Oyun Terapisi Eğitimi

Oyun Terapisi Eğitimi ile evde anne babayla ya da okulda öğretmenle oynanan oyundan farklı olarak oyunların iyileştirici ve tedavi edici olduğunu keşfedeceksiniz.

Ücretsiz

Kayıt için önce giriş yapmanız gerekmektedir

Bu kursun içeriği:

  • Başarı sertifikası
  • AB onaylı sertifika
  • 90 Gün

Uzm. Kl. Psk. Gökçen Çokar Çoban

Eğitmenler

5(3 değerlendirme)

Öğrencilerimiz Ne Diyor?

Kurs katılımcılarımızdan gerçek deneyimler

Şafak Yasemin Gülümser

"Bir an bile sıkılmadan merakla dinledim her bir videoyu. Çocuk gelişimci olarak ..."

Ayşe Sert

"Bir sosyal hizmet uzmanı olarak en sevdiğim ve en yararlı bulduğum eğitim oldu. ..."

Aynur Orhan

"Hocamıza bize kattıkları için öncelikle teşekkür ederim. Güler yüzünüz ve akıcı ..."

Cevapları Bul

Sıkça Sorulan Sorular

Online kurslarımız ve sertifikasyon programlarımız hakkında bilmeniz gereken her şey

Oyun terapisi nedir?

Oyun terapisi, bu alanda alınan profesyonel eğitimle yapılan bir terapi türüdür. Oyun terapistleri, bir çocuğun dünyasını keşfetmek ve ona yardımcı olmak için çeşitli teknikler kullanır. Bu teknikler sayesinde, çocuğun yaşamında sorun teşkil eden durumları ortadan kaldırılabilir. 

Oyun terapisi tekniklerini kullanırken, hem bazı oyuncaklar hem de bazı oyun materyalleri kullanılır. Oyuncak hayvanlar, oyun hamurları, çeşitli boyalar, resim malzemeleri ve insan figürleri gibi materyaller; oyun terapistlerinin en çok kullandığı materyallerdendir. Her materyalin anlamı ve işlevi farklı olduğu gibi, her bir materyal de farklı tekniklerde kullanılır. 

Oyun terapisi tekniklerinin farklılaşmasında, yaş dönemleri de önemli rol oynar. Örnek verecek olursak, 4 yaşındaki bir çocuk için uygulanacak teknikle 10 yaşındaki bir çocuk için uygulanacak teknik farklıdır. Hatta 2 yaşındaki bir çocuk ve 4 yaşındaki bir çocuk için de farklı teknikler uygulanır. Bunun sebebi, çocukluktaki yaş dönemlerinin; özellikle okul öncesi dönemde hızlı bir gelişme göstermesidir. İşte bu nedenle de 2 yaşındaki çocuk ile 3 yaşındaki çocuğa aynı terapi tekniği uygulanamaz. Çünkü oynadıkları oyunlar farklıdır. 2 yaşındaki bir çocuk sadece oyuncaklarla oynamayı tercih ederken, 4 yaşından itibaren çocuklar biraz daha grup oyunlarına ilgi gösterebilir. Okul çağında olan 7-8 yaşlarındaki çocuklar da farklı oyun türlerine yönelebilir.

İşte bu nedenlerle, oyun terapisinde uygulanan teknikler yaşa göre farklılık gösterir. Oyun terapistleri, çocuğun yaşına göre terapi teknikleri belirleyerek, onun dünyasına girebilir.

Yetişkin insanların kendilerini ifade etmeleri veya bir konuyu öğrenebilmek için çeşitli yolları vardır. Ancak çocuklar için bu durum farklıdır. Çocuklar, oyun aracılığıyla dünyayı öğrenir ve kendilerini ifade ederler. Örnek verecek olursak; bir yetişkin, kendi düşünce veya duygularını ifade etmek için konuşur veya yazı yazar. Bunun dışında; yine bir yetişkin bir konu hakkında öğrenmek istediği şeyler olduğunda, araştırma yapar ve öğrenir. Bir çocuk için bu yollar, oyundan geçer. Çocuklar, kendilerini ifade etmek için oyunları kullanırlar. Aynı zamanda oyun, çocuklar için mükemmel bir eğitim aracıdır. Çocuklar, oyun yoluyla öğrenirler.

Çocuklar için hem bireysel hem de sosyal konularda yapılacak eğitim için oyun teknikleri en ideal öğrenmeyi sağlar. Bunun nedeni, çocukların oyun esnasında hem eğlenmeleri hem de öğrenmeleridir. Eğlenerek yapılan bir öğrenme ile ezber yoluyla yapılan öğrenme farklı sonuçlar ortaya çıkartır. 

Geçtiğimiz haftalarda ülkemize okçulukta altın olimpiyat madalyası getiren gencimiz Mete Gazoz’un başarısı da bu konuya en güzel örnektir. Babası, Mete’nin hayatına okçuluğu oyun yoluyla sokmuştur ve sonuçta dünya çapında bir başarı elde edilmiştir. 

Oyun terapisi de oyun yoluyla çocuklardaki bazı rahatsızlıkların veya tıkanmışlıkların giderilmesi amacıyla yapılan bir metottur. Çocuğun dünyasında olan karmaşık veya ifade edilemeyen sıkıntıların ortaya çıkarılmasında ve iyileştirilmesinde önemli rol oynar.

Oyun terapisi neden önemli?

Kendi enerjisini oyuna da yansıtarak bir nevi bir dünya oluşturan çocuklar, bu dünya içinde kendilerini ifade ederler. Oyun terapisinin de söylemek istediği, çocuğun oyunlar aracılığıyla iletişim kurduğudur. Bir dünya yaratan ve bu dünya aracılığıyla iletişim kuran çocuk, çeşitli sıkıntı ve sorunlarında da çoğunlukla oyuna sığınır. Aynı zamanda yaratıcılık, keşif yapma, düşünme ve yeteneklerini-ilgi alanlarını açığa çıkarabildiği yer de oyunlardır. Durum böyle olunca oyunların geçmişten günümüze, insan hayatındaki önemi ve yeri üzerine psikoloji bilimi de çalışmalar yürütmüştür. Bugün oyun terapisi yöntemi, çocuğun sığındığı limanı ve kendini ifade edebildiği ortamı anlamak için bir dizi oyun terapi türleri geliştirmiştir.

Deneyimsel oyun terapisi, filial oyun terapisi, masal, terapisi, bilişsel davranışçı terapisi ve gelişimsel oyun terapisi gibi oyun terapi türleri en sık başvurulan bazı oyun terapilerindendir. Oyun terapilerinin temel önemi, çocuğun göstermediği ya da göstermek istemediği bazı sorun ve sıkıntıları terapi yöntemi içinde açıklamaya önayak olmaktır. Burada oyun ortamı yaratılır ve uzman oyun terapisti tarafından gözlem başlar. Şunu da söylemek gerekir ki terapide yalnızca oyun oynanmaz. Oyun terapisi, psikoterapotik bir yöntem içerir. Yani terapist yargılamadan, pozitif bir iyileştirme gayreti içinde danışanla rahatlatıcı bir iletişim kurar. Böylece çocuğun dünyası, kendini danışana açarak sorunun kaynağını ortaya çıkarır. Kısacası çocuk gelişimi ve psikolojisi açısından ileride daha büyük ve yıkıcı sorunlara neden olabilecek asıl soruna müdahale ederek çözebilmek, başta çocuk olmak üzere ebeveyn ve toplum psikoloji açısından da önemli bir kazanım olacaktır. 

Oyun terapisi eğitiminde neler var?

Friedrich Fröbel: Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür. İnsanın en olumlu yetenekleri orada yükselir. demiştir. Oyun terapisi, çocukların oyun ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade etmelerine odaklanan bir tekniktir. Oyun ve gerçek arasındaki köprüden yararlanır. Yetişkinler için danışmanlık hizmetinin çocuklardaki versiyonudur diyebiliriz. Hedef grubu 2-12 yaş aralığındaki çocuklardır. Terapi sırasında çocuk adeta cümlelerini oyuncaklarla kurar. Tedavi temelde çocuğu merkezine alsa da aslında bütüncüldür. Aileyi de içine alır. Zaten çoğu kez ebeveynler Çocuğumun bir derdi var anlayamıyoruz. Bize bir şey söylemiyor. Ama çok değişti… gibi yakınmalarla terapiste gelirler. Terapinin prensibi şudur: Çocuğa kendini rahat ve güvende hissedebileceği bir ortam hazırlanır. Oyuncaklar verilir. Oyun deneyimi desteklenir ve cesaretlendirilir. Uzman görüşüne göre oyun planlı ya da doğaçlama kurgulanabilir.

Çocuk, oyun esnasında yargılanmadan gözlemlenir. Çocuk talep ettiği taktirde oyuna dahil olunur. Duyguları çocuğa özetlenerek geri aktarılır. Davranışları övülmez. Bu esnada baskıcı olunmaz. Gereksiz soru sormamak gerekir. Terapide oyuncakların yanı sıra film ve kitaplarda kullanılabilir. Seanslar ilerledikçe çocuğun duyguları netleşmeye başlar. Çocuk kendi duygusunu anlar ve ifade etmeye başlar. Korku endişe ve hayal kırıklıklarını derinleşerek aktarır. Sevgi, nefret ve saldırganlık gibi olumlu ve olumsuz duygularının altında yatan nedenleri açığa çıkarır. Buraya kadar olan süreçte sadece sorun ve sorunun nedeni tespit edilmiştir. Bir anlamda teşhis konuldu da diyebiliriz. Terapide asıl amaç ise sorunu çözümlemektir. Bu noktada danışman, aile ve çocuk arasında köprü görevi kurar. Onlara günlük hayatlarını düzenlemelerinde rehberlik eder.

Oyun terapisi sertifikası ne işe yarar?

Oyun Terapisi Eğitimi alan kişilerin çocuklara bakış açısı değişir. Onlarla daha kolay iletişim kurarlar. Duygu ve düşüncelerini daha rahat anlarlar. Empati yetenekleri gelişir. 

Oyun Terapisi Kursuna katılanlar gerekli teorik bilgileri öğrenirler. Öğrendiklerini kullanabilme becerisi de kazanırlar. Eğitimi terapötik (tedavi edici)bir araç olarak kullanma konusunda bilgi sahibi olurlar. Eğitim sırasında vaka çalışmaları da yapılır. Eğitimin kazanımlarına bakacak olursak şu şekilde maddelemek mümkün:

  • Öz yeterlilik geliştirmek.

  • Sorunlara yeni çözümler oluşturmak.

  • Kendi davranışlarının sorumluluğunu almak.

  • Duyguları deneyimlemek ve ifade etmeyi öğrenmek.

  • Empati kurmak ve duygulara-düşüncelere saygı göstermek.

  • Aile ile sosyal ve ilişkisel beceriler geliştirmek.

Oyun Terapisi dersleri yüz yüze eğitim yöntemi kullanılarak verilebilir. Son yıllarda uzaktan eğitim yöntemiyle de eğitim almak mümkün. Bu alanda ENSTİTÜ bünyesinde verilen eğitim oldukça zengin ve yeterli içeriğe sahip. Dersler deneyimli bir eğitmen olan Yasemin Erdemir tarafından veriliyor. Yasemin Erdemir, İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunudur. Beykent Üniversitesi’nde, Klinik Psikoloji (Tezli) Yüksek Lisans yapmıştır. Pedagojik formasyonunu İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde almıştır. Mentis Psikoloji Merkezi’nde klinik psikolog olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda Maltepe Yönder Okulları’nda rehberlik ve psikolojik danışman olarak görevini sürdürmekte ve düşünme becerileri derslerine girmektedir. Ailelere, eğitimcilere, sosyal hizmet uzmanı ve psikologlara yönelik olarak farklı konularda eğitim ve seminerler vermektedir. Proje geliştirme ve bülten oluşturma çalışmaları vardır. ENSTİTÜ bünyesinde masal terapisi eğitimi de vermektedir.

Oyun Terapisi Kursu online olarak verilir. Katılımcılar eğitime kaydolduktan sonra ders notlarına ve 5 adet video içeriğine erişebilir. Abonelik süresi 22 gündür. Bu süre içerisinde 1 kez olmak üzere ödev yapmanız istenir. Ödev zorunlu değildir ancak yapıldığı takdirde sınav başarısı üzerine olumlu etkisi olur. Canlı derslere katılabilir ya da sonrasında katılamadığınız derslerin videolarını izleyebilirsiniz. Canlı dersler esnasında eğitmene soru sorabilirsiniz. Dersler tamamlandıktan sonra sertifika almak için sınava girmeniz gerekir. Öncesinde deneme sınavına girerek kendinizi test etmeniz mümkün. Sınavdan en az 70 puan alma zorunluluğu var. Yeterli puanı aldığınızda sertifika alma hakkına sahip olursunuz. Alacağınız sertifika soğuk damgalıdır. Özel ve resmi kurumlarda geçerlidir. Uluslararası geçerliliğe sahiptir.

Oyun terapisi kimlere yöneliktir?

Oyun terapisi eğitimi, kimi kurs içeriklerinde işin sertifikasına ihtiyaç duyan kişilere yönelikken bazı kurs merkezlerinde ise herkese açıktır. Tabii ki herkese açık bir kurs, herkesin almasını gerektirmez. Fakat çocukla ya da çocuklarla iletişim kuran bir kişinin farkındalığını oluşturması için oyun terapi eğitimi doğru bir başlangıçtır. Ayrıca terapi yönteminde uzmanlığı ve yetkinliği kanıtlamak için eğitim şarttır.

Genel olarak ise oyun terapisi eğitimi aşağıdaki alanları ve kişilere yöneliktir:

  • Psikologlar

  • Aile Danışmanları

  • Çocuk Gelişim Uzmanları

  • Öğretmenler

  • Sosyal Hizmet Çalışanları

  • Psikoterapistler

  • Psikiyatristler

  • Ebeveynler

Oyun terapisi bir yetkinlik eğitimi olmakla beraber, farkındalık ve kapsamlı bir psikoloji öğretimi de içerir. Özellikle ebeveynler eğitimi alarak çocuk psikolojisi hakkında bilgilenebilir ve terapide nasıl bir katılım sağlayacaklarına önceden vâkıf olabilirler. 

Oyun terapisi kursu konu başlıkları nelerdir?

Oyun terapi kursu, Uzman Klinik Psikolog Yasemir Erdemir tarafından verilmektedir. Canlı ve canlı ders tekrarlarının olduğu oyun terapi eğitiminde, başarılı olmanız durumunda online sertifika verilir. Belgeli sertifika almak istiyorsanız ise ayrıca bir talep oluşturmanız mümkün. Oyun terapi eğitiminin ders içerikleri ise aşağıdadır:

  • Oyun ve Oyunun Anlamı

  • Oyun Terapisinin Tarihi ve Gelişimi

  • Oyun Terapi Kuramsal Yaklaşımlar

  • Oyun Terapisi ile İlgili Temel Kavramlar ve Teknikler

  • Terapötik Yöntemle Oyun Terapisi

  • Gelişim Dönemlerine Göre Oyun ve Aşamaları

  • Çocukla İletişim Kurma ve Gözlem

  • Oyun Terapisti ve Terapistlik Becerileri

  • Oyun Terapisine Sınır Koyma

  • Oyuncaklar, Oyun Terapisi Materyalleri ve Anlamları

  • Vaka Örnekleri

Oyun terapisi eğitimi alanlar nerelerde çalışabilir?

Öncelikle Bu eğitime kimler katılmalı? noktasında bilgi vermekle başlayalım. Aslında eğitime ilgi duyan herkes katılabilir. Anne ve babalar bu alanda kendini geliştirmek isteyebilir. Terapi hizmetinden faydalanmak isteyenler de öncesinde bilgilenmek için eğitime katılmak isteyebilirler. Elde edilecek kazanımlar bazı meslek mensuplarının kariyerleri için oldukça kıymetlidir. Çalışmalarını destekler niteliktedir. Aşağıda sertifikayı profesyonel olarak kullanabilecek meslek alanlarını listeledik.

  • Profesyonel Olarak Çocuk Gelişimi, Psikolojisi Ve Eğitim Hizmeti Verenler.

  • Okul Öncesi/ Anaokulu Öğretmenleri

  • Çocuk ve Ergen Psikiyatrisleri

  • Çocuk Gelişim Uzmanları

  • Özel Eğitim Uzmanları

  • Dil ve Konuşma Bozukluğu Terapistleri

  • Odyologlar

  • Sosyal Hizmet Uzmanları

  • Psikologlar

  • Psikolojik Danışmanlar

  • Aile Danışmanları

  • Bireysel Danışmanlık ve Terapi Yapan Uzmanlar

Ayrıca bu meslek alanlarında lisans ve lisansüstü eğitime devam edenler de eğitime katılabilir. Çeşitli kreşlerde, ana okullarında ve özel okullarda görev yapabilirler. Çocuklara hizmet veren iş kollarında danışmanlık yapabilirler. Görsel ve yazılı basın araçlarını kullanarak eğitim faaliyetleri düzenleyebilirler. Eğitimi sadece yukarıda sıraladığımız meslek grupları için algılamak doğru olmaz. Alan dışı bu eğitimi alarak oyun ablası gibi pozisyonlarda çalışmak mümkün. Siz de mutlaka özellikle büyük şehirlerde oyun ablası aranıyor şeklinde iş ilanlarına rastlamışsınızdır. Üstelik tatminkar ücret teklifleri olabiliyor.

Oyun terapisi çocukla iletişimde faydalı mı?

Oyun terapi eğitimi alan ya da bu konuda bilgilenen ebeveynler, duruma ve çocuğa karşı daha bilinçli hareket ederler. Fakat uzman bir terapi yöntemi, uzman olmayan ebeveynler tarafından uygulanmamalıdır. Oyun terapi eğitiminin ebeveynlere temel faydası, oyun sırasında çocuğun durumunu gözlemleme farkındalığı yaratmasıdır. Maalesef çocuğun oyun ile olan bağlantısı ebeveynler tarafından tam olarak anlaşılmıyor. Oyun terapisinin bu konuda farkındalık yaratacağı aşikar. Bu farkındalığa gerçekten sahip olmak için ise çocukla iyi bir ilişki ve iletişim kurmak gerekir.

Ayrıca bu iletişim sürecinde çocuğu zorlamak da olumsuz bir davranıştır. Çocuğun ağlamasını ya da dert anlatmasını da beklememelisiniz. Çocuğun kendini en rahat şekilde ifade edebildiği oyun sürecini rahatsız etmeden gözlemlemek, en doğru ve beklenen davranış olacaktır. Ebeveynlerin çocuk gelişimi ile bilgileri ve uygulamaları öğrenmeleri en çok kendi çocuklarına yarayacaktır. Çocuğun yaşayabileceği zorlukların da olabileceği ve küçük yaştan itibaren yük taşımaktan yorgun düşmüş bir ruh haline sahip olabileceği unutulmamalıdır. İletişim ve ilişki kurma sürecinde, çocuğu zorlamadan ve yargılamadan terapi sürecine hazırlamak ve terapide danışmanı dinlemek, bilinçli bir ebeveynin de en doğru davranışlarından olacaktır. 

Oyun terapisi hangi yaş aralığındaki çocuklara uygulanır?

Oyun terapisinin uygulama yaşı, 2-13 yaş aralığıdır. Ayrıca oyun terapi yönteminin uygulama alanları da vardır. Temel olarak çocuğun duydurumunda yaşadığı olumsuzluklar ve şiddetli hareketler, terapi gerektirecek durumları içerir. Genel olarak ise travma, ebeveyn ya da yakın kişinin kaybı, dikkat eksikliği, boşanma, özgüven eksikliği, altını ıslatma, güvensiz bir ortamda yetişme gibi durumlar çocuğun terapi almasını gerektirir. Özellikle bu konuda ebeveynlerin ve öğretmenlerin bilinçlenmesi, durum tespitini hızlıca yapılabilmesine önayak olur ve çocuğun içinde bulunduğu olumsuz ruh hâlinin devam etmemesi için terapi düşünülür.

Oyun terapisi neden gerekli?

Çocuklar, yaşadıkları bir sorunu kendi kendine veya aileleri yardımıyla çözemediklerinde profesyonel destek devreye girer. Bazı sorunlar, küçük bir oyun sohbetiyle veya birkaç seans oyun terapisi teknikleriyle kısa sürede halledilebilir. Ancak öyle sorunlar vardır ki, oyun terapisi konusunda farklı metotlar kullanmayı gerektirebilir. Bu sorunlar, çocuğun kendi karakteriyle ilgili olabileceği gibi, aile içi iletişimleriyle de ilgili olabilir.   

Oyun terapisi, sorun yaşayan çocuğun hem kendisi için hem de çevresiyle olan ilişkileri için gereklidir. Bu sayede, çocuğun psikolojik ve sosyolojik açıdan sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesine katkı yapılmış olur.  

Oyun terapisi sayesinde bir çocuk; 

  • İçsel çatışmalarını çözerek psikolojik olarak rahatlar,

  • Kendisinin farkına varmaya başlar ve kendilerini daha rahat ifade edebilir, 

  • Özgüven, özsaygı ve sorumluluk gibi davranışlarını geliştirebilir,

  • Ailesi ve çevresiyle olan iletişimlerini düzeltir, 

  • Sorun çözme konusundaki becerilerini geliştirmeyi öğrenir.

Oyun terapisinin uygulanma dönemleri

Çocukların oyun oynamaya başlama dönemi, ortalama olarak 2 yaştır. O nedenle oyun terapisine başlangıç da 2 yaştan itibaren öneriliyor. Çocuğun oyun dönemi, yoğunluk olarak anaokulu ve ilkokul dönemlerini kapsar. İlkokul dönemi çocukları, iletişim kurabilecek kadar konuşabilmelerine rağmen, bazı duygu ve düşünceleri için oyuna ihtiyaç duyarlar. Hatta bazı zor konuları daha rahat öğrenebilmek için, oyun gibi eğlenceli bir hale de getirebiliyorlar.

Oyun terapisi, her yaşa farklı bir bakış açısıyla ve farklı tekniklerle uygulanır. Çünkü çocuklar yaş gruplarına göre fiziksel ve bilişsel olarak farklı gelişimler gösterir. 2 yaştan 6 yaşına kadar olan dönemdeki oyun türleri ve oyun terapisiyle, 6 yaştan sonrakiler arasında çeşitli farklar bulunuyor. Bu nedenle oyun terapisi konusunda bu farklara dikkat edilerek terapi teknikleri uygulanmalıdır.  

Okul Öncesi Dönemde Oyun Terapisi

2-6 yaş dönemi çocuklarının, ilkokul dönemi çocuğuna oranla kendine özel bir dünyaları vardır. Fiziksel olarak ve bilişsel olarak değişik ilgileri ve uğraşları doğrultusunda o dünyalarında yaşarlar. Çocuğun bilişsel gelişiminin başladığı okulöncesi dönemde, soyut düşünce sistemi ve hayal gücü henüz gelişmemiştir. Oyunlar sayesinde çocuk, hayal gücünü ve soyut düşünceleri somut nesnelere aktararak öğrenebilir.

Çocukların soyut düşüncelerini geliştiren en önemli etkenlerden biri, çoğu çocukta görülen hayalî arkadaş karakteridir. Hayalî arkadaşlar ve birçok soyut simge, onların kendi dünyalarının bir parçasıdır. Çocuklar bu hayalî arkadaşlarıyla, karşılarındaymış gibi konuşurlar ve oyun oynarlar. Bazen de bir oyuncağı arkadaş olarak seçerler ve bu rolü o oyuncağa yüklerler. O oyuncakla sohbetler ederler ve türlü oyunlar oynarlar. Bunun nedeni, çocuğun bilişsel olarak kendi dünyasını kurması ve o dünyada sosyal yaşam provalarını yapmasıdır. Çünkü insan bir sosyal varlıktır, çocuklar da bu sosyalleşmeye oyunlar sayesinde başlarlar. 

2-6 yaş çocuklarının sosyalleşmeyi ve sosyal hayattaki rolleri öğrenmelerinin en önemli yolu oyundur. Çocuklar çeşitli oyun türleriyle birlikte; mesleklerdeki, ailedeki ve diğer ortamlardaki rolleri öğrenebilirler. Kitaplardaki ve çizgi filmlerdeki karakterleri, olayları kendi dünyalarında canlandırdıktan sonra ifade etmeye başlıyorlar. Aslına bakarsanız bu canlandırmalar, bir bakıma model alarak öğrenmeyi de çağrıştırıyor. Çünkü bu yaş çocuklarının, hem ailedeki hem de diğer kaynaklardaki (kitaplar, çizgi filmler…) kişileri taklit ettikleri bilinen bir gerçektir. Bu yaş çocukları, model alarak (taklit ederek) öğrenme süreçlerini sürdürür. Oyunlar hem çocuklar için eğitici, hem de psikolojik olarak rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Hatta diyebiliriz ki oyun, çocuk üzerinde iyileştirici olan yegâne etkendir.  

Okul öncesi dönemi çocuklarının, model alarak öğrendiklerini kabul etmek gerekir. Model alarak öğrenen bir çocuk, öğrendiği bilgileri davranış haline getirir. Çocuğun model aldığı kişi aynı davranışa devam ederse, çocuktaki öğrenilmiş davranış da zamanla karakterine oturur. Bu yaş grubundaki oyun terapilerinde, model alınan kişiyle de görüşme yapmak gerekebilir. Çocuğun sorunu, yanlış bir davranıştan kaynaklanıyorsa; bu davranışın model alınan kişiden mi öğrenildiği araştırılmalıdır. 

İlkokul Dönemindeki Oyun Terapisi

6-12 yaş aralığındaki ilkokul çağı çocuklarının sosyalleşmesi, okul hayatı sayesinde hızlı bir şekilde olur. Bu dönem çocukları, daha çok okul arkadaşları veya diğer ortamlardaki arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamaktan hoşlanırlar. Çocuğun her konuda geliştiği ve fiziksel olarak hareketlendiği ilkokul çağları, ekip çalışmalarının başladığı yaşlar olarak kabul edilir. İlkokul çağındaki erkek çocukları arasında popüler olan futbol, basketbol gibi sporlar aslında birer oyundur. Bu oyunlar sayesinde çocuk, ekip çalışmasını ve birlikte paylaşımlar yapmayı öğrenir. Bu nedenle ilkokul çağındaki çocuklar arasında sosyalleşme oldukça fazladır. Ancak sosyalleşmenin fazla olması, bazı zamanlarda çocuklar arasında sorunlara yol açabiliyor. Bunun nedeni, farklı karakterlerdeki ve farklı kültürlerden gelen çocukların anlaşmasının zor olmasıdır. Oyun terapisinin rolü de tam burada karşımıza çıkar ve bu sorunlarda çocukların destekçisi olur. 

Oyun terapisi, ilkokul çağlarında hem arkadaşlıklar arasındaki hem de okul ve ders konularındaki sorunlar için de kullanılan bir metottur. Akran zorbalığı, saldırganlıklar gibi davranış bozukluklarının tedavisi için oyun terapisi mutlaka kullanılmalıdır. Çünkü akran zorbalığı yapan veya yapılan, saldırganlık yapan veya yapılan bir çocukla sadece sözlü iletişim kurmak yeterli olmayabilir. Sözlü iletişimin yanında, oyun terapisi teknikleri de uygulandığında sonuçlar daha başarılı olacaktır. 

Saldırganlık ve zorbalık gibi; istismar ve şiddet mağduru olan bir çocuk için sözlü iletişim bile zor olabilir. Bu noktada oyun terapisinin farklı teknikleri devreye girer ve sonuç oyunlar aracılığıyla alınabilir. İlkokul çağının son yaşlarına ve ortaokul çağı diyebileceğimiz 10-12 yaş aralığına geldiğimizde, daha farklı sorunlarla karşılaşmak mümkün. Ergenlik yaşının yaklaştığı yaşlar olan bu çağdaki sorunlar biraz daha psikolojik kaynaklı olabiliyor. Hormonların etkisiyle daha çok psikolojik, fizyolojik ve davranışsal sorunlar ortaya çıkıyor. Ergenlik dönemi tabii ki oyun terapisinin uygulama alanına girmez. Ancak ergenlik öncesi dönemdeki 10-12 yaşlar ergenliğin ayak seslerinin başladığı dönemdir. O nedenle, bu yaş aralığındaki çocukların sorunları daha farklı oyun terapisi teknikleriyle çözülebilir.    

Oyun terapisinin kullanıldığı durumlar nelerdir?

Oyun terapisinin kullanıldığı durumların bazıları genetik, bazıları da psikolojik ya da davranışsal kaynaklıdır. Bu terapinin çoğunlukla aşağıdaki durumlarda kullanıldığını görüyoruz:

  • Aile içindeki bağlanma ve ayrılma sorunları

  • Çocukluk çağındaki çeşitli korkular

  • Çocuklukta yaşanan travma çeşitleri

  • Aile içi ve çocuğa karşı şiddet ve istismar türleri

  • Uyum ve davranış problemleri

  • Saldırganlık ve zorbalık sorunları

  • Kardeşler arasındaki sorunlar

  • Okul ve ders çalışma sorunları

  • Öğrenme güçlüğü

  • Dikkat eksikliği

  • Hiperaktivite bozukluğu

  • Otizm

  • Fiziksel ve gelişimsel sorunlar

  • Çocuğun psikososyal sorunları

  • Uyku, beslenme ve tuvalet sorunları

  • Ebeveyn boşanması veya kaybı

Oyun terapisi ne kadar sürer?

Oyun terapisi uygulamalarının seans süresi yaklaşık olarak bir saat olarak düzenlenir. Seans sayısı ise, hem çocuğa hem de problemin ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Terapistlere göre bir oyun terapisi en az 8 seans boyunca devam etmelidir. Çünkü çocuğun dünyasına oyunla dahil olmak için çocukla yakın bir iletişim kurulması gerekir. Bu yakın iletişimi kurabilmek, haliyle biraz zaman alabilen bir şeydir. 

Seans sayısı ortalama 8-10 olarak düşünülse de, terapist gerekli görürse seans sayılarını da arttırabilir. Çocuğun durumuna ve problemdeki değişikliklere göre bu sayılar, 10 seanstan 40 seansa kadar uzayabilir. Seans sayısının arttırılmasına neden olan başka bir etken de, ailenin seanslara dahil edilmesidir. Çünkü bazı durumlarda sadece çocukla oyun terapisi yapmak yeterli gelmeyebilir. Ailenin de seanslara dahil edilmesiyle, farklı bir çözüm yolu denenebilir. 

Oyun terapisti ne iş yapar?

Oyun terapistinin yaptığı işler şunlardır: 

  • Öncelikle çocuğun özel dünyasına dahil olmaya ve onu anlamaya çalışır. 

  • Oyuncaklar ve oyun kurma teknikleri aracılığıyla çocuğun kendi dünyasını ifade etmesine yardımcı olur. Bu tekniklerle kurulan oyunlar, çocukların psikolojik olarak rahatlamasını sağlar. 

  • Çocukların duygusal ve bilişsel ihtiyaçlarını karşılayacak oyunlarla terapi uygularlar. Bu sayede çocuklar dünyayı daha rahat algılayıp daha mutlu

  • Bazen çocuk için oyunlar kurup çocuğu yönlendirir. Böylelikle çocuğun oyun içindeyken sorunu fark etmesine ve düzeltmesine aracılık eder.

  • Çocuğun duygularıyla, davranışlarıyla veya düşünceleriyle ilgili sorunları oyun içerisinde saptar ve uygun çözüm yolları sunar.

  • Çocuk için oyun alanında özgürlük sunar ve oyunun çocuk üzerindeki iyileştirici etki yapmasına yardımcı olur. 

Oyun terapisti olmak için gereken şartlar

Oyun terapistliği sertifikası alabilmek için bazı niteliklere sahip olunmalıdır. Bunlardan en önemlisi eğitimdir. Bu kişiler sahip oldukları uzmanlığın üzerine oyun terapisi programını tamamlayarak oyun terapisti olurlar ve çocukların duygu dünyasına dokunmayı öğrenirler.

Oyun terapisti olma imkanına sahip olanlar: Psikologlar, psikolojik danışmanlar, pedagoglar, sosyolog, sosyal hizmetler, psikiyatrlar, psikiyatri hemşireleri, çocuk doktorları, çocuk gelişim uzmanları, özel eğitim uzmanları, konuşma terapistleri, odyoloji bölümü, duyu bütünleme uzmanları, sosyal hizmet uzmanları, sınıf, rehber ve okul öncesi öğretmenleri ve bu bölümlerde ön lisans ve lisans eğitimi gören öğrencilerdir.

Oyun terapistliği sertifika programı sunan bir kurumdan eğitim almış ve bu eğitimle ilgili geçerli bir sertifikaya sahip olanlar, oyun terapisti olarak çalışabilirler.

Nasıl oyun terapisti olunur?

Oyun terapistliği günümüzün gözde mesleklerinden biridir. Oyun terapisi konusundaki sertifika eğitimlerine katılmak gerekir. Eğitimlerde aldıkları sertifikalar sayesinde çeşitli yerlerde oyun terapisi uygulayabilme imkânı elde ederler. İstanbul İşletme Enstitüsünün alanında uzman eğitmenleri tarafından hazırlanarak verilen Oyun Terapisi Eğitimi ile sertifika sahibi olabilirsiniz. 

Sertifika programları ile oyun terapisi konusundaki teorik bilgi ve becerilerle birlikte terapistik araç olarak oyun terapisi yöntemlerini kullanabilmeyle ilgili bilgi ve becerileri kazandırmak amaçlanır. Ayrıca katılımcıların çalışacakları anne-babalara pratik ebeveynlik becerilerini öğreterek çocukların duygusal sıkıntılarına yardımcı olmalarını sağlamak amaçlanır.

Oyun terapisi eğitiminde oyun, oyun terapisinin tarihi ve gelişimi, oyun terapisi ile ilgili temel kavramlar, teknikler, çocukla ilişki kurma, gözlem, oyun terapistinin özellikleri, oyuncaklar ve anlamları ve örnek vakalar kapsamında bilgilendirme ve çalışmalar yapılır. Çocuk gelişimi, psikolojisi ve eğitimi ile çocuk – ebeveyn iletişimi konularında kendilerini geliştirmek isteyenler de bu eğitime katılabilirler.

Oyun terapisinin çeşitleri nelerdir?

Oyun terapisi, psikolojik bazı problemlerin birtakım yöntemler kullanılarak iyileştirilmesinde kullanılan terapilerden biridir. Genellikle çocuklarda uygulanan ve iyi sonuçlar elde edilmesine olanak sağlayan bir terapidir. Çocuğun iç dünyasındaki karmaşayı bazı figürler, oyuncaklar ve eşyaları kullanarak dışarıya yansıtması temel alınır. Öyle ki her çocuk biriciktir ve hepsini yaşadıklarını ifade etme biçimi farklılık gösterebilir. Bu nedenle oyun terapisi de tek çeşit değildir. Oyunda kullanılan oyuncakların ve bu oyuncakların bulunduğu ortamın değişkenlik gösterdiği bazı oyun terapisi çeşitleri vardır. Bunları birbirinden ayıran en büyük özelliklerden biri de terapistin yaklaşımıdır. Gerekli eğitimlerini alan bir terapist bu ekollerden birini benimser ve bu alanda çalışmaya başlar.

  • Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi

  • Filial Terapi

  • Kum Terapisi

  • Threplay Oyun Terapisi

  • Adlerian Oyun Terapisi

  • Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

  • Gelişimsel Oyun Terapisi

  • Deneyimsel Oyun Terapisi

  • Kukla Terapisi

  • Psikodinamik Oyun Terapisi

Bu terapilerden Filial terapisi ailenin çocuk ile olan ilişkisini temel alan ve son yıllarda en çok yaygınlaşan terapi çeşitlerinden biridir. Aile ile oyunu birleştiren ve aynı zamanda aileye de bir psiko-eğitim sunan bu terapi genelde 3-10 yaşları arasında çocuklarda uygulanır.

Oyun terapisi uygulamak için hangi oyuncaklar gerekiyor?

Oyun terapisine özgü oyuncaklar vardır. Bu oyuncaklar ile hazırlanmış fazla kalabalık olmayan ferah bir oyun alanı oluşturulması çocukların kafa karışıklığını önleyeceği için önemlidir. Aynı zamanda bu terapide kullanılan oyuncakların yaşamdan izler taşıyan çağrışım yapacak oyuncaklar olmasında özen gösterilmektedir. Bu oyuncaklardan bazıları şu şekilde kategorize edilebilir;

  • Çocukların günlük hayatta gördükleri ve bildikleri oyuncaklar: bebekler, evler, hayvanlar, bitkiler, eşyalar, taşıtlar, oyuncak ev aletleri, tamir aletleri, müzik aletleri gibi.

  • Çocukların içlerindeki öfkeyi ve agresyonu ortaya koymak için kullanılan oyuncaklar: tabanca, polisler, askerler, dart oyunu gibi.

  • Çocukların duygusal boşalımını sağlamak için ve içinde bulundukları durumu kendi hayal güçlerini kullanarak yaratıcılıkları ile gösterdikleri oyuncaklar: oyun hamuru, boya kalemleri, kağıt ve kalem, legolar, parmak boyası gibi.

Ayrıca bir oyun terapisti çocukları seven ve onlar ile iyi ilişkiler kurabilen kişiler olmalıdır. Sabırlı, anlayışlı ve güler yüzlü olmak da yine çocuklar ile iyi ilişkiler kurabilmek için gereklidir. İyi bir diksiyon eğitimi alarak, çocukların anlayabileceği şekilde akıcı ve yalın olması kadar terapistin ses tonu da çocuk ile iletişimini etkileyen bir unsurdur. Bu alandaki oyun terapisi eğitimi alındıktan sonra hem ulusal hem de uluslararası alanda yapılan yeni çalışmaları takip ederek terapist adaylarının kendilerini geliştirmeleri gerekir. 1900’lü yıllardan beri oyuncaklar ile oyun oynamak süregelen bir aktivite olmasına rağmen bunu terapileşmesi yeni bir girişimdir. Bu yüzden her geçen gün alanda yapılan yeni çalışmalar, uygulamalar, tespitler ve eserler artmaktadır.

Oyun terapisi ev ortamında yapılabilir mi?

Filial terapide ebeveynlerin de oyun terapisi sürecinde katılması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Bunlardan biri de ebeveynlere gerekli eğitimlerin verilip çocuklarıyla olan oyun aktivitelerini videoya kaydetmesini isteyerek terapistin değerlendirmesine sunmaktır. Böylece oyun terapisi evde de gerçekleştirilebilir.

Oyun terapisinin sıradan oyunlardan farkı nedir?

Çocuğun oynadığı oyun her zaman aynıdır ve oyuncaklar yardımı ile gerçekleştirdiği bir eylemdir. Oyun terapisinin tek farkı bir terapistin gözlemi ve yorumu ile arka plandaki duygu ve düşüncelerin anlamlandırılmasıdır. Bu nedenle iki oyun arasında işlev olarak farklılıklar vardır.