AnasayfaBlogAlmanca Konuşmak: Bir Yabancı Dilde Konuşurken

Almanca Konuşmak: Bir Yabancı Dilde Konuşurken

24 Kasım 2023
Almanca Konuşmak: Bir Yabancı Dilde KonuşurkenAlmanca Öğreniyorum24 Kasım 2023

Merhaba sevgili okuyucular! Bugun sizlerle Almanca ogrenme macerama dair samimi duygularimi ve deneyimlerimi paylasmak istiyorum. Benim icin Almanca ogrenmek, sadece yeni bir dil edinmekten cok daha fazlasiydi; bambaşka bir kulturun kapılarını aralayan buyulu bir anahtar gibiydi. Sizlere bu yolculukta karsilastigim zorlukları, elde ettigim basarilari ve Almanca ogrenmek isteyenlere tavsiyelerimi ictenlikle aktarmaya calisacagim.

Almancayla tanismam, universitede Erasmus programina katilmaya karar vermemle basladi. Gidecegim ulke Almanya olunca, bu dili ogrenmem gerektigini anladim. Baslarda, Almancanin karmasik dil bilgisi kurallari ve uzun kelime yapilari beni epey korkutmustu. Ancak zaman icinde, bu zorluklarin ustesinden gelebilecegimi fark ettim. Almanca ogrenme surecimde bana en cok yardimci olan sey, gunluk hayatima bu dili dahil etmek oldu. Evimin duvarlarına Almanca kelimelerin yapistirdim, Almanca filmler izlemeye ve sarkilar dinlemeye basladim. Boylece, adim adim bu dilin ritmine alismaya basladim.

Almanya'ya gittigimde, orada yasadigim kulturel sok beni hem sasirtti hem de bu dile olan merakimi artirdi. Almanların disiplinli ve duzenli yapisi, toplum icinde uymaniz gereken bazi kurallarin olmasi beni epey sasirtmisti. Ancak bir yandan da, bu duzenli yasam tarzinin insanlara sundugu rahatligi ve huzuru takdir etmeye basladim. Almanya'da gecirdigim sure boyunca, gittigim kafelerde, marketlerde, sokaklarda surekli Almanca konusulmasi, pratik yapma sansimi artirdi ve ozguvenimi yukseltmeme yardimci oldu.

Dil ogrenme surecinde, Almancanin edebiyat ve felsefe alanindaki derin koklerini kesfetmek beni cok etkiledi. Goethe, Schiller, Nietzsche ve Kafka gibi dunyaca unlu yazarlarin eserlerini orjinal dilinde okumak, Almanca ogrenmemi daha da anlamli kildi. Bu buyuk dusunurlerin dunyaya bakis acisini, kendi dillerinde anlamaya calismak, bana yeni ufuklar acti.

  • "Das ist nicht mein Bier": Kelimenin tam anlamıyla "Bu benim biram değil" demek. Anlamı ise "Bu benim meselem değil" ya da "Bu beni ilgilendirmez".

  • "Ich verstehe nur Bahnhof": "Sadece tren istasyonu anlıyorum" demek. Yani "Hiçbir şey anlamıyorum" anlamında kullanılır.

  • "Tomaten auf den Augen haben": "Gözlerinde domatesler olmak". Bu ifade, bir şeyi açıkça görememe, fark edememe durumunu anlatır.

Almanca ogrenmek, kariyer olanaklarimi genisletmekle kalmadi, ayni zamanda bana yeni bir dusunme bicimi de kazandirdi. Almanlarin pratik zekasi, is hayatindaki titizligi ve planlama yetenekleri beni gercekten etkiledi. Bu ozellikleri kendime adapte etmeye calismak, is hayatimda da bana ciddi avantajlar sagladi.

Almanca ogrenirken beni en cok zorlayan konulardan biri de, bu dildeki uzun ve bilesik kelimeler oldu. Bazi kelimelerin neredeyse bir paragraf uzunlugunda olmasi, baslarda beni epey korkutmustu:

Rindfleischetikettierungsuberwachungsaufgabenubertragungsgesetz (Sigir eti etiketleme denetim gorevlerinin devredilmesi yasasi)

  • "Schmetterlinge im Bauch haben": "Karında kelebekler olmak", yani "Aşık olmak."

  • "Jemandem die Daumen drücken": "Birine başparmaklarını sıkmak", yani "Birine şans dilemek."

  • "Auf Wolke sieben schweben": "Yedinci bulutta süzülmek", yani "Mutluluktan havalara uçmak."

Donaudampfschifffahrtsgesellschaftskapitan (Tuna nehri buharli gemicilik sirketi kaptani)

  • Sevdiğiniz birine açılmaya karar verdiniz ve heyecanlısınız: "Ich habe Schmetterlinge im Bauch." (Karnımda kelebekler uçuşuyor.)

  • Arkadaşınızın önemli bir sınavı var ve ona destek olmak istiyorsunuz: "Ich drücke dir die Daumen!" (Sana şans diliyorum!)

  • Çok mutlusunuz ve bu duyguyu paylaşmak istiyorsunuz: "Ich schwebe auf Wolke sieben." (Yedinci bulutta süzülüyorum.)

Ancak daha sonra, bu bilesik yapinin aslinda kucuk kelimelerin birlesiminden olustugunu ve anlamlarini cozumleyerek ogrenebilecegimi fark ettim. Bu yaklasim, uzun kelimeler konusundaki korkumu yenmemi sagladi.

Almanca ogrenme yolculugumun belki de en keyifli yani, Alman kulturunu ve Almanlarin ilginc deyimlerini kesfetmek oldu. Ornegin:

  • "Donaudampfschifffahrtsgesellschaftskapitän": Tuna nehri buharlı gemi şirketi kaptanı.

  • "Rindfleischetikettierungsüberwachungsaufgabenübertragungsgesetz": Sığır eti etiketleme kontrol görevlerinin devri yasası.

Die Kuh vom Eis holen. (Inegi buzun ustunden kurtarmak) - Zor bir durumdan kurtulmak anlamina geliyor.

Ich verstehe nur Bahnhof. (Sadece tren istasyonu anliyorum) - Hicbir sey anlamiyorum demek oluyor.

Tomaten auf den Augen haben. (Gozlerinde domates olmak) - Olumsuz bir seyi gormezden gelmek anlaminda kullaniliyor.

  • "der Tisch" (masa)

  • "die Katze" (kedi)

  • "das Buch" (kitap)

  • Günlük Hayata Almanca Katın: Evdeki objelere Almanca isimler verin. Örneğin, buzdolabınıza "der Kühlschrank" yazılı bir not yapıştırın.

  • Almanca Düşünün: Basit cümlelerle başlayın. Sabah kalktığınızda kendi kendinize "Guten Morgen! Heute ist ein schöner Tag." (Günaydın! Bugün güzel bir gün.) diyebilirsiniz.

  • Almanca Şarkılar Dinleyin: Müzik, dil öğrenmenin en keyifli yollarından biridir. AnnenMayKantereit, Nena, Rammstein gibi sanatçıları dinleyebilirsiniz.

Bu ifadeleri gunluk konusmalara yerlestirmek, Almanca konusurken beni daha dogal ve kendinden emin hissettirmeye basladi.

Almancanin en onemli zorlugu olan cinsiyet artikelleri (der, die, das) ve bu artikellere gore degisen isim ve sifat cekimleri konusunda, kendi yontemlerimi gelistirdim. Her ogrendigim yeni kelimeyi artikeliyle birlikte not etmeye ve tekrar etmeye ozen gosterdim. Zamanla, belirli kelime gruplarinin hangi cinsiyet artikeline sahip oldugunu hissetmeye basladim.

  • "Bratwurst": Izgara sosis.

  • "Sauerkraut": Lahana turşusu.

  • "Schwarzwälder Kirschtorte": Kara Orman pastası.

Almanca ogrenme yolculugumun bana kazandirdigi en buyuk sey, yeni bir dile ve kulture duyulan merakin insanı nasil gelistirdigini ve hayata bakis acisini nasil zenginlestirdigini deneyimlemek oldu. Bu surecte edindigim arkadasliklar, dil partnerlerimle yaptigim pratikler ve kendi kendime konusma denemelerim, bana sadece Almanca degil, hayata dair de pek cok sey ogretti.

  • "Die Kuh vom Eis holen": "İneği buzdan çıkarmak." Anlamı: Bir sorunu çözmek veya kritik bir durumu atlatmak.

  • "Da steppt der Bär": "Ayının dans ettiği yer." Anlamı: Orada parti var, çok eğlenceli bir yer.

  • "Alles in Butter": "Her şey tereyağında." Anlamı: Her şey yolunda.

  • "Wir müssen die Kuh vom Eis holen!" (Sorunu bir an önce çözmeliyiz!)

  • "Komm mit zur Party, da steppt der Bär!" (Partiye gel, orası çok eğlenceli!)

  • "Mach dir keine Sorgen, alles in Butter." (Endişelenme, her şey yolunda.)

Sizlere bu samimi deneyimlerimi aktarirken, belki ilham olur diye dusundugum bazi tavsiyelerimi de siralamak istiyorum:

1- Kendinize gercekci hedefler koyun ve bu hedeflere ulasmak icin duzenli bir calisma programi olusturun. 📅

2- Almancanin gunluk hayatinizin bir parcasi olmasina gayret edin. Evinizdeki esyalara Almanca etiketler yapin, Almanca filmler izleyin, sarkilar dinleyin. 🎬🎵

3- Hatalardan korkmayin! Dil ogrenme surecinde en cok hata yaparak ogrendigimizi unutmayin. 🙌

4- Kendinizi surekli Almanca konusmaya zorlayin, cekingen davranmayin. Pratik yapmanin en iyi yolu, dilinizi kullanmaktan geciyor. 🗣️

  • Kendinizi Almanca'ya Maruz Bırakın: Odamın duvarlarına Almanca kelimeler yazdım. Sabah uyandığımda ilk gördüğüm şey "Guten Morgen" yazısıydı.

  • Hatalardan Korkmayın: İlk zamanlar yanlış telaffuzlarım çoktu. Bir keresinde "Kuchen" (pasta) yerine "Küken" (civciv) demiştim ve herkes gülmüştü. Ama bu hatalar öğrenmemi hızlandırdı.

  • Motivasyonunuzu Yüksek Tutun: Kendinize küçük hedefler koyun. Örneğin, her hafta 10 yeni kelime öğrenmek gibi.

5- Alman kulturu ve tarihi hakkinda arastirmalar yapin. Bu, hem ogrenme motivasyonunuzu yukseltecek hem de dilin derinliklerine inmenizi saglayacaktir. 📚

  • "Der Apfel fällt nicht weit vom Stamm": "Elma ağacından uzağa düşmez." Anlamı: Çocuklar genellikle ebeveynlerine benzer.

  • "Ende gut, alles gut": "Sonu iyi olan her şey iyidir."

  • "Viele Köche verderben den Brei": "Çok aşçı çorbayı bozar." Anlamı: Çok fazla kişinin dahil olması işi bozabilir.

  • Dil Uygulamaları: Duolingo, Memrise gibi uygulamalar günlük pratik yapmanıza yardımcı olur.

  • Online Sözlükler: Leo.org, Dict.cc gibi siteler hızlıca kelime anlamlarına bakmanızı sağlar.

  • Dil Forumları ve Toplulukları: İnternetteki forumlarda sorular sorabilir, diğer öğrenenlerle iletişime geçebilirsiniz.

  • Kariyer Olanakları: Almanca bilmek, uluslararası şirketlerde iş bulma şansınızı artırır.

  • Akademik Fırsatlar: Almanya, yüksek kaliteli üniversiteleriyle ünlüdür. Almanca bilmek, bu eğitime erişmenizi kolaylaştırır.

  • Kültürel Zenginlik: Alman edebiyatı, felsefesi ve sanatı hakkında daha derin bilgi sahibi olabilirsiniz.

Sevgili arkadaslar, Almanca ogrenme yolculugumun tum samimiyetiyle sizinle paylastim. Dil ogrenmek, sabir ve ozveri gerektiren bir surec. Ancak inanin bana, emeklerinizin karsiligini fazlasiyla alacaksiniz. Her ogrendiginiz yeni kelime sizi daha genis bir dunyaya, yeni insanlara ve sonsuz olasiligin oldugu yeni ufuklara goturecek.

  • Basit Cümlelerle Başlayın: Restoranda sipariş verirken "Ich hätte gern..." (İsterdim...) diyerek başlayabilirsiniz.

  • Nazik Olun: "Bitte" (lütfen) ve "Danke" (teşekkürler) kelimelerini sıkça kullanın.

  • Anlamadığınızda Sorun: "Können Sie das bitte wiederholen?" (Tekrar edebilir misiniz lütfen?) diyebilirsiniz.

Goethe'nin de dedigi gibi:

"Ne kadar cok dil bilirsen, o kadar cok insan olursun." (Je mehr Sprachen du kannst, desto mehr Mensch bist du.)

O zaman, vakit kaybetmeden Almanca ogrenme maceraniza baslayin! Sizleri bu renkli ve zengin dunyaya davet ediyorum. Viel Spaß beim Deutschlernen! (Almanca ogrenmekte cok eglence!)

  • Bavyera Lehçesi: Güney Almanya'da konuşulur. Örneğin, "Ich" yerine "I" derler.

  • Saksonya Lehçesi: Doğu Almanya'da yaygındır. Telaffuz ve kelime kullanımları farklılık gösterebilir.

  • Schwäbisch Lehçesi: Stuttgart ve çevresinde konuşulur.

  • Uluslararası Arkadaşlıklar: Almanca bilen insanlarla arkadaşlık kurabilirsiniz.

  • Kültürel Etkinlikler: Almanca film festivalleri, konserler ve sergilere katılabilirsiniz.

  • Dil Kulüpleri ve Toplantılar: Yaşadığınız yerdeki Almanca konuşma kulüplerine katılabilirsiniz.

Kaynakca:
1. Die Deutsche Sprache: Ein Handbuch für den Unterricht, von Prof. Dr. Jürgen Wolff, Verlag Herder, 2019 (Almanca: Ogretim icin bir el kitabi, Prof. Dr. Jurgen Wolff, Herder Yayinevi, 2019)
2. Deutsch als Fremdsprache: Lehren und Lernen, von Dr. Michaela Perlmann-Balme und Dr. Susanne Schwalb, Klett Verlag, 2016 (Yabanci Dil olarak Almanca: Ogretmek ve Ogrenmek, Dr. Michaela Perlmann-Balme ve Dr. Susanne Schwalb, Klett Yayinevi, 2016)
3. Duden - Redewendungen: Wörterbuch der deutschen Idiomatik, von der Dudenredaktion, Bibliographisches Institut, 2020 (Duden - Deyimler: Alman Deyimbilimi Sozlugu, Duden Yayın Kurulu, Bibliographisches Institut, 2020)

  • "Besprechung": Toplantı.

  • "Frist": Son tarih.

  • "Vertrag": Sözleşme.

Almanca yabancı dil Almanca eğitimi avantajlar zorluklar dil öğrenme pratik yapma dil değişim motivasyon kararlılık.
Lena Baumgartner
Lena Baumgartner
Almanca Öğretmeni

Öğrencilerine Almanca'nın yanı sıra Alman kültürü ve edebiyatını da öğretmekte olan Lena, interaktif ve yaratıcı ders metotları kullanmaktadır. Öğrencilerinin dil öğreniminde başarılı olmalarını sağlamak için sürekli yeni yöntemler geliştirmektedir.