İş Hayatında Kadınlar

İş Hayatında Kadınlar ve 9:00-18:00 Mesaisi

Gaye Candan
Güncellendi:
7 dk okuma
Bir kadın beyaz bir masanın üzerinde huzur içinde uyuyor, yüzü kısmen kollarının altında saklı. Uzun siyah saçları etrafına dağılmış ve vücudu masanın kenarına hafifçe çökmüş. Yakın planda bir el kalem tutuyor, bileği beyaz bir defterin üzerinde bir saatle süslenmiş. Masa temiz ve berrak, yüzeyi parlak beyaz. Kadının giysileri bol ve rahat, vücudu dinlenirken rahatlamış. Huzurlu pozu, mükemmel bir dinlenme anı olan durgunluk fonunda çerçevelenmiş.
DönemlerKadınların İş Hayatındaki RolüEv Hayatındaki Durumu
1970'lerToplumda değerleri artmaya başlıyorEvin idaresi hala kadında
1980'lerİş hayatına hızla atılıyorEvin idaresi ve iş hayatı arasında denge kuruyor
1990'larPatron olma hedefleri varEv idaresinde deneyim kazanılıyor
2000'lerÖn saflarda yer alıyorlarEvin idaresi ve iş hayatı arasında denge devam ediyor
2010'larLiderlikte erkeklerle eşit şartları kazanıyorHem iş hayatında hem de evde dengeli bir yapı kullanılıyor
GenelDonanımlı çalışanlar ve eğitimlere katılıyorlarProfesyonel yardım alırken, çoğu kadınlar ev işleri ile bireysel olarak ilgileniyor
GenelEkonomiye katılım ve meziyetleri ile değer kazanıyorlarEşi ve çocuklarını ihmal etmeyen bir yapıya sahip
Genelİşi ve evi birlikte idare ediyorlar9-6 mesai saatleri sonrasında bile ev işleri ve çocuk bakımı ile ilgileniliyor
GenelErkek egemen toplumda baskılara karşı mücadele ediyorlarYuvadan sorumlulukları ihmal etmeden, iş hayatına devam ediyorlar
Genelİğneden ipliğe aile bütçesine katkıda bulunuyorlarEvin bütçesini kontrol ve yönetiminden sorumlu
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

1970’ler; Kadının toplumda değeri yeni yeni artmaya başlıyor… 1980’ler; Kadın iş hayatına hızla atılıyor, ama hala özünde evinin kadını… 1990’lar; Kadınlar patronluğa soyunuyor… 2000’ler; Kadınlar sahada, hatta ülke yönetiminde ön saflarda… 2010’lar; Kadınlar liderlikte erkeklerle eşit şartları kazandılar, peki ya evler ne durumda?

İlgili eğitim: Liderlik Kursu

Kabul edelim ki dünya devlerini bir miktar geriden takip ediyoruz. Bu hem ekonomi anlamında, hem teknoloji ve hem de yönetim anlamında bu şekilde. Geriden de olsa bir şekilde akımın bir parçası oluyoruz ama kültürel geçmişimiz ve alışkanlıklarımızla toplumsal inanış acaba kadının hangi halini destekliyor? Çalışan kadını mı, yoksa evinin kadınını mı? Peki ya her ikisini de omuzlamış kadınlar toplum normlarında nerede yer alıyorlar? Konuyu biraz daha derinleştirelim.

İş Hayatında Kadınlar!

1983 yılından bu yana İş Yasası’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Buna göre, pek çok iş yeri 9-6, bir kısmı da 8-5 olmak üzere günlük 9 saat civarında mesai yapıyor. Kamu idarelerinin hafta sonu çalışmadıkları, özel sektörün de henüz abartılacak derecede bir rekabet ortamında olmadığı 80’li ve 90’lı yıllarda hafta sonu çalışılan işletmeler pek nadirken, bugün neredeyse hafta sonu mesai yapmayan firmalar parmakla sayılacak kadar az. Bunda elbette pek çok faktörün rolü var. En başta gelişen sanayi ve teknoloji ile rekabetin artması ve firmalar bazında öne çıkmanın ve hayatta kalmanın git gide zorlaşması başı çekiyor. Hal böyle olunca da mesai saatleri yetmez oluyor. Çalışan sayısı kadar, çalışanların donanımları da beklentileri karşılamak üzere gelişmeye başlıyor. Alınan eğitimler, gidilen kurslar ve seminerler iş hayatında yükselmek ve ilerlemek isteyen çalışanın hayatına giriyor. Bu gayretten en çok nasiplenenler de, iş hayatında varlığını kanıtlamaya çalışan kadınlar oluyor.



Kabul edilmesi gereken bir gerçek de, dünyanın artık sadece erkeklerin elinde paraya dönüşüyor olmadığı gerçeğidir. Kadınların sahip oldukları meziyetlere iştahla bakan bir ekonomik yarış söz konusu! Neymiş bu meziyetler? Kıvrak zeka, kibar duruş, sözcükleri kullanma kabiliyeti, duygusal zeka, içgüdüler, ileri görüşlülük, estetik görüntü, saygınlık yaratma, hayranlık uyandırma, pratiklik, düzenlilik, sanatsal bakış açısı, egosal kontrol mekanizması, saldırganlıktan uzak karakter, planlama gücü, koordinasyon becerisi, vs. vs. vs. Kadınların o kadar çok meziyeti var ki artık kadınları iş yaşamından ekarte edebilecek hiçbir güç yok. Çünkü, kadınlarda daha fazla bulunan bazı özellikler var. Bugün hiçbir sektör satış-pazarlama, kreatif üretim, müşteri memnuniyeti ve halkla ilişkiler gibi sosyal kuvvetleri kadınlar olmadan verimli şekilde kullanamaz. Aynı zamanda finans, satın alma, insan kaynakları, kalite yönetimi gibi sayısal ve sosyal kuvvetleri birlikte barındıran alanlarda da kadınlara mutlak ihtiyaç vardır. Zaten biz kadınlar artık bilgiyi ve beceriyi kariyere ve nakite dönüştürmenin hazını almışken, direksiyonu kolay kolay da bırakmayız.



Boğazımıza kadar iş hayatındayken, aynı zamanda yuva kurma, çocuk doğurma ve yetiştirme, ev işleri ile ilgilenme gibi konularda da istifa etmeyi hiç düşünmüyoruz. Kazançla doğru orantılı olarak, 9-6 mesaisindeki kadınların bir kısmı ev işleri ve çocuklarla ilgili profesyonel yardım alırken, birçok kadın bu konularla bizzat kendisi ilgileniyor. Haftanın 5-6 günü sabahtan akşama kadar erkek işleri denilen hesap kitap mevzuları ile mesai harcayıp, iş bitiminde akşam yemeği için alışveriş yaparak mutfak kostümlerimizi giydiğimiz doğrudur. Bir yandan biberon ısıtırken, diğer yandan ertesi gün yapılacak ay sonu toplantısı için planlar yaptığımız da doğrudur. Hatta, veli toplantısına gitmişken birkaç veliden müşteri çıkarttığımız bile doğrudur.

Hal böyleyken, erkek egemen bir toplum olmamızdan dolayı, ev içerisinde kıskançlıklar, mızırdanmalar, şikayetler ve ev tipi mobbingler ile işi bırakmaya zorlananlarımız da oluyor. Pek çoğumuz kayınvalidesinden ya da annesinden “Kızım, erkek dediğin ilgi alaka bekler”, “çocuklar kreşten eve-evden kreşe sefil oldular”, “bu evin hali ne böyle”, “akşam yemeği bizde yiyin bari” başlıklı brifingler de alıyordur. Ev hanımı olmak zordur! Zor!

Kanaatimce biz toplum olarak kıskanma içgüdüsü yüksek bir yapıya sahibiz. Eşimizin ya da akrabalarımızın bize her fırsatta ‘’ya iş, ya ev!’’ dayatması yapıyor oluşu da bu nedenledir. Kimisi kendi ulaşamadığı kariyere eşi, kuzeni, gelini, yengesi, torunu ve kızı da ulaşmasın ister. Kimisi boşlanmak korkusuyla baskı kurar. Kimisi fesattır, kimisi de özünde bir erkeğin yapısını cidden iyi bilir ve yuvanın bu gidişle çatırdayabileceği korkusuyla uyarma maksatlı devreye girer. Sebebi her ne olursa olsun, doğurganlık ve ev çekip çevirme özelliğimiz var diye o eve mahkum kalmamızı reva görenlere sormak gerek; çocuğunuzun ilkokul öğretmeninin bayan olması, hatta mümkünse anne olması tercih ediliyorsa, jinekoloji muayenelerine gidildiğinde doktorun bayan olması tercih ediliyorsa, satış temsilcisi telefonla randevu almak için sizi aradığında bir bayan temsilciye kolay kolay ‘’hayır, doluyuz’’ denilemiyorsa, kabul edin efendiler, kadınlara iş hayatında çok ihtiyacınız var, çok!

Elbette son sözüm ‘’evlisin sen, evde kal’’ diyenlere değil. Esas son sözüm 9-6 yöneticilerine. Sorumlulukları sadece ofisle sınırlı olmayan, mesaisi 24 saat bitmeyen bayan çalışanlarınıza karşı daha esnek ve daha anlayışlı olabilmenizi dilerim. Siz akşam eve dönüp sıcak yemeklerle karşılaştığınız eşinizin kıymetini biliyor ve eşinizin elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyorsunuz ya, ofisten sizinle aynı anda çıkan kadın çalışanınız da, her gün yemek saatine eşinizinkiyle yarışabilecek güzellikte bir sofrayı yetiştirmek için çabalıyor. Bilin istedim.

Sıkça Sorulan Sorular

Kültürel geçmiş ve toplumsal inanışlar ışığında, iş hayatında kadınlar için en büyük zorluklar nelerdir?

Kültürel Normlar ve eşitsizlikler

Kültürel geçmiş ve toplumsal inanışlar ışığında, iş hayatında kadınlar için en büyük zorluklar cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık ve dengeleme çabalarıdır. Özellikle, toplumsal cinsiyet rollerinin eskiden daha belirgin olduğu toplumlar ve kültürlerde, kadınlar iş dünyasında eşitsiz muamele görebilirler. Bu eşitsizlik, ücret, terfi veya mesleki fırsatlardaki farklılıklardan kaynaklanabilir.

Ayrımcılık ve Önyargı

İş hayatındaki ayrımcılık, kadınların kariyerlerinde büyük bir engel olabilir. Bu durum, kadınların iş başvurularında, iş görüşmelerinde veya terfilerde daha az değerli olduğu düşüncesiyle ortaya çıkabilir. Ayrımcılık ve önyargı, çalışanların değerlendirmelerinde ve başarılarının takdirinde de etkili olabilir. Bu nedenle, kadınların kendilerini kanıtlamaları ve kabul görmeleri daha zor olabilir.

Dengeleme Çabaları

Çalışma hayatında dengeleme çabalari kadınlar için büyük bir zorluktur. Çoğu kadın, hem kariyerlerinde hem de ailelerinde sorumluluk almayı sürdürmek zorundadır. Bu durum ise, kadınların iş ve özel yaşamları arasında sürekli bir denge sağlamalarını gerekli kılar. Bu süreç, stres, yorgunluk ve motivasyon eksikliğine yol açabilir, kadınların iş yaşamından fedakârlıklar yapmasına da neden olabilir.

Esneklik ve Uyumluluk

İş hayatında başarılı olmak için kadınların adaptasyon yeteneklerini geliştirmeleri önemlidir. Kültürel ve toplumsal inanışların etkisine rağmen, kadınlar kendi değerlerini savunmalı ve iş hayatında eşit fırsatlar talep etmelidirler. Ayrıca, kadınların zaman yönetimi, esneklik ve işbirliği becerilerini geliştirerek iş ve özel yaşamlarındaki kaynakları daha etkili bir şekilde yönetmeleri mümkündür.

Sonuç olarak, kültürel ve toplumsal faktörler nedeniyle kadınlar iş hayatında bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Bunlar cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, dengeleme çabaları ve uyumluluk gereksinimidir. Farkındalık, eğitim ve politika değişiklikleri gibi çözümlerle toplum, kadınların iş hayatındaki bu zorlukları aşmalarına yardımcı olabilir.

Kültürel Normlar ve   ler  Kültürel geçmiş ve toplumsal inanışlar ışığında, iş hayatında kadınlar için en büyük zorluklar cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık ve dengeleme çabalarıdır. Özellikle,   nin eskiden daha belirgin olduğu toplumlar ve kültürlerde, kadınlar iş dünyasında eşitsiz muamele görebilirler. Bu eşitsizlik, ücret, terfi veya mesleki fırsatlardaki farklılıklardan kaynaklanabilir.   Ayrımcılık ve Önyargı  İş hayatındaki ayrımcılık, kadınların kariyerlerinde büyük bir engel olabilir. Bu durum, kadınların iş başvurularında, iş görüşmelerinde veya terfilerde daha az değerli olduğu düşüncesiyle ortaya çıkabilir. Ayrımcılık ve önyargı, çalışanların değerlendirmelerinde ve başarılarının takdirinde de etkili olabilir. Bu nedenle, kadınların kendilerini kanıtlamaları ve kabul görmeleri daha zor olabilir.  Dengeleme Çabaları  Çalışma hayatında dengeleme çabalari kadınlar için büyük bir zorluktur. Çoğu kadın, hem kariyerlerinde hem de ailelerinde sorumluluk almayı sürdürmek zorundadır. Bu durum ise, kadınların iş ve özel yaşamları arasında sürekli bir denge sağlamalarını gerekli kılar. Bu süreç, stres, yorgunluk ve motivasyon eksikliğine yol açabilir, kadınların iş yaşamından fedakârlıklar yapmasına da neden olabilir.  Esneklik ve Uyumluluk  İş hayatında başarılı olmak için kadınların adaptasyon yeteneklerini geliştirmeleri önemlidir. Kültürel ve toplumsal inanışların etkisine rağmen, kadınlar kendi değerlerini savunmalı ve iş hayatında eşit fırsatlar talep etmelidirler. Ayrıca, kadınların zaman yönetimi, esneklik ve işbirliği becerilerini geliştirerek iş ve özel yaşamlarındaki kaynakları daha etkili bir şekilde yönetmeleri mümkündür.  Sonuç olarak, kültürel ve toplumsal faktörler nedeniyle kadınlar iş hayatında bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Bunlar cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, dengeleme çabaları ve uyumluluk gereksinimidir. Farkındalık, eğitim ve politika değişiklikleri gibi çözümlerle toplum, kadınların iş hayatındaki bu zorlukları aşmalarına yardımcı olabilir.

Kadınların iş hayatında sahip oldukları meziyetler nelerdir ve bunlar kadınları iş yaşamında nasıl etkili kılıyor?

Kadının İş Hayatındaki Meziyetleri

İletişim Becerileri

Kadınların iş hayatındaki meziyetlerinden ilki, etkili iletişim becerileridir. Kadınlar, duygularını ve düşüncelerini ifade etme konusunda daha başarılı olduklarından dolayı, iş yaşamında başarılı iletişimciler olarak ön plana çıkarlar. Bu yetenekleri sayesinde, çalışma arkadaşları, müşteriler ve yöneticilerle daha iyi ilişkiler kurarak, işlerini daha verimli ve etkili bir şekilde yürütebilirler.

Çoklu Görev Yönetimi

Kadınlar, çoklu görev yönetimi ve organizasyon konusunda da başarılıdır. Kadınlar, aynı anda birden fazla işle ilgilenebilme ve bunları başarıyla tamamlama becerisine sahiptir. Bu sayede, iş hayatında karşılaştıkları zorluklara ve yoğun iş temposuna daha kolay adapte olabilirler.

İşbirliği ve Takım Çalışması

Kadınlar, işbirliği ve takım çalışmasına daha yatkındır. İş yaşamında başarılı olmak için, diğer çalışanlarla ortak hedeflere ulaşmak adına işbirliği yapmak ve takım çalışması yapmak oldukça önemlidir. Kadınlar, bu konuda daha hassas ve dikkatli oldukları için iş yaşamında etkili olabilirler.

Detaycılık ve Titizlik

Kadınların bir diğer meziyeti de detaycılık ve titizliktir. İş hayatında başarı, önemli ölçüde ayrıntılar ve detaylar üzerinde çalışmaktan geçer. Kadınlar, bu konuda daha başarılı olduklarından dolayı iş yaşamında daha etkili ve verimli olabilirler.

Yaratıcılık ve İnovasyon

Kadınlar, iş yaşamında yaratıcılık ve inovasyon konularında da başarılıdır. Kadınlar, farklı düşünce ve fikirler üreterek iş yaşamında yeni yaklaşımlar ve çözümler sağlayabilirler. Bu sayede, iş hayatında daha etkili, yenilikçi ve başarılı olabilirler.

Sonuç olarak, kadınların iş hayatındaki meziyetleri; etkili iletişim, çoklu görev yönetimi, işbirliği, detaycılık ve yaratıcılık olarak sıralanabilir. Bu beceriler ve özellikler sayesinde kadınlar, iş yaşamında oldukça etkili ve başarılı olabilirler.

Kadının İş Hayatındaki Meziyetleri  İletişim Becerileri  Kadınların iş hayatındaki meziyetlerinden ilki,   dir. Kadınlar, duygularını ve düşüncelerini ifade etme konusunda daha başarılı olduklarından dolayı, iş yaşamında başarılı iletişimciler olarak ön plana çıkarlar. Bu yetenekleri sayesinde, çalışma arkadaşları, müşteriler ve yöneticilerle daha iyi ilişkiler kurarak, işlerini daha verimli ve etkili bir şekilde yürütebilirler.  Çoklu Görev Yönetimi  Kadınlar, çoklu görev yönetimi ve organizasyon konusunda da başarılıdır. Kadınlar, aynı anda birden fazla işle ilgilenebilme ve bunları başarıyla tamamlama becerisine sahiptir. Bu sayede, iş hayatında karşılaştıkları zorluklara ve yoğun iş temposuna daha kolay adapte olabilirler.  İşbirliği ve Takım Çalışması  Kadınlar, işbirliği ve takım çalışmasına daha yatkındır. İş yaşamında başarılı olmak için, diğer çalışanlarla ortak hedeflere ulaşmak adına işbirliği yapmak ve takım çalışması yapmak oldukça önemlidir. Kadınlar, bu konuda daha hassas ve dikkatli oldukları için iş yaşamında etkili olabilirler.  Detaycılık ve Titizlik  Kadınların bir diğer meziyeti de detaycılık ve titizliktir. İş hayatında başarı, önemli ölçüde ayrıntılar ve detaylar üzerinde çalışmaktan geçer. Kadınlar, bu konuda daha başarılı olduklarından dolayı iş yaşamında daha etkili ve verimli olabilirler.  Yaratıcılık ve İnovasyon  Kadınlar, iş yaşamında yaratıcılık ve inovasyon konularında da başarılıdır. Kadınlar, farklı düşünce ve fikirler üreterek iş yaşamında yeni yaklaşımlar ve çözümler sağlayabilirler. Bu sayede, iş hayatında daha etkili, yenilikçi ve başarılı olabilirler.  Sonuç olarak, kadınların iş hayatındaki meziyetleri; etkili iletişim, çoklu görev yönetimi, işbirliği, detaycılık ve yaratıcılık olarak sıralanabilir. Bu beceriler ve özellikler sayesinde kadınlar, iş yaşamında oldukça etkili ve başarılı olabilirler.

İş hayatında başarılı olan kadınlar, ev hayatında hangi zorluklarla karşı karşıya kalıyor ve bu zorluklar nasıl aşılıyor?

İş Hayatındaki Başarının Ev Hayatına Etkileri

İş hayatında başarılı olan kadınların ev hayatında karşılaştıkları zorluklar çeşitlidir ve bu zorluklar, hem kadınların kendileri hem de aileleri açısından önemli bir öneme sahiptir. İlk olarak, iş ve aile yaşamı arasında denge kurmak en önemli zorluktur. Çalışan kadınların işten arta kalan zamanlarında ev işleri, çocukların eğitimi gibi sorumluluklarla ilgilenmeleri gerekmektedir. Bu durum, hem fiziksel hem de duygusal açıdan kadınları yıpratabilir.

Zaman Yönetimine Dikkat Edin

Zaman yönetimi, bu zorlukların üstesinden gelmenin en önemli yöntemidir. Kadınlar, hem iş hem de ev hayatındaki görevleri paylaşarak zamanlarını daha verimli kullanabilirler. Bu sayede, aile hayatının kalitesi artarken, iş hayatında da başarıyı sürdürmekte daha başarılı olurlar.

Destek Mekanizmalarını Kullanın

Aile ve arkadaş çevresinden destek almak da başarıyı şekillendiren etmenlerdendir. Ev işlerine ve çocuk bakımına katkıda bulunan eşler, anne-babalar ve arkadaşlar sayesinde iş ve aile yaşamındaki dengenin sağlanması kolaylaşır. Ayrıca, profesyonel destek hizmetleri kullanarak da kadınlar bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirler.

Duygusal Dengenizi Koruyun

Duygusal açıdan zorlanmalarla başa çıkabilmek adına, kadınların sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyaç duydukları düşünülmelidir. Özellikle stresle başa çıkmada, açık iletişim ve empati kurma yeteneği bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olur. Net bir şekilde beklentilerin ifade edilmesi ve problemlerin paylaşılması, duygusal yönden sorunların çözülmesine katkı sağlar.

Başarıları Kutlamayı İhmal Etmeyin

Son olarak, iş hayatındaki başarıların ev hayatına da olumlu şekilde yansıması önemlidir. Kadınların başarılarını kutlayarak, süreçleri daha olumlu ve motive edici bir hale getirilebilir. Ayrıca, bu durum aile içindeki ilişkilerin güçlenmesine ve daha sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesine de yardımcı olur.

Sonuç olarak, iş hayatında başarılı olan kadınların ev hayatında karşılaşabileceği zorlukları aşmak için zaman yönetimi, sosyal ve profesyonel destek, duygusal dengenin korunması ve başarıların kutlanması gibi etkin yöntemler kullanılabilir. Bu sayede, hem iş yaşamında hem de ev yaşamında mutluluk ve başarı elde edilebilir.

İş Hayatındaki Başarının Ev Hayatına Etkileri  İş hayatında başarılı olan kadınların ev hayatında karşılaştıkları zorluklar çeşitlidir ve bu zorluklar, hem kadınların kendileri hem de aileleri açısından önemli bir öneme sahiptir. İlk olarak, iş ve aile yaşamı arasında denge kurmak en önemli zorluktur. Çalışan kadınların işten arta kalan zamanlarında ev işleri, çocukların eğitimi gibi sorumluluklarla ilgilenmeleri gerekmektedir. Bu durum, hem fiziksel hem de duygusal açıdan kadınları yıpratabilir.  Zaman Yönetimine Dikkat Edin  Zaman yönetimi, bu zorlukların üstesinden gelmenin en önemli yöntemidir. Kadınlar, hem iş hem de ev hayatındaki görevleri paylaşarak zamanlarını daha verimli kullanabilirler. Bu sayede, aile hayatının kalitesi artarken, iş hayatında da başarıyı sürdürmekte daha başarılı olurlar.  Destek Mekanizmalarını Kullanın  Aile ve arkadaş çevresinden destek almak da başarıyı şekillendiren etmenlerdendir. Ev işlerine ve çocuk bakımına katkıda bulunan eşler, anne-babalar ve arkadaşlar sayesinde iş ve aile yaşamındaki dengenin sağlanması kolaylaşır. Ayrıca, profesyonel destek hizmetleri kullanarak da kadınlar bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirler.  Duygusal Dengenizi Koruyun  Duygusal açıdan zorlanmalarla başa çıkabilmek adına, kadınların sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyaç duydukları düşünülmelidir. Özellikle stresle başa çıkmada, açık iletişim ve empati kurma yeteneği bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olur. Net bir şekilde beklentilerin ifade edilmesi ve problemlerin paylaşılması, duygusal yönden sorunların çözülmesine katkı sağlar.  Başarıları Kutlamayı İhmal Etmeyin  Son olarak, iş hayatındaki başarıların ev hayatına da olumlu şekilde yansıması önemlidir. Kadınların başarılarını kutlayarak, süreçleri daha olumlu ve motive edici bir hale getirilebilir. Ayrıca, bu durum aile içindeki ilişkilerin güçlenmesine ve daha sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesine de yardımcı olur.  Sonuç olarak, iş hayatında başarılı olan kadınların ev hayatında karşılaşabileceği zorlukları aşmak için zaman yönetimi, sosyal ve profesyonel destek, duygusal dengenin korunması ve başarıların kutlanması gibi etkin yöntemler kullanılabilir. Bu sayede, hem iş yaşamında hem de ev yaşamında mutluluk ve başarı elde edilebilir.