"Bienvenue sur notre blog" ! Hoş geldiniz diyerek sıcak bir giriş yapmak istedik. Bugün konumuz Fransızca sözler. Bizim aklımıza değerli yazarlardan ve düşünürlerden ünlü ve anlamlı sözler, atasözleri ve en bilinenler geldi. Bazı sözler oldukça tanıdık gelebileceği gibi bazılarını da ilk kez duyabilirsiniz. Yazımızdan sonra Fransızca ile ilgili daha çok bilgi sahibi olmak isterseniz Fransızca Kursu ve diğer yabancı dil eğitimlerine göz atabilirsiniz. Öncelikle Fransızca güzel sözler ile başlayalım istiyoruz.
Kimileri anonim kimileri filozoflara, ünlü yazarlara, şairlere ait sözlerden en beğendiklerimizi seçtik. Sizler için birkaç bilgi de sıkıştırmak istedik, başlayalım hemen.
"Sadece kalbiyle gerçekten görebilir insan; gerçekte olan gözle görünmez." Bu söz belki bir yerlerden tanıdık gelmiştir. Merakta bırakmadan hemen söyleyelim, Küçük Prens’i okuduysanız veya az çok kitap hakkında bilgi sahibiyseniz bu sözümüzle karşılaşma ihtimaliniz yüksek. İnsanı gerçekten derinden etkileyen ve düşündüren tilkinin bu sözünün asıl sahibi olan Antoine De Saint-Exupery edebiyat tutkunu bir pilottur.
"Bilmek, düşünmek, hayal etmek. Hepsi burada." Victor Hugo’nun Les Rayons et les Ombres adlı şiir kitabının ön sözünden alınan bir söz kendisi. Ünlü yazar bu sözünün öncesinde ise, 'insanın zihninde her şeyi açan üç anahtar vardır: sayı, harf, nota' diyor. Şimdi söz kafamızda daha iyi yer edinmiştir değil mi?
"Yaratmak iki kere yaşamaktır." Albert Camus yaratıcılığın, sanatın, olmayan bir şeyi var etmenin güzelliğinden bahsetmiş. Zaten bütün bunların ruha iyi gelen bir yanı da yok mu?
"Geçmişi hatırla, şu ana değer ver, geleceği planla." Her ne kadar emir verir gibi bir söz olsa da doğruluğu tartışılmaz bir söz. Geçmişe takılıp anı kaçırdığımız, sonra oturup buna üzüldüğümüz zamanlar veya yarın yokmuşçasına verilen kararlar bizi hataya sürükler. Her şeyin ölçülüsü makbuldür diyelim ve geçelim öyleyse.
"Aşk duyuların şiiridir." Romantik okuyucularımız için bu aşk dolu kısa ve öz sözü de iliştirelim istedik. Sözlerin Fransızca olması da ayrı bir romantiklik katıyor, aşkın dili olsa Fransızca olurmuş gibi.
"Kendi yolunda güzel ol."
"İleri gitmiyorsan geri gidiyorsundur." Klişeleşmiş sözlerden biri olsa da haklılık payı yüksek bir söz. Ben hayatımda ilerliyor muyum yoksa olduğum yerde sayıyor muyum diye düşünme zamanı.
"Hayal etmek seçmektir." Jean Giono’ya ait bu söz için en sevilenler listemizde diyebiliriz. Gerçek hayatta zorunlu olarak yaptığımız her şeyi bir kenara koysak ve sadece hayal etsek aslında yapmak istediğimiz seçimleri görmez miyiz? Bazen biraz soluklanıp kendinize hayal etme fırsatı tanımayı unutmayın.
"Düşünüyorum, öyleyse varım." Rene Descartes’in Discours sur la méthode kitabında yer alan bu söz Descartes’in şüpheci bakış açısını ve felsefi görüşünü özetler.
"Bulunduğunuz yerden başlayın. Elinizde olanı kullanın. Elinizden geleni yapın." Üç cümleyle bütün hayatı özetlememiş mi sizce de? Hangi noktada olursanız olun ama bir yerlerden başlayın. Elinizdekiyle yetinin demiyor belki ama elindekini değerlendirmenin önemini vurguladığı aşikar. Ve siz elinizden geleni yaptıktan sonra aksini söylemek kimin haddine?
"Bütün çiçekleri kopartabilirsiniz ama gelen baharı engelleyemezsiniz." anlamına geliyor. Ne güzel demiş değil mi? Pablo Neruda'nın sözüdür. Bu sözden çıkarılacak çok güzel anlamlar var.
Atasözleri söz konusu olunca Türkçenin bu konudaki zenginliği aşikar. Peki Fransızca ile benzer atasözlerimiz var mı ya da bize yabancı Fransız atasözleri neler? Şimdi bunlara göz atalım.
"Herkes güneşi kendi kapısından görür." Ee herkesin güneşi kendine tabii!
"Önlem almak iyileşmekten iyidir." Yani diyor ki engelleyebilecekken neden yaralanmak isteyesin. Al önlemini, hala engellenemiyorsa ona da kader deriz yapacak bir şey yok.
"Başka zamanlar, başka gelenekler." Ah bu söz çerçeveletip duvara asmalık. Onca kuşak çatışmasının özeti adeta. Zaman değişir, adetler değişir, biz her zaman açık fikirli olalım.
"Zaman paradır." Her ne kadar direkt çevirisi bu olsa da bizim dilimizdeki tam karşılığı herkesin de tahmin ettiği üzere, vakit nakittir.
"Göze göz, dişe diş." Bu atasözü bildiğimiz Hammurabi kanunlarının kısasa kısas anlayışı kıvamında, bize de hiç yabancı olmayan bir söz.
Direkt çevirisine bakacak olursak, iyi gülecek olan kişi son olarak gülecektir, gibi bir mana çıkıyor. Fakat güzel Türkçemizde bizler diyoruz ki, "son gülen iyi güler".
"Cuma gülen pazar günü ağlayacak." Aslında burada söylenilmek istenen ise, bugün gülen yarın ağlar. Diller farklı olsa da sözcükler dudaklardan farklı seslerle çıksa da verilmek istenen mesaj yine aynı.
Kısa ve öz, çoğunuzun birini de olsa mutlaka duyduğu üç sözü yazmak istedik. Kimini melodisiyle beraber kimini ise kalbinizden söyleyeceksiniz.
Je vois la vie en rose.
"Hayatı toz pembe görüyorum." Fransız şarkıcı Édith Piaf'ın kaleminden ve sesinden çıkan o ünlü şarkının en popüler sözü. Üstüne birçok şarkıcının seslendirdiği versiyonları, 1945’ten beri dinlenmesi sözümüzü kesinlikle en bilinenler arasına sokuyor.
"Seni seviyorum." İster tek dilde ister yüz dilde söyle manasını hep koruyan, kalpleri ısıtan bir söz değil mi? Her dildeki karşılığı ayrı güzel, ayrı değerli.
"En iyinin en iyisi." Fransa’nın ünlü kruvasanlarından yiyorsunuz ve tabii ki bayıldınız. İşte bu durumların en güzel tarifi bu sözümüz olabilir.