Estonca Öğreniyorum

Başlangıç Seviyesinde Estonca: Temel Kelimeler ve İfadeler

Annika Pärn
39 dk okuma
Estonca öğrenmeye yeni başlayanlar için ideal bir içerik. Temel Estonca kelimeler, ifadeler ve giriş seviyesi dil bilgisi konularını burada bulabilirsiniz.

Estonca, Baltık-Fin grubuna ait bir dil olup, özellikle Estonya’da konuşulmaktadır. Karşılıklı anlaşma ve dil öğreniminin temelinde yatan kelime bilgisi, yeni bir dil öğrenirken atılacak ilk adımı oluşturur. Başlangıç seviyesinde Estonca öğrenmeye başlayanlara yönelik, temel kelimeler ve ifadelerin üzerinden geçerek, bu dilin kapılarını aralamak istiyoruz.

Tere! Hello!

Merhaba!

Örnek Diyalog: Tere! Hello, it's so nice to finally meet you.

Türkçe: Merhaba! Sonunda seninle tanışmak çok güzel.

Head aega! Goodbye!

Hoşça kal! Güle güle!

Örnek Diyalog: Head aega! See you tomorrow at the office!

Türkçe: Hoşça kal! Yarın ofiste görüşmek üzere!

Jah Yes

Evet

Örnek Diyalog: Jah, the Rastafarian term for God, often aligns with the affirmation yes, as in accepting the divine.

Türkçe: Evet, Rastafaryanizm'de Tanrı için kullanılan Jah kelimesi, sık sık ilahi olanı kabul anlamında evet teyidiyle özdeşleşir.

Ei No

Hayır

Örnek Diyalog: When I asked if the egg was fresh, she simply replied, Ei no, it's a couple of days old.

Türkçe: Yumurtanın taze olup olmadığını sorduğumda, o sadece Hayır, birkaç günlük. diye cevap verdi.

Palun Please

Lütfen

Örnek Diyalog: Palun, could you pass me the salt?

Türkçe: Lütfen, tuzu bana uzatabilir misin?

Aitäh Thank you

Teşekkür ederim

Örnek Diyalog: Upon receiving the beautifully wrapped gift, she smiled and said with heartfelt appreciation, Aitäh Thank you so much for remembering my birthday!

Türkçe: Güzelce paketlenmiş hediyeyi aldığında, içten bir takdirle gülümsedi ve Aitäh Doğum günümü hatırladığınız için çok teşekkür ederim! dedi.

Vabandust Sorry

Özür dilerim

Örnek Diyalog: Vabandust, I didn't mean to step on your toes.

Türkçe: Özür dilerim, ayağınıza basmak istemedim.

Tere hommikust Good morning

Günaydın

Örnek Diyalog: Tere hommikust, said Mark cheerfully as he handed a hot cup of coffee to his colleague.

Türkçe: Günaydın, dedi Mark neşeyle, sıcak bir fincan kahveyi meslektaşına uzatırken.

Tere päevast Good afternoon

İyi günler

Örnek Diyalog: Tere päevast, how was your meeting this morning?

Türkçe: Tere päevast, bu sabahki toplantınız nasıldı?

Tere õhtust Good evening

İyi akşamlar

Örnek Diyalog: Tere õhtust, how was your day in the office?

Türkçe: İyi akşamlar, ofiste günün nasıl geçti?

Head ööd Good night

İyi geceler

Örnek Diyalog: As they finished their Skype call, Marta said to her friend in Estonia, Head ööd Good night, before closing her laptop.

Türkçe: Skype görüşmelerini bitirdiklerinde, Marta Estonya'daki arkadaşına Head ööd İyi geceler dedi, ardından dizüstü bilgisayarını kapattı.

Kuidas läheb? How are you?

Nasılsın?

Örnek Diyalog: Upon seeing her friend after a long time, Maria greeted her warmly, saying, Kuidas läheb? How are you?

Türkçe: Uzun bir süre sonra arkadaşını gören Maria, onu sıcak bir şekilde karşılayarak, Kuidas läheb? Nasılsın? dedi.

Hästi, aitäh Fine, thank you

İyi, teşekkür ederim.

Örnek Diyalog: Upon being asked about her wellbeing in Estonian, Ella replied with a smile, Hästi, aitäh, happy to have made some progress in the language.

Türkçe: Estoniyaca iyilik halini sorduklarında, Ella gülümseyerek, Hästi, aitäh, dedi, dilde biraz ilerleme kaydettiği için mutlu bir şekilde.

Mis su nimi on? What is your name?

Adınız nedir?

Örnek Diyalog: Upon meeting the new student, the teacher smiled kindly and asked, Mis su nimi on?

Türkçe: Yeni öğrenciyle tanışınca öğretmen nazikçe gülümsedi ve Mis su nimi on? diye sordu.

Minu nimi on... My name is...

Benim adım...

Örnek Diyalog: Tere, minu nimi on Markus ja ma olen sinu uus naaber.

Türkçe: Merhaba, benim adım Markus ve ben sizin yeni komşunuzum.

Kui vana sa oled? How old are you?

Kaç yaşındasın?

Örnek Diyalog: Kui vana sa oled? küsis ta uudishimulikult, kui kohtusime esimest korda pargis.

Türkçe: Kaç yaşındasın? diye sordu merakla, ilk kez parkta karşılaştığımızda.

Ma olen ... aastat vana I am ... years old

Ben ... yaşındayım

Örnek Diyalog: Ma olen kolmkümmend aastat vana.

Türkçe: Ben otuz yaşındayım.

Kus sa elad? Where do you live?

Nerede yaşıyorsun?

Örnek Diyalog: Kui kena on sinu kodukant; Kus sa elad?

Türkçe: Eğer senin evin burasıysa; Sen nerede yaşıyorsun?

Ma elan... I live...

Ben yaşıyorum...

Örnek Diyalog: Ma elan väikeses linnas järve ääres, kus hommikud on alati rahulikud.

Türkçe: Ben şu anda küçük bir şehirde, göl kenarında yaşıyorum, burada sabahlar her zaman huzurlu oluyor.

Mis see on? What is this?

Bu nedir?

Örnek Diyalog: Kärmas kohvikusse sisenedes märkasin letil kummalist seadet ja küsisin ettekandjalt: Mis see on?

Türkçe: Kärmas kafesine girince, tezgahta ilginç bir alet fark ettim ve garsona sordum: Bu nedir?

See on... This is...

Bu... İşte bu...

Örnek Diyalog: See on the wall, that old painting? This is the masterpiece my grandfather painted.

Türkçe: Duvara bak, şu eski tablo? Bu, büyük babamın yaptığı şaheserdir.

Kas sa räägid inglise keelt? Do you speak English?

İngilizce konuşuyor musun?

Örnek Diyalog: Kui turist lähenes ja kaardiga vehkides küsis: Kas sa räägid inglise keelt?, vastasin ma rõõmsalt jaatavalt.

Türkçe: Turist yaklaşıp elindeki haritayla sallayarak İngilizce konuşuyor musun? diye sorduğunda, ben de neşeyle Evet yanıtını verdim.

Ma räägin väheke I speak a little

Biraz konuşurum.

Örnek Diyalog: Upon arriving in Tallinn, I admitted to the curious locals, Ma räägin väheke Eesti keelt, hoping they would appreciate my modest attempt at their language.

Türkçe: Tallinn'e vardığımda, meraklı yerlilere, Ma räägin väheke Eesti keelt, diyerek buradaki dili azıcık konuşabildiğimi itiraf ettim, umarım bu mütevazi çabamı takdir ederlerdi.

Ma ei räägi eesti keelt I don't speak Estonian

Estonca konuşmuyorum.

Örnek Diyalog: When the friendly local approached me in Tallinn, I smiled apologetically and said, Ma ei räägi eesti keelt, hoping they could speak English.

Türkçe: Tallinn'de sempatik bir yerli bana yaklaştığında, özür dileyen bir gülümsemeyle Ma ei räägi eesti keelt dedim, umarım İngilizce konuşabiliyordurlar diye umut ederek.

Ma õpin eesti keelt I'm learning Estonian

Ben Estonya dilini öğreniyorum.

Örnek Diyalog: Excited about her new adventure abroad, she told her friend, Ma õpin eesti keelt, as they discussed her preparation for moving to Tallinn.

Türkçe: Yeni yurtdışı macerasından heyecanlı olan kadın, Tallinn'e taşınma hazırlıklarını konuşurken arkadaşına, Ben Estonyaca öğreniyorum, dedi.

Kus on WC? Where is the toilet?

Tuvalet nerede?

Örnek Diyalog: Kui palun võiksite mulle öelda, kus on WC, mul on väga kiire?

Türkçe: Lütfen bana tuvaletin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz, çok acelem var?

Seal There

Fok Orada

Örnek Diyalog: I placed the seal there to ensure the document's authenticity.

Türkçe: Belgenin gerçekliğini garantilemek için mührü oraya koydum.

Siin Here

Burada

Örnek Diyalog: Siin said, 'Here is the book you asked for.'

Türkçe: Siin, İstediğin kitap burada. dedi.

Mitu? How many?

Kaç?

Örnek Diyalog: Mitu lehekülge pean täna loetud saama, et tähtajaks valmis jõuaksin?

Türkçe: Bugün hangi tarihe yetişebilmek için kaç sayfa okumam gerekiyor?

Kui palju maksab? How much does it cost?

Ne kadar tutar?

Örnek Diyalog: Kui palju maksab see sinine kampsun seal aknal?

Türkçe: O penceredeki mavi kazak ne kadar?

Ma tahan... I want...

Ben istiyorum...

Örnek Diyalog: Ma tahan õppida eesti keelt paremini mõistma.

Türkçe: Estçeyi daha iyi anlamak için öğrenmek istiyorum.

Mul on vaja... I need...

Mul on vaja... Bana ... lazım.

Örnek Diyalog: Mul on vaja rohkem kohvi, et hommikul ärkvel püsida.

Türkçe: Sabahları uyanık kalmak için daha fazla kahveye ihtiyacım var.

Abi! Help!

Abi! İmdat!

Örnek Diyalog: Abi, help, I can't find my keys and I'm already late!

Türkçe: Abi, yardım et, anahtarlarımı bulamıyorum ve çoktan geç kaldım!

Pood Shop

Pood Dükkan

Örnek Diyalog: Sure, I can pick up a pood kettlebell from the fitness shop later today.

Türkçe: Tabii, bugün daha sonra fitness mağazasından bir pood kettlebell alabilirim.

Hotell Hotel

Otel

Örnek Diyalog: Upon arriving at the destination, Anita exclaimed, Look at that majestic hotell on the left; it certainly looks more inviting than the rustic hotel we booked.

Türkçe: Varış noktasına geldiklerinde, Anita haykırdı: Sol taraftaki o görkemli otele bakın; kaldığımız o sade otelden kesinlikle daha davetkar görünüyor.

Restoran Restaurant

Restoran

Örnek Diyalog: Apakah kamu ingin mencoba makan di restoran baru itu atau lebih suka makan di restoran lama kita?

Türkçe: Yeni o restoranda yemek denemek ister misin yoksa eski restoranımızda mı yemek yemeyi tercih edersin?

Kool School

Okul Okul

Örnek Diyalog: Hey, welcome to our Kool School, where learning is fun and engaging for everyone!

Türkçe: Merhaba, eğitimin herkes için eğlenceli ve etkileyici olduğu Kool Okulumuza hoş geldiniz!

Haigla Hospital

Hastane

Örnek Diyalog: After her accident, Mari was rushed to the haigla, which is the Estonian word for hospital, to receive immediate medical attention.

Türkçe: Kazadan sonra Mari, acil tıbbi yardım almak üzere haigla'ya, ki bu Estonyaca hastane anlamına gelir, hızla kaldırıldı.

Jaam Station

Durak İstasyon

Örnek Diyalog: I'll meet you at the Jaam Station in an hour.

Türkçe: Seninle bir saat içinde Jaam İstasyonu'nda buluşacağım.

Buss Bus

Otobüs Otobüs

Örnek Diyalog: When she leaned in to buss her friend's cheek goodbye, she almost missed her bus pulling away from the curb.

Türkçe: Arkadaşının yanaklarına veda öpücüğü kondurmak için eğildiğinde, otobüsünün kaldırımdan ayrıldığını neredeyse kaçırıyordu.

Rong Train

Tren

Örnek Diyalog: Rong checked his watch anxiously as the train began to pull away from the platform.

Türkçe: Rong, tren perondan ayrılmaya başlarken saatine endişeyle baktı.

Lennuk Airplane

Uçak

Örnek Diyalog: Could you help me find the best seat on the lennuk airplane, so I can have a good view during the flight?

Türkçe: Uçuş sırasında güzel bir manzara izleyebilmem için lennukta uçakta en iyi koltuğu bulmama yardımcı olur musunuz?

Auto Car

Otomobil Araba

Örnek Diyalog: I need to get the auto-car hybrid system looked at; it's making a weird noise.

Türkçe: Oto-araba hibrit sistemine baktırmam gerekiyor; tuhaf bir ses çıkarıyor.

Tänav Street

Sokak

Örnek Diyalog: Turn left when you reach Tänav Street, it's where the old library is situated.

Türkçe: Tänav Sokağı'na vardığınızda sola dönün, eski kütüphanenin bulunduğu yer orasıdır.

Väljak Square

Meydan

Örnek Diyalog: Let's meet at Väljak Square near the fountain.

Türkçe: Fıskiye'nin yanında Väljak Meydanı'nda buluşalım.

Park Park

Park Park

Örnek Diyalog: Can we park near the Park Plaza before our walk in the park, or is that area still closed off for the parade?

Türkçe: Parktaki yürüyüşümüzden önce Park Plaza'nın yakınına park edebilir miyiz, yoksa o bölge hâlâ geçit töreni için kapalı mı?

Jõgi River

Nehir

Örnek Diyalog: While we walked along the banks, Marika pointed out, saying, Look how the Jõgi River winds through this landscape—like a silver ribbon tying the hills together.

Türkçe: Nehir kenarından yürürken, Marika işaret ederek Bak, Jõgi Nehri bu manzaradan nasıl kıvrılarak geçiyor—tıpkı tepeleri bir arada tutan gümüş bir kurdele gibi, dedi.

Mets Forest

Orman

Örnek Diyalog: While walking in the forest, I overheard someone saying that the Mets had just won their game.

Türkçe: Ormanda yürüyüş yaparken birisinin Mets'in az önce maçını kazandığını söylediğini duyduğunu işittim.

Järv Lake

Göl

Örnek Diyalog: Upon arriving in Sweden, I was struck by the serene beauty of the järv, a stark contrast to the bustling city I had left behind — it was like gazing into the stillness of an untouched lake.

Türkçe: İsveç'e varır varmaz, geride bıraktığım hareketli şehirle keskin bir tezat oluşturan, järv'ın sakin güzelliği karşısında büyülendim sanki dokunulmamış bir gölün dinginliğine bakıyormuşum gibi bir his uyandırdı içimde.

Meri Sea

Deniz

Örnek Diyalog: As they looked out at the vast expanse of water, Ravi turned to his sister and said, Meri, isn't the sea absolutely breathtaking?

Türkçe: Sonsuz su kütlelerine bakarken Ravi kız kardeşine dönerek dedi ki, Meri, deniz gerçekten nefes kesici değil mi?

Estonca, Baltık-Fin dil ailesinin en ilgi çekici üyelerinden biridir. Özellikle Estonya’da konuşulan bu dil, pek çok farklı lehçeye ve kendine özgü bir ezgiye sahiptir. İster seyahat planları yapıyor olun, ister yalnızca yeni bir dil öğrenmenin heyecanını yaşıyor olun, Estonca’yı tanımak ve temel ifadeleri kavramak son derece keyifli bir deneyim sunar. Bazı dillere kıyasla nispeten küçük bir konuşan kitlesine sahip olması, Estonca’yı aynı zamanda heyecan verici bir keşif alanına dönüştürür. Bu metin boyunca, hiçbir ön bilgiye sahip olmayan birinin Estonca ile tanışmasına yardımcı olacak temel kelime ve ifadeleri paylaşacak, onların telaffuzlarına ve günlük hayattaki kullanım örneklerine değineceğiz. Ayrıca pek çok pratik örnek kullanarak, dilin nasıl akıcı bir şekilde kullanılabileceğine dair fikir vereceğiz. Üstelik arada küçük ipuçları yer alacak; böylece Estonca’nın doğasını daha iyi anlayabilir ve gündelik yaşamda rahatlıkla uygulayabileceğiniz basit cümlelere kavuşabilirsiniz.

Estonca öğrenme yolculuğuna başlarken, dilin köklerine ve mantığına dair küçük bir farkındalık kazanmak büyük önem taşır. Baltık-Fin dil grubunun bir üyesi olan Estonca, Fince ile yakın akrabadır. Bu nedenle, Fince bilen bir kişi temel benzerlikleri görebilir; ancak hiç Fince bilmeyen biri için de Estonca, bambaşka bir güzellik ve yepyeni bir ses evreni sunar. Sözcüklerin telaffuzunda, bazen Türkçe’ye de yakın gelebilecek sesler duyabilirsiniz. Örneğin “r” sesinin telaffuzu, Türkçe “r”ye benzeyebilir; fakat bazı farklı sesler bulunduğunu da zamanla keşfedeceksiniz.

Aşağıda, Estonca temel kelimeler ve ifadeler dünyasına adım atarken işinize yarayacak bilgiler, kelime listeleri ve örnek diyaloglar bulacaksınız. Bu uzun ve detaylı rehber, size gereken ilk adımı atmanızda yardımcı olmayı hedefliyor. Umarım bu metnin sonunda, Estonca ile ilgili daha özgüvenli hissetmeye başlarsınız ve günlük sohbetlerde rahatça kullanabileceğiniz kelimelere ve ifadelere sahip olursunuz.

Giriş

Öncelikle, “Nereden başlamalı?” sorusu en önemli aşamalardan biri. Çünkü hiç bilmediğiniz bir dili tanımaya çalışırken, genellikle basit selamlaşmalar, teşekkür ifadeleri ve günlük hayatta işinize yarayacak zorunlu kelimeler en iyi çıkış noktasıdır. Bu yüzden ilk olarak selamlama, veda, teşekkür gibi kelimelere odaklanmak, dilin ruhunu anlamanız için önemli bir adımdır. Ayrıca, Estonca sözcüklerin yazılışı ile telaffuzu arasında büyük bir fark olmaması, öğrenme sürecini kolaylaştırır. Yine de bazı harf ve vurgu noktalarında küçük farklar bulunduğunu akılda tutmakta fayda vardır.

Estonca, sesli harf bolluğu ile dikkat çeker. Uzunluk ve kısalık gibi nüanslar, kelimenin anlamını değiştirebildiğinden, telaffuz konusunda dikkati elden bırakmamak gerekir. Yine de başlangıçta her detayı mükemmel yapmak için kendinizi zorlamayın. Ufak hatalar bazen konuşmayı daha samimi kılar. Zamanla kişisel pratik sayesinde seslere alışacak ve Estonca’nın ahengini fark edeceksiniz.

Bununla birlikte, aşağıda derlediğimiz temel kelime ve ifadeleri kullanarak kısa sürede basit diyaloglar kurabilir, Estonca konuşan bir kişiyle karşılaştığınızda çekingenliği bir kenara bırakarak kendinizi ifade etmeye başlayabilirsiniz. Öyleyse gelin, Estonca’nın kapısını aralayalım ve en önemli kelimeleri cesurca keşfedelim.

Temel Kelimeler ve İfadeler

Estonca’daki ilk adımınızı kolaylaştıracak en önemli kelimeler, gündelik hayatta en sık duyduklarınızdır. Bunların telaffuzu genellikle yazılışlarına yakındır; yine de bilhassa uzun vokallere (sesli harflere) dikkat etmek gerekir. Aşağıda en yaygın temel kelimeleri görebilirsiniz:

  • Tere (okunuşu “te-re”): Merhaba.

- Bu kelimeyi gündelik selamlaşmalarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Arkadaşça ve yaygın bir ifadedir.
- Nägemist (okunuşu “näge-mist”): Güle güle veya görüşürüz.
- Head aega (okunuşu “head aa-ga”): Hoşça kal.
- Aitäh (okunuşu “ay-täh”): Teşekkür ederim.
- Kısa ve net bir sözcük, teşekkür etmeniz gerektiğinde kurtarıcıdır.
- Palun (okunuşu “pa-lun”): Lütfen. Ayrıca “Buyur” ya da “Rica ederim” anlamında da kullanılır.
- Jah (okunuşu “yah”): Evet.
- Ei (okunuşu “ey”): Hayır.
- Vabandust (okunuşu “va-ban-dust”): Özür dilerim veya afedersiniz.
- Kuidas läheb? (okunuşu “ku-y-das lä-heb?”): Nasılsın? / Nasılsınız?
- Hästi (okunuşu “hästi”): İyi.

Yukarıdaki kelimeler, Estonca konuşurken ilk adımınızı oluşturacak. Bazen, Estonca konuşan birine “Tere! Kuidas läheb?” diyerek, çok basit düzeyde dahi olsa bir sohbete giriş yapabilirsiniz. Bu cümleyi duyan kişi, dilinizi geliştirmeye çalıştığınızı fark edecek ve büyük ihtimalle gülümseyerek karşılayacaktır.

Daha Fazla Temel Kelime

Gündelik konuşmalarda sık sık karşınıza çıkabilecek —ve bilmenizin faydalı olacağı— bazı kelimeler de şu şekildedir:

  • Mina: Ben

  • Sina: Sen

  • Tema: O (Hem erkek hem kadın için kullanılır)

  • Meie: Biz

  • Teie: Siz

  • Nad: Onlar

Tema, cinsiyet ayrımı gözetmez; dolayısıyla Estonca’da “O (erkek)” ve “O (kadın)” ayrımı yoktur. Bu, dilin ilginç özelliklerinden biridir. Ayrıca, “Ma” kısaltması, “Ben” anlamına gelen “Mina” yerine de kullanılır; örneğin “Ma olen …” gibi ifadeler duyarsınız.

Günlük Konuşma Kalıpları

Günlük hayatta sık kullanılan bazı kısa cümlelere ve kalıplara göz atalım:

1- Ma olen Ali: Ben Ali’yim.

2- Mis su nimi on?: İsmin nedir?

3- Mul on hea meel: Memnun oldum / Sevindim.

4- Kui vana sa oled?: Kaç yaşındasın?

5- Ma ei räägi eesti keelt hästi: Estonca’yı iyi konuşamıyorum.

6- Sa räägid väga hästi: Çok iyi konuşuyorsun.

7- Kus on tualett?: Tuvalet nerede?

8- Ma tahan vett: Su istiyorum.

Bu kalıplar sizi hem temel iletişim hem de samimi sohbet konularında destekleyecektir. Estonya’da bir kafeye gidip garsona “Ma tahan vett, palun” dediğinizde, ne istediğinizi net bir biçimde ifade etmiş olursunuz.

Günlük Hayatta İletişim

Günlük hayatta karşınıza sıkça çıkabilecek durumlar arasında market alışverişi, toplu taşıma kullanımı, arkadaşlarla sohbet ya da yabancılarla tanışma bulunur. Her bir durumda kullanabileceğiniz basit ama etkili ifadeler vardır. Örneğin, markette fiyat sormak için:

  • Kui palju see maksab? (Bu ne kadar?)

  • Kas teil on kilekott? (Poşetiniz var mı?)

Diyelim ki sokakta birine adres sormak istiyorsunuz:

  • Vabandust, kus on raamatukogu? (Affedersiniz, kütüphane nerede?)

  • Kas sa tead, kuidas bussipeatuseni minna? (Otobüs durağına nasıl gidileceğini biliyor musun?)

Bir mekanda oturuyor ve sipariş vermek istiyorsunuz:

  • Ma sooviksin ühte kohvi, palun. (Bir kahve almak istiyorum, lütfen.)

  • Aitäh. (Teşekkür ederim.)

Ayrıca, Estonca konuşurken jest ve mimiklerin de önemli olduğunu unutmamakta fayda var. Yüz ifadesiyle yapılan jestler, tonlamanın yanı sıra genel iletişimi zenginleştirir ve daha sıcak bir atmosfer yaratır.

İletişimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Ses tonunu korumak: Estonlar genellikle sakin ve nazik bir tonda konuşurlar.

  • Çok hızlı konuşmamak: Özellikle yeni öğrenirken acele etmekten kaçınmak daha iyidir.

  • Dinleme ve anlama: Karşınızdaki kişi hızla konuşuyorsa, “Palun, räägi aeglasemalt” (Lütfen, daha yavaş konuşun) diyebilirsiniz.

  • Gülümsemek: İletişimi kolaylaştırır ve samimiyeti hissettirir.

Telaffuz ve Vurgular

Estonca, Türkçe konuşanlar için telaffuzu nispeten kolay bir dil olarak görülebilir. Ancak uzun vokaller ve kısa vokaller arasında kesin bir fark bulunması, alışık olmayanlar için ufak bir zorluk yaratabilir. Örnek vermek gerekirse, “aa” gibi çift sesli harfler, tek ‘a’ya göre daha uzun söylenir. Bazı kelimelerdeki vurgu, genellikle ilk heceye düşme eğilimindedir. Ayrıca “õ” sesi gibi farklı harfler de bulunmaktadır. “õ” harfi, Türkçe’de tam karşılığı olmayan, boğazın daha arkadan çıkarıldığı bir sestir.

  • Mägi (dağ) ve määgi (bazı farklı kullanım alanları olan, ancak ‘mägi’ ile karıştırılmaması gereken bir sözcük) arasında uzunluk farkı vardır.

  • Tule (gel) ve tuule (rüzgarın -ili hâli, örneğin “tuule käes” [rüzgâr altında]) arasındaki ses farkına dikkat edildiğinde, kelimelerin anlamlarının tamamen değiştiğini fark edersiniz.

Yine de ilk etapta mükemmel telaffuz beklemeyin. Zamanla pratik yaptıkça kulak aşinalığı kazanacak ve doğru vurguları bulmak sizin için daha kolay hale gelecektir. Karşınızdaki kişi çoğu zaman niyetinizi anlar ve sizden akıcı bir telaffuz beklemez, merak etmeyin.

Estonca’da Basit Dilbilgisi Hatırlatmaları

Estonca dilbilgisi, vakalar (isim çekimleri) konusunda epey zengindir. Ancak başlangıç seviyesinde bu vakaların tümünü öğrenmek zorunda değilsiniz. Şimdilik, kelimeleri ve ifadelere odaklanmak daha faydalı olabilir. Örneğin:

1- Ma olen siin: Buradayım.

2- Sa oled seal: Sen oradasın.

3- Ta on siin: O burada.

Bu cümlelerde “olen”, “oled”, “on” fiilin çekimleri olup, “olma” eyleminin farklı kişiler için kullanımıdır. Tıpkı Türkçe’de “benim”, “sensin”, “o” formatında çekimler olduğu gibi Estonca’da da benzer bir mantık vardır. Yine de detaylara fazla boğulmadan, anahtar kalıpları kullanarak rahatlıkla gündelik konuşmalarda kendinizi ifade edebilirsiniz.

Basit Örnek Diyaloglar

Bir arkadaşınızla ayaküstü sohbet ediyor gibi hissedeceğiniz kısa diyalog örnekleri, yeni kelimeleri cümle içinde kullandığınızda onlara daha hızlı alışmanızı sağlar. Örneğin:

Diyalog 1
- Ali: Tere! Kuidas läheb? (Merhaba! Nasılsın?)
- Mari: Tere, hästi. Aitäh! Aga sinul? (Merhaba, iyiyim. Teşekkürler! Ya sen?)
- Ali: Ma olen ka hästi. Mis su nimi on? (Ben de iyiyim. Adın nedir?)
- Mari: Ma olen Mari. Meeldiv tutvuda! (Ben Mari’yim. Tanıştığımıza memnun oldum!)

Diyalog 2
- Ali: Vabandust, kus on bussijaam? (Afedersiniz, otobüs terminali nerede?)
- Mari: See on seal, poest vasakul. (O, şurada, dükkânın solunda.)
- Ali: Aitäh! (Teşekkürler!)
- Mari: Palun! (Rica ederim!)

Bu basit diyaloglarda kullanılan ifadeler, günlük hayatta rahatlıkla işinize yarar. Önemli olan, farklı durumları deneyimledikçe kelime dağarcığınızı genişletmek ve duyduğunuz yeni ifadeleri cesurca konuşmanıza eklemektir.

Estonca’da Sayılar

Sayılar, hayatın her alanında karşınıza çıkabilir. Estonca’da sayılar şu şekildedir:

1- üks (1)

2- kaks (2)

3- kolm (3)

4- neli (4)

5- viis (5)

6- kuus (6)

7- seitse (7)

8- kaheksa (8)

9- üheksa (9)

10- kümme (10)

20, 30, 40 gibi sayıları da öğrenmek isterseniz, tabloyu genişletebilirsiniz. Ancak ilk etapta 0-10 arasındaki sayıları bilmek, gündelik basit kullanım için gayet yeterli olabilir. Örneğin:
- “Ma soovin kaks õuna” (İki elma istiyorum) diyebilirsiniz.
- Daha fazla alışveriş cümlesine örnek: “Palju õunu teil on?” (Kaç tane elmanız var?)

Estonca’da Renkler

Renkleri bilmek, hem gündelik iletişimde hem de çevredeki nesneleri tarif ederken işinizi kolaylaştırır. İşte yaygın bazı renkler:

  • valge: beyaz

  • must: siyah

  • punane: kırmızı

  • sinine: mavi

  • roheline: yeşil

  • kollane: sarı

  • pruun: kahverengi

  • hall: gri

  • lilla: mor

Örneğin, bir kıyafeti tarif etmek isterseniz “Mu särk on sinine” (Benim gömleğim mavi) diyebilirsiniz.

İpuçları ve Uygulama Önerileri

Estonca’daki kelimeleri hatırlamak ve doğru telaffuz etmek için düzenli pratik yapmak şarttır. Bunun için aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz:

  • Kendinizle konuşun: Evde veya dışarıda kendi kendinize basit cümleler kurun. “Ma olen…”, “Ma tahan…” gibi yapıların ardından günlük durumları ekleyin.

  • Kelime kartları hazırlayın: Bir yüzüne Estonca, diğer yüzüne Türkçe yazın. Bu şekilde tekrarlayarak hafızanızı güçlendirebilirsiniz.

  • Dinleme alıştırmaları yapın: İnternette kolaylıkla bulunabilecek Estonca konuşmaları veya videolar dinleyerek, kulak aşinalığınızı artırın.

  • Kelime listeleri oluşturun: Örneğin, mutfakta karşılaştığınız nesnelerin Estoncalarını yazmaya çalışın. Nõud (kaplar), kahvel (çatal), lusikas (kaşık) gibi kelimeler, gündelik hayatta hemen pratik yapabileceğiniz alanlar yaratır.

Madde Madde Bazı Faydalı Kierros (Turlar)

  • Çevrenizi etiketleyin: Evinizdeki eşyalara küçük kâğıtlar yapıştırarak Estoncalarını yazın.

  • Sesli tekrar: Günde en az 10-15 dakikanızı sesli tekrar yapmaya ayırın.

  • Günlük tutma: Basit cümlelerle de olsa Estonca günlük tutmaya çalışın.

  • Söylediklerinizi kaydedin: Telefonunuza sesli mesaj kaydedip dinleyerek telaffuz hatalarınızı fark edebilirsiniz.

Gelişme: Günlük Konuşmaların Ötesine Geçmek

Gündelik selamlaşmalar ve basit cümlelerden sonra, yavaş yavaş daha kapsamlı konulara da girmek isteyebilirsiniz. Örneğin ilgi alanlarından, hava durumundan veya yemeklerden bahsetmek gibi. Aşağıda, bir adım ileri gidebileceğiniz bazı cümle yapıları yer alıyor:

1- Ma armastan head muusikat: İyi müziği severim.

2- Mis sind huvitab?: Seni ne ilgilendiriyor? / İlgi alanların neler?

3- Mulle meeldib lugeda raamatuid: Kitap okumayı severim.

4- Mis on su lemmiktoit?: En sevdiğin yemek nedir?

5- Kas sa tahad jalutama minna?: Yürüyüşe çıkmak ister misin?

Bu cümlelerle arkadaşça sohbetleri bir üst seviyeye taşıyabilir, tanıştığınız insanlarla ortak zevklerinizi, hobilerinizi veya merak ettiklerinizi konuşmaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde, hava durumu konuşmaları da her zaman en popüler konulardan biridir. “Täna on külm” (Bugün soğuk) veya “Homme tuleb vihmane ilm” (Yarın yağmurlu bir hava gelecek) gibi cümlelerle basit ama etkili bir diyalog sürdürebilirsiniz.

Estonca’da Hava Durumu İfadeleri

  • külm: soğuk

  • soe: sıcak

  • jahe: serin

  • tuuline: rüzgârlı

  • vihmane: yağmurlu

  • lumine: karlı

  • päikseline: güneşli

Cümle örnekleri:
- Väljas on väga külm: Dışarısı çok soğuk.
- Kas sul on vihmavari?: Şemsiyen var mı?

Altı Çizili Örneklerle Pekiştirelim

Estoncayı gündelik hayatınızda biraz daha aktif kullanmaya başlamanız için birkaç altı çizili ifade ekleyelim. Bu ifadeleri fark ettiğiniz yerde tekrar edin:

  • Benim adım Ali ve ben Estonca öğreniyorum: “Ma olen Ali ja ma õpin eesti keelt.”

  • Tere hommikust (Günaydın) diyerek güne başlamak, kahve siparişi verirken “Palun üks kohv” demek oldukça yararlı olabilir.

  • Şayet dara düşerseniz, Vabandust, ma ei saa aru (Afedersiniz, anlamadım) diyerek karşınızdakinden tekrar etmesini rica edebilirsiniz.

Daha Derine İnmek: Ek Örnekler ve Uzun Cümleler

Diyelim ki Estonya’da küçük bir gezi yapıyorsunuz ve bir restorana gittiniz. Karşılama ve sipariş aşaması, her zaman küçük bir heyecan anıdır. İşte size iyice detaylandırılmış bir konuşma örneği:

1- Tere, kas teil on vaba laud kahele?

- Merhaba, iki kişilik boş masanız var mı?
2. Karşı taraf:
- Jah, muidugi. Palun võtke istet siia.
- Evet, elbette. Lütfen buraya oturun.
3. Siz:
- Aitäh. Kas teil on menüü eesti ja inglise keeles?
- Teşekkürler. Menünüz Estonca ve İngilizce var mı?
4. Karşı taraf:
- Jah, siin on. Mida te soovite juua?
- Evet, burada. Ne içmek istersiniz?
5. Siz:
- Ma sooviksin ühte õlut ja üks vesi, palun.
- Bir bira ve bir su istiyorum, lütfen.
6. Karşı taraf:
- Hea valik. Kas te tahate ka midagi süüa?
- Güzel seçim. Yemek de ister misiniz?
7. Siz:
- Jah, ma tahan proovida kohalikke roogasid. Mis te soovitate?
- Evet, yerel yemekleri denemek istiyorum. Ne önerirsiniz?
8. Karşı taraf:
- Meil on täna eripakkumises kiluleib ja kartulisalat.
- Bugün özel menümüzde Baltık ringa balıklı ekmek ve patates salatası var.
9. Siz:
- Võtan seda, aitäh.
- Onu alayım, teşekkürler.

Bu örnek, Estonca’da daha uzun ve daha gerçekçi bir diyalogdur. Kelime yelpazesini genişleterek, yemek isimlerinden içecek siparişlerine kadar pratik bir biçimde kullanılabilir. Dikkat ederseniz, cümleler basit ama net bir şekilde kurulur ve her biri konuşmanın akışına uygun bir düzene sahiptir.

Daha Fazla Örnek İçin Listeler

Aşağıda, Estonca’nın farklı alanlardaki sözcüklerine dair madde madde mini listeler bulabilirsiniz. Bunları evde, markette, restoranda veya dışarıda kullanabileceğiniz basit başlıklar altında derledik.

  • Evde Kullanabileceğiniz Kelimeler:

- uks (kapı)
- aken (pencere)
- tool (sandalye)
- laud (masa)
- lamp (lamba)
- sein (duvar)
- põrand (zemin)

  • Yolculuk Esnasında Kullanabileceğiniz Kelimeler:

- auto (araba)
- rong (tren)
- lennuk (uçak)
- buss (otobüs)
- taks (taksi)
- sadam (liman)
- jaam (istasyon)

  • Market Alışverişi İçin:

- leib (ekmek)
- juust (peynir)
- piim (süt)
- õun (elma)
- suhkur (şeker)
- sool (tuz)
- õli (yağ)

Bu kelimeleri bir süredir elden geçiriyorsanız, lütfen mükemmeliyetçilik kaygısını bir kenara bırakın ve küçük hatalar yapsanız bile pratik yapmaktan çekinmeyin. Bazı kelimelerin altını çizerek de aklınızda tutabilirsiniz:
- ukk yazayım derken hata yaptığınızda, doğrusunun uks olduğunu hızlıca hatırlayabilirsiniz.
- Eston arkadaşınızla sohbet ederken akenn yerine aken demeniz gerektiğini mutlaka pratikte öğreneceksiniz.

Numara ve Sıralama İfadeleri

Bir yerde sıralama yapmanız veya bir şeyin sırasını anlatmanız gerekebilir. Bunun için Estonca’daki sıralama sayıları işinize yarar. Örneğin:

1) esimene: birinci
2) teine: ikinci
3) kolmas: üçüncü
4) neljas: dördüncü
5) viies: beşinci
6) kuues: altıncı
7) seitsmes: yedinci
8) kaheksas: sekizinci
9) üheksas: dokuzuncu
10) kümnes: onuncu

Bu sıralamaları da kendinize ya da bir bilgi paylaşmak istediğinizde kullanabilirsiniz. Örneğin:
- “Ma elan viiendal korrusel” (Beşinci katta oturuyorum).
- “See on minu teine kord siin” (Burada benim ikinci kez bulunmam).

Karşınızdaki Kişiyi Anlamak

Estonca konuşan birini dinlerken zorluk çekerseniz, basit ama etkili birkaç cümleyle yardım talep edebilirsiniz:

1- “Vabandust, ma ei saa aru.” (Affedersiniz, anlamıyorum.)

2- “Kas sa saaksid palun aeglasemalt korrata?” (Lütfen daha yavaş tekrar edebilir misin?)

3- “Mida see tähendab?” (Bu ne anlama geliyor?)

4- “Palun ütle veel kord.” (Lütfen bir kez daha söyle.)

Bu cümleler sayesinde, siz konuşmacıyı daha iyi anlayabilir ve iletişimin akışını sürdürürsünüz. Karşınızdaki kişi de sizin öğrenme çabası içinde olduğunuzu hisseder ve büyük ihtimalle oldukça sabırlı davranır.

Alt Başlık: Kısa Bir Numaralı Liste Örneği

Şimdi, öğrendiklerinizi numbalar halinde tekrar etmeye ne dersiniz? Aşağıda, hem yeni hem de önceki kelime ve ifadeleri karışık bir şekilde gözden geçirebileceğiniz minik bir numaralı liste hazırladık:

1- Tere → Merhaba

2- Head aega → Hoşça kal

3- Aitäh → Teşekkür ederim

4- Kuidas läheb? → Nasılsın?

5- Ma olen siin → Ben buradayım

6- Kus on tualett? → Tuvalet nerede?

7- See maksab kaks eurot → Bu iki avro tutuyor

8- Ma ei saa aru → Anlamıyorum

9- Kas sa räägid inglise keelt? → İngilizce konuşuyor musun?

10- Hästi → İyi

Bu listeyi gözden geçirerek, Estonca’daki en temel soru, cevap ve kibar ifadeleri bir arada görebilirsiniz. Hem sayılar hem de günlük kalıplar, başlangıç seviyesi için gerçekten hayat kurtarıcıdır.

Küçük Bir Estonca Testi (Kendinize Sorular)

Burada, tamamen kendi kendinizi test edebileceğiniz kısa sorular hazırladık. Cevapları Estonca vermeye çalışın ve takıldığınız yerde metnin önceki kısımlarına göz atın:

  • “Merhaba, nasılsın?” cümlesini Estonca nasıl dersiniz?

  • “Ben iyiyim, sen?” şeklinde nasıl cevap verirsiniz?

  • “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” kelimeleri Estonca’da neydi?

  • “Otobüs durağı nerede?” sorusunu nasıl sormanız gerekir?

  • Fiyat sormak için hangi ifadeyi kullanırsınız?

  • “Ben su istiyorum” cümlesini nasıl kurarsınız?

Cevapları kendi kendinize verdikten sonra, metindeki ilgili bölümlere dönüp doğruluğunu kontrol edebilirsiniz. Bu şekilde pratik yaparak, öğrendiklerinizi pekiştirmeniz mümkün olur.

Sonuç: Estonca ile Hayatı Zenginleştirin

Başlangıç seviyesinde Estonca öğrenirken, temel kelimeler ve günlük konuşma kalıpları en büyük yardımcınızdır. Bu metinde, selamlaşmadan vedalaşmaya, teşekkürden özür dilemeye, basit sorulardan temel cevaplara kadar çok çeşitli örnekler buldunuz. Ayrıca telaffuz, günlük ifade kullanımları, kısa diyaloglar, sayılar ve renkler gibi alanlarda da fikir sahibi oldunuz.

Unutmayın: Yeni bir dil öğrenmek her zaman aşamalı bir süreçtir ve her aşamada biraz daha gelişim kaydedersiniz. Ufak hatalar, yanlış telaffuzlar, sözcük unutmalar hep bu yolculuğun bir parçasıdır. Dilin keyfini çıkarmak, kültüre yakın hissetmek ve Estonca’yı kullanırken kendinizle gurur duymak, en büyük motivasyon kaynaklarından biri olabilir.

Şimdi Estonca bilginizi, gerek basit bir selamlaşmayla, gerek bir mekânda sipariş verirken, gerekse bir Eston ile tanıştığınızda ilk cümlelerinizi kurarak test edebilirsiniz. Cesur olun, bol bol tekrar yapın ve yerel ifadeler öğrenmekten çekinmeyin. Konuşma pratiğinde yapacağınız her hata, size yeni bir ders kazandıracak, kelimeleri hafızanıza daha iyi kazımanıza yardımcı olacaktır.

Estonca gibi benzersiz bir dilin dünyasına adım atmak; seyahat, kültür ve insan ilişkileri bakımından ufkunuzu genişletecek bir deneyim sunar. Kendi anadiliniz dışındaki dillere biraz merak ve ilgi duymak, sadece yeni bir dil öğrenmek değil, aynı zamanda yeni bir bakış açısı kazanmak anlamına da gelir. Buna ek olarak, Estonya’yı ziyaret etme fırsatı bulursanız, kendinizi daha rahat ifade edebilecek ve yerellerle paylaşacağınız keyifli anlara kapı aralayacaksınız.

Artık *Tere! (Merhaba!) diyerek çekinmeden konuşmaya başlayın, Aitäh (Teşekkür ederim) diyerek kibarlığınızı gösterin ve Head aega (Hoşça kal) diyerek vedalaşın. Estonca’yı sevmeye ve ona alışmaya başladıkça, günlük hayatınızda yavaş yavaş ufak ufak kullanın. Böylece dil sizi* içine çekmeye devam edecek ve her yeni kelime, size Eston kültürüne dair bir pencere aralayacaktır.

Sen, Estonca meraklısı! Buraya kadar okuduğun için büyük bir adım attın ve kendini yepyeni bir kültüre, farklı bir sese ve belki de yeni dostluklara doğru açtın. Belki bazı kelimeleri yazdın, belki kendi kendine tekrar ettin, belki yanlış telaffuz korkusu yaşadın. Ama unutma ki tüm bunlar gayet doğal süreçler. Yarın Estonca konuşan biriyle küçük de olsa bir diyalog kurarsan, bugünkü çabalarının meyvesini toplarsın.

Son söz olarak: Başlangıç Seviyesinde Estonca; telaffuz, kelime öğrenimi ve basit kalıplarla pekiştirilen bir serüvendir. Azimle devam ettiğinizde, bu dilin kapılarını araladığınızı, insanlarla samimi bir bağ kurabildiğinizi ve Estonya’nın kendine özgü güzelliklerini daha yakından tanıdığınızı hissedeceksiniz. Yeni bir dilde her başarı, özgüveninizi artıracak ve bir sonraki aşamaya geçmenizi kolaylaştıracaktır. Hea teekond! (İyi yolculuklar!)

Sıkça Sorulan Sorular

Başlangıç seviyesinde Estonca öğrenirken hangi temel kelimeler ve ifadeler öncelikli olarak öğrenilmelidir?

Estonca Temel Kelimeler ve İfadeler

Estonca öğrenmeye başlarken, ilk öğrenilmesi gereken bazı temel kelimeler ve ifadeler vardır. Bu kelimeler, günlük konuşmalarda sıkça kullanılır ve temel iletişim için gereklidir.

Selamlaşmalar

Her dilde olduğu gibi, selamlaşmaları öğrenmek önemlidir. Başlangıçta aşağıdaki ifadeleri öğrenin:

- Tere! - Merhaba!

- Tere hommikust! - Günaydın!

- Tere õhtust! - İyi akşamlar!

- Head aega! - Hoşça kal!

- Nägemist! - Görüşmek üzere!

Önemli Sorular

Basit sorular sormak ve anlamak için bu ifadeleri öğrenin:

- Kuidas läheb? - Nasıl gidiyor?

- Mis su nimi on? - Senin adın ne?

- Kus sa elad? - Nerede yaşıyorsun?

- Kas sa räägid inglise keelt? - İngilizce konuşuyor musun?

Sayılar ve Türler

Sayılar, günlük hayatta sürekli karşımıza çıkar:

- üks - bir

- kaks - iki

- kolm - üç

- neli - dört

- viis - beş

Buna ek olarak, temel türler:

- suur - büyük

- väike - küçük

- pikk - uzun

- lühike - kısa

Günlük Cümleler

Günlük konuşmalarda kullanabileceğiniz birkaç temel cümle:

- Palun - Lütfen

- Aitäh - Teşekkür ederim

- Vabandust - Özür dilerim

- Ma ei saa aru - Anlamıyorum

Yiyecek ve İçecek

Yemek siparişi verirken temel kelimeler öğrenmek önemlidir:

- Vesi - Su

- Kohv - Kahve

- Tee - Çay

- Leib - Ekmek

- Piim - Süt

Sonuç

Başlangıç seviyesinde bu kelimeler ve ifadeler ile Estonca öğrenmeye sağlam bir temel atabilirsiniz. Günlük durumlarla başa çıkmak ve temel iletişim kurmak için yeterlidir. Estonca öğreniminizde başarılar dileriz.

Günlük konuşma dilinde sıkça karşılaşılan Estonca ifadeler nelerdir ve bunlar nasıl telaffuz edilir?

Estonca, Ural dil ailesine bağlıdır. Bireylerin günlük hayatta sıklıkla kullandığı ifadeler, temel iletişimde önem arz eder.

Günlük Selamlaşmalar

Estonca selamlaşmalar basittir.

- Tere! - Merhaba!

Telaffuz: /ter-e/

- Tere hommikust! - Günaydın!

Telaffuz: /ter-e hom-mi-kust/

- Head aega! - İyi günler!

Telaffuz: /hed a-e-ga/

Sofia İle İletişim

Sofia'ya nasıl hitap edeceğinizi öğrenmek önemlidir.

- Tere, Sofia! - Merhaba, Sofia!

Telaffuz: /ter-e so-fi-a/

- Kuidas läheb, Sofia? - Nasıl gidiyor, Sofia?

Telaffuz: /kui-das ly-heb so-fi-a/

- Nägemist, Sofia! - Hoşça kal, Sofia!

Telaffuz: /nä-ge-mist so-fi-a/

Gündelik İfadeler

Basit ve sık kullanılan ifadeler her zaman işe yarar.

- Palun! - Lütfen!

Telaffuz: /pa-lun/

- Aitäh! - Teşekkür ederim!

Telaffuz: /ai-täh/

- Vabandust! - Afedersiniz!

Telaffuz: /va-ban-dust/

- Jah - Evet

Telaffuz: /yah/

- Ei - Hayır

Telaffuz: /ey/

Destek Talebi

Yardıma ihtiyaç duyulabilir.

- Kas saate mind aidata? - Bana yardım edebilir misiniz?

Telaffuz: /kas sa-a-te mind ai-da-ta/

Yön Sorma

Doğru yönü bulmak önemlidir.

- Kus on...? - ... nerede?

Telaffuz: /kus on...?/

- Kuidas ma saan...? - Nasıl gidebilirim...?

Telaffuz: /kui-das ma sa-an...?/

Estonca, öğrenimi zor olabilen diller arasında yer alsa da, temel ifadeleri içselleştirmek, günlük iletişimde büyük kolaylıklar sağlar. Estonia'da bu ifadeler, kişiler arası etkileşimde merkezi bir rol oynar.

Temel düzeyde kendini ifade etmek için Estonca'da hangi cümle kalıpları ve soru yapıları temel bilgi olarak kabul edilir?

Temel Estonca İfade Biçimleri

Estonca öğrenmeye yeni başlayanlar için temel ifade kalıpları önemlidir. Bu kalıplar günlük iletişimi kolaylaştırır.

Selamlaşma ve Tanışma Cümleleri

Her dilin selamlaşması farklıdır. Estonca'da temel selamlaşmalar şunlardır:

- Tere! (Merhaba!)

- Tere hommikust! (Günaydın!)

- Head aega! (İyi günler!)

- Tere õhtust! (İyi akşamlar!)

- Nägemist! (Görüşmek üzere!)

Tanışma sırasında kullanılan cümleler:

- Minu nimi on... (Benim adım...)

- Kuidas läheb? (Nasılsın?)

- Rõõm tutvuda. (Tanıştığımıza memnun oldum.)

Basit Sorular ve Cevaplar

Soru sorma kalıpları:

- Kes sa oled? (Sen kimsin?)

- Kuidas sa ennast tunned? (Nasılsın?)

- Kus sa elad? (Nerede yaşıyorsun?)

- Mis kell on? (Saat kaç?)

- Kui vana sa oled? (Kaç yaşındasın?)

Bu sorulara verilebilecek yanıtlar:

- Ma olen... (Ben...)

- Ma elan... (Ben... yaşadığım yer)

- Mul on... aastat. (... yaşındayım.)

- Kell on... (Saat...)

Yön Sormak ve Yer Belirtmek

Yön sorma ve yer tarifi için:

- Kus on...? (... nerede?)

- Kuidas ma sinna jõuan? (Oraya nasıl giderim?)

- See on lähedal. (Buraya yakın.)

- See on kaugel. (Orası uzak.)

Yiyecek ve İçecek Sipariş Etme

Restoranda kullanılacak ifadeler:

- Ma tahan... (... almak istiyorum.)

- Palun menüüd. (Menüyü rica ederim.)

- Mida soovitate? (Ne önerirsiniz?)

- Arve, palun. (Hesabı rica ederim.)

Alışveriş ve Satın Alma

Alışveriş sırasında:

- Kui palju see maksab? (Bu ne kadar?)

- Ma ostan selle. (Bunu alacağım.)

- Kas teil on...? (...nız var mı?)

- Ma otsin... (... arıyorum.)

Estonca öğrenme süreci pratik yapmayı ve sık kullanılan kalıpları ezberlemeyi gerektirir. İlk adımlar basit cümle kalıplarıyla atılır ve zamanla gelişim sağlanır. Temel bilgi olarak kabul edilen bu ifadeler, Estonca konuşulan ortamlarda güvenle iletişim kurabilmenize olanak tanır.