İtalyanca, melodik tınısı ve zengin kültürel mirasıyla dünyanın en büyüleyici dillerinden biridir. Hiç İtalyanca bilmeyen biri için bile bu dilin sıcaklığı ve tutkusunu hissetmek mümkündür. Bu yazıda, İtalyanca dilinin temellerini, günlük hayatta işinize yarayacak kelime ve ifadeleri keşfedeceğiz. Haydi, bu güzel dili birlikte keşfedelim!
İtalyanca'nın Temelleri
İlk adım olarak, İtalyanca'nın alfabesi ve telaffuz kurallarına bir göz atalım. İtalyanca alfabesi, Latin alfabesine dayanır ve Türkçe'deki gibi 21 harften oluşur. Ancak, bazı harflerin telaffuzu farklı olabilir.
Harflerin Telaffuzu
A a: Türkçedeki "a" gibi okunur.
E e: Hem "e" hem de "e" okunabilir. Açık ve kapalı e olarak ikiye ayrılır.
I i: "İ" gibi okunur.
O o: Hem "o" hem de "o" olarak telaffuz edilir.
U u: "U" olarak okunur.
C c:
- Ce ve ci kombinasyonlarında "ç" olarak okunur. Örneğin, cena (akşam yemeği) "çena" olarak telaffuz edilir.
- Ca, co, cu kombinasyonlarında "k" olarak okunur. Örneğin, casa (ev) "kaza" olarak telaffuz edilir.
- G g:
- Ge ve gi kombinasyonlarında "c" olarak okunur. Örneğin, gelato (dondurma) "celato" olarak okunur.
- Ga, go, gu kombinasyonlarında "g" olarak okunur. Örneğin, gatto (kedi) "gatto" olarak telaffuz edilir.
Not: İtalyanca'da h harfi sessizdir ve genellikle diğer harflerin telaffuzunu değiştirmek için kullanılır.
Temel Selamlaşma İfadeleri
Günlük hayatta en çok kullanılan ifadelerle başlayalım:
1- Ciao (Çav): Merhaba / Hoşçakal
2- Buongiorno (Buoncorno): Günaydın / İyi günler
3- Buonasera (Buonasera): İyi akşamlar
4- Arrivederci (Arrivederçi): Görüşmek üzere
5- Per favore (Per favore): Lütfen
6- Grazie (Gratsiye): Teşekkür ederim
7- Prego (Prego): Rica ederim / Buyurun
Önemli İfadeler ve Kelimeler
Sì (Si): Evet
No (No): Hayır
Mi scusi (Mi skuzi): Afedersiniz
Non capisco (Non kapisko): Anlamıyorum
Parla inglese? (Parla inğileze?): İngilizce konuşuyor musunuz?
Quanto costa? (Kuanto kosta?): Ne kadar?
Günlük İletişimde İşinize Yarayacak İfadeler
İtalyanca'da günlük iletişimi kolaylaştıracak bazı temel ifadeleri öğrenmek faydalı olacaktır.
Kendini Tanıtma
Mi chiamo [isim]. (Mi kyamo [isim].): Benim adım [isim].
Sono di [şehir/ülke]. (Sono di [şehir/ülke].): [Şehir/ülke]'denim.
Ho [yaş] anni. (O [yaş] anni.): [Yaş] yaşındayım.
Duygular ve Durumlar
Come stai? (Kome stai?): Nasılsın?
- Sto bene, grazie. (Sto bene, gratsiye.): İyiyim, teşekkürler.
- Non c'è male. (Non çe male.): Fena değil.
- Così così. (Kozi kozi.): Şöyle böyle.
- Sono felice. (Sono feliçe.): Mutluyum.
- Sono stanco/a. (Sono stanko/a.): Yorgunum.
Yiyecek ve İçecek Siparişi
Vorrei un caffè. (Vorreyi un kafe.): Bir kahve istiyorum.
Il conto, per favore. (İl konto, per favore.): Hesap lütfen.
Acqua (Akkua): Su
- Acqua naturale: Normal su
- Acqua frizzante: Soda
- Pane (Pane): Ekmek
Zaman İfadeleri
Oggi (Oççi): Bugün
Domani (Domani): Yarın
Ieri (Yeri): Dün
Settimana (Settimana): Hafta
Mese (Mese): Ay
Teatro
Tiyatro
Örnek Diyalog: Anoche, la obra que vimos en el Teatro Nacional me dejó sin palabras, la actuación fue sublime.
Türkçe: Dün gece Ulusal Tiyatro'da izlediğimiz oyun beni kelimenin tam anlamıyla büyüledi, performans müthişti.
Palcoscenico
Sahne
Örnek Diyalog: Durante lo spettacolo, l'attore principale cadde sul palcoscenico proprio mentre recitava la sua battuta più importante.
Türkçe: Gösteri sırasında, başrol oyuncusu tam en önemli repliğini söylerken sahneye düştü.
Attore
Oyuncu
Örnek Diyalog: Il regista ha detto che l'attore principale ha dato una performance straordinaria.
Türkçe: Yönetmen, başrol oyuncusunun olağanüstü bir performans sergilediğini söyledi.
Attrice
Aktris
Örnek Diyalog: La critica ha definito l'attrice protagonista del film una vera rivelazione.
Türkçe: Eleştirmenler, filmdeki başrol oyuncusunu gerçek bir keşif olarak nitelendirdi.
Regista
Yönetmen
Örnek Diyalog: The film critic praised the regista for his unique vision and artistry in weaving the narrative.
Türkçe: Film eleştirmeni, anlatıyı örme konusundaki benzersiz vizyonu ve sanatkarlığı için yönetmeni övdü.
Spettacolo
Gösteri
Örnek Diyalog: Hai già ottenuto i biglietti per lo spettacolo di stasera al teatro?
Türkçe: Bu akşam tiyatroda olan gösteri için biletleri zaten aldın mı?
Pubblico
Kamu
Örnek Diyalog: Durante la conferenza, l'oratore guardò il pubblico e sorrise prima di continuare il suo discorso.
Türkçe: Konferansta, konuşmacı seyirciye baktı ve konuşmasına devam etmeden önce gülümsedi.
Prova generale
Genel prova
Örnek Diyalog: Prima della prima, assisteremo tutti alla prova generale per assicurarci che lo spettacolo sia perfetto.
Türkçe: İlk gösterimden önce, şovun mükemmel olduğundan emin olmak için hepimiz genel provaya katılacağız.
Monologo
Monolog
Örnek Diyalog: When she stepped onto the stage, she delivered her monologue with such passion that the audience was left in stunned silence.
Türkçe: Sahneye adım attığında monoloğunu öyle bir tutkuyla seslendirdi ki, seyirciler hayranlık içinde sessizce kaldılar.
Dialogo
Diyalog
Örnek Diyalog: Mientras practicábamos español, Roberto me dijo: Dialogo es la base de toda buena comunicación.
Türkçe: İspanyolca pratik yaparken, Roberto bana şunu söyledi: Diyalog, her iyi iletişimin temelidir.
Commedia
Komedi
Örnek Diyalog: I've always been fascinated by the artistry of Commedia dell'arte, especially by the improvisational comedy that characterizes it.
Türkçe: Her zaman Commedia dell'arte'nin sanatkarlığından büyülenmişimdir, özellikle ona özgü doğaçlama komediden.
Dramma
Drama
Örnek Diyalog: When she entered the room and saw the chaos, she sighed, Oh, what dramma have I walked into now?
Türkçe: Odaya girdiğindeki karmaşayı görünce iç geçirdi, Ah, şimdi de ne dramına girdim ben?
Sceneggiatura
Senaryo
Örnek Diyalog: La sceneggiatura che hai scritto è veramente eccellente; i dialoghi sono vividi e i personaggi ben sviluppati.
Türkçe: Yazdığın senaryo gerçekten mükemmel; diyaloglar canlı ve karakterler iyi geliştirilmiş.
Copione
Senaryo
Örnek Diyalog: Sorrise mentre diceva: Sai, ho letto il tuo copione e penso che sia veramente eccezionale, bravo!
Türkçe: Gülerken şöyle dedi: Biliyor musun, senaryonu okudum ve gerçekten olağanüstü olduğunu düşünüyorum, bravo!
Interpretazione
Yorumlama
Örnek Diyalog: La tua interpretazione del testo è davvero unica e stimolante.
Türkçe: Metni yorumlaman gerçekten benzersiz ve ilham verici.
Scenografia
Sahne Tasarımı
Örnek Diyalog: Durante la riunione, discussero l'importanza della scenografia per l'impatto visivo dello spettacolo teatrale.
Türkçe: Toplantı sırasında, tiyatro oyununun görsel etkisi için sahne tasarımının önemi üzerine tartıştılar.
Costume
Kostüm
Örnek Diyalog: I can't wait to see your costume at the party tonight; I've heard it's quite elaborate!
Türkçe: Bu akşamki partide kostümünü görmek için sabırsızlanıyorum; oldukça özenli olduğunu duydum!
Trucco
Trucco
Örnek Diyalog: I need to replenish my makeup supplies for the show tonight; can you remind me to pick up some Trucco foundation?
Türkçe: Bu akşamki gösteri için makyaj malzemelerimi yenilemem gerekiyor; Trucco fondöten almayı hatırlatır mısın?
Illuminazione
Aydınlatma
Örnek Diyalog: Per ottenere il massimo effetto, abbiamo deciso di investire in un sistema di illuminazione all'avanguardia per il nostro spettacolo teatrale.
Türkçe: En iyi etkiyi elde etmek için, tiyatro gösterimiz için son teknoloji ışıklandırma sistemine yatırım yapmaya karar verdik.
Compagnia teatrale
Tiyatro topluluğu
Örnek Diyalog: La compagnia teatrale ha ricevuto una standing ovation per la loro interpretazione emozionante de Il Mercante di Venezia.
Türkçe: Tiyatro topluluğu, Venedik Taciri oyununun duygusal yorumu için ayakta alkışlandı.
Prima della commedia
Komedyadan önce
Örnek Diyalog: Prima della commedia, incontriamoci davanti al teatro per un aperitivo.
Türkçe: Komedi öncesi, tiyatronun önünde bir aperitif için buluşalım.
Finale
Finalde
Örnek Diyalog: The series finale left everyone at the edge of their seats, wondering if there would ever be a reunion episode.
Türkçe: Dizi finali, herkesi koltuklarının kenarında merak içinde bıraktı, acaba bir gün birleşme bölümü olacak mı diye.
Applauso
Alkış
Örnek Diyalog: As the curtain fell, the director beamed and whispered to the lead actor, Applauso, my friend, that performance was nothing short of spectacular.
Türkçe: Perde inerken, yönetmen parladı ve başrol oyuncusuna fısıldayarak dedi ki, Alkışlanacak bir iş çıkardın dostum, o performans kesinlikle muhteşemdi.
Recitazione
Oyunculuk
Örnek Diyalog: La recitazione di Marco nel nuovo spettacolo teatrale è stata magnifica e commovente.
Türkçe: Marco'nun yeni tiyatro oyunundaki oyunculuğu muhteşem ve duygulandırıcıydı.
Mimo
Mimo
Örnek Diyalog: When my cat gets playful, he does this adorable little mimo that always makes me smile.
Türkçe: Kedim oyuncu bir hale geldiğinde, beni her zaman gülümseten bu sevimli küçük taklidi yapar.
Danza
Dans
Örnek Diyalog: Have you ever watched the traditional Danza de los Viejitos performed in Michoacán?
Türkçe: Michoacán'da gerçekleştirilen geleneksel Danza de los Viejitos'ı hiç izlediniz mi?
Opera teatrale
Opera tiyatrosu
Örnek Diyalog: Hai già acquistato i biglietti per l'opera teatrale di stasera?
Türkçe: Bu akşamki tiyatro oyunu için biletleri zaten aldın mı?
Sipario
Perde
Örnek Diyalog: Mentre il sipario calava lentamente, il pubblico iniziò a scrosciare in un applauso che riempì il teatro.
Türkçe: Perde yavaşça indikçe, izleyiciler tiyatroyu dolduran şiddetli bir alkışlamayla onaylarını göstermeye başladılar.
Ribalta
Ribalta
Örnek Diyalog: The Ribalta pizza, with its perfectly charred crust and fresh toppings, is arguably the best in the city.
Türkçe: Ribalta pizzası, mükemmel bir şekilde kömürlenen kenarları ve taze malzemeleriyle tartışmasız şehrin en iyisi.
Locandina
Afiş
Örnek Diyalog: While browsing the local theater's upcoming productions, Maria turned to Luis and said, Excuse me, could you pass me the locandina for the new play? I want to see the cast list.
Türkçe: Yerel tiyatronun yaklaşan yapımlarına göz atarken, Maria Luis'e dönerek Affedersiniz, yeni oyunun afişini bana uzatabilir misin? Oyuncu kadrosuna bakmak istiyorum. dedi.
Camerino
Soyunma Odası
Örnek Diyalog: Sure, you can change into your costume in the camerino next to the stage.
Türkçe: Elbette, kostümünüzü sahnenin yanındaki kameriyonda değiştirebilirsiniz.
Machinista
Makinist
Örnek Diyalog: As a machinista, she had the knack for fixing even the most intricate of machines with ease.
Türkçe: Makinist olarak, en karmaşık makineleri bile kolaylıkla tamir etme yeteneğine sahipti.
Soffitta
Çatı katı
Örnek Diyalog: Potremmo trasformare la soffitta in una accogliente stanza per gli ospiti.
Türkçe: Çatı katını misafirler için rahat bir oda haline getirebiliriz.
Quinta
Quinta kelimesi İspanyolca ya da Portekizcede çiftlik ya da malikane anlamına gelir. Ancak bu kelime tek başına bir cümle değil, genellikle bir ismin önünde bir sıfat gibi kullanılır örneğin, Quinta de la Rosa gibi). Kontekst verilmeden Quinta kelimesinin doğru bir çevirisini yapmak zordur. Eğer bu kelime bir yer ismi olarak kullanılıyorsa yalnızca Quinta olarak bırakılabilir veya Türkçe karşılığında Çiftlik ya da Malikane olarak çevrilebilir.
Örnek Diyalog: We're staying at the Quinta for our vacation this year; it looks absolutely beautiful online.
Türkçe: Bu yılki tatilimiz için Quinta'da kalıyoruz; internetten gerçekten çok güzel görünüyor.
Galleria
Galeri
Örnek Diyalog: While strolling through the galleria, I discovered an art shop that had the most exquisite collection of Renaissance paintings.
Türkçe: Galeride dolaşırken, Rönesans resimlerinin en nadide koleksiyonuna sahip bir sanat dükkanı keşfettim.
Foyer
Hol
Örnek Diyalog: As she stepped into the grand foyer, she whispered, Can you believe we're actually here?
Türkçe: Muhteşem giriş salonuna adım atarken fısıldadı, Gerçekten burada olduğumuza inanıyor musun?
Biglietteria
Gişe
Örnek Diyalog: Scusi, potrebbe indicarmi dove si trova la biglietteria per acquistare i biglietti del treno?
Türkçe: Özür dilerim, tren biletlerini alabileceğim bilet gişesinin yerini gösterebilir misiniz?
Platea
Platea kelimesi İspanyolca veya Latince kökenli bir kelime olup doğrudan Türkçe bir karşılığı yoktur. Bu kelime genellikle özgün şekliyle kullanılır ve özellikle tarihî metinlerde veya mimarlık terminolojisinde geçebilir. Anlamı bağlamına göre genellikle 'geniş açık alan', 'mevki', 'meşhir' gibi Türkçeye çevrilebilir. Ancak verdiğiniz cümlede başka herhangi bir bağlam veya kelime olmadığı için doğru bir çeviri yapmak mümkün değildir.
Örnek Diyalog: While walking through the bustling streets, Maria pointed to an open area and said, Look at how many people have gathered in the platea for the concert tonight.
Türkçe: Kalabalık caddelerden geçerken, Maria açık bir alanı işaret edip şöyle dedi: Bu akşamki konser için plateada ne kadar çok insan toplanmış, bak.
Balconata
Balkon katı
Örnek Diyalog: While admiring the view, he turned to his friend and said, Look at the crowd in the balconata; they seem to be enjoying the concert just as much as we are.
Türkçe: Manzarayı hayranlıkla izlerken arkadaşına dönerek, Bak, balkondakiler; onlar da bizim kadar konserin tadını çıkarıyorlar gibi görünüyorlar, dedi.
Loggione
Loggione, Türkçe'de genellikle üst balkon ya da cennet olarak adlandırılan, tiyatro veya operada en üstte bulunan ve genellikle en ucuz biletlerin satıldığı bölümdür.
Örnek Diyalog: At the opera, we managed to get seats in the loggione, where the passion for the performance is always palpable.
Türkçe: Operada, performansa olan tutkunun her zaman hissedilebildiği loggione bölümünde yer bulmayı başardık.
Drammaturgia
Dramaturji
Örnek Diyalog: Nel corso degli anni, la drammaturgia di questo teatro ha avuto un'influenza inestimabile sulla scena culturale della città.
Türkçe: Yıllar boyunca, bu tiyatronun dramaturjisi, şehrin kültürel sahnesi üzerinde paha biçilmez bir etki yaratmıştır.
Acustica
Akustik
Örnek Diyalog: La acustica de esta sala de conciertos es excepcional, se puede escuchar hasta el más suave murmullo.
Türkçe: Bu konser salonunun akustiği olağanüstü, en hafif mırıltı bile duyulabiliyor.
Assolo
Solo
Örnek Diyalog: While listening to the intricate notes of the guitar, she whispered, The beauty of this assolo truly touches the soul.
Türkçe: Gitarın karmaşık notalarını dinlerken fısıldadı, Bu assolonun güzelliği gerçekten ruhu okşuyor.
Ensemble
Bir arada
Örnek Diyalog: We decided to dress as an ensemble to make a bigger impact at the event.
Türkçe: Etkinlikte daha büyük bir etki yaratmak için topluca kostüm giyme kararı aldık.
Improvvisazione
İmprovizasyon
Örnek Diyalog: Durante la lezione di teatro, l'insegnante ci ha lodato per la nostra capacità di improvvisazione.
Türkçe: Tiyatro dersinde öğretmenimiz, doğaçlama yeteneğimiz için bizi övdü.
Repliche
Taklitler
Örnek Diyalog: Durante la mostra, le repliche delle famose sculture hanno attirato moltissimo interesse.
Türkçe: Sergi boyunca, ünlü heykellerin replikaları büyük ilgi gördü.
Ovazione
Alkışlama, ayakta alkışlama
Örnek Diyalog: When she finished her performance, the audience erupted into a thunderous ovazione, cheering for an encore.
Türkçe: Gösterisini bitirdiğinde, seyirci gürültülü bir alkış patlamasıyla karşıladı ve tekrar sahneye çıkması için tezahürat yaptı.
Intermittenza
Ara Verme
Örnek Diyalog: During the lecture, the professor discussed the concept of intermittenza, emphasizing its relevance in signal processing.
Türkçe: Ders sırasında profesör, sinyal işlemedeki önemini vurgulayarak intermittenza konseptini tartıştı.
Coreografia
Koreografi
Örnek Diyalog: La coreografia que presentó el grupo de danza fue impresionante, cada movimiento estaba perfectamente sincronizado.
Türkçe: Dans grubunun sergilediği koreografi etkileyiciydi, her hareket mükemmel bir şekilde senkronize edilmişti.
Direttore di scena
Sahne Yönetmeni
Örnek Diyalog: Il direttore di scena ha chiesto di verificare l'illuminazione e il suono prima che inizi la prova generale.
Türkçe: Sahne yönetmeni genel provadan önce aydınlatma ve sesin kontrol edilmesini istedi.
Anno (Anno): Yıl
Sayılar
İtalyanca'da 1'den 10'a kadar sayıları öğrenmek başlangıç için faydalıdır.
1- Uno (Uno): Bir
2- Due (Due): İki
3- Tre (Tre): Üç
4- Quattro (Kuatro): Dört
5- Cinque (Çinkue): Beş
6- Sei (Sey): Altı
7- Sette (Sette): Yedi
8- Otto (Otto): Sekiz
9- Nove (Nove): Dokuz
10- Dieci (Dieçi): On
Günler ve Aylar
Haftanın Günleri
Lunedì (Lunedi): Pazartesi
Martedì (Martedi): Salı
Mercoledì (Merkoledi): Çarşamba
Giovedì (Covedi): Perşembe
Venerdì (Venerdi): Cuma
Sabato (Sabato): Cumartesi
Domenica (Domenika): Pazar
Aylar
1- Gennaio (Cennaio): Ocak
2- Febbraio (Febbraio): Şubat
3- Marzo (Marzo): Mart
4- Aprile (Aprile): Nisan
5- Maggio (Maccio): Mayıs
6- Giugno (Cunyo): Haziran
7- Luglio (Lullo): Temmuz
8- Agosto (Agosto): Ağustos
9- Settembre (Settembre): Eylül
10- Ottobre (Ottobre): Ekim
11- Novembre (Novembre): Kasım
12- Dicembre (Diçembre): Aralık
Basit Cümle Yapısı
İtalyanca'da cümle yapısı genellikle Özne + Fiil + Nesne şeklindedir.
Örnekler:
Io mangio la pizza. (Yo manco la pizza.): Ben pizza yiyorum.
Lei parla italiano. (Ley parla italyano.): O İtalyanca konuşuyor.
Noi andiamo al cinema. (Noy andiamo al çinema.): Biz sinemaya gidiyoruz.
Önemli Fiiller ve Çekimleri
"Essere" Fiili (Olmak)
Io sono: Ben...im
Tu sei: Sen...sin
Lui/Lei è: O...dir
Noi siamo: Biz...iz
Voi siete: Siz...siniz
Loro sono: Onlar...dir
Örnek:
Io sono studente.: Ben öğrenciyim.
Loro sono amici.: Onlar arkadaş.
"Avere" Fiili (Sahip olmak)
Io ho: Ben sahibim
Tu hai: Sen sahipsin
Lui/Lei ha: O sahip
Noi abbiamo: Biz sahibiz
Voi avete: Siz sahipsiniz
Loro hanno: Onlar sahip
Örnek:
Tu hai un libro.: Sen bir kitaba sahipsin.
Noi abbiamo una macchina.: Biz bir arabaya sahibiz.
Sık Kullanılan Sıfatlar
Bello/a (Bello/a): Güzel
Brutto/a (Brutto/a): Çirkin
Buono/a (Buono/a): İyi
Cattivo/a (Kattivo/a): Kötü
Grande (Grande): Büyük
Piccolo/a (Pikkolo/a): Küçük
Cümle İçinde Kullanım:
La città è bella.: Şehir güzel.
Il libro è interessante.: Kitap ilginç.
Pratik İpuçları
Gestikülasyon İtalyan kültürünün önemli bir parçasıdır. Konuşurken el hareketleri kullanmak iletişimi kolaylaştırabilir.
Telaffuza dikkat etmek önemlidir. İtalyanca fonetik bir dil olduğu için kelimeler genellikle yazıldığı gibi okunur.
Kelime ezberlemek yerine ifadeler ezberlemek daha faydalı olabilir. Bu şekilde daha akıcı konuşabilirsiniz.
Faydalı İfadelerin Listesi
Non preoccuparti. (Non preokkupparti.): Endişelenme.
Ho fame. (O fame.): Açım.
Ho sete. (O sete.): Susadım.
Dove è il bagno? (Dove e il banyo?): Tuvalet nerede?
Che ore sono? (Ke ore sono?): Saat kaç?
Ulaşım Terimleri
Stazione (Statsiyone): İstasyon
Biglietto (Bilyetto): Bilet
Treno (Treno): Tren
Autobus (Autobus): Otobüs
Aeroporto (Aeroporto): Havaalanı
Örnek Cümleler:
Vorrei un biglietto per Roma.: Roma'ya bir bilet istiyorum.
A che ora parte il treno?: Tren saat kaçta kalkıyor?
Alışveriş ve Restoran
Quanto costa questo? (Kuanto kosta kuesto?): Bu ne kadar?
Posso avere il menù? (Posso avere il menü?): Menü alabilir miyim?
Il conto, per cortesia.: Hesap, lütfen.
È delizioso! (E delizyozo!): Lezzetli!
Duygular ve Hisler
Sono felice.: Mutluyum.
Sono triste.: Üzgünüm.
Mi piace. (Mi piaçe.): Hoşuma gidiyor.
Non mi piace.: Hoşuma gitmiyor.
Acil Durumlar
Aiuto! (Ayuto!): Yardım!
Chiamate un dottore! (Kiyamate un dottore!): Bir doktor çağırın!
Ho bisogno di aiuto.: Yardıma ihtiyacım var.
Sto male.: Kendimi iyi hissetmiyorum.
Kapanış
İtalyanca öğrenmek, yeni bir kültürü ve yaşam tarzını keşfetmek demektir. Sabır ve pratik ile bu güzel dili kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Unutmayın, dil öğrenmenin en etkili yolu onu sevmek ve günlük hayatınıza dahil etmektir.
İtalyancada "La vita è bella" derler, yani Hayat güzeldir. Bu güzel dilin güzelliklerini keşfederken, hayatınıza yeni renkler katacaksınız. Bu yolculukta size başarılar dileriz!
Bu yazıda İtalyanca dilinin temellerini ve günlük ifadelerini ele aldık. Pratik yapmayı ihmal etmeyin ve mümkün olduğunca İtalyanca dinlemeye ve konuşmaya çalışın. Arrivederci!