Dünyanın en yaygın dillerinden biri olan Almanca, Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin Cermen dilleri koluna bağlıdır. Diller tarihinin en eskileri arasında yer alan Almanca, aynı zamanda Avrupa Birliği’nde en çok konuşulan dildir.
Avrupa Birliği’nin üç çalışma dilinden biridir ve dünyanın en önemli ikinci bilim dilidir. Almancayı neredeyse tüm dünyada öğrenilecek ağırlıkta bir dil yapan etkenler arasında ise Almancanın konuşulduğu ülkelerdeki teknolojik gelişmeler, ülkelerin politik konumu ve Almancanın bir bilim, sanat dili olarak taşıdığı tarihi önem vardır.
Anadil ve İkinci Dil Olarak Almancanın Dünyadaki Yeri
Araştırma ve geliştirme alanlarında, akademide, siyasette, ekonomide ve daha sayamadığımız birçok alanda dünyada önde gelen ülkelerin yoğun olarak kullandığı dillerden olan Almanca yaklaşık 40 ülkede, 130-140 milyon kişi tarafından konuşulmakta.
Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, Lihtenştayn, Lüksemburg ve Belçika’da resmi dil olan Almanca; Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Macaristan’da resmi dil düzeyinde yaygın olarak konuşulur.
Yazı sistemi oldukça düzenli olsa da konuşulan Almanca lehçeleri büyük oranda değişim gösterir. Standart yazı dili olan, özellikle kitaplarda, gazetelerde kullanılan Yüksek Almanca ve kuzeyin aşağı topraklarında konuşulup ses sistemi İngilizceye yakın olan Aşağı Almanca olarak temel iki ayrı grupta incelenebilir Almancanın lehçeleri.
Almanya’nın Türkiye Piyasasındaki Yeri ve Almancanın Önemi
Almanya, gurbetçi Türk nüfusunun en fazla olduğu ülke. Aynı zamanda ihracat ve ithalat için de yeri ayrı. En çok ticaret yaptığımız ülkelerin başında yer alıyor. Senelerdir ihracat yaptığımız ülkelerin önünde gelen Almanya, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre 2019’da yaklaşık 15 milyar Dolar’la 1 sıradaki yerinden ayrılmadı.
Bu veriler toplam ihracatımızın %10’unu kapsıyor ve Almanya’ya yaptığımız ihracatın büyük bölümünü sanayi, tekstil ve tarım ürünleri oluşturuyor. Almanya’nınsa ithalatında payımız yaklaşık 1,3 oranlarında.
Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan Almanya’nın ülkemizde binden fazla şirketi vardır. Üstelik ülke turizmimizde de Almanya’nın büyük payı vardır. Türkiye’yi yılda yaklaşık 3 milyon Alman ziyaret etmektedir.
Hal böyleyken Almanca bilmeden mühendisten tutun turist rehberine kadar birçok meslek grubunda Almancanın önemi gün geçtikçe daha hızlı artıyor. Mesela işletmenize ait bir web siteniz mi var?
O halde dünyada yaklaşık 140 milyon kişinin anadil veya ikinci dil olarak konuştuğu Almancanın ikinci internet dili olduğunu bilmeniz gerekiyor. Web sitelerinizi Almancaya çevirmek gittikçe daha da küreselleşen dünyada daha fazla insana ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
Türkiye’de Almanca Eğitimi
Günümüz Türkiye’sinde İngilizceden sonra eğitimine en kolay ulaşılabilir dil Almancadır. Hemen hemen her dil kursunda bulabileceğiniz Almanca derslerini ayrıca üniversitelerin hazırlık sınıflarında, Goethe-Institut ve DAS Akademie gibi Almanya kökenli kurumlarda ve İstanbul İşletme Enstitüsü gibi online eğitim veren oluşumlarda da rahatlıkla alabilirsiniz.
Bu süreçte kendinizi geliştirmek için bolca kitap okuyup Almanca duymalısınız. Eski alışkanlıklar zor bırakılır, ben elimdeki kitabın kokusunu duymalıyım diyenlerdenseniz sahaflar başlangıç düzeyindeki kitaplar için muhteşem yerlerdir.
Ben dijital çağın insanıyım diyorsanız tarayıcınızda bir tık kadar uzakta yine aynı kitaplar. Telaffuz ve dinleme becerilerinizi geliştirmek için Deutsche Welle gibi oluşumlardan hem haber dinleyebilir hem de konuşma pratiği yapılan radyo kurslarına katılabilirsiniz. Her ne şekilde öğrenirseniz öğrenin Almanca bilmenin sizi kariyerinizde bir değil, onlarca adım ileriye taşıyacağını bilmeniz gerekiyor.
