Estonya, Baltık Denizi'nin incisi ve alışveriş merkezleriyle modern bir cennet olarak dikkat çeker. Eski şehirleri, doğal güzellikleriyle birlikte, sunduğu alışveriş imkanlarıyla da ziyaretçilerini büyüler. Estonya'nın başkenti Tallinn'den küçük kasabalara kadar, alışveriş merkezleri her köşede yer almaktadır. Buralarda alışveriş yaparken yerel halkla iletişim kurmak isteyenler için temel Estonca diyaloglar öğrenmek hem eğlenceli hem de faydalı olabilir. Bu yazımızda, sizlere Estonya alışveriş merkezlerinde işinize yarayacak diyalog örneklerini sunacağız.
Here are a variety of phrases and sentences that one might use or encounter in a shopping mall environment in Estonia:
Estonya'da bir alışveriş merkezi ortamında birinin kullanabileceği veya karşılaşabileceği çeşitli ifade ve cümleler şunlardır:
Örnek Diyalog: Here are a variety of phrases and sentences that one might use or encounter in a shopping mall environment in Estonia: Tere! Kui palju see maksab? Kas teil on see suurus? Aitäh, ma lihtsalt vaatan.
Türkçe: İşte Estonya'da bir alışveriş merkezi ortamında biri tarafından kullanılabilecek ya da karşılaşılabilecek çeşitli ifadeler ve cümleler: Merhaba! Bu ne kadar? Bu bedeniniz var mı? Teşekkürler, sadece bakıyorum.
Tere! Kuidas ma saan teid aidata?
Merhaba! Size nasıl yardımcı olabilirim?
Örnek Diyalog: Tere! Kuidas ma saan teid aidata? – küsis müüja naeratades, kui klient poodi sisenes.
Türkçe: Merhaba! Size nasıl yardımcı olabilirim? dedi satıcı gülümseyerek, müşteri dükkâna girdiğinde.
Palun näidake mulle, kus on riiete osakond.
Lütfen bana giysi bölümünün nerede olduğunu gösterin.
Örnek Diyalog: Vabandust, palun näidake mulle, kus on riiete osakond?
Türkçe: Özür dilerim, lütfen bana giysi reyonunun nerede olduğunu gösterebilir misiniz?
Kas teil on see särk suuruses M?
Bu gömleği M bedende bulabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas teil on see särk suuruses M?
Türkçe: Özür dilerim, bu gömleğin M bedeni var mı?
Kui palju see maksab?
Bu ne kadar?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas oskate öelda, kui palju see maksab?
Türkçe: Özür dilerim, bunun fiyatını söyleyebilir misiniz?
Kas ma saan seda proovida?
Bu cümle Estonca bir cümledir ve Türkçeye çevirisi şu şekildedir:
Bunu deneyebilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas ma saan seda proovida enne ostmist?
Türkçe: Özür dilerim, bunu satın almadan önce deneyebilir miyim?
Kus on proovikabiinid?
Bu bir prova kabinleri mi?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kus on proovikabiinid?
Türkçe: Özür dilerim, deneme kabinlerinin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
Kas teil on see kingapaar suurus 39?
Bu ayakkabıdan 39 numarası var mı?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas teil on see kingapaar suurus 39?
Türkçe: Özür dilerim, bu ayakkabının 39 numarası var mı?
Kas teil on allahindlusi?
Size indirim sunuyor musunuz?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas teil on allahindlusi õpilastele?
Türkçe: Özür dilerim, öğrencilere indirimleriniz var mı?
Millal on teie järgmine soodusmüük?
Bir sonraki indirimli satışınız ne zaman?
Örnek Diyalog: Vabandage, millal on teie järgmine soodusmüük?
Türkçe: Özür dilerim, bir sonraki indirimli satışınız ne zaman?
Kas te võtate krediitkaarte?
Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas te võtate krediitkaarte?
Türkçe: Özür dilerim, kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Kas teil on see stiil erinevates värvides?
Bu stili farklı renklerde bulabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas teil on see stiil erinevates värvides?
Türkçe: Özür dilerim, bu modelin farklı renkleri var mı?
Mul on see kupong, kas ma saan seda kasutada?
Bu benim kuponum, acaba bunu kullanabilir miyim?
Örnek Diyalog: Klient vaatab menüüd ja küsib teenindajalt: Mul on see kupong, kas ma saan seda kasutada?
Türkçe: Müşteri menüye göz atar ve garsona sorar: Bu kuponum var, bunu kullanabilir miyim?
Kui kaua tagastamine kehtib?
İade süresi ne kadar geçerli?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas oskate öelda, kui kaua tagastamine kehtib?
Türkçe: Özür dilerim, iade süresinin ne kadar olduğunu söyleyebilir misiniz?
Kas ma saan tagastada, kui see ei sobi?
Bunu uygun olmazsa iade edebilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandust, aga kas ma saan tagastada, kui see ei sobi?
Türkçe: Özür dilerim, ama eğer uymazsa geri iade edebilir miyim?
Kus on lasteosakond?
Kuş çocuk bölümünde mi?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kus on lasteosakond?
Türkçe: Özür dilerim, çocuk bölümünün nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
Kas te pakite kingitusi?
Sana hediye olarak bir şey mi aldı?
Örnek Diyalog: Kas te pakite kingitusi või eelistate need poest otse saata?
Türkçe: Size hediyeleri paketleyip mi göndereyim yoksa onları doğrudan mağazadan mı yollayayım?
Palun, kus on tualetid?
Lütfen, tuvalet nerede?
Örnek Diyalog: Vabandage, palun, kus on tualetid?
Türkçe: Özür dilerim, tuvalet nerede acaba?
Kus ma saan parkida oma auto?
Parkta arabamı nereye park edebilirim?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kus ma saan parkida oma auto?
Türkçe: Özür dilerim, acaba nerede arabamı park edebileceğimi söyleyebilir misiniz?
Kui kaugele on lähim bussipeatus?
En yakın otobüs durağı ne kadar uzakta?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas te oskate öelda, kui kaugele on lähim bussipeatus?
Türkçe: Özür dilerim, en yakın otobüs durağının ne kadar uzaklıkta olduğunu söyleyebilir misiniz?
Kas teil on tasuta WiFi?
Ücretsiz WiFi'niz var mı?
Örnek Diyalog: As I sat down at the cozy café, I leaned over and asked the waitress, Kas teil on tasuta WiFi?
Türkçe: Rahat kafeye oturduğumda, garson kıza eğilip, Ücretsiz WiFi'niz var mı? diye sordum.
Kust leian sporditarvete poe?
Hangi yönde spor malzemeleri mağazası var?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kust leian sporditarvete poe?
Türkçe: Özür dilerim, spor malzemeleri mağazasını nereden bulabileceğimi söyleyebilir misiniz?
Mis kellani olete avatud?
Hangi saatlerde açıksınız?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, mis kellani olete avatud?
Türkçe: Özür dilerim, kaçta açık olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Kas ma saan sellele hinnale lisasoodustust?
Bu fiyata ek indirim alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandage, müüja, kas ma saan sellele hinnale lisasoodustust?
Türkçe: Özür dilerim, satıcı, bu fiyata ek indirim yapabilir misiniz?
Kuidas ma saan tagasi minna?
Nasıl geri dönebilirim?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas oskate öelda, kuidas ma saan tagasi minna vanalinna poole?
Türkçe: Özür dilerim, eski şehir tarafına nasıl geri dönebileceğimi söyleyebilir misiniz?
Tere, kas te räägite inglise keelt?
Merhaba, İngilizce konuşuyor musunuz?
Örnek Diyalog: Upon entering the store in Tallinn, Mark approached the clerk and asked, Tere, kas te räägite inglise keelt? hoping to find directions in a language he was more familiar with.
Türkçe: Tallinn'deki dükkâna girer girmez Mark, kendisine daha yabancı olmayan bir dilde yol tarifi bulma umuduyla, dükkân görevlisine yaklaşarak Tere, kas te räägite inglise keelt? diye sordu.
Vabandust, kas teil on see suurus ka laos?
Özür dilerim, bu ürünün bu bedeni depoda var mı?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas teil on see suurus ka laos, ma ei leia seda riiulilt?
Türkçe: Özür dilerim, bu bedeni depoda da bulabilir miyim? Raflarda göremiyorum.
Kas see aksessuaar on kaasas?
Bu aksesuar da dahil mi?
Örnek Diyalog: Vabandage, ma just vaatasin seda fotokaamerat, kas see aksessuaar on kaasas?
Türkçe: Özür dilerim, şimdi o fotoğraf makinesine bakıyordum da, bu aksesuar da dahil mi?
Mis on teie tagastuspoliitika?
Sizin iade politikanız nedir?
Örnek Diyalog: Vabandust, mis on teie tagastuspoliitika?
Türkçe: Özür dilerim, iade politikanız nedir?
Kas te müüte kinkekaarte?
Hangi tür hediye kartları var?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas te müüte kinkekaarte?
Türkçe: Özür dilerim, acaba hediye kartlarınız var mı?
Kas mul on võimalik saada müügipilet koopia?
Bu mümkün mü, satış biletinin bir kopyasını alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas mul on võimalik saada müügipilet koopia?
Türkçe: Özür dilerim, satış biletinin bir kopyasını alabilir miyim?
Mulle meeldib see väga. Ma võtan selle.
Bu hoşuma gitti. Bunu alacağım.
Örnek Diyalog: Vaatades läbi poodiumil olevaid maale, sõnas kunstisõber sügava heakskiiduga: Mulle meeldib see väga. Ma võtan selle.
Türkçe: Podyumda bulunan tabloları inceleyen sanatsever, derin bir onaylayarak söyledi: Bunu çok beğendim. Bunu alacağım.
Kas teil on lisainformatsiooni selle toote kohta?
Bu ürün hakkında daha fazla bilginiz var mı?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas teil on lisainformatsiooni selle toote kohta?
Türkçe: Özür dilerim, bu ürün hakkında daha fazla bilginiz var mı?
Ma sooviksin vahetada selle teise vastu.
Bunu başka bir şeyle değiştirmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Ma sooviksin vahetada selle pluusi teise vastu, mis on suurem, kas see on võimalik?
Türkçe: Bu bluzu daha büyük biriyle değiştirmek istiyorum, bu mümkün mü?
Kus on lift?
Kuş asansörde mi?
Örnek Diyalog: Kui sa tahad viiendale korrusele pääseda, siis kas sa tead, kus on lift?
Türkçe: Beşinci kata çıkmak istiyorsan, asansörün nerede olduğunu biliyor musun?
Tere, kust ma leian kosmeetikatooted?
Tere, nerede kozmetik ürünlerini bulabilirim?
Örnek Diyalog: Tere, kust ma leian kosmeetikatooted?
Türkçe: Merhaba, acaba kozmetik ürünleri nerede bulabilirim?
Kas teil on vegan tooted?
Vegan ürünleriniz var mı?
Örnek Diyalog: Kui ma külastasin toidupoodi Tallinnas, pöördusin müüja poole küsimusega: Kas teil on vegan tooted?
Türkçe: Tallinn'deki bir bakkalı ziyaret ettiğimde, satıcıya şu soruyu yönelttim: Vegan ürünleriniz var mı?
Tere, ma otsin laste mänguasju.
Merhaba, ben çocukların oyuncaklarını arıyorum.
Örnek Diyalog: Tere, ma otsin laste mänguasju, kas sa oskad mind aidata?
Türkçe: Merhaba, çocuklar için oyuncak arıyorum, bana yardımcı olabilir misin?
Kus asub toidukohvik?
Kuş, yemek yiyor mu?
Örnek Diyalog: Vabandage, oskate öelda, kus asub toidukohvik?
Türkçe: Özür dilerim, yemek yenebilecek bir yerin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
Palun, kas teil on see mudel väiksemas suuruses?
Lütfen, bu modelin daha küçük bedeni var mı?
Örnek Diyalog: Palun, kas teil on see mudel väiksemas suuruses? küsisin müüjalt, vaadates poes uuele pluusile.
Türkçe: Lütfen, bu modeli daha küçük bedende bulabilir miyim? diye sordum, mağazada yeni bir bluz incelerken.
Kus ma saan sularaha välja võtta?
Bu ceketi çıkarabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandage, kus ma saan sularaha välja võtta?
Türkçe: Özür dilerim, cep telefonumu çıkarabilir miyim?
Kas mul on võimalik siit osta bussipileteid?
Buradan otobüs biletleri almak mümkün mü?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas mul on võimalik siit osta bussipileteid?
Türkçe: Özür dilerim, buradan otobüs biletleri alabilir miyim?
Kui palju on parkimistasu?
Otopark ücreti ne kadar?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda kui palju on parkimistasu siin piirkonnas?
Türkçe: Özür dilerim, bu bölgede park ücreti ne kadar olduğunu söyleyebilir misiniz?
Kas te müüte elektroonikat?
Elektroniği nasıl anlıyorsun?
Örnek Diyalog: Külastades uut elektroonikapoodi küsisin müüjalt: Kas te müüte elektroonikat?
Türkçe: Yeni elektronik mağazasını ziyaret ederken satıcıya şunu sordum: Elektronik ürünler satıyor musunuz?
Kus on raamatupood?
Bu bir kitapçı mı?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kus on raamatupood?
Türkçe: Özür dilerim, kitapçının nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
See ei tööta korralikult, ma tahaksin seda tagastada.
Bu düzgün çalışmıyor, bunu iade etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Vabandust, aga see ei tööta korralikult, ma tahaksin seda tagastada.
Türkçe: Özür dilerim ama bu düzgün çalışmıyor, bunu geri vermek istiyorum.
Kuidas ma saan liituda kliendiprogrammiga?
Müşteri programına nasıl katılabilirim?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas oskate öelda, kuidas ma saan liituda kliendiprogrammiga?
Türkçe: Özür dilerim, müşteri programına nasıl katılabilirim diye söyleyebilir misiniz?
Kas te saate mind suunata mõne restorani juurde?
Bu saatte bana bir restoran önerebilir misiniz?
Örnek Diyalog: Vabandage, kas te saate mind suunata mõne restorani juurde, kus pakutakse kohalikku toitu?
Türkçe: Özür dilerim, beni yerel yemeklerin sunulduğu bir restorana yönlendirebilir misiniz?
Kas teil on see saadaval teises poes?
Bunu başka bir mağazanızda bulabilir miyim?
Örnek Diyalog: Vabandust, kas teil on see saadaval teises poes?
Türkçe: Özür dilerim, bunun başka bir mağazada mevcut olduğunu söyleyebilir misiniz?
Mis on hetkel populaarseim toode?
Şu anda en popüler ürün hangisi?
Örnek Diyalog: Klienditeenindaja küsis huviga: Mis on hetkel populaarseim toode?
Türkçe: Müşteri hizmetleri temsilcisi ilgiyle sordu: Şu anda en popüler ürün nedir?
Kas mul on võimalik reserveerida toode ja tulla sellele hiljem järele?
Ürünü şimdi rezerve edip daha sonra almaya gelebilir miyim?
Örnek Diyalog: Kas mul on võimalik reserveerida toode ja tulla sellele hiljem järele?
Türkçe: Bu ürünü ayırtmak ve daha sonra almak mümkün mü?
Estonya, Baltık coğrafyasının kendine has dokusuyla, hem tarihi hem de modern yaşamı bir arada sunan eşsiz ülkelerden biridir. Pek çok kişinin ilk bakışta fark edemeyebileceği zengin alışveriş kültürü, özellikle Tallinn başta olmak üzere ülkenin her köşesinde çağdaş ve eğlenceli seçenekler vadeder. Bu yazıda, Estonya’da alışveriş merkezlerine dair ayrıntılı bilgiler, Estonca kelimeler, deyimler, diyalog örnekleri ve telaffuz ipuçları bulacaksınız. Hiç Estonca bilmeyenler için söylediklerimizi adım adım açıklayarak, Estonya seyahatiniz sırasında veya genel kültürünüzü geliştirirken size yardımcı olacak bir kaynak sunmaya çalışacağız. Üstelik yer yer Estonca ifadelere yer verip, Türkçe karşılıklarını ve kullanım örneklerini paylaşarak günlük hayatta yapacağınız alışverişlerde kendinizi daha rahat ifade edebilmenizi hedefliyoruz. İşte Estonya’nın alışveriş dünyasına doğru uzun bir yolculuk!
Estonya’da Alışveriş Merkezleri ve Kültürü
Estonya’da alışveriş merkezlerine adım attığınızda, hem modern hem de yerel motifleri bir arada göreceksiniz. Ülkenin muhtelif bölgelerindeki mağazalar, restoranlar ve eğlence alanları sadece bir alışveriş deneyiminden fazlasını sunar. Örneğin, Tallinn’de bulunan Viru Keskus, şehrin kalbinde konumlanmış devasa bir yapıdır ve uluslararası markalardan yerel tasarımcılara kadar pek çok seçeneği barındırır. Benzer şekilde Ülemiste Center da ziyaretçileri karşılayan geniş bir alışveriş kompleksi olarak bilinir. Daha küçük şehirlerde, örneğin Tartu veya Pärnu’da, daha mütevazı olsa da yine cazip alışveriş merkezlerine rastlamak mümkündür.
Alışveriş merkezleri, yalnızca mal ve hizmet satın alacağınız yerler değil, insanların sosyalleştiği, vakit geçirdiği, lezzetli yemekler yediği ve hatta bazı noktalarda kültürel etkinliklere katıldığı mekanlardır. Estonya’da soğuk kış günleri bir hayli uzun sürebildiğinden, birçok kişi hafta sonunu alışveriş merkezlerinde gezerek, alışveriş yaparak ya da kafelerde arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirir. Bu yüzden, Estonya’da alışveriş merkezleri özellikle hafta sonları oldukça yoğun olabilir. Yerel halkla iç içe olmak, Estonca birkaç kelime kullanmak ve ufak bir gülümsemeyle selamlaşmak, seyahatlerinize renk katacaktır.
Gelelim asıl konumuz olan Estonca ifadelere ve çarşı-pazar diyaloğuna. Estonca başta size farklı gelebilir; çünkü Fin-Ugor dil ailesinden gelmektedir. Ancak günlük hayatta kullanabileceğiniz temel kelimeler ve cümle kalıplarını öğrenmek, seyahatinizi ve alışveriş deneyiminizi daha kolay hale getirecektir. Unutmayın ki Estonca sözcükler genellikle yazıldığı gibi okunur ve bu sayede telaffuz kurallarına aşina oldukça, pratik yapmak da kolaylaşacaktır.
Alışverişe Giriş: Selamlaşma ve Temel Kelimeler
Alışveriş merkezinde bir mağazaya girdiğinizde ya da herhangi bir görevliye soru sormak istediğinizde, ilk olarak selamlaşmak iyi bir alışkanlık. Estonlar genelde kibar ve sakin tavırlarıyla bilinir. Basit bir selamlaşma, iletişimin geri kalanında size samimi bir atmosfer sağlayabilir.
Tere! (Merhaba!)
Bu ifade en yaygın selamlaşma biçimidir. Bunu söyleyerek mağazaya veya kafeye girerken gülümsemeniz, sıcak bir karşılık almanıza yardımcı olur.
Tere päevast! (İyi günler!)
Daha resmi ortamlarda kullanılan, “Merhaba”ya benzer bir ifadedir. Özellikle yaşça büyük kişilerle konuşurken ya da resmi bir kurumda işlem yaparken işinize yarayabilir.
Tere hommikust! (Günaydın!)
Alışveriş merkezine sabah saatlerinde gidiyorsanız, daha samimi bir hava yaratmak için bu ifadeyi kullanabilirsiniz.
Tere õhtust! (İyi akşamlar!)
Akşam saatlerinde alışveriş merkezi geziyorsanız, selamlaşmaya böyle başlayabilirsiniz.
Alışveriş merkezlerinde sıkça kullanacağınız bir diğer temel ifade ise “Aitäh” yani “Teşekkürler.” Sadece alışveriş değil, günlük hayatta da çok işinize yarar. Satıcıya ya da size yardımcı olan birine bu sözcükle hitap etmek, nezaket göstergesi olarak önemlidir. Daha samimi bir ton isterseniz, “Aitäh” yerine “Tänan” da duyabilirsiniz. İkisi de aynı anlama gelmekle birlikte, kullanım farklılıkları tamamen kişinin tercihine kalmıştır.
Aşağıdaki kısa diyalogda basit bir selamlaşma ve tanışma senaryosunu görelim:
Siz: Tere! (Merhaba!)
Mağaza görevlisi: Tere! Kuidas saan aidata? (Merhaba! Nasıl yardımcı olabilirim?)
Siz: Ma lihtsalt vaatan, aitäh. (Sadece bakıyorum, teşekkürler.)
Görüldüğü gibi, Estonca’da cümle yapısı oldukça yalın. Derdinizi birkaç kelimeyle ifade etmek mümkün. Bu noktada, cümleye fazla eklemeler yapmadan temel hahliyle “Ma lihtsalt vaatan” demek, “Ben sadece bakıyorum” anlamını net şekilde taşır.
Fiyat Bilgisi, İndirimler ve Pazarlık
Estonya’da mağazalar genellikle etiket fiyatı üzerinden satış yapar. Çok yaygın olmasa da bazı butik veya yerel pazar tezgahlarında ufak pazarlık fırsatları çıkabilir. İşte dikkate değer bazı kalıplar ve açıklamaları:
1- Kui palju see maksab?
(Bu ne kadar?)
En temel fiyat sorma ifadesi. Mağazada beğendiğiniz ürünün fiyatını öğrenmek için mutlaka duyabileceğiniz veya kullanabileceğiniz bir kalıp.
2- Kas teil on soodustusi?
(Herhangi bir indiriminiz var mı?)
Özellikle büyük alışveriş merkezlerinde dönemsel kampanyalar sıkça olur, dolayısıyla bu soruyu sormak avantajlı fiyatlar yakalamanıza yardımcı olabilir.
3- Kas see on allahinnatud?
(Bu indirimde mi?)
“Soodustus” (indirim) sözcüğüyle benzer anlamdadır. Mağazadaki bazı ürünlerin üzerinde “Allahindlus” (indirim) etiketi bulunabilir, buna vurgu yapmak için bu cümleyi kullanabilirsiniz.
4- Kas ma võin seda proovida?
(Bunu deneyebilir miyim?)
Özellikle kıyafet alışverişinde kabin imkanı olup olmadığını sormak için kurtarıcı bir ifadedir.
5- Kas te saaksite mulle soodsamat hinda teha?
(Bana daha uygun bir fiyat yapabilir misiniz?)
Her ne kadar Estonya’da pazarlar dışında çok yaygın olmasa da küçük esnafın bulunduğu yerlerde veya ikinci el ürün satan dükkanlarda, bu ifadeyle küçük bir pazarlık kapısını aralayabilirsiniz.
Burada dikkat etmeniz gereken nokta, Estonya kültüründe pazarlığın öyle çok yaygın olmadığıdır. Yine de kibar ve mütevazı bir şekilde sorduğunuzda, bazen ekstra küçük bir indirim almak hiç de imkansız değildir. Özellikle yerel satıcılar, sizin Estonca konuşma çabanızı gördüklerinde daha sıcak yaklaşabilirler.
Beden ve Renk Soruları
Kıyafet veya ayakkabı bakarken en sık karşılaşacağınız konulardan biri beden veya renk bilgisi olacaktır. Aşağıda örnek yaygın kalıplar yer alıyor:
Kas teil on see suurem/väiksem suurus?
(Bunun daha büyük/küçük bedeni var mı?)
Eğer reyonda bedeninizi bulamadıysanız, personelden yardım isteyebilirsiniz.
Kas see on saadaval teises värvitoonis?
(Bu başka bir renkte mevcut mu?)
Beğendiğiniz bir ürünü farklı renk seçenekleriyle görmek istediğinizde kullanabileceğiniz faydalı bir ifade.
Kas teil on see must/valge/punane/sinine?
(Bu ürünün siyah/beyaz/kırmızı/mavi seçeneği var mı?)
Renk sormak için alternatif bir soru kalıbı. Estonca’da renkler:
- Must (Siyah)
- Valge (Beyaz)
- Punane (Kırmızı)
- Sinine (Mavi)
- Roheline (Yeşil)
- Kollane (Sarı)
- Roosa (Pembe)
- Hall (Gri)
Ürünleri incelerken veya reyonda görevliyle konuşurken, bu sözcüklerden birkaçını öğrenerek kolayca ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Estonlar genellikle yabancılara yardım etmeye oldukça açıktır. Küçük de olsa Estonca kelimelerle iletişim kurmanız, onların gözünde sempatik bir izlenim bırakacaktır.
Altı Çizili Önemli Kelimeler ve Ufak İpuçları
Estonya’da alışveriş yapmayı düşünüyorsanız, bazı kelimeleri — Estonya çevresinde sıkça görebileceğiniz tabelalar veya yazılar aracılığıyla — daha kolay öğrenebilirsiniz. Aşağıya, altı çizili olarak işinize yarayabileceğini düşündüğümüz sözcükleri ve kısa açıklamalarını ekliyoruz:
Allahindlus: Bu kelimeyi bir ürünün üstünde görmeniz, indirimde olduğunu işaret eder.
Väljapanek: “Teşhir” veya “sergileme” anlamında kullanılabilir. Mağazanın promosyon reyonu gibi özel bölümlerinde karşınıza çıkabilir.
Soovitame: “Öneriyoruz” ya da “tavsiye ediyoruz.” Çoğu zaman reyonlardaki popüler ürünler için kullanılır.
Alates: “-den itibaren” şeklinde çevrilebilir. Ürün fiyatlarının başlangıç noktasını göstermesi bakımından önemlidir.
Bu sözcüklerin üzerinde durup, daha fazla afiş veya etiket okumak, Estonca’yı pratik yolla kavramanıza katkıda bulunabilir. Unutmayın ki dil öğrenirken, gerçek yaşamdan örnekler verimli ve kalıcı öğrenme sağlar.
Ödeme İşlemleri ve Kasa Diyalogları
Alışveriş merkezlerinde kasaya geldiğinizde genellikle şu tür diyaloglarla karşılaşabilirsiniz:
Kas tasute kaardiga või sularahas?
(Kartla mı yoksa nakit mi ödeyeceksiniz?)
Satıcı bu soruyu yönelttiğinde, ödemeyi nasıl yapacağınızı belirtmeniz yeterli. Örneğin:
- Ma maksan kaardiga. (Kartla ödeyeceğim.)
- Ma maksan sularahas. (Nakit ödeyeceğim.)
Kas soovite kviitungit?
(Fiş ister misiniz?)
Cevabınız:
- Jah, palun. (Evet, lütfen.)
- Ei, aitäh. (Hayır, teşekkürler.)
Kas teil on kliendikaart?
(Müşteri kartınız var mı?)
Büyük zincir mağazaların sadakat kartları olabilir. Sizde yoksa “Mul ei ole” (Yok bende) demeniz yeterli. Varsa, göstermek indirim ve avantajlardan yararlanmanızı sağlayabilir.
Palun sisestage PIN-kood
(Lütfen PIN kodunu girin)
Kartla öderken kasada sıklıkla duyacağınız bir cümle. Makine size yöneltildiğinde, PIN’inizi girmeniz beklenir.
Bazı mağazalarda self-checkout sistemi de mevcuttur. Özellikle Tallinn’deki birçok büyük market ve alışveriş merkezi, otomatik kasalarla hızlı ve pratik bir ödeme olanağı sunar. Burada fazla konuşmaya gerek kalmayabilir, ancak yine de “Eesti keeles” (Estonca dilinde) menüleri gördüğünüzde temel kelimeleri bilmeye devam edebilirsiniz.
Günlük Hayatta Kullanılabilecek Estonca İfadeler
Alışveriş merkezlerinin yanı sıra, Estonya seyahatiniz boyunca başka sosyal ortamlarda da işinize yarayabilecek bazı ifadeleri derledik. Bu ifadeleri madde işaretli kısa listelerle sizlere sunmak istiyoruz:
“Palun” (Lütfen)
“Vabandust” (Afedersiniz / Pardon)
“Ma ei räägi eesti keelt” (Estonca konuşmuyorum)
“Kas te räägite inglise keelt?” (İngilizce konuşuyor musunuz?)
“Ma ei saa aru” (Anlamıyorum)
Eğer bir restorana veya kafeye gidip sipariş vermek isterseniz, bağlamı genişletmek adına aşağıdaki gibi cümle kalıplarını da rahatlıkla kullanabilirsiniz:
1- Kas teil on menüüd inglise keeles?
(İngilizce menünüz var mı?)
2. Ma tahaksin ühte kohvi.
(Bir kahve istiyorum.)
3. Kas see on vaba koht?
(Bu yer boş mu / müsait mi?)
4. Kus on tualett?
(Tuvalet nerede?)
Böylece günlük yaşamda, alışveriş merkezleri dışında farklı ortamlarda da temel ihtiyaçlarınızı Estonca ifade edebilir, özellikle samimi veya etkileşimli anlar yaşayabilirsiniz.
Dipnot: Estonca Telaffuz Örnekleri
Telaffuz konusunda birkaç püf nokta verelim. Estonca, Türkçe gibi hecelerin çoğunlukla yazıldığı gibi okunduğu bir dildir. Ancak bazı harfler, Türkçe’dekiyle tam örtüşmeyebilir. Özellikle şu harf ve seslere kısaca dikkat çekmek faydalı olabilir:
Ü sesi (Estonca’nın kendine özgü ünlülerinden biri olarak Türkçedeki “ü”ye benzer).
Õ sesi (Bu, düz “ö”den farklı, dudaklarınızı daha az yuvarlayarak “ı” ile “ö” arası bir ses çıkarmayı gerektirir).
Ö ve Ä sesleri de küçük farklar yaratabilir. “Ö” Türkçedeki gibi; ama “Ä” harfinin telaffuzu biraz “e” ve “a” arası bir tınıyı çağrıştırır.
Basit bir örnek diyalogda, kelimelerin yaklaşık telaffuzunu vurgulayalım. Aşağıdaki parantez içi telaffuzlar, Türk okunuşuna en yakın tahmini yansıtmaktadır:
Tere! (Te-re)
Kui palju see maksab? (Kuy pal-yu se maksab?)
Kas teil on see suurem suurus? (Kas teyl on se suu-rem suu-rus?)
Aitäh! (Ay-täh)
Head aega! (He-ad a-e-ga) → “Güle güle” veya “Hoşçakalın” anlamında.
Estonca dinlerken veya telaffuz etmeye çalışırken, kelimelerin doğal ritmine uyum sağlamak için yavaşça ve sakince tekrar etmek, kulağınızın dile alışmasına yardımcı olur.
Gelişme: Ayrıntılı Örnek Diyaloglar
Şimdi alışveriş merkezinde yaşanabilecek daha kapsamlı diyalog senaryolarına yer verelim. Bu diyaloglar, gerçek hayatta karşılaşabileceğiniz durumları yansıtacak şekilde tasarlanmıştır.
Senaryo 1: Mağaza Gezinme ve Yardım İsteme
Siz bir giyim mağazasına girdiniz ve reyonda dolaşıyorsunuz. Görevli sizinle ilgilenmek istedi. Aşağıda tam diyalogu bulabilirsiniz:
Görevli:
Tere! Kuidas saan teid aidata?
(Merhaba! Nasıl yardımcı olabilirim?)
Siz:
Ma otsin talvejopet. Kas teil on sooduspakkumisi?
(Bir kışlık mont arıyorum. Herhangi bir indirim kampanyanız var mı?)
Görevli:
Praegu on talvejoped 20% soodustusega. Selles reas leiate erinevaid suuruseid.
(Şu anda kışlık montlarda %20 indirim var. Bu rafta farklı bedenleri bulabilirsiniz.)
Siz:
Suurepärane! Kas teil on see mudel ka musta värvitoonis?
(Harika! Bu modelin siyah rengi de var mı?)
Görevli:
Jah, mul on see must ja hall. Vaatame, kas teie suurus on olemas.
(Evet, siyah ve gri var. Sizin bedeniniz var mı diye bakalım.)
Siz:
Aitäh. Kas ma võin proovida?
(Teşekkürler. Deneyebilir miyim?)
Görevli:
Muidugi, proovikabiin on seal paremal.
(Tabi ki, deneme kabini sağda.)
Bu diyalog sayesinde, hem indirim sormayı hem renk/beden seçenekleri istemeyi hem de deneme kabinini kullanmak için izin almayı öğrenmiş oluyorsunuz. Cümleleri kendi ihtiyaçlarınıza göre uyarlayarak Estonca iletişiminizi genişletebilirsiniz.
Senaryo 2: Ödeme Anı ve Kasa Diyaloğu
Montu deneyip beğendiniz ve kasaya ilerlediniz:
Kasiyer:
Tere! Kas tasute kaardiga või sularahas?
(Merhaba! Kartla mı yoksa nakit mi ödeyeceksiniz?)
Siz:
Ma maksan kaardiga, aitäh.
(Kartla ödeyeceğim, teşekkürler.)
Kasiyer:
Palun sisestage PIN-kood.
(Lütfen PIN kodunu girin.)
Siz:
(PIN girersiniz)
Kas ma saan kviitungi?
(Fiş alabilir miyim?)
Kasiyer:
Muidugi! Head päeva!
(Tabi ki! İyi günler!)
Siz:
Tänan, head päeva!
(Teşekkürler, iyi günler!)
Bu kısa konuşma, ödemeden sonra iyi günler dileyerek vedalaşmanızla sona erer. Estonlar genelde uzun cümleler kurmak yerine kısa ve net ifadelere eğilimlidir. Bu da Estonca’yı günlük hayatta kullanırken işleri nispeten kolaylaştırabilir.
Madde İşaretli Estonca Mini Sözlük
Alışveriş merkezindeyken sık duyacağınız veya işinize yarayabilecek bazı kelimeleri listelemek, zihninizde daha kalıcı olmalarını sağlayabilir. İşte size pratik bir mini sözlük:
• Pood: Mağaza
• Kauplus: Dükkan, mağaza
• Kassa: Kasa
• Sularaha: Nakit
• Krediitkaart: Kredi kartı
• Suurus: Beden
• Hind: Fiyat
• Allahindlus: İndirim
• Müüja: Satıcı
• Ostja: Alıcı, müşteri
• Kingitused: Hediyeler
• Toit: Yiyecek
• Jook: İçecek
• Tualett: Tuvalet
• Väljumine: Çıkış
• Pangakaart: Banka kartı
• Kauba tagastamine: Ürün iadesi
• Vahetusraha: Para üstü
Bu terimleri gözden geçirmek, alışveriş merkezinde farklı bölümlerde gezinirken gözünüze çarpan yazıları anlamanıza olanak tanır.
Numara Listesiyle Daha Ayrıntılı Bilgi
Şimdi alışveriş merkezlerinde işinizi kolaylaştıracak birkaç adımı numaralandırarak açıklayalım. Böylece Estonca merkezli deneyiminizde nelere dikkat etmeniz gerektiğini daha sistematik biçimde öğrenebilirsiniz:
1- Girişte Selamlaşma: Mağaza görevlisiyle mutlaka göz teması kurarak “Tere!” diyebilirsiniz. Bu basit adım hem size hem de görevliye samimi bir başlangıç sağlar.
2- Ne Aradığınızı Belirtme: Örneğin, “Ma otsin…” (Ben arıyorum…) kalıbını kullanarak ihtiyacınızı söyleyin.
3- Yardım İsteme: “Kas saad mind aidata?” (Bana yardım edebilir misin?) veya “Kas te aitate mind?” (Bana yardımcı olur musunuz?) gibi ifadelerle doğrudan yardım talep edin.
4- Fiyat ve Özellik Sorma: “Kui palju see maksab?” temel ifade olabilir ancak ek olarak “Kas see on allahinnatud?” (Bu indirimde mi?) gibi sorularla fiyatı netleştirebilirsiniz.
5- Deneme ve Renk Seçimi: Kıyafet veya ayakkabı durumunda mutlaka “Kas ma võin seda proovida?” (Deneyebilir miyim?) cümlesinden faydalanın.
6- Ödeme Yöntemi: Kasada kart veya nakit ödeme seçeneklerini kolaylıkla ifade edin: “Ma maksan… kaardiga / sularahas.”
7- Fiş ve Vedalaşma: “Kas ma saan kviitungi?” ve sonrasında “Head päeva!” diyerek alışverişi sonlandırabilirsiniz.
Estonca’da kelimeler ve cümleler kısa olsa bile, doğru yer ve zamanda kullanılınca etkili bir iletişim sağlar. Bu basamakları uygulayarak, Estonca’yı alışveriş deneyiminin bir parçası haline getirebilirsiniz.
Sonuç: Estonya’da Alışverişin Keyfi ve Estonca’nın Önemi
Estonya, tarihi zenginliğiyle göz kamaştırırken, modern alışveriş merkezleriyle de ziyaretçilerine çeşitli olanaklar sunar. Bu olanaklar, sadece lüks markalar veya uluslararası zincirlerle sınırlı değildir; aynı zamanda yerel tasarımcıların ve sanatçıların eserlerini de keşfedebileceğiniz küçük butikler ve stantlar bulmanıza fırsat tanır. Burada tek eksiğiniz, çoğu zaman Estonca’dır. Oysa birkaç kelime öğrenerek, o eksikliği avantaja çevirmek mümkündür.
Günlük hayatta en çok kullanacağınız selamlaşma ifadelerinden fiyat sormaya, bedeni veya rengi belirtmeye, ödeme detaylarını paylaşmaya kadar birçok farklı kalıpla Estonca’da temel iletişim seviyesine hızlıca ulaşabilirsiniz. Mağaza görevlileri, restoran personeli veya sokakta yön gösterecek insanlarla iletişiminiz, bu kelimeler ve cümlelerle daha verimli ve samimi bir hale gelir.
Tabii ki Estonca’yı derinlemesine öğrenmek zaman alabilir; ancak ufak da olsa gayretiniz yerel halk tarafından takdirle karşılanır. Bu da size sadece alışveriş alanında değil, Estonya atmosferi içinde daha sıcak ilişkiler kurma fırsatı sağlar. Kendinizi daha fazla kelime ve ifade ile donattığınızda, seyahatiniz boyunca anlamlı sohbetlere katılabilir, hatta belki yeni arkadaşlıklar kurabilirsiniz.
Estonya’nın modern yüzünü yansıtan alışveriş merkezleri, ülkenin hareketli yaşam tarzını deneyimlemek isteyen herkes için birebir. Sinemalardan lezzetli yiyecek ve içecek seçeneklerine, konser ya da küçük sahne etkinliklerinden çocuk oyun alanlarına kadar, pek çok aktivite tek bir kompleks içinde bulunabilir. Çoğunlukla temiz ve düzenli bir ortama sahip olan bu merkezlerde rahat alışveriş yaparken, Estonca diyaloglarla çevreyle bütünleşmenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Ek olarak, alışveriş merkezlerinde sadece tüketim değil, aynı zamanda kültür paylaşımı da yaşanır. Dönemsel etkinlikler, sanat sergileri veya sezonluk festivaller, yerel gelenekleri ve modern Estonya yaşamını aynı mekanda harmanlar. Size düşen, gözlerinizi dört açıp bu deneyimlerin tadını çıkarmak ve birkaç Estonca kelimeyle ufak ama etkili selamlaşmalar yapmaktır.
Bu metinde incelediğimiz Temel Estonca selamlaşma, fiyat sorma, beden ve renk öğrenme, kasa diyalogları ve diğer çeşitli ifadeler, hiç Estonca bilmeyenler için başlangıç seviyesinde bir rehber niteliğindedir. Hem dilsel hem de pratik açıdan, Estonya ziyaretinizi kolaylaştırmayı umuyoruz. Kendi başınıza pek çok şey deneyebilir, ufak “Tere!” selamlaşmasıyla başlayıp “Aitäh, head päeva!” diyerek günü bitirebilirsiniz. Böylece samimi, doğal ve etkili bir iletişim örneği sergilemiş olursunuz.
Alışveriş merkezlerinde bu kelimeleri ve cümleleri kullanmak, size hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim yaşatacaktır. Belki ilk başta bazı telaffuz hataları yapabilirsiniz, belki birkaç kelimeyi karıştırabilirsiniz. Ancak Estonya halkı, genellikle hoşgörülü ve yardımseverdir. Doğru niyetle yaklaşan herkesi cana yakın bir şekilde karşılarlar. Bu nedenle çekinmeden birkaç Estonca kelimelik deneme yapmaya değer.
Özetle, Estonya’da alışveriş yapmak istiyorsanız, şu noktalara kısaca dikkat etmeniz yeterlidir:
- Selamlaşma kelimelerini öğrenin (“Tere!”, “Aitäh” vb.).
- Temel soru sorma yetisini kazanın (“Kui palju see maksab?”, “Kas teil on soodustusi?” vb.).
- Renk ve beden bilgisi gibi spesifik ihtiyaçlarınızı ifade edebilecek kalıplara hak kazanın.
- Ödeme sırasında kasa diyaloglarında geçen cümlelere aşina olun.
- Son olarak, sempati ve iletişimde açıklık her kapıyı açar.
Estonya’da Alışveriş Merkezleri: Estonca Diyalog Örnekleri başlıklı bu yolculuğumuzda, belki farkında olmadan öğrendiğiniz birçok kelime ve ifade oldu. “Pood” (mağaza), “Allahindlus” (indirim), “Suurus” (beden), “Vabandust” (afedersiniz) ve daha fazlası. Hepsi günlük hayatta, seyahatinizde ve alışveriş deneyimlerinizde size rehberlik edecek küçük ipuçlarıdır. Yeni bir kültüre adım atma heyecanını samimi bir iletişimle pekiştirmek, yolculuğunuza bambaşka güzellikler katacaktır.
Estonya yolculuğunuzda keyifli alışverişler ve bol bol “Tere!” diyebileceğiniz sıcak insan ilişkileri dileriz. Unutmadan, Estonya’nın sadece alışveriş merkezlerinden ibaret olmadığını da hatırlatalım: Orta Çağ’dan kalma surlar, muhteşem manzaralı ormanlar, göl kenarları ve insanın içini ısıtan küçük kafelerle dolu sokaklar, hepsi sizi bekliyor. Bu maceraya Estonca’nın güzelliğini de katarak, en iyi şekilde deneyimleyeceğinizi umuyoruz.
Head reisi! (İyi yolculuklar!)