İtalyanca dünyasına bir adım atmaya ne dersiniz? Latin kökenli bu güzel dil, melodik tonu ve zengin kültürüyle birçok insanı kendine hayran bırakır. Hiç İtalyanca bilmeyenler için bile, bazı temel kelimeler ve ifadelerle bu dilin kapılarını aralamak oldukça keyifli olabilir.
İtalyanca ile İlk Tanışma
İtalyanca, dünyanın en romantik dillerinden biri olarak kabul edilir. La lingua italiana (İtalyanca dil), özellikle opera, sanat ve tarih alanlarında önemli bir yere sahiptir. Peki, neden İtalyanca öğrenmeye başlamıyorsunuz?
Temel Selamlaşmalar
Günlük hayatta en çok kullanılan ifadelerden başlamak en iyisidir. İşte size birkaç temel selamlaşma:
Ciao (Çao): Merhaba veya Hoşça kal
Buongiorno (Bongorno): Günaydın veya İyi günler
Buonasera (Bonasera): İyi akşamlar
Arrivederci (Arrivederçi): Görüşmek üzere
Nazik İfadeler
Nazik olmak her dilde önemlidir. İtalyanca'da nazik ifadeleri öğrenmek iletişiminizi daha etkili hale getirecektir.
1- Per favore (Per favore): Lütfen
2- Grazie (Gratsiye): Teşekkür ederim
3- Prego (Prego): Bir şey değil veya Buyurun
4- Mi scusi (Mi skuzi): Affedersiniz
Per favore, birinden bir şey isterken kullanılırken, grazie bir teşekkür ifadesidir. Prego ise hem "Bir şey değil" hem de "Buyurun" anlamlarında kullanılabilir.
Kendini Tanıtma
Kendinizi tanıtmak için birkaç temel cümle:
Mi chiamo [isim] (Mi kiamo [isim]): Benim adım [isim]
Sono turco/turca (Sono turko/turka): Ben Türk'üm (Erkek/Kadın)
Ho [yaş] anni (O [yaş] anni): [Yaş] yaşındayım
Abito a [şehir] (Abito a [şehir]): [Şehir]'de yaşıyorum
Örneğin: Mi chiamo Ayşe. Sono turca. Ho 28 anni. Abito a Ankara.
Basit Sorular Sormak
Karşılıklı iletişimi sürdürmek için sorular sormayı öğrenmek önemlidir.
Come stai? (Kome stay?): Nasılsın?
Che cosa fai? (Ke koza fay?): Ne yapıyorsun?
Dove sei? (Dove sey?): Neredesin?
Parli inglese? (Parli ingleze?): İngilizce konuşuyor musun?
Sayılar
İtalyanca sayılar, alışveriş veya zaman belirtmek için işinize yarayacaktır.
1- Uno (Uno): Bir
2- Due (Due): İki
3- Tre (Tre): Üç
4- Quattro (Kuatro): Dört
5- Cinque (Çinkue): Beş
6- Sei (Sey): Altı
7- Sette (Sette): Yedi
8- Otto (Otto): Sekiz
9- Nove (Nove): Dokuz
10- Dieci (Dieçi): On
Renkler
Renkleri bilmek, özellikle alışverişte veya tariflerde işinize yarar.
Rosso (Rosso): Kırmızı
Blu (Blu): Mavi
Giallo (Ciallo): Sarı
Verde (Verde): Yeşil
Nero (Nero): Siyah
Bianco (Bianko): Beyaz
Yemek Siparişi Vermek
İtalya, leziz mutfağıyla ünlüdür. Restoranda sipariş verirken kullanabileceğiniz ifadeler:
Vorrei un tavolo per due (Vorrey un tavolo per due): İki kişilik bir masa istiyorum
Il menu, per favore (İl menü, per favore): Menüyü lütfen
Vorrei ordinare (Vorrey ordinare): Sipariş vermek istiyorum
Il conto, per favore (İl konto, per favore): Hesap lütfen
Acil Durumlar
Acil bir durumda işinize yarayabilecek ifadeler:
Aiuto! (Ayuto!): Yardım edin!
Sto male (Sto male): Kendimi iyi hissetmiyorum
Chiamate un dottore (Kiamate un dottore): Bir doktor çağırın
Ho bisogno di aiuto (O bizonyo di ayuto): Yardıma ihtiyacım var
Günlük İfadeler
Gün içerisinde sıkça kullanılan ifadeler:
Che ore sono? (Ke ore sono?): Saat kaç?
Non capisco (Non kapisko): Anlamıyorum
Puoi ripetere? (Puoy ripetere): Tekrar edebilir misin?
Dove è il bagno? (Dove e il banyo?): Tuvalet nerede?
İtalyanca'nın Sesleri ve Telaffuzu
İtalyanca'nın telaffuzu oldukça fonetiktir, yani yazıldığı gibi okunur. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı harf kombinasyonları vardır.
'Ch' harfleri 'k' sesi verir: Macchina (Makkina)
'Gli' harfleri 'ly' sesi verir: Famiglia (Famil-ya)
'Gn' harfleri 'ny' sesi verir: Lasagna (Lazanya)
Faydalı İpuçları
Gestures, yani el hareketleri, İtalyan kültüründe önemli bir yer tutar.
Ses tonunu iyi ayarlamak, anlamı değiştirebilir.
Yavaş konuşmaktan çekinmeyin; bu anlaşılmanızı kolaylaştırır.
Pratik yapmak, dil öğrenmenin anahtarıdır.
Unutmayın, hata yapmaktan korkmayın; bu öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır.
Sonuç
İtalyanca öğrenmek, yeni bir kültürle tanışmanın ve zihninizi genişletmenin harika bir yoludur. Temel kelimeler ve ifadelerle başlayarak, bu melodik dilin tadını çıkarabilirsiniz. Cesaret gösterin ve küçük adımlarla ilerleyin; zamanla bu dilde daha rahat hissedeceksiniz.
İtalyanca'da "Piano piano si va lontano" diye bir deyim vardır, "Yavaş yavaş uzaklara gidilir" anlamına gelir. Siz de adım adım ilerleyerek İtalyanca dünyasında kendi yolculuğunuza çıkabilirsiniz.
Buona fortuna! (Buona fortuna!): İyi şanslar!
Trucco
Trucco
Örnek Diyalog: Sure, I've seen your magic tricks before, but this new trucco you've got up your sleeve must be something special if you're this excited to show us.
Türkçe: Tabii, daha önce senin sihirbazlık numaralarını görmüştüm ama, kollarında sakladığın bu yeni numara gerçekten özel bir şey olmalı ki bize göstermek için bu kadar heyecanlanıyorsun.
Crema idratante
Nemlendirici krem
Örnek Diyalog: Prima di andare a dormire, ricordati di applicare la crema idratante per mantenere la pelle morbida e idratata durante la notte.
Türkçe: Uyumadan önce, cildinin gece boyunca yumuşak ve nemli kalmasını sağlamak için nemlendirici kremi sürmeyi unutma.
Fondotinta
Fondöten
Örnek Diyalog: Sofia, could you lend me your fondotinta for the party tonight? I can't find mine anywhere.
Türkçe: Sofia, bu akşaki parti için fondötenini ödünç alabilir miyim? Benimkini bir türlü bulamıyorum.
Mascara
Maskara
Örnek Diyalog: She searched through her bag and sighed with relief when she found her favorite tube of mascara.
Türkçe: Çantasını karıştırdı ve en sevdiği rimel tüpünü bulduğunda rahat bir nefes aldı.
Rossetto
Rossetto, İtalyanca bir kelime olup Türkçeye ruj olarak çevrilebilir.
Örnek Diyalog: Have you seen the new shade of Rossetto lipstick that just came out; it would look amazing on you!
Türkçe: Yeni çıkan Rossetto rujunun yeni rengini gördün mü; sana harika yakışır!
Ombretto
Göz farı
Örnek Diyalog: Hai visto il nuovo ombretto che ha lanciato quella famosa marca di cosmetici?
Türkçe: O ünlü kozmetik markasının çıkardığı yeni farı gördün mü?
Eyeliner
Eyeliner, göz kalemi demektir.
Örnek Diyalog: She whispered to her friend, Have you noticed how his eyeliner accentuates the sharp intensity of his gaze?
Türkçe: Arkadaşına fısıldadı, Fark ettin mi, eyeliner'ı bakışlarının keskin şiddetini nasıl vurguluyor?
Cipria
Pudra
Örnek Diyalog: She gently patted her nose with cipria to mattify the shining spots before heading out.
Türkçe: Dışarı çıkmadan önce parlak yerleri matlaştırmak için yavaşça yüzüne pudra sürdü.
Correttore
Düzeltici
Örnek Diyalog: Mentre scrivevo la lettera, ho usato il correttore per nascondere un errore di battitura.
Türkçe: Mektubu yazarken, bir yazım hatasını gizlemek için düzeltici kullandım.
Blush
Yanak kızartmak / Utançtan kızarmak
Örnek Diyalog: Seeing her after all these years made him blush harder than he could ever remember.
Türkçe: Tüm bu yıllardan sonra onu görmek, hatırlayabileceğinden daha çok yüzünü kızartmasına neden oldu.
Detergente viso
Yüz temizleme ürünü
Örnek Diyalog: Mentre facevo la spesa, mi sono ricordata che dovevo comprare del detergente viso perché il mio è quasi finito.
Türkçe: Alışveriş yaparken, yüz temizleyicisi almayı hatırladım çünkü benimki neredeyse bitmek üzere.
Toner/tonico
Tonik
Örnek Diyalog: After washing your face, don't forget to apply the toner to balance your skin's pH before moisturizing.
Türkçe: Yüzünüzü yıkadıktan sonra, nemlendirici uygulamadan önce cildinizin pH dengesini sağlamak için toniği sürmeyi unutmayın.
Siero
Siero kelimesi İspanyolca'dır ve Türkçe'de serum anlamına gelir. Ancak bu kelime tek başına bir cümle oluşturmadığı için herhangi bir cümleye çeviri yapamıyorum. Eğer cümlenin geri kalan kısmını sağlarsanız, size daha anlamlı bir çeviri sağlayabilirim.
Örnek Diyalog: The antique dealer was ecstatic when he found the rare Siero vase hidden in the corner of the dusty attic.
Türkçe: Antika satıcısı, tozlu çatının köşesinde gizlenmiş nadir Siero vazosunu bulduğunda mest oldu.
Crema antirughe
Anti-kırışıklık kremi
Örnek Diyalog: Mi sono dimenticato di acquistare la crema antirughe che mi hai chiesto quando sono andato in farmacia oggi.
Türkçe: Bugün eczaneye gittiğimde senin istediğin kırışıklık karşıtı kremi almamayı unuttum.
Crema solare
Güneş kremi
Örnek Diyalog: Non dimenticare di applicare la crema solare prima di uscire in spiaggia.
Türkçe: Güneş kremi sürmeyi unutma, plaja çıkmadan önce.
Lozione corpo
Vücut losyonu
Örnek Diyalog: Posso consigliarti questa eccellente lozione corpo per mantenere la tua pelle idratata e profumata tutto il giorno.
Türkçe: Size tüm gün cildinizi nemli ve hoş kokulu tutacak bu mükemmel vücut losyonunu tavsiye edebilirim.
Esfoliante
Peeling
Örnek Diyalog: Peguei o esfoliante corporal com aroma de coco porque ouvi dizer que deixa a pele muito suave.
Türkçe: Kokos aromalı vücut peelingini aldım çünkü cildi çok yumuşak yaptığını duydum.
Maschera viso
Yüz maskesi
Örnek Diyalog: Dopo una lunga giornata, non vedo l'ora di rilassarmi e mettermi una maschera viso rigenerante.
Türkçe: Uzun bir günün ardından, canım sıkılmış bir şekilde rahatlamayı ve yenileyici bir yüz maskesi takmayı iple çekiyorum.
Acqua micellare
Misel suyu
Örnek Diyalog: Before going to bed, I always use acqua micellare to remove my makeup; it's so gentle on my skin.
Türkçe: Yatmadan önce her zaman makyajımı çıkarmak için micel suyu kullanırım; cildime çok naziktir.
Struccante
Makyaj temizleyici
Örnek Diyalog: Before going to bed, Maria always uses struccante to remove her makeup and keep her skin healthy.
Türkçe: Yatağa gitmeden önce Maria, makyajını temizlemek ve cildini sağlıklı tutmak için her zaman makyaj temizleyici kullanır.
Soluzione per contatti
Kontakt solüsyonu
Örnek Diyalog: Ho appena acquistato una nuova soluzione per contatti che è delicata sugli occhi e prolunga il comfort durante tutto il giorno.
Türkçe: Az önce gözler için nazik olan ve gün boyu konforu uzatan yeni bir kontakt lens solüsyonu satın aldım.
Smalto per unghie
Oje
Örnek Diyalog: Puoi passarmi il tuo Smalto per unghie rosso preferito? Voglio abbinarlo al mio vestito per la festa di stasera.
Türkçe: En sevdiğin kırmızı oje'yi bana uzatabilir misin? Bu akşamki partide kıyafetimle eşleştirmek istiyorum.
Lima per unghie
Tırnak törpüsü
Örnek Diyalog: Mi sono dimenticato la lima per unghie a casa e ora non posso sistemarle prima della riunione.
Türkçe: Tırnak törpümü evde unuttum ve şimdi toplantıdan önce tırnaklarımı düzeltemeyeceğim.
Tagliaunghie
Tırnak makası
Örnek Diyalog: Posso prendere in prestito il tuo tagliaunghie per un momento?
Türkçe: Tırnak makasını bir anlığına ödünç alabilir miyim?
Balsamo per labbra
Dudak balsamı
Örnek Diyalog: Senti com'è secco qui? Non dimenticare di usare il balsamo per labbra prima di uscire.
Türkçe: Buradaki havanın ne kadar kurak olduğunu hissediyor musun? Dışarı çıkmadan önce dudak balsamı sürmeyi unutma.
Acqua termale
Termal su
Örnek Diyalog: Puoi credere che, dopo una lunga giornata di lavoro, non c'è niente di più rilassante di un bagno in acqua termale?
Türkçe: İnanabilir misin ki, uzun bir iş gününden sonra, termal suda bir banyodan daha rahatlatıcı hiçbir şey yok?
Pennello per trucco
Makyaj fırçası
Örnek Diyalog: Hai visto il nuovo pennello per trucco che ho comprato ieri? è perfetto per applicare il fondotinta in maniera uniforme.
Türkçe: Dün aldığım yeni makyaj fırçasını gördün mü? Fondöteni eşit bir şekilde uygulamak için mükemmel.
Spugna per trucco
Makyaj süngeri
Örnek Diyalog: Mi potresti passare la spugna per trucco, per favore? Ho bisogno di sfumare il fondotinta.
Türkçe: Makyaj süngeri mi uzatabilir misin lütfen? Fondöteni dağıtmam gerekiyor.
Pinzetta
Cımbız
Örnek Diyalog: Pass me the pinzetta, I think I can get a better grip on this tiny component with it.
Türkçe: Bana cımbızı uzat, bu küçük parçayı onunla daha iyi kavrayabileceğimi düşünüyorum.
Ceretta
Ceretta
Örnek Diyalog: I have an appointment for a Ceretta wax at the salon this afternoon.
Türkçe: Bu öğleden sonra salonda Ceretta ağda randevum var.
Depilazione laser
Lazer epilasyon
Örnek Diyalog: Ho sentito che la depilazione laser è un metodo efficace per ridurre i peli superflui.
Türkçe: Lazer epilasyonun istenmeyen tüyleri azaltmak için etkili bir yöntem olduğunu duydum.
Shampoo
Şampuan
Örnek Diyalog: Can you pass me the shampoo; my hair's turned into a real bird's nest today.
Türkçe: Şampuanı uzatır mısın; saçlarım bugün tam anlamıyla kuş yuvasına döndü.
Balsamo
Balsamo
Örnek Diyalog: After applying the balsamo to her skin, Mariana felt a soothing sensation that eased her sunburn pain.
Türkçe: Mariana, balsamı cildine sürdükten sonra, güneş yanığı ağrısını hafifleten bir rahatlama hissetti.
Maschera per capelli
Saç maskesi
Örnek Diyalog: Ho comprato una nuova maschera per capelli per idratarli dopo l'estate.
Türkçe: Yazdan sonra saçlarımı nemlendirmek için yeni bir saç maskesi aldım.
Olio per capelli
Saç yağı
Örnek Diyalog: Maria mi ha consigliato questo fantastico olio per capelli; dice che rende i capelli lucidi e morbidi.
Türkçe: Maria bana bu harika saç yağını tavsiye etti; saçları parlak ve yumuşak yaparmış.
Lacca
Lak
Örnek Diyalog: I carefully applied the lacca to the violin to give it a lustrous finish before the concert.
Türkçe: Konserden önce kemanı parlak bir bitiş katı vermek için verniği dikkatlice uyguladım.
Gel per capelli
Saç jeli
Örnek Diyalog: Hai ancora del gel per capelli? Ne sono completamente finito.
Türkçe: Hala saç jeli var mı? Benimki tamamen bitti.
Spazzola per capelli
Saç fırçası
Örnek Diyalog: Potresti passarmi la spazzola per capelli, per favore? Ho dimenticato di sistemarmi i capelli prima di uscire.
Türkçe: Saç fırçasını bana uzaktırır mısın, lütfen? Çıkmadan önce saçımı taramayı unuttum.
Pettine
Tarak
Örnek Diyalog: After realizing I left my pettine at the hotel, I had to buy a new one before the meeting.
Türkçe: Otelde tarağımı unuttuğumu fark ettikten sonra, toplantıdan önce yeni bir tane almak zorunda kaldım.
Asciugacapelli
Saç kurutma makinesi
Örnek Diyalog: Prima di uscire, potresti passarmi l'asciugacapelli per favore?
Türkçe: Dışarı çıkmadan önce, bana lütfen saç kurutma makinesini uzatabilir misin?
Piastra per capelli
Saç düzleştirici
Örnek Diyalog: Ho dimenticato la piastra per capelli a casa e ora non so come sistemare questi capelli ribelli per la festa di stasera.
Türkçe: Saç düzleştiricimi evde unuttum ve şimdi bu inatçı saçları bu akşamki parti için nasıl düzelteceğimi bilmiyorum.
Arricciacapelli
Saç maşası
Örnek Diyalog: Mia sorella ha dimenticato il suo arricciacapelli a casa mia, quindi posso prestare il mio se hai bisogno di arricciare i tuoi capelli per la festa stasera.
Türkçe: Kız kardeşim maşasını benim evimde unuttu, bu yüzden eğer bu akşamki partide saçlarını kıvırmaya ihtiyacın olursa benimkini ödünç alabilirsin.
Tintura per capelli
Saç boyası
Örnek Diyalog: Mi sono dimenticata di comprare la tintura per capelli che mi avevi chiesto.
Türkçe: Saç boyasını almayı unuttum, senin istediğin.
Trattamento anticaduta
Dökülme Karşıtı Tedavi
Örnek Diyalog: Durante il check-in al centro benessere, Marta chiese specificatamente se offrissero un trattamento anticaduta per i capelli, poiché aveva notato un diradamento nell'ultimo periodo.
Türkçe: Marta, sağlık merkezinde check-in yaparken, son zamanlarda saçlarında bir seyrelme fark ettiği için özellikle saç dökülmesine karşı bir tedavi sunup sunmadıklarını sordu.
Profumo
Profumo Bu kelime İtalyanca'da parfüm anlamına gelir ve bağlam verilmediğinde doğrudan bir çeviri olarak Parfüm olarak Türkçeye çevrilebilir. Eğer bu kelime bir soyadı veya özel bir isim ise değişiklik yapılmadan Profumo olarak bırakılmalıdır.)
Örnek Diyalog: As she walked by, a faint trace of her profumo lingered in the room, captivating all those present.
Türkçe: O geçerken, odada hafif bir profumo izi kaldı, oradaki herkesi büyüleyerek.
Deodorante
Deodorant
Örnek Diyalog: Could you pick up some deodorante for me at the store, please?
Türkçe: Mağazadan benim için biraz deodorant alabilir misin lütfen?
Bagno schiuma
Köpük banyosu
Örnek Diyalog: Mentre aggiungevo il bagno schiuma nell'acqua calda, il profumo di lavanda ha inondato tutta la stanza.
Türkçe: Sıcak suya banyo köpüğü eklerken lavanta kokusu tüm odayı kapladı.
Sapone
Sabun
Örnek Diyalog: Can you please pass me the sapone; I need to wash my hands.
Türkçe: Elimi yıkamam gerekiyor, saponeyi uzatabilir misin lütfen?
Set manicure
Manikür seti
Örnek Diyalog: She glanced at the table and exclaimed, Look at this set manicure, isn't it just the most stylish thing you've seen?
Türkçe: Masaya göz attı ve haykırdı, Bakın bu manikür setine, gördüğünüz en şık şey değil mi?
Kit pedicure
Pedikür seti
Örnek Diyalog: Could you pass me that kit pedicure? I want to pamper my feet today.
Türkçe: Şu pedikür setini uzatabilir misin? Bugün ayaklarıma biraz şımartmak istiyorum.