Arapça Öğreniyorum

Arap Dünyası Politikası: Siyasi Terimlerle Arapça

Ahmed Al-Mansoori
11 dk okuma
Arap dünyası politikası ve Arapça siyasi terimler hakkında bilgi edinin. Arap politikasının derinliklerine dalarak Arapça'nın gücünü keşfedin.

Arap dünyasının derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Çoğu insan için Arapça, gizemli ve karmaşık bir dil olarak görülür. Ancak bu zengin dil, sadece edebi ve kültürel bir hazine değil, aynı zamanda bölgenin siyasi yapısını anlamak için de kilit bir araçtır. Arap dünyasının politik terminolojisi, bölgenin dinamiklerini, tarihini ve sosyo-kültürel yapısını yakından yansıtır.

Arap Dünyasında Siyasetin Dili

Arapça, tarihin derinliklerinden gelen ve milyonlarca insanın ana dili olan bir dildir. Bu dilin inceliklerini öğrenmek, bölgenin politik atmosferini daha iyi kavramamıza yardımcı olur. Siyasi terimler, sadece kelimelerden ibaret değildir; onlar, halkların deneyimlerini, mücadelelerini ve umutlarını yansıtan ifadelerdir.

Hükümet ve Yönetim: "Hukūmah" ve "Sultah"

Başlangıç olarak, "hükümet" kelimesinin Arapçası حكومة (hukūmah) terimine bakalım. "Hukūmah", yasaları uygulayan, ülkeyi yöneten merkezi otoriteyi temsil eder. Günlük dilde sıkça kullanılan bu terim, halkın devletle olan ilişkisini ifade eder.

Diğer yandan, سلطة (sultah) kelimesi "yönetim" veya "otorite" anlamına gelir. "Sultah", sadece bir yöneticiyi değil, aynı zamanda otoritenin kendisini, gücünü ve etkisini simgeler. Örneğin:

"سلطة القانون (sultah al-qānūn)" kanun otoritesi anlamına gelir.

"سلطة الشعب (sultah al-shaʿb)" ise halkın otoritesi demektir.

Bu iki terim arasındaki farkı anlamak önemlidir. "Hukūmah", daha çok hükümetin yapısal ve kurumsal yönlerine atıfta bulunurken, "sultah" otoritenin doğasını ve nasıl kullanıldığını ifade eder.

Demokrasi ve Otoriterizm: "Dimuqrāṭīyah" ve "Istiḅdād"

Demokrasi kavramı Arapça'da ديمقراطية (dimuqrāṭīyah) olarak ifade edilir. Bu terim, birçok Arap ülkesinde tartışmaların merkezinde yer alır. Batılı demokratik değerlerle bölgenin geleneksel yapısı arasında bir köprü kurmaya çalışır.

Buna karşılık, استبداد (istiḅdād) kelimesi "otoriterizm" veya "despotizm" anlamına gelir. Tek adam yönetimini, baskıcı rejimleri ve özgürlüklerin kısıtlanmasını ifade eder. Örneğin:

"حكم استبدادي (hukm istiḅdādī)" despotik yönetim demektir.

"زعيم مستبد (zaʿīm mustabidd)" ise baskıcı lider anlamına gelir.

Bu iki kavram, Arap dünyasında siyasi tartışmaların temelini oluşturur. Halkın özgürlük talepleri ile otoriter rejimlerin çatışması, bölgedeki siyasi hareketliliğin ana nedenlerinden biridir.

Siyasi Partiler ve Koalisyonlar: "Ḥizb" ve "Al-Taḥāluf"

Siyasetin temel taşlarından biri olan "parti" kavramı, Arapça'da حزب (ḥizb) olarak adlandırılır. "Ḥizb", sadece bir siyasi oluşumu değil, aynı zamanda belirli bir ideolojiyi veya düşünce yapısını temsil eder. Örneğin:

1- حزب الله (Ḥizb Allāh): "Allah'ın Partisi"

2- حزب البعث (Ḥizb al-Baʿth): "Diriliş Partisi"

Bu partilerin isimleri bile ideolojik duruşlarını yansıtır.

"Koalisyon" ise Arapça'da التحالف (al-taḥāluf) olarak bilinir. Farklı partilerin veya grupların ortak bir hedef için bir araya gelmesini ifade eder. Koalisyonlar, Arap siyasetinde sıkça görülür ve ülkelerin yönetim şekillerini doğrudan etkiler.

İç ve Dış Politika: "Siyāsah Dākhilīyah" ve "Siyāsah Khārijīyah"

Politikanın iki ana alanı olan iç ve dış politika, Arapça'da şu şekilde ifade edilir:

سياسة داخلية (siyāsah dākhilīyah): İç politika

سياسة خارجية (siyāsah khārijīyah): Dış politika

İç politika, bir ülkenin kendi sınırları içerisindeki ekonomik, sosyal ve kültürel meseleleri kapsar. Örneğin:

إصلاحات داخلية (iṣlāḥāt dākhilīyah): İç reformlar

قضايا اجتماعية (qaḍāyā ijtimāʿīyah): Sosyal konular

Dış politika ise uluslararası ilişkiler, diplomasi ve küresel meselelerle ilgilidir. Örnek olarak:

علاقات دولية (ʿalāqāt dawliyyah): Uluslararası ilişkiler

تعاون اقتصادي (taʿāwun iqtiṣādī): Ekonomik işbirliği

Bu terimleri anlamak, Arap ülkelerinin dünya sahnesindeki yerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini daha iyi kavramamıza yardımcı olur.

Sure, here's a list with Arabic phrases or sentences related to politics, as well as some key political terms:

Elbette, işte politikayla ilgili Arapça ifadeler veya cümleler ile bazı temel siyasi terimlerin yer aldığı bir liste:

Örnek Diyalog: Sure, here's a list with Arabic phrases or sentences related to politics, as well as some key political terms.

Türkçe: Tabii, işte siyasetle ilgili Arapça ifadeler veya cümleler ile bazı temel siyasi terimlerin yer aldığı bir liste.

السياسة

Politika

Örnek Diyalog: كثير من الناس يجدون النقاش في السياسة أمراً معقداً ويفضلون تجنبه.

Türkçe: Çok sayıda insan, siyaset üzerine tartışmayı karmaşık buldukları için ondan kaçınmayı tercih eder.

الحكومة

Hükümet

Örnek Diyalog: تبذل الحكومة جهوداً كبيرة لتحسين البنية التحتية في البلاد.

Türkçe: Hükümet, ülkedeki altyapıyı iyileştirmek için büyük çaba sarf ediyor.

الديمقراطية

Demokrasi

Örnek Diyalog: تعتبر الديمقراطية من العناصر الأساسية لبناء مجتمع عادل ومتوازن.

Türkçe: Demokrasi, adil ve dengeli bir toplum inşa etmek için temel unsurlardan biri olarak kabul edilir.

الانتخابات

Seçimler

Örnek Diyalog: يجب أن نحسن اختيار ممثلينا في الانتخابات القادمة لضمان مستقبل أفضل.

Türkçe: Gelecek seçimlerde geleceğimiz için daha iyi bir temsilci seçmemiz gerekir.

الحزب السياسي

Siyasi parti

Örnek Diyalog: كانت انتماءات الناس للحزب السياسي واضحة خلال النقاش.

Türkçe: İnsanların politik partiye bağlılıkları tartışma sırasında açıkça belliydi.

البرلمان

Parlamento

Örnek Diyalog: أدليت بصوتي في الانتخابات لأنني أريد ممثلين مخلصين في البرلمان.

Türkçe: Oyumu seçimlerde kullandım çünkü parlamanda sadık temsilciler istiyorum.

الدستور

Anayasa

Örnek Diyalog: أكد المعلم على أهمية الدستور في حماية حقوق المواطنين.

Türkçe: Öğretmen, anayasanın vatandaşların haklarını korumadaki önemini vurguladı.

الرئيس

Cumhurbaşkanı

Örnek Diyalog: التقى الوفد بالرئيس لمناقشة آخر التطورات.

Türkçe: Heyet, son gelişmeleri tartışmak için başkanla buluştu.

رئيس الوزراء

Başbakan

Örnek Diyalog: سألت الصحفية في المؤتمر الصحفي عما إذا كان رئيس الوزراء قد جدد خطته للاقتصاد الوطني.

Türkçe: Gazeteci, basın toplantısında başbakanın ulusal ekonomi planını yenileyip yenilemediğini sordu.

الوزارة

Bakanlık

Örnek Diyalog: سأقدم الأوراق المطلوبة للوزارة غدًا.

Türkçe: Gerekli belgeleri yarın bakanlığa sunacağım.

السلطة التنفيذية

Yürütme yetkisi

Örnek Diyalog: تعتبر السلطة التنفيذية مسؤولة عن تطبيق القوانين وإدارة شؤون الدولة.

Türkçe: Yürütme yetkisi, kanunların uygulanmasından ve devlet işlerinin yürütülmesinden sorumludur.

السلطة التشريعية

Yasama Yetkisi

Örnek Diyalog: تعتبر السلطة التشريعية مهمة لصياغة القوانين التي تنظم الدولة.

Türkçe: Yasama yetkisi, devleti düzenleyen kanunların oluşturulmasında önemlidir.

السلطة القضائية

Yargı yetkisi

Örnek Diyalog: يجب أن تحافظ السلطة القضائية دائمًا على استقلالها لضمان العدالة.

Türkçe: Yargı gücü, adaleti sağlamak için her zaman bağımsızlığını korumalıdır.

الحقوق المدنية

Medeni haklar

Örnek Diyalog: ناقش الطلاب أهمية الحقوق المدنية في المجتمعات الديمقراطية.

Türkçe: Öğrenciler demokratik toplumlarda sivil hakların önemini tartıştılar.

حرية التعبير

İfade özgürlüğü

Örnek Diyalog: يجب احترام حرية التعبير كحق أساسي للجميع في المجتمع.

Türkçe: Toplumun her bir ferdinin temel hakkı olarak ifade özgürlüğüne saygı gösterilmelidir.

الحريات الأساسية

Temel özgürlükler

Örnek Diyalog: يجب على الحكومة احترام الحريات الأساسية لكل مواطنيها.

Türkçe: Hükümetin tüm vatandaşlarının temel özgürlüklerine saygı göstermesi gerekmektedir.

الاستفتاء

Referandum

Örnek Diyalog: قررت الحكومة إجراء الاستفتاء لمعرفة رأي الشعب في تعديلات الدستور.

Türkçe: Hükümet, anayasa değişiklikleri hakkında halkın görüşünü bilmek için referandum yapmaya karar verdi.

الشؤون الخارجية

Dış İşleri

Örnek Diyalog: سأقدم طلبي للحصول على الفيزا غداً في وزارة الشؤون الخارجية.

Türkçe: Yarın Dışişleri Bakanlığı'na vize başvurumu yapacağım.

العلاقات الدولية

Uluslararası İlişkiler

Örnek Diyalog: دراستي في مجال العلاقات الدولية أثرت بشكل كبير على فهمي للسياسة العالمية.

Türkçe: Uluslararası ilişkiler alanında gerçekleştirdiğim çalışmalar, küresel politikaya olan anlayışımı büyük ölçüde etkiledi.

السياسة الخارجية

Dış politika

Örnek Diyalog: يتوجب على الحكومة الجديدة اعتماد السياسة الخارجية التي تعزز مكانتنا الدولية.

Türkçe: Yeni hükümetin uluslararası konumumuzu güçlendiren dış politikayı benimsemesi gerekmektedir.

المعارضة السياسية

Siyasi muhalefet

Örnek Diyalog: يجب أن تحترم الحكومة المعارضة السياسية لتعزيز الديمقراطية.

Türkçe: Hükümetin demokrasiyi güçlendirmek için siyasi muhalefete saygı göstermesi gerekir.

النظام السياسي

Siyasi sistem

Örnek Diyalog: يجب أن ندرس النظام السياسي لأي بلد بعناية قبل الإدلاء بأصواتنا في الانتخابات.

Türkçe: Bir ülkenin siyasi sistemini oylarımızı kullanmadan önce dikkatlice incelemeliyiz.

حق الاقتراع

Oy hakkı

Örnek Diyalog: تمكنت فاطمة من ممارسة حق الاقتراع لأول مرة بعد بلوغها السن القانوني.

Türkçe: Fatma, yasal yaşa ulaştıktan sonra ilk kez oy kullanma hakkını kullanabildi.

المشهد السياسي

Siyasi sahne

Örnek Diyalog: تغير المشهد السياسي في البلاد بشكل ملحوظ بعد الانتخابات الأخيرة.

Türkçe: Ülkedeki siyasi sahne, son seçimlerden sonra belirgin bir şekilde değişti.

الناخبون

Seçmenler

Örnek Diyalog: في كل انتخابات، يذهب الناخبون إلى صناديق الاقتراع مبكرين لاختيار ممثليهم.

Türkçe: Her seçimde, seçmenler temsilcilerini seçmek için erken saatlerde oy sandıklarına giderler.

المظاهرات السياسية

Siyasi gösteriler

Örnek Diyalog: كانت المظاهرات السياسية حديث الساعة بسبب تأثيرها الكبير على العملية الديمقراطية.

Türkçe: Politik gösteriler, demokratik sürece olan büyük etkileri nedeniyle herkesin konuştuğu konuydu.

الدعاية الانتخابية

Seçim propagandası

Örnek Diyalog: لقد تعبت من كل الدعاية الانتخابية الموجودة في كل مكان هذه الأيام.

Türkçe: Bu günlerde her yerde olan tüm seçim propagandasından yoruldum.

الأمن القومي

Milli Güvenlik

Örnek Diyalog: ناقش الاجتماع تدابير تعزيز الأمن القومي في ظل التحديات الراهنة.

Türkçe: Toplantıda mevcut zorluklar çerçevesinde ulusal güvenliğin güçlendirilmesine yönelik tedbirler tartışıldı.

الحملات الانتخابية

Seçim kampanyaları

Örnek Diyalog: تناقشت مع صديقي حول تأثير الحملات الانتخابية على قرارات الناخبين.

Türkçe: Arkadaşım ile seçim kampanyalarının seçmenlerin kararları üzerindeki etkisi hakkında tartıştım.

الدبلوماسية

Diplomasi

Örnek Diyalog: تُعد الدبلوماسية أساس التواصل وحل النزاعات بين الدول.

Türkçe: Diplomasi devletler arası iletişimin ve anlaşmazlıkların çözülmesinin temelidir.

الأمم المتحدة

Birleşmiş Milletler

Örnek Diyalog: طالبت الأمم المتحدة جميع الدول بالعمل معًا لمواجهة التغير المناخي.

Türkçe: Birleşmiş Milletler, tüm ülkeleri iklim değişikliğiyle mücadele etmek için birlikte çalışmaya çağırdı.

حقوق الإنسان

İnsan Hakları

Örnek Diyalog: إن احترام حقوق الإنسان هو أساس التعايش السلمي في مجتمعنا.

Türkçe: İnsan haklarına saygı, toplumumuzda barışçıl bir arada yaşamanın temelidir.

الصراع السياسي

Siyasi çatışma

Örnek Diyalog: يعتقد الكثيرون أن الصراع السياسي هو جذر مشاكل البلاد الاقتصادية.

Türkçe: Birçok kişi, siyasi çatışmanın ülkenin ekonomik problemlerinin kökeni olduğuna inanmaktadır.

الأحزاب المعارضة

Muhalefet partileri

Örnek Diyalog: أكدت الأحزاب المعارضة على ضرورة إجراء الإصلاحات السياسية.

Türkçe: Muhalefet partileri, siyasi reformların yapılmasının zorunluluğunu vurguladılar.

التحالف السياسي

Siyasi ittifak

Örnek Diyalog: يجب أن ندرس مزايا وعيوب الانضمام إلى التحالف السياسي قبل اتخاذ قرار نهائي.

Türkçe: Siyasi ittifaka katılmanın avantajlarını ve dezavantajlarını nihai bir karar almadan önce iyice incelemeliyiz.

العقوبات الدولية

Uluslararası yaptırımlar

Örnek Diyalog: حذر السفير من أن استمرار الخروقات قد يؤدي إلى تشديد العقوبات الدولية على البلاد.

Türkçe: Elçi, ihlallerin devam etmesinin ülkeye uluslararası yaptırımların sıkılaştırılmasına yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

السفير

Elçi

Örnek Diyalog: التقيت بالسفير أمس لمناقشة العلاقات الثنائية بين البلدين.

Türkçe: Dün, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri tartışmak için büyükelçiyle buluştum.

القمة السياسية

Siyasi zirve

Örnek Diyalog: خلال القمة السياسية، اتفق القادة على ضرورة تعزيز التعاون الدولي لمواجهة التغير المناخي.

Türkçe: Siyasi zirve sırasında, liderler iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla uluslararası iş birliğini güçlendirmenin gerekliliği konusunda anlaştılar.

القوانين

Yasalar

Örnek Diyalog: يجب أن نلتزم بالقوانين لضمان نظام المجتمع.

Türkçe: Toplum düzenini sağlamak için yasalara uymalıyız.

التعديلات الدستورية

Anayasa değişiklikleri

Örnek Diyalog: كانت التعديلات الدستورية موضوع نقاش حاد في البرلمان اليوم.

Türkçe: Anayasa değişiklikleri bugün parlamentoda sert bir tartışma konusuydu.

المفاوضات السياسية

Siyasi müzakereler

Örnek Diyalog: بدأت المفاوضات السياسية بين الفرقاء لتحقيق التسوية السلمية في البلاد.

Türkçe: Ülkede barışçıl bir anlaşmaya varılması için taraflar arasında siyasi müzakereler başladı.

الأيديولوجيا

İdeoloji

Örnek Diyalog: كانت الأيديولوجيا محور حديثهم، فكل واحدٍ يدافع عن معتقداته بحماسة.

Türkçe: İdeoloji, konuşmalarının merkezindeydi; her biri inançlarını büyük bir tutkuyla savunuyordu.

النظام الاقتصادي

Ekonomik sistem

Örnek Diyalog: ما الذي يميز النظام الاقتصادي في هذه الدولة عن غيرها؟

Türkçe: Bu ülkenin ekonomik sistemini diğerlerinden ayıran şey nedir?

الحكم الذاتي

Özerklik

Örnek Diyalog: لقد سعت الجماعات العرقية المختلفة إلى الحصول على الحكم الذاتي لتحقيق مزيد من الاستقلالية في إدارة شؤونها.

Türkçe: Farklı etnik gruplar, işlerini daha bağımsız bir şekilde yönetmek için özerklik elde etmeyi hedeflemiştir.

السيادة

Egemenlik

Örnek Diyalog: إن احترام السيادة الوطنية أساس للعلاقات الدولية السليمة.

Türkçe: Ulusal egemenliğe saygı sağlıklı uluslararası ilişkilerin temelidir.

السياسات العامة

Genel politikalar

Örnek Diyalog: يجب على الحكومة إعادة النظر في السياسات العامة لتحقيق التنمية المستدامة.

Türkçe: Hükümetin sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilmek için genel politikaları gözden geçirmesi gerekmektedir.

التطبيع السياسي

Siyasi normalleşme

Örnek Diyalog: يعتبر التطبيع السياسي خطوة حاسمة نحو تحقيق السلام في المنطقة.

Türkçe: Siyasi normalleşme, bölgede barışın sağlanması yönünde kritik bir adım olarak kabul edilir.

التدخل الأجنبي

Yabancı müdahale.

Örnek Diyalog: يشعر الكثير من الناس بالقلق إزاء التدخل الأجنبي في شؤون الدول السيادية.

Türkçe: Birçok insan, egemen devletlerin işlerine yabancı müdahalesi konusunda endişe duymaktadır.

الجنسية

Uyruk

Örnek Diyalog: كيف يمكنني تغيير الجنسية في بطاقة الهوية؟

Türkçe: Kimlik kartımdaki uyruğu nasıl değiştirebilirim?

حقوق الأقليات

Azınlık hakları

Örnek Diyalog: يجب على الحكومة تعزيز حماية حقوق الأقليات لضمان المساواة والعدالة في المجتمع.

Türkçe: Hükümetin, toplumda eşitliği ve adaleti sağlamak için azınlık haklarının korunmasını güçlendirmesi gerekmektedir.

Arapça Siyasi Terimlerle Pratik Yapalım

Arapça siyasi terminolojiyi daha iyi anlamak için bazı pratik örnekler ve ifadeler üzerinden gidelim.

Örnek Cümleler:

الحكومة الجديدة تعمل على تحسين الاقتصاد.

- (Al-ḥukūmah al-jadīdah taʿmal ʿalā taḥsīn al-iqtiṣād.)
- Yeni hükümet ekonomiyi iyileştirmek için çalışıyor.

الديمقراطية تضمن حقوق المواطنين.

- (Al-dīmuqrāṭīyah taḍman ḥuqūq al-muwāṭinīn.)
- Demokrasi, vatandaşların haklarını garanti altına alır.

هناك تحالف بين الأحزاب السياسية.

- (Hunāka taḥāluf bayna al-aḥzāb al-siyāsīyah.)
- Siyasi partiler arasında bir koalisyon var.

السياسة الخارجية للبلاد تركز على السلام.

- (Al-siyāsah al-khārijīyah lilbilād turakkiz ʿalā al-salām.)
- Ülkenin dış politikası barışa odaklanıyor.

Bu cümleler, terimlerin gerçek cümlelerde nasıl kullanıldığını gösterir ve öğrenmeyi kolaylaştırır.

Arap Siyasetinin Dinamikleri ve Dilin Etkisi

Arap dünyası, farklı kültürlerin, dinlerin ve etnik grupların bir arada yaşadığı zengin bir mozaiktir. Bu çeşitlilik, siyasi terminolojinin de zenginleşmesine katkı sağlar. Örneğin, bazı bölgelerde kullanılan terimler, diğer bölgelerde farklı anlamlar taşıyabilir.

Bölgesel Farklılıklar ve Terimlerin Anlamları

"Jumhūriyyah" (جمهورية): Cumhuriyet anlamına gelir. Ancak bazı ülkelerde "cumhuriyet" kavramı farklı yönetim biçimlerini ifade edebilir.

"Malikiyyah" (ملكية): Monarşi demektir. Arap dünyasında monarşik yönetimlerin yaygın olduğu ülkeler bulunmaktadır.

Bölgesel farklılıkları anlamak, terimlerin doğru kullanılmasını ve politik yapıların daha iyi kavranmasını sağlar.

Siyasi Terimlerin Günlük Hayata Etkisi

Siyasi terimler, sadece resmi metinlerde veya haberlerde değil, günlük konuşmalarda da yer alır. Halk arasında politik olaylar tartışılırken bu terimler sıkça kullanılır.

Günlük Hayattan Örnekler

"Bugün hükümet yeni bir yasa çıkardı."

- Arapça: "أصدرت الحكومة اليوم قانونًا جديدًا." (Aṣdarat al-ḥukūmah al-yawm qānūnan jadīdan.)

"Seçimler yaklaşırken, siyasi partiler kampanyalarını yoğunlaştırıyor."

- Arapça: "مع اقتراب الانتخابات، تكثف الأحزاب السياسية حملاتها." (Maʿa iqtirāb al-intikhābāt, tukaththif al-aḥzāb al-siyāsīyah ḥamalātihā.)

Bu örnekler, siyasi terimlerin günlük yaşamda nasıl yer aldığını gösterir.

Sonuç

Arapça siyasi terimler, bölgenin tarihini, kültürünü ve mevcut durumunu anlamak için bir penceredir. "Hukūmah", "sultah", "dimuqrāṭīyah", "istiḅdād", "ḥizb" gibi terimler, sadece kelimeler değil, aynı zamanda halkların hikayelerini anlatan ifadelerdir.

Arap dünyasının siyasi terminolojisini öğrenerek, bölgenin dinamiklerini daha iyi kavrayabilir, Arapça diline ve kültürüne olan bağımızı güçlendirebiliriz. Eğer bu alanda daha derinlemesine bilgi edinmek isterseniz, kurslarımıza katılabilirsiniz. Bu sayede, hem dili hem de kültürü yakından tanıma fırsatı bulacaksınız.

Öğrenmenin Faydaları

Dil Becerilerini Geliştirme: Arapça öğrenerek, yeni bir dilde kendinizi ifade edebilirsiniz.

Kültürel Anlayış: Bölgenin kültürünü ve tarihini daha iyi anlarsınız.

Profesyonel Fırsatlar: Arapça bilen kişiler için uluslararası alanda birçok fırsat bulunmaktadır.

Unutmayın, her dil yeni bir dünyadır. Arapça'nın zenginliğine adım atarak, bu dünyanın kapılarını aralayabilirsiniz.