Estonca Öğreniyorum

Estonca Günlük Konuşma: Basit Cümlelerle İletişim

Annika Pärn
38 dk okuma
Estonca günlük konuşma becerilerinizi geliştirin. Basit cümlelerle iletişim kurmayı öğrenin. Estonca konuşma pratiği yapma imkanı yakalayın.

Günümüz dünyasında dil öğrenme, kültürel sınırları aşmanın ve global bir vatandaş olmanın anahtarlarından biri haline geldi. Farklı bir dilde iletişim kurabilmek, bize sadece yeni kapılar açmakla kalmaz, aynı zamanda yeni insanlarla tanışma ve farklı kültürler hakkında öğrenme fırsatı sunar. Bugünün konumuz ise Baltık Denizi'nin kıyısındaki şirin ülke Estonya ve onun zarif dili Estonca olacak.

Tere!

Merhaba!

Örnek Diyalog: Tere! Kuidas su päev siiani läinud on?

Türkçe: Merhaba! Bugün günün nasıl geçti?

Tere hommikust!

Günaydın!

Örnek Diyalog: Tere hommikust, kas sa tahaksid koos hommikusööki süüa?

Türkçe: Günaydın, beraber kahvaltı yapmak ister misin?

Tere päevast!

İyi günler!

Örnek Diyalog: Upon entering the room, Maria greeted everyone with a cheerful Tere päevast! hoping to spread some joy.

Türkçe: Odaya girer girmez, Maria herkese neşe yaymayı umarak şen bir Tere päevast! diyerek selam verdi.

Tere õhtust!

İyi akşamlar!

Örnek Diyalog: Tere õhtust! Kuidas su päev möödus?

Türkçe: İyi akşamlar! Günün nasıl geçti?

Head ööd!

İyi geceler!

Örnek Diyalog: As they finished their conversation, Karl turned off the lights and whispered to his roommate, Head ööd!

Türkçe: Konuşmalarını bitirdiklerinde, Karl ışıkları kapattı ve oda arkadaşına fısıldadı, İyi geceler!

Kuidas läheb?

Nasılsın?

Örnek Diyalog: Upon seeing her friend after a long time, Maria greeted her warmly with a smile, asking, Kuidas läheb?

Türkçe: Uzun bir zaman sonra arkadaşını gördüğünde, Maria onu gülümseyerek sıcak bir şekilde selamladı ve Nasılsın? diye sordu.

Hästi, aitäh!

Tabii, teşekkürler!

Örnek Diyalog: Kui kelner küsis, kuidas tal läheb, vastas naine sõbralikult: Hästi, aitäh!

Türkçe: Garson ona nasıl olduğunu sorduğunda, kadın dostça bir şekilde yanıtladı: İyi, teşekkürler!

Palun.

Lütfen.

Örnek Diyalog: Palun tooksite mulle veel veidi sellest suurepärasest koogist.

Türkçe: Lütfen bana şu harika kekten biraz daha alabilir misiniz?

Aitäh!

Teşekkür ederim!

Örnek Diyalog: After finishing her meal, Kati smiled at the waiter and said, Aitäh, the dinner was wonderful!

Türkçe: Yemeğini bitirdikten sonra Kati, garsona gülümsedi ve Aitäh, akşam yemeği harikaydı! dedi.

Vabandust.

Özür dilerim.

Örnek Diyalog: Vabandust, ma komistasin teie koera üle.

Türkçe: Özür dilerim, yanlışlıkla köpeğinizin üstüne bastım.

Vabandage, ma ei saa aru.

Özür dilerim, anlamıyorum.

Örnek Diyalog: Vabandage, ma ei saa aru, kas te räägite inglise keeles?

Türkçe: Özür dilerim, anlamıyorum, İngilizce konuşuyor musunuz?

Kus on tualett?

Tuvalet nerede?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas te oskate öelda, kus on tualett?

Türkçe: Özür dilerim, tuvaletin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

Palju see maksab?

Bu ne kadar?

Örnek Diyalog: Klient vaatas uut käekella letil ja küsis müüjalt: Palju see maksab?

Türkçe: Müşteri ilete sergilenen yeni kol saatinin yanına gitti ve satıcıya sordu: Bu ne kadar?

Kas ma saan menüüd näha?

Menüyü görebilir miyim?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas ma saan menüüd näha, et tellimust esitada?

Türkçe: Özür dilerim, sipariş vermek için menüyü görebilir miyim?

Ma tahan vett, palun.

Su istiyorum, lütfen.

Örnek Diyalog: Kui ma seda restoranis küsisin, õppisin eesti keelt: Ma tahan vett, palun.

Türkçe: Eğer o restoranda bir şey sormuş olsaydım, Su istiyorum, lütfen derdim Estonyaca.

Kus on lähim pank?

En yakın banka nerede?

Örnek Diyalog: Vabandust, kas sa oskad öelda, kus on lähim pank?

Türkçe: Özür dilerim, yakındaki en yakın bankanın nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

Mis kell on?

Saat kaç?

Örnek Diyalog: Palun anna mulle see kruvikeeraja, mis kell on?

Türkçe: Lütfen oradaki tornavidayı bana verebilir misin, saat kaç?

Kas te räägite inglise keelt?

İngilizce konuşuyor musunuz?

Örnek Diyalog: Upon arriving at the small Estonian village, Sarah approached a local and hesitantly inquired, Kas te räägite inglise keelt? hoping to find someone who could understand her.

Türkçe: Küçük Estonya köyüne vardığında, Sarah bir yerliye yaklaşıp tereddüt içinde, Kas te räägite inglise keelt? diye sordu, umutla onu anlayabilecek birini bulmayı umuyordu.

Ma õpin eesti keelt.

Estonca öğreniyorum.

Örnek Diyalog: Kui keegi küsiks mult, mis uut ma teen, võiksin vastata, et ma õpin eesti keelt.

Türkçe: Eğer birisi bana ne yaptığımı sorarsa, Estonca öğreniyorum diye cevap verebilirim.

Ma ei räägi eesti keelt väga hästi.

Estonca çok iyi konuşamıyorum.

Örnek Diyalog: Vabandust, ma ei räägi eesti keelt väga hästi, kas te saaksite palun aeglasemalt rääkida?

Türkçe: Özür dilerim, Estonya dilini çok iyi konuşamıyorum, lütfen biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?

Kus ma saan pileti osta?

Otobüs bileti alabilir miyim?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas te oskate öelda, kus ma saan pileti osta?

Türkçe: Özür dilerim, bana bilet nereden alabileceğimi söyleyebilir misiniz?

Kuidas ma jõuan lennujaama?

Havaalanına nasıl ulaşırım?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, Kuidas ma jõuan lennujaama?

Türkçe: Özür dilerim, havaalanına nasıl gidebileceğimi söyleyebilir misiniz?

Kas ma võin siin parkida?

Buraya park edebilir miyim?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas ma võin siin parkida?

Türkçe: Özür dilerim, buraya park edebilir miyim?

Ma otsin hotelli.

Bir otel arıyorum.

Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kust ma leian lähima hotelli? Ma otsin hotelli, kus ööbida.

Türkçe: Affedersiniz, en yakın oteli nerede bulabileceğimi söyleyebilir misiniz? Konaklayacak bir otel arıyorum.

Kas ma saan arve?

Bu cümle, muhtemelen Fin ya da Estonca gibi bir Ural dilleri ailesinden bir dilde yazılmış olabilir. Ancak bu cümle doğrudan tanınan bir Türkçeye çeviriye sahip değil çünkü tam olarak hangi dile ait olduğu veya bağlamını bilmiyoruz. Eğer bu cümle Estonya diline aitse ve Kas ma saan arve? ifadesi Can I get the bill? anlamına geliyorsa, Türkçe karşılığı Hesabı alabilir miyim? olacaktır. Ancak, net bir bilgi olmadan kesin bir çeviri sağlamak zordur.

Örnek Diyalog: Pärast õhtusöögi nautimist vaatasin teenindaja poole ja küsisin viisakalt: kas ma saan arve?

Türkçe: Akşam yemeğinin tadını çıkardıktan sonra garsona baktım ve nazikçe sordum: Hesabı alabilir miyim?

Kas te saaksite mulle takso kutsuda?

Bana bir taksi çağırabilir misiniz?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas te saaksite mulle takso kutsuda?

Türkçe: Özür dilerim, bana bir taksi çağırabilir misiniz?

Mul on broneering.

Benim bir rezervasyonum var.

Örnek Diyalog: Vabandust, kas ma võin teid aidata? Mul on broneering nimele Mägi.

Türkçe: Özür dilerim, size yardımcı olabilir miyim? Mägi adına bir rezervasyonum var.

Kas teil on vabu tube?

Boş odanız var mı?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas teil on vabu tube?

Türkçe: Özür dilerim, boş odanız var mı?

Ma olen allergiline krevettidele.

Ben karideslere alerjim var.

Örnek Diyalog: Kui pakutakse mereande, pean alati ettevaatlik olema, sest ma olen allergiline krevettidele.

Türkçe: Deniz ürünleri teklif edildiğinde her zaman dikkatli olmam gerekiyor, çünkü karideslere alerjim var.

Kas teie restoran pakub taimetoitu?

Restoranınızda vejetaryen yemekleri var mı?

Örnek Diyalog: Vabandage, aga ma olen vegan, kas teie restoran pakub taimetoitu?

Türkçe: Özür dilerim, ama ben veganım, restoranınızda bitkisel bazlı yemekler var mı?

Ma ei mõista.

Anlamıyorum.

Örnek Diyalog: Kui tüdruk vastas matemaatikaõpetaja küsimusele kõhklevalt, sosistas ta oma pinginaabrile: Ma ei mõista, kuidas seda tehet lahendada.

Türkçe: Kız öğrenci matematik öğretmeninin sorusuna tereddüt ederek cevap verirken, sıra arkadaşına fısıldadı: Bu işlemi nasıl çözeceğimi anlamıyorum.

Palun korrake.

Lütfen düzelt.

Örnek Diyalog: Vabandage, ma ei saanud aru, palun korrake.

Türkçe: Özür dilerim, anlayamadım, lütfen tekrar eder misiniz?

Kus ma saan piletid vahetada?

Biletlerimi değiştirebilir miyim?

Örnek Diyalog: Vabandage, kus ma saan piletid vahetada?

Türkçe: Özür dilerim, biletlerimi değiştirebilir miyim?

Mis on selle interneti parool?

Bu internetin şifresi nedir?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas te oskate öelda, mis on selle interneti parool?

Türkçe: Özür dilerim, internetin şifresinin ne olduğunu söyleyebilir misiniz?

Ma tahan seda osta.

Onu almak istiyorum.

Örnek Diyalog: Kas saate mulle näidata, kus see on, sest ma tahan seda osta?

Türkçe: Bana saati gösterir misiniz, nerede olduğunu çünkü onu almak istiyorum?

Kas teil on väiksemaid suurusi?

Daha küçük bedenleriniz var mı?

Örnek Diyalog: Vabandust, see särk on minu jaoks veidi suur; kas teil on väiksemaid suurusi?

Türkçe: Özür dilerim, bu gömlek benim için biraz büyük; daha küçük bedenleriniz var mı?

Kas teil on kaart?

Sizin bir haritanız var mı?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas teil on kaart, mis aitaks mul leida lähimat postkontorit?

Türkçe: Özür dilerim, bana en yakın postaneyi bulmama yardımcı olacak bir haritanız var mı?

Ma eksisin ära.

Gitme.

Örnek Diyalog: Kui sa ei vasta mu sõnumitele, hakkab mulle tunduma, et ma eksisin ära.

Türkçe: Eğer mesajlarıma cevap vermezsen, kendimi kaybolmuş hissetmeye başlayacağım.

Kas te aitate mul leida ...?

Bana ... bulmama yardım eder misiniz?

Örnek Diyalog: Kas te aitate mul leida raamatukogu?

Türkçe: Bana kütüphaneyi bulmamda yardımcı olabilir misiniz?

Kuidas ma saan politseisse helistada?

Polise nasıl telefon edebilirim?

Örnek Diyalog: Ma eksisin metsas ja olen nii paanikas, et ei mäleta isegi oma mobiiltelefoni numberit, palun ütle mulle, kuidas ma saan politseisse helistada?

Türkçe: Ormandayım ve öyle paniklemiş durumdayım ki kendi cep telefonu numaramı bile hatırlayamıyorum, lütfen bana polise nasıl çağrı yapabileceğimi söyler misin?

Kas keegi räägib siin inglise keelt?

Burada İngilizce konuşan var mı?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas keegi räägib siin inglise keelt?

Türkçe: Özür dilerim, burada İngilizce konuşan biri var mı?

Kas te saate mind aidata?

Saat kaçta beni alacaksın?

Örnek Diyalog: Härra, kas te saate mind aidata leida raamatupoodi?

Türkçe: Bayım, bana bir kitapçı bulmama yardımcı olabilir misiniz?

Ma tahan koju minna.

Eve gitmek istiyorum.

Örnek Diyalog: After a long day at work, Mart whispered to himself, Ma tahan koju minna, while shutting down his computer.

Türkçe: İşte geçirdiği uzun bir günün ardından, Mart bilgisayarını kapatırken kendi kendine fısıldadı, Evine gitmek istiyorum.

Kas see buss läheb kesklinna?

Bu otobüs şehir merkezine gidiyor mu?

Örnek Diyalog: Ma küsisin juhilt: Kas see buss läheb kesklinna?

Türkçe: Birine sordum: Bu otobüs şehir merkezine gidiyor mu?

Kui kaua see võtab?

Bu ne kadar sürer?

Örnek Diyalog: Vabandust, aga oskate öelda, kui kaua see parandus töökojas aega nõuab?

Türkçe: Özür dilerim, ama acaba onarımın atölyede ne kadar süreceğini söyleyebilir misiniz?

Ma oleksin tänulik, kui te aitaksite.

Eğer yardım ederseniz, minnettar olurdum.

Örnek Diyalog: Ma oleksin tänulik, kui te aitaksite mul seda rasket kasti üles tõsta.

Türkçe: Bu ağır kutuyu kaldırmam için bana yardımcı olursanız minnettar olurum.

Palun, ma vajan abi.

Lütfen, yardıma ihtiyacım var.

Örnek Diyalog: Kui saaksid aitama, oleksin väga tänulik; palun, ma vajan abi selle raske kasti tõstmisel.

Türkçe: Eğer yardım edebilirsen, çok minnettar olurum; lütfen, bu ağır kutuyu kaldırmada yardıma ihtiyacım var.

Kus on lähim supermarket?

En yakın süpermarket nerede?

Örnek Diyalog: Vabandage, kas oskate öelda, kus on lähim supermarket?

Türkçe: Özür dilerim, en yakın süpermarketin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

Kuidas ma saan sinna jalgsi minna?

Oraya yaya nasıl gidebilirim?

Örnek Diyalog: Kui soovid minna vanalinna, võid küsida kohalikult elanikult: Kuidas ma saan sinna jalgsi minna?

Türkçe: Eğer eski şehre gitmek istersen, yerel bir sakinine şöyle sorabilirsin: Oraya yürüyerek nasıl gidebilirim?

Ma lähen nüüd. Nägemist!

Ben şimdi gidiyorum. Görüşmek üzere!

Örnek Diyalog: Karl vaatas kellale ja ütles: Ma lähen nüüd. Nägemist!

Türkçe: Karl saatine baktı ve dedi: Ben şimdi gidiyorum. Hoşça kal!

Please note that some sentences might have a formal and informal tone in different contexts. However, I've provided standard Estonian phrases helpful for daily conversations.

Lütfen bazı cümlelerin farklı bağlamlarda resmi ve gayri resmi bir üsluba sahip olabileceğini unutmayın. Yine de, günlük konuşmalar için yararlı olan standart Estonyaca ifadeleri sundum.

Örnek Diyalog: Please note that some sentences might have a formal and informal tone in different contexts. However, I've provided standard Estonian phrases helpful for daily conversations.

Türkçe: Lütfen bazı cümlelerin farklı bağlamlarda resmi ve gayri resmi tonlara sahip olabileceğini unutmayın. Ancak, günlük konuşmalar için yardımcı olan standart Estonya ifadelerini sağladım.

Estonca, Baltık coğrafyasında saklı kalmış renkli bir hazine gibidir. Dilin kendine özgü sesleri, Finno-Ugrik köklerine dayanan yapısı ve benzersiz kültürel arka planı, birçok insanın ilgisini çekse de, çoğu zaman gözden kaçar. Yeni bir dili öğrenmek, her zaman heyecan verici ve biraz da göz korkutucu olabilir. Özellikle Estonca gibi farklı bir dil ailesinden gelen bir dili keşfetmek, ilk bakışta zor gibi görünse de, aslında günlük konuşma için temel seviyede iletişim kurmak düşündüğünüzden çok daha eğlenceli olabilir. Eğer hiç Estonca bilginiz yoksa bile endişelenmeyin; bu uzun yazıda, sıfırdan başlayanlar için hem günlük ifadelere hem de basit kelimelere bol örnekler bulacaksınız. Dahası, sayfalar boyunca rastgele kelimeler değil, günlük hayatta işinize yarayacak pratik Estonca’lar öğreneceksiniz. Hazırsanız başlayalım!

Giriş

Estonya, Baltık Denizi kıyısında küçük fakat kökleri derinlere uzanan, kendine has bir ülke. Tarihsel süreç içerisinde çeşitli etkilere maruz kalmış olsa da, dilini ve kültürünü koruyarak bugünlere taşımış. Bu ülkeyi ziyaret etmek, yerel halka yakınlaşmak ya da sadece Estonca konuşan arkadaşlarla iletişim kurmak isteyenler için basit günlük konuşma kalıplarını bilmek büyük avantaj sağlar.

Peki, Estonca’yı nasıl telaffuz edeceğiz? İşe, alfabeye göz atmakla başlamak her zaman yararlıdır ama bu yazıda, kapsamlı bir alfabe dersine dalmayacağız. Yine de en azından birkaç temel telaffuz kuralından bahsetmekte fayda var:

  • Estoncada, harfler Türkçe’ye benzer şekilde okunma eğilimindedir ancak Ö, Ä, Ü gibi karakterler biraz farklı hissettirebilir.

  • R harfi, kalın ve tek seferde titretilebilir.

  • Çift harfler (örneğin aa, ee, ii) uzatılarak okunur. Yani “aa” gördüğünüzde, sesi biraz daha uzun tutmalısınız: maa (ülke, toprak) gibi.

Bu yazının odağı, telaffuza derinlemesine inmek yerine, Estonca günlük konuşmada sizi öne çıkaracak basit kelimeler, kalıplar ve cümleler olacaktır. Unutmayın, bazen küçük bir “Tere!” (Merhaba) bile karşınızdakinin yüzünde kocaman bir gülümseme yaratmaya yetebilir.

Günlük Karşılama ve Temel Kelimeler

Günlük yaşamda ilk karşılaşma genellikle selamlaşmakla başlar. Estonyalılarla sohbetin başlangıcında söyleyeceğiniz birkaç basit kelime, iletişiminizi samimi kılacaktır. İşte en sık kullanılan* ifadeler:

  • Tere! – Merhaba!

  • Tere hommikust! – Günaydın!

  • Tere päevast! – İyi günler!

  • Tere õhtust! – İyi akşamlar!

  • Head ööd! – İyi geceler!

Elbette iletişimi daha ileriye taşımak için sadece selamlaşma yetmez. Sohbeti açabilecek ya da samimiyeti sağlayabilecek kısa diyaloglara da ihtiyacımız var. Örneğin:

1- Kuidas läheb? – Nasılsın?

2- Hästi, aitäh. – İyiyim, teşekkürler.

3- Ja sina? – Peki sen?

4- Palun. – Lütfen.

5- Aitäh. – Teşekkür ederim.

6- Vabandust. – Affedersiniz.

7- Pole probleemi. – Sorun değil.

Yukarıdaki numaralandırılmış listeye bakarak görebileceğiniz üzere, basit cümleler bile günlük hayatta fazlasıyla işe yarar. Diyelim ki toplu taşımada birinin ayağına bastınız; içten bir “Vabandust!” (Affedersiniz!) demek, durumu hemen yumuşatabilir. Ayrıca, “Palun” kelimesi pek çok durumda karşınıza çıkacaktır. Hem “Lütfen” hem de “Buyrun” anlamında kullanılan bu kısa kelime, Estonca’nın nezaket ifadelerinden biridir.

Kendini Tanıtma ve Nezaket İfadeleri

Biriyle ilk kez tanıştığınızda veya kendinizi tanıtmak istediğinizde, birkaç ek cümle değerli olabilir. İşte bu konuda yaygın kullanılan bazı örnekler:

  • Mina olen… – Ben … (örn. “Mina olen Ayşe.”)

  • Mis su nimi on? – Adın ne?

  • Meeldiv tutvuda. – Tanıştığımıza memnun oldum.

  • Kas sa räägid inglise keelt? – İngilizce konuşuyor musun?

Aynı mantıkla, daha resmi ortamlarda kullanabileceğiniz formüller de var. Ancak günlük konuşmada aşırı resmiyet nadiren tercih ediliyor. Yine de, örneğin büyüklerinize veya resmiyet gerektiren yerlerde “Sina” yerine “Teie” (siz) ifadesini kullanabilirsiniz. Bu, saygılı bir üslubu yansıtır.

Nezaket İfadeleri

Aşağıdaki listede, nazik olmak istediğinizde kullanabileceğiniz diğer kalıpları görebilirsiniz:

  • Palun vabandust. – Lütfen affedin.

  • Suur aitäh! – Çok teşekkürler!

  • Olen väga tänulik. – Çok minnettarım.

  • Pole probleemi, võta rahulikult. – Sorun yok, rahat ol.

Bu şekilde, samimi ve dostça bir etki yaratarak iletişiminizin daha keyifli ilerlemesini sağlayabilirsiniz.

Günlük Hayatta Kullanılabilecek Örnek Cümleler

Şimdi, Estonya’da veya Estonca konuşan birisiyle günlük hayatın çeşitli alanlarında karşılaşabileceğiniz durumları düşünelim. Örneğin market, sokak, kafe, toplu taşıma veya arkadaş buluşmaları. Buralarda kullanabileceğiniz kısa ama etkili cümleler şöyle:

  • Kas see on tasuta? – Bu ücretsiz mi?

  • Ma ei saa aru. – Anlamıyorum.

  • Ma ei räägi eesti keelt hästi. – Estoncayı iyi konuşamıyorum.

  • Mul on kahju. Ma õpin alles. – Üzgünüm, henüz öğreniyorum.

  • Kuhu ma pean minema? – Nereye gitmem gerekiyor?

Estonca’da “Ma ei saa aru” ifadesini (Anlamıyorum) ezberlemek, özellikle başlangıç seviyesindekiler için kolay bir can simidi gibidir. Bir konuşmayı yarıda keserek anlamınızı zorlarken, karşınızdaki kişinin tempoyu yavaşlatmasını ya da konuyu basitleştirmesini sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde “Mul on kahju” (Üzgünüm) ifadesi, çeşitli durumlarda özür dilemek ya da empati kurmak için işinize yarar.

Bazen kısa cümleler kadar tek kelimelik tepkiler de çok önemlidir. İşte bunlardan bazıları:

  • Jah – Evet

  • Ei – Hayır

  • Võib-olla – Belki

  • Super! – Harika!

  • Huvitav! – İlginç!

  • Ohoo! – Vay canına!

Bu kısa tepki kelimelerini ara ara cümlelerinize ekleyebilirsiniz. Böylece sohbet daha doğal akar. Özellikle “Huvitav!” (ilginç) veya “Ohoo!” (vay canına) gibi ifadeler, şaşırdığınızda ya da yeni bir bilgi duyduğunuzda oldukça işe yarar.

Yiyecek, İçecek ve Restoran İfadeleri

Estonya’ya gittiğinizde ya da Estonca konuşulan bir ortamda yemek siparişi vermek istediğinizde, bazı basit kalıplar hayat kurtarıcı olur. Bu bölümdeki altı çizili kelimelere, menüye bakarken veya garsonla iletişime geçerken sıkça rastlayabilirsiniz:

  • Menüü, palun. – Menü lütfen.

  • Kas teil on midagi taimetoitlasele? – Vejetaryen bir şeyiniz var mı?

  • Sooviksin proovida kohalikke roogasid. – Yerel yemekleri denemek istiyorum.

  • Arve, palun. – Hesap lütfen.

Üstelik Estonya’da, özellikle Talin gibi şehirlerde, çeşitli modern restoranlar ve kafeler bulmak mümkün. Türkçe konuşanlar olarak, damak tadımıza uygun bir şeyler ararken şu cümleler işinize yarayabilir:

1- Kas see sisaldab liha? – Bu et içeriyor mu?

2- Kas see on vürtsikas? – Bu acı mı?

3- Ma ei söö sealiha. – Domuz eti yemem.

4- Mul on allergia pähklite suhtes. – Fındıklara karşı alerjim var.

Arada bir küçük hatalar yapmaktan korkmayın. Garson ya da restoran sahibi, telaffuzunuzu anlamazsa bile çoğu zaman ne demek istediğinizi tahmin edebilir. Ne de olsa yabancı olduğunuzu fark edeceklerdir. Yaklaşımınız samimi olduğunda, eksik telaffuzlarınızı bile tatlı karşılayabilirler.

Alışverişte Kullanılan Temel İfadeler

Gündelik hayatın bir başka vazgeçilmez parçası da alışveriş. Bakkaldan ekmek alırken ya da bir hediyelik eşya dükkânında gezinirken, kısa ve öz Estonca cümleler iletişimi kolaylaştırır.

  • Kui palju see maksab? – Bu ne kadar?

  • Kas teil on…? – Sizde … var mı?

  • Ma tahan seda osta. – Bunu satın almak istiyorum.

  • Kas ma saan allahindlust? – İndirim alabilir miyim?

  • Kas te võtate kaardiga makse vastu? – Kartla ödeme kabul ediyor musunuz?

Ek olarak, ödeme anında birkaç kelime daha işe yarayabilir:

1- Sularahas – Bahşiş

2- Sularahas maksmine – Nakit ödeme

3- Kaardiga maksmine – Kartla ödeme

4- Kviitung – Fiş / makbuz

Alışverişin heyecanlı tarafı olduğu kadar, bazen satıcıyla basit bir sohbet de edebilirsiniz. Eğer kalabalık bir mağazada sırada bekliyorsanız ve sabırsız görünmek istemiyorsanız, kısa bir “Pole probleemi. Ootan.” (Sorun yok. Bekliyorum.) diyerek gülümseyebilirsiniz. Böylece insanların arasında daha rahat hissedersiniz.

Ulaşım, Yol Tarifi ve Yön Sorma

Başka bir ülkede, yabancı bir şehirde en sık ihtiyaç duyulan konulardan biri de ulaşım ve yol tarifi. Estonya’da da otobüs, tramvay, troleybüs gibi toplu taşıma araçları var. Ayrıca taksiler ve yol tarifini alabileceğiniz danışma merkezleri mevcut. Hadi, bu konuda işimize yarayacak bazı cümlelere göz atalım:

  • Kus on bussipeatus? – Otobüs durağı nerede?

  • Kuidas ma saan raudteejaama? – Tren istasyonuna nasıl gidebilirim?

  • Ma tahan sõita taksoga. – Taksiyle gitmek istiyorum.

  • Kas see buss läheb lennujaama? – Bu otobüs havaalanına gidiyor mu?

  • Kas see koht on kaugel? – Burası uzak mı?

Yol tarifi alırken temel yön ifadelerini de bilmek faydalıdır. Vasakule (sola), paremale (sağa), otse (düz) gibi kelimelerle navigasyonu kolaylaştırabilirsiniz. Diyelim ki birine “Kuidas ma saan vanalinna?” (Eski şehre nasıl giderim?) diye sordunuz. Karşınızdaki kişi, “Mine otse ja pööra vasakule,” (Düz git ve sola dön) diyebilir. Bu basit kelimeler, varmak istediğiniz yere daha hızlı ulaşmanızı sağlar.

Tabii bazen “Kus on tualett?” (Tuvalet nerede?) gibi sorular acil ihtiyaç olabilir. Böyle durumları anlatabilecek kısa ama hayati cümleleri de hafızanızda tutmak, yolculuğunuzda sizi rahat ettirir.

Geniş Kelime Dağarcığı İçin Örnekler

Sadece cümle kalıpları değil, kelime dağarcığını geliştirmek de günlük konuşmayı kolaylaştırır. Aşağıda madde işaretleriyle sıralanmış temel kelimeleri bulabilirsiniz:

  • Aile ile ilgili kelimeler:

- ema – anne
- isa – baba
- vend – erkek kardeş
- õde – kız kardeş
- laps – çocuk

  • Doğa ile ilgili kelimeler:

- meri – deniz
- järv – göl
- mets – orman
- puu – ağaç
- maa – toprak, ülke

  • Zaman ile ilgili kelimeler:

- täna – bugün
- homme – yarın
- eile – dün
- nädal – hafta
- kuu – ay

  • Duygular için kelimeler:

- õnnelik – mutlu
- kurblik – üzgün
- vihane – kızgın
- üllatunud – şaşırmış
- hirmul – korkmuş

Bu kelime listeleri ne kadar uzarsa uzasın, tamamen ezberlemek zordur. Fakat gündelik hayatınızda sık karşılaşacağınız nesneleri veya durumları Estoncaya çevirip, tekrarlarla anımsayabilirsiniz. Aynaya bakıp, “Mina olen õnnelik täna.” (Bugün mutluyum) diyerek kendinizi motive edebilirsiniz. Böyle ufak alıştırmalar, kelime haznesinin oturmasına destek olur.

Günlük İfadeleri Zenginleştirme Taktikleri

Aynı cümleleri sıkça tekrar etmek dil öğrenmeye yardımcı olsa da, bazen yeterince ileriye gitmediğinizi hissedebilirsiniz. Her dilde olduğu gibi Estonca da zengin kalıplar ve deyimlerle doludur. Ne var ki, deyimleri ezberlemek kimi zaman zor gelebilir. Bunun yerine işte size bazı püf noktaları:

1- Dinleyin ve taklit edin. Estonca şarkılar, videolar, kısa podcastler bulup kulak dolgunluğu edinebilirsiniz.

2- Kendinize basit diyaloglar yazın. Örneğin, marketteki bir sohbeti adım adım not alın.

3- Günlük rutinleri Estonca düşünün. Sabah kalktığınızda, “Ma joon kohvi.” (Kahve içiyorum) gibi cümleleri zihninizde tekrar edin.

4- Bol bol pratik yapın. Yeni öğrenilen kelimeleri hemen kullanın. “Bugün hava sıcak” demek için “Täna on ilm soe” cümlesini deneyin.

5- Yanlış yapmaktan korkmayın. Dilden keyif almak ve kendi öğrendiklerinizi çevreyle paylaşmak, hata yapmaktan önemlidir.

Bu listeyi adım adım uygularsanız, gördüğünüz herhangi bir yeni Estonca kelime veya basit ifade karşısında çekingenlik yaşamazsınız.

Küçük Günlük Diyalog Örnekleri

Gelin, biraz daha pratik hale gelelim. Aşağıda mini diyaloglar hazırladım. Bu diyalogları okuyarak gündelik yaşamda karşılaşabileceğiniz durumları görebilirsiniz.

Diyalog 1: Kafe’de

(Sen)
- Tere! Palun üks must kohv.
(Merhaba! Bir sade kahve lütfen.)

(Garson)
- Kas soovite ka piima või suhkrut?
(Süt veya şeker de ister misiniz?)

(Sen)
- Ei, aitäh. Must kohv on hea.
(Hayır, teşekkürler. Sade kahve iyidir.)

(Garson)
- Selge. Istuge, ma toon kohe.
(Tamam. Buyrun oturun, hemen getiriyorum.)

Diyalog 2: Market Alışverişi

(Sen)
- Vabandust, kas teil on värskeid tomateid?
(Affedersiniz, taze domatesiniz var mı?)

(Satıcı)
- Jah, need on siin. Kui palju soovite?
(Evet, şurada. Ne kadar almak istersiniz?)

(Sen)
- Ma võtan kilo, aitäh.
(Bir kilo alayım, teşekkürler.)

(Satıcı)
- Palun, kas soovite veel midagi?
(Buyrun, başka bir şey ister misiniz?)

(Sen)
- Ei, aitäh. Arve, palun.
(Hayır, teşekkürler. Hesap lütfen.)

Diyalog 3: Yol Tarifi Sorma

(Sen)
- Tere, kas te oskate öelda, kus on raekoda?
(Merhaba, belediye binasının nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?)

(Yoldan Geçen Kişi)
- Minge otse edasi ja pöörake paremale, siis näete kohe.
(Düz ilerleyin ve sağa dönün, hemen göreceksiniz.)

(Sen)
- Aitäh! Head päeva!
(Teşekkürler! İyi günler!)

(Yoldan Geçen Kişi)
- Head päeva!
(İyi günler!)

Bu tür pratikler, gerçek hayatta nasıl konuşacağınızı zihninizde canlandırmanıza yardımcı olur. Diyalogları tekrarlayarak telaffuzunuzu da geliştirebilirsiniz. Unutmayın, ohoo gibi ünlemleri ara ara eklemek size daha canlı bir konuşma kazandırır.

Biraz Daha Estonca Kelime: Günün Bölümleri ve Basit Sıfatlar

Zaman kavramı ve nitelendirmeler, günlük konuşmanın ayrılmaz parçalarıdır. İşte fazladan birkaç liste:

  • Günün Bölümleri:

- Hommik – Sabah
- Päev – Gün
- Õhtu – Akşam
- Öö – Gece

  • Basit Sıfatlar:

- ilus – güzel
- kole – çirkin
- suur – büyük
- väike – küçük
- kiire – hızlı
- aeglane – yavaş

Örneğin, “Hommikul ilm on ilus, aga päeval võibolla vihm tuleb,” gibi bir cümle oluşturabilirsiniz. (Sabah hava güzeldir ama öğlen vakti belki yağmur gelir.) Bu şekilde, zamanı ve hava durumunu tek cümlede ifade edebilirsiniz.

Bir de dikkat çekici bir nokta: Estonca’da çoğu sıfatı, ismin önüne doğrudan koyabilirsiniz. Örneğin “ilus päev” (güzel gün) gibi. Bu açıdan Türkçe’ye oldukça benziyor diyebiliriz.

Kültürel Detaylardan Birkaç Örnek İfade

Dil öğrenmek, kültürü tanımakla da yakından bağlantılıdır. Estonya’da yaygın olan bazı kültürel değerleri veya kutlamaları ifade edecek cümleler öğrenmek, sohbetlerinizi zenginleştirir.

  • Palju õnne! – Tebrikler / Mutluluklar!

  • Head Jaani! – Midsummer (Jaanipäev) kutlamalarında kullanılan iyi dilek.

  • Head uut aastat! – İyi yıllar!

  • Häid jõule! – Mutlu Noeller!

Estonya’da Jaanipäev (23-24 Haziran), en popüler yaz kutlamalarından biridir. Büyük ateşler yakılır ve insanlar gece boyunca eğlenir. Eğer yaz döneminde Estonya’da bulunursanız, “Head Jaani!” diyerek yerel halkın coşkusuna eşlik edebilirsiniz. Bu basit ifade, kültüre dair samimi bir yakınlık gösterir.

Çevre ve Hava Durumu Üzerine Konuşmak

Herkesin evrensel konu açma yöntemlerinden biri de hava durumudur. Günlük diyaloglarda Estonca’da hava durumuna dair konuşmayı öğrenmek faydalı olacaktır:

  • Ilm on soe. – Hava sıcak.

  • Ilm on külm. – Hava soğuk.

  • Täna sajab vihma. – Bugün yağmur yağıyor.

  • Kas homme tuleb lumi? – Yarın kar yağacak mı?

Tabii, mevsim geçişlerinde bu konuşmalar daha sık yapılır. Örneğin en sevdiğiniz mevsimleri belirtmek için şu cümle işe yarayabilir: “Mulle meeldib kevad, sest ilm muutub soojaks.” (İlkbaharı seviyorum, çünkü hava ısınıyor.) Ayrıca, Estonya kışlarının sert geçtiği bilinir. Özellikle Talin ve kırsal bölgelerde kar yağışı yoğun olabilir. Bu da hava hakkında konuşmayı kaçınılmaz hale getiriyor.

Biraz Daha Kelime ve Kendi Denemeleriniz

Daha önce duygular ve sıfatlar gibi kelimelerden bahsettik. Şimdi, bu kelimeleri cümle içinde kullanarak ufak pratikler yapabilirsiniz. Örneğin:

  • Ma olen täna väga õnnelik, sest ilm on ilus.

(Bugün çok mutluyum çünkü hava güzel.)

  • Kas sa tahad tulla metsas jalutama?

(Ormanda yürüyüşe gelmek ister misin?)

  • Vabandust, ma olen natuke segaduses.

(Afedersiniz, biraz kafam karıştı.)

  • See on liiga kallis, kas teil on odavamat?

(Bu çok pahalı, daha ucuzunu bulabilir miyim?)

Bu cümleleri tekrar tekrar okuyarak ve farklı kombinasyonlar deneyerek, kelime dağarcığınızı genişletebilirsiniz. Ayrıca, aynı kelimeleri sürekli kullanmaktansa, benzer anlamlar taşıyan farklı kelimeler de keşfedebilirsiniz.

İpuçları ve Numara Listesi

Estonca konuşurken veya pratik yaparken aklınızda tutmanız gereken bazı kritik ipuçlarını, numaralı bir liste şeklinde verelim:

1- Basit başlayın: “Tere” gibi tek kelimeler bile çok şey ifade eder.

2- Kendinizi tanıtın: “Mina olen …” kalıbını sıkça kullanın.

3- Sorular sorun: “Kas see on …?” şeklinde başlayarak karşınızdakine fırsat verin.

4- Dinlemeyi öğrenin: Anlamadığınızda “Ma ei saa aru” deyin, karşınızdaki tekrar edecek veya sadeleştirecektir.

5- Nezaket büyüktür: “Palun” ve “Aitäh” gibi kelimelerle kibar bir diyalog oluşturabilirsiniz.

6- Korkmadan pratik yapın: Yanlış telaffuzlar, jestlerle bile telafi edilebilir.

7- Bol bol okuyun: Kısa Estonca metinler veya basit hikâyeler bulun.

8- Günlük hayattan kelimeler seçin: Mutfakta, sokakta, iş yerinde, gördüğünüz nesneleri Estonca adlandırarak ezberleyin.

9- Öğrendiklerinizi günlük yaşamla bağdaştırın: Mesela, sabah kahvaltınızı anlatmak için “Ma söön …” cümlelerini deneyin.

10- Seviyenize uygun hedefler koyun: Günde 5 yeni kelime veya haftada 10 cümle gibi amaçlar belirleyin.

Bu numaralı liste, öğrenme sürecinde adım adım ilerlemenizi sağlar. Dili sindirerek ve her adımda küçük başarılar yaşayarak ilerlemek, motivasyonu arttırır.

Sözcükleri Vurgulama ve Duygu Katma

Estonca konuşurken sadece kelimeler değil, tonlama da önemlidir. Mesela “Jah!” derken coşku yansıtmak, konuşmanızı daha doğal kılar. Aşağıdaki altı çizili kelimelerle, duyguları biraz daha belirgin hale getirebilirsiniz:

  • Tõesti? – Gerçekten mi?

  • Uskumatu! – İnanılmaz!

  • Oi kui tore! – Aman ne güzel!

  • Pole hullu. – Önemli değil / Dert etme.

Bazen Estonca içinde uzun heceli kelimeler bulunur ve bunları doğru vurgulamak iletişimi kolaylaştırır. Örneğin, “Hallo!” gibi bir ifadeyi soğuk veya coşkulu söylemek arasında büyük fark vardır. Enerjinizi yansıtmak için jest ve mimiklerinizi de kullanmaktan çekinmeyin.

Kısa Bir Hikâye Örneği

Daha akıcı bir deneyim için küçük bir hikâye kurgulayalım. Bu hikâyede, yeni Estonya’ya gelen birinin basit Estonca deneyimlerini göreceksiniz. Okurken, bold ve italik kelimelere dikkat edin:

Mina olen Mert. Täna hommikul jõudsin Tallinna. Tere, Eesti! Ilm on veidi külm, aga õhk on väga puhas. Ma lähen kohvikusse, sest tahan jääkohvi juua. Kohvikus ütlen: ‘Tere! Palun üks jääkohv.’ Teenindaja naeratab ja vastab: ‘Palun, kohe valmistan.’ Hiljem küsin: ‘Kus on raekoda?’ Sest tahan vanalinna näha. Ta ütleb mulle: ‘Mine otse, pööra vasakule ja sa näed seda.’ Olen natuke põnevil, sest armastan ajaloolisi hooneid. Teel kokku satıyorum birkaç turistle. On tore näha, et birçok insan Estonya’ya geliyor. Ohoo, kui huvitav linn!”

Bu küçük hikâyede, temel fiiller (“lähen”, “küsin”), zaman belirten kelimeler (“täna hommikul”) ve duygu tonu (“oli tore näha”) gibi unsurları fark edebilirsiniz. Hikâyeye kendiniz de eklemeler yapabilir, daha uzun hâle getirebilirsiniz.

Sonuç

Estonca’yı günlük hayatta basit cümlelerle kullanmak, düşünüldüğü kadar zor değil. Bu uzun yazıda, selamlaşmalardan alışverişe, restoran diyaloglarından yol tarifine kadar pek çok pratik ifade ve kelime gördük. Ayrıca temel telaffuz ipuçları, gündelik konuşmayı canlandıracak ünlemler, mini diyalog örnekleri ve kültürel detayları da paylaştık. Tüm bu bilgiler, sıfırdan başlayanlar için bir kılavuz niteliğinde olabilir.

Unutmamanız gereken birkaç nokta var:
- Pratik yapmak: Ne kadar çok tekrar ederseniz o kadar akıcı hâle gelirsiniz.
- Hata yapmaktan çekinmemek: Yeni bir dil öğrenmek, çoğunlukla deneme-yanılma sürecidir.
- Merak duygusunu korumak: Dil öğrenmek, sadece kelimeleri değil, bir kültürü de keşfetmek demektir.

Estonca’da “Ma õppin ikka.” (Hâlâ öğreniyorum) diyerek yola çıkmak, size çok kapı açacaktır. Võib-olla başta biraz zorlanacaksınız ama birkaç basit kelime ve kalıpla iletişiminizi hemen başlatabilirsiniz. Sonrasında adım adım yeni kelimeler eklendikçe, konuşmalarınız daha akıcı ve zevkli hâle gelecek.

Suur aitäh, bu uzun serüvende benimle birlikte Estonca kelimelere göz attığınız için. Umarım içindeki örnek cümleler, mini diyaloglar ve listeler günlük yaşamda işinize yarar. Artık kendiniz ufak diyaloglar kurup, Estonca konuşan insanlarla rahatlıkla iletişime geçebilirsiniz. Misafirperver Estonya sokaklarında yeni maceralar sizi bekliyor. Head teed! (İyi yolculuklar!)

Sıkça Sorulan Sorular

Estonca günlük konuşmada en yaygın olarak kullanılan basit cümleler nelerdir?

Estonya'da Günlük Konuşmalar

Estonya, Baltık bölgesinde küçük bir ülke olarak dillerinde basitlik ve işlevsellik ön plana çıkıyor. Günlük konuşmalarda sıklıkla karşılaşılan ifadeleri öğrenmek iletişimi kolaylaştırır.

Selamlaşmalar ve Temel Nezaket Kuralları

Her dilde olduğu gibi Estonyca'da da günlük diyaloglar selamlaşmalarla başlar:

- Tere! - Merhaba!

- Tere hommikust! - Günaydın!

- Head aega! - Hoşça kal!

- Aitäh! - Teşekkür ederim!

- Palun! - Lütfen!

- Vabandust! - Özür dilerim!

Temel İfadeler

Estonya'da seyahat ederken ya da günlük yaşantıda ihtiyaç duyabileceğiniz ifadeler:

- Jah - Evet.

- Ei - Hayır.

- Ma ei saa aru. - Anlamıyorum.

- Räägite inglise keelt? - İngilizce konuşuyor musunuz?

- Kui palju see maksab? - Bu ne kadar?

- Ma tahan seda. - Bunu istiyorum.

Yön Sorma ve Yol Tarifi

Estonya’da yol sormak ve tarif almak için kullanacağınız temel cümleler:

- Kus on...? - ... nerede?

- Kuidas ma sinna saan? - Oraya nasıl giderim?

- Ma otsin... - ... arıyorum.

- Paremale/Paremalt - Sağa/Sağdan

- Vasakule/Vasakult - Sola/Soldan

Restoranda Sipariş Verme

Estonya'da bir restoranda sipariş verirken işe yarayacak ifadeler:

- Ma tahan menüüd. - Menüyü alabilir miyim?

- Ma sooviksin... - ... rica ediyorum.

- Veel vett, palun. - Biraz daha su lütfen.

- Arve, palun! - Hesap lütfen!

Her dilde olduğu gibi, Estonya'da da bu temel cümleler günlük iletişimde köprü görevi görür. Estonyaca öğrenmek başlangıçta zorlayıcı olabilir, ancak bu temel cümlelerin öğrenilmesi, günlük yaşamda kendinizi ifade edebilmeniz için yeterlidir. Umarız bu bilgiler Estonya'da rahat bir iletişim kurmanızda yardımcı olur.

Günlük iletişimde karşılaşılan temel konuları ele alan Estonyaca ifadeler hangileridir?

Estonyaca, Baltık-Fin dilleri grubuna aittir. Gündelik iletişimde sıkça kullanılan bazı temel ifadeler vardır.

Temel Selamlaşmalar

İletişimin ilk adımı selamlaşmadır. Estonyaca'da günlük selamlaşmalar şunlardır:

- Tere! - Merhaba!

- Tere hommikust! - Günaydın!

- Tere päevast! - İyi günler!

- Head õhtut! - İyi akşamlar!

- Head ööd! - İyi geceler!

Tanışma ve Kişisel Bilgiler

Yeni insanlarla tanışırken kendi hakkımızda bilgi veririz.

- Mis su nimi on? - Adınız nedir?

- Mina olen... - Benim adım...

- Kust sa pärit oled? - Nerelisiniz?

- Ma olen pärit... - Ben ...'denim.

Nezaket İfadeleri

Günlük iletişimde nezaketi gösteren ifadeler önemlidir.

- Palun - Lütfen

- Aitäh - Teşekkür ederim

- Vabandust - Özür dilerim

- Pole tänu väärt - Bir şey değil

Sıklıkla Kullanılan Sorular

Karşılıklı diyalog sıklıkla soru-cevap şeklinde ilerler.

- Kuidas läheb? - Nasılsınız?

- Kas sa räägid inglise keelt? - İngilizce konuşuyor musunuz?

- Kus on tualett? - Tuvalet nerede?

- Palju see maksab? - Bu ne kadar?

Yol Tarifi ve Yerler

Yol sormak ve tarif almak ihtiyaç duyulan konulardandır.

- Kus on...? - ... nerede?

- Kuidas ma saan...? - Nasıl giderim...?

- Paremale - Sağa

- Vasakule - Sola

Zaman ve Saat

Gündelik planlar yaparken zamana ilişkin ifadeler kullanılır.

- Mis kell on? - Saat kaç?

- Täna - Bugün

- Homme - Yarın

- Eile - Dün

Acil Durumlar ve Sağlık

Acil durumlarda kullanılacak temel ifadelerdir.

- Appi! - Yardım!

- Ma vajan arsti - Doktora ihtiyacım var

- On mul halb - Kendimi kötü hissediyorum

Bu ifadeler Estonyaca konuşulan ülkelerde daha rahat iletişim kurmanızı sağlar. Temel cümle kalıplarına hakimiyet, günlük konuşmalarda büyük bir avantaj sağlar. İyi bir dil pratiği için bu ifadeleri kullanarak konuşma becerinizi geliştirebilirsiniz.

Estonya'ya seyahat eden birisi için temel ihtiyaçlarını nasıl ifade edecek Estonyaca cümleler öğrenmesi gerekmektedir?

Estonya'da Temel İhtiyaçlarınız İçin Estonyaca İfadeler

Estonya'ya seyahat etmek, dili öğrenmekle daha zengin bir deneyim sunar. İşte gerekli temel ifadeler:

Selamlaşma ve Tanışma

- Tere!: Merhaba!

- Minu nimi on...: Adım...

- Kuidas läheb?: Nasılsınız?

Yol Sormak

- Vabandust, kus on...?: Affedersiniz, ... nerede?

- Kuidas ma saan...?: ... nasıl giderim?

- Kas saate mulle juhatada?: Bana yol gösterebilir misiniz?

Alışveriş ve Yemek

- Palun, ma tahan seda osta.: Lütfen bunu almak istiyorum.

- Kui palju see maksab?: Bu ne kadar?

- Mul on vaja...: ...'a ihtiyacım var.

Konaklama

- Kas teil on vabu tube?: Boş odanız var mı?

- Ma sooviksin tuba reserveerida.: Oda rezervasyonu yapmak istiyorum.

- Palun, arve.: Hesap lütfen.

Sağlık ve Acil Durumlar

- Mul on abi vaja.: Yardıma ihtiyacım var.

- Kus on lähim haigla?: En yakın hastane nerede?

- Helistage kiirabi!: Ambulans çağırın!

Diğer Yararlı Cümleler

- Ma ei räägi eesti keelt.: Estonyaca konuşmuyorum.

- Kas saate rääkida inglise keeles?: İngilizce konuşabilir misiniz?

- Palun.: Lütfen.

- Aitäh.: Teşekkür ederim.

- Nägemist!: Hoşça kal!

Seyahatiniz sırasında bu basit cümle ve sorular, günlük iletişimde size yardımcı olacaktır. Estonyaca pratik yapın ve yerel halkla etkileşimde bulunarak kültürü daha yakından tanıyın. Estonya halkı, dil çabalarınızı takdir edecektir.

Estonca Günlük Konuşma: Basit Cümlelerle İletişim | IIENSTITU