İnşaat sektörü, globalleşen dünyamızda artık sınırları aşan bir fazlalık ve dinamizm içeriyor. Özellikle Almanya gibi inşaat projelerinin yoğun yaşandığı bölgelerde çalışma fırsatı bulan inşaat işçileri için Almanca eğitimi hayati önem taşıyor. Bu sürecin en can alıcı noktası ise, günlük hayattan ziyade mesleki terminolojiye hakim olmaktır. Öyleyse, niçin bu dil yeteneğini artırmaya yönelik adımlar atmayasınız ki? Gelin hep birlikte, inşaat alanında çalışanlara yönelik Almanca öğren sürecini kolaylaştıracak bazı pratik ifadeleri inceleyelim.
Almanca'da Temel İletişim Kurma
Almanca, oldukça kurallı ve düzenli bir dil yapısına sahip. Temel ifadeler, günlük iş akışında sıklıkla kullanıldığı için, bu ifadelerin öğrenilmesi inşaat işçilerinin işlerini kolaylaştırır ve işleri sırasında yaşadıkları stresi azaltır. "Guten Morgen" Günaydın), "Kann ich helfen?" Yardımcı olabilir miyim?) veya "Wo ist der Helm?" Kask nerede?) gibi ifadelerle işe başlayabilirsiniz.
Özgün İfade ve Terminoloji
Güvenlik ve Emniyet
İnşaat alanında güvenlik her şeyden önce gelir. Bu sebeple, "Sicherheitshelm tragen" Güvenlik kaskı takmak), "Bitte binden Sie die Sicherheitsleine" Lütfen güvenlik halatını bağlayın) gibi ifadeler sıkça kullanılır. Güvenlikle ilgili bu ifadeler, hem kendi hem de mesai arkadaşlarınızın güvenliğini sağlamada kilit rol oynar.
Araç-Gereç Kullanımı
Almanya'da inşaat işçisi olarak çalışırken, "Kann ich den Kran benutzen?" Vinç kullanabilir miyim?) veya "Wo sind die Schrauben?" Vidalar nerede?) gibi spesifik terimleri bilmek, ekipmanları doğru kullanabilmeniz için büyük önem taşır.
İşbirliği ve Ekiple İletişim
Bir inşaat projesi başarıyla tamamlanabilmesi için, "Wir müssen zusammenarbeiten" Birlikte çalışmalıyız) veya "Können Sie mir das Werkzeug reichen?" Bana aleti uzatabilir misiniz?) gibi ifadelerle ekip ile etkin iletişim şarttır.
Her biri, inşaat işçilerinin Almanca bilgilerini günlük işlerinde uygulamalarını sağlayacak özgün ifadelerdir. İş alanda pratik yürütmenin yanı sıra bu ifadeler, sosyal adaptasyon sürecini de kolaylaştırır.
Almanca konuşma becerisini inşaat terminolojisi üzerine geliştirmek, işçilere çeşitli kapılar aralar. Bu, hem iş bulma olasılığını artırır hem de meslektaşlarla etkileşim kurarken kendilerini çok daha rahat hissetmelerini sağlar. Kapsamlı Almanca eğitimi almak, inşaat sektörü gibi spesifik bir alanda çalışırken ilk adımdır; ancak bunun yanında sürekli pratik yapmak ve günlük kullanımda bu dili yerleştirmek de bir o kadar önemlidir.
Sonuç olarak, yetkin bir personel olmanın yolu dilden geçer. Almanca öğrenmek, inşaat işçilerinin kariyer hedeflerine ulaşmalarında önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Dil becerileri, bireysel başarıyı artırmakla kalmayıp, inşaat sektöründeki uluslararası işbirliğinin de en önemli parçası haline gelebilir. Öyleyse, elinize fırsat geçtiğinde bu konuda bir adım atmak, geleceğe yatırım yapmanın en güzel yoludur.
Kran – Crane
Vinç Crane
Örnek Diyalog: The heavy load at the construction site was effortlessly lifted by the towering crane, not far from where children played with a toy Kran, mimicking the actions of the real machinery.
Türkçe: İnşaat alanındaki ağır yük, çocukların oyuncak bir vinçle oynayarak gerçek makinenin hareketlerini taklit ettikleri yere pek uzak olmayan yüksek vinç tarafından zahmetsizce kaldırıldı.
Versiegelung – Sealant
Sızdırmazlık Mastik
Örnek Diyalog: To protect the wooden deck from the elements, we applied a high-quality Versiegelung, ensuring it was completely coated with the durable sealant.
Türkçe: Ahşap güverteyi dış etkenlerden korumak için, kaliteli bir Versiegelung uyguladık ve dayanıklı bu mühürle tamamen kaplanmasını sağladık.
Schneiden – Cutting
Kesim Kesim
Örnek Diyalog: Beim Schneiden der Zutaten für das Rezept muss man sehr vorsichtig sein, um sich nicht zu schneiden.
Türkçe: Tarif için malzemeleri keserken kendinizi kesmemek için çok dikkatli olmalısınız.
Abdichten – Sealing
Sızdırmazlık Sızdırmazlık
Örnek Diyalog: The plumber spent the morning abdichting the leaky pipes to ensure a perfect seal.
Türkçe: Tesisatçı, mükemmel bir sızdırmazlık sağlamak için sabah boyunca sızıntılı boruları sızdırmaz hale getirmekle geçirdi.
Verstärken – Reinforcing
Güçlendirme Güçlendirme
Örnek Diyalog: Das Team arbeitet an der Verstärken der Deichmauern, um sie vor zukünftigen Stürmen zu schützen.
Türkçe: Ekip, gelecekteki fırtınalardan korumak için set duvarlarını güçlendirmek üzerinde çalışıyor.
Bagger – Excavator
Ekskavatör Ekskavatör
Örnek Diyalog: The company replaced the old bagger with a more efficient excavator to expedite the digging process at the construction site.
Türkçe: Şirket, inşaat alanındaki kazı işlemini hızlandırmak için eski paketleme makinesini daha verimli bir ekskavatörle değiştirdi.
Asphalt – Asphalt
Asfalt Asfalt
Örnek Diyalog: The smell of fresh asphalt signaled the roadwork ahead, while the cracked asphalt behind me reflected years of wear and neglect.
Türkçe: Taze asfalt kokusu önümdeki yol çalışmasının habercisiydi, arkamda kalan çatlak asfalt ise yılların aşınmasını ve ihmalini yansıtıyordu.
Sicherheitsschuhe – Safety shoes
Güvenlik ayakkabıları Güvenlik ayakkabıları
Örnek Diyalog: Beim Betreten der Baustelle ist das Tragen von Sicherheitsschuhen zur persönlichen Schutzausrüstung Pflicht.
Türkçe: İnşaat alanına girerken kişisel koruyucu donanım olarak güvenlik ayakkabıları giymek zorunludur.
LKW – Truck
Kamyon Kamyon
Örnek Diyalog: The LKW, which is the German term for truck, was fully loaded and ready to embark on its cross-country delivery route.
Türkçe: Almancada kamyon anlamına gelen LKW tamamen yüklendi ve ülke çapındaki teslimat güzergahına çıkmaya hazırdı.
Schaufel – Shovel
Kürek
Örnek Diyalog: Yesterday, I purchased a new Schaufel to replace my old, rusty shovel.
Türkçe: Dün, eski ve paslı küreğimi değiştirmek için yeni bir kürek satın aldım.
Bohrmaschine – Drill
Delme makinesi Matkap
Örnek Diyalog: Gestern kaufte ich eine neue Bohrmaschine, weil mein alter Drill kaputt gegangen ist.
Türkçe: Dün eski matkap bozulduğu için yeni bir matkap aldım.
Arbeiter – Worker
Arbeiter İşçi
Örnek Diyalog: The Arbeiter tightened his grip on the tools, knowing the machine's fate rested in the hands of a dedicated worker.
Türkçe: Arbeiter, makinanın kaderinin adanmış bir işçinin ellerinde yattığını bilerek aletlerine sıkıca sarıldı.
Bohren – To drill
Delme Delmek için
Örnek Diyalog: Before hanging the picture frame, I needed to bohren a hole in the wall to drill in the anchor for the screw.
Türkçe: Resim çerçevesini asmak için, duvarda vidanın dübelini takmak için bir delik açmam gerekiyordu.
Bauarbeit – Construction work
Bauarbeit İnşaat işleri
Örnek Diyalog: Die Straßensperren wurden aufgrund der Bauarbeit, die bis Ende des Monats andauern soll, eingerichtet.
Türkçe: Yol kapamalar, ay sonuna kadar sürecek olan inşaat çalışmaları nedeniyle kuruldu.
Betonmischer – Concrete mixer
Betonmischer Beton karıştırıcı
Örnek Diyalog: The concrete mixer groaned and churned as it mixed the cement, sand, and water into a smooth concrete for the new sidewalk.
Türkçe: Beton mikseri, yeni kaldırım için çimento, kum ve suyu pürüzsüz bir beton karışımına dönüştürürken gıcırdadı ve çalkalandı.
Bohrer – Bit
Matkap Uç
Örnek Diyalog: Before starting the installation, I checked the toolbox for the right Bohrer and selected a Philips head bit for the job.
Türkçe: Yüklemeye başlamadan önce doğru Bohrer'ı bulmak için alet çantasını kontrol ettim ve iş için bir Philips uç seçtim.
Rüttler – Tamping machine
Vibratör Sıkıştırma makinesi
Örnek Diyalog: The construction crew used a Rüttler, also known as a tamping machine, to compact the gravel foundation before laying the concrete.
Türkçe: İnşaat ekibi, betonu dökmeden önce çakıl temelini sıkıştırmak için Rüttler olarak da bilinen bir sıkıştırma makinesi kullandı.
Stütze – Support
Stütze Destek
Örnek Diyalog: Die Stütze der Brücke bietet notwendige Support, um ihre Stabilität zu gewährleisten.
Türkçe: Köprünün dayanağı, stabilitesini garanti etmek için gerekli desteği sağlar.
Schlosser – Locksmith
Çilingir Çilingir
Örnek Diyalog: After getting locked out of her house, Emily called Mr. Schlosser, the local locksmith, to help her gain entry.
Türkçe: Evi kilitli kalınca Emily, yerel çilingir olan Bay Schlosser'ı arayıp ondan içeri girebilmesi için yardım istedi.
Hammer – Hammer
Çekiç Hammer
Örnek Diyalog: After hammering all day, he realized he had used the wrong hammer.
Türkçe: Bütün gün çekiçleme yaptıktan sonra, yanlış çekiç kullandığını fark etti.
Kipper – Dump truck
Damper Damperli kamyon
Örnek Diyalog: The kipper was comically oversized compared to the toy dump truck in the children's play area.
Türkçe: Çocuk oyun alanındaki oyuncak kamyon yanında ringa balığı komik derecede büyüktü.
Brecher – Crusher
Kırıcı Crusher
Örnek Diyalog: The old quarry relied on a massive Brecher to break down boulders into manageable pieces for the crusher downstream.
Türkçe: Eski taş ocağı, büyük kaya parçalarını aşağıdaki kırıcı için yönetilebilir parçalara indirebilmek için dev bir kırıcıya Brecher) bağlıydı.
Leiter – Ladder
Merdiven Merdiven
Örnek Diyalog: The painter climbed the Leiter to reach the top of the wall.
Türkçe: Ressam, duvarın tepesine ulaşmak için merdivene tırmandı.
Balken – Beam
Kiriş Kiriş
Örnek Diyalog: The wooden Balken supporting the roof was reinforced with a steel beam to ensure the structure's stability.
Türkçe: Çatıyı destekleyen ahşap kiriş, yapının stabilitesini sağlamak için bir çelik kirişle güçlendirildi.
Baugrube – Excavation
Kazı çukuru
Örnek Diyalog: While observing the Baugrube, the excavation team discovered an ancient Roman coin.
Türkçe: Baugrube'yi gözlemlerken, kazı ekibi antik bir Roma parası keşfetti.
Handschuhe – Gloves
Eldivenler Eldivenler
Örnek Diyalog: Bevor sie in die kalte Winternacht hinausging, zog sie ihre warmen Handschuhe an, um sicherzustellen, dass ihre Hände geschützt blieben.
Türkçe: Soğuk kış gecesine çıkmadan önce, ellerinin korunmasını sağlamak için sıcak eldivenlerini giydi.
Elektriker – Electrician
Elektrikçi Elektrikçi
Örnek Diyalog: The Elektriker quickly diagnosed the issue and, within an hour, the electrician had the power restored to our home.
Türkçe: Elektrikçi hızla sorunu teşhis etti ve bir saat içinde evimize elektriği yeniden sağladı.
Metall – Metal
Metal Metal
Örnek Diyalog: The sculptor fused Metall from the local vernacular with Metal from the modern palette to create a unique installation.
Türkçe: Heykeltraş, yerel dilde kullanılan metali çağdaş paletten alınan metalle birleştirerek benzersiz bir enstalasyon yarattı.
Schrauben – Screws
Vidalar Vidalar
Örnek Diyalog: While assembling the bookshelf, I realized I needed four more Schrauben to ensure the shelves were securely in place.
Türkçe: Kitaplığı monte ederken, rafların sağlam bir şekilde yerinde durabilmesi için dört adet daha vida gerektiğini fark ettim.
Gipser – Plasterer
Sıvacı Sıvacı
Örnek Diyalog: The Gipser expertly smoothed the surface of the wall, showcasing the plasterer's skill in creating a flawless finish.
Türkçe: Alçı ustası, kusursuz bir yüzey oluşturma becerisini sergileyerek duvarın yüzeyini ustalıkla düzeltti.
Schleifen – Sanding
Taşlama Zımparalama
Örnek Diyalog: The carpenter demonstrated the art of schleifen by sanding the rough edges of the wooden sculpture to a smooth finish.
Türkçe: Marangoz, ahşap heykelin pürüzlü kenarlarını zımparalayarak düz ve pürüzsüz bir yüzeye kavuşturarak 'schleifen' sanatını gösterdi.
Bohren – Drilling
Sondaj Sondaj
Örnek Diyalog: While drilling the hole, Herr Bohren wore safety goggles to protect his eyes from flying debris.
Türkçe: Delik delerken, Herr Bohren gözlerini uçuşan enkazdan korumak için güvenlik gözlüğü taktı.
Schleifen – Grinding
Taşlama Taşlama
Örnek Diyalog: The sound of schleifen filled the workshop as the artisan meticulously carried out the grinding process on the metal piece.
Türkçe: Atölyeyi şleif yapma sesi kapladı, çünkü zanaatkar metal parçayı özenle taşlama işlemine tabi tutuyordu.
Quarzsand – Quartz sand
Kuvars kumu Kuvars kumu
Örnek Diyalog: The industrial process demanded a high purity of quartz sand, so they decided to source their material from the renowned Quarzsand mine.
Türkçe: Endüstriyel süreç, yüksek saflıkta kuvars kumu gerektiriyordu, bu yüzden malzemelerini ünlü Quarzsand madeninden temin etmeye karar verdiler.
Klinker – Clinker
Klinker Klinker
Örnek Diyalog: The klinker in the kiln was so overheated that it turned into hard, stony clinker unsuitable for use in masonry.
Türkçe: Fırındaki klinker fazla ısındığı için sert, taş gibi ve duvar yapımında kullanılmaya uygun olmayan klinkere dönüştü.
Verkleben – Bonding
Yapıştırma Bonding
Örnek Diyalog: Beim Verkleben der Komponenten ist die Qualität des Bonding-Prozesses entscheidend für die Festigkeit der Verbindung.
Türkçe: Komponentlerin yapıştırılması sırasında, bağlantının sağlamlığı için Bonding işleminin kalitesi belirleyicidir.
Ziegel – Brick
Tuğla Brick
Örnek Diyalog: The Ziegel fell from the cart, scattering bricks across the cobblestone road.
Türkçe: Ziegel, arabadan düştü ve tuğlaları taş döşeli yola saçtı.
Maurer – Mason
Mason Mason
Örnek Diyalog: Maurer handed the trowel to Mason as they worked together on the stone wall.
Türkçe: Maurer, taş duvar üzerinde birlikte çalıştıkları esnada Mason'a mala verdi.
Stemmen – Jacking
Stemming Jacking
Örnek Diyalog: During the live recording, the unexpected jacking noise was so disruptive that it completely drowned out the koor's stemmen, forcing a retake of the entire performance.
Türkçe: Canlı kayıt sırasında, beklenmedik cızırtı sesi öylesine rahatsız ediciydi ki koro üyelerinin seslerini tamamen bastırdı, tüm performansın yeniden çekilmesini zorunlu kıldı.
Stahl – Steel
Stahl Çelik
Örnek Diyalog: The robust bridge was constructed with Stahl beams to ensure its longevity, as steel is known for its high strength and durability.
Türkçe: Sağlam köprü, yüksek dayanıklılığı ve uzun ömürlülüğü ile bilinen çelik kirişler kullanılarak inşa edilmiştir.
Mörtel – Mortar
Harç Harç
Örnek Diyalog: The mason skillfully mixed the Mörtel before applying the mortar between the bricks.
Türkçe: Duvarcı, tuğlalar arasına harcı uygulamadan önce mörteli ustalıkla karıştırdı.
Anbringen – Attaching
Attachment Ekleme
Örnek Diyalog: While attaching the shelves to the wall, the correct method of anbringen the brackets is crucial for stability.
Türkçe: Rafaları duvara monte ederken, askı aparatlarını anbringen yöntemi kararlılık için hayati önem taşır.
Nuten – Grooving
Grooves Yiv Açma
Örnek Diyalog: The woodworker perfected the art of nuten, ensuring the grooving on the cabinet doors was consistent and elegant.
Türkçe: Marangoz, dolap kapaklarındaki olukların tutarlı ve şık olmasını sağlayarak nuten sanatını mükemmelleştirdi.
Installieren – Installing
Yükleme Yükleme
Örnek Diyalog: While installing the new software, I realized I hadn't fully read the Installieren instructions.
Türkçe: Yeni yazılımı kurarken, kurulum talimatlarını tam olarak okumadığımı fark ettim.
Dübeln – Doweling
Dübelleme Dübelleme
Örnek Diyalog: During the woodworking class, we learned the technique of dübeln, commonly known as doweling, to join pieces of wood together.
Türkçe: Marangozluk dersi sırasında, ahşap parçalarını birleştirmek için genellikle dübel kullanma olarak bilinen dübeln tekniğini öğrendik.
Anschließen – Connecting
Bağlanıyor Bağlanıyor
Örnek Diyalog: After purchasing the new monitor, I spent the afternoon anschließen it to my computer and connecting all the necessary cables.
Türkçe: Yeni monitörü aldıktan sonra, öğleden sonra onu bilgisayarıma bağlamak ve tüm gerekli kabloları takmakla geçirdim.
Abdecken – Covering
Kaplama Covering
Örnek Diyalog: Das Abdecken des Pools vor dem Gewitter verhinderte, dass Blätter und Schmutz hineinfielen.
Türkçe: Havuzun fırtınadan önce örtülmesi, yaprakların ve kirin içine düşmesini engelledi.
Bohren – Reaming
Delme Raybalama
Örnek Diyalog: After drilling the initial hole with a standard bit, the machinist used a reaming tool for bohren to achieve a highly accurate diameter.
Türkçe: Standart bir matkap ucuyla ilk deliği açtıktan sonra, tornacı son derece hassas bir çap elde etmek için genişletme işlemi yapmak üzere bir kalınlama takımı kullandı.
Wartung – Maintenance
Bakım Bakım
Örnek Diyalog: The maintenance crew scheduled the Wartung of the factory machines for next Thursday.
Türkçe: Bakım ekibi, fabrika makinelerinin bakımını gelecek Perşembe günü için planladı.
Heften – Fastening
Zımbalama Sabitleme
Örnek Diyalog: While repairing the manuscript, the archivist delicately worked on heften the loose pages before fastening them securely into the binding.
Türkçe: El yazması onarılırken, arşivci gevşek sayfaları ciltlemeye güvenli bir şekilde bağlamadan önce onları özenle heftenledi.
Montieren – Mounting
Montaj Montaj
Örnek Diyalog: Das Montieren des Fernsehers an der Wand erforderte einige sorgfältige Maßnahmen, um sicherzustellen, dass das Mounting-Kit das Gewicht tragen konnte.
Türkçe: Televizyonun duvara montajı, montaj kitinin ağırlığı taşıyabileceğinden emin olmak için bazı dikkatli önlemler gerektirdi.
Prüfung – Inspection
Test Muayene
Örnek Diyalog: The car had to undergo a thorough Prüfung by the mechanic to pass the annual safety inspection.
Türkçe: Araba, yıllık güvenlik muayenesinden geçebilmek için mekanikçi tarafından kapsamlı bir kontrolden geçirilmek zorundaydı.
Reparatur – Repair
Onarım Onarım
Örnek Diyalog: After several attempts to start the engine, it became clear that the car needed a repair, so I took it to the workshop for a Reparatur.
Türkçe: Motoru çalıştırmak için birkaç deneme yaptıktan sonra, arabanın bir tamire ihtiyacı olduğu anlaşıldı, bu yüzden onu bir tamir için atölyeye götürdüm.
Schleifen – Filing
Taşlama Dosyalama
Örnek Diyalog: While filing the rough edges off the metal piece, he carefully reviewed the schleifen technique he had recently learned.
Türkçe: Metal parçanın pürüzlü kenarlarını törpülerken, yakın zamanda öğrendiği schleifen tekniğini dikkatle gözden geçirdi.
Nägel – Nails
Çiviler Nails
Örnek Diyalog: He hammered the Nägel into the wooden board to hang the picture, careful not to damage his fingers with the nails.
Türkçe: Resmi asmak için, parmaklarını çivilerle incitmemeye dikkat ederek, Nägelleri tahta panoya çaktı.
Schraubendreher – Screwdriver
Tornavida Tornavida
Örnek Diyalog: After searching through the toolbox, I found the Schraubendreher right next to the Phillips head screwdriver.
Türkçe: Araç çantasını karıştırdıktan sonra, Schraubendreher'i Phillips yıldız tornavidanın tam yanında buldum.
Anpassen – Adjusting
Ayarlama Ayarlama
Örnek Diyalog: Beim Wechsel der Jahreszeiten mussten wir die Heizung anpassen, um eine angenehme Raumtemperatur zu gewährleisten, was ein ständiges Adjusting des Thermostats bedeutete.
Türkçe: Mevsim geçişlerinde, hoş bir oda sıcaklığı sağlamak için ısıtma sistemini ayarlamak zorundaydık, bu da termostatın sürekli olarak ayarlanması anlamına geliyordu.
Schutzbrille – Safety glasses
Güvenlik gözlükleri Güvenlik gözlükleri
Örnek Diyalog: Beim Schleifen von Metall sollte man stets eine Schutzbrille tragen, um die Augen zu schützen.
Türkçe: Metal taşlama işlemi yapılırken, gözleri korumak için her zaman koruyucu gözlük takılmalıdır.
Schiefer – Slate
Arduvaz Slate
Örnek Diyalog: The geologist identified the rock on the hillside as Schiefer, the German term for slate.
Türkçe: Jeolog, yamaçtaki kayayı 'Schiefer' olarak tanımladı, bu Almanca'da 'arda taşı' anlamına gelir.
Lackieren – Painting
Vernikleme Boyama
Örnek Diyalog: The artist decided to switch from traditional painting to working at a car shop lackieren.
Türkçe: Sanatçı, geleneksel resim yapmaktan vazgeçerek bir oto tamir atölyesinde boya işleri yapmaya karar verdi.
Keil – Wedge
Kama Wedge
Örnek Diyalog: The carpenter used a keil to secure the pieces together, creating a wedge that would hold the structure firmly in place.
Türkçe: Marangoz, parçaları bir arada tutmak için bir kama kullanarak, yapıyı sağlam bir şekilde yerinde tutacak bir takoz oluşturdu.
Verbinden – Connecting
Bağlan Bağlanıyor
Örnek Diyalog: By utilizing modern technology, we are verbinden communities across the globe, thereby connecting individuals who would otherwise never have met.
Türkçe: Modern teknolojiyi kullanarak dünya çapında toplulukları birbirleriyle bağlıyoruz ve böylece normal şartlarda asla tanışmayacak bireyleri bir araya getiriyoruz.
Kompressor – Compressor
Kompresör Kompresör
Örnek Diyalog: The mechanic replaced the faulty Kompressor in the car's air conditioning system with a new, high-efficiency compressor.
Türkçe: Mekanik, arabanın klima sistemindeki arızalı Kompresörü yeni, yüksek verimliliğe sahip bir kompresörle değiştirdi.
Schweißen – Welding
Kaynak Kaynak
Örnek Diyalog: During the construction of the steel structure, multiple beams were joined together using a process called Schweißen, known in English as welding.
Türkçe: Çelik yapı inşaatı sırasında, çok sayıda kiriş, İngilizcede kaynak olarak bilinen Schweißen isimli bir işlem kullanılarak birleştirildi.
Einrasten – Locking in
Kilitleme Kilitleme
Örnek Diyalog: Beim Zusammenbau schnappte das Bauteil mit einem leisen Klick ein, ein Zeichen dafür, dass das Einrasten erfolgreich war und die Verbindung nun sicher verriegelt ist.
Türkçe: Montaj sırasında parça hafif bir tıklama sesiyle yerine oturdu, bu da kilitlemenin başarılı olduğunu ve bağlantının artık güvenli bir şekilde kilitlendiğinin işaretiydi.
Verfugen – Grouting
Grouting Derz Dolgu
Örnek Diyalog: The builder explained that verfügen is a key part of the construction process, similar to grouting in tiling, to ensure stability and longevity.
Türkçe: Yapımcı, verfügen işleminin inşaat sürecinde, karoların derz dolgusuna benzer şekilde, dayanıklılık ve uzun ömürlülük sağlamak için kilit bir parça olduğunu açıkladı.
Säge – Saw
Testere Saw
Örnek Diyalog: I saw the carpenter cut the wood with a sharp Säge.
Türkçe: Marangozu keskin bir testereyle tahtayı keserken gördüm.
Bohrer – Drill
Matkap Matkap
Örnek Diyalog: The Bohrer became an essential tool for the carpenter once he started to assemble the new bookshelves, as it allowed him to drill precise holes for the screws.
Türkçe: Bohrer, yeni kitaplıkları monte etmeye başladığında marangoz için vazgeçilmez bir araç haline geldi çünkü vidalar için hassas delikler açmasına olanak tanıyordu.
Schaben – Scraping
Hamamböcekleri Kazıma
Örnek Diyalog: The sound of Schaben scraping the burnt food off the pan filled the kitchen with a relentless scratching noise.
Türkçe: Schaben, yanmış yemeği tavandan kazıyınca mutfağı sürekli bir tırmalama sesi kapladı.
Bohren – Boring
Sondaj Delme
Örnek Diyalog: While Bohren is a German term for drilling, many students find the repetitive nature of drilling exercises boring in class.
Türkçe: Bohren Almanca'da delme anlamına gelirken, pek çok öğrenci sınıfta tekrarlayıcı delme egzersizlerini sıkıcı bulmaktadır.
Vergießen – Casting
Döküm Casting
Örnek Diyalog: Beim Vergießen des flüssigen Metalls trug der Facharbeiter spezielle Schutzkleidung, um während des Casting-Prozesses sicher zu arbeiten.
Türkçe: Sıvı metali dökerken, işçi döküm işlemi sırasında güvenli bir şekilde çalışabilmek için özel koruyucu giysi giymişti.
Schiene – Rail
Ray Ray
Örnek Diyalog: Die Schiene ist ein wesentlicher Bestandteil des Eisenbahnsystems, auf dem der Zug seine Reise entlang des Rails fortsetzt.
Türkçe: Ray, trenin rotası boyunca yolculuğuna devam ettiği demiryolu sisteminin temel bir parçasıdır.
Verputzen – Plastering
Sıvama Sıvama
Örnek Diyalog: After the water damage, the walls needed verputzen before we could even think about plastering them anew.
Türkçe: Su hasarından sonra, duvarları yeniden sıvamadan önce onları alçılamamız gerekiyordu.
Sägen – Sawing
Testere Testere
Örnek Diyalog: Sägen is the German word for sawing, a process essential for woodworking.
Türkçe: Sägen, marangozlukta temel bir işlem olan testereyle kesme işlemi için kullanılan Almanca terimdir.
Schutzmaske – Respirator
Koruyucu maske Respiratör
Örnek Diyalog: During the pandemic, many hospitals required healthcare workers to wear a Schutzmaske or respirator for additional protection against the virus.
Türkçe: Pandemi sırasında, birçok hastane sağlık çalışanlarının virüse karşı ekstra koruma için Schutzmaske veya solunum cihazı takmalarını zorunlu kıldı.
Anschrauben – Bolting
Cıvatalama Cıvatalama
Örnek Diyalog: Beim Zusammenbau des Regals musste ich jede Menge Bretter aneinander anschrauben, was mit der Bolting-Technik besonders gut gelang.
Türkçe: Rafı monte ederken bir sürü tahtayı birbirine vidalamam gerekti, ki bu Bolting tekniği ile özellikle başarılı oldu.
Sand – Sand
Kum Kum
Örnek Diyalog: The wind howled, blowing sand into my eyes, just as I dropped the hourglass, watching its sand scatter across the wooden floor.
Türkçe: Rüzgar uluyordu, tam kum saatinin düştüğünü ve içindeki kumların ahşap zemine saçıldığını izlerken gözlerime kumlar savuruyordu.
Betonpumpen – Concrete pumps
Betonpumpen Beton pompaları
Örnek Diyalog: Construction workers efficiently filled the site's foundation by utilizing Betonpumpen, or concrete pumps, to pour the mixture precisely where needed.
Türkçe: İnşaat işçileri, Betonpumpen olarak bilinen beton pompalarını kullanarak, harcı ihtiyaç duyulan yerlere hassas bir şekilde dökerek, şantiyenin temelini verimli bir şekilde doldurdular.
Schutzhelm – Hard hat
Baret Baret
Örnek Diyalog: Auf der Baustelle ist das Tragen eines Schutzhelms Pflicht, um den Kopf vor herabfallenden Gegenständen zu schützen.
Türkçe: İnşaat alanında, düşen objelerden kafayı korumak için koruyucu kask takmak zorunludur.
Schaufelbagger – Excavator
Kepçeli ekskavatör Ekskavatör
Örnek Diyalog: The Schaufelbagger, or excavator, dug through the soil effortlessly at the construction site.
Türkçe: İnşaat alanında, Schaufelbagger ya da ekskavatör, toprağı sorunsuz bir şekilde kazdı.
Polieren – Polishing
Parlatma Parlatma
Örnek Diyalog: After crafting the wooden table, he spent hours polieren the surface to a smooth finish, his polishing skills evident in the wood's reflective gleam.
Türkçe: Ahşap masayı yapımını tamamladıktan sonra, onun parlak bir doku kazanmasını sağlamak için yüzeyi saatlerce cilaladı; cilalama becerileri, ahşabın yansıtıcı parıltısında açıkça belli oluyordu.
Dübeln – Dowelling
Dübelleme Dübelleme
Örnek Diyalog: He spent the afternoon dowelling to secure the shelves, using dübeln for a firm grip in the masonry.
Türkçe: Öğleden sonrayı, rafları sağlam tutacak şekilde dübelli çubuklarla sabitlemek için duvarlara dübel takarak geçirdi.
Zement – Cement
Çimento Çimento
Örnek Diyalog: The workers mixed the Zement to lay the foundation while the cement truck stood by.
Türkçe: İşçiler temeli atmak için çimento ile harç karıştırırken, çimento kamyonu yanlarında bekliyordu.
Planierraupe – Bulldozer
Buldozer Buldozer
Örnek Diyalog: Die Planierraupe, auch Bulldozer genannt, ebnete effizient das Gelände für das neue Bauprojekt.
Türkçe: Buldozer olarak da bilinen dozer, yeni inşaat projesi için araziyi etkin bir şekilde düzleştirdi.
Holz – Wood
Ahşap Ahşap
Örnek Diyalog: The table was crafted from Holz, known for its durability and the beautiful patterns grained within the wood.
Türkçe: Masa, dayanıklılığıyla ve ahşap içinde oluşan güzel desenlerle bilinen Holz'dan yapılmıştı.
Kalibrieren – Calibrating
Kalibrasyon Kalibrasyon
Örnek Diyalog: Die Techniker sind dabei, die neuen Messgeräte zu kalibrieren, indem sie calibrating Standards verwenden, die genaue Ergebnisse gewährleisten.
Türkçe: Teknisyenler, calibrating standartları kullanarak yeni ölçüm cihazlarını kalibre etmektedirler ki bu, kesin sonuçların alınmasını garanti eder.
Beton – Concrete
Beton Beton
Örnek Diyalog: The foundation was poured using high-quality beton, ensuring the concrete would last for decades.
Türkçe: Yüksek kaliteli beton kullanılarak dökülen temel, betonun onlarca yıl dayanmasını sağlamıştır.
Putz – Plaster
Alçı Sıva
Örnek Diyalog: She admired the intricate details of the Putz village miniature houses, festively decorated and arranged beside the Christmas tree, while the plaster walls behind them formed a plain, yet classic, backdrop.
Türkçe: O, Noel ağacının yanına yerleştirilmiş, şenlikli bir şekilde süslenmiş Putz köyü minyatür evlerinin karmaşık ayrıntılarını hayranlıkla inceledi; arkalarındaki sıva duvarlar ise sade fakat klasik bir arka plan oluşturuyordu.
Hebebühne – Lift
Kaldırma platformu Asansör
Örnek Diyalog: Am Morgen überprüfte der Mechaniker die Hebebühne, um sicherzustellen, dass der Lift für die heutigen Reparaturen funktionsbereit war.
Türkçe: Sabahleyin mekanik, bugünkü tamiratlar için asansörün çalışır durumda olduğundan emin olmak için kaldıraç platformunu kontrol etti.
Radlader – Wheel loader
Tekerlekli yükleyici Tekerlekli yükleyici
Örnek Diyalog: The Radlader, also known as a wheel loader, effortlessly moved large piles of sand across the construction site.
Türkçe: Radlader, diğer adıyla lastik tekerlekli yükleyici, inşaat alanında büyük kum yığınlarını kolaylıkla taşıdı.
Kies – Gravel
Çakıl Gravel
Örnek Diyalog: While working in the garden, I accidentally mixed the kies with the gravel.
Türkçe: Bahçede çalışırken kumları yanlışlıkla çakılla karıştırdım.
Fräsen – Milling
Frezeleme Frezeleme
Örnek Diyalog: In the machine shop, the technician set up the tooling for fräsen, knowing that precision milling would be key to achieving the desired component geometry.
Türkçe: Makine atölyesinde, teknisyen, arzu edilen bileşen geometrisine ulaşmada hassas frezelemenin kilit nokta olacağını bilerek fräsen için takımlamayı ayarladı.