건강에 좋은 걸 먹으려고 하는데 유기농 제품을 찾고 있어요, 혹시 추천해줄 수 있나요?

Türkçe: Sağlıklı şeyler yemeye çalışıyorum ve organik ürünler arıyorum, acaba tavsiye edebileceğiniz bir şey var mı?

정육 코너 어디에 있나요?

Et reyonu nerede?

Örnek Diyalog: 죄송합니다만, 정육 코너 어디에 있나요?

Türkçe: Özür dilerim ama, kasap reyonu nerede?

신선한 과일은 어디 있나요?

Taze meyveler nerede?

Örnek Diyalog: 고객: 실례합니다, 신선한 과일은 어디 있나요?

Türkçe: Müşteri: Affedersiniz, taze meyveler nerede?

냉동 식품 섹션은 어디에 있나요?

Dondurulmuş gıda bölümü nerede?

Örnek Diyalog: 죄송한데요, 냉동 식품 섹션은 어디에 있나요?

Türkçe: Özür dilerim, dondurulmuş gıda bölümü nerede?

우유는 냉장고에 있나요?

Süt buzdolabında mı?

Örnek Diyalog: 김 아줌마, 우유는 냉장고에 있나요? 제가 아침에 시리얼을 먹으려고 해요.

Türkçe: Abla Kim, süt buzdolabında mı? Ben sabahleyin kahvaltıda gevrek yemek istiyorum.

빵집은 슈퍼마켓 안에 있나요?

Ekmek fırını süpermarketin içinde mi?

Örnek Diyalog: 빵집은 슈퍼마켓 안에 있나요, 아니면 따로 있는 건가요?

Türkçe: Fırın süpermarketin içinde mi, yoksa ayrı bir yerde mi?

아이들 간식으로 뭐가 좋을까요?

Çocukların atıştırmalığı için ne iyi olur acaba?

Örnek Diyalog: 마트에 갈 건데 아이들 간식으로 뭐가 좋을까요?

Türkçe: Markete) gideceğim de, çocuklar için atıştırmalık olarak ne iyi olur?

맥주 종류가 어떤 게 있나요?

Hangi türde biralarınız var?

Örnek Diyalog: 손님: 저기요, 맥주 종류가 어떤 게 있나요?

Türkçe: Müşteri: Orada, hangi türde bira var?

와인 섹션은 어디에 있나요?

Şarap reyonu nerede?

Örnek Diyalog: 죄송합니다만, 와인 섹션은 어디에 있나요?

Türkçe: Özür dilerim ama, şarap reyonu nerede?

병 재활용은 어떻게 하나요?

Şişeleri nasıl geri dönüştürebilirim?

Örnek Diyalog: 환경 보호를 위해 참여하고 싶어서 관심이 생겼는데요, 혹시 병 재활용은 어떻게 하나요?

Türkçe: Çevre korumaya katılmak istediğim için ilgi duymaya başladım, acaba şişe geri dönüşümü nasıl yapılıyor?

오늘 파는 생선이 뭐예요?

Bugün hangi balıkları satıyorsunuz?

Örnek Diyalog: 손님이 상인에게 물었어요: 오늘 파는 생선이 뭐예요?

Türkçe: Müşteri satıcıya sordu: Bugün satılan balık ne?

이 샴푸는 천연 성분인가요?

Bu şampuan doğal içeriklerle mi yapılmış?

Örnek Diyalog: 고객님이 사용하신 샴푸에 대해 궁금해하셔서 말씀드립니다 이 샴푸는 천연 성분인가요?

Türkçe: Müşterimiz kullandığınız şampuan hakkında merak ettiğiniz için bilgi veriyorum Bu şampuan doğal içerikli mi?

설탕 대신에 건강한 감미료 있나요?

Şeker yerine kullanabileceğimiz sağlıklı tatlandırıcılar var mı?

Örnek Diyalog: 카페에서 커피를 주문할 때 설탕 대신에 건강한 감미료 있나요?

Türkçe: Kafede kahve siparişi verirken, şekere alternatif sağlıklı bir tatlandırıcı var mı?

이것은 수입품인가요?

Bu bir ithal ürün mü?

Örnek Diyalog: 고객: 죄송하지만, 직원 분, 이것은 수입품인가요?

Türkçe: Müşteri: Özür dilerim, çalışan bey/hanım, bu ürün ithal mi?

간장 종류가 여러 가지 있나요?

Çeşitli türde soya sosunuz var mı?

Örnek Diyalog: 점원님, 여기 간장 종류가 여러 가지 있나요?

Türkçe: Bay/Bayan, burada soya sosu çeşitleri var mı?

이 쌀은 어느 지역에서 왔나요?

Bu pirinç hangi bölgeden geldi?

Örnek Diyalog: 고객: 이 쌀은 어느 지역에서 왔나요?

Türkçe: Müşteri: Bu pirinç hangi bölgeden geliyor?

더 맵게 만드는 양념 있나요?

Yemeği daha acı yapacak baharatınız var mı?

Örnek Diyalog: 저는 이 요리를 좀 더 맵게 먹고 싶어요. 혹시 더 맵게 만드는 양념 있나요?

Türkçe: Bu yemeği biraz daha acı olarak yemek istiyorum. Acısını artıran bir baharat var mı acaba?

채식주의자용 식품이 더 있나요?

Daha fazla vejetaryen gıdanız var mı?

Örnek Diyalog: 식당에 들어서서 웨이터에게 물었습니다: 채식주의자용 식품이 더 있나요?

Türkçe: Restorana girip garsona sordum: Vejetaryenlere uygun başka yiyecekler var mı?

고추장을 어디에서 찾을 수 있나요?

Gochujang'ı nerede bulabilirim?

Örnek Diyalog: 저기요, 죄송한데 한국 식료품 섹션에서 고추장을 어디에서 찾을 수 있나요?

Türkçe: Afedersiniz, Kore gıda bölümünde gochujang'ı nerede bulabilirim?

이 차는 카페인이 들어있나요?

Bu çayın içinde kafein var mı?

Örnek Diyalog: 손님: 저기요, 이 차는 카페인이 들어있나요?

Türkçe: Müşteri: Afedersiniz, bu çayda kafein var mı?

제로 칼로리 음료 있나요?

Sıfır kalorili içecekleriniz var mı?

Örnek Diyalog: 손님: 저기요, 혹시 제로 칼로리 음료 있나요?

Türkçe: Müşteri: Orada, acaba sıfır kalorili içecek var mı?

이 양념은 나트륨 함량이 낮나요?

Bu baharatın sodyum içeriği düşük mü?

Örnek Diyalog: 죄송하지만, 이 양념은 나트륨 함량이 낮나요? 칼로리를 줄이려고 해서요.

Türkçe: Özür dilerim ama bu sosun sodyum içeriği düşük mü? Çünkü kalori alımını azaltmaya çalışıyorum.

영양 정보를 볼 수 있나요?

Besin değerleri bilgisini görebilir miyim?

Örnek Diyalog: 메뉴 주문하기 전에 음식의 영양 정보를 볼 수 있나요?

Türkçe: Menüyü sipariş vermeden önce yiyeceklerin besin değerleri bilgilerini görebilir miyim?

이 스낵은 글루텐이 없나요?

Bu atıştırmalıklar glütensiz mi?

Örnek Diyalog: 친구에게 다이어트 중인 것을 알면서도, 제가 이 스낵은 글루텐이 없나요 라고 물었을 때 그녀는 고개를 끄덕이며 안심시켜 주었다.

Türkçe: Arkadaşıma diyet yaptığımı bildiği halde, Bu atıştırmalıkta gluten var mı? diye sorduğumda, o başını sallayarak bana güvence verdi.

견과류는 어디에 있나요?

Kuruyemişler nerede?

Örnek Diyalog: 죄송합니다만, 견과류는 어디에 있나요? 제가 찾지를 못하겠네요.

Türkçe: Özür dilerim ama, kuruyemişler nerede? Ben bulamıyorum.

전자레인지용 식품을 찾고 있어요.

Mikrodalga için uygun gıdalar arıyorum.

Örnek Diyalog: 저기요, 혹시 어디에서 전자레인지용 식품을 찾고 있어요? 어떤 것을 추천하시나요?

Türkçe: Oraya bakıyordum, acaba nerede mikrodalga için yemek bulabilirim? Hangisini önerirsiniz?

기프트 카드를 살 수 있나요?

Hediye kartı satın alabilir miyim?

Örnek Diyalog: 저기요, 이 매장에서 기프트 카드를 살 수 있나요?

Türkçe: Orada, bu mağazada hediye kartı satın alabilir miyim?

플라스틱이 아닌 다른 포장재로 포장해 주세요.

Lütfen plastik dışında farklı bir ambalaj malzemesiyle paketleyin.

Örnek Diyalog: 죄송하지만 플라스틱이 아닌 다른 포장재로 포장해 주세요.

Türkçe: Özür dilerim, ama plastik yerine başka bir ambalaj malzemesiyle paketleyebilir misiniz?

(I jepumeun oneul hal-iningayo?)
Bu ürün bugün indirimli mi?

Kore'de bazı ürünler belirli günlerde indirimde olur. Örneğin, çarşamba günleri meyve ve sebzelerde indirimler olabiliyor. Bu ifadeyi kullanarak günlük fırsatlardan haberdar olabilirsiniz.

Ödeme İşlemleri

Alışverişinizi tamamladığınızda ödeme aşamasına gelirsiniz. Bu aşamada kullanabileceğiniz ifadeler ödeme şeklinizi belirtmenize yardımcı olur.

Ödeme Şeklini Belirtme

카드로 지불할게요.

(Kardeuro jibulhalgeyo.)
Kartla ödeyeceğim.

현금으로 낼게요.

(Hyeongeumeuro naelgeyo.)
Nakit ödeyeceğim.

Ben genellikle nakit taşıyan biri olmadığım için kartla ödeme yaparım. Ancak bazı küçük dükkanlarda sadece nakit kabul edilebiliyor. Bu yüzden ödeme şeklini önceden belirtmekte fayda var.

Fiş veya Fatura İstemek

영수증을 주세요.

(Yeongsujeungeul juseyo.)
Fiş/fatura verir misiniz?

Alışveriş sonrası harcamalarımı takip etmek için her zaman fiş alırım. Bu ifade ile fişinizi kolayca talep edebilirsiniz.

Süpermarketteki Diğer Önemli İfadeler

Alışveriş deneyiminizi daha da kolaylaştıracak bazı ifadeler daha var.

Poşet ve Paketleme

봉투 주세요.

(Bongtu juseyo.)
Poşet rica ediyorum.

Kore'de çevre bilinci yüksek olduğu için poşetler genellikle ücretlidir. İlk alışverişimde poşet almayı unuttuğum için bütün ürünleri elimde taşımak zorunda kalmıştım. Bu ifadeyi kullanarak poşet talep edebilirsiniz.

Ürün Değişimi ve İade

반품하고 싶어요.

(Banpumhago sipeoyo.)
Ürünü iade etmek istiyorum.

Aldığınız üründe bir sorun varsa veya yanlış ürün aldıysanız, bu ifade ile iade işlemi başlatabilirsiniz. Bir arkadaşım yanlış beden kıyafet aldığında bu cümleyi kullanarak sorunu çözmüştü.

Alışverişte Dikkat Edilmesi Gereken Kültürel Noktalar

Kore'de alışveriş yaparken sadece dil değil, aynı zamanda kültürel farklılıklara da dikkat etmek gerekir.

Kibar Olmak Önemlidir

Koreliler nezakete büyük önem verirler. "Lütfen" ve "Teşekkür ederim" gibi ifadeleri kullanmak olumlu karşılanır.

감사합니다. (Gamsahamnida.) - Teşekkür ederim.

주세요. (Juseyo.) - Lütfen verin.

Testereken Dikkatli Olun

Bazı ürünlerin tadına bakmak için satıcılar ikramda bulunabilir. Ancak izin almadan ürünleri açmak veya tadına bakmak hoş karşılanmaz.

Alışveriş Listenizi Hazırlamak

Alışverişe çıkmadan önce bir liste hazırlamak işinizi kolaylaştırır. Ben de alışverişlerimde her zaman liste yaparım.

Örnek Alışveriş Listesi

1- 우유 (Uyu) - Süt

2- (Ppang) - Ekmek

3- 과일 (Gwail) - Meyve

4- 채소 (Chaeso) - Sebze

5- 계란 (Gyeran) - Yumurta

Bu şekilde bir liste, aradığınız ürünleri daha hızlı bulmanızı sağlar.

Korece Süpermarket Alışverişi İfadeleri ile Pratik Yapın

Öğrendiğiniz ifadeleri pratik etmek, dil becerilerinizi geliştirecektir.

Arkadaşlarınızla diyaloglar oluşturun.

Ayna karşısında ifadeleri tekrarlayın.

Kore dizilerini izleyerek duyduğunuz ifadeleri not alın.

Sonuç ve Tavsiyeler

Kore'de süpermarkette alışveriş yapmak, doğru ifadeleri bildiğinizde eğlenceli ve keyifli bir deneyime dönüşebilir. Benim yaşadığım ufak tefek aksilikleri siz yaşamayın diye bu rehberi hazırladım.

Unutmayın, pratik yapmak ve kültüre aşina olmak alışveriş deneyiminizi olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca, Korece süpermarket alışverişi ifadeleri konusunda kendinizi geliştirdikçe, yerel halkla daha iyi iletişim kurabilir ve günlük hayatınızda daha bağımsız hale gelebilirsiniz.

Hepinizin sonraki alışverişlerinin keyifli bir deneyim olmasını dilerim!

Referanslar

김민수, 한국 생활과 문화, 서울: 한국문화사, 2018.

이영희, 쉽게 배우는 한국어 회화, 부산: 언어교육출판사, 2017.

박지은, 외국인을 위한 한국어 표현 사전, 대구: 글로벌언어연구사, 2019.

Sıkça Sorulan Sorular

Korece'de süpermarket alışverişinde hangi temel ifadeler kullanılır?

Korece'de Süpermarket Alışverişi İçin Temel İfadeler

Süpermarket alışverişi dünya genelinde ortak bir aktivite olarak karşımıza çıkar. Farklı dillerde alışveriş sırasında kullanılan temel ifadeler vardır. korece, bu kapsamda günlük konuşma dilinde pratik ifadeleri barındırır.

Alışverişe Başlarken

Alışverişe başlarken temel selamlaşmalar önemlidir.

- 안녕하세요? (An-nyeong-ha-se-yo?) - Merhaba.

- 이거 얼마예요? (I-geo eol-ma-ye-yo?) - Bu ne kadar?

Ürün Bulma ve Sorular

Raf arasında dolaşırken ürünler hakkında sorular sorabilirsiniz.

- 이것은 어디 있나요? (I-geot-eun eo-di it-na-yo?) - Bu nerede?

- 다른 색상이 있나요? (Da-reun saek-sang-i it-na-yo?) - Başka renk var mı?

- 시식할 수 있나요? (Si-sik-hal su it-na-yo?) - Tadım yapabilir miyim?

Fiyatlar ve İndirimler

Fiyatlar ve indirimler en çok ilgi çeken konular arasındadır.

- 할인되나요? (Ha-rin-doe-na-yo?) - İndirim var mı?

- 카드 돼요? (Ka-deu dwae-yo?) - Kart geçerli mi?

Miktar ve Ölçüler

Belirli miktarlarda almak istediğinizde ölçü ifadelerini kullanın.

- 한 개 주세요. (Han gae ju-se-yo.) - Bir tane verin.

- 반 킬로 주세요. (Ban kil-lo ju-se-yo.) - Yarım kilo verin.

Ödeme ve Kasada

Ödeme yaparken kasada kullanabileceğiniz ifadelerdir.

- 계산 도와주세요. (Gye-san do-wa-ju-se-yo.) - Hesaplayın lütfen.

- 영수증 주세요. (Yeong-su-jeung ju-se-yo.) - Fiş verin.

Çıkışta

Alışverişi tamamlayıp çıkarken de bazı ifadeler gerekir.

- 감사합니다. (Gam-sa-ham-ni-da.) - Teşekkür ederim.

- 잘가요. (Jal-ga-yo.) - Hoşçakalın.

Yukarıda belirtilen ifadeler, Kore'de süpermarket alışverişi yaparken ihtiyaç duyabileceğiniz temel cümlelerdir. Bu temel ifadeler, alışveriş deneyiminizi basitleştirir ve iletişimi kolaylaştırır.

Alışveriş sırasında indirimler hakkında bilgi almak için Korece hangi cümleler kullanılabilir?

Alışveriş esnasında indirimler hakkında bilgi almak, bireylerin ekonomik kazançlarını maksimize etmesine yardımcı olabilir. Özellikle Kore'de alışveriş yaparken, indirimlerle ilgili bilgi almak için belirli ifadeleri öğrenmek faydalıdır.

İndirim Soruları ve Korece Karşılıkları

İndirim Var mı?

- İndirim var mı? sorusunu Korece olarak:

- 현재 할인 행사가 있나요? (hyeonjae hal-in haengsa-ga itnayo?)

İndirim Oranı

- Ne kadar indirim yapıyorsunuz? demek için:

- 얼마나 할인해 주시나요? (eolmana hal-inhae jusinayo?)

İndirim Süresi

- İndirimin ne zaman biteceğini sormak istiyorsanız:

- 할인은 언제까지인가요? (hal-in-eun eonjejjeumkkajiingayo?)

Ek İndirim

- Ekstra indirim olup olmadığını öğrenmek için:

- 추가 할인이 있나요? (chuga hal-in-i itnayo?)

Özel İndirimler

- Öğrencilere ya da yaşlılara özel indirimlerin olup olmadığını sormak için:

- 학생/노인 할인이 있나요? (haksaeng/noin hal-in-i itnayo?)

Büyük İndirim Etkinlikleri

- Büyük indirim günleri ile ilgili bilgi almak istiyorsanız:

- 대규모 할인 행사가 언제 있나요? (daegyumo hal-in haengsa-ga eonje itnayo?)

Ürün İndirimleri

- Özel bir ürünün indirimli olup olmadığını öğrenmek için:

- 이 제품 할인되나요? (i jepum hal-indoenayo?)

Online İndirimler

- Online olarak indirimlerin olup olmadığını sormak için:

- 온라인 할인도 해요? (onlain hal-indo haeyo?)

Bu cümleler, alışveriş sırasında indirim bilgisi almayı kolaylaştırır ve alışveriş deneyiminizi daha verimli hâle getirebilir. Kore'de alışveriş yaparken bu cümleleri kullanarak indirim ve promosyonlardan en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.

Ödeme işlemleri sırasında ürünlerin fiyatını sormak ve toplam tutarı öğrenmek için Korece'de hangi ifadeler tercih edilir?

Korece'de Ödeme Sırasında Fiyat Sorma

Kore'de alışveriş yaparken karşılıklı iletişim önem taşır. Fiyat bilgisi ve toplam tutarın sorgulanması alışkanlık halindedir. Öncelikle bazı temel ifadeler üzerinden gidilmelidir.

Ürün Fiyatını Sorma

Ürün fiyatını sormak için kullanılan temel ifade şudur:

- 이거 얼마예요? (igeo eolmayeyo?)

Bu cümle, "Bu ne kadar?" anlamına gelmektedir.

Toplam Tutarı Öğrenme

Toplam tutar sorgulandığında ise şu ifadeler tercih edilir:

- 총 얼마예요? (chong eolmayeyo?)

Bu, "Toplam ne kadar?" demektir.

- 합계 얼마예요? (hapgye eolmayeyo?)

Bu da "Toplam tutar ne kadar?" anlamına gelir.

İndirimli Fiyat Sorma

İndirim durumlarında ise aşağıdaki cümle kullanılır:

- 할인 가격이 얼마예요? (halin gagyeogi eolmayeyo?)

Bu ifade, "İndirimli fiyatı ne kadar?" sorusunu yöneltir.

Ek Bilgi Alma

Ek bilgileri almak adına sıkça kullanılan cümleler de bulunmaktadır. Örneğin:

- 결제는 어떻게 하나요? (gyeoljeneun eotteoke hanayo?)

"Ödeme nasıl yapılır?" anlamına gelir.

Kore'de alışveriş sırasında bu temel ifadelerle fiyat bilgisi ve toplam tutar rahatça öğrenilebilir. Bunun yanında, ek bilgi almayı sağlayacak diğer ifadeler de mevcuttur. Özellikle turistler bu cümleleri öğrenmek suretiyle alışverişi kolaylaştırabilir.