Zaman; en kıymetli hazine, şeklinde tarif edilir. Geri getirilmesi mümkün olmayan, boşa geçen anları ne yapsak telafi edemeyeceğimizi farkedince; zaman için yapılan bu tanımın ne kadar doğru bir söz olduğunu insan bir kez daha anlıyor. Ve hatta parayla dahi satın alamayacağımızı düşününce, kıymet vermeyi ve israf etmeden kullanmayı ne kadar hak ettiğini görüyoruz.
Su kadar, ekmek kadar nimetten sayılacak bir hazinedir zaman. Bu nedenle zamanı etkili yönetmek öyle sadece iş dünyası ya da çalışma düzeni için gerekli bir şey değildir. Evde zamanı verimli kullanma konusunda da insanlar ısrarcı olmalıdır. Her insan geçip giden her saniyenin ömründen harcadığı bir sermaye olduğunun farkına varmalıdır. Peki, nasıl yöneteceğiz biz bu zamanı? Bu soruyu sorabilmek bile çok büyük bir adım. Cevap ise aslında siz de gizli.
Kişisel gelişimin en önemli basmaklarından olan kendini tanıma aşamasını bir an önce tamamlamalı ve sizin için öncelikli olan günlük eylemlerin bir listesini yapmalısınız. Yani yapmak istedikleriniz ve yapmak zorunda olduklarınızı listelediğinizde ve bunları bir öncelik sırasına göre dizmeyi başardığınızda günlerinizin daha dolu dolu ve verimli geçtiğini göreceksiniz. Bazen hiç geçmediğinden bazen de su gibi akıp gittiğinden oldukça muzdarip olduğumuz zaman aslında hep geçer hep akıp gider.
Bizlerin başarması gerekense kendi zamanımızın akış temposuna ayak uydurmaktır. Hadi o zaman nelere dikkat ederek evde zamanı verimli kullanma konusunda başarılı olabileceğimize bir bakalım.
Evde Zamanı Verimli Kullanma Planı Hazırlayın
Evet, klasik bir adım gibi görünse de planlı olmak önemli. Bunu illa bir kâğıda yazıp çizdiğiniz bir plan gibi düşünmeyin. Bu sayede klişe bir öneriden öteye geçmesine izin vermiş olursunuz. Zihinsel planlar yapanız mümkün. Bu sayede daha kısa sürede bunu bir alışkanlığa dönüştürebilirsiniz.
Zamanın hızına yetişemeyenlerin, zamanın azlığından şikayet edenlerin hemen hepsinin zamanı yönetme konusunda başarısız olan kişiler olduğu saptanmıştır. Tıpkı Fransız yazar Jean de Bruyere’nin tespiti gibi: “Zamanlarını en kötü şekilde kullananlar, zamanın kısalığından en çok şikâyet edenlerdir.” Şayet siz de zamanın azlığından şikâyet ediyor veya daha iyi ihtimalle evde zamanı verimli kullanma amacındaysanız öncelikle plan yapmayı ve o plana sadık kalmayı öğrenmelisiniz. Aksi takdirde zaman yönetimi konusunda başarılı olmanız çok zor.
İlgili eğitim: Zaman Yönetimi Eğitimi Ücretsiz
İstediğiniz işi istediğiniz vakitte bitiremez ve çoğu insan gibi siz de yapılacak işler yığınıyla başbaşa kalırsınız. Sonuçta; oradan oraya koşuşturmak zorunda kalır, kendinize ve sevdiklerinize zaman ayıramaz hale gelirsiniz. Ki bu durum mutsuzluğu beraberinde getirir.
Plan denince insanları korkutan şu durumu da kendimce değerlendirmek istiyorum. Bir plan ile sınırlanmak ve her zaman plana uymak zorunda kalmak, insanları korkutmaktadır. Plan sizi sınırlıyormuş gibi gelebilir. Zaten zaman yönetimi konusunda başarılı olamak için gereksiz ertelemelerden kaçınmak ve planınıza sadık kalmak zorundasınız. Yani ertelemeye hayır ama esneklik için evet. Evdeki durumlara, ruh halinize, fiziksel yorgunluğunuza göre planda esneklikler yapabilirsiniz.
Etkili Zaman Yönetimi İçin Kaliteli Uyku Şart
Zaman yaratmak adına uykudan feragat etmek büyük bir hatadır. Aynı şekilde akıp giden zamanı umursamayıp gün içinde sürekli uyuklamak da öyle. Yani burada karşımıza uyku düzeni çıkıyor.
Yetişkin bir insan için ortalama 7 ya da 8 saat uykunun yettiği yönünde araştıralar mevcut. Bu demek oluyor ki uyku için harcanan daha fazla zaman ömrünüzün saatlerinden yaptığınız israftır. Tabii bu 7 – 8 saatlik uyku kaliteli şekilde alınabildiği takdirde yeterlidir. Bu nedenle imkanlarınız el verdiğince uyku kalitenizi arttırıcı önlemlere dikkat etmelisiniz. Aynı şekilde vücut ve zihin için gerekli olan 7 – 8 saatlik uyku zamanınızdan, zaman çalmak da yanlış. Bu şekilde zaman yaratacağınızı düşünmek mantıksız olur. Çünkü tam olarak dinlenemeyen beden ve zihin daha çabuk yorulur, yorulan beden ve zihin gün içinde yaptığı işleri normalden daha uzun sürede yapmaya başlar. Bu da beraberinde zaman kaybını getirir.
Hayatınızda Molalar Olsun
Mola vermeden evde zamanı etkili kullanma konusunda başarı mümkün olmaz. Bazı insanlar zamanı verimli kullanmak adına elinde var olan işi bitirmeden başından kalkmazlar. Sanki aralıksız çalışınca müthiş bir zaman tasarrufu sağlanıyormuşçasına kendilerini o işi bitirmeye zorlarlar. O işi, molalarla 3 saatte bitirecekken molasız 2 saatte bitirdiniz diyelim. Şimdi bir saat zaman mı kazanmış oldunuz? Hayır. Sonraki işleri daha yavaş yapmanıza neden olacak fiziksel ve zihinsel bir zorlama yaptınız.
aslında zaman kaybına neden olacak bir yorgunluk kazandınız. hâlbuki insan zihni molalara muhtaçtır. psiko-biyolog e:l:rossi’nin “20 dakika ara” adlı esrinde “ belirttiği gibi “her insanın zihinsel ve fiziksel olarak verimli çalışabildiği belli bir periyodu vardır ve genellikle 1,5 saat civarındadır. i̇nsan bu periyodu aştığı zaman, vücut yorulma sinyalleri verir.”
Bu nedenle ister önemli iş üzerinde çalışıyor olun ister evde bir hobi ile uğraşıyor olun, mutlaka mola verin. Geriye kalan işlerin aksamaması için vücut ve zihin gücünüzü bu şekilde dinamik tutabilirsiniz. Bu molalarda dinlemek için kendinize fırsat vermiş oluyorsunuz. Ayrıca burada değinmek isterim ki dinlenmek; illa uyumak değildir. Bu dinlenme, yapılan faaliyeti değiştirerek veya 15 – 20 dakika gözlerini kapatıp sessizce bekleyerek de yapılabilir. Gözleri kapatmaktan amaçlanan beyne bilgi girişini olabildiğince azaltmaktır. Çünkü beyne ulaşan bilginin büyük çoğunluğu görme yoluyla kazanılmaktadır.
Hatta birçok kişinin düşündüğünün aksine, zihinsel yorgunluğu atmak için her türlü işi gücü bırakıp bir kenarda oturmanız da gerekmez. Çünkü farklı zihinsel ve bedensel faaliyetler, beynin değişik kısımları tarafından yönetilmektedir. Dolayısıyla her faaliyet değiştirildiğinde, beynin bir merkezi üzerindeki yük azalıp başka bir merkezi daha aktif hale gelmektedir. Bu sayede zihinsel dinlenme yine sağlanmış olacaktır.
Dış Güçlerin Hayatınıza Müdahale Etmesini Engelleyin
Hepimizin hayatında, zaman yönetimi stratejisine müdahale eden dış güçleri vardır. Çoğumuzun sosyal medya bağımlısı olduğu düşünülünce dış güçten kastımı daha iyi anlayacaksınız. Bol bol gezinip başkalarının hayatını seyrederek kendi hayatımızdan zaman harcadığımız sosyal mecralar, uzun sohbetlere dönüşen telefon konuşmaları, insana kişisel gelişimi için hiçbir değer katmayan TV programları… Ve bunlara benzeyen birçok zaman çalıcı günlük rutinler, hayatımızın dış güçlerini oluşturmakta. Eğer bunlara bir sınırlama getirmezseniz evde zamanı verimli kullanma mümkün olmaz.
Dış güçleri kontrol altında tutabilirseniz, ki tutmalısınız, yapmak zorunda olduğunuz sorumluluk dahilindeki işlerden sonra size bol bol zaman kaldığını göreceksiniz. Elbette TV izleyeceksiniz. Bu da insanı eğlendirir ve insan izlediği şeylerden fayda sağlayabilir. Ama bilinçli ve seçici bir izleyici olduğu sürece bunu başarır. Saatlerce televizyon seyretmek evde zamanı verimli kullanma amacınızı baltalar.
Bunun yerine internetten, seçici davranarak dizi ve film saati yapabilirsiniz. Kitap okuyabilir ya da kitaplarla aranız yoksa bir dergiye abone olabilirsiniz. En azından günlük köşe yazısı takip etmek bile size bir şeyler katar.
Her gün yeni bir bilgi öğreneceğim diyerek bilgi hazinenize yenileri ekleyebilirsiniz. Bu bilgi yeni bir kelime olabilir, hayvanlar ya da bitkiler hakkında olabilir yani ilgi duyduğunuz herhangi bir alandan olabilir. Bu sayede hem kültür seviyeniz artar hem özgüven durumunuzda size huzur veren bir artış olur. Mutlaka evde zamanı verimli kullanma konusunda adımlar atmalısınız. Hayat geçiyor ve geçip giden sizin hayatınız. Hayatınıza geç kalmamak için ve kendini gerçekleştiren mutlu bireylerden biri olabilmeniz için bu şart.
