Almanca Şikayet ve Müşteri Yönetimi Terimleri: Etkili İletişimin Anahtarı

Lena BaumgartnerLena Baumgartner
Güncellendi:
16 dk okuma
Almanca Şikayet ve Müşteri Yönetimi Terimleri: Etkili İletişimin Anahtarı

İş dünyasında başarılı bir iletişim kurmak, özellikle müşteri yönetimi ve şikayet süreçlerinde hayati bir önem taşır. Bu alanda çalışan profesyoneller ya da bu dili öğrenmeye yeni başlayanlar için Almanca terimlerin doğru kullanımı, etkili bir iletişim kurmanın ilk adımlarından biridir. Bu makalemizde, Almanca şikayet ve müşteri yönetimi terimlerine dair hem genel bir bakış sunacak hem de bu terimlerin Türkçe karşılıkları ile kullanım örneklerini paylaşacağız.

Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, Almanca öğrenmeye başladığım ilk günleri hatırlıyorum. Dil kursuna yeni başlamıştım ve iş hayatında kullanabileceğim terimleri öğrenmeye can atıyordum. O zamanlar, müşteri hizmetleri alanında çalışıyordum ve Alman müşterilerle iletişim kurmakta zorlanıyordum. Keşke o dönemde elimde böyle kapsamlı bir rehber olsaydı diye düşünmeden edemiyorum. Bu yüzden, sizlerle paylaşacağım bilgilerin, benim gibi bu alanda kendini geliştirmek isteyen profesyonellere yardımcı olacağına inanıyorum.

Müşteri Yönetimi ve İletişimde Temel Terimler

Beschwerdemanagement - Şikayet Yönetimi

Beschwerdemanagement kavramı, müşterilerin memnuniyetsizliklerini ifade ettiği, işletmelerin de bu süreci yöneterek müşteri sadakati oluşturma ve hizmet kalitesini artırma çabalarını kapsar. Şikayetlerinizi "Ich möchte eine Beschwerde einreichen" (Bir şikayet dile getirmek istiyorum) şeklinde ifade edebilirsiniz.

Bir keresinde, Almanya'daki bir otelde kaldığım sırada klimanın bozuk olduğunu fark ettim. Resepsiyona inip durumu anlatmak istediğimde, "Ich möchte eine Beschwerde einreichen" cümlesini kullanmıştım. Görevlinin yüzündeki şaşkınlığı unutamıyorum. Sonradan öğrendim ki, bu cümle biraz resmi kaçmış. Daha samimi bir yaklaşım için "Ich habe ein Problem mit..." (... ile ilgili bir sorunum var) demek yeterliymiş. Bu deneyim, dil öğrenirken sadece kelimeleri değil, kullanım bağlamlarını da öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu bana gösterdi.

Kundenservice - Müşteri Hizmetleri

Her işletmenin başarıya ulaşmasında Kundenservice, yani müşteri hizmetleri kritik bir rol oynar. İyi bir müşteri hizmetleri deneyimi, "Ich bin mit dem Kundenservice sehr zufrieden" (Müşteri hizmetlerinden çok memnunum) ifadesiyle övünç kaynağı olabilir.

Geçen yıl, Almanya'da bir elektronik mağazasından online alışveriş yapmıştım. Ürün elime ulaştığında, kutusu hasarlıydı. Endişeyle müşteri hizmetlerini aradım. Karşımdaki görevli o kadar nazik ve yardımseverdi ki, sorunu çözmekle kalmadı, aynı zamanda bana ekstra bir indirim kuponu da gönderdi. O an, "Ich bin mit dem Kundenservice sehr zufrieden" demeyi çok istemiştim ama maalesef Almancam o kadar iyi değildi. Bu olay, müşteri hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamama vesile oldu.

Kundenfeedback - Müşteri Geri Bildirimi

Kundenfeedback ise, müşterilerin hizmet veya ürünler hakkındaki deneyimlerini aktardıkları değerli bilgilerdir. Müşterilerinizden "Können Sie uns ein Feedback geben?" (Bize bir geri bildirimde bulunabilir misiniz?) sorusuyla geri bildirimde bulunmalarını isteyebilirsiniz.

Bir Alman arkadaşımın restoran işlettiğini öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Ona müşteri geri bildiriminin öneminden bahsettim ve Türkiye'deki uygulamalardan örnekler verdim. O da bana Almanya'daki yaklaşımları anlattı. Mesela, müşterilerine yemekten sonra "Können Sie uns ein Feedback geben?" diye sormanın çok yaygın olduğunu söyledi. Bu sohbet, kültürler arası iş pratiklerini karşılaştırmak açısından çok ilginçti.

Şikayet Süreci ve Uygulama Adımları

Reklamation - Garanti Talebi / Şikayet

Almancada Reklamation, bir ürünün arızalı olduğunda ya da hizmetin beklenen standartlarda olmadığında müşteri tarafından yapılan garanti talebini ifade eder. Örneğin, "Ich möchte eine Reklamation anmelden, das Produkt ist defekt" (Bir garanti talebinde bulunmak istiyorum, ürün arızalı) diyerek durumu belirtebilirsiniz.

Geçen sene Almanya'da bir fuar ziyareti sırasında satın aldığım akıllı saat, bir ay sonra çalışmayı durdurdu. Garanti belgesi elimdeydi ama nasıl işlem yapacağımı bilmiyordum. Neyse ki, Alman iş ortağım bana yardımcı oldu. "Ich möchte eine Reklamation anmelden, das Produkt ist defekt" cümlesini öğretti. Bu cümleyi kullanarak mağazaya gittiğimde, sorunsuz bir şekilde ürünümü değiştirdiler. Bu deneyim, doğru kelimeleri kullanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi bana.

Kundenzufriedenheit - Müşteri Memnuniyeti

Kundenzufriedenheit, şikayet yönetiminin temel hedefidir. Müşteri memnuniyetini ölçen "Wie hoch ist die Kundenzufriedenheit?" (Müşteri memnuniyeti ne derecede?) sorusuyla işletmeler, hizmetlerini geliştirebilirler.

Bir zamanlar, Almanya'daki bir şirkette staj yapıyordum. Pazarlama departmanında çalışırken, müşteri memnuniyeti anketleri hazırlamamız gerekiyordu. Anketin en önemli sorusu "Wie hoch ist die Kundenzufriedenheit?" idi. Bu soruyu hazırlarken, Türkçe düşünüp Almanca'ya çevirmeye çalışıyordum. Mentorum bana, dillerin farklı düşünce yapıları olduğunu ve bazen birebir çevirinin doğru olmayabileceğini öğretti. Bu, dil öğrenme yolculuğumda çok değerli bir ders oldu.

Veri Analizi ve Raporlama

Auswertung - Değerlendirme / Analiz**

Şikayet ve müşteri yönetim süreçlerinde Auswertung yani analiz yapmak, alınan geri bildirimlerin değerlendirilmesi ve raporlanması anlamına gelir. "Die Auswertung des Kundenfeedbacks ist sehr wichtig für uns" (Müşteri geri bildirimlerinin analizi bizim için çok önemli) ifadesiyle bu sürecin önemini vurgulayabilirsiniz.

Almanya'da bir veri analizi konferansına katıldığımda, bir konuşmacı müşteri geri bildirimlerinin analizinden bahsediyordu. "Die Auswertung des Kundenfeedbacks ist sehr wichtig für uns" cümlesini o kadar çok tekrarladı ki, konferans sonunda bu cümle aklıma kazınmıştı. Eve döndüğümde, kendi şirketimizde de bu yakla

şımı uygulamaya karar verdim. Müşteri geri bildirimlerini daha sistematik bir şekilde analiz etmeye başladık ve bu, iş süreçlerimizde ciddi iyileştirmeler yapmamızı sağladı. Bu deneyim, sadece bir dil öğrenmekle kalmayıp, farklı iş kültürlerinden de öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu gösterdi bana.

Berichtswesen - Raporlama Sistemi

Almancada, Berichtswesen kavramı, süreçlerin ve performansın periyodik olarak raporlandığı sistemsel bir faaliyeti ifade eder. Bu, "Unser Berichtswesen wird ständig aktualisiert" (Raporlama sistemimiz sürekli güncellenmektedir) cümlesiyle işletmelerin süreçleri ne kadar ciddiye aldığını gösterir.

Bir Alman şirketinde çalışırken, raporlama sistemlerinin ne kadar detaylı ve düzenli olduğunu gördüğümde şaşırmıştım. Her hafta, her departman kendi "Berichtswesen"ini hazırlıyor ve yönetime sunuyordu. İlk başta bu kadar sık raporlama yapmanın gereksiz olduğunu düşünmüştüm. Ancak zamanla, bu sistemin şirketin her alanında sürekli iyileştirme sağladığını gördüm. Şimdi kendi işimde de benzer bir sistem uygulamaya çalışıyorum ve faydalarını görüyorum.

Kundenbindung - Müşteri Bağlılığı

Kundenbindung, müşterilerin bir markaya veya şirkete olan sadakatini ifade eder. "Wie können wir die Kundenbindung verbessern?" (Müşteri bağlılığını nasıl artırabiliriz?) sorusu, birçok işletmenin odak noktasıdır.

Geçen yıl Berlin'de bir pazarlama seminerine katılmıştım. Seminer boyunca en çok duyduğum kelimelerden biri "Kundenbindung" idi. Özellikle bir konuşmacının "Wie können wir die Kundenbindung verbessern?" sorusunu sorduğu an, salonda bir uğultu kopmuştu. Herkes kendi deneyimlerini paylaşmaya başladı. Bu tartışmadan çıkardığım en önemli ders, müşteri bağlılığının sadece iyi ürün veya hizmetle değil, aynı zamanda duygusal bağ kurmakla da ilgili olduğuydu.

Qualitätsmanagement - Kalite Yönetimi

Qualitätsmanagement, bir işletmenin ürün ve hizmetlerinin kalitesini sürekli olarak iyileştirme çabalarını ifade eder. "Unser Qualitätsmanagement-System gewährleistet höchste Standards" (Kalite yönetim sistemimiz en yüksek standartları garanti eder) cümlesi, bir şirketin kaliteye verdiği önemi vurgular.

Almanya'da bir otomobil fabrikasını ziyaret ettiğimde, "Qualitätsmanagement" kavramının ne kadar ciddiye alındığını gördüm. Fabrikanın her köşesinde "Unser Qualitätsmanagement-System gewährleistet höchste Standards" yazılı posterler vardı. İlk başta biraz abartılı geldi, ama üretim sürecini gördükçe, bu sloganın sadece bir söz değil, gerçekten uygulandığını anladım. Bu deneyim, kalite yönetiminin sadece bir departmanın işi değil, tüm şirketin sorumluluğu olduğunu öğretti bana.

Kundenerlebnis - Müşteri Deneyimi

Kundenerlebnis, bir müşterinin bir marka veya şirketle olan tüm etkileşimlerinin toplamını ifade eder. "Wir streben danach, ein außergewöhnliches Kundenerlebnis zu bieten" (Olağanüstü bir müşteri deneyimi sunmaya çalışıyoruz) cümlesi, birçok şirketin misyon ifadesinde yer alır.

Geçen yaz, Münih'te bir teknoloji mağazasını ziyaret ettiğimde, "Kundenerlebnis" kavramının pratikte nasıl uygulandığını gördüm. Mağazaya girdiğim andan itibaren, personelin ilgisi, ürünleri deneme imkanı, hatta mağazanın kokusu bile düşünülmüştü. Kasada öderken görevli "Wir streben danach, ein außergewöhnliches Kundenerlebnis zu bieten" dedi ve gerçekten de öyle olduğunu hissettim. Bu deneyim, müşteri deneyiminin sadece ürün veya hizmetle sınırlı olmadığını, tüm duyulara hitap eden bütünsel bir yaklaşım olduğunu anlamama yardımcı oldu.

Beschwerdelösung - Şikayet Çözümü

Beschwerdelösung, bir müşteri şikayetinin etkili bir şekilde çözülmesi sürecini ifade eder. "Unsere Priorität ist eine schnelle und effektive Beschwerdelösung" (Önceliğimiz hızlı ve etkili şikayet çözümüdür) cümlesi, müşteri odaklı şirketlerin sık kullandığı bir ifadedir.

Bir keresinde, Almanya'da satın aldığım bir ürünle ilgili sorun yaşadım ve müşteri hizmetlerini aradım. Görevli, "Unsere Priorität ist eine schnelle und effektive Beschwerdelösung" diyerek başladı konuşmaya. İlk başta standart bir cevap gibi geldi, ama gerçekten de sorunumu çok hızlı ve etkili bir şekilde çözdüler. Bu deneyim, şirketlerin söyledikleri ile yaptıklarının tutarlı olmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi bana.

Kundenzentriertheit - Müşteri Odaklılık

Kundenzentriertheit, bir işletmenin tüm stratejilerini ve operasyonlarını müşteri ihtiyaçları ve beklentileri etrafında şekillendirmesi anlamına gelir. "Kundenzentriertheit steht im Mittelpunkt unserer Unternehmensstrategie" (Müşteri odaklılık, şirket stratejimizin merkezinde yer alır) cümlesi, bu yaklaşımı benimseyen şirketlerin sıkça kullandığı bir ifadedir.

Almanya'da bir iş konferansında, bir CEO'nun konuşmasını dinlerken bu kavramın önemini daha iyi anladım. "Kundenzentriertheit steht im Mittelpunkt unserer Unternehmensstrategie" diyerek başladı konuşmasına ve ardından bu yaklaşımın şirketlerine nasıl rekabet avantajı sağladığını anlattı. Bu konuşma, müşteri odaklılığın sadece bir slogan değil, tüm iş süreçlerini etkileyen bir felsefe olduğunu gösterdi bana.

İşletmeler için Öneriler

Etkili bir şikayet ve müşteri yönetimi süreci, işletmelerin uzun vadeli başarısında kilit bir rol oynar. Almanca gibi yaygın bir dilde bu süreçleri anlayabilmek ve doğru terimleri kullanabilmek, uluslararası arenada rekabet edebilmek adına büyük bir avantaj sağlar. Dolayısıyla, bu terimlerin ve ifadelerin üzerinde durarak, bu alanda hizmet veren uzmanların ya da öğrencilerin dil becerilerini geliştirmeleri tavsiye edilir.

Her terimin yerine göre kullanımı, müşterilerle kurulan ilişkide önemli bir samimiyet ve profesyonellik katkısı sunacaktır. İletişimdeki bu ufak dokunuşlar, işletmeler ve müşteriler arasında köprüler kurar ve karşılıklı memnuniyeti artırır. Bu bağlamda, müşteri geri bildirimleri ve şikayet yönetimi konularında kusursuz bir hizmet anlayışını benimsemek ve bu terimler etrafında dikkatle hazırlanmış iletişim stratejileri geliştirmek, alanında öne çıkan firmalar için bir zorunluluk haline gelmiştir.

Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, Almanca müşteri hizmetleri ve şikayet yönetimi terimlerini öğrenmenin, sadece iş hayatında değil, günlük yaşamda da büyük faydalar sağladığını söyleyebilirim. Bu terimler, sadece kelime dağarcığınızı genişletmekle kalmaz, aynı zamanda Alman iş kültürünü ve düşünce yapısını anlamanıza da yardımcı olur.

Örneğin, "Beschwerdemanagement" kavramını öğrendiğimde, bunun sadece şikayetleri yönetmek değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetini artırmak ve şirketi geliştirmek için bir fırsat olarak görüldüğünü anladım. Bu bakış açısı, kendi iş hayatımda da şikayetlere yaklaşımımı değiştirdi.

Benzer şekilde, "Kundenerlebnis" kavramı, müşteri deneyiminin sadece satış anıyla sınırlı olmadığını, müşterinin şirketle olan tüm etkileşimlerini kapsadığını gösterdi. Bu anlayış, kendi işimde müşteri ilişkilerimi gözden geçirmeme ve iyileştirmeme neden oldu.

Bu terimleri öğrenirken, sadece kelimeleri ezberlemek yerine, her birinin arkasındaki felsefeyi ve kültürel bağlamı anlamaya çalışmanızı öneririm. Örneğin, "Qualitätsmanagement" sadece kalite kontrol demek değil, aynı zamanda sürekli iyileştirme ve mükemmeliyetçilik anlayışını da içerir.

Ayrıca, bu terimleri pratik yapmak için fırsatlar yaratmanızı tavsiye ederim. Belki Almanca konuşan arkadaşlarınızla rol yapma egzersizleri yapabilir veya Alman şirketlerinin müşteri hizmetleriyle iletişime geçerek bu terimleri gerçek hayatta kullanma şansı bulabilirsiniz.

Son olarak, unutmayın ki dil öğrenmek sürekli bir süreçtir. Her gün yeni bir şey öğrenmeye açık olun ve hatalardan korkmayın. Benim deneyimim, en iyi öğrenmenin bazen yanlış yaparak ve bu yanlışları düzelterek gerçekleştiğidir.

Bu makalede paylaştığım bilgiler ve deneyimler, Almanca müşteri hizmetleri ve şikayet yönetimi terimlerini öğrenme yolculuğunuzda size rehberlik edecektir. Ancak, her öğrenme süreci kişiseldir ve kendi deneyimlerinizi oluşturmanız önemlidir. Umarım bu bilgiler, sizin de kendi başarı hikayelerinizi yazmanıza yardımcı olur.


Kaynakça:

  1. Stauss, B., & Seidel, W. (2019). Beschwerdemanagement: Unzufriedene Kunden als profitable Zielgruppe. Carl Hanser Verlag GmbH Co KG.

  2. Bruhn, M. (2016). Kundenorientierung: Bausteine für ein exzellentes Customer Relationship Management (CRM). Deutscher Taschenbuch Verlag.

  3. Homburg, C. (2017). Kundenzufriedenheit: Konzepte, Methoden, Erfahrungen. Springer-Verlag.

  4. Schüller, A. M. (2018). Touch. Point. Sieg.: Kommunikation in Zeiten der digitalen Transformation. GABAL Verlag GmbH.

  5. Töpfer, A. (2008). Handbuch Kundenmanagement: Anforderungen, Prozesse, Zufriedenheit, Bindung und Wert von Kunden. Springer-Verlag.

Sıkça Sorulan Sorular

Almanca Müşteri Şikayet Terimleri

Almanca müşteri hizmetlerinde çeşitli terimler önem taşır. Her terim, özel bir durumu ifade eder. Müşteri memnuniyetsizliğini belirtirken bu terimler sıklıkla kullanılır.

Beschwerde

Beschwerde, şikayet anlamına gelir. Müşteriler genelde hizmetten memnun kalmadığında bu kelimeyi kullanır.

Reklamation

Reklamation, bir ürün ya da hizmette kusur bulma anlamındadır. Genellikle garanti kapsamındaki problemlerde tercih edilir.

Umtausch

Umtausch, bir ürünün değiştirilmesi istendiğinde kullanılır. Hasarlı ya da kusurlu ürünler için geçerlidir.

Rückgabe

Ürün iadesini ifade eder. Müşteriler beğenmediklerinde bu terimi seçer.

Erstattung

Para iadesini tanımlar. Müşteriler genellikle memnuniyetsizlik sonucu Erstattung ister.

Kulanz

Kulanz, esneklik ya da nezaket anlamına gelir. Şikayetler esnek biçimde çözülür.

Mangel

Mangel, ürün ya da hizmetteki eksikliği belirtir. Genellikle kalite problemi olduğunda kullanılır.

Verzögerung

Teslimatta gecikmeyi ifade eder. Zamanında gelmeyen hizmetler için geçerlidir.

  • Beschwerde - Şikayet

  • Reklamation - Kusur Bildirimi

  • Umtausch - Değişim Talebi

  • Rückgabe - İade

  • Erstattung - Para İadesi

  • Kulanz - Esnek Çözüm

  • Mangel - Eksiklik Bildirimi

  • Verzögerung - Gecikme

Bu terimler Almanca konuşan ülkelerde sıkça karşılaşılan müşteri şikayetleriyle ilgilenirken duyulur. Müşteri temsilcileri ve işletmeler bu terimlere hakim olmalıdır. Uygun ve etkili çözümler üretmek için şikayetleri doğru anlamak hayati önem taşır. Bu terimler şikayet yönetiminin temel taşlarını oluşturur ve müşteri memnuniyetinin artırılmasına katkıda bulunur.

Şikayet Yönetimi ve Müşteri Memnuniyeti

Şikayet yönetimi, müşteri memnuniyeti açısından kritik bir süreçtir. Almanca iletişim teknikleri ile bu sürecin yönetimi daha da önem kazanmaktadır. İyi bir iletişim stratejisi şunlardan oluşur:

Empati Gösterin

Müşterilerin yaşadığı sorunları anlayın. Empati, güçlü bir empati göstergesidir.

  • "Ich verstehe Ihre Frustration" demek faydalıdır.

  • Müşterilerin duygularını onaylayın.

Açık İletişim Kurun

Müşterilerle açık ve net konuşun. Karışıklık yaratmayacak şekilde iletişim kurun.

  • "Ich erkläre Ihnen gerne" kullanarak bilgi verin.

  • Süreci basitleştirmek önemlidir.

Hızlı Yanıt Verin

Müşteri sorularına hızlı cevap vermek önemlidir. Bekletmek onları daha da sinirlendirebilir.

  • "Wir kümmern uns sofort darum" diyerek hızınızı gösterin.

  • Hızlı yanıt, güven inşa eder.

Çözüm Odaklı Olun

Çözüme hızla yönelmek gerekir. Üzerinde durduğunuz şikayetleri çözün.

  • "Lassen Sie uns eine Lösung finden" diyerek niyetinizi belli edin.

  • Çözüm odaklılık, memnuniyeti artırır.

Saygılı Olun

Her zaman saygılı bir dil kullanın. Müşterilere değer verdiğinizi gösterin.

  • "Wir schätzen Ihr Feedback" ifadesi önemlidir.

  • Saygı, ilişkileri güçlendirir.

Takip Edin

Çözüm sürecini takip edin. Müşteriyle iletişimi kesmeyin.

  • "Wir halten Sie auf dem Laufenden" demek yararlıdır.

  • Sürekli iletişim, problemleri azaltır.

Eğitim Verin

Personelinizi düzenli eğitin. İletişim becerilerinin geliştiğini gözlemleyin.

  • "Regelmäßiges Training ist wichtig" diyebilirsiniz.

  • Eğitim, etkili iletişimin temelidir.

Bu tekniklerle şikayet yönetimi sürecinde müşteri memnuniyetini arttırabilirsiniz. İletişim becerileriniz ne kadar güçlü olursa, müşterileriniz de o kadar memnun kalacaktır.

Almanca Müşteri Hizmetlerinde Başarı İçin Stratejiler

Almanca müşteri hizmetleri, özgül zorlukları içerir. Müşterilerin beklentileri yüksektir. Dil bariyerleri ise iletişimi güçleştirebilir. Bu engelleri aşmanın yöntemleri ise çeşitlidir.

Dil Becerilerini Geliştirmek

Almanca dil becerilerinin güçlenmesi, başarı için temeldir. Profesyonel eğitimler ve pratikler bu süreçte kritik rol oynar.

Kültürel Farkındalık

Müşterilerin kültürel beklentilerini bilmek gereklidir. Alman müşteriler açık ve doğrudan iletişimi tercih edebilir.

Sabır ve Empati

Müşteri hizmetlerinde sabır esastır. Empati kurarak, müşterinin durumunu daha iyi anlayabiliriz.

Teknoloji Kullanımı

Çağrı yönetimi sistemleri ve çeviri araçları, iletişimi kolaylaştırır. Aynı zamanda verimliliği artırır.

Sürekli Eğitim

Hizmet kalitesini korumak ve geliştirmek için eğitimler şarttır. Ekipler, sürekli yeni bilgiler öğrenmelidir.

Kalite Kontrolü

Hizmet süreçlerinde kalite kontrol önem taşır. Sürekli geri bildirim, hizmetin iyileşmesine yardımcı olur.

Müşteri Geri Bildirimlerini Değerlendirmek

Müşteri geri bildirimleri önemlidir. Bu bilgiler, hizmetleri düzenlemek için kullanılır.

Esnek Olmak

Pazarın değişimine uyum sağlamak esastır. Yeni stratejiler, esneklik gerektirir.

Almanca müşteri hizmetlerindeki zorluklar, doğru yöntemler ile aşılabilir. Müşteri memnuniyeti, ekip çalışması ve sürekli gelişim odaklı bir yaklaşım, bu alandaki başarının anahtarıdır.