Hayatın yoğun temposunda bazen durup nefes almak, kendimize zaman ayırmak ve yeni deneyimlere yelken açmak isteriz. Spor ve hobiler, bu isteğimizi gerçekleştirmek için harika birer araçtır. Özellikle Kore kültürü, benzersiz spor dalları ve ilgi çekici hobileriyle bizi kendine çeker. Eğer Korece öğreniyorsanız ya da öğrenmeyi düşünüyorsanız, bu aktiviteler sayesinde dil becerilerinizi geliştirirken aynı zamanda eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz.
Kore'de Spor ve Hobilerin Yeri
Kore, hem geleneksel hem de modern spor ve hobi aktiviteleriyle dolu bir ülkedir. Bu aktiviteler, insanların bir araya gelmesini, sosyalleşmesini ve kültürlerini paylaşmasını sağlar. Şimdi, Kore'de popüler olan bazı spor ve hobileri keşfedelim ve bu süreçte kullanabileceğiniz temel Korece ifadeleri öğrenelim.
Taekwondo: Kore'nin Gururu
Taekwondo (태권도), Kore'nin dünyaya armağan ettiği bir dövüş sanatıdır. "Ayak ve yumruğun yolu" anlamına gelen Taekwondo, sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda zihinsel bir disiplindir.
Taekwondo yapmak Korece'de 태권도를 하다 (tae-gwon-do-reul ha-da) şeklinde ifade edilir.
Örnek cümle:
저는 태권도를 배우고 있어요. (Jeo-neun tae-gwon-do-reul bae-u-go iss-eo-yo.)
"Taekwondo öğreniyorum."
Not: Taekwondo, genç yaşlı demeden herkesin yapabileceği bir spordur ve Kore'de birçok çocuk küçük yaşlarda bu spora başlar.
Hallyu ve K-Pop Dansları
Son yıllarda tüm dünyada büyük bir etki yaratan Hallyu (한류), yani "Kore Dalgası", Kore pop kültürünün küresel popülaritesini ifade eder. K-Pop müziği ve bu müziğin enerjik dansları, gençler arasında popüler bir hobi haline gelmiştir.
Dans etmek Korece'de 춤을 추다 (chum-eul chu-da) olarak söylenir.
Örnek cümle:
친구들과 함께 K-Pop 춤을 춰요. (Chin-gu-deul-gwa hamkke K-Pop chum-eul chwo-yo.)
"Arkadaşlarımla birlikte K-Pop dansı yapıyorum."
E-Spor: Dijital Arenada Rekabet
Teknolojinin gelişimiyle birlikte E-Spor (이스포츠) da Kore'de büyük bir yükseliş göstermiştir. Özellikle League of Legends ve StarCraft gibi oyunlar, profesyonel düzeyde oynanmaktadır.
Oyun oynamak Korece'de 게임을 하다 (ge-im-eul ha-da) şeklindedir.
Örnek cümle:
저는 E-스포츠 선수가 되고 싶어요. (Jeo-neun e-seu-po-cheu seon-su-ga doe-go sip-eo-yo.)
"E-Spor oyuncusu olmak istiyorum."
Geleneksel Çay Seremonisi ve Kaligrafi
Kore'nin zengin kültürel mirası, geleneksel çay seremonisi ve kaligrafi gibi aktiviteleri içerir. Bu hobiler, zihinsel dinginlik ve iç huzur arayanlar için idealdir.
Çay içmek: 차를 마시다 (cha-reul ma-si-da)
Kaligrafi yapmak: 서예를 하다 (seo-ye-reul ha-da)
Örnek cümle:
조용한 곳에서 차를 마시는 것을 좋아해요. (Jo-yong-han got-e-seo cha-reul ma-si-neun geot-eul jo-a-hae-yo.)
"Sessiz bir yerde çay içmeyi seviyorum."
Günlük Hayatta Kullanabileceğiniz Korece İfadeler
Korece öğrenirken, günlük hayatta işinize yarayacak ifadeleri bilmek büyük avantaj sağlar. İşte bazı temel spor ve hobi ifadeleri:
Spor İlgili İfadeler
1- 운동하다 (un-dong-ha-da): Spor yapmak
2- 달리다 (dal-li-da): Koşmak
3- 수영하다 (su-yeong-ha-da): Yüzmek
4- 축구 (chuk-gu): Futbol
5- 농구 (nong-gu): Basketbol
Örnek cümleler:
매일 아침에 운동해요. (Mae-il a-chi-me un-dong-hae-yo.)
"Her sabah spor yapıyorum."
- 수영을 배우고 싶어요. (Su-yeong-eul bae-u-go sip-eo-yo.)
"Yüzme öğrenmek istiyorum."
Hobi İlgili İfadeler
취미 (chwi-mi): Hobi
독서 (dok-seo): Okuma
음악 듣기 (eum-ak deut-gi): Müzik dinleme
요리하기 (yo-ri-ha-gi): Yemek pişirme
사진 찍기 (sa-jin jjik-gi): Fotoğraf çekme
Örnek cümleler:
취미가 뭐예요? (Chwi-mi-ga mwo-ye-yo?)
"Hobin nedir?"
- 저는 사진 찍기를 좋아해요. (Jeo-neun sa-jin jjik-gi-reul jo-a-hae-yo.)
"Fotoğraf çekmeyi seviyorum."
Teşvik ve Motivasyon Sözleri
화이팅! (hwa-i-ting!): Hadi! / Başarılar!
잘했어요! (jal-haess-eo-yo!): İyi yaptın!
힘내세요! (him-nae-se-yo!): Güçlü ol!
괜찮아요. (gwaen-chanh-a-yo.): Sorun değil.
천천히 하세요. (cheon-cheon-hi ha-se-yo.): Yavaşça yapın.
Örnek cümleler:
경기 전에 서로에게 "화이팅!"이라고 말해요. (Gyeong-gi jeon-e seo-ro-e-ge "hwa-i-ting!" i-ra-go mal-hae-yo.)
"Maçtan önce birbirimize 'Başarılar!' deriz."
- 실수해도 괜찮아요. 천천히 하세요. (Sil-su-hae-do gwaen-chanh-a-yo. cheon-cheon-hi ha-se-yo.)
"Hata yapsan da sorun değil. Yavaşça yap."
Kore'nin Spor ve Hobi Kültürüne Yakından Bakış
Doğa Yürüyüşleri ve Dağa Tırmanma
Kore, muhteşem doğası ve dağlarıyla ünlüdür. Doğa yürüyüşleri ve dağa tırmanma, hem yerel halk hem de turistler arasında popülerdir.
축구를 하다
Futbol oynamak
Örnek Diyalog: 주말마다 친구들과 공원에서 축구를 하다 보면 스트레스가 확 풀려요.
Türkçe: Hafta sonları arkadaşlarımla parkta futbol oynadıkça stresten tamamen kurtuluyorum.
야구를 즐기다
Beysbol oynamaktan zevk almak
Örnek Diyalog: 주말에 친구들과 함께 공원에서 야구를 즐기다 보니 시간 가는 줄 몰랐어.
Türkçe: Hafta sonu arkadaşlarımla parkta beyzbol oynarken zamanın nasıl geçtiğini fark etmedim.
농구를 하다
Basketbol oynamak
Örnek Diyalog: 제 친구들과 주말마다 농구를 하다 보니 요즘 몸이 많이 좋아졌어요.
Türkçe: Her hafta sonu arkadaşlarımla basketbol oynamaya devam edince son zamanlarda fiziksel olarak oldukça iyileştim.
태권도 배우기
Taekwondo öğrenmek
Örnek Diyalog: 제가 어릴 때부터 한국 전통 무술인 태권도 배우기를 꿈꿔왔어요.
Türkçe: Küçüklüğümden beri Kore'nin geleneksel dövüş sanatı Taekwondo öğrenmeyi hayal ediyordum.
배드민턴 치다
Badminton oynamak.
Örnek Diyalog: 주말에 시간 괜찮으면 함께 배드민턴 치러 가자고!
Türkçe: Eğer hafta sonu zamanın uygunsa birlikte badminton oynamaya gidelim!
볼링을 치다
Bowling oynamak
Örnek Diyalog: 친구들이랑 주말에 볼링을 치러 가기로 했어.
Türkçe: Arkadaşlarımla hafta sonu bowling oynamaya gitmeye karar verdik.
테니스 경기하다
Tenis maçı yapmak
Örnek Diyalog: 주말에 친구랑 함께 테니스 경기하다가 발목을 삐끗했어요.
Türkçe: Hafta sonu arkadaşımla tenis oynarken ayak bileğimi burktum.
수영하기
Yüzme
Örnek Diyalog: 여름이 가까워지니까 나는 매일 수영장에 가서 수영하기 연습을 하고 싶어.
Türkçe: Yaz yaklaştıkça ben de her gün yüzme havuzuna gidip yüzme pratiği yapmak istiyorum.
달리기 연습하다
Koşu antrenmanı yapmak.
Örnek Diyalog: 아침 일찍 일어나서 공원에서 달리기 연습하다 보니 체력도 좋아지고 정신도 맑아진 기분이야.
Türkçe: Erken kalkıp parkta koşu yaptıkça hem kondisyonum hem de zihnim açıldığını hissediyorum.
자전거 타기
Bisiklet sürmek.
Örnek Diyalog: 친구랑 주말에 자전거 타기 약속을 잡았어.
Türkçe: Arkadaşım ile hafta sonu bisiklete binme sözleşmesi yaptık.
등산하기
Dağa tırmanmak
Örnek Diyalog: 주말에 날씨가 좋으니까 같이 등산하기로 해요.
Türkçe: Hafta sonu hava güzel olduğundan beraber tırmanmak için plan yapalım.
스키 타다
Kayak yapmak
Örnek Diyalog: 지난 주말에 친구들이랑 함께 강원도로 스키 타러 갔어.
Türkçe: Geçen hafta sonu arkadaşlarımla birlikte Gangwon Bölgesi'ne kayak yapmaya gittim.
보드게임 하다
Birlikte masa oyunu oynayalım.
Örnek Diyalog: 우리 주말에 친구들 모여서 보드게임 하다가 밤새웠어.
Türkçe: Hafta sonu arkadaşlarla toplandık ve tahta oyunları oynayarak geceyi geçirdik.
낚시하러 가다
Balık tutmaya gitmek.
Örnek Diyalog: 친구들하고 이번 주말에 강가로 낚시하러 가다가 도중에 길을 잃어버렸어.
Türkçe: Bu hafta sonu arkadaşlarla nehir kenarına balık tutmaya giderken yolda kaybolduk.
요가 수련하다
Yoga pratiği yapmak
Örnek Diyalog: 주말마다 공원에서 친구들과 함께 요가 수련하다 정신적으로도 많은 안정을 찾게 되었어.
Türkçe: Her hafta sonu parkta arkadaşlarımla birlikte yoga yaparak ruhen de çok fazla huzur buldum.
서핑을 즐기다
Sörf yapmaktan hoşlanmak.
Örnek Diyalog: 마이크가 해변으로 달려가며 소리쳤어요, 친구들아, 바람이 완벽해, 서핑을 즐기러 가자!
Türkçe: Mike kumsala doğru koşarken bağırdı, Arkadaşlar, rüzgar mükemmel, hadi sörf yapmaya gidelim!
춤추기
Dans etmek
Örnek Diyalog: 우리 이번 파티에선 춤추기 대결을 해보는 건 어때?
Türkçe: Bu parti de dans yarışması yapmayı denesek nasıl olur?
미술 활동하다
Resim yapmak
Örnek Diyalog: 선생님이 우리에게 미술 활동하다가 자유롭게 창의력을 발휘하라고 격려했어.
Türkçe: Öğretmen bize sanat etkinliği yaparken özgürce yaratıcılığımızı kullanmamız için teşvik etti.
사진 찍다
Fotoğraf çekmek
Örnek Diyalog: 우리 가족이 다 함께 모여 공원에서 사진 찍다가 우연히 오래된 친구를 만났어요.
Türkçe: Bizim aile hep birlikte parkta fotoğraf çekerken tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştık.
영화 감상하기
Film izlemek
Örnek Diyalog: 주말에는 집에서 편하게 영화 감상하기로 했어.
Türkçe: Hafta sonunda evde rahatça film izlemeye karar verdim.
공연 관람하다
Gösteri izlemek
Örnek Diyalog: 어제 친구들과 함께 뮤지컬을 공연 관람하다가 너무 감동받아 모두 함께 눈물을 흘렸어.
Türkçe: Dün arkadaşlarımla birlikte bir müzikal izlemeye gittik ve o kadar etkilendik ki hepimiz birlikte gözyaşı döktük.
독서하기
Kitap okumak
Örnek Diyalog: 주말에는 시간을 내서 독서하기 좋아해요.
Türkçe: Hafta sonları zaman ayırıp kitap okumayı seviyorum.
글쓰기
Yazı yazmak.
Örnek Diyalog: 선생님은 학생들에게 매주 글쓰기 숙제를 줘서 글쓰기 능력을 키우게 했다.
Türkçe: Öğretmen, öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmeleri için her hafta onlara yazı ödevi verdi.
노래방 가다
Karaoke yapmaya gitmek.
Örnek Diyalog: 친구들하고 오랜만에 노래방 가다가 정말 신나겠다!
Türkçe: Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarla karaokaye gitmek gerçekten çok eğlenceli olacak!
기타 연주하기
Gitar çalmak
Örnek Diyalog: 철수가 기타 연주하기를 시작하자, 방 전체에 멋진 음악이 울려퍼졌다.
Türkçe: Çelşu gitar çalmaya başlar başlamaz, tüm odayı harika bir müzik kapladı.
피아노 치다
Piyano çalmak.
Örnek Diyalog: 제가 어렸을 때부터 피아노 치다가 제 취미가 되었어요.
Türkçe: Küçüklüğümden beri piyano çaldım ve bu benim hobim haline geldi.
드럼 치기
Davul çalmak
Örnek Diyalog: 요즘 드럼 치기에 푹 빠져서 매일 연습하고 있어.
Türkçe: Son zamanlarda tamamen davul çalmaya daldım ve her gün pratik yapıyorum.
차茶) 문화 체험
Çay kültürü deneyimi
Örnek Diyalog: 서울에 갈 때 우리 차茶) 문화 체험을 해보는 건 어때?
Türkçe: Seul'e gittiğimizde bizim çay kültürünü deneyimlemeye ne dersin?
서예 배우기
Hat sanatını öğrenme
Örnek Diyalog: 서예 배우기 수업에 등록했어, 이번 주말에 첫 수업이 있어.
Türkçe: Kaligrafi öğrenme dersine kaydoldum, bu hafta sonu ilk ders var.
한복 입어보기
Hanbok giymeyi deneyin.
Örnek Diyalog: 우리 함께 전통 축제에 가서 한복 입어보기 체험을 해볼까?
Türkçe: Beraber geleneksel festivale gidip hanbok giyme deneyimini denesek mi?
미디어 아트 만들기
Medya sanatı yapımı
Örnek Diyalog: 미디어 아트 만들기 수업에 등록하면 창의력을 발휘할 수 있어.
Türkçe: Medya sanatı yapımı dersine kaydolursan yaratıcılığını gösterebilirsin.
캘리그라피 쓰기
Kaligrafi yazımı
Örnek Diyalog: 캘리그라피 쓰기 수업에 처음 참여하는데 필요한 도구를 무엇을 준비해야 하나요?
Türkçe: Kaligrafi yazı dersine ilk kez katılacağım, hangi malzemeleri hazırlamam gerekiyor?
사물놀이 하다
Samulnori oynamak
Örnek Diyalog: 우리 지금 사물놀이 하다가 영훈이 형이 가르쳐 준 멋진 장구 동작을 연습해 볼래?
Türkçe: Şimdi sazandı oynarken, Yeong-Hoon abinin bize öğrettiği o harika janggu hareketini pratik yapmak ister misin?
장기 두기
Satranç oynamak
Örnek Diyalog: 한국에 있는 동안 장기 두기를 배우는 것이 내 목표 중 하나예요.
Türkçe: Kore'de bulunduğum süre içinde Janggi oynamayı öğrenmek benim hedeflerimden biri.
바둑 두다
Go oynamak
Örnek Diyalog: 철수야, 너도 바둑 두다 배우고 싶지 않아?
Türkçe: Çel-su, sen de baduk oynamayı öğrenmek istemez misin?
마작 치기
Mahjong oynamak.
Örnek Diyalog: 주말에 친구들이랑 마작 치기로 약속했어요.
Türkçe: Hafta sonu arkadaşlarımla mahjong oynamayı planladık.
화투 놀이하다
Hwatu Kore kart oyunu) oynamak
Örnek Diyalog: 친구들이 모여서 화투 놀이하다가 밤새도록 웃음이 끊이지 않았어.
Türkçe: Arkadaşlar toplanıp Hwatu oyunu oynarken gece boyunca kahkahalar hiç dinmedi.
전통놀이 체험하다
Geleneksel oyunları deneyimlemek.
Örnek Diyalog: 친구가 저에게 한국에 있다고 전통놀이 체험하러 같이 가자고 했어요.
Türkçe: Arkadaşım bana Kore'de olduğunu söyleyip geleneksel oyunları birlikte deneyimlemeye gidelim dedi.
공예품 만들기
El sanatları yapımı
Örnek Diyalog: 주말에 함께 공예품 만들기 워크샵에 가지 않을래?
Türkçe: Hafta sonu birlikte el sanatları yapımı atölyesine gitmek ister misin?
한국요리 배우기
Kore Mutfağı Öğrenimi
Örnek Diyalog: 제가 한국에 가기 전에 반드시 한국요리 배우기 수업에 등록할 거예요.
Türkçe: Kore'ye gitmeden önce mutlaka Kore yemekleri pişirme dersine kaydolacağım.
케이팝 댄스 배우다
K-pop dansı öğrenmek.
Örnek Diyalog: 제 친구는 케이팝 댄스를 배우다가 정말 대단한 무용수로 성장했어요.
Türkçe: Arkadaşım K-pop dansı öğrenirken gerçekten harika bir dansçıya dönüştü.
만화책 읽기
Çizgi roman okumak
Örnek Diyalog: 어제는 밤새도록 만화책 읽기에 몰두했어.
Türkçe: Dün gece boyunca manga okumaya dalmıştım.
웹툰 감상하기
Webtoon İzlemek
Örnek Diyalog: 주말에 시간 날 때 웹툰 감상하기 좋아하는 편이야?
Türkçe: Hafta sonları boş zamanında webtoon okumaktan hoşlanır mısın?
드라마 시청하다
Dizi izlemek.
Örnek Diyalog: 네가 추천한 이 드라마 시청하다가 밤을 꼬박 새웠어.
Türkçe: Senin önerdiğin bu dramayı izlerken tüm geceyi uykusuz geçirdim.
팟캐스트 듣기
Podcast dinlemek
Örnek Diyalog: 주말에는 여유를 갖고 좋아하는 팟캐스트 듣기 좋아해요.
Türkçe: Hafta sonlarında boş zamanımı severek dinlediğim podcast'leri dinleyerek geçirmeyi seviyorum.
오페라 감상하다
Opera izlemek.
Örnek Diyalog: 주말에 친구와 함께 오페라 감상하다가 감동의 눈물을 흘렸어요.
Türkçe: Hafta sonu arkadaşımla birlikte opera izlerken duygulanıp gözyaşlarına boğuldum.
클래식 음악회 가다
Klasik müzik konserine gitmek.
Örnek Diyalog: 저는 내일 클래식 음악회 가다가 친구를 만날 예정이에요.
Türkçe: Yarın klasik müzik konserine giderken bir arkadaşımla buluşmayı planlıyorum.
재즈클럽 방문하기
Caz Kulübü Ziyareti
Örnek Diyalog: 저녁에 같이 재즈클럽 방문하기로 했어요, 꼭 시간 맞춰 나와 주세요.
Türkçe: Akşam birlikte bir caz kulübüne gitmeyi planladık, lütfen zamanında gelin.
필라테스 하다
Pilates yapmak
Örnek Diyalog: 네 허리 통증이 있다면 필라테스 하다 보면 도움이 될 거예요.
Türkçe: Eğer bel ağrın varsa, pilates yapmak faydalı olacaktır.
커피숍에서 쉬기
Kahve dükkanında dinlenmek
Örnek Diyalog: 점심시간에 커피숍에서 쉬기로 해서 잠깐 스트레스를 풀 수 있었어.
Türkçe: Öğle arasında kafede dinlenmeye karar verdiğim için biraz stres atabildim.
Dağa tırmanmak: 등산하다 (deung-san-ha-da)
Örnek cümle:
이번 주말에 산에 등산하러 가요. (I-beon ju-mal-e san-e deung-san-ha-reo ga-yo.)
"Bu hafta sonu dağa tırmanmaya gidiyorum."
Hanbok Deneyimi ve Geleneksel Festivaller
Hanbok (한복), Kore'nin geleneksel kıyafetidir. Özel günlerde ve festivallerde giyilir, bu da kültürü yakından tanımak için harika bir fırsattır.
Hanbok giymek: 한복을 입다 (han-bok-eul ip-da)
Örnek cümle:
축제에서 한복을 입었어요. (Chuk-je-e-seo han-bok-eul ip-eoss-eo-yo.)
"Festivalde Hanbok giydim."
Kaligrafi ve Sanatsal Hobiler
Kaligrafi (서예, seo-ye), yazıyı sanata dönüştürme hobisidir. Kore kaligrafisi, karakterlerin anlamını ve estetiğini bir araya getirir.
Kaligrafi yapmak: 서예를 하다 (seo-ye-reul ha-da)
Örnek cümle:
저는 서예를 배우고 있어요. (Jeo-neun seo-ye-reul bae-u-go iss-eo-yo.)
"Kaligrafi öğreniyorum."
Korece Öğrenmeye Yeni Başlayanlar İçin İpuçları
Korece öğrenmek ilk başta zor görünebilir, ancak doğru yaklaşımlarla bu süreci daha kolay ve keyifli hale getirebilirsiniz.
1- Hangıl Alfabesini Öğrenin: Kore'nin yazı sistemi olan Hangıl (한글), 15. yüzyılda Kral Sejong tarafından oluşturulmuştur. Mantıksal ve öğrenmesi kolay bir alfabedir.
2- Temel Kelimeler ve İfadelerle Başlayın: Günlük hayatta sık kullanılan kelimeleri öğrenmek, iletişim kurmanızı kolaylaştırır.
3- Dinleme Pratiği Yapın: Kore dizileri, filmleri ve müzikleri dinleyerek telaffuzunuzu geliştirebilirsiniz.
4- Dil Değişimi Yapın: Korece konuşan kişilerle pratik yapmak, konuşma becerilerinizi artırır.
5- Notlar Alın ve Tekrar Edin: Öğrendiğiniz yeni kelimeleri ve ifadeleri not ederek düzenli olarak gözden geçirin.
Korece Pratik Yapabileceğiniz Aktiviteler
1- Kore Dizileri ve Filmleri İzleyin
- Alt yazılı olarak izlemek, hem eğlenceli vakit geçirmenizi sağlar hem de kulak aşinalığı kazandırır.
2- K-Pop Şarkıları Dinleyin ve Sözlerini Öğrenin
- Sevdiğiniz şarkıların sözlerini ezberleyerek kelime dağarcığınızı genişletebilirsiniz.
3- Kore Yemekleri Pişirin
- Kimchi (김치), Bibimbap (비빔밥) gibi lezzetleri deneyerek mutfağınızı renklendirebilirsiniz.
Yemek yapmak: 요리하다 (yo-ri-ha-da)
4- Dil Uygulamalarını Kullanın
- Mobil uygulamalar sayesinde her yerde ve her zaman pratik yapabilirsiniz.
5- Kaligrafi veya Geleneksel Sanatlara Katılın
- Hem yeteneklerinizi keşfeder hem de kültürü derinlemesine anlarsınız.
Kore Kültürüne Ait İlginç Bilgiler
Saygı Kültürü: Kore'de başkalarına saygı çok önemlidir. Yaşça büyük olanlara karşı kullanılan özel ifadeler ve hitap şekilleri vardır.
Korelilerin İsimleri: Korece isimler genellikle üç hecelidir. İlk hece soyadı, sonraki iki hece ise verilen isimdir.
Masa Adabı: Yemek yerken çubuklar kullanılır ve bazı sofra adabı kuralları vardır.
Sonuç
Korece öğrenmek ve Kore'nin zengin kültürünü keşfetmek, hayatınıza yeni bir bakış açısı katabilir. Spor ve hobiler, bu yolculukta hem eğlenceli hem de öğretici bir rol oynar.
Unutmayın, dil öğrenmek bir maraton gibidir; sabır, azim ve düzenli pratik gerektirir. Her yeni kelime, her yeni ifade, sizi hedefine bir adım daha yaklaştırır.
화이팅! (Hwa-i-ting!)
"Başarılar!"
Kendinize güvenin ve bu heyecan verici yolculuğun tadını çıkarın. 새로운 세계가 여러분을 기다리고 있어요! (Sae-roun se-gye-ga yeo-reo-bun-eul gi-da-ri-go iss-eo-yo!)
"Yeni bir dünya sizi bekliyor!"
İyi şanslar ve keyifli öğrenmeler dilerim!