Doğum fotoğrafçısı özellikle annenin göremediği anlara tanık olan kişidir. Ve anneye ömür boyu bakabileceği hatta torunlarına gösterebileceği ömürlük fotoğraflar çeker. Her anı özeldir ve asla geri alınamayacak anlardan oluşur. Doğum fotoğrafçısı, anne-babanın ve diğer tüm aile üyelerinin heyecanına ortak olur. Hele ki aileye gelecek bebek ilk torun ise fotoğrafçı kendisini büyük bir telaşın, heyecanın, sevincin, kaygının ve stresin içinde bulur. Bu süreç, tüm duyguların birbirine girdiği ve yaşandığı bir süreçtir.
Fotoğrafçının bu anları yönetebilmesi gerekir. Bazen aile fertlerini sakinleştirebilmesi, bazen de annenin elinden tutarak ona moral verebilmesi gerekir. Dolayısıyla; fotoğrafçının insani ilişkileri çok iyi olmalı, anne-babaya ve ziyaretçilere sevgi dolu ve şefkatli yaklaşabilmeli. Ortamdaki durumu gözlemlemeli, farklı duygu durumlarını fark ederek, gerekirse bir hayalet gibi davranabilmelidir. Her doğumun farklı olması gibi her ailenin dinamiklerinin de farklı olabileceğini unutmayalım.